05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

6 muhalefet partisi liderinin buluşması... Devlet Bahçeli: Bu ittifak çürümüş ve çözülmüştür

İşte Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar... Bugüne kadar birikmiş tecrübelerin bize gösterdiği budur. Dünya genelinde tehdit ve fırsatlar iç içe geçmiştir. Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çıkardığımız vakit geride hiçbir şey kalmayacaktır. MHP bu şuurlar siyasetini yüksek bir şevkle temin etmektedir. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin idrakında olduk. Millete adanmış, tarihe mal olmuş, vatan ve bayrağa feda edilmiş bir mücadele şerefiyle siyasetimizin temellerini oluşturduk. Bekamız için her şeyi göze aldık. MHP bir millet eseri, bir irade estetiği, bir inanç esintisidir. Dışımız milletle, içimiz Allah'la beraberdir. Düğüm içindeki düğümleri çöze çöze hızımıza hız, gücümüze güç katıyoruz. Buna kesinlikle devam edeceğiz. MHP, siyaset kalitesiyle, tutarlılık kalibresiyle gıpta edilecek bir seviyededir. Ülküdaşlık hukuku, dava arkadaşlığı en büyük servetimizdir. Bu serveti israf etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye il teşkilatlarımız tek yürektir. Partimizin ana direği, asıl omurgası teşkilatlarımızdır. Bugüne kadar bu sağlanmıştır, daha iyisinin tezahür etmesi konusunda ilgili arkadaşlarımız sorumludur. Milliyetçi ülkücü harekette hırsların rekabeti değil, sen yoksan bir eksiğiz anlayış ve ahlakı hakimdir. Ülkücü, ülkücünün yurdudur, ufkudur, umududur, uğurudur. Fitne ve dedikodu ayaklarımızın altındadır. Kızılcahamam'da yaptığımız toplantılara katılan üyelerimize, il başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biriniz bin olsun, biriniz hepiniz olun. Kalpleri Türkiye sevdasıyla çarpan, bu vatan benim diyen her kardeşimi bağrıma basıyor, Allah'a emanet ediyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Dünya nefesini tutmuş, Rusya-Ukrayna arasında nükseden gerilimin ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. ABD Başkanı Biden'ın 'Dünya Savaşı'ndan bahsetmesi krizin çok geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Muhatap devlet başkanlarının gün aşırı görüşmeleri, uzlaşma arayışları, telefon diplomasileri, sukunet tavsiyeleri, bugüne kadar beklenen yumuşamayı sağlayamamıştır. Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir. Dünya'nın kafa yorduğu, bir numaralı gündem konusu haline gelmiştir.  Gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu seçenekte yer alan ülkelerin başını çekmektedir. Çıkacak savaşta en fazla Türkiye mağdur olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi saygındır, değerlidir. Hayırlı sonuçlara vesile olması dileğimizdir. Macron'un bana göre amaca ulaşıldı sözleri erken olarak yorumlanmayı hak etmiştir. Karşılıklı mevzilenmeyi sertleştiren, çatışma çıktı-çıkıyor mesajları paylaşan ülke ABD'dir. Putin'e Ukrayna'nın işgaline hızla cevap veririz demesi, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, krizi artırmaya yönelik hareketlerdir. Ortamı geren ABD, Kiev Büyükelçiliği'ni boşaltmıştır. İngiltere, Almanya, Belçika, İsveç, Filistin de aynı çağrıyı tekrarlamışlardır. İngiltere Savunma Bakanı'nın Münih Anlaşması'nı hatırlatması da savaş iklimini tesis çabası şeklinde okunmalıdır. Biden-Putin telefon görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen fikir birliğinin sağlandığının anlaşılması da kısmi bir gelişmedir. Temennimiz Rusya ile Ukrayna'nın savaştan uzak durmasıdır. Rusya'nın Belarus'ta sürdürdüğü tatbikatlar şüphesiz akıllara her türlü kötü senaryoyu getirmektedir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir. Kafkaslar'daki bir savaşın bir kazananı olmayacaktır. MHP bu zorlu süreçte devletimizin ve hükümetimizin yanındadır, tarafı ve tavsiyesi de barıştır, sağduyudur. Ahmet Cevdet Paşa, Kırım Harbi sırasında fırsatçıların, asker cephedeyken vurgunculuk yaptıklarını yazmış ve bundan şikayet etmişti. Un yoktu, ekmek pahalıydı, İstanbul'a karaborsa egemendi. Düşman postalları topraklarımızı çiğnerken hayat pahalılığı insanımızı canından bezdirmişti. Felaketten istifade edip arsa toplayanlar ön plandaydı. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı Türkiye'si için de söylemek yanlış olmayacaktır. Fırsat düşkünleri, her dönemde milletimizin kasasından para kazanmanın ayıbıyla lekelenmişlerdir. TEMEL GIDADA UYGULANAN KDV İNDİRİMİ Bugün döviz kuru artınca fiyat etiketlerini kabartanlar, döviz kuru indiğinde aynı iradeyi göstermemişlerdir. Fırsatçılara göz açtırılmamalıdır, stokçuların üzerine gidilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni kararları duyurmuştur. Temel gıda ürünlerinde KDV yüzde 1'e çekilmiştir. Dünden itibaren temel gıdaların fiyatları yüzde 7 ucuzlamıştır. Alınan bu önemli karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır. Devlet üzerine düşeni yapmıştır. Etiketleri düzenlemeyene ağır cezalar uygulanmalıdır.  ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ FATURALARI SÖZLERİ Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz. İnsanımızın umutlarına gölge düşürmesine sessiz duramayız. Bize göre makul sızlanmalara, haklı taleplere kulak verilmelidir. Elektrik ve doğal gaz faturalarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Yüreğimiz milletle beraberdir. Elektriği satan görevli tedarik şirketleridir. CHP'nin iddiaları asılsızdır, cahilcedir, kriz çıkarmaya yöneliktir. 21 adet dağıtım şirketinin görevleri arasında dağıtım şebekesini işletmek, bağlantı taleplerini karşılamak, sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeksizin elektrik hizmetini sunmaktır. Özellikle kırsal alanda oluşan elektrik arızalarına belli bir gün geçmeden müdahale edilmemesi gözümüze çarpan eksikliklerdir. Dağıtım şirketlerinin mali konuları, denetim yetkisi kaldırılmış EPDK'ya devredilmiştir. Denetim yetkisi TEDAŞ'a verilmelidir. İnsanlarımızı elektrik faturalarının ablukasından çekip çıkarmak siyasetin görevidir. KILIÇDAROĞLU'NA FATURA TEPKİSİ  CHP Genel Başkanı'nın fatura ödemeyeceğim sözü ise bir isyan teşebbüsünün mahsulüdür. Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhal kesilmelidir. Kılıçdaroğlu'nun 'fatura ödemem' çıkışı bir provokasyondur. Elektriğe gelince fatura ödemekten köşe bucak kaçanların, İstanbul'da su faturalarının zamanında ödenmesini istemesi çelişkidir. Yeni adımlar atacağından bahsetmişsin, layık olduğun cevabı hemen alırsın. CHP Genel Başkanı, Kandil'e uzak ve mesafeli hiç değildir. CHP'nin trafosu, ana şebekesi Kandil'dir. Türk milleti teröristlerin Kandil'ine Türk bayrağını dikecek, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'ini de başına geçirecek. MUHALEFETİN AYNI MASADA BULUŞMASI Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının küresel konular hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur. Bunların işi gücü masa etrafında ömür tüketmektir. Dış politikada çıtları çıkmaz, esameleri okunmaz, bir CHP'linin herhangi bir ittifak ortağının milli bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Zillet ittifakı akşam yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir planları yok. Oturma düzenin nasıl olacağını günlerce konuştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program üretmekten mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Eskiye dönme niyeti reform değildir. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Yapılan açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. BAHÇELİ'DEN YUVARLAK MASA KARİKATÜRÜ Hiç mi hazırlık yapmadınız? Açıklamada çok daha vahim savrulmalar vardır. Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa Birliği'nin normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl bir gayri milliliktir. Bu kadar mı yabancılaştınız? Bahsedilen bu normlar nelerden ibarettir? Açıklasınlar da öğrenelim. Türkiye'nin aleyhtarı tutumuna destek olacaklar mı? Şimdi bu toplantıyla ilgili bir değerlendirmeyi size sunmak istiyorum. Bu kara kalem çizilmiş bir şey. Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan. Bizim için tek geçerli norm, Türkiye normudur. Herkesin kendini eşit gördüğü, demokratik bir Türkiye'yi kurmak istiyorlarmış. Bunu külahıma anlatsınlar. Ülkemizde yaşayan herkes eşit ve özgür vatandaştır. Türkiye'de eşitliğin ihmal edildiği ne zaman görülmüştür? Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat'ta açıklayacaklarmış. 28 Şubat'a gün vermeleri elbette tesadüfi değildir. Bu ittifak içten içe çürümüş, çözülmüş ve çökmüştür. HDP'li bir eşbaşkan ortaklarını uyarmıştır. Zillet ittifakı PKK, FETÖ, husumet, çıkar, nifak ittifakıdır. Türkiye düşmanları ve HDP'nin gözetimi altındadır.  Millete sevdamız, Türkiye'ye bağlılığımız tarihi bir emanet, bir fedakarlık numunesi, bir vatan ve devlet mütefasıdır. Bunların 6'sını toplasanız 1 etmez. Bizim duruşumuz Dünya'ya en büyük cevaptır. 

2 yıl önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den MHP'li belediyelere talimat: Su faturalarında yüzde 7 indirim yaparak vatandaşlarımıza destek olun

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün gerçekleştirilen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda AK Parti'li belediyelere suda KDV indirimi kadar indirim yapılması çağrısının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de MHP'li belediye başkanlarına suda KDV indirimi yapılması talimatını verdi. "YÜZDE 7 ORANINDA İNDİRİM YAPILSIN" MHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin talimatıyla 229 belediye başkanına su fiyatlarında indirim yapılması konusunda mesaj gönderdi. Durmaz mesajında, "Sayın Belediye Başkanı; vatandaşımızın üzerindeki yüklerin hafifletilmesi ve aile bütçelerine katkı sağlamak maksadıyla Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin talimatlarıyla, su fiyatlarında yüzde 7 oranında indirim yapılarak insanımıza destek olunması hususunda gereğini rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim" ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun LGBT propagandası yaptığı afişleri Sincan’da tepki çekti

Helalleşme kadrosuna LGBT’yi de ekleyen Kılıçdaroğlu “Birey olma özgürlüğü ve güvenlik hakkı sağlanacak. Tüm yaşam tarzları güvence altına alınacak. Geçmişte devletin bireysel hak ve özgürlüklere müdahalesine maruz kalmış vatandaşlarımızın mağduriyetleri aralarında tazminat ödenmesi seçeneği de olacak şekilde giderilecek.” ifadelerini kullanmıştı. LGBT lobisi tarafından desteklenen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’in, LGBT’liler için attığı adımlar, Kılıçdaroğlu’na ilham verdi. Kılıçdaroğlu “Sorulamayacak sorular kanunu çıkarılacak. Özgürlükler güçlendirilecek. Örneğin, kamu ve özel sektör işe alımlarında her türden ayrımcılığın önüne geçilecek. İşveren tarafından sorulamayacak ve bireyin beyan etmek zorunda olmadığı unsurlar bu kanunda net bir şekilde tanımlanacak.” diyerek LGBT bireylere üst düzey devlet görevlerine gelebileceklerini müjdeledi. İktidara geldiklerinin ilk 6 ayında yapacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, videoyu, “Türkiye farklılıklarından ve özgürlüklerinden korkan değil, “farklılıklarını ve özgürlüklerini kutlayan” bir ülke haline gelecek. Bu videomda iktidarımızın ilk 6 ayında atacağımız özgürlük adımlarını açıklıyorum. Biraz uzun ama önemli:) Milletimizi şahit olmaya davet ediyorum…” ifadeleri ile paylaştı. ÇILGIN VAADİNİ BILLBOARD YAPTI CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun LGBT özgürlük alanını genişleteceğiz açıklamasını billboardlara da taşıdı. Şimdilik İstanbul, İzmir ve Ankara’da billboardları süsleyen reklamların Konya, Kocaeli, Trabzon, Erzurum, Bolu, Şanlıurfa gibi illerde de yer alıp almayacağı merak konusu oldu. SİNCANLILAR SEVMEDİ LGBT afişlerini Sincan’daki billboardlara da asan CHP, muhafazakar kimliği ile bilinen Sincan halkından tepki topladı. Kılıçdaroğlu’nun LGBT propagandası yaptığı afişlerine Sincan’daki billboardlarda zarar verildi.

2 yıl önce

Baykar Teknoloji Lideri Bayraktar 'Türkiye, İHA'lar konusunda dışa bağımlılıktan kurtuldu' dedi ve açıkladı: Türkiye dünyada ilk üçte

Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna verdiği röportajda, yerli teknolojiyi, Türkiye'nin İHA'ları geliştirme öyküsünü ve yeni nesil İHA'lardaki rolünü anlattı. Öncelikle otomatik şekilde uçabilen uçak üretmek için küçük bir projeyle ilk adım attıklarını aktaran Bayraktar, İHA'ların yapımına ilk olarak küçük bir atölyede başladıklarını söyledi. Bayraktar, ilk ürettiklerinin küçük uçaklardan oluştuğunu, havada 1 saat kalabilen ve 15 kilometre gibi kısa mesafe uçabildiğini hatırlattı. Bayraktar TB2 SİHA projesine 2010 yılında başladıklarını dile getiren Selçuk Bayraktar, 2014 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı çalışmaları sonucu Silahlı Kuvvetler envanterine katıldığını ifade etti. Bayraktar, "TB2'ler terörle mücadelede ve Türkiye dışındaki operasyonlarda gerçekten başarılıydı." dedi. Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı'na (TİHA) 2016 yılında başladıklarını belirten Bayraktar, "Akıncılar büyük uçaklar, içinde 100 adet bilgisayar taşıyor. TB2'ler ise 40 bilgisayar." ifadelerini kullandı. Oldukça yüksek kapasiteler "Türkiye eskiden İsrail'den İHA alırdı ama yurt dışından gelen uçaklar otomatik olarak inip kalkamazdı ve İsrailli pilotlar insansız hava araçlarını manuel kontrol cihazı ile kaldırır ve indirirdi." diyen Bayraktar, Türkiye'nin ardından daha küçük hacimli İHA'larla başlayarak ülkede geliştirilen yazılımlar sayesinde uçakların otomatik iniş kalkış yapabildiğine dikkati çekti. TB2'lerin dünyada en meşhur SİHA'lar olduğunu ve 16 ülkede çalıştığını dile getiren Bayraktar, "TB2'ler havada 27 saat kalarak yüzlerce kilometre menzile sahip, 130 kilogram ağırlık taşıyabiliyor, oldukça hassas akıllı askeri teçhizatla donanmış durumda." ifadesini kullandı. Bayraktar, Akıncı TİHA'ların, stratejik görevleri yerine getirebilen, cruise (seyir) füzesi taşıyabilen, hava çatışmalarına girebilen ve uydular üzerinden yönetme imkanı veren, oldukça yüksek güce sahip olduklarının altını çizdi. Türk İHA'larının başka özelliklerine de değinen Bayraktar, radarlar tarafından tespitinin zor olduğunu, tanklara ve savunma sistemlerine karşı büyük başarılar elde ettiğini belirterek Suriye'nin İdlib kenti ve Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki başarılarını örnek gösterdi. Yerli geliştirme Selçuk Bayraktar, Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki geçen 20 yıl içindeki dönüşümün sırrını "Çalışmaya kendini adama ve dışa bağımlılıktan kurtulma" olarak özetledi. Ülkesinin savunma sanayii alanında geçmişte yüzde 85 dışa bağımlı olduğunu hatırlatan Bayraktar, Türkiye'nin artık kendine güvenir hale geldiğini ifade etti. Tüm iş tasarımlarının ve ana bileşenlerin ülkede geliştirildiğini aktaran Bayraktar, savunma sanayii alanında malzeme veya ana bileşenlerin güvence altına alınması konusunda Türkiye'nin artık dışa bağımlılığının kalmadığını vurgulayarak "Tüm bilgisayarlar ve elektronik yazılımlar yeri üretimdir." şeklinde konuştu. Bayraktar, insansız hava araçları sanayii alanının ABD, Çin ve İsrail tarafından işgal edildiğini ancak Türkiye'nin dünyada ilk üçte olduğuna dikkati çekti. Türk SİHA'larının hassaslık konusunda daha iyi olduğunu belirten Bayraktar, hali hazırda üzerinde insansız savaş uçakları üzerinde çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. Bayraktar, "Avrupa, Türkiye ile kıyaslanabilir platformlara sahip değil, şu anda Türk SİHA'ları Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor." dedi.

2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli'den İmamoğlu'na çok sert tepki: “PKK sevdasını her fırsatta dile getiren Cem Özdemir'le fotoğrafı PKK'yla buluşmak demektir”

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: Sorunların konuşarak değil de kavgayla hatta kan dökerek çözüme kavuşacağını zannedenler derin bir yanılgı pençesinde olan hasta ruhlulardır. Şiddet, aklın dağılması, vicdanın duyarsızlaşması, kalbin durağanlaşmasıdır. Şiddetin olduğu yerde huzur yoktur. Özellikle kadınlarımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet dalgası hepimizin ortak şikâyet konusudur. Geçen hafta yaşı henüz 16 olan bir kız çocuğumuz hunhar bir cinayetle hayattan koparılmıştır. İnternetten tanıştığı katil ile önce nişanlanıp sonra da ayrılan Sıla isimli kızımız ilerleyen süreçte dilimizin varmadığı vahşet bir saldırganlıkla katledilmiştir. Beyaz gelinliği ile evinden çıkması gereken bir kız çocuğu kefene sarılarak bu dünyadan göçmüştür. Şiddetin muhakkak önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza kast eden alçakları en ağır şekilde cezalandırmak adalet ve hukukun en temel görevidir. Şiddete tolerans gösterilemez, iyi niyet hali uygulanamaz, pişmanlık hükümleri tatbik edilemez. Aksi olursa şiddet ödüllendirilmiş olacaktır. MHP'DEN KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ÖNERİLER 16 Kasım 2021 tarihinde yapmış olduğumuz Meclis Grup Toplantımızda Kadına Yönelik Şiddete karşı görüşlerimizi paylaşmıştık. Parti olarak 6 maddeden oluşan tekliflerimizi kamuoyunun dikkatine sunmuştuk. Şunları söylemek mümkündür. 26. dönemde TBMM'ye sunmuş olduğumuz Ruh Sağlığı Yasa Teklifi'nin bir an önce görüşülüp yasalaşmasını, çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekirse 'idam' cezasının bile tartışmaya açılmasını, medyada kadınlara yönelik cinayetlerin ifşasına kesinlikle son verilmesini, şiddeti özendirip teşvik edecek her türlü yayından kaçınılmasını, aldatmanın, cinayetin, şiddet dilinin dizi filmlerinin hazırlanmasını, üniversitelerin Sosyoloji, Psikoloji, Felsefe, İlahiyat gibi bölümlerinde görev alan akademisyenlerin öncülüğünde ülkemizin şiddet haritasının çıkarılması şiddetle mücadelede ufuk ve yol açıcı çalışmaların yapılmasını, insanlığa bakış açımızı belgelendiren İnsanlığın Huzuru Projemizin her yönüyle tartışılmasını önermiştik. Bugünde aynı çizgide, aynı görüşteyiz. Önerilerimizi kulak verilmesini temenni ediyoruz. 'KİM BİZİ YUTMAYA KALKARSA BOĞAZINIZA DURURUZ' MHP, pergelin çivili ucunu Ankara'ya koyup hareketli ucuyla da dünyayı 360 derecelik açıyla tarayan, tarihin alacakları yeri ve zamanı geldiğinde tahsil etmek için hazırda bekleyen Türklüğün zafer nişanesidir. Küçük düşünenlerin gölgesiyle birlikte gelecekleri de küçüktür. Türklüğün jeopolitik alanında küçük düşünmek geride kalmaktır, yutulmaktır. Biz ne geride kalacağız, ne yem olacağız ne de yutulacağız. Yürüdük mü tozumuza bile yetişemezler. Kim bizi yutmaya kalkarsa boğazınıza dururuz. Cüretkar hezeyanlarını çok ağır şekilde ödetiriz. Bilmeyen varsa hatırlatayım, bizim adımız Türk milletidir. Medeniyetlere beşiklik, milletlere bilirkişilik yapan bir kültür kucaklaşmasının afadıyız. Bugün 3 kıtada manevi anıtlarımız olan, isminin ne kadar geniş coğrafyalarda yayıldığının belgesidir. Nerede bir soydaşımız varsa gönlümüz oradadır. Karabağ'dan Kırım'a Keşmir'e kadar 3 hilalin adı vardır, silinemeyecek adı ve şanı vardır. Hocalı bunlardan birisidir. 30 yıl evvel, zulüm dolu bir gecede, Hocalı kasabasında soydaşlarımızın kanı dökülmüştür. Hocalı tedavi edilememiş bir yaradır. 7 bin nüfuslu Hocalı'da bir soykırım suçu işlenmiştir. 613 soydaşımız şehit edilmiştir. Geride kalanlar yerinden yurdundan edinmiştir. Hocalı stratejik önemi yüksek olan bir bölgedir. İkinci Karabağ savaşı ile Azerbaycan Ermenistan kontrolündeki toprakları geri almıştır. Azerbaycan ordusunun kahraman askerleri Ermeni askerlerini yıkıp geçmiştir. Türkün vatanına göz koyanlar, bağımsızlığıyla oynayan doğduklarına pişman edilmiştir. Laçin Hocalı Terter gibi pek çok yerleşim yeri kurtarılmıştır. Türkün Türk'e omuz vermesi, bir elin nesi varsa iki elin gücü olduğu cümle aleme gösterilmiştir. İHA'larımız SİHA'larımız destan yazmış, bu sayede Azerbaycan lehine güçlü kılınmasını sağlamıştır. Bu zafer tarihi bir belge hükmündedir. Hocalı Türktür, Dağlık Karabağ Türktür. Bu tarih gerçeğini hiçkimse değiştiremeyecektir. Bir kere kalkan bayrak inmeyecektir. Mukadderatımız yıkılmayacaktır. Suşa beyannamesi Türklüğün ortak beyennamesidir. Kafkaslar'da fiili işgal peşinde koşmaları, muhtemel tehdit olarak durmaktadır. Ukrayna krizinin Azerbaycan ve diğer Türki Cumhuriyetlere sirayet etmemesi önemlidir. Kafkaslar'da fiili işgal peşinde koşmaları, Türk yurtlarında yeni oyunlar peşinde koşmaları muhtemel tehdit olarak durmaktadır. Kazakistan'da testi yapılan Ukrayna hududuna sıçrayan kaotik iklimin bilhassa Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetlere sirayet etmemesi önemlidir. Biz hiç kimseyle savaşalım, düşman olalım demiyoruz. Hiçbir devletle husumet kamplarına ayrılalım demiyoruz. Ancak muhattap ülkelerden dürüstlük bekliyoruz. Bu beklentimizi karşılayan ülkelerle istikrar içinde geçiniyoruz. Hocalı'da 2. Karabağ savaşında şehit olan soydaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Rusya ve Ukrayna gerilimi her gün boyut değiştirmektedir. Rusya'nın 2. dünya savaşından bu yana Rusya'nın en büyük savaşa hazırlandığını Boris Johnson açıklamıştır. Putin'in doğrudan Kiev'i hedef alınacağı iddia edilmiştir. Bu iddialar Rusya tarafından reddedilmiştir. Ama Rusya 19 Şubatta gövde gösteri niteliğinde bir tatbikat gerçekleştirmiştir. Bu iki ülke arasında gerilimi tırmandıran söylemler gözlenmektedir. Duma'da ayrılıkçı bölgelerin ayrı birer bağımsız Cumhuriyet olarak tanınmasını içeren tasarının onaylanarak Putin' sunulması ve Putin'in bu bölgelerin bağımsızlığına olur vermesi yangına körükle gitmekten başka bir anlam taşımamıştır. Putin geçen hafta Ukrayna sınırdan askerlerin çekileceğini söylese de ABD askerlerin çekilmediğini açıklamıştır. Hem ABD hem Rusya, barış ve istikrara hizmetten uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir yönden Ukrayna'nın egemenlik haklarını zedelemiştir. 16 Şubat tarihinde toplanan NATO toplantısında, Ukrayna devlet Başkanı'nın 'Ukrayna'ya düşen bomba Avrupa için tehdittir' ifadesi, tabloyu ortaya koymuştur. NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırında asker çekmediğine değinmiştir. MHP olarak Rusya-Ukrayna arasında muhtemel bir savaşı doğru bulmuyor, bu cinayet teşebbüsüne hiç kimsenin ortak olmamasını temenni ediyoruz. Barış için diplomasinin tek yol olduğunu savunuyoruz. Savaş çıktı çığırganlığı yapan ülkelerin iyi niyetli olmadığını biliyoruz. Ukrayna'nın siyasi toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. İMAMOĞLU'NU HEDEF ALDI Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş halinin bölgesel ve küresel çapta bir yarılamalara yol açacağı ortadadır. Dünya Rusya Ukrayna arasındaki, cepheleşmeye kenetlenmişken, Türkiye'yi temsilen Milli Savunma Bakanımızı'ın güvenlik toplantısına katılmışken, İBB Başkanının Münih'e gitmesi dikkatimizi çekmiştir. Bu şahıs ne geziyor Münih'te, konferans koridorlarında ne arıyor? Şayet bizim bilmediğimiz bir görevi varsa söylesin öğrenelim. Üstüne vazife olmayan konularda görüş bildirme merakı olan bu şahıs Ukrayna Rusya barışından bahsetmiş, Türkiye'de demokrasinin sakatlandığını ama ölmediğini ifade etmiş. İBB başkanı hiç utanmadan Türkiye'yi kötülemiş ve kötü göstermiştir. Bu kimliksizliktir. Türk Milletinin oyuyla seçilen belediye başkanının bu tutumu fosilleşmiş zihniyetini ele vermiştir. PKK sevdasını her fırsatta dile getiren Cem Özdemir'le fotoğrafı PKK'yla buluşmak demektir. HDP'ye zeytin dalı uzatmak demektir. İstanbul sorun yumağı olmuşken Münih'te gezen siyaset cambazlığına heves eden, destek toplamaya çalışan İmamoğlu'nun İstanbullu kardeşlerimin iradesini hiçe saydığı, Batı'nın maşalığına talip olduğu ayan beyan ortadadır. İstanbul demokrasiye aç olsaydı Münih'in yolunu zor bulurdun. İstanbul demokrasiye aç olsaydı sen ekmeğe muhtaç olurdun. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı belediye başkanı olmanı rüyanda görürdün. Bizim gözümüzde İBB Başkanı mefluçtur. Yediği ekmeğe, içtiği suya, aldığı maaşa, kullandığı devlet imkanlarına haksızlık yapmıştır. Ümit ediyorum ki bu haksızlığın, vefasızlığın cevapsız ve cezasız bırakılmayacağı da mutlaka görülecektir. Demokrasimizin eksiği olabilir, ama sakat olduğunu iddia etmek akıl tutulmasıdır. Ülkemizi hiçbir uluslararası toplantıda yaralayıcı, yıpratıcı konuşamamak esastır. Bu kapsamda tavizsiz tutum temel ilkemizdir. 6 MUHALEFET PARTİ LİDERİNİN BULUŞMASI Milli duruş adamlık ister. Ne var ki adına millet ittifakı denilen zillet oluşum bu tablonun tam tersine yelken açmıştır. Zillet ittifakının 661 formatında planladığı toplantı 1 hafta boyunca tartışılmıştır. O masa umudun masası gibi pek çok saçma sapan açıklamalar yapılmıştır. Mizahi karakteri üst düzey olan şu açıklamaya bakar mısınız, yuvarlak masa heyecan yaratmış o masa vatan aşkıyla toplanmış. O zaman ne arıyorsunuz vatan hainlerinin yanında. İşte bu suç üstü halidir. HDP'lilerin periyodik olarak getirdikleri zilletin ortaklarının uykularını kaçırmıştır. Masanın altındaki bölücü köstebeğin sisli yüz hattının netleşmesini sağlamıştır. '28 ŞUBAT'TA BENİM BAŞBAKAN YARDIMCISI OLDUĞUMU İSPAT ETMEZSE NAMERDİN EN ÖNDE GİDENİSİN' 12 Şubat yuvarlak masa toplantısı hususunda en sivri çıkışı beklendiği ve tahmin edildiği gibi altılı ganyanın favorisi Kobaneli Serok Ahmet yapmıştı. Serok Ahmet'in akıl sağlığıyla ilgili ciddi endişeler taşıdığımı söylüyorum. Yazık olacak Serok'a. Serok demiş ki, "Türkmen diyarıdır. Yuvarlak masa gelenektir" demiş. Burasının Türkmen diyarı olduğu doğrudur ama Serok'un bu diyardan bağı kopalı çok olur. Serok şu ifadeyi utanmadan dile getirmiş. "28 Şubat'ın Başbakan yardımcısı Bahçeli'dir" demiştir. 28 Şubat'ta benim Başbakan yardımcısı olduğumu ispat etmezse namerdin en önde gidenisin. KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI S-400 hava savunma sistemini kime karşı kullanacağını soran Kılıçdaroğlu'nun geldiğimiz bu noktada şifresi çözülmüş, kullanma kılavuzu emperyalistlere geçmiştir. İstismar bunlarda, itibarsızlık bunlarda çarpıtma bunlarda, hayal tacirliği bunlarda, siyasi kalpazanlık bunların ortak unvanıdır. 'ELBET GEÇECEK, SORUNLAR BİTECEK, SALGIN GEÇECEK, DERTLER BİTECEKTİR' Türk müziğinin meşhur yorumcusu Tarkan bir şarkı sözü yazıp bunu da seslendirdi. Akbabalar leşe nasıl üşüşürse bu şarkıya da aynen musallat olanlar çıkmıştır ve hepsi meydandır. Tarkan 'geçecek' diyor, bunu da Anadolu'ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, zor günler geçecek. Zillet geçecek, terör geçecek. Sorunlar bitecek, salgın geçecek, dertler bitecektir. Altı rakamına iyi bakınız. Terse çevirdiğinizde tabiatıyla 9 rakamı ortaya çıkar. Biz 6'ya bakınca gördüğümüz 6 oktur. Yuvarlak masa çerçevesinde kurulan tuzaktır, kumpastır. Türkiye'nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir. 6'yı çevirip 9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır. Tarkan şarkı sözleriyle Covid-19'u kastettiğini söylüyor. 'Hayır sen iktidarı kastettin' diyorlar. Bu saptırmanın kime ne faydası vardır. İktidar şarkıyla kurulmadı. Velev ki iddialar doğru olsun iktidar bir şarkıyla yıkılamaz. Davamızın iftiharlarından olan saygın büyüğümüz merhum Fethi Tevetoğlu'dur ve onun kardeş torunu Tarkan'dan başkası da değildir. Buradan zillet ittifakına ekmek çıkmaz. Tarkan'da zilletin Tarzan'ı çıkarılamaz. Bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sağlamanın bir faydası yoktur. İhanetin sızısı geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, davaya bağlılığımız geçmez. Türk ve Türkiye sevdalığımız geçmez. Buradaki konuşmamı geçen hafta taklit edenler şimdi dağılabilirler. Karga bülbülü taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırır. Tarkan'dan muhalif devşirmeye çalışanlar önce Kıl oldum abi şarkısını dinlesinler. Cumhur İttifakı'na pranga vurmaya kimsenin nefesi yetişemeyecektir. Herkes kendine işine bakmalı, kendi alanında sınırlı kalmalıdır.

2 yıl önce

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Afgan mafya liderine Türkiye’de vatandaşlık verildi” yalanı

https://twitter.com/umitozdag/status/1495703636567105541?s=21 Türkiye’deki yasaları çok iyi bilen Ümit Özdağ, bulunduğu ülkede suça karışmış bir kişinin Türkiye’de vatandaşlık alamayacağını çok iyi biliyor. Türkiye’den vatandaşlık isteyen herkese uygulanan arşiv araştırması ile “Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydı ve hakkında herhangi bir sınırlama olup olmadığı” tespit ediliyor. FETÖ terör örgütü üyelerine “algı yönetimi” dersleri veren Ümit Özdağ’ın “Bir ülkeyi karıştırmak için neler yapmalısınız” dersinde FETÖ’cü talebelerine anlattığı taktikleri, bugün Türkiye’de kullanmasını hayretle takip ediliyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı İnce’den terör bağlantılı belediyelere sahip çıkan Deva Partisi lideri Babacan’a tepki: Terör örgütlerine yaranmak için bu yapılmaz!

https://twitter.com/genelgundem/status/1496540608319664134?s=21 İnce, “Ben daha bugün gittim gördüm. Teröre kanalize edilmeyip milletin hizmetine sunulan kaynaklarla Belediye Başkan Vekillerinin yüzlerce modern şehircilik hizmetlerini sunduklarını… Milletimizin bundan duyduğu mutluluğu… Terör örgütlerine yaranmak için bu yapılmaz!” dedi. https://twitter.com/muhteremince/status/1496565615397593090?s=21

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Bizim güçlü bir liderimiz ve istikrarımız var"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin Büyükşehir Belediyesinde yeni başlatılan e-Belediye Bilgi Sistemi'nin açılışına katıldı. Bakan Soylu, Artuklu ilçesinde bir otelde gerçekleştirilen programda Mardin Büyükşehir Belediyesine ait başlatılan yeni e-Belediye Bilgi Sistemi'nin açılışını gerçekleştirdi. Programa İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, Mardin Valisi Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, ilçe kaymakamları, siyasi parti başkanları ve birçok kişi katıldı. Açılış programında konuşan Bakan Soylu, son 20 yılda Türkiye'de değişimlerin ve ciddi bir istikrarın olduğunu ve bu istikrarın getirdiği ciddi bir devlet gücü ve kapasitenin olduğunu söyledi. Olağanüstü dönemden geçildiğini bildiren Bakan Soylu, "Beraber görüyoruz lafla peynir gemisi yürümüyor. Sırtını dayayacağın yerler bazen mukavvaya ve karton kutuya dönüyor. Aylardan beri Ukrayna neler yapıyor her şey ortada. Birincisi bilinçli olmak lazım. 2 sürekli gelişmek lazım. 3 kendi göbeğimizi kendimiz kesebilecek hale gelmemiz lazım. Yoksa sırtını dayadığın yerlerde rüzgarlar esebiliyor. Attığımız her adımda cumhurbaşkanımız 'Dünya beşten büyüktür' derken bunu sadece kendine söylenmiş bir retonik olarak görenler şimdi meselenin ne demek olduğunu, bunun neyi ifade ettiğini, 21 asırdaki karşılığını elbette ki anlamış bulunmaktadır. Kıymetli belediye başkanlarımız yapacak çok işimiz var. Hep beraber atacak çok adamımız var" dedi. "Bizim güçlü bir liderimiz ve istikrarımız var" Kuzeyde yaşanılanları herkesin gördüğünü belirten Bakan Soylu, "Güneyimizde ve doğumuzda olanlara hep beraber şahidiz. Dünya çok ciddi bir yönsüzlük ve vizyonsuzluk durumu yaşıyor. Oysa bizim güçlü bir liderliğimiz ve hakikaten istikrarımız var. Son 20 yılda bu istikrarın getirdiği ciddi bir devlet gücümüz, kapasitemiz ve alt yapımız var. Değişimlerimiz var ve değişimlere, yeniliğe açık bir milletiz. Teknolojiyi seviyoruz ve çabuk uyum sağlıyoruz. Ve bu konuda elde ettiğimiz gelişmeler bizleri gelecek adına ciddi bir şekilde umutlandırmaktadır" diye konuştu.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 29 30