11 Mayıs Cumartesi 2024
4 yıl önce

Sağlık Bakanı: 2-3 hafta evden çıkmamak gerekiyor, herkes kendi OHAL'ini ilan etsin

sağlık bakanı, fahrettin koca, ohal, koronavirüs

2 yıl önce

Genel Başkanı Devlet Bahçeli: HDP hiçbir ad altında açılmamak üzere kapatılmalıdır

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: "İçinde yaşadığımız toplumda farklı çıkarları, şartları paylaşmaktan çıkan görüşler, çözüm önerileri vardır. Muhkem bir demokrasi kültürü bu yolla vasat bulacaktır. Demokrasinin var olabilmesi, işlevsellik kazanabilmesi sözle değil, öz ve içerik açısından benimsenmesiyle mümkündür. Sosyal ve siyasal yapıda farklılıklara saygı duyularak serbestçe ifade edilmesidir. Türk demokrasisine bu zaviyeden baktığımızda sağlıklı iktidar-muhalefet ilişkilerinin kurumsallaşmaması yatmaktadır. Partimiz yıllardan beri uzlaşma kültürünün eksikliğine vurgu yapmış, yeni bir siyaset anlayışının yerleşmesine önayak olmuştur. "MİLLİ İRADE GASPIDIR" Cumhur İttifakı'nın gayesi yeni sistemin kökleşmesini temin etmek, siyasetteki katılıkları yumuşatarak kutuplaşmaları törpülemektir. MHP uzlaşma kültürüne sahip olmayan siyasi partilerin toplumsal huzursuzluğu derinleştirdiğine inanmaktadır. Türkiye'nin çok partili demokrasi tecrübesinde 75 yıl geride kalmıştır. 1946'dan 2021'e uzanan zor ve sancılı süreçte demokrasi ve siyasi etik tartışmaları sıcaklığını korumuştur. İtiraf ile ifade edelim ki, Türk demokrasisinin 75 yıllık yolculuğunda güçlü temellere kavuşmasında önemli mesafe kat edilmiştir. Amacı ülkeye ve millete hizmet olan siyasetin ahlaki değerlerle bezenmesi bizim için mecburiyettir. Seçimlerin menfaat ve ihtiras yarışına dönüşmesi namuslu siyaset anlayışına dönüşmeyecektir. Vatandaşlarımızın aldatılması, umut tacirliğinin kamçılanması, halk dalkavukluğunun öne çıkması açıkça millet iradesine fesat karıştırmaktır. Bu milli irade gaspıdır. "BELEDİYELER ÖZERK YÖNETİM DEĞİLDİR" Gerçekte dürüstlük pahalı bir mülktür. Zillete düşmüş ucuz insanlarda asla bulunmayacaktır. CHP'nin 18-20 Haziran tarihinde düzenlenen belediye başkanları çalıştayı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu yine baltayı taşa vurmuştur. Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne siyaset anlayışı ülke ve millet yararınadır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik yetkilerini aracısız, doğrudan kullanmaktadır. CHP'li belediyeler özerk yönetim değildir. Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak potansiyel bir ayrımcılığın, devlet içinde devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın şeklidir. Kılıçdaroğlu'nun ağzındaki bakla zehirlidir. Kılıçdaroğlu 4 milyon 550 bin haneye ayni yardım, 1,5 milyon haneye nakdi yardım yaptıklarını, borcu olanların suyunu kesmediklerini, 150 milyondan fazla maske dağıttıklarını duyurmuştur. Kılıçdaroğlu, bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, mirasa konmadı, darphane kurmadı. Faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahiplerine ne verildiyse helali hoş olsun. Ortada övülecek bir şey yoktur, her belediye başkanı gereğini yapmıştır. Bu ayıplı bir siyasettir. Biz hangi Kılıçdaroğlu'nun sözüne itibar edelim? Covid-19 boyunca yatağa aç girenlerden şikayet eden, yardım yapılmadığından bahseden Kılıçdaroğlu'na mı kulak verelim, yoksa 5 milyon haneye yardım yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu'nu mu ciddiye alalım? Bu Kılıçdaroğlu'nun kaç yüzü vardır? Merkezi hükümetin ve diğer belediye yönetimlerinin desteklerini hesaba kattığınızda ekonomik zorlukların bütçe imkanınca göğüslendiği anlaşılacaktır. CHP yönetiminin sosyo-ekonomik iddiaları çürümüş olacaktır. "DOST KATALOĞUNDA KİMLER VAR" Biz demiyoruz ki her şey güllük gülistanlıktır. CHP yönetiminin söylediği gibi kötümser bir Türkiye tablosu söz konusu değildir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler, askıda fatura uygulamasına geçtiler. Yapanı alkışlarız. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Devletin kasası milletin kesesi üzerinde hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayız. Sanatçılara yardım yapıldığı söylenmiştir, bunlar kimlerdir? Kılıçdaroğlu'nun dost kataloğunda isimleri yazılı mıdır? Bu dost edebiyatının da suyu çıkmıştır. PKK'nın, FETÖ'nün, DHKP-C'nin, dış güçlerin sıralamadaki yeri neresidir. İktidara dostlarla değil, milletle ulaşılır. Terörist Demirtaş Kılıçdaroğlu'nun dostu mudur, Karayılan dost kategorisinde midir? Muharrem İnce dostlardan mıdır? Tavsiyem, akşamları video çekip paylaşmak yerine, Zeki Müren'in Eski Dostlar şarkısını dinleyerek kendisini avutmasıdır. Kılıçdaroğlu dost desin kıvransın, biz millet diyeceğiz, Türkiye diyeceğiz. Onlar dostlarıyla iktidar olacağız ezberine takılsalar ne yazar, biz cumhur ile Türkiye'yi geleceğin süper gücü yapacağız. TERÖRLE MÜCADELE Adalet bir sonuç değil, kutlu bir yolculuktur. Kuvvetsiz adalet, adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. Tarihin her döneminde Türk milleti adaletiyle sivrilmiş, adından, şanından gururla bahsettirmiştir. Terörle mücadelede başarının önündeki en önemli engellerden birisi bölücülüğü masum talepler olarak görmek isteyenlerin varlığıdır. Çağımızda terörizmin karanlık oyunların etkili vasıtası olduğu açıktır. Terör eylemlerinin de hedef alınan ülkeleri istenilen düzeye getirmek için stratejik senaryoların kirli yüzü olduğu bilinmektedir. Millet varlığına kast eden PKK terörüyle, teröristlerin imhası en üst seviyede büyük bir fedakarlıkla yürütülmüştür. Ülkemiz başka sahalara ayrılması gereken maddi imkanlarını terörle mücadeleye aktarmış, bu konuda da kayıplar yaşamıştır. Yıllardır süren bu eylemlerin arkasındaki stratejik nedenleri, küresel aktörleri, yerli işbirlikçileri dikkate almadan yapılacak yorumların asla doğru olmayacağını düşünüyorum. PKK terörünü silahsız bölücülükten bağımsız düşünmek, tek tek ele almak hepimizi yanlış sonuçlara götürecektir. Aslında kökleri Osmanlı İmparatorluğu'na dayanmasına rağmen 1984 yılında ortaya çıkan bölücülüğün PKK terör örgütünün yıllar içinde aldığı boyut, bir projenin parçası haline getirmiştir. "HDP PARTİ, MARTİ DEĞİLDİR" Türkiye PKK'nın ve bölücülüğün arkasındaki küresel aktörleri, muhataplarının yüzüne vurmuştur. NATO liderler zirvesinde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ABD Başkanı'na yaptığı budur. ABD'nin müttefik olarak PKK/YPG'yi mi Türkiye'yi mi gördüğü sormuştur. Küresel aktörler tarafından bölücülük ve silahlı uzantıları yıkım enstrümanı olarak görmek mümkün olmayacaktır. ABD'nin son 30 yılda Irak'a yönelik iki ayrı savaşının siyasi sonuçlarını sebepleriyle birlikte değerlendirdiğimizde Türkiye'yi kıvama getirmek için kullanılan bölücülük oyunu ortaya çıkacaktır. Parti görünümlü bölücü odağının kumanda odası zalimlerin kontrolündedir. HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir. HDP'nin PKK'dan, PKK'nın HDP'den hiçbir farkı olmadığı gerçeği ortaya çıkacaktır. AYM'nin HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı kabul etmesi hayırlı bir gelişmedir. Kılıçdaroğlu kimin yanındadır, kimin tarafındadır? Bölücülüğü, terörü mü destekliyor? HDP parti marti değildir. HDP kapatılmalıdır, yöneticileri üzerinde hukuk ve adalet etkisini göstermelidir. Bu vatanı korumak yalnızca Anadolu'nun kavruk yüzlü delikanlılarının mıdır? Ne yapıyor bohem hayatın müdavimleri? Bodrum'da, Nişantaşı'nda nasıl caka satıyorlarsa bir zahmet bu külfete de dayanmayı denesinler. Ailelerinden biri teröre kurban gitseydi, böyle konuşmaya yürekleri el verecek miydi? İzmir HDP İl Binası'na yapılan saldırı alçak bir komplo olarak değerlendirilmelidir. TÜSİAD'A TEPKİ NATO'nun 2030 vizyon belgesine yapılan atıfta, ittifakın siyasi boyutunun güçlendirileceği, demokrasinin destekleneceği kayıt altına alınmıştır. Hiç kimse ne var bunlarda demesin, zarfa değil, mazrufa bakmak; maskeli küresel senaryonun devreye alınmaya çalışıldığını görmek sorumlu bir siyasettir. TÜSİAD Başkanı hemen pozisyon almış, hükümeti, ekonomiyi, hukuk ve demokrasi konusundaki eleştirilerini sıralamıştır. TÜSİAD hukuk devletiyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak ilişki ağlarından şikayet etmiştir. TÜSİAD'ın dış telkinlere değil, milletimizin gerçeklerine saygı ve riayeti paradan daha önemli bir şeref meselesidir. "BU KATİL GERÇEKTE KİM?" Öyle bir gün seçilmiştir ki planlı toplantı iptal edilmiş, tek bir yönetici yoktur. HDP'liler araziye uymuşlar, kayıplara karışmışlardır. Olayın vuku bulduğu gün, asıl şahsın yerine kızı binaya gelmiştir. Deniz Poyraz'ın çay ile domates Türkiye aleyhtarlarının propaganda görseli olarak kullanılmıştır. Katilin bozkurt işareti yapan fotoğrafı anında servis edilmiştir. Bir taşla daldaki birden fazlaki kuşun vurulması hedeflenmiştir. Bu katil gerçekte kimdir? HTS kayıtları çıkarılmış mıdır? Bağlantıları kimleri işaret etmektedir? HDP'yi masumlaştırıp, partimizi, Cumhur İttifakı'nı suçlamak üzere bina edilen bu olayın altı üstü araştırılmalıdır. Kimin elinde ne bilgi, belge varsa adli makamlara teslim etmek durumundadır. Kılıçdaroğlu, 'Deniz'i öldürdüler, istiyorlar ki hiçbir genç mutlu olmasın' sözlerini neye dayanarak söyleyebilmiştir? Kılıçdaroğlu ne dediğinin şuurunda mıdır, 'haydut devlet' nedir? Son yıllarda uluslararası literatüre giren kavramlar genellikle hedef ülkeleri yalnızlaştırmak için kullanılmaktadır. "DENİZ POYRAZ KİM, BEN SÖYLEYİM" "ÖLDÜRÜLEN DENİZ POYRAZ, MİLİS İŞBİRLİKÇİSİDİR" İzmir'deki cinayetin ardından Türkiye'ye pusu kurmak isteyen haydut devletler yok mudur? Kılıçdaroğlu kime hizmet etmektedir? Dış politikayı 180 derece değiştereceklerini söyleyenler, bunları duymuş mudur? HDP eş başkanları 'katil devlet' sloganları atan alçakları kimler doldurmuştur? Kılıçdaroğlu'na 'haydut devlet' kavramını yerleştiren bu işin neresindedir? Katil ithamları soysuzluktur. Deniz Poyraz'ın kim olduğunu ben söyleyim, PKK'nın kırsal katılım sorumlusu, PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden milis işbirlikçisidir. Köy, kasaba ve şehirlerde yalnız görülen kişileri örgüte devşirmeye çalışan terörist demektir. Bu milis işbirlikçinin babası ise, herkesi şok eden açıklamalarda bulunmıştıur. 'Deniz benim değil, Kürdistan'ın denizidir.' İzmir'in göbeğinde bir PKK'lıyı arayıp bulamayacağı propaganda imkanı bulmuştur. Bu milis işbirlikçinin babası ise bir nevi canlı bomba gibi patlamıştır. Dağda bir aslan biliriz, o da şerefli Türk askerimiz, şerefli Türk polisimizdir. Eli silahlı vaziyette dağlarda gezenler görüldüğü yerde indirilecek açık hedeflerdir ve çakalın asıl suretleridir. Suçsuz, günahsız Aybüke öğretmenimiz şehit edilirken nerelerdeydiniz? Hiç sesiniz çıkmış mıydı? Ya Eren Bülbül, ya Necmettin Öğretmeniniz, emzikli bebekleri hatırlayanız kaldı mı? Alayınıza millet adına soruyorum, Deniz Poyraz'a sahip çıktınız, bu milletin çocuklarına sahip çıkabildiniz mi? Kan içen vampirlere sırtınızı dönün, teröristlere şamarı indirin. Birileri Türk-Kürt çatışmasının düşünü kuruyorsa, bu düşten kabusla uyandırmak bizim için hayat memat meselesi olacaktır. Kılıçdaroğlu'na diyorum, yabancı dostlarının tuzağına düşme. HDP'ye diyorum, emparyalistlerin ağına düşmeyin. Set olacağız, bariyer olacağız, baraj olacağız, kale olacağız, sur olacağız, Plevne'deki direniş, Kocatepe'deki dirayet olacağız. Zilletin önünü keseceğiz, oyunlarını bozacağız.

2 yıl önce

EGM’den polis intiharlarıyla ilgili açıklama: İntiharlarının arttığı yönündeki iddialar ve paylaşılan veriler doğruları yansıtmamaktadır

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Bazı basın yayın organlarında yer alan son dönemde polis intiharlarının arttığı yönündeki iddialar ve paylaşılan veriler doğruları yansıtmamaktadır. Benzer iddialar daha önce de gündeme getirilmiş, bu iddialarla ilgili Genel Müdürlüğümüzce açıklama yapılmış ve bu yönde alınan önlemler kamuoyu ile paylaşılmıştı. Tekrar ifade etmek isteriz ki tüm personelimizi her yıl en az bir defa psikolojik değerlendirmeye tabi tutma uygulaması başlatılmıştır. Ruh sağlığı ile ilgili takibi ve tedavisi gereken personelimiz desteklenmekte, maaşında ve özlük haklarında herhangi bir kısıtlama yapılmadan iyileşebilmesi için tüm imkanlar sağlanmaktadır. Teşkilatımızdaki tüm rehberlik ve psikolojik destek uygulamalarının daha etkin ve kapsamlı takibi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatı bünyesinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Şube Müdürlüğü kurulmuştur. 2020 ve 2021 yıllarında yapılan yoğun alımlarla Teşkilatımızdaki psikolog sayısı arttırılmıştır. Hedefimiz, bin personele en az bir psikolog sayısına ulaşmaktır. Üniversitelerimizin Psikoloji, Psikiyatri ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümlerinden öğretim üyelerinin tavsiyeleri ve danışmanlığıyla 2021 yılı başında “Öğren - Fark Et - Yardım Et Projesi” başlatılmıştır. Bu proje ile personelimizin psikolojik iyilik halini arttırmak, rehberlik ve psikolojik destek uygulamaları hakkında bilinç oluşmasını sağlamak, rehberlik ve psikolojik destek birimlerinde yürütülen hizmetlerin sonuçlarını ölçülebilir hale getirmek, polisimizin aile ve iş yaşantısına, sosyal çevre uyumuna ve ilişkilerine, stresi yönetebilmesine ve iletişim becerilerine pozitif yönde katkı sağlamak amaçlanmıştır. Teşkilat olarak bu konu üzerinde hassasiyetle durulmakta ve çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir.

2 yıl önce

ABD ve Rusya arasında yeni polemik: “ABD evinize girdiğinde hayatta kalmak, soyulmamak ve tecavüze uğramamak zordur"

Kazakistan'da yaşanan şiddet olaylarının ardından Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in talebi üzerine Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın üye olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nden (KGAÖ) barış gücü, Kazakistan'a gönderildi. ABD'YE ÇOK SERT CEVAP ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Rusya'nın Kazakistan'a asker göndermesine yönelik yaptığı açıklamasına Rusya'dan tepki gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanlığının sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada geçmişte ABD'nin asker gönderdiği ülkeler hatırlatılarak, "ABD evinize girdiğinde hayatta kalmak, soyulmamak ve tecavüze uğramamak zordur. Bu davetsiz misafirleri kapılarının eşiğinde bulan Kuzey Amerika yerlileri, Koreliler, Vietnamlılar, Iraklılar, Panamalılar, Yugoslavyalılar, Libyalılar, Suriyeliler ve daha çok sayıda şanssız insanın ekleyecek çok şeyi var" ifadeleri kullanıldı. BİLİNKEN NE DEMİŞTİ? ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Bana göre Kazak makamları ve hükümeti protestolarla uygun bir şekilde başa çıkma, bunu yasa ve düzeni korurken protestocuların haklarına saygı duyacak şekilde yapma kapasitesine sahipler, bu yüzden neden herhangi bir dış yardıma ihtiyaç duydukları açık değil” demişti. Kazakistan’ı ülkedeki huzursuzluğu bastırmak için asker davet etmesinin ardından Rus etkisini azaltmanın zor olacağını belirten Blinken, "Yakın tarihten bir ders, Ruslar bir kez evinize girdi mi, onları evinizden çıkarmanın bazen çok zor olduğudur" demişti. RUSYA’DAN KAZAKİSTAN’A ONLARCA TANK, 200 ASKERİ UÇUŞ VE 3 BİN ASKER Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in yardım çağrısına önceki gün olumlu yanıt veren Moskova’nın başını çektiği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, 24 saatte Kazakistan’a neredeyse 3 bin asker gönderdi. Rusya Savunma Bakanlığına ait IL-76 ve AN-124 nakliye uçakları Rusya’nın elit hava indirme birliklerini Kazakistan’a ulaştırdı. Rusya’nın Kazakistan operasyonuna verdiği büyük önem atanan komutandan anlaşıldı.

2 yıl önce

Eski İstanbul’da kar yağdığında belediye başkanları AKOM’da olurdu! Ekrem İmamoğlu, karda kalmamak için eve erken gitti…

İstanbul’da son yılların en yoğun kar yağışı yaşanırken, pek çok ilçeden İBB ekiplerinin tuzlama yapmadığına dair şikayetler sosyal medyaya yansıdı. EKREM İMAMOĞLU YOLDA KALMAMAK İÇİN ERKEN Mİ ÇIKTI? Kar yağışında İstanbullular eziyet yaşarken, tüm gözler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nu aradı. AKOM’a gidip çalışmaları ve ekipleri koordine etmesi beklenen İmamoğlu’nun bugün kar yağışında yolda kalmamak için erkenden evine gittiği iddia edildi. SOSYAL MEDYADAN TEPKİ YAĞDI İstanbul’dan pek çok vatandaş, İBB ekiplerinin tuzlama yapmadığını, pek çok ana yolun kapalı olduğunu, toplu taşıma araçlarının yolda kaldığını söyleyerek şikayetlerini dile getirdiler.

2 yıl önce

Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı’nda vatandaşlık veriliyor yalanı! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü: “Yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır”

https://twitter.com/genelgundem/status/1497865718741667840?s=21&t=CeHQ9_ySKDz51jV1zT8X_Q Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklama şöyle; “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze ait nüfus hizmetlerine ilişkin vatandaşlarımıza destek olan Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı hakkında gerçek dışı iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Afet, acil durum ve ihtiyaç duyulan alanlarda 5 başvuru masası, 2 Nüfusmatik, güvenli ve şifreli iletişim alt yapısı ile günlük 400 işlem kapasiteli Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı Şubat ayında hizmet vermeye başlamış; ilk olarak yaklaşık iki ay başvuru yoğunluğunun bulunduğu Esenyurt’ta ve 3 gün süren Antalya BilimFest’te vatandaşlarımıza hizmet sunmuştur. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı, Esenyurt’ta bulunduğu süre içerisinde 3.000, Antalya BilimFest’te ise 1.000’i aşkın işlem gerçekleştirilmiştir. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracında vatandaşlarımız; kimlik kartı, pasaport, sürücü belgesi, adres, kimlik kartına sürücü belgesi yükleme, kimlik kartına e-imza yükleme ve tüm nüfus işlemlerini (doğum, evlenme gibi tescil işlemleri) “mobil ilçe müdürlüğü” mantığında gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, afet dönemlerinde afetin yaşandığı noktalara yerleştirilerek vatandaşlarımızın acil nüfus hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Kamuoyuna yansıtıldığının aksine vatandaşlık işlemleri ve yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda da vatandaşlık başvuru makamının yurt içinde valilikler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vatandaşlarımıza memnuniyetle sunduğumuz ve vatandaşımızın da aynı şekilde ilgi duyduğu bu hizmetlerimiz hakkında bilgi sahibi olmadan, “vatandaşlık veriliyor” gibi manipülatif açıklamalarda bulunulması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ayrıca bu açıklamalar, siyasi spekülasyon olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz “Hayatın Her Anında” vatandaşımıza Siz Bize Gelemezseniz, Biz Size Geliriz” anlayışı ile hizmet etmeye devam edecektir.” https://twitter.com/tcnufus/status/1512355617008140291?s=24&t=gvO9e9oFSgQwFU5QaOfY5Q

2 yıl önce

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan AK Parti Grup Başkanvekili ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse açıklamalarını şemayla anlattı

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan Köse, açıklamalarını şemayla anlattı. Daha önce Belediye Meclisi toplantısı açıklamalarda bulunan ancak Yavaş tarafından engellendiğini belirten Köse CNN Türk canlı yayınında hazırladığı şemaları gösterdi. ÜÇ GRUP YÖNETİYOR Murat Köse; sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından da "Mansur Yavaş Kabilesi" olarak tanımladığı ekipte yer aldığı iddia edilen isimleri paylaştı. Murat Köse, söz konusu paylaşımlarda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Yükselciler", "Servetçiler" ve "Fırsatçılar" olarak tanımladığı üç grup tarafından yönetildiğini savundu. Murat Köse'nin hazırladığı şemada şu bilgiler yer aldı: Yüksel Arslan (Özel Kalem Müdürü) Belediyeye alınan 15 binin üzerindeki kişinin 10 bininin referansı. Arslan'a tabi kişilerin kayda değer bir kısmı işe gelmeden maaş alıyor ya da belediyeye bir katkı koymadan mesai dolduruyor. "Ertan Işık (CHP'li meclis üyesi) Görevi, Yavaş belediye giriş yaptığı andan itibaren makam odasında Yavaş'ın yanında durmak. Yavaş'a yakınlığını kullanarak iş takibi yapmak. Atilla Çelik (Mansur Yavaş'ın hemşerisi) Ertan Işık'ın uydusu... Ertan Işık'ın yaptığı iş takiplerini meşrulaştırmak için Yavaş'a yönelik göstergesi.

1 yıl önce

Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezinde yaşanan olayla ilgili Valilikten açıklama geldi: Olumsuzluk bulunmamaktadır

Kahramanmaraş Valiliği, “Suriyelilerin kaldığı mülteci kampında isyan çıktı” ifadeleriyle sosyal medyaya yansıyan olayla ilgili açıklama yaptı. Valilik, Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezinde Suriyeliler arasında yaşanan huzursuzluğa kolluk kuvvetlerinin müdahale ettiğini ve sükûnetin sağlandığını duyurdu. “OLUMSUZLUK BULUNMAMAKTADIR” Kahramanmaraş Valiliğinin açıklaması şöyle: “Haziran ayı itibariyle Suriyelilerin yeni geçici koruma başvurularının gerekli tahkikat ve mülakatlarının yapılarak Geçici Barınma Merkezlerinde alınması uygulanmasına başlanmıştır. Bu minvalde Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezine alınan bir grup Suriyelinin arasında bugün saat 21:00 sıralarında tartışma sonrası huzursuzluk çıkmış, akabinde kolluk birimlerimiz gerekli müdahaleyi yapmış ve sükunet sağlanmıştır. Önemli bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

1 2 3