Son Dakika:
Uluslararası Af Örgütü, eylül ayı başında Lübnan'dan Suriye'ye iadeleri gündeme gelen ancak konunun medyaya taşınması üzerine iade işlemleri askıya alınan Suriyeli mülteciler hakkında güncel bir açıklama yayımladı. Açıklamada ifadelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Heba Morayef, 5 Eylül'de, ülkeye yasal olmayan yollarla giriş yapan 6 Suriyeli mültecinin, tüm hayati risklere rağmen Lübnan Kamuoyu Güvenliği Kurumu tarafından iadelerine karar verildiğini hatırlattı. Lübnanlı yetkililerin, mültecilerin iade edilmesi halinde başlarına nelerin geleceğinden çok iyi haberdar olduklarını belirten Morayef, "Kısa bir süre önce Suriye'deki otoritenin, ülkeden kaçanlara dönüşte nasıl işkence, keyfi tutuklama ve zorla alıkoyma gibi yöntemler uyguladığını belgeledik. Söz konusu mültecilerin Suriye'ye iadesi, Lübnan'ın uluslararası normları ihlal etmesi demektir." dedi. Morayef, "Lübnan yetkililerine, zorla iadeleri ivedi bir şekilde durdurmaları, mülteci haklarındaki taahhütlere saygı duymaları ve yasal koruma sağlamaları çağrısında bulunuyoruz." ifadesini kullandı. Lübnan, Nisan 2019 tarihinden itibaren ülkeye yasal olmayan yollarla giriş yapan herkesin ülkelerine iade edileceği yönünde bir karar almıştı. Bu karar doğrultusunda ülkeye gelen Suriyeli mülteciler, iade edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Lübnan Ulusal Güvenlik Müdürü Abbas İbrahim, 8 Eylül'de yaptığı bir açıklamada, iadeleri gündeme gelen 6 Suriyeli mültecinin, Esed rejimine teslim edilmeyeceğini bildirmişti. Uluslararası Af örgütü ise İbrahim'in açıklamasına rağmen, söz konusu mültecilerin pasaportlarının halen Suriye'nin Beyrut Büyükelçiliği'nde bulunduğunu belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda, Mersin Taşucu Limanı'ndan dün yola çıkan 23 tırlık ve 512 tonluk insani yardım gemisi Trablusşam Limanı'na ulaştı. Türkiye'den gelen gemiyi karşılama törenine Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Yunus Sezer, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Ali Barış Ulusoy, Lübnan Yüksek Yardım Komitesi Başkanı Tümgeneral Muhammed Hayır, Trablusşam Müftüsü Muhammed İmam, Trablusşam Limanı Müdürü Ahmed Tamir ve çok sayıda yerel yetkili katıldı. Karşılama töreni dolayısıyla bir konuşma yapan Sezer, öncellikle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı, Türk halkı ve devletinin selamlarıyla iyi niyet duygularını getirdiklerini söyledi. Türkiye'nin her zaman Lübnanlı kardeşlerinin yanında olduğunu belirten Sezer, "Sizlerin de aynı duygularla zor zamanlarda yanımızda olacağınızı biliyoruz. Aynı gönül coğrafyanın insanlarıyız. Gelenek ve göreneklerimiz aynı. Yüzyıllardır aynı coğrafyayı ve düşünceleri paylaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarıyla Lübnan'da yaşanan ekonomik kriz ve büyük liman patlamasından sonra oluşan sıkıntılı durumda bir nebze olsun Lübnan halkına destek için yardım faaliyeti yürüttüklerini hatırlatan Sezer, "Üçüncü yardım gemimizi de karşıladık. Faaliyetlerimiz yıl sonuna kadar devam edecek. Türkiye hiçbir ayrım gözetmeden bugün dünyanın her yerinde ve en çok yardım yapan ülke." dedi. TÜRKİYE'NİN LÜBNAN'IN YANINDA OLDUĞU EN SOMUT ÖRNEK Lübnan Yüksek Yardım Komitesi Başkanı Tümgeneral Muhammed Hayır da bir kez daha Türkiye'nin başta güvenlik kurumları olmak üzere tüm Lübnanlıların yanında olduğunun en somut örneğini teşkil ettiğini söyledi. Hayır, Lübnan Başbakanı Necib Mikati'nin yardımlarından dolayı Türkiye'ye teşekkür ettiğini belirterek, iki halk arasındaki kardeşliğin daha da derinleştiğini kaydetti. TÜRKİYE'NİN YARDIMLARI SAYMAKLA BİTMEZ Çevresindeki ülkelerde olası bir kriz veya felakette ilk önce yardım eli uzatan ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Trablusşam Müftüsü İmam, Türkiye'nin hayırlar ülkesi olduğunu söyledi. Lübnan genelinde ve özellikle Trabluşsam kentine Türkiye'den uzanan birçok hayır elinin olduğunu aktaran İmam, Türkiye'nin özellikle büyük ekonomik krizden sonra Lübnan halkına sunduğu yardımlarının saymakla bitmeyeceğini belirtti. Türkiye'nin Lübnan'a sunduğu yardımların bir kısmının Lübnan güvenlik birimlerine yönelik yapıldığını söyleyen İmam, yardımların çok isabetli olduğunu ve inşallah Lübnan krizinin çok uzun sürmeyeceği temennisinde bulundu. Türkiye'den Lübnan'a insani yardım malzemesi getiren 23 tırı taşıyan gemi, dün Mersin'den törenle uğurlanmıştı.
İsrail-Lübnan arasında ABD'nin arabuluculuğunda uzlaşı sağlanan deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin anlaşmaya işaret eden Yunan basını, "Doğu Akdeniz bölgesinde çok şey değişiyor" yorumunda bulundu. Yunan basını, Türkiye-İsrail arasında ilerleyen ilişkilerin hem Yunan hem de Rum yönetimi için endişe verici olduğunu belirtti. Haberde Yair Lapid yönetimindeki mevcut İsrail hükümetin seçimleri kazanması durumunda Türkiye'nin İsrail'in stratejik ortağı olacağı ifade edildi. Aşırı sağın desteğini alan Netanyahu'nun muhtemel seçim zaferinin Türkiye ile gerilimi artıracak olmasından dolayı ABD'yi derinden endişelendirdiği belirtildi. İSRAİL-LÜBNAN ANLAŞMASI YUNANİSTAN'I ENDİŞELENDİRDİ: TÜRKİYE PLANA DAHİL OLABİLİR İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Yunanistan ziyaretini iptal edip Ankara'ya gitmesinin Atina hükümetini rahatsız ettiğine vurgu yapılan haberde, "İsrail ile ilişkiler dışında, Amerikalıların ciddi bir diplomatik çabasının sonucu olması nedeniyle bizi endişelendirecek bir diğer gerçek de Lübnan-İsrail anlaşmasıdır. Elbette Amerikalılar bir noktada senaryoyu bölgedeki benzer sorunları olan diğer ülkelerle tekrarlamak isteyeceklerdir. ABD'li bürokratların kafasında plan, Rusya'yı Akdeniz'in enerji alanlarından koparmak ve Türkiye ile Mısır da dahil olmak üzere diplomatik ilişkileri sürdürmeyen tüm bölgesel oyuncuları bu oyunun sorumluluğu altına sokmak" ifadeleri yer aldı. Söz konusu plan karşısında endişelerini dile getiren Yunan basını, "ABD Başkanı Biden, Amos Hochstein'i arabulucu olarak gönderirse Yunanistan Başbakanı, olumsuz cevap verebilecek mi? Atina ve Lefkoşa kendilerini hoş olmayan müzakereler içinde bulabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Lübnan'da 50 kişiden oluşan Ermeni bir grubun büyükelçilik binasına saldırı düzenlediği belirtildi. Bölgede tedbir alındığı bilgisi paylaşılırken olayla ilgili soruşturma da başlatıldığı öğrenildi.
İşgalci İsrail'in Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ile İsrail'in kuzeyindeki askerleri ziyaret ettiği sırada gerçekleştirdiği konuşmada 'Eğer Hizbullah topyekûn bir savaş başlatmaya karar verirse o zaman kendi elleriyle Beyrut'u ve Güney Lübnan'ı Gazze'ye ve Han Yunus'a çevirecek' açıklamasında bulundu.
Lübnan Müftülüğü İslami Vakıflar Genel Müfettişi Dr. Usame Haddad, Osmanlı Devleti'nin "Müslüman ve Hristiyanı ile Filistin'in onurunu savunduğunu" söyledi.
