26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türkiye, seçime hazırlanan Libya'yı her koşulda desteklemeye devam edecek

Kalın, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) Brüksel ofisinde düzenlenen "Libya'nın seçim öncesindeki siyasi belirsizlikleri" konulu çevrim içi panelde konuştu. "Libya'nın toprak bütünlüğü ve siyasal birliğinin önemini vurgulamak gerektiğini düşünüyorum." diyen Kalın, iç savaşın bitişinin siyasal istikrar ve demokratik yönetim için zemin hazırladığının, 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimlerin de bu nedenle ekseriyetle önemli olduğunun altını çizdi. Kalın, seçimlerle ilgili siyasi zorlukların bulunduğu ve seçimlerin yapılıp yapılamayacağının Libyalı tarafların vereceği bir karar olduğunu vurgulayarak "Her halükarda ne karar verirlerse versinler, Libyalılarca yürütülen bir süreç olmalı. Tüm uluslararası aktörler bu sürece saygı duymalı ve onu desteklemeli." diye konuştu. Avrupalı ülkeler ve ABD'nin Libya'ya "terör, göç ve enerji" çerçevesinden baktığını belirten Kalın, bunun oldukça dar bir açı olduğunu, Türkiye'nin ise farklı bir yaklaşım benimsediğini ifade etti. Kalın, Türkiye'nin Libya'nın askeri konularını "yalnızca Libya halkı, hükümeti ve seçilmiş yetkilileriyle" müzakere ettiğini vurgulayarak Berlin ve Paris konferanslarının, Türkiye'nin Libya'ya dahlinden memnun olunduğunu teyit ettiğini belirtti. "Birleşmiş bir Libya ordusu görmek istiyoruz. Türkiye olarak bu hedef doğrultusunda yardım etmeye her zaman hazırız." diyen Kalın, Türkiye'nin Libya'daki rolünü "Biz orada Libya hükümetine güvenliği sağlama ve birleşmiş bir ordu oluşturma amacıyla yapılan bir anlaşanın parçası olarak bulunuyoruz." sözleriyle özetledi. Kalın, "Türkiye'nin müdahalesi, olayların (olumsuz) gidişatını değiştirdi, çatışmaya bir denge getirdi." diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, "Trablus'ta herhangi birine sorun. Bağımsız bir uluslararası gözlemciye sorun. Türkiye'nin güvenlik durumunu daha iyi bir düzeye getirmekteki ve siyasi sürecin ilerlemesini sağlamaktaki katkısını kabul edecektir. Bunun, Berlin Konferansı ve Paris toplantısında da altı çizilmiştir." ifadelerini kullandı. Kalın, "Seçimlerin 24 Aralık'ta yapılamaması durumunda da Libya'yı siyasi ve ekonomik olarak ve diğer alanlarda da desteklemeye devam edeceğiz. Uluslararası toplumdan da aynısını yapmasını bekliyoruz." diyerek seçimlerin ertelenme ihtimalinin kötüye kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. "Bu belirsizlikler, bizi iki kez düşünmeye sevk ediyor" SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran da Birleşmiş Milletler (BM) liderliğindeki uluslararası barış çabalarının, Libya'ya istikrar getirmediğine ancak sahada askeri denge oluştuktan sonra ülkenin gerçek bir siyasi sürece geri döndüğüne dikkati çekti. Libya'da seçimlerle ilgili "pek çok belirsizlik" olduğunu ifade eden Duran, "Bu belirsizlikler, bizi iki kez düşünmeye sevk ediyor. Libya'daki kırılgan barış, pek çok faktöre ve koşula bağlıdır." diye konuştu. Duran, Libya'da seçimlerin planlanan tarihte düzenlenmesi konusunda Libyalı yerel aktörler üzerinde uluslararası baskı olduğunu belirterek "Libyalı aktörlerin ve sorumlu uluslararası paydaşların seçim sonrası kaos çıkması durumunda ne yapacakları konusunda bir eylem planı veya yol haritası yok. Libya'nın geleceği konusunda iyimser olmak istiyoruz. Libya'nın barış ve istikrar yönünde hareket ettiğini görmek istiyoruz." değerlendirmesini yaptı. Libya halkının da istediği üzere ülkedeki barışı ve istikrarın ancak yerel aktörlerin samimi siyasi katılımı ve diyaloğu yoluyla geri getirilebileceğini vurgulayan Duran, 24 Aralık seçimlerinin ve seçimlerden sonraki gelişmelerin Libya'nın barış ve istikrarına katkıda bulunmasını umduklarını dile getirdi.

2 yıl önce

Türkiye ile Libya arasındaki yolculu gemi seferleri 25 yıl sonra yeniden başladı. ilk gemi İzmir'e geldi

Libya'nın Misrata şehri ile İzmir arasında başlatılan yolcu seferlerinin ilki gerçekleştirildi. 25 yıl sonra yeniden başlatılan sefer kapsamında, üç gün önce Misrata'dan çıkan 'Kevalay Queen' isimli 500 yataklı, 700 yolcu, 520 araç kapasiteli, 2 bin ton yük taşıyabilen gemi bugün İzmir'e demirledi. Karanfil Group ile Misrata'dan Kevalay Turizm ve Libya Demir Çelik Şirketi (LISCO) ortaklığıyla hayata geçirilen proje kapsamında, 107 yolcunun bulunduğu gemi İzmir'de karşılandı. Seferlerin haftada bir gerçekleştirileceği Türkiye- Libya hattında yolculuk süresinin iki gün olacağı ifade edildi. DEIK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı, Türkiye Libya İş Adamları Derneği Başkanı ve Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, "Bu gemiler yolcu, yük ve araç taşıyacak. Gemi üç gün önce Libya'dan çıktı. Üç gün sonra İzmir'e vardı. İzmir'de dün fırtına olduğu için bir gün aksama yaşandı. Normalde iki günlük bir süre olacak. Bu seferleri diğer şehirlere de taşıyabiliriz" dedi. 25 YIL SONRA YENİDEN Libya'nın 1992 yılında ithalata açıldığını hatırlatan Karanfil, “Libya ithalata açılmadan önce insanlar yolcu gemileriyle Türkiye'ye gelirdi. Hem turistik faaliyetlerde bulunur hem ticaretlerini yaparlardı. Libya ithalata açıldığı zaman gemi seferlerinde düşüş oldu. Libya'ya havayolu ve ticaret açıldığı için insanlar gemi ile ticaret yapma ihtiyacını hissetmediler. Bu seferler 95'li yıllarda bitti. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması'nda Libya ile iki yıl önce komşu olduk. Biz bu komşuluğa nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşünürken nostaljiyi canlandırmak istedik ve İzmir'e seferleri başlattık" ifadelerini kullandı. '500 YILA DAYANAN ARKA PLAN KÜLTÜRÜ' İki ülke arasındaki ilişkilere değinen Karanfil, "İki yıl önce Libya ile imzalanan anlaşma dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza ve Libya Başbakanına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Biz de komşuluk ilişkisini geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız. Libya Afrika'nın anahtarı konumunda bir ülkedir. 7 milyon nüfusu vardır ancak Libya'da 300 milyon nüfus varmış gibi bir tüketim vardır. Lojistikte Türkiye'nin jeopolitik konumu oldukça önemlidir. İki ülke iş birliği hem Afrika'ya giren ürünlerde hem de Afrika'dan dünyaya dağılacak ürünlerde ciddi rol oynayacak. Libya ile 500 yıla dayanan bir arka plan ilişkimiz, kültürümüz vardır. Biz Libya'ya kardeş ülke olarak bakıyoruz. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması ile Libya halkında belki de yüzyıllarca unutulmayacak bir vefa duygusu oluşturmuşuzdur. Libya'nın Akdeniz'deki haklarının korunması Libya'da nesilden nesile aktarılacak önemli olaylardan biridir" dedi. 'LİBYALILARIN SEVİNCİNDEN DOLAYI GURUR DUYDUK' Libya'dan İzmir'e düzenlenecek seferlerin kış mevsimi dolayısıyla haftada bir gerçekleştirileceğini belirten Karanfil, "Yazın muhtemelen bu seferler artacaktır. Libya'daki geminin çıkış törenine altı bakan, bir eski başbakan ve Libya'nın hemen hemen bütün üst düzey bürokratları geldi. Bir bayram havasıydı. Bizler de Libyalıların bu sevincinden dolayı gurur duyduk. Bu gemilerde hem turizm hem ticaret olacak. Libyalı kardeşlerimiz istedikleri zaman arabalarına binip, arabalarıyla Türkiye'ye gelip seyahat edebilecekler. Libya nüfusunun 2002'den bu yana neredeyse yüzde 60'ı Türkiye'ye gelmiştir" diye konuştu. Libya Kevalay Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mecihi ise, "İzmir'de olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye ve Libya arasında ekonominin tesis edilmesi ve ilişkinin artmasından memnunuz. Türk makamları bu yolcu gemisini başlatırken her türlü kolaylığı gösterdi. Biz gelecekte ikili ilişkiyi geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız" dedi.

2 yıl önce

Türkiye, Libya'ya 11 ayda 2,2 milyar dolarlık ürün ihraç etti

DEİK/Türkiye-Libya İş Konseyi yazılı açıklamasında, Türkiye'nin Libya'ya kasım ayında gerçekleştirdiği ihracat rakamlarını paylaştı. Buna göre, Türkiye, Libya'ya kasım ayında 247 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken 11 aylık toplam ihracatı 2,2 milyar dolara ulaştı. 11 ayılık dönemde ihracatta yaşanan artış geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 64 olurken, kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 87'lik artış görüldü. Libya, kasım ayında Türkiye'den en çok sırasıyla mücevher, mobilya, kâğıt ve orman ürünleri, kimyevi maddeler ve mamulleriyle hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar aldı. "Kasımda en yüksek artış gemi ve yatta ürünlerinde oldu" Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Karanfil, kasım ayında Türkiye'nin Libya'ya ihraç ettiği ürünler arasında mücevherin ilk sırada yer aldığını bildirdi. Karanfil, "Belirtilen dönemde Türkiye'den Libya'ya 36 milyon doları aşkın mücevher, 31 milyon doların üzerinde mobilya, kağıt ve orman ürünleri, 29 milyon dolardan fazla kimyevi madde ve mamulleri, 27 milyon dolar seviyesinde de hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihraç ettik. İhracattaki en büyük artış yüzde 1.468'lik artış ile gemi ve yat ürünlerinde oldu." ifadelerini kullandı. "Yatırımlarla Libya'nın kendine yeten ülke haline gelmesi sağlanmalı" Türkiye ile Libya arasında 500 yılı aşkın kadim bir dostluk bulunduğunu ve bu dostluğun ticari ilişkilere de yansıdığını belirten Karanfil, "İki ülke arasında her geçen gün artan bir ticari hacim var. Türk iş insanları olarak Libya'ya gerçekleştirdiğimiz ticaretle Libya'nın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına, halkın ferahının artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticaretle ayrıca ülke olarak Libya'ya insani görevimizi yerine getiriyoruz." açıklamasında bulundu. Karanfil, Türk iş insanlarının Libya'da atacağı yatırım adımlarının önemini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Üreten bir ülke olarak Libya'nın ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir katkımız var ancak bu katkının ihracatla değil ülkede yapılacak yatırımlarla daha istikrarlı olacağını biliyor, yatırımların ülkede gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türk iş insanlarımızın Libya'da atacağı yatırım adımlarıyla ülkenin üreten ve kendine yeten bir konuma gelmesine destek olmalıyız. Yatırımlar ayrıca ülkedeki istihdamın artırılmasına ve dünya ekonomisindeki söz sahibi konumunun güçlenmesine de etki edecek. Bu durum ayrıca iki ülke arasındaki ticari ve insani ilişkilerin güçlenmesine de yardımcı olacaktır."

2 yıl önce

Libya'dan petrol ve doğal gaz açıklaması: Türkiye faaliyet göstersin

Altunyıldız, görüşmede, Türkiye Libya parlamentoları ve kurumları arasındaki ilişkilerin kapsamlı iş birlikleriyle güçlenerek devam edeceğine inandığını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Altunyıldız, 1951'de bağımsızlığını kazanan Libya Devleti'ni ilk tanıyan devletlerden birinin de Türkiye olduğunu anımsattı. Libya bağımsızlığını kazanmasının ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerinin de hızlıca tesis edildiğini, Libya'daki ilk Türk Büyükelçisi Celal Karasapan'ın 4 Eylül 1953'te göreve başladığını aktaran Altunyıldız, şunları kaydetti: "Batısı, doğusu, güneyi, kuzeyi fark etmeden Libya'nın tüm bölgelerini muhabbetle kucakladık ve kucaklamaya devam edeceğiz. Dostluğumuzun ve kardeşliğimizin yüzyıllar öncesine dayandığı Libyalı kardeşlerimizin haklarını muhafaza etmek, ihtiyaç duydukları her an onların yanında olmak önceliklerimiz arasında. Hiç şüphe yok ki devletler arasında zaman zaman görüş farklılıkları olabilir. Bizlere düşen, söz konusu görüş farklılıklarını kapsayıcı bir diyalog ortamını tesis ederek gidermek. Uzun dönemler boyunca tesis ettiğimiz sıcak yaklaşımın önümüzdeki dönemde de ticari ve ekonomik ilişkilerimize olumlu yansıyacağına şüphem yok." Altunyıldız, Libya Devleti ve Libya halkı ne zaman ihtiyaç duyarsa dost ve kardeş ülkesi Türkiye'yi yanında bulacağını belirtti. Libya Enerji ve Doğal Kaynaklar Komitesi Başkanı İsa Muhammed El Aribi ise Türkiye gibi büyük bir Müslüman ülkenin desteğine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyledi. Türkiye'nin zor şartlarda Libya'nın yanında olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Aribi, "Türkiye'nin devrim sürecindeki desteğini unutmamız mümkün değildir. Özellikle de Bingazi'den başlayan bu devrim hareketi içerisinde Türkiye yanımızda yer almıştı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Bingazi'yi ziyaret ederek devrimcilere olan desteğini göstermiştir." dedi. Aribi, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve elektrik enerjileri alanında bölgelerinde faaliyet göstermesini arzuladıklarını belirtti.

2 yıl önce

Libya’dan ikinci yolcu gemisi İzmir’e geldi

Karanfil Group, Kevalay Turizm ve Libya Demir Çelik Şirketi (LISCO) ortaklığıyla başlatılan sefer kapsamında gelen "Kevalay Queen" adlı gemide 200 yolcuyu yer aldı. Yolculara gemiden ayrılmadan önce yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle test yapıldı. Kente gelen yolcuların İzmir ve çevre illerde ticareti canlandırması, turistik ve ticari ziyaretlerde bulunması bekleniyor. Bir hafta sürecek ziyaretler sonrası gemi pazar akşamı Libya'ya dönecek. Dönüş seferine Türkiye'den 40 iş insanının da katılacağı ifade edildi. Ay başında başlayan seferlere ilginin yüksek olduğu belirtildi. İLK GEMİ TÜRKİYE'DEN 3 MİLYON DOLARLIK YÜKLE DÖNDÜ Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi ve Türk-Libya İş Adamları Derneği (TULİB) Başkanı Murtaza Karanfil, yaptığı açıklamada, Libya'dan İzmir'e ikinci yolculuğun da herhangi bir aksilik yaşanmadan gerçekleştirildiğini belirtti. İlk geminin tekstil, gıda, tıbbi cihaz, yedek parça, iş makinesi, mobilya, elektrik-elektronik alet ve mutfak eşyalarından oluşan 3 milyon dolarlık yükle Türkiye'den ayrıldığını dile getiren Karanfil, şunları kaydetti: "Henüz ilk seferimizde Türkiye'nin ihracatına 3 milyon dolarlık katkı sunduk. Bu rakamın giderek artacağını düşünüyoruz. Şu anda kış aylarındayız ama iki seferde Libya'dan 350'ye yakın yolcu getirdik. Bu sayının baharla birlikte artışa geçeceğini ve yazın zirve yapacağını düşünüyoruz. Şimdiden gelecek aylardaki seferler için talepler var. Yaza doğru haftalık sefer sayımızı ve destinasyonlarımızı artırmayı planlıyoruz." Afrika kıtasının öneminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Hükümet yetkililerince sürekli dile getirildiğini hatırlatan Karanfil, "Afrika ile ilişkilerimizi artırmak için Libya'ya daha fazla odaklanmalıyız. Ekonomik ilişkilerimizi ve ticaretimizi daha da ileriye götürmeliyiz. İşte biz başlattığımız seferlerle bu sürece katkıda bulunmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. "ESNAF VE TÜCCAR İÇİN ÖNEMLİ" İzmir'i turizm markası haline getirmek amacıyla kurulan gönüllüler grubu Destination İzmir Başkanı Bülent Tercan, 25 yıl aradan sonra yeniden başlayan seferlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini belirtti. Gemi seferleriyle ilgili başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ticaret ve sanayi odalarına, esnaf birliğine ve kentin tüm kurumlarına önemli görevler düştüğüne işaret eden Tercan, "Gemi ile gelen ziyaretçiler sıradan turistler değil. Yüksek bütçeleri ile İzmir'e alım yapmaya gelen misafirlerin irili ufaklı tüm işletmelere, esnafa çok büyük faydası olacak. Misafirleri karşılayıp, sorunsuz alışverişlerini yapmalarına rehberlik edilmeli." dedi. Tercan, meslek kuruluşlarının teşviki ve desteği ile kent çarşılarındaki iş yerlerinin Libya'dan gelenlere özel kampanyalar düzenlemesi, onları cezbedecek reklamlar yapmasının yararlı olacağını da sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Libya'daki Türkiye karşıtı yerel güçlerin son aylarda Ankara ile giderek yakınlaşması dikkat çekiyor

Libya'da meşru hükümete verdiği destekle dengeleri değiştiren Türkiye'nin ülkedeki rolü güçleniyor. Türkiye'yi 'düşman' ilan eden yerel güçlerin son dönemde Ankara'ya yakınlaşma çabası dikkat çekiyor. Bunda Türkiye'nin savunma sanayiindeki kat ettiği büyük başarı ve Arap cephesindeki siyasi değişikler etkili oldu. Muammer Kaddafi'nin, doğum yeri Sirte şehrinde 2011'de linç edilerek öldürülmesinden bu yana suların bir türlü durulmadığı Libya'da, ülkenin iç dengelerinin yeniden oturtulması için olağan üstü bir çaba sarf ediliyor. Fransa başta olmak üzere Batılı devletler kendi emperyal hedefleri için Libya'ya akın ederken, Türkiye bölgede düzen kurucu ve halkın refahı için gayret gösterici pozisyonunu koruyor. Diğer dış aktörlerin tesiriyle Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bazı Libyalı yerel güçlerin, son dönemde Ankara ile yakınlaşmak için birbiriyle yarışması özellikle dikkat çekiyor. NE DEĞİŞTİ? Başından beri başkent Trablus'taki meşru hükümeti destekleyen ve merkezi yönetimin güçlenmesi için çalışan Türkiye, doğudaki Bingazi'de üslenen ayrılıkçı komutan Halife Hafter ve müttefikleri tarafından "düşman" olarak kodlanıyordu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Son dönemdeki değişimi yorumlayan siyasi gözlemciler, özellikle iki nedenden dolayı, "Türkiye karşıtı" cephenin tavır değiştirdiğine vurgu yapıyor. Bunlardan birincisi, Türk savunma sanayiinin kaydettiği baş döndürücü ilerleme. Dünya siyaset ve savunma kulislerinin başlıca gündem maddesine dönüşen bu konu, Libyalı aktörler tarafından da yakından takip ediliyor. İkinci olarak da, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye ile yeniden yakınlaşmasının Libya'ya direkt etkisi bağlamında, Arap dünyasında yaşanan siyaset değişimlerinin altı çiziliyor. Türkiye'nin Katar'la kurduğu güçlü ittifakı aşamayan diğer Arap ülkelerinin, yeni stratejiler geliştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor. BUNDAN SONRASI Türkiye'nin Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın gelecekte yeniden sıcak ilişkiler kurması halinde, Libya'daki iç dengelerin tamamen Ankara lehine şekilleneceğine işaret ediliyor. Geçmişte "Libya'daki yabancı varlığına karşıyız" şeklindeki açıklamalarla Türkiye'nin Libya'daki konumunu açıktan eleştiren Kahire'nin tavır değiştirmesinin, Libya'yı doğrudan etkileyeceği kaydediliyor.

2 yıl önce

Türkiye’nin Libya’ya ihracatı 2,5 milyar dolara yaklaştı

DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi'nin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) rakamlarından yaptığı araştırmaya göre, 2,44 milyar dolarlık ihracatın yapıldığı Libya, bu rakamla Türkiye'nin toplam ihracatından yüzde 1,06 pay aldı. Aralıkta yapılan ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75'lik artışla 238,9 milyon dolara ulaştı. Türkiye, geçen yıl 2,44 milyar dolarla Libya'ya en yüksek ikinci yıllık ihracatını gerçekleştirmiş oldu. Daha önce en yüksek rakam 2,7 milyar dolarla 2013 yılında görülmüştü. LİBYA'YA EN ÇOK KİMYEVİ MADDELER, MOBİLYA VE MÜCEVHER İHRAÇ EDİLDİ Libya'ya 2021 yılında en çok ürün ihraç eden sektörlerin başında 332 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri geldi. Bu sektör ihracatını yıllık bazda yüzde 31,9 artırdı. Kimyevi maddeleri 298,1 milyon dolarla mobilya, kağıt ve orman ürünleri, 281,8 milyon dolarla mücevher, 251 milyon dolarla hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, 246,5 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon sektörleri takip etti. Libya'ya ihracat elektrik ve elektronikte 170,8 milyon dolar, çelikte 146,3 milyon dolar, demir ve demir dışı metallerde 127,5 milyon dolar, halıda 96,9 milyon dolar, makine ve aksamlarında 86,6 milyon dolar, çimentoda 55,6 milyon dolar, otomotiv endüstrisinde 54,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. MÜCEVHER İHRACATI YÜZDE 435 ARTTI DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, iki ülke arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşması sonrası ikili ilişkilerde hızlı bir ivmelenme yaşandığını söyledi. Birçok alanda yaşanan ilerlemenin dış ticarete de yansıdığını, ihracatta artış oranının yüzde 64,9 olarak gerçekleştiğini dile getiren Karanfil, "Gelişmeler çok güzel ancak defalarca söylediğimiz gibi bu rakamlar bizler için yeterli değil. Libya, 300 milyon nüfusa hitap eden bir ülke. Afrika'ya açılan kapı olarak nitelendirdiğimiz Libya'ya ihracatımız hızla artmalı, bu ülke ile dış ticaret hacmimiz en az 10 milyar dolar olmalı" dedi. Geçen yıl Libya'ya en çok kimyevi maddeler grubunda ihracat yapıldığının bilgisini veren Karanfil, en dikkat çekici artışın yaşandığı sektörün mücevher olduğunu vurguladı. Karanfil, Libya'ya yapılan mücevher ihracatının 2021'de önceki yıla göre yüzde 435,3'lük artışla 281,8 milyon dolar olarak gerçekleştiğinin bilgisini verdi. KADİM DOSTLUĞUMUZU ÜLKELER ARASI EKONOMİYE DAHA FAZLA YANSITMALIYIZ Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasında 500 yılı aşkın kadim bir dostluk bulunduğunu belirterek, bu dostluğun ticari ilişkilere daha fazla yansıması gerektiğinin altını çizdi. Ülkelerin ekonomi STK'larının daha fazla iş birliği yapması gerektiğine dair daha önce de çağrıda bulunduğunu anımsatan Karanfil, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türk iş insanları olarak Libya'ya gerçekleştirdiğimiz ticaretle bu ülkenin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına ve halkın refahının artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticaretle ayrıca Libya'ya insani görevimizi de yerine getiriyoruz. Libya'nın ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir katkımız var ancak şu anki rakamların daha ileri gitmesi gerekiyor. STK'larımız daha fazla iş birliği yapmalı, bu alanda daha çok faaliyet göstermeliyiz. Libya, Afrika'nın bütün ülkelerine kolay ulaşımı olması, Avrupa'ya ve ülkemize yakın bir coğrafi noktada bulunması nedeniyle çok önemli ve stratejik."

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Tereddüt etmeden Libya'nın yanında olacağız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Libya’daki siyasi geçiş süreci ve bu kapsamda seçimler konusunun ele alınması, askeri eğitim işbirliği dahil ikili ilişkilerin gözden geçirilmesi ve bölgesel meselelerde görüş alışverişinde bulunmak üzere Libya'ya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, 'Libya'nın istikrarına desteğimizi yinelemek için Trablus'tayız bunun göstergesi olarak geniş bir heyet ile geldik' dedi. Türkiye ve Libya arasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını belirten Çavuşoğlu, 'Bugün inşallah gaz alanında da bir mutabakat muhtırasını imzalayarak dönmüş olacağız' dedi. Gaz anlaşmasının enerji bakanları arasında müzakere edildiğinin altını çizen Çavuşoğlu, söz konusu anlaşmanın detaylarının imzalar atıldıktan sonra açıklanacağını belirtti. Deniz yetki anlaşmasının iki egemen ülke arasında imzalandığının altını çizen Çavuşoğlu, 'Bu anlaşma yürürlükte olan bir anlaşmadır. Hem Türkiye hem Libya böyle bir anlaşmayı imzaladığımızı BM'ye bildirmiştir. BM bir onay mekanizması değildir Biz Türkiye olarak bildirimde bulunduk. Kıta sahanlığımızın sınırlarını da BM'ye kaydettirdik. Şimdi Libya'nın yapması gereken kendi alanlarını belirleyerek bunu BM'ye kaydettirmektir' ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, bu anlaşmanın iki ülkenin çıkarlarını güvence altına alan bir anlaşma olduğunun da altını çizdi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz konferansı teklifinde bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, 'AB'den olumlu yanıt bekliyoruz' dedi. Çavuşoğlu şartların olgunlaşmasının ardından Bingazi'deki konsolosluğun açılacağını da sözlerine ekledi. Türk Hava Yolları'nın uçuşlara yeniden başlaması için birlikte çalışıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, 'Havalimanlarında gerekli tedbirler ile ilgili Libya tarafının attığı adımları memnuiyet ile karşılıyoruz'dedi. 'Görüşmelerimizde Libya'nın güvenli bir gelecek inşa etmesi için seçimleri bir an önce gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladık' diyen Çavuşoğlu, bunun için somut bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti ve mevcut itilafların uzlaşı ile çözülmesi gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, 'Üçüncü ülkelerin iki egemen ülkenin imzaladığı anlaşmaya müdahale etmeye hakkı yoktur' dedi.

1 2 3 4 5