17 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na sert sözler: Sözleri, Türkiye’ye meydan okuma küstahlığıdır

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Yurdumun her insanını muhabbetle kucaklıyorum. Erzurum’da deniz yok diyorlar. Evet yok ama ben burada sevda okyanusu görmekteyim. Niyaz ederim ki Allah sizi kötü niyetten ilelebet korusun.

İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi 2023'te yırtılıp atılacaktır. Onların hükmü şafak sökene kadardır.

Hiç kimse boş hayale kapılıp yanlış hesap yapmasın. Aydınlık yarınlarınız sahip çıkacak mısınız? Bayrağa sahip çıkacak mısınız? Bu inanmışlığınız gösteriyor ki, Erzurum’da Zillet İttifakı’na geçit yok.

2023'te cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 2. yarısına geçmiş olacağız. Terörü bitirmiş, işsizliği yenmiş, üretim, yatırım seferberliği ile yükseldikçe yükselmiş bir ülke gerçeğine ulaşacağız, Türkiye’yi büyülteceğiz.

'BİZİM ADAYIMIZ BELLİ, KARARIMIZ NETTİR'

Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

Kılıçdaroğlu 2 Ağustos’ta Erzurum’a gelerek yalanlarına yenilerini ekledi. Bu ziyaretinde helalleşmek istediğini belirtti. Kılıçdaroğlu önceki konuşmasında, ‘Selahattin Demirtaş’ın Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız' demişti. Kılıçdaroğlu'nun Erzurum'a gelerek Nutuk'tan bahsetmesine gerek yoktur.

Bir teröristin bir casusun göğsünde şeref madalyası taşıyacağını düşünen Kılıçdaroğlu’ndan başkası değildir. Demirtaş’ın dışarıya çıkaracağını söyleyen Kılıçdaroğlu bu yetkiyi kimden alıyorsun? Cezaevinde bulunan terör suçlusunu nasıl dışarıya çıkaracaksın.

"'BARIŞACAĞIZ' DEMESİ, TÜRKİYE’YE MEYDAN OKUMA KÜSTAHLIĞIDIR"

Geçtiğimiz günlerde Elazığ’a gitti. Gakkoşlar Kılıçdaroğlu’na ders verdi. Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş'a şeref madalyası takacağım sözü afişe edildi. CHP’li vekilin ve Kılıçdaroğlu’nun dış politika baş danışmanının ‘Türkiye maalesef Azerbaycan’a yardım ediyor’ sözü gözler önüne serildi. Bu pankartların hepsi doğru hatta daha fazlası vardır. Kılıçdaroğlu’nun sözleri hakaret içerikli bir iftiradır. Demirtaş’a şeref madalyası takacağım sözünün yazılı olduğu afişte poz vermesi, ‘barışacağız’ demesi, Türkiye’ye meydan okuma küstahlığıdır.

Kılıçdaroğlu açıklasın İmralı canisinin serbest kalmasını diğer ittifak ortaklarıyla konuştu mu? Böyle bir gizli ajandaları var mı?

Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın emellerine sarılmıştır. Okyanus ötesinde kripto mesajlar aldı mı? Ateş olsanız cümrünüz kadar yer yakarsınız. Kaçamazsınız, kurtulamazsınız. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge yoktur. Kılıçdaroğlu burada esti gürledi, daha sonra Şırnak Uludere’ye giderek nifak yaydı. Helalleşme maskesi altında mesaj vermek aymazlıktır. Türkiye’de Robovski diye bir yer yoktur. Erzurum’da başka, Uludere’de başkadır. 6’lı masanın altı yılan, çıyan kaynamakta, Türk düşmanları zehir kaynatmaktadır. Terörle mücadeleye hayır diyen bunlardır. Mavi Vatan'daki varlığımıza karşı çıkan bunlardır. 1915 olayın iç yüzünü saptırmak tarih suçudur. Zillet İttifakı bunlara da tepkisizdir. Kendileri kimdir ki adayları ne olacaktır.

'BİZ MİLLETİN RUH KÖKÜ OLAN CUMHUR İTTİFAKI’YIZ' Bekamız tehlikeye girerse yok oluş kaçınılmazdır. Türkiye’nin güvenliği her şeyin önünde ve üstündedir. Ülkemizin geleceğini teslimiyetçiler belirleyemez. Biz milletin ruh kökü olan Cumhur İttifakı’yız. Enflasyon varsa bugün yarın düşer, ancak vatan elden giderse bu ağır sonuç nasıl telafi edilecektir.

Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünü cumhurun zaferiyle taçlandıracağız.


1 yıl önce

Tezcan Karakuş Candan: Devletin değil Mustafa Kemal’in memuruyum

CHP'li Çankaya Belediyesi’nde çalışan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında, “işe gitmeden maaş aldığı, haksız kazanç sağladığı” gerekçesiyle yaptığı şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından, “memurluktan atılması” için soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında Tezcan'ın, CHP'li Çankaya Belediyesi'ne 7 yılda sadece 60 gün işe gittiği ortaya çıktı. 7 yılda 60 gün işe gitti: Memuriyetten çıkarıldı Bugün İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda (YDK) savunma yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, memuriyetten çıkarıldı. Candan'ın memuriyetten çıkartılma kararı resmen tebliğ edildi. "Bugünden itibaren Mustafa Kemal’in memuruyum" Candan CHP'li Çankaya Belediyesi'nin önünde yaptığı açıklamada, “Bu hukuksuz karardan sonra yargı sürecimiz başlayacak. Bu ülkenin Cumhuriyet değerlerinin rantçılara kalmadığını bir kez daha göstereceğiz. Bugünden itibaren devlet memuru değilim. Bugünden itibaren, yeminini ettiğim Mustafa Kemal’in memuruyum” dedi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1576136165958488064?s=46&t=_chWySyPthCyyfPsZ-rFxw

1 yıl önce

AB, Twitter'ı uyardı: Kuş bizim kurallarımıza göre uçacak

AB Komisyonunun iç pazardan sorumlu üyesi Thierry Breton, Musk'ın Twitter'ı satın alma sürecinin tamamlanmasıyla "Kuş özgür kaldı." mesajını paylaşmasına karşılık verdi. Breton, "Avrupa'da kuş bizim kurallarımıza göre uçacak." ifadesini kullandı. Breton mesajında, AB'nin Dijital Hizmetler Yasasına atıf yaparak "DSA" etiketini kullandı. Bu yasa dijital hizmet sağlayıcılarının "nefret söylemi" gibi internetteki yasa dışı olduğuna karar verilen içeriklerin Twitter benzeri dijital hizmet sağlayıcılar tarafından en kısa sürede kaldırılmasını öngörüyor. AB Komisyonu üyesi Breton, ayrıca, mayıs ayında Musk ile yaptığı görüşmeden sonra yaptıkları açıklamanın videosunu da paylaştı. Videoda Breton Musk'a, AB'nin Dijital Hizmetler Yasası'nı açıkladığını söylüyor. Musk da Breton'a, "Söylediğiniz her şeye katılıyorum." karşılığını veriyor. Tesla ve SpaceX'in Üst Yöneticisi Elon Musk'ın, sosyal medya şirketi Twitter'ı 44 milyar dolara satın alma süreci dün tamamlanmıştı.

1 yıl önce

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, göçmelere nefret kustu!

1933 yılında Türkiye’ye göç eden göçmenlerin Türkiye’ye pozitif yönde katsı olduğunu iddia eden Özdil, zalim Esad’ın kimyasal silahlarından ve Taliban rejiminden kaçarak ülkemize sığınan çoğu çocuk ve kadından oluşan göçmenlere nefret kustu. Geçimini Mustafa Kemal Atatürk istismarı üzerinden sağlayan ve son dönemde bir organize suç örgütü liderinden fonlandığı iddia edilen Sözcü yazarı, hayatının hiçbir döneminde bir göçmen kampı ziyaret etmiş değil. İstanbul ve İzmir’in elit semtlerinden dışarı çıkmayan ve anadolundan bihaber Özdil, Türkiye’deki ara eleman açığının (sanayii, tarım, hayvancılık) büyük bir bölümünün son dönemde ülkemize göç eden göçmelere tarafından karşılandığını bilmeden duyar kastığı yazısıda kitlesine de tavsiyelerde bulundu. Özdil, “Bugünden itibaren artık gün gün, Cumhuriyet'in 100'üncü yılına gidiyoruz, herkesin aklını başına almasının vaktidir. Kaybedilen para, yeniden kazanılır. Satılan mal mülk, yeniden geri alınır. Maddi manevi bütün yıkım illa ki yeniden inşa edilir. Ama… Akp gidici. Bunlar kalıcı. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının en en en en önemli meselesi, demografik bomba olarak ülkeye yerleştirilen mülteci meselesidir.” dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye olarak bunun adına 'TEKNOFEST' kuşağı diyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen 2. İstanbul Eğitim Zirvesi'ne video mesaj gönderdi. Zirvenin hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, değerli fikirleriyle zirveye katkı sunan tüm akademisyenlere, hocalara ve uzmanlara teşekkür etti. Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı yönetimiyle zirvenin icrasında emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları tebrik ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlık olarak, son 2,5 yıldır sağlık kriziyle başlayan, akabinde ekonominin yanı sıra farklı boyutları gün yüzüne çıkan bir sınamayla karşı karşıyayız. Velilerimiz, öğretmenlerimiz ve eğitimin diğer paydaşlarının ortak kanaati, salgın günlerinin eğitim sisteminde ciddi bir tahribata yol açtığıdır. Okuma alışkanlıklarından ders dinleme becerilerine, ekran bağımlığından ikili münasebetlere uzanan geniş bir yelpazede çocuklarımız, daha önce hiç alışık olmadıkları sorunlarla mücadele ediyor. Hangi kademede olursa olsun, evlatlarımızın eğitim-öğretim hayatlarını sağlıklı, başarılı ve verimli bir şekilde sürdürmelerine önem veriyoruz. Bu anlayışla eğitim altyapısının iyileştirilmesinden öğretmen kadromuzun güçlendirilmesine, yeni metotların uygulamaya konulmasından öğrenci yeteneklerinin geliştirilmesine kadar birçok alanda çalışmalar yürütüyoruz." TEKNOFEST kuşağı "Amacımız ülkemizi kalkındıracak, dünyada söz sahibi kılacak, donanımlı, okuyan, araştıran, sorgulayan, katma değer üreten, başarılı, ahlaklı ve erdemli gençlere sahip olmaktır." diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye olarak bunun adına da 'TEKNOFEST' kuşağı diyoruz. Geleceğimizi emanet edeceğimiz bu kuşağın sadece akademik bakımdan değil, manevi açıdan da en mücehhez şekilde yetişmesi için devletimizin tüm imkanlarını seferber ediyoruz. Ülkemizde bunları yaparken, dost ve kardeşlerimizi de asla ihmal etmiyor, eğitim alanındaki birikimimizi paylaşmaya hassasiyet gösteriyoruz. Maarif Vakfımız, milletimizin değerlerini ve evrensel ilkeleri sınırlarımız dışında başarıyla temsil ederek bu noktada hayati bir rol üstleniyor. Dünyanın 6 farklı kıtasında ülkemizin maarif bayrağını dalgalandıran, hayırlı, başarılı, donanımlı öğrencilerin yetişmesi için samimiyetle çaba harcayan vakfımızla iftihar ediyoruz. İkinci İstanbul Eğitim Zirvesi'nin gerek vakfımızın çalışmalarının verimliliğinin artırılmasına gerekse salgının eğitim sisteminde sebep olduğu zararların giderilmesine anlamlı katkılar yapacağına inanıyorum. Bu düşüncelerle zirvenin başarılı geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum."

1 yıl önce

Tek işleri heykel! CHP'li Kuşadası Belediyesi'nden Ecevit çifti heykeli

CHP'li belediyelerde heykel yarışı hız kesmeden sürüyor. Bu yarışa son olarak CHP'li Kuşadası Belediyesi oldu. 5 Kasım 2006’da hayatını kaybeden eski Başbakan Bülent Ecevit’in 16’ncı ölüm yıl dönümünde Kuşadası Belediyesi, Ecevit çiftinin bir fotoğraf karesini heykel haline getirdi. Heykel, Güvercinada Caddesi’nde bulunan Bülent Ecevit Parkı’na yerleştirildi. Ecevit çiftine benzemeyişiyle dikkat çekiyor Ancak heykelin Ecevit çiftine benzememesi dikkatlerden kaçmadı. Heykeli görenler yapılanın Ecevit çiftiyle alakası olmadığını söylerken, belediye eleştiriler karşısında sessiz kaldı.

1 yıl önce

Elazığlı depremzedeler artık kış ve deprem korkusu yaşamıyor: Devletimiz evimizi yaptı verdi

Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti. İki şehirdeki 25 binden fazla konut ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde Elazığ’da 24 bin 83 konutun inşa edilmesi için çalışma başlatıldı. TOKİ konutları, birer birer tamamlanmalarının ardından hak sahiplerine kura ile teslim edildi. Konutlarında güven içerisinde oturan depremzedeler, artık deprem ve kış korkusu yaşamadan sıcak yuvalarında yaşadıklarını söyledi. Konutlardan memnun olduklarını aktaran depremzedeler, "Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı?” dedi. Evlerin çok güzel olduğunu belirten Akide Dikbaş isimli vatandaş, "Allah, devletimizden razı olsun. Bu kış ayında rahat oturuyoruz. Evlerimiz çok kullanışlı. Kim ne derse desin, konutlarımız güzel. Evlerimiz tertemiz yapıldı ve teslim edildi. Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı? Önceki evimiz eskiydi, evimizin temizliği belli olmazdı, çok çektik. Eski evimiz yazın sıcak, kışın soğuk olurdu ve ısıtamazdık. Şimdi çok memnunuz. Zemin katta olduğumuz halde ısınıyoruz. Ne deprem korkumuz var ne kış korkumuz var. Hak sahiplerinin hemen hemen hepsi evlerine yerleşti. Fakir fukara hep evlerine yerleşti. Allah, Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Duamız ve ümidimiz onunla" dedi. Feride Çetin isimli vatandaş da, "Yaklaşık bir sene önce Elazığ’a gelmiştim. O zamanki duruma göre şu an TOKİ konutları gayet ilerlemiş durumda. Her yerde konutlar var. TOKİ’de yaşayan teyzemin yanında kalıyorum. İçi ve dışı çok güzel. Adım attığımız her yer konutlar ile dolu. Çok güzel dizayn edilmiş. Odaları ve ısı yalıtımları olsun çok memnun kaldım. TOKİ konutlarında park sistemi güzel ve kolaylıkla arabalarımız park edebiliyoruz. Çocuklar için de adım attığımız her yerde çocukların oyun oynayabileceği alanlar var” diye konuştu.

1 yıl önce

Terör yandaşları iyi okusun: İşte PKK'lı teröristlerin 38 yıllık kanlı bilançosu

Taksim'de pazar günü gerçekleşen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrası bazı çevrelerin terör örgütü PKK/YPG'yi aklama çabaları dikkat çekti. PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin yaydığı yalanlara bazı siyasi çevrelerin ve yabancı basının da alet olduğu görüldü. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener bazı çevrelerin teröristleri aklama çabalarına dikkat çekerek PKK'nın 38 yıllık kanlı bilançosunu köşesine taşıdı. Şener'in "PKK’yı aklamaya çalışanları utandıracak kanlı bilanço" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: PKK ve FETÖ terör örgütü elemanlarının sosyal medya üzerinden yaratmaya çalıştığı dezenformasyon ve algı operasyonları bir yana, Türkiye’deki bazı gazeteciler ve siyasetçilerin yorumları ve yayınladıkları mesajlar da nasıl bir körlük içinde olduklarını gösterdi. PKK’nın bu yalanına yalnızca yurtiçindeki nefret abideleri değil yabancı gazeteciler de ortak oldu. 7 Haziran-1 Kasım arasını hatırlatanlar, PKK’nın kurulduğu günden beri sivillere yönelik eylemleri üstlenmediğini hatırlamadıkları gibi, ilk saldırılarına başladığı 1984’ten bu tarafa sebep olduğu can kayıplarını da unutmuş görünüyorlar. PKK TERÖRÜNÜN 38 YILLIK BİLANÇOSU Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’nın rakamlarına göre, 1984’ten bu yana 675 polisimiz, 5 bin 945 askerimiz, 1.556 güvenlik korucumuz şehit oldu. 38 yıl süresince 6 bin 812 polis, 15 bin 778 asker, 2 bin 407 güvenlik korucusu da yaralandı. Bu sürede 5 bin 724 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti, 11 bin 451 vatandaşımız da yaralandı. Aynı dönemde 24 bin 652 PKK’lı terörist öldürüldü. 1.049 terörist ise yaralı ele geçirildi. 9 bin 55 terörist sağ olarak ele geçirilirken 8 bin 899 terörist ise teslim oldu. EKONOMİK MALİYETİ 1.8 TRİLYON DOLAR Tüm bunların yanında terörün 38 yıllık ekonomik maliyeti 1.8 trilyon dolar olarak hesaplandı. Buna rağmen, birileri yalnızca PKK’nın 7 Haziran-1 Kasım arasında yaptıkları terörü görmezden geldikleri gibi 38 yılda sebep olduğu katliamlara da gözlerini yumuyor.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 18 19