05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Yüzü hiç kızarmıyor! Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ yine rezil oldu…

Ümit Özdağ’ın “yalan ve manipülasyon” tekniklerinde FETÖ’cülere ders veren bir hoca olduğu biliniyordu. Ancak yalan söylerken yüzünün kızarmaması ve söylediği yalanda ısrar etmesi onun profesyonel bir dış istihbarat elemanı olduğu tezini de kuvvetlendiriyor. MÜLTECİ DÜŞMANLIĞI DA SAHTE Ümit Özdağ’ı yakından tanıyan eski arkadaşları pek çok defa “Özdağ dolar milliyetçisidir. Dolar uğruna satamayacağı değer, bürünemeyeceği kılık yoktur” iddialarını dile getirmişti. 28 Şubat döneminde kendisini “derin devletin adamı” olarak tanıtıp Ülker Holding’i ve sonrasında Diyanet’i dolandırdığı belirtilen Özdağ’ın bugün Soros Vakfı tarafından fonlandınız devletin resmî makamlarınca dile getirilmişti. TROLL HESABI GERÇEK GİBİ PAYLAŞTI Yalan ve sahtekarlıkta sınır tanımayan Özdağ bugün ise yine bir skandala imza attı. İÜ İlahiyat Fakültesi’nde hoca olduğunu söylediği bir hesabın tweetini paylaşan Özdağ YÖK Başkanı’na seslendi. TROLL HESAP İLE ALGI OPERASYONU Özdağ’ın alıntıladığı hesabın sahte olduğu ve İÜ İlahiyat’ta öyle bir hoca olmadığı birkaç saniyelik bir araştırma ile anlaşılabiliyor iken Özdağ’ın bunu gerçek diye paylaşması sosyal medyada büyük tepki çekti.

1 yıl önce

Diyarbakır annelerinin evlat nöbetine dört aile daha katıldı: Kızımı zorla kaçırdılar

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı ve pazar günü 1000. gününü dolduracak evlat nöbeti sürüyor. Adana'da 12 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan kızı Suzan için gelen anne Zeynep İpek, Adıyaman'dan dağa götürülen kardeşi Aziz için gelen İlyas Mutlu, Adıyaman'dan kardeşi Nusret için gelen Hamit Atlamaz ve Gaziantep'ten kuzeni Serkan Yıldız için gelen Veysel Cam da oturma eylemine katıldı. Anne Zeynep İpek, kızının 2010'da gittiğini ve şu ana kadar hiçbir haber alamadığını bildirdi. Kızının kaçırıldığı gün kendilerini korkutmak için kapılarına vurduklarını anlatan İpek, "Kızımı zorla kaçırarak götürdüler. Kızımı getirsinler. Ben kızımı istiyorum. Orası onun yeri değil. Kızımı nasıl götürdüyseler, getirsinler. Orada kalmasın." dedi. Ağabey İlyas Mutlu ise geçen yıl 26 Ekim'de kardeşinin gittiğini, o günden beri haber alamadıklarını belirterek, "Merak ediyoruz. Neredeyse çıkıp gelsin. Yeri orası değil ve annesi merak ediyor. Bizi görüyorsan dön gel seni bekliyoruz." diye konuştu. Aileler adına konuşan Rukiye Canbey de şunları kaydetti: "Diyarbakır anneleri olarak 998 gündür HDP binası önünde nöbetteyiz. Pazar günü 1000. günümüz. HDP'den çocuklarımızı kardeşlerimizi istiyoruz. Bu haklı davamızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. HDP'den çocukları ve gençleri istiyoruz. Dağa kaçırdığı ülkenin pırıl pırıl çocuklarını istiyoruz. Pazar günü tüm Türkiye'yi yanımıza davet ediyoruz. Haklı davamızda sesimizi duyurmamızda bizlere yardımcı olun." Eylem yapan anne ve babalar, HDP ve terör örgütü PKK aleyhine slogan attı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı'nda konuştu: Çiftçi ve memura müjde

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı kapanış konuşmasını yaptı. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Kendi aramızdaki istişareleri düzenli olarak sürdürürken en büyük istişareyi de milletimizle yapıyoruz. Güvenlik, dış politika, tarım, ekonomi gibi başlıklar altında bakanlarımızın yaptıkları sunumların arkadaşlarımız için bilgilendirici olduğuna inanıyorum. Biz de gerektiğinde kendi uhdemizdeki bilgileri siz değerli arkadaşlarımızla paylaştık. Değerlendirme sonucu ortaya çıkan tabloyu milletimize aktarmanızı bekliyorum. Böylece 2023'e daha iyi hazırlanırız. Bizlerin doğrularla kapatmadığı her boşluğun birileri tarafından yalanlarla doldurulduğunu biliyorsunuz. Şahsım, AK Parti ve kadrolarımız hakkında söylenen her yalana inanmaya hazır bir kitle var. Bir kısmı cehalet ve ihanetten sürekli fitne ateşini körüklemektedir. Bazen üslubumuzu sertleştirmek zorunda kalıyoruz. Bunun nedeni milletimize mesuliyetimizi yerine getirme çabasıdır. "HARAMZADELER HER GÜN BAŞKA BİR KILIĞA BÜRÜNEBİLİR" İçerde hiçbir vatandaşımıza kendisini sahipsiz hissettirmeyecek adımlar atmaya devam edeceğiz. Dışarda Suriye'den Irak'a, Karadeniz'den Akdeniz'e mazlumun olduğu her yerde onurlu duruşumuzu koruyarak siyasetimizi yapacağız. Hak bildiğimiz yolda mücadeleden asla geri durmayacağız. Haramzadeler her gün başka bir kılığa bürünebilir. Kimse bizden böyle bir tavır sergilememizi beklemesin. Bu fakir kendini bildi bileli böyledir. Değişmeyecek. Allah ömür, millet de yetki verdikçe yola da böyle devam edeceğiz. AK Parti saflarında her hangi bir arkadaşımızın ülkemize hizmet karnesi diğer partilerin hepsini üst üste dahi koysanız ulaşamayacağı seviyedir. Geçtiğimiz haftalarda Adana'daki Gençlik Şöleni'nde AK Parti'nin gençlerimizin de gönlünde nasıl sarsılmaz bir taht kurduğuna şahitlik ettik. Maziden atiye kurduğumuz köprünün ne kadar güçlü olduğunu Adana'da gördük. Önümüzdeki seçimlerde 6 milyonu aşkın evladımızın ilk defa sandık başına gideceğini düşünmemizde gençlerimize ulaşacak bu tür kanalların önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. 3 tane şehidimiz oldu. Gece şehirlerine dönerlerken hakka uğurlandılar. Büyük bir heyecanla o geceyi geçirdik, sabah bu haberi alınca o zaman da gerçekten çok ama çok üzüldük. Sosyal medyada troller vasıtasıyla oluşturulan algılara bakmadık. Statlara sığmayan AK Parti gençliğine bakıyoruz. İktidarımızda 20 yıla ulaşmamıza halka hizmet yolunda çalışmamıza borçluyuz. İnşallah daha uzun yıllar milletimizin emrinde olmayı sürdüreceğiz. Geçtiğimiz 20 yılda dünyadaki büyük altyapı yatırımlarının yarısına bizim tek başına imza atmamız tesadüf olması gerek. "KUKLADAN İBARETLER" Büyük ve güçlü Türkiye hedefinden rahatsız olanların bizi ve hükümeti hedef almasının gerisinde ülkemizin gelmiş olduğu seviyeden hazımsızlık vardır. Dünyada her kim bu kardeşinize saldırıyorsa bu ülkeye saldırıyor demektir. Ülke içindeki aparatların tek yaptıkları ellerine tutuşturulan senaryolardaki rollerini oynamaktır. CHP'nin başındaki zat, masanın çevresinde oturanlar da birer kukladan ibarettir. Biz asıl kavgamızı onların ağa babalarına karşı veriyoruz. Bu kavga yeni bir kavga değil. Batıdan doğuya, kuzeyden güneye halen yaşadığımız sorunların köküne baktığımızda hep bu kadim kavganın izlerini görürüz. ‘BİZİM YOLUMUZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM YOLUDUR’ Çürük kabuklara sarılanların akıbeti 1919 Samsun'da başlayan süreçteki mandacı zihniyetin akıbetinden farklı olmayacaktır. Bizim yolumuz ya istiklal ya ölüm yoludur. Bizim yöntemimiz bugün de hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh tüm vatandır ilkesidir. En zayıf zamanımızda bu anlayışla 7 düveli arkasına alanları denize döktüysek bugün de aynı inançla ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyona kavuşturacağız. Türkiye geçmişte takoz, istismar siyasetinden çok çekti. Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye'ye çağ atlattığımızı söylüyoruz. İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA NATO VETOSU Demokrasi ve kalkınma mücadelesi 85 milyonun hayatını olumlu yönde geliştirmiştir. Bunları muhalefet adına karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeye çalışıyoruz.Hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız. Türkiye'nin bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında sergilediği ilkeli tutumun dışarda birilerini rahatsız etmesini anlıyoruz. Beklentilerimiz karşılanmadan NATO'nun genişlemesi konusunda tutum değişikliğine gitmeyeceğiz. Batının kendi güvenlik ve refahını korumak üzerine kurduğu sistem çatırdıyor. BM'nin reform edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti görülüyor. Dünya 5'ten büyüktür. Şimdi kendileri bunu söylemeye başladılar. BM Güvenlik Konseyi'ni reforme edelim diyorlar. Dediğimize gelecekler. Biz her zaman söylediğimiz adımı atıyoruz. Yatırım, üretim, istihdam yoluyla büyüme esasına dayalı model ile sıkıntılı süreci ülkemiz için avantaja çevirecek adımları atıyoruz. Ülkemiz Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken Ukrayna - Rusya krizi sonucu Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle seyrediyoruz. Duamız dünyanın içinde geçtiği kritik dönemi bir an önce geride bırakarak yoluna devam etmesidir. EKONOMİ MESAJI İnsanlarımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları asla hafife almıyoruz. Hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz. Önümüzde konuttan otomobile uzanan bir liste var. TÜİK'in Mayıs verileri enflasyonun artık aşağı yönlü bir eğilime girdiğini göstermektedir. Piyasaların fiyatlandırma alışkanlığını değiştirmelerini sağlayarak hayata pahalılığına sınır çekmeye çalışıyorUz. Dünyanın 2. Dünya Harbi sonrasında yaşadığı en büyük sarsıntınn ülkemizi en az kayıpla çıkarmanın güçlüğünü biliyoruz. Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir. Bizim 20 yıllık tarihimizde hiçbir başarımız bizlere altın tepside sunulmadık. Bİz bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Çalıştık, sabrettik, girdiğimiz tüm mücadelelerin hepsinden alnımızın akıyla çıktık. ÇİFTÇİYE VE MEMURA MÜJDE Çiftçilerimize ve memurlarımıza iki ayrı müjde vermek istiyorum. Dünyanın en önemli tahıl tedarikçileri Rusya ve Ukrayna'nın aralarındaki savaş sebebiyle ortaya çıkan belirsizlikler tarımda kendine yeterli olmayan ülkeleri tedirgin ediyor. Tahıl, sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmalara maliyetlerin yükselmesinden, bazılarının fırsatçılığa yönelmesinden kaynaklanıyor. Yeni düzenlemeleri yakında hayata geçireceğiz. Muhalefet ve mandacı ekonomistler buğday ithal ediyoruz yaygarasını tekrarlamaktan geri durmuyor. Yüksek ithalat rakamlarının sebebi ülkemizim en büyük gıda ihracatçılarından biri olmasındandır. TMO'NUN 2022 BUĞDAY ALIM FİYATLARI Yeni hasat dönemine girdiğimiz bugünlerde üretim bölgelerinden mahsülün beklediği haberini alıyoruz. TMO'nun 2022 hasat döneminde yapacağı buğday ve arpa alım fiyatlarını teşvik fiyatlarını açıklamak istiyorum. TMO sert ekmeklik buğdaya ton başına 6 bin 50 TL alım, 1000 prim bedeli olmak üzere 7 bin 50 lira ödeme yapacaktır. Ofisimizin arpa alım fiyatı ise ton balına 5 bin 500 lira alım, 500 prim bedeli olmak üzere 6 bin TL olarak belirlenmiştir. 3600 EK GÖSTERGE MÜJDESİ 3600 ek göstergede nihayet çalışmayı tamamladık. Yarınki Kabine Toplantısı'nın ardından bu hazırlığı detaylarıyla anlatacağım.

1 yıl önce

Ümit Özdağ'dan Fenerbahçelileri kızdıran paylaşım: Sert tepki geldi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın sosyal medyadan paylaştığı bir video büyük tepki çekti. Özdağ'ın paylaştığı animasyonda Fenerbahçeli yöneticiler takımdan göndermek istedikleri Gustavo için Ümit Özdağ'dan yardım istiyor. Özdağ da Brezilyalı oyuncuyu mancınık ile ülkesine göndereceğini söylüyor. https://twitter.com/umitozdag/status/1536222614594670592?s=21&t=1SAuJ7nBXFbkGxacsBxMBA FENERBAHÇE'DEN SERT TEPKİ GELDİ Ümit Özdağ'ın paylaşımına Fenerbahçeli taraftarlar sert tepki gösterdi. Sosyal medyadan gelen tepkiler sonrası Fenerbahçe yönetimi de açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Fenerbahçe'nin siyaset üstü bir kurum olduğunun altı çizilerek, "Bu gerçekten hareketle Sayın Özdağ’dan, futbolcumuza ve kulübümüze yapılan bu yaklaşımdan geri adım atılmasını beklediğimizi vurguluyor; kulübümüzün hiçbir siyasi gündeme dâhil edilmemesini rica ediyoruz" ifadeleri yer aldı. Fenerbahçe'den yapılan açıklama şöyle: "Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşım üzerine açıklamamızdır; Ülkemizin siyasi çerçevedeki gündemlerinden biri olan mülteciler konusuna dair yapılan ilgili paylaşımda; Kulübümüzün ve sözleşmesi devam eden, üç yıldır formamıza saygıyla, sorumlulukla hizmet eden, takımımızın kaptanlığını yapmış bir futbolcusunun adının kullanılması, ima edilmesi kabul edilemezdir. Daha önce pek çok kez vurguladığımız bir gerçeği bir kez daha en açık haliyle dile getirmek istiyoruz ki; Fenerbahçe Spor Kulübü siyaset üstü bir konumdadır. Zorla içine çekilmediği sürece hiçbir siyasi sürecin, konunun ve gündemin bir parçası olmamıştır ve olmayacaktır. Bu gerçekten hareketle Sayın Özdağ’dan, futbolcumuza ve kulübümüze yapılan bu yaklaşımdan geri adım atılmasını beklediğimizi vurguluyor; kulübümüzün hiçbir siyasi gündeme dâhil edilmemesini rica ediyoruz." ÜMİT ÖZDAĞ'DAN YANIT GELDİ Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya paylaşımına Fenerbahçe'nin verdiği yanıt sonrası yeni bir açıklama yaptı. Özdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu videoda futbolcu ile ilgili bir ifadenin olmadığını savunarak şunları söyledi: https://twitter.com/umitozdag/status/1536293663982112770?s=21&t=uEdU_LppRpfRZRPmEXUgCg "Fenerbahçe alıntıladığım, 2 gün önce yayınlanan bu KOMİK animasyon İle ilgili açıklama yapmış. Doğrusu şaşırdım.Burada önemli olan Türk halkının sığınmacıları “Gönderme” konusunda kime güven duyduğudur.Benim açıklamamda futbol/futbolcu ile ilgili tek ifade yok.Gülümseyi unutmayın"

1 yıl önce

Yüzü de kızarmıyor! ‘Teyitleştik’ dediği muhtar Ümit Özdağ’ı yalanladı

Resmî kurumlar tarafından da yalanlanan iddianın ardından kişisel Twitter hesabından açıklama yapan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Türkiye’nin siyasi bekasını insan nefreti ve yabancı düşmanlığı üzerine kurgulayan bir yalan makinası ile karşı karşıya kaldığını söyleyerek, provokatör Ümit Özdağ’ın cezai ehliyeti olup olmadığının tespiti için müracaatta bulunulacağını vurguladı. Yalandan yüzü hiç kızarmayan Özdağ da Bakan Yardımcısı Çataklı’nın Twitter’dan paylaşımını alıntılayarak, ‘’Büyük Türk Milleti, Zafer Partisi İstanbul il başkanı Esenler’e giderek muhtar dahil şahitler ile konuştu. Saldırıyı teyit etti. Mağdur kız Bayrampaşa Eğitim Hastahanesine, dayak yiyen Afganlar Esenler hastanesine götürülmüş. Bakanlık seri yalan söylüyor.’’ dedi. ‘’TEYİTLEŞTİK’’ DEDİĞİ MAHALLE MUHTARI ÖZDAĞ’I YALANLADI Namık Kemal Mahallesi muhtarı Yusuf Aslan ise Özdağ’ın yaptığı paylaşımının altına, ‘’Sayın Başkanım. Atmış olduğunuz tvitte ismi geçen Namık Kemal mahallesinin muhtarıyım ismim Yusuf Aslan. Böyle bir beyenat vermediğim halde Muhtar ile teyitleştim demeniz siyasi ahlaka yakışmaz. Ben böyle bişey demediğim halde dedi diye söylemeniz doğru değil’’ diyerek, ırkçı provokatörün yalanını ortaya çıkardı. https://twitter.com/yusufaslan_55/status/1544688344885612545?s=21&t=_lUmecU1DYMo8UP5SH4xTA

1 yıl önce

Türk Kızılay, Filistin'de ihtiyaç sahibi 13 bin 216 aileye kurban eti dağıtımı yaptı.

Türk Kızılay Filistin Delegasyon Başkanı Vural Can Kural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban etlerinin, 2022 Yurtdışı Vekaletle Kurban Kesim Programları kapsamında, Gazze ve Kudüs'ün yanı sıra Batı Şeria'nın El-Halil, Beytullahim, Ramallah, Tulkerem, Eriha ve Nablus kentlerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını kaydetti. Kural, "Vekaletini Türk Kızılaya vererek kurban bereketini savaş mağduru Filistinli ihtiyaç sahibi ailelerin sofralarına taşıyan bağışçılarımızın Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Dost ve Kardeş Filistin halkından desteğini esirgemeyen tüm bağışçılarımıza teşekkür ederim." diye konuştu. Türk Kızılayın bugün Kudüs'te devam ettiği faaliyetlerine Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Ahmet Rıza Demirer de katılarak, 500 Kudüslü aileye kurban eti dağıtılmasında gönüllü oldu. Burada Büyükelçi Demirer'in elinden bağışını teslim alan Filistinli ihtiyaç sahibi bir kadın, Türkiye'nin Filistin'e desteklerine teşekkür ederek, "Mübarek Kurban Bayramı vesilesiyle kurbanlık yardımları için size ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Bayramınız mübarek olsun." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Mahmut Övür'den Kılıçdaroğlu'na 'Hanım Kız' tepkisi: 'Sanıyorum 6'lı masadan umudunu kesti'

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, köşe yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun saldırgan tutumunu eleştirdi. Sürekli kurumlara ve kuruluşlara saldıran Kılıçdaroğlu, son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çevirmenini hedef almıştı. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından"Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar." ifadelelerini kullanmıştı.  Övür, Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu için şu yorumda bulundu: Akıl alır gibi değil... Anlaşılan Kılıçdaroğlu, o kadar çaresiz ki, başörtülü bir genç kızı aşağılamaktan bile medet umuyor. Siyasi seviye buralara kadar inmişken, "Hani CHP değişmişti, hani gençlere güvenilecek, liyakat öne çıkarılacak, başörtülülere saygılı olunacaktı" demenin bir anlamı var mı? Bu sorunun cevabını da CHP Parti Meclisi'ne aldığı başörtülü hanım kızımız versin? İşte Matmut Övür'ün yazısı: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanıyorum 6'lı masadan umudunu kesti ki ne diyeceğini, nereye saldıracağını şaşırdı. Kurumlara saldırması, toplumsal kesimlere hakaret etmesi, 15 Temmuz direnişini "kontrollü darbe" diyerek itibarsızlaştırması yetmedi, şimdi de tam 15 Temmuz'un yıldönümünde hem Türkiye'nin dış politikasına saldırıyor hem de başörtülü bir genç kadını rencide edecek bir çıkışa imza atıyor. Büyük ihtimalle bunu da dünyanın gıptayla izlediği Başkan Erdoğan'ın çok yönlü ve ilkeli diplomatik hamlesini itibarsızlaştırmak için yapıyor. Kurduğu siyasi mantığı eminim Aziz Nesin'in Zübük karakteri bile kurmaz Herhalde Başkan Erdoğan'ın FETÖ ve YPG'yi NATO kayıtlarına geçirmesini hazmedemedi ki, o eziklikle "küresel dostlarının" bile ciddiye almayacağı, hatta "Nereden böyle bir müttefik bulduk?" diye hayıflanacakları şu cümleleri kuruyor: "Sevgili halkım, daha NATO'daki imzanın mürekkebi kurumadan Finlandiya ve İsveç'ten gelen skandal açıklamalar, Erdoğan'ın yine hiçbir şey alamadan imza attığını gösterdi." Medyada, İsveç veya Finlandiya'yla ilgili öyle "skandal" denebilecek bir habere rastlamadım. Acaba, bizim bilmediğimiz o skandal haberi Kılıçdaroğlu, yine kılavuzu Ünal Çeviköz'ü, o iki ülkenin büyükelçilerine gönderip öyle mi aldı? Doğrusu bunun kokusu yakında çıkar ama İsveç'le ilgili iki haberden söz edebiliriz. Biri Kılıçdaroğlu'nu yalanlıyor. Haberin özeti şöyle: "PKK'lı İsveç Parlamentosu Milletvekili Amineh Kakabaveh, İsveç'in dört teröristi Türkiye'ye iade ettiğini ve İsveç hükümetine güveninin kalmadığını söyledi." İkinci haber ise bir FETÖ'cüyle ilgili... Kılıçdaroğlu skandal olarak bunu mu kastediyor bilmiyorum ama sevindiğine göre bu olabilir: "İsveç'te Yargıtay'ın, Türkiye'nin 'FETÖ üyesi' olmakla suçladığı bir kişinin iade talebini geri çevirdiği bildirildi." Bu haber aslında İsveç'in sorunu ve onlar için skandal. Halletmek de onların işi. Daha çok benzer şeylerle karşılaşacağız. Şu dış politika analizi de Türkiye'yi çok seven(!) Foreign Policy dergisinde yayınlanacak düzeyde. Bu Batı hep böyledir, çok sevdikleri adama darbe yapar! "Öyle 'dış güçler' demeyi falan bıraksınlar. Batı, Erdoğan rejimine düşman değildir." Gelelim Kılıçdaroğlu'nun ucuz siyasetine... O tweet'lerin devamında Başkan Erdoğan'ın tercümanı olan başörtülü genç kızla ilgili, insani açıdan rencide edici, siyasi açıdan da ucube bir yaklaşıma imza atıyor: "Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar." Akıl alır gibi değil... Anlaşılan Kılıçdaroğlu, o kadar çaresiz ki, başörtülü bir genç kızı aşağılamaktan bile medet umuyor. Siyasi seviye buralara kadar inmişken, "Hani CHP değişmişti, hani gençlere güvenilecek, liyakat öne çıkarılacak, başörtülülere saygılı olunacaktı" demenin bir anlamı var mı? Bu sorunun cevabını da CHP Parti Meclisi'ne aldığı başörtülü hanım kızımız versin?

1 yıl önce

Zafer Partisi'nde "Alevilik" krizi! Ayhan Türk, Ümit Özdağ'ın Cemevi çıkışına kızıp istifa etti

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Türk, Partideki görevlerinden istifa ettiğini duyurdu. Türk, Zafer Partisi’nden ayrıldığı haberini şu ifadelerle verdi: “Bize bin yıldır Türkmen derler. Biz kanunla Türk olmadık. Türküm, Türkçüyüm. Hünkar Hacı Bektaşı Velinin yolunda Kızıl Elmanın neferiyim. Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir. Zafer Partisindeki görevlerimden istifa ediyorum” ''CEMEVLERİNE İBADETHANE STATÜSÜ VERMEYECEĞİZ''   Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün Aydın’da bir cemevini ziyaret ettiği sırada söylediği sözler gündeme oturmuştu. Özdağ buradaki konuşmasında “Cemevlerine ibadethane statüsü vermeyeceğiz. Olursa tarikatlar da aynı şeyi isteyecek” demişti. Özdağ’ın bu açıklamasının ardından ülke çapında büyük tepki yükseldi. O tepkilere katılan bir diğer isim ise Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Türk oldu. Ayhan Türk, sosyal medya hesabından, bir cemevine ait olduğunu iddia ettiği bir fotoğraf paylaşarak “Cemevleri Türkmenlerin/Alevilerin ibadethanesidir. Değildir demek; kimsenin haddi değildir” notunu düştü. ''ALEVİLER TÜRKLERİN KARDEŞİ DEĞİLDİR, TÜRK'ÜN HASIDIR'' Bununla birlikte Ayhan Türk, 9 Haziran tarihinde Alevilerle ilgili şu paylaşımı yapmıştı: “Aleviler Türklerin kardeşi değildir. Türk’ün hasıdır. Türk’ün ta kendisidir. Türk dilinin töresinin yaşatıcısıdır. Öğrenin artık bunları!” Bununla birlikte Ayhan Türk, 18 Temmuz günü “Sayın Özdağ ve Zafer Partisinin Alevi toplumuna bakışı bundan başka bir şey değildir. Gerisi hikayedir” notuyla bir paylaşım yapmıştı. Söz konusu paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Ümit Özdağ: Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nda neden temsil edilmediği sorgulanması gereken bir husus. Bugün Alevi insanlarımıza yönelik bürokraside, devlet kademelerinde inanılmaz bir dışlanma var. Bu kabul edilebilir değil.” Türk’ün bu paylaşımı yapmasına rağmen Özdağ, Aydın’daki bir cemevinde, cemevlerine ibadethane statüsü verilmeyeceğini söyleyerek Türk’ün yaptığı açıklamanın tersi hareket etmiş oldu. Ayhan Türk'ün o paylaşımları: https://twitter.com/ayhanturkz/status/1549436346531561473?s=21&t=gef5bvBLcnYk_J7LR-N0jw https://twitter.com/ayhanturkz/status/1547683291993477121?s=21&t=J6CWe8ayaffsuaDcc5hbCQ https://twitter.com/ayhanturkz/status/1549068456770904064?s=21&t=8UGb9fr5t9FBoO5TCRcFMQ

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 20 21