Son Dakika:
Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Türk ve yabancı bilim insanları tarafından son yüzyılın en yıkıcı depremi olarak tanımlandı. ‘ABD’DE OLSA GÖRÜLMEMİŞ BİR HASARA YOL AÇARDI’ ABD‘nin önde gelen basın kuruluşlarından The Washington Post, Türkiye‘deki depremin hasar yaratma gücü, ortaya çıkardığı enerji ve etkisine ilişkin dikkat çeken bir dosya yayınladı. Deprem nedeniyle Suriye’de 1300 Türkiye‘de ise 5 bin 600 binanın yıkıldığına dikkat çekilirken dünyadaki diğer şiddetli depremlerle kıyaslamalara yer verildi. Gazete, 1989 yılında ABD‘nin Kaliforniya eyaletinde meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki Loma Prieta depremi ile Türkiye depremini kıyasladı. 1989 yılındaki depremde 63 kişinin öldüğü, 3 bin 700’den fazla kişinin ise yaralandığı hatırlatılırken Türkiye depreminin bu depremden 20 kat daha güçlü olduğu ifade edildi. 1989 yılındaki depremde San Francisco Körfez Köprüsü’nün taşıtların üzerine kısmen çökecek kadar sallandığını söyleyen Washington Post, “Türkiye depremi, ABD’de yaşanmış olsaydı görülmemiş bir hasara yol açardı” ifadelerini kullandı. Türkiye depreminin ABD’de olması halinde köprüleri yıkacağına dikkat çekildi. CHP’NİN DEPREM PROVOKASYONUNA CHP’Lİ BAŞKANDAN TEPKİ Depremin ilk saatlerinden itibaren enkaz altındaki vatandaşları kurtarmaya çalışan AFAD ve Kızılay ekiplerini hedef haline getirmeye çalışan ve depremin sorumlusu olarak hükümeti gösteren CHP ve HDP’li isimlere kendi partilileri dahi tahammül edemedi. Depremde büyük yıkıma uğrayan Hatay Samandağ’ın CHP’li Belediye Başkanı Refik Yılmaz, CHP’nin ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in depremin ilk gününden beri izlediği politikaya tepki gösterdi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1623784340181159938?s=46&t=Gg9K8VJD2Z2NmWFzTeHI3g GARO PAYLAN: ‘YARDIM TIRLARINI AFAD’DAN KAÇIRIYORUZ’ HDP Milletvekili Garo Paylan; “Adıyaman’da gelen yardımları AFAD’dan kaçırıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Çünkü el koyuyorlar” sözleriyle CHP tarafından fonlanan Tele1 kanalında skandal bir itirafta bulundu. https://twitter.com/omerarvas/status/1623780300655296514?s=46&t=BH0DbdXjqmTxt-BdYioRlg PKK HESAPLARINDAN KİRLİ PROPAGANDA Depreme uğrayan bölgelerde AFAD ve Kızılay aleyhine kara propaganda yapan pek çok hesabın PKK ile bağlantıları deşifre edildi. AFAD ve Kızılay’ı kötüleyen PKK yandaşı sosyal medya hesapları, kurguladıkları sahte haber ve içeriklerle büyük bir dezenformasyona başladılar. CHP ve İYİ Partili isimlerin de destek verdiği PKK yandaşlarının asıl maksadı ise çok geçmeden fark edildi. PKK YANDAŞLARI SAHADA Depremin vurduğu Hatay’da ‘yardım gönüllüsü’ ve ‘gazeteci’ kılığında PKK yandaşları cirit atıyor. Depremzede halkı provoke eden ve AFAD, Kızılay gibi devlet kurumlarına karşı dolduruşa getirmeye çalışan PKK yandaşları, bölgedeki dezenformasyon içerikli haberlerin de kurgulayıcıları arasında… HATAY’DAN KAÇIRILAN MALZEMELER PKK KAMPLARINA GİDİYOR Deprem yardımlarının AFAD ve Kızılay tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına engel olmak için kurumlar aleyhine kirli bir algı operasyonu başlatan HDP’li isimlerin asıl gayelerinin Suriye’nin kuzeyindeki YPG-PKK kamplarına yardım malzemesi ulaştırmak olduğu iddiası sosyal medyada gündem oldu.
Murat Ağırel, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 3'üncü gününde Kızılay'ın Haluk Levent'in başkanlığını yaptığı, afet bölgesindeki çalışmalarını sürdürerek depremzedelere destek olan AHBAP’a 46 milyon TL'lik çadır satışı yaptığını öne sürdü. MİT personeli ifşa ettiği için hüküm giyen Murat Ağırel, Türk milleti ve devleti tam kapasite depremzedeler için çalışırken depremin 21’inci gününde depremin 3’üncü gününde gerçekleşen bir olay üzerinden Kızılay’ı itibarsızlaştırmaya çalıştı. AFAD bünyesinde beslenme grubunda günde 2.5 milyon depremzedeye sıcak yemek tedariği gerçekleştiren, depremde çalışma alanı beslenme olan Kızılay’dan deprem bölgesindeki çadır ihtiyacının tam olarak belli olmadığı bir dönemde Haluk Levent'in başkanlığını yaptığı, afet bölgesindeki çalışmalarını sürdürerek depremzedelere destek olan AHBAP’ın çadır satın almasını depremin 21’inci gününde servis eden sözde gazeteci Murat Ağırel’in iddiası üzerine İP-CHP-FETÖ trolleri Kızılay’ı linç etti. HABERİ YOKMUŞ NUMARASI YAPTI Ahbap’ın depremin 3. günü yaptığı alımı gayriahlaki bir şekilde Murat Ağırel’e sızdıran Haluk Levent ise hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi bir tweet atarak. Ağırel’in haberini doğruladı. https://twitter.com/haluklevent/status/1629694954120331264?s=46&t=lu55RhH2pZi_57T901r48Q KIZILAY’DAN AÇIKLAMA Kızılay’a yapılan bu ahlaksız operasyon üzerine açıklama yapan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, “@KizilayCadir Türkiye Kızılay Cemiyetinin bir iştirakidir ve 12 ay kesintisiz üretim yapan dünyanın sayılı afet çadırı üreticilerinden biridir -Öncelikle Kızılayın TAMP çerçevesinde belirlenen asgari çadır stok seviyesini garanti eder. Ayrıca -Barınma hizmet kümesi sorumlusu olan AFAD’ın kendisinden tedarik etmek için sipariş verdiği sayıda çadırı istenilen zamanda imal eder -Sağlık Bakanlığı, MSB gibi kamu kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler ve diğer Uluslararası kuruluşların taleplerini üretir. 3-Satışlardan elde ettiği gelirleri Kızılay’a aktarır, Kızılay da Afetler için gerekli olan Çadır ve sair insani yardım malzemelerini ürettirerek depolar ve ihtiyaç anında vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtır. 4-.@ahbap Derneği de Kızılayın yurt dışı bir kuruluş için ürettiği logosuz 2050 çadırı afetin ilk günlerinde @KizilayCadir’dan maliyetine tedarik ederek AFAD’ın gösterdiği yere sevkedip depremzedelerin hizmetine sunmuştur. @haluklevent 5- Kızılay Çadır&Tekstil AŞ’de @Ahbap derneğinden aldığı kaynağı çadır hammadde tedariği için ayırmış ve üretilecek çadırları da Kızılay aracılığı ile ücretsiz olarak depremzedelerin istifadesi için planlamıştır. 6-Kızılay Çadır&Tekstil AŞ gerek günlük~1000 çadır imali gerekse ithalat ve yurtiçi fason imalat ile AFAD’a barınma desteği vermeye devam etmektedir @Ahbap ve @Kizilay’ın işbirliği ahlakidir, akılcıdır, yasaldır. Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir. 7-Şimdiye kadar afet bölgesinde AFAD 337.727 çadır kurmuş ve ilave 100.000 çadırı da kurmaya devam etmektedir. Kızılay öz kapasitesini (54.070) Afad’a teslim etmiş ve tesislerinde Afad için imalata kesintisiz devam etmektedir Çadır kentlerde 1.350.908 vatandaşımız barınmaktadır Çadır imalatımız 7X24 devam ediyor. Görüntü az önce alındı 26.Şubat Pazar 13:30” dedi. https://twitter.com/drkerem/status/1629796374534389760?s=46&t=utZeRliVQcDfMVqmyH4Jew HAKKINDA SAYISIZ İDDİA VAR Deprem bölgesinde yaptığı yardımlardan çok hakkındaki dolandırıcılık iddialarıyla gündeme gelen Ahbap Başkanı Haluk Levent hakkında sosyal medyada bir çok iddia ortaya atıldı. O iddialardan bazıları: ▪️Dolandırıcı olduğu iddiası ▪️Dernek üzerinden para akladığı iddiası ▪️Ahbap’ı devletin en önemli kurumu olan AFAD ile eşdeğer göstermeye çalışarak devleti itibarsızlaştırmak istediği iddiası ▪️Deprem süreci boyunda uluslararası haber ajanslarına (Reuters) devlet aleyhinde haber yapmalarını sağlayacak argüman sunduğu iddiası
Eli kanlı terör örgütü PKK'ya teşekkür etmesi ve ABD'li FOX Tv'de yaptığı yalan haberlerle hatırlanan Fatih Portakal, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Kızılay'ın parayla kan sattığını iddia ederek provokasyona girişti.
Kızılay’a yapılan kan bağışları ile ilgili gündem yaratan iddialar ortaya atılmıştı. Söz konusu iddialarda kan bağışlarının hastanelere satıldığı öne sürülmüştü. İddialarla ilgili Kızılay’dan açıklama geldi. Kızılay açıklamasında “Kan bağışlarının hastanelere satılması iftiradır” derken bu tarz haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğine de vurgu yapıldı. ‘TÜM SÜRECİN MALİYETİNİ DEVLETİMİZ KARŞILAMAKTADIR’ Kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, “Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti(çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir, vs) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi. “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA TÜM PARASAL İLİŞKİLERE SON VERİLMİŞTİR” Konuya ilişkin açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, 2005 yılında Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile o tarihten itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verilmiş, kan ve kan ürünlerinin temini görevi Kızılay’a verilmiş, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyet ise Sosyal Güvenlik Kurumu üzerine bırakılmıştır. Bu alanda Avrupa mevzuatıyla uyumlanan Kanun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısı ile kabul edilmiştir. Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir. Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır. “Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin “bunu Kızılay’a aktarıyoruz” diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in masadan kalkmasının ardından muhalefet cephesinde hareketlilik sürüyor. Gözler açıklanacak ortak cumhurbaşkanı adayına çevrildi. LİDERLER SAADET EV SAHİPLİĞİNDE YENİDEN BİR ARAYA GELECEK CHP, Demokrat, Deva ve Gelecek Partisi, Saadet Partisi ev sahipliğinde yeniden bir araya gelecek. Ortak cumhurbaşkanı adayı ve geçiş süreci yol haritası açıklanacak. AKŞENER KATILACAK MI? İYİ Parti, Genel Başkan Meral Akşener'in toplantıya katılmayacağını açıklamıştı. DEVA PARTİSİ'NDEN DİKKAT ÇEKEN AKŞENER MESAJI Habertürk ekranlarında sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, İYİ Parti lideri Meral Akşener'in Millet İttifakı toplantısına katılması durumunda adayın yeniden değerlendirileceklerini dile getirdi. Ekmen, "Sayın Meral Akşener gelirse, adayı tekrar değerlendiririz" dedi. "BABACAN İSİM TELAFFUZ ETMEDİ" Öte yandan Ali Babacan'ın aday ismi konusunda toplantıda isim vermediğini kaydeden Ekmen, "Tercihimiz masadan bir lider fakat başka alternatiflere de açığız." ifadelerini kullandı.
CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nın 14 Mayıs'ta yapılması beklenen seçimlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ortak cumhurbaşkanı adayı olarak belirlemesiyle ilgili 11 Şubat'ta hayatını kaybeden eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal'dan açıklama geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Aslı Baykal, "Kılıçdaroğlunun çoklu ittifak bloku türlü vaatlerle, kendinden başka aday çıkmasını önlemeye çalışıyor. İyi ki Erdoğan var da demokrasimizi yaşatabileceğiz. O da olmasa oluşan acaip blok tüm sesleri susturacak ve seçime tek aday girmesine izin verecek" dedi.
CHP’den istifa edip, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimine karşı bir süredir sert açıklamalar yapan Deniz Baykal’ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal, AK Parti’ye katılacağı ve AK Parti’den milletvekili adayı olacağı iddialarını yalanlamıştı. Ancak Ankara kulislerine sıcak bir haber düştü. ANKARA’DA YARIN GÖRÜŞME VAR Odatv’nin haberine göre, Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal ve Deniz Baykal’ın eski kurmayları Mehmet Sevigen ve Yılmaz Ateş, yarın Ankara’da AK Parti ile görüşecek. Üç ismin AK Parti’ye katılacağı ve Aslı Baykal’ın AK Parti’den milletvekili adayı olacağı iddia ediliyor. İYİ Kİ ERDOĞAN VAR Aslı Baykal dün kişisel Twitter hesabından, “Kılıçdaroğlunun çoklu ittifak bloku türlü vaatlerle, kendinden başka aday çıkmasını önlemeye çalışıyor. İyi ki Erdoğan var da demokrasimizi yaşatabileceğiz. O da olmasa oluşan acaip blok tüm sesleri susturacak ve seçime tek aday girmesine izin verecek” paylaşımıyla dikkat çekmişti.
Cumhuriyet'ten Mehmet İnmez’in depremin ardından binlerce insan enkaz altındayken AFAD’ın kontrolündeki vinçler için ailelerden para istendiği, vatandaşların her saat için 10 bin TL ödemek zorunda kaldığı iddiasının yalan olduğu ortaya çıktı. “BÖYLE BiR TALİMAT YOK” İçişleri Bakanı Soylu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “kamu bedava çalışıyor, vatandaşımıza ‘sen evini yık’ diyen bir talebimiz yok. Böyle bir durum da söz konusu değil.” dedi.
