02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Azerbaycan ile Türkiye arasındaki Nahçıvan Koridoru çok sayıda ürünün daha ucuz maliyetlerle ihracat ve ithalatının önünü açacak

Ermenistan ile Azerbaycan arasında geçtiğimiz yıl yaşanan ve 44 gün süren savaşın ardından Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri alırken, yıllar sonra gelen zafer Türkiye ile Azerbaycan arasında ticaret yolunun da kapısını araladı. Azerbaycan, Ermenistan ile imzaladığı anlaşma kapsamında Türkiye sınırında yer alan ve ülkenin geri kalanıyla bağlantısı bulunmayan tek toprağı olan Nahçıvan ile de bir kara koridoru kurulması sözünü aldı. Bölgenin hem çehresini hem de kaderini değiştirecek kara ve demir yolu anlaşmalarına yönelik son açıklama Ermenistan Başbakanı Paşinyan'dan geldi. Paşinyan, anlaşmanın Ermenistan ve Türkiye ilişkilerini normalleştirmek adına büyük bir adım atılacağını ifade etti. Paşinyan, "Bu, Azerbaycan toprakları üzerinden Rusya ile kara yolu ve demir yolu bağlantısı, İran ile demir yolu bağlantısı sağlayacağımız anlamına geliyor. Azerbaycan da Nahçıvan ile bizim topraklarımız üzerinden demir yolu ve kara yolu bağlantısı sağlayacak." diye konuştu. Türkiye ile Azerbaycan arasında ticari köprü olacak Nahçivan koridoru iş dünyasını da heyecanlandırmış durumda. MÜSİAD Konya Şube Başkanı Mehmet Hilmi Kağnıcı, Türkiye'nin Azerbaycan ile ticaretine ilişkin, "Nahçıvan koridoru açılması durumunda hem Azerbaycan'a hem Azerbaycan üzerinden diğer Kafkas ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ulaşımımız kolaylaşacak. Bu da çok daha rahat ticaret yapabilmemizi sağlayacaktır." dedi. Azerbaycan'ın Türkiye için çok ciddi potansiyeli olduğuna vurgu yapan Kağnıcı, ''Azerbaycan ile şu anda ticaretimizin ya da ihracatımızın düşük rakamlarda kalmasının en büyük sebebi aramızda direk geçebileceğimiz bir kara yolu hattının olmaması. Eğer Nahçıvan koridoru açılması durumunda hem Azerbaycan'a hem Azerbaycan üzerinden diğer Kafkas ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ulaşımımız kolaylaşacak. Bu koridor çok daha rahat ve avantajlı ticaret yapabilmemizi sağlayacaktır. Bu kapı açılırsa amacımız buradan Kafkaslara da inmektir. Orada çok daha büyük bir pazar var. Oradan alacaklarımız, oraya satacaklarımız var. Gıda ve tarım ürünlerinde o bölgede çok cazip ürünler var. Bu ilişkilerin artması hem aldığımız ürünlerin daha uygun şartlarda ulaşılabilir olmasını sağlayacak, hem de ürettiğimiz ürünleri daha iyi sunabileceğimiz pazarlar oluşacaktır." dedi. Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtulması ile masaya gelen anlaşmada Nahçıvan koridorunun yer almasını değerlendiren uzmanlar ise bu hat ile Azerbaycan'ın uluslararası taşımacılık ve lojistik sistemindeki konumunun daha da güçleneceğinin altını çiziyor. Azerbaycan'ın diğer bölgeleri ile Nahçıvan arasındaki doğrudan ulaşım bağlantılarının yalnızca hava yoluyla mümkün olduğunu, ve söz konusu ulaşım koridorunun açılmasıyla, bu pahalı ulaşım aracına alternatif olan, daha ucuz ve daha fazla ihracat-ithalat hacimleri getirebilecek karayolu ve demiryolu hatlarının yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan uzmanlar, böylelikle Nahçıvan'ın bölgesel ulaşım sisteminin ana damarı haline geleceğini vurguluyor. Kuzey-Güney ulaşım koridoruna ve planlanan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryoluna entegre edilmesiyle hattın uluslararası kargonun Avrupa'ya taşınmasında da önemli bir rol oynaması bekleniyor. Nahçıvan-Tiflis-Kars demiryolu, gelecekte Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun uzunluğuna göre nakliye maliyetlerini ve süresini de 1,7 kat azaltacak. Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye arabayla 343 km'lik kısa mesafe nedeniyle, iki ülke arasındaki ikili turist hareketine bağlı olarak ülkeye giriş yapan turist sayısının da artacağı öngörülüyor. Bu koridorun bir diğer avantajı da Türkiye ve Azerbaycan'ın karadan bağlaması olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, Azerbaycan'dan Türkiye'ye yük taşımacılığının kolaylaşacağını ve hali hazırda geliştirilmekte olan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu hattına katılarak uluslararası kargoların Avrupa'ya taşınmasının mümkün olacağını ifade ediyor. Bu adım ile Azerbaycan'dan ihraç edilen ürünlerin nakliye maliyetlerinin düşeceği ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars şehirlerini kapsayan Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesi de dahil olmak üzere tüm Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da genişleyeceğine işaret ediliyor. Öte yandan oluşturulacak koridor Rusya'nın Türkiye'ye erişimini de kolaylaştıracak. Rusya ile Türkiye arasındaki yıllık ticaret cirosu 25 milyar doların üzerine çıkarken, bu denli büyük bir ticaret hacmi göz önünde bulundurulduğunda daha uygun bir yolunun bulunması Rusya'nın da işine gelecek. Azerbaycan'ın Ermenistan ile yaptığı anlaşma Türkiye için de ucuz gazın yolunu açacak. Azerbaycan'ın Nahçıvan'a kuracağı karayolu koridoru Türkiye'ye uzanacak yeni bir enerji hattını da gündeme getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov arasında “Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde Doğal Gaz Tedarikine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. Hattın kurulması halinde Türkiye'nin Azerbaycan'dan ucuza gaz almasının da önü açılacak. Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki koridor Tahran'ı ise endişelendiriyor. Türk ülkeleri arasındaki ticarette kavşak olan İran koridorun açılması ile bu özelliğini yitirebilir. İran günümüzde Türkiye'den Orta Asya'ya giden karayolu ticaretinde kilit öneme sahip. İran Yol ve Ulaştırma Bakanlığı'nın 2020 verilerine göre, bu yıl koronavirüsün ticaret üzerindeki etkisine rağmen her ay 12 bin civarında Türk kamyonu İran-Türkiye sınırını geçiyor ve bunların önemli bir kısmı Türki cumhuriyetleri ile Afganistan'a gidiyor. Bu ticaret İran için çok kârlı. Türkiye'den girip Türkmenistan sınırından çıkan bir kamyon, 1.800 kilometrelik bu yol için İran'a yaklaşık 700-800 dolar geçiş ücreti ödüyor. Ermenistan'da açılacak koridor bu trafiği önemli ölçüde azaltabilir.

2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati: Bu herkesin kazandığı bir dönem olacak, rahat olun

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati İstanbul'da düzenlenen MÜSİAD Başkanlar Toplantısında konuştu. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: İklim Manifestosu nedeniyle kıymetli derneğimizi tebrik ediyorum. 2020 yılında dünya salgının etkileriyle yüzde 3.1 oranında daraldı. 2020'de ilk çeyrekten itibaren Türkiye ve dünyadaki kapanmalar başladığında Türkiye hızlı şekilde Mart ayının ortalarından itibaren proaktif tedbirler alıp, tüm sektörlerin önünü açan tedbirlerle dünyadan ayrıştı ve yüzde 1.8'lik büyümeyi gerçekleştirdi. Geçen yıl ilk 3 çeyrekte GSYH büyümesi yıllık yüzde 11.7'ye ulaştı. Bu yıl bu büyüme trendi devam edecek. Malum geçen gün Pazartesi günü Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin ihracat rekorunu açıkladı, bu yıl da 250 milyar dolarlık ihracat hedefini ortaya koydu. Bu hedefe çok kolay ulaşacağımız açık. "İHRACAT ODAKLI BÜYÜME TRENDİ BU YIL DA DEVAM EDECEK" Öncü göstergelerden anladığımız üzere ekonomik aktivitede ılımlı görünüm devam ediyor. Geçen yıl kapandığımızda lütfen hatırlayınız, istihdam, kısa çalışma ödenekleri açıldığınız zaman ciddi işten çıkarmalar olacak diye ortalığı yaygaraya verenler oldu. 2020 yılının ilk 10 ayında 2.5 milyonun üzerinde toplam istihdam artarak salgın öncesi seviyesine ulaştı ve aştı. İstihdamı artırmak için KOSGEB destekli olarak son 12 ayda çalışan sayısını koruyan ve gençleri istihdam edecek olan şirketlere de 100 bin lira destek vermeye devam ediyoruz. Türkiye 2021 yılında ihracatta tarihi bir rekor kırdı. İhracat geçen yıl yüzde 32.9 gibi tarihi yine rekorlar kırarak az önce ifade ettiğim gibi 225 milyar dolara ulaştı. Artık ayda 20 milyar dolar ve üzerinde ihracatla yolumuza devam ediyoruz. İhracat odaklı büyüme trendi bu yıl da devam edecek. 2021 yılında ithalat bir önceki yıla göre yüzde 23.6 arttı. İhracat 32.9 arttı. Yani dış ticaret açığı yüzde 7.8 oranında azalarak 45.9 milyar dolar seviyesine geriledi. Turizmde gerçekten tarihi rekorlar kırdık. İlk defa Akdeniz ülkelerinden fazla turist kabul etti bu ülke. İhracat artmaya devam edecek. İhracat artarken içerideki üretim artacak, sanayi gelişecek, istihdam artacak ve inşallah bu yıl tarihi rekorların kırıldığı yeni ekonomik modelin tamamen uygulanabilir olduğu ve önümüzdeki yılın bu yılın daha öngörülebilir istikrarlı Türkiye'nin kazanımlarının en yüksek olduğu yıllardan birisi olacak. Cari fazla ve büyüme. Hep birlikte bunları yaşayıp içselleştireceğiz. "RAHAT OLUN, HERKESİN KAZANDIĞI BİR DÖNEM OLACAK" Ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Bunu yaparken de eplektik olmayın. Ülkenin gerçeklerine, iç dinamiklerine uygun şekilde maliye ve para politikalarını birlikte yürüterek her türlü tedbiri almak, özellikle de bütçe disiplininden taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Özellikle reel sektörün bizi anladığı MÜSİAD gibi kazancını bereketli ve helal yollardan, üretimden geçirenlerin bizim dilimizi çok iyi anlayabileceği bir dönemdeyiz. Bu dönem herkesin kazandığı, önünü gören, hesabını kitabını yapan bir dönem olacak. Rahat olun. Özellikle son yıllarda hızla değişen sosyo ekonomik dinamikler önemli dönüşümleri beraberinde getirmektedir. Bu dönüşümün en önemli aktörleri de küresel talebi ve tüketici beklentilerini en doğru şekilde takip ve analiz eden değişen tercihlere en kaliteli ürünlerle mevcut gelir dağılımı kompozisyonuna en uygun ürün yelpazesiyle ulaşabilen siz değerli iş adamlarımızdır. Bu dönemde, bu bağlamda hükümetlerimiz döneminde Ar-Ge harcamalarını destekleyen politikalara önem verdik. Getireceğimiz yeni enstrümanlarla üretim odaklı ve imalat ve ihracata yönelik firmalarımızı destekleyecek çok önemli çalışmalarımız var. İhracatını geliştirmek isteyen, üretmek isteyen, bize gelecek. "YETER Kİ ÜRET, SENİ SIRTIMIZDA TAŞIYACAĞIZ" Biz de net olarak şunu söylüyoruz: Yeter ki üret, ihracat kapasitesine, istihdam kapasiteni artır. Biz seni sırtımızda taşıyacağız, taşımaya devam edeceğiz. Bu gelişmelerle ülkemizi rekabetçi kılma yönünde önemli mesafe aldık. "20 ARALIK TARİHİ BİR MİLATTIR" Türkiye Ekonomi modelini bu doğrultuda sizlerin desteğiyle hayata geçiriyoruz. 20 Aralık tarihi bir milattır. Ortodoks davranmıyorsunuz, bize bir tane kalem yeter diyenlere hayır. Bireysel yatırımcıların algı operasyonlarıyla zarar görmesini engelleyecek, TL'yi güçlendirecek, farklı operasyonların etkisi altında kalmayı engelleyecek enstrümanlarımızın tamamını sunduk. Kolaylaştırıcı tedbirlerimizi aldık. Bundan sonra yapılacak şey, hükümetin ekonomi politikalarını dikkatli şekilde takip etmek ve elimizdeki toplumsal ritüellere uygun şekilde çıkarılmış enstrümanları uygun şekilde kullanma dönemi. Bunları kullanın. 20 Aralık öncesinde oluşturulmuş karamsar tablo ve Döviz üzerindeki köpük kısa sürede terse çevrildi. Toplumdaki her bireye kadar önemli kazanımların gerçekleştirildiği bir döneme geçişin moraliyle hareket ediyoruz. 2022 yılında çok güçlü bir şekilde hareket etme olanağını bize sağlamış durumda. Lütfen işinize, gücünüze bakın. Her türlü imkandan faydalanın. Ortodoks düşünmek zorunda değiliz. Bize öğretilmiş olan şeyler çerçevesinde hareket etmek zorunda değiliz. Bu ülkenin gelenekleri, görenekleri, toplumsal dayanışması, iç dinamikleri, kültürü hepsi dünyanın küresel olduğunun anlaşıldığı bu dönemde bize bir kazanım sağlıyor, korku değil. Bizim gücümüz bizim tarihimizden, bizim gücümüz bu toplumun dayanışmasından, bizim gücümüz son 2 yılda salgında olduğu gibi uyum sağlama kabilitindeki çabamızdan kaynaklanıyor. Tüm yakın pazarların üretim merkezi olduğumuzu unutmayın. Yakın pazarlardaki çok farklı talepleri karşılayabilecek çok büyük bir üretim üssü olduğumuzu unutmayın. Türkiye pasaportuna sahip olduğunuzu asla unutmayın. KUR KORUMALI TL HESABI Kur tartışılır olmaktan çıktı. Özellikle kur korumalı mevduat ürününü en çok benimseyen bir tedbir paketi silsilesindeki birinci sıraya oturtan sonuç almış olduk. Döviz Kurları dengeye kavuştu. Artık bir gündem maddemizi gündemden çıkarıyoruz. Kur korumalı TL mevduat hesabı her gün güncelleniyor. Vatandaşımız çok iyi bir destek veriyor. Kendisini koruyor, kazancını artırıyor ve dün itibarıyla son rakamları söyleyeyim 91.5 milyar liraya ulaşan bir hacme geldi. Sadece bir enstrümandaki bir adımımız bile Türkiye'nin köpüklerle algı operasyonlarıyla nasıl karşı karşıya kaldığını göstermesi açısından önemli bir göstergedir. Bitti köpükler, algılar da bitti. Algıların her zaman çok güçlü bir performans sergilediğini ama güçlü performasın mutlak surette güçlü bir duvara toslayacağını da bilelim. Bir yere kadar hareket ettirirler bunu toplum mühendisliğiyle de pekiştirirler ama geleceği yer gerçekliktir.

2 yıl önce

FETÖ'nün üst düzey sorumlularından Kaynak Holding'in eski mali işler koordinatörü yakalandı

Kastamonu Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 'silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üye olma' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından aranan, kayyum atanan Kaynak Holding'in eski mali işler koordinatörü ve örgütün üst düzey sorumlularından B.A.'nın yakalanması için çalışma başlattı. Kastamonu nüfusuna kayıtlı B.A.'nın İstanbul'da olduğu belirlendi. Tespit edilen adrese düzenlenen operasyonda B.A. yakalandı. Kastamonu polisi ayrıca 'Silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üye olma' suçundan aranan ve daha önce kente görev yapan eski komiser E.K.'yi Ankara'da, darbe girişimi sonrası askeri okuldan ilişiği kesilen ve hakkında yakalama kararı bulunan S.C.'yi ise Adana'da yakaladı. Kastamonu'ya getirilen 3 kişi, işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan destek talimatı: Maliyetin yarısına mazot, gübre, ilaç yem desteği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek vatandaş gerekse milletvekillerinden gelen bilgiler üzerine tarım sektörünün sorunlarının çözülmesi, çiftçinin desteklenerek üretimin arttırılması ve gıda fiyatlarındaki yükselişin önlenmesi için bir çalışma başlatılması için talimat verdi. Yapılan çalışma kapsamında desteklemelerin 4 ana grupta yüzde 50'ye varan oranlarda yapılması planlanıyor. İşte büyük destek paketine dair bilgiler: Milletvekilleri, teşkilatlar ve ilgili meslek grupları Erdoğan ile yaptıkları toplantılarda, tarımda girdi fiyatlarının yükselmesinin üretimi olumsuz etkileyebileceğine ilişkin görüşlerini dile getirip, "Gübre fiyatlarındaki artış, çiftçinin belini büktü. Eğer bu yıl yeterince gübre atılamazsa bu üretime olumsuz yansıyacak. Nereyese gitsek karşımıza gübre fiyatları, çiftçinin girdi maliyetleri karşımıza çıkıyor" dedi. "ÇALIŞIN, HIZLA BİTİRİN" Edinilen bilgiye göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan bunun üzerine ilgili bakanlık ve kurumlara "Bu konuda hızla bir çalışma yapıp, bitirin. Çiftçinin sorununu çözelim" talimatı verdi. Bunun üzerine arka arkaya toplantılar yapıp ana hatları ile çerçeve çizildi. Yapılması planlananlar şöyle: ALTERNATİFLİ MODELLER: Tarım destekleri ve çiftçi borçlarına ilişkin sorunun çözülmesi için farklı modeller tartışılıyor. Bir kaç alternatif hazırlanıp Erdoğan'a sunulacak. Bu konuda son karara Cumhurbaşkanı verecek. DESTEKLEK SADELEŞTİRİLECEK: Çiftçiye verilen ve kafa karıştıran onlarca farklı destek bulunuyor. Bunlar parça parça olduğu için istenilen amaca da ulaşılamıyor. Öncelikli olarak destekler sadeleştirilecek. Onlarca kalem yerine çok daha az ama daha işlevsel bir destek politikası uygulanacak. 4 GRUPTA DESTEK: Desteklerin 4 ana başlık altında toplanması planlanıyor. Bunlar gübre, mazot, ilaç, yem gibi 4 ana unsur üzerinden yapılacak. YAZDE 50'YE VARAN DESTEK: Belirlenen bu 4 girdi için ise yüksek destekler sağlanacak. Bu desteklerin oranının maliyetinin yüzde 50'yi bulması üzerinde duruluyor. Bu da çiftçinin girdi maliyetlerinin neredeyse yarısı oranında düşmesi anlamına geliyor. TARIM KREDİYE YENİ MODEL: Tarım Kredi Kooperatifleri de yeniden yapılandırılacak. Tarım kredilerin çiftçiye destekte daha fazla rol alması, bu alanı organize eden bir yapıya dönüştürülmesi üzerinde duruluyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin yeni Genel Müdürü Hüseyin Aydın'ın (eski Ziraat Bankası Genel Müdürü) finanstan anlamasının kuruma yeni bir bakış açısı getirmesi burayı canlandırması bekleniyor. Ayrıca ekonomide destek paketleri ile iş ve işsizlik katkılarının devamlılığıyla ilgili çalışmaların devam ettiği de aktarıldı. Buna göre staj döneminden istihdama kadar gençlerin ve kadınların iş yaşamına katılmasıyla ilgili tüm desteklerde önemli artışlar sağlandı.

2 yıl önce

İBB’de liyakatsiz atama 4 cana mal oldu! Güngören’deki fabrika yangınında, İBB İtfaiyesinin büyük ihmali…

Valilikten yapılan açıklamada “Bugün saat 13.30 sıralarında Güngören ilçemizin Sanayi Mahallesi, Sinanpaşa Sokağında bulunan bir tekstil imalathanesinde yangın meydana gelmiştir. Olay yerine intikal edilen itfaiye ekipleri, saat 13.40 itibarıyla yangına müdahale etmişlerdir. Saat 16.30 sıralarında itfaiye ekiplerince söndürülerek, soğutma çalışmalarına başlanan yangında, dumandan etkilenen (6) işçi hastaneye sevk edilmiştir. “KENDİLERİNİ KİLİTLEDİKLERİ TUVALETTE…” Ayakta tedavi edilen bir işçi, saat 18.30 sıralarında Merkez Karakolu’nda verdiği ifadesinde; “Bazı çalışanların bina içerisindeki bir tuvalete girerek, yangından korunmak için kendilerini kilitlediklerini gördüğünü” beyan etmiştir. Bu bilgi doğrultusunda yeniden başlatılan arama çalışmalarında, yabancı uyruklu (4) işçinin kendilerini kilitledikleri tuvalette, dumandan zehirlenerek hayatlarını kaybettikleri tespit edilmiştir. “SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTUR” Konuyla ilgili soruşturma başlatılmış olup, iş yeri sahibi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Meydana gelen bu elim olaydan derin üzüntü duyduğumuzu belirtir, hayatını kaybeden işçilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz.” ifadeleri kullanıldı. İBB İTFAİYESİ’NİN OLAY YERİ İNCELEMESİ YAPMADIĞI ANLAŞILDI Yangını söndüren itfaiye ekiplerinin binada olay yeri incelemesi yamadıkları iddia edildi. Yangın çıkan binanın tuvaletinde mahsur kalan 4 işçinin dumandan zehirlenerek öldüğünün anlaşılması üzerine görev ihmali yaptığı anlaşılan İBB İtfaiyesi’nin başında CHP’den Bayrampaşa Belediye Başkan adayı olan ancak seçimi kaybedince İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından İstanbul itfaiye Teşkilatı’nın başına getirilen emekli asker Remzi Albayrak bulunuyor. İBB İtfaiyesi, deposunda su olmayan araçlarla yangın söndürmeye gitmesiyle defalarca haberlere konu olmuştu.

2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışmayı tamamladı: Konutta KDV indirimi geliyor

Sabah'ta yer alan habere göre, 150 metrekarenin üzerindeki konutlarda yüzde 18'lik KDV yükünü azaltılması planlanan çalışma, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tamamlandı. Yeni modelin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacağı belirtildi. Yeni modelde, satışta, tapuda evin net metrekaresinin kullanımını teşvik edecek vergi uygulaması görüşü ön plana çıktı. Tüketici 151 metrekare konut aldığında çok yüksek bir fahiş artışla karşı karşıya kalmayacak. Yeni sistemin benimsenmesi durumunda 150 metrekarelik bölüm yüzde 8, 1 metrekarelik bölüm yüzde 18'den vergilendirilecek. Örneğin; 1 milyon liralık 150 metrekarelik daire 80 bin lira KDV ödenirken, 155 metrekarede ise 180 bin lira KDV ödeniyor. Yeni sistemle 5 metrekarelik bölüm yüzde 18'den vergilendirilecek bu tutar da 5805 lira olacak. Bu durumda ödenecek tutar 85 bin 805 lira olacak. Sektör temsilcileri düzenlemeyle 150 metrekarenin üzerinde konutlarda talebin artacağını, sektörün canlanacağını, fiyatların da düşeceğini dile getiriyor. Böylece tüketici 160 metrekare konutta yüksek bir fahiş artışı ile karşı karşıya kalmayacak. Sıfır konutları kapsayan KDV indirimi olması durumunda yapılacak olan indirim orana bağlı olarak değişecek. Ayrıca edinilen bilgilere göre, kentsel dönüşümdeki yüzde 1'lik uygulama devam ederken, tapu harçlarında da düzenlemeye gidilmesi bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, gıdada ilk adımı attıklarını, KDV'nin sadeleştirilmesine yönelik çalışmaların Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulduktan sonra adım adım uygulanacağını duyurmuştu.

2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati: ‘Gıda sıkıntısı diye bir şey yok’

İşte Bakan Nebati’nin açıklamalarından öne çıkanlar… “Pandemiyle başlayan küresel çaptaki tüm sıkıntılara rağmen ihracatımız arttı. Son dönemde petrol fiyatlarının yükselmesi tüm dünyayı etkiliyor. Cumhurbaşkanımızla kabine toplantımızda tüm bunları değerlendiriyoruz.” “Londra ziyaretimiz çok olumlu geçti. Biz kötü niyetli çevrelere rağmen her türlü tedbirlerimizi alarak enflasyonu da kontrol altına alacağız. Adım adım ilerliyoruz. Yağ ve buğday alımı ile ilgili Rusya ve Ukrayna krizinden kaynaklı abartıldığı gibi bir durum yok. Tarımın desteklenmesi için Cumhurbaşkanımızla tüm detayları konuşuyoruz.” “Gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarının farkındayız. Ancak bunu fırsata çeviren ahlaksızlar da var. Kimi stokçuluk yapıyor, kimi fahiş fiyatlarla tüketiciyi aldatıyor.” ‘GIDA SIKINTISI DİYE BİR ŞEY YOK’ “Gıda izdihamı, gıda sıkıntısı diye bir şey yok aslında. Bakıyorsunuz bir market kampanya yapmış diğer marketlere oranla fiyat indirimine gidiyor. Bunu duyan vatandaş da marketlere akın ediyor. Birtakım kötü niyetli çevreler de bu yaşanan izdihamı fırsat bilerek fotoğraflayıp sanki yağ ve gıda ürünlerinde sıkıntı varmış gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Muhalefet de dahil sosyal medya üzerinden kötü niyetli çevrelerce algı yaratılıyor.” “Rusya-Ukrayna savaşı başlar başlamaz hemen döviz kuru üzerinden bir saldırı başlattılar. Kur üzerinde oynama yaparak ülkemizi zayıf düşürmeye çalışsalar da başarılı olamadılar. Türkiye güçlü bir ülkedir.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10