Son Dakika:
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Petrol Ofisi'nin Derince'deki madeni yağ fabrikasında üretilecek olan Texaco ürün yelpazesini, sentetik binek otomobil motor yağları, ağır vasıta motor yağları, gaz motoru yağları, hidrolik ve dişli yağları oluşturuyor. Petrol Ofisi ve Chevron'un, Texaco markalı madeni yağların Türkiye'deki üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerini kapsayan anlaşması Eylül 2020'de imzalanmıştı. Sözleşme kapsamında, Chevron'un Texaco markalı madeni yağlarının satış ve pazarlaması Petrol Ofisi tarafından yapılacak. Anlaşma ile Texaco'nun dünyaca ünlü Havoline ve Delo markalı ürünleri de Türkiye'de üretilip satılacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Selim Şiper, ilk Texaco üretiminin uzun vadeli bir iş birliğine işaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "2020 yılında salgın koşullarına rağmen, faaliyet gösterdiğimiz her alanda, her iş kolunda beklentilerin çok üzerinde başarımızı gösteren rakamlar kaydedildi. Bu zor zamanlarda yeniliklere, değer üretmeye de devam ettik. En önemli örnek ise madeni yağlar alanındaydı. Bu dönemde Chevron ile tüm görüşmelerimizi bir yıldan kısa süre içerisinde tamamlayarak, Eylül 2020 itibarıyla Chevron'un madeni yağlarda ana markası olan Texaco ürünlerinin Türkiye'deki üretimi dahil tüm faaliyetlerini üstlendik. Şimdi ise hazırlıkları tamamlayarak bu iş birliği kapsamındaki ilk Texaco markalı ürünlerin üretimine başlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu güzel iş birliğinin işareti ve ilk adımı olan anlaşma, artık gelişmenin ve yapılacak katkının başlangıcını simgeliyor. Bu ilk üretimin Petrol Ofisi, Chevron ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum." Chevron Avrupa Genel Müdürü ve Küresel Denizcilik Madeni Yağları Genel Müdürü Pat McCloud da Türkiye'nin, Chevron için önemli bir pazar olduğunun altını çizerek, "Petrol Ofisi ile stratejik ilişkimizde yeni bir sayfa açmaktan onur ve heyecan duyuyoruz. Chevron ve Petrol Ofisi iş birliğiyle, Türkiye madeni yağlar pazarında Texaco markasını gerek tüketici nezdinde, gerekse ticari ve endüstriyel açıdan büyütmeye kararlıyız. Vizyonumuz, Türkiye'de etkin bir pazar payı elde etmektir. Chevron olarak Petrol Ofisi gibi güçlü bir iş ortağı ile güven, dürüstlük ve performansa dayalı ortak hedeflerimize ulaşacağımızdan eminiz." değerlendirmesinde bulundu. Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ise Petrol Ofisi'nin pazar payı ile olduğu kadar 400'ü aşkın ürün çeşitliliği, en büyük dağıtım, satış ağı, üretim ve depolama kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük madeni yağ markası olduğunu ifade etti. Gürsu, Chevron'un da kendi alanında dünya markaları arasında yer aldığını belirterek, "Bu iki güçlü markanın 70 yıla uzanan köklü ve başarılı bir ilişkisi var. Uzun süredir devam eden bu iş birliğinde, deniz yağlarında olduğu gibi son zamanlarda birçok başarılı proje hayata geçirildi. Bugün ise bu iş birliğini bir üst seviyeye taşıdık. Bu kapsamlı, uzun vadeli anlaşma ve başlayan üretim ile Chevron'la yeni bir döneme girerken köklü iş birliğimizi daha da güçlendirdik ve güçlü büyüme yolculuğumuza istikrarlı, kendinden emin bir şekilde devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Erzincan‘ın İliç ilçesindeki altın madeninden Fırat Nehri’ne siyanür karıştığı iddiası yalanlandı. Erzincan Valiliği, yaptığı açıklamasında, liç sahasında 20 metreküp solüsyonun aktığı kaydedilirken, ‘’Solüsyonla kontamine olan alanın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği, kontamine toprağın iş makinaları vasıtasıyla temizlenerek liç sahasına taşındığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi. VALİLİK AÇIKLAMASI: ‘FIRAT NEHRİ’NE ULAŞTIĞI İDDİASI YALAN’ Erzincan Valiliği’nin Twitter hesabından dün yapılan açıklamada da “yığın liç sahasına siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında meydana gelen arıza nedeniyle yaklaşık 20 metreküp solüsyonunun aktığı, solüsyonla kontamine olan alanın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği, kontamine toprağın iş makinaları vasıtasıyla temizlenerek liç sahasına taşındığı tespit edilmiştir” denildi. “Bölgedeki mevsimsel akış gösteren hiçbir dereye akış olmadığı, Fırat havzasına gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir” denilen açıklamada, olayla ilgili olarak “Madenden sızan 20 ton siyanürün Fırat Nehri’ne karıştığı Jandarma tutanaklarına geçmiş” iddialarının gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Bakanlık, çevre kirliliğine neden olan altın madenine en üst sınır olan 16 milyon 441 bin TL idari para cezası uygulandığını ve olayla ilgili gerekli adli soruşturmanın yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu kaydetti. Bakanlık yetkilileri, bölgede çevresel izleme çalışmalarının aralıksız sürdürüleceğini, analiz sonuçlarına göre ise gerekli görülen alanlarda çevresel iyileştirme çalışmalarına devam edileceğini açıkladı. Şirketin internet sayfasındaki bilgilere göre, Anagold Madencilik 2000 yılında ABD merkezli SSR Mining ile Lidya Madencilik ortaklığı ile kuruldu ve İliç’teki Çöpler altın madenindeki faaliyetlerine 2009’dan beri devam ediyor. ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İliç ilçesi Çöpler köyünde, 21 Haziran’da bir altın madeni işletmesinin yığın liç sahasına ait boru hatlarında yaşanan arıza sonrası meydana gelen çevre kirliliğinin ardından bakanlığa bağlı çevre denetim ekipleri bölgeye sevk edildi. Açıklamada, yapılan incelemede, boru hattından kaynaklanan sızıntının tesis sınırlarının dışına taşarak eğimli arazide aktığı, mevsim itibarıyla alt kotta bulunan dere yatağında herhangi bir su akışı bulunmadığı, dolayısıyla kuru dere yatağına ulaşan kirlilik olmadığının tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, boru hattındaki solüsyonla kirlenen alanlara gerekli kimyasallarla müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzemenin, toprak yüzeyden sıyırılarak güvenli alana taşındığı, temizleme çalışmalarının yeterli olup olmadığının tespiti için de 27 numune daha alındığı kaydedildi. https://twitter.com/csbgovtr/status/1540605612849086467?s=21&t=wacirEkm9DWEDqfVCbAV-g
Birkaç gündür Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından ısrarla gündeme getirilen “İliç’teki altın madeninden Fırat Nehri’ne siyanür aktı” iddiası yetkili makamlarca yalanlanmıştı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1541011797066620929?s=21&t=7ZuouIlEfykIDWivAuF40Q Özdağ tarafından ortaya atılan iddia daha sonra PKK’lı hesaplar tarafından da fotomontaj görseller ile sosyal medyada Türkiye Cumhuriyeti aleyhine bir kampanyaya dönüştürülmüştü. ANAGOLD MADENCİLİK’TEN FLAŞ AÇIKLAMA Sessizliğini çok sert bir açıklama ile bozan Anagold Madencilik şirketinden akşam saatlerinde yapılan açıklamada ise firmanın Türk maden şirketi olduğu vurgulanarak iddiaların kasıtlı olarak yayıldığı söylendi. ÜMİT ÖZDAĞ RÜŞVET Mİ İSTEDİ? Sicilinde Ülker grubu ve Diyanet başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluştan tehdit ve şantajla para aldığı iddiaları geçtiğimiz aylarda ortaya atılan Ümit Özdağ, bu iddiaları yalanlamamıştı. Özdağ’ın kendisini derin devletin adamı olarak tanıtarak kurduğu vakıflar sayesinde topladığı bağışlar, pek çok siyasetçi ve gazeteci tarafından uzun yıllardır dillendiriliyordu. Firmadan akşam saatlerinde yapılan açıklamada kullanılan şu ifadeler ise “Ümit Özdağ’ın eski alışkanlıkları devam mı ediyor?” sorusunu akıllara getirdi. “Maalesef gerçeklerle ilgili yaratılan kafa karışıklığı, şahsi mali avantaj sağlamaya çalışan kişilerin yaptığı yanlış ve kasıtlı bilgilendirmelerin bir sonucudur.” 7 MİLYON LİRA MI İSTENDİ? Ümit Özdağ’ın Türkiye gündemine taşıdığı ancak yetkili makamlarca yalanlandıktan sonra gündemden düşen “Fırat Nehri’ne siyanür karıştı” iddiasının altında ise çok farklı bir sebep yatıyor. İddiaya göre, Ümit Özdağ’a gönderilen İliç maden sahasındaki bir video sonrası Zafer Partili bir isim Anagold Madencilik yetkililerini arayarak Ümit Özdağ’a ait bir vakfa 7 milyon Türk lirası tutarında bağış ister. Bağışın yapılmaması durumunda ise kendilerini Türkiye’ye rezil edeceklerini ve ruhsatlarını iptal ettireceklerini söyler. Firmanın bu teklifi geri çevirmesi üzerine ise Ümit Özdağ, Veryansın TV vasıtasıyla haberleri medyaya sızdırır ve daha sonra maden bölgesine giderek olayı sosyal medyada köpürtür. Anagold Madencilik’ten yapılan açıklama şu şekilde:
Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğünde saat 18.15 sıralarında yeraltında patlama meydana geldi. Olay yerine AFAD, itfaiye ve çok sayıda sağlık ekibi sevk edildi. Bartın Valisi Nurtaç Arslan bir patlama olduğunu, patlamanın neden kaynaklı olduğunun henüz net olmadığını söyledi. Vali Arslan, yer altında mahsur kalan işçilerin olduğunu bildirdi. BARTIN VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA Bartın Valiliği'nden yapılan açıklamada "Amasra Taşkömürü İşletme Müessesinde saat 18.15 sularında -300 kotunda henüz nedeni belli olmayan kısmi bir patlama meydana gelmiştir. Olay yerine tüm ekiplerimiz seferber edilerek çalışmalara başlanmıştır." ifadeleri yer aldı.
Bartın'da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü'ne bağlı maden ocağında patlama meydana geldi. CAN KAYBI 28'E YÜKSELDİ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Bartın'daki patlama sebebiyle can kayıplarımızın sayısı 28’e ulaştı. İstanbul’da 6, Bartın’da 5 olmak üzere toplam 11 hastamızın tedavisi için gereken her şey yapılıyor" ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bartın‘da maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan ve ambulans uçakla İstanbul’a getirilen 6 madencinin tedavisine başlandığını açıkladı. Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bartın’dan uçak ambulanslarla İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine getirilen 1 yaralının Hiperbarik Oksijen Tedavisi Merkezinde, 5 yaralının ise Yanık Merkezinde durumları değerlendirilip, tedavilerine başlandı. Uzmanımız bilgi veriyor” ifadelerine yer verdi. Bakan Koca’nın paylaştığı videoda hastaların sağlık durumlarına ilişkin bilgi veren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Mustafa Turan, 6 hastanın ambulans uçakla getirildiğini ve ilk tedavilerinin acil serviste yapıldığını aktardı. İKİ BAKAN KAMERALAR KARŞISINA GEÇTİ Bartın'daki maden ocağı patlaması sonrası olay yerinde incelemelerde bulanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez açıklamalarda bulundu. Son durumu aktaran Bakan Soylu şunları söyledi: Dün akşam saat 18:15 sularında maalesef bulunduğumuz alandaki işletmede bir patlama meydana geldi ve ardından hem Bartın Valimiz hem sayın milletvekilimiz ve buradaki bütün arkadaşlarımız buraya intikal ettiler. O andan itibaren de tüm Türkiye burada nasıl bir patlama olduğunu ve sonuçlarının ne olduğunu duymaya başladı. Ülkemizin başı sağolsun, Bartınımıza geçmiş olsun. Tüm madencilerimize geçmiş olsun ve baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. İlk açıklamamızda 110 madencimizin çalıştığını ifade etmiştik. Kritik yerde 49 madencimizin çalıştığını söylemiştik. Ortak çalışmayla gelişmeleri de sizinle paylaşmıştık. Şimdi de son durumu paylaşmak için karşınızdayız. 110 çalışanımızdan 26 madenci kardeşimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin. 6'sı Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçaklarıyla birlikte İstanbul'a götürüldü. Yaralı bir şekilde orada tedavi görüyor. 5'i şu anda Bartın'da tedavi görüyor. Bu patlamadan hemen sonra sağ çıkan ve kurtarılan toplam 58 madencimiz var. Şu anda aşağıda değerlendirdiğimiz, arama kurtarmayla kurtarılmaya çalışılan 15 madencimiz var. BAKAN SOYLU HAYATIN KAYBEDENLERİN İSİMLERİNİ AÇIKLADI Sağlık Bakanlığı'nın bütün ekipleri ve bütün kurumlarımızın ekipleri buradaydılar. Vefat eden kardeşlerimizin isimlerini de söyleyeceğim. Ali Doğru, Aziz Köse, Berkay Pınarcıoğlu, Emrah Kaban, Enes Aydın, Ercan Akdeniz, Fikret Kansız, Gökhan Mercan, Murat Ergin, Rahman Özçelik, Ramazan Özer, Selçuk Ayvaz, Serkan Nakaş, Şuayip Okul, Yener Saygın, Mehmet Kara, Rasim Bulut, Sabri Akdere, Murat Öztan, Serhat Kahraman, Suat Demirkıran, Yasin Çelik, Gürdal Serenli, Burhan Altun, Emrah Kaya, Rıdvan Ayyıldız. "ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM" Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailelerine sabır diliyoruz. Kurtarılmayı beklenen ailelere de sabır diliyoruz. Bütün milletimize de baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Büyük bir üzüntü içinde olduğumuzu söylemek isterim. Allah bu tip olaylarla bizi bir daha karşı karşıya bırakmasın. Arama-kurtarma çalışmalarında umutlu bir Haber bekliyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de şöyle konuştu: Öncelikle kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Bartın'a ve tüm yöreye baş sağlığı diliyorum. Olayı haber alır almaz sayın İçişleri Bakanımızla İstanbul'da resmi heyette birlikteydik. Haber alır almaz buraya intikal ettik. Bu bölgeye yakın olan müesseselerimizde diğer arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek vermişlerdir. Bizim ilk değerlendirmelerimiz şunu gösteriyor; patlama anıyla birlikte oluşan yüksek basınç ve sıcaklıkla arkadaşlarımızın bir kısmını maalesef kaybetmiş olduk. 15 arkadaşımızı aramalar hala devam ediyor. Bir galeride bir yangın söz konusu. Yangın ve orada oluşan karbonmonoksitin etkisini azaltmaya çalışıyorlar. Sabırla beklemek durumundayız. Ben tekrar şehitlerimize rahmet diliyorum. 15 kişinin nerede olduğuna ilişkin tahminlerimiz var. Yerlerini biliyoruz. 10, 11 tanesi yangının devam ettiği bölgede, çok büyük bir yangın değil fakat güvenli şekilde oraya gitmek için yangının berteraf edilmesi gerekiyor. Bazı bölgelerde kısmi göçükler var. Diğer işçilerimizin o bölgede yer aldığını düşünüyoruz. BARTIN’DA MADEN OCAĞINDAKİ PATLAMADA YARALANAN 6 İŞÇİ İSTANBUL’A GETİRİLDİ Bartın'daki Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri’ne bağlı maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan 6 işçi, burada yapılan ilk tedavilerinin ardından ambulans uçaklarla Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne getirildi. Ambulansa alınan yaralılar, Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesine götürüldü. Yaralılardan biri Hiperbarik Oksijen Tedavisi Merkezinde tedavi altına alınırken, diğer 5 yaralı ise Yanık Merkezinde tedavi altına alındı. BAKAN SOYLU: MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN Bartın'daki maden ocağı patlaması sonrası olay yerine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "Patlamanın akabinde buranın arama kurtarma ekipleri müdahale ettiler. Buraya gelen teknik tüm ekip arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Olayın başından itibaren arama kurtarmaya nezaret ediyor. 2 ambulans uçak intikal ettirildi. Çok üzüntü duyduğumuz tabloyla karşı karşıyayız. 110 kardeşimiz çalışıyordu. Bir kısmı kendisi çıktı. Bir kısmı ise kurtarıldılar. Riskli bölgede 49 kardeşimiz vardı. 21 kardeşimiz hastaneye intikal etti. 14 kardeşimiz hayatını kaybetti. 3 kardeşimiz yoğun bakımda. Allah oradaki kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Milletimizin başı sağolsun. Bilgi aldıkça sizlere intikal ettireceğiz. Farklı bilgilere vatandaşlarımızın itibar etmemesini istiyoruz" dedi. BAKAN DÖNMEZ: İLK DEĞERLENDİRMELERE GÖRE PATLAMANIN NEDENİ GRİZU Bakan Soylu'dan sonra açıklamalarda bulunan Bakan Dönmez, ilk değerlendirmelere göre patlamanın nedeninin grizu olduğunu belirterek, "Bugün saat 16 24 vardiyasında patlama hadisesi meydana geldi. Yaralılarımız var. Galerilerimizde havalandırma çalışıyor. Herhangi bir eksikliğimiz yok. Başımız sağolsun diyorum. İçeride devam eden yangın yok. Müdahale eden arkadaşlarımız deneyimli" dedi. VALİLİKTEN İLK AÇIKLAMA Bartın Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Amasra Taşkömürü İşletme müessesinde saat 18.15 sularında -300 kotunda kısmi bir patlama meydana gelmiştir. Olay yerine tüm ekiplerimiz seferber edilerek gerekli çalışmalara başlanmıştır" denildi. "BASINÇTAN DOLAYI TOZ KÜTLESİ OLDU, GÖZ GÖZÜ GÖRMEDİ" Bartın Valisi Nurtaç Arslan, patlamanın meydana geldiği TTK Amasra Müessese Müdürlüğüne geldi. Vali Arslan, "Kim çıktı aşağıdan? Durum nedir?" diyerek maden ocağından çıkan işçi ile konuştu. Maden ocağından çıkan işçi, "Hiçbir şey bilmiyoruz. Toz- duman oldu, ne olduğunu bilmiyoruz, gözükmedi. Kendi imkanlarımla çıktım. Patlama büyük ihtimalle de tam olarak, yani biz biraz geride olduğumuzdan dolayı sadece basınç oldu. Basınçtan dolayı toz kütlesi oldu, göz gözü görmedi" dedi. Patlamayı haber alan çalışanların yakınları ise maden ocağına geldi. Çalışmalar sırasında bazı işçiler ocaktan çıkarıldı. Bir işçi arkadaşlarından destek alarak yürürken, durumunun iyi olduğunu söyledi. Mahsur kalan işçilerin kurtarılması için çalışmalar sürdürülüyor. VALİ ARSLAN: PATLAMA EKSİ 300 KOTTA GERÇEKLEŞTİ Bartın Valisi Nurtaç Arslan, Amasra’da maden ocağında meydana gelen patlamayla ilgili olarak "İşletmemizde bir patlama meydana geldi. Henüz patlamamın nedeniyle ilgili net bir bilgi yok. Araştırmalarımız devam ediyor. Patlama eksi 300 kotta gerçekleşti. Biz TTK işletmesinin arama- kurtarma ekipleri ve bütün ambulanslarımızla, AFAD ekiplerimizle tamamen seferber olmuş durumdayız. Kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. 12 yaralımızı kurtardık, çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor" dedi. PATLAMADAN SONRA MADENE GİREN İŞÇİ ANLATTI Gece saatlerinde bölgedeki son durumu aktaran CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, "Umutlu bazen karamsar bir hava var" ifadelerini kullandı. Öztürk ayrıca patlamadan sonra madene giren Tahlisiye Sorumlusu Emrah Açıkgöz ile konuştu. Açıkgöz yaşadıklarını şöyle anlattı: "Olayın olduğu yere vardığımızda kapalı devre cihazlarımızı kuşanmamız gerekti. Çalıştığımız bölgede yangın yoktu. Karbonmonoksit vardı yoğun bir şekilde. İlk şehidimizi aldık, geri döndük. 4 saate yakın aşağıda kaldım. İlk cenazemizi eksi 350 kot bölgesinden aldık. İkinci şehidimizi de aldık. Ana yollardan gelip giderken yaralı arkadaşlarımızı gördüm. Aşağıda olmayan bilemez. Orada yaşam odası falan düşünemezsiniz. Zamanla yarışıyorsunuz. İnşallah bir daha yaşanmasın. Çok zor." SORUŞTURMA BAŞLATILDI Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, “Bartın Amasra'daki maden kazası ile ilgili Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Olayla ilgili 3 savcı görevlendirilmiştir" denildi. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YARIN BARTIN’A GİDECEK Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesi'nde yaşanan maden ocağı patlaması nedeniyle yarın Diyarbakır’a yapacağı ziyareti ileri bir tarihe erteledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın Bartın’a giderek kurtarma çalışmalarını yerinde koordine edeceği öğrenildi. CUMHURBAŞKANLIĞI: YAKINDAN TAKİP EDİLMEKTEDİR Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın ilimizin Amasra ilçesinde meydana gelen maden ocağı patlaması ile ilgili süreci ve tüm kurumların katıldığı çalışmaların koordinasyonunu yakından takip etmektedir" denildi. İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA İletişim Başkanlığı patlamaya ilişkin açıklamada bulundu. Devletin tüm kurumlarının kısa sürede harekete geçtiği belirtilerek, "Amasra Taşköprü İşletme Müessesesi Müdürlüğünde meydana gelen kazanın ardından olaya müdahale etmek amacıyla devletimiz tüm kurumları ile kısa sürede harekete geçmiş, bölgede gerekli çalışmaları yürütmeye başlamıştır. Olayın aydınlatılması ve nedeninin tespit edilmesine yönelik incelemeler devam ederken mahsur kalan maden işçilerimizin kurtarılması için çalışmalar ivedi bir şekilde sürdürülmektedir. Gerekli bilgiler, ilgili kurumlar tarafından düzenli olarak paylaşılmaktadır. Bu açıklamaların takip edilmesi, resmi makamların paylaştığı bilgiler dışındaki iddia ve spekülasyonlara itibar edilmemesi gerekmektedir" açıklaması yapıldı. BAKAN BOZDAĞ: HADİSE BÜTÜN BOYUTLARIYLA SORUŞTURULACAKTIR Adalet Bakanı Bozdağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Madende mahsur kalan işçilerimizin sağ ve salimen kurtarılması hepimizin en büyük dileğidir. Patlamayla ilgi Amasra Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatmıştır. Hadise bütün boyutlarıyla soruşturulacaktır" dedi.
EGM'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince, kanunların verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir. 14.10.2022 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı bir maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin sosyal medya platformlarında vatandaşlarımızı kin, nefret ve düşmanlığa alenen tahrik eden ve provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 12 hesap yöneticisinin tespiti yapılmış, adli işlemlere başlanmıştır.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu maden ocağındaki faciayla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde; "Madencilerimiz onların aileleri ve Türkiye'de bu mesleği yapan tüm madencilerimizin hem gözleri hem kulakları hem bütün kalbi buradaydı. Türkiye'nin bir çokr yerinden gerek arama kurtarma için gerek yardım için tüm kurumlarımız hem bu konuya yetkin olan Enerji Bakanlığımızın tüm kurumları hem yardımcı ve destek hizmetleri için bulunan AFAD'dan Sağlık Bakanlığına kadar tüm kurumlarımız, ambulans uçaklarımızdan buradaki tüm sağlık personelimize kadar herkes seferber oldu. Arzu ederdik ve isterdik ki karşımızda hiç bir kaybımız olmadan sizlere bu açıklamayı yapabilelim. "40 ŞEHİDİMİZE ULAŞTIK" Ancak o saatten itibaren yapılan çalışmalarda 300-350 metre yerin altında büyük bir seferberlik ve tüm arkadaşlar tarafından büyük bir çaba sarf edildi. Olay olduktan sonra da kamuoyunu doğru bilgilendirmeye çalıştık. Sabah saat 07.30 itibarıyla gece yaptığımız 26 şehidimizin açıklamasından sonra 14 şehidimize daha ulaştık. Yani 40 şehidimize ulaşmış olduk. Yine orada bir kısımda yangın olmasına rağmen kahraman madencilerimiz arama kurtarmacılarımız arkadaşlarını orada bırakmamak için büyük bir fedakarlık ortaya koydular. 40 madencimizi 40 şehidimizi çıkarıp buradan hastanelere ulaştırdık. "BİR MADENCİMİZLE İLGİLİ BELİRSİZLİK VAR" 11 yaralımız da hastanelerde. 6'sı yine Sağlık Bakanlığımızın ambulansları ile Çam Sakura Şehir Hastanesine, 5'inin 3'ü Bartın Devlet Hastanesi 2'si ise özel hastanede, biri taburcu oldu. 110 madencimizden 58 madencimiz de kimisi kendi imkanlarıyla büyük bir bölümü de arama-kurtarma sonucu arkadaşlarımızın gayretleri sonucu kurtarılmış oldu. Bir madencimiz ile ilgili bir belirsizliğimiz var. Hem orada arama-kurtarma çalışmalarımız devam ediyor hem de o belirsizliğin ortadan kaldırılması için çalışmalar aşağıda devam ediyor. 40 madencimizin de kimliği belirlendi. 26 madencimizin kimliğini gece ifade etmiştik. Biraz sonra da yine 14 madencimizin kimliğini de kamuoyu ile paylaşacağız. Burada özellikle bu çalışmaların başından itibaren ailelerle birlikte buradaydık onlar hastanelerdeydi büyük acıları oldu. Burada mesai arkadaşlarının büyük acıları oldu. Allah hem milletimize hem ailelerine hem mesai arkadaşlarına hem de tüm madencilerimize ülkemize sabır versin. Başsağlığı diliyoruz. Elbetteki bu olayın başından itibaren sağolsunlar başsavcımız bütün yargı mekanizması onlar da gece sabaha kadar hem teşhis hem olayın soruşturulması ile ilgili gerekli bütün çalışmaları yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. "
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün meydana gelen patlama sonucu 40 işçinin hayatını kaybettiği Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesi'ne ait maden ocağında incelemelerde bulundu. Bartın'ın Amasra ilçesinde patlamanın olduğu maden ocağına gelen Erdoğan, ilk olarak maden sahasında inceleme yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan çalışmalar ve maden sahasındaki son duruma ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den bilgi aldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Mobil Afet Koordinasyon Merkezi'ne geçen Erdoğan, burada düzenlenen koordinasyon toplantısına başkanlık etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a incelemeleri sırasında TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Uluştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satı başları şöyle: "Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri saygıyla selamlıyorum. Türkiye Taşkömürü İşletmeleri Amasra Maden Ocağında dün akşam saatlerinde meydana gelen patlama nedeniyle fevkalade milletçe üzgünüz. Patlamada hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı olarak kurtulan ve tedavisi süren işçilerimize rabbimden acil şifalar diliyorum. Devletimiz madenin -300 ve -350 kotlarında yaşanan patlamanın hemen ardından tüm kurumlarını seferber etmek suretiyle kaza mahallindeki çalışmalara başlamıştır. Bir yandan arama-kurtarma faaliyetleri yürütülürken bir yandan da yaralı işçilerimiz ambulans helikopter ve uçak ambulanslarla sağlık kuruluşlarımızı nakledilmiştir. TTK'dan AFAD'a ve belediyelere kadar tüm kurumlarımız bir an önce işçilerimize ulaşmak için adeta zamanla yarışmışlardır. Bakanlıklarımız derhal olay yerine gelerek başlatılan çalışmaların koordinasyonunu üstlenmişlerdir. Biz de ilk andan itibaren İçişleri Bakanımla irtibat halinde olduk gece boyunca sürekli telefon görüşmelerimizi sürdürdük ve yapılması gereken atılması gereken adımları da sürekli atmanın gayreti içinde olduk. "Yer altındaki işçilerimize ulaşmaktı ve en son 41'inci işçimize ulaştık" Elbette bu patlamanın nasıl yaşandığı varsa sorumlularının kimler olduğu yürütülecek idari ve adli soruşturma ile ortaya çıkacaktır. Bu soruşturmalara çok yönlü olarak zaten başlanmıştır. Şu anki önceliğimiz yer altındaki işçilerimize ulaşmaktı ve en son 41'inci işçimize ulaştık. 40 olarak daha önce ilan edilmiş olan merhumlarımızın sayısı 41 olmuş oldu. Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. İnşallah mekanları cennet olsun. Her konuda olduğu gibi çalışma hayatında da önce insan diyoruz. İnsan hayatının güvende olmadığı hiç bir faaliyet bizim için muteber değildir. maden ocaklarımızda önemli sayıda ölümlerin olduğu kazaların yaşanmasını tabiki kabul edemeyiz. Bizim mevcut bu tür ocaklarımızın içinde Amasra Kömür İşletmeleri bizim şu anda en ileri imkanlara sahip olan ocak olmasına rağmen birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına inandığımız için bunun ne dünü bugünü ne de yarını olmayacaktır bunlar her zaman olacaktır bunu da bilmemiz lazım. Teknolojinin tüm kabiliyetlerini işletmeciliğin tüm mafiretlerini kullanarak maden kazalarını tarihe gömmek için çalışmalar içerisindeyiz. "Devlet olarak yapmamız gereken desteği de hemen Kabine toplantımızda belirleyip onun da adımını atacağız" Maden şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak bu devletin ve en yüksek temsilcisi olarak bizim boynumuzun borcudur. Özellikle ilk etapta bir karar daha aldık o da 500+500 olmak üzere devlet ve ilgili bakanlığımız bunun yanında sendikamız 200, bunun yanında bir diğer bakanlığımız Çalışma bakanlığımız 100, Aile bakanlığımız da 50 bin olmak üzere ilk etapta ailelere bu desteğimizi inşallah vermiş olacağız. Devlet olarak yapmamız gereken desteği de hemen Kabine toplantımızda belirleyip onun da adımını atacağız."
