Son Dakika:
TV8 ekranlarının sevilen ve çok izlenen yarışma programı MasterChef Türkiye, İçişleri Bakanlığının Kadın Destek Uygulaması KADES’in önemi anlatılarak, “Kadına şiddete hep birlikte dur diyelim” çağrısında bulunuldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali açılışına katıldı. Festivalde MasterChef Türkiye'nin ünlü şefleri Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu da yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluşan şefler fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. MEHMET ŞEF PAYLAŞTI Şef Mehmet Yalçınkaya, o kareyi “Bugün Adana lezzet festivalindeydik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma fırsatı bulduk. Harika bir söyleşi, tadımlar yaptık. Adana halkının ilgisi ve sıcaklığı bambaşka. Teşekkürler Adana” notuyla paylaştı. ŞEFLERE LİNÇ KAMPANYASI TV8 ekranlarında yayınlanan MasterChef Türkiye'nin başarılı iki şefi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen fotoğrafın ardından muhalif hesapların hedefi oldu. Sosyal medya kullanıcılarının tepki gösterdiği Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu, adeta eleştiri yağmuruna tutuldu. Linç kampanyası başlatılan şefler, Türkiye'de ve dünyada mutfaktaki başarılarıyla tanınan isimlerden.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun İstanbul Arel Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda verdiği yüksek lisans tezinin intihal dolu olduğu ortaya çıktı. Gazeteci yazar Emre Efser’in Twitter hesabından yaptığı ifşaya göre İmamoğlu’nun 2016 yılında yazdığı “Cam tavanlar Sendromu ile Örgütsel Bağlılık Arasındaki İlişki” başlıklı tezde 11 adet intihal vakasına rastlandı. İşte o bölümler: https://twitter.com/emreefser/status/1490702110039621637?s=21
Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni yönetime direnen kliğin başını çeken Prof. Dr. Cem Ersoy ile eşi Prof. Dr. Lale Akarun’un, benzeri görülmemiş bir intihal skandalına imza attıkları ortaya çıktı. İki ismin 1986 yılında neredeyse aynı tezle yüksek lisanslarını tamamladıkları tespit edildi. Ersoy ve Akarun’un kopya tezlerini hem de aynı gün onaylayan isim ise Boğaziçi eylemlerinin destekçisi Prof. Dr. Bülent Sankur. SKANDAL 84 YILINA DAYANIYOR Eylemlerin organizatörü Prof. Dr. Cem Ersoy ile eşi Prof. Dr. Lale Akarun’un bilimsel hırsızlık olarak da bilinen “intihal” skandalı 1984 yılına dayanıyor. 1984 yılında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Ersoy ve Akarun, aynı yıl dünyaevine girdi. Akademik kariyerini devam ettirmek isteyen iki isim, yine Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisansa başladı. TEZLER BİRE BİR AYNI ÇIKTI 2 yıllık eğitim sürecinde birbirine yardımcı olan Ersoy ile Akarun, tez aşamasına geçince işi daha ileriye taşıdı. İki isim tezlerinin 14 sayfasını blok alarak birebir kopyaladı. Her iki tezde de noktasına virgülüne bile dokunulmadan aynı grafiklere yer verildi. Ayrıca tezlerde blok olarak yapılan alıntılar atıfta bulunmadan kullanıldı. Hiç atıf olmayan kaynaklara da tezde yer verildi. Cem Ersoy, adeta “Tezi birlikte hazırladık” der gibi tezin ithaf kısmında şu ifadelere yer verdi: “Bu tezi bitirmede bana enerji veren lezzetli kekleri ve yemekleri yaptığı için Lale'ye çok müteşekkirim...” EYLEMCİ JÜRİ SKANDALA DUR DEMEDİ Skandal burada da bitmedi. İki ismin tezleri 12 Aralık 1986’da aynı gün jüri onayına girdi. Tezleri inceleyen jürinin başkanı, o dönem Doç. Dr. olan, günümüzde ise yine Boğaziçi eylemlerinin destekçisi Prof. Dr. Bülent Sankur, diğer üyeler ise Doç. Dr. Yusuf Tan, Yard. Doç. Emin Anarın ve Yard. Doç. Eser Taylan'dı. GÖRMEZDEN GELDİLER Detaylı incelemeye bile gerek kalmadan fark edilen intihaller ilginç şekilde jüri üyelerinin dikkatini çekmedi. İki ismin tezi de aynı gün aynı jüri tarafından onaylandı. Böylece Ersoy ile Akarun’un profesörlüğe uzanan yolu, eşi görülmemiş intihal olayıyla başlamış oldu. Hatta Akarun, temeli intihal olan kariyerinde bir dönem Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcılığı’na kadar yükseldi. Tezlerde, atıfta bulunmadan kullanılan alıntılar da yer alıyor. İşte onlardan birisi. İntihalin yapıldığı kitap ismi: Linear Prediction of Speech, John D. Markel Augustine H. Gray Jr. (1976) 'UTANÇ VERİCİ' DEDİ, KENDİSİ UTANMADI Yeni yönetime karşı 700 gündür süren “dikilme” eyleminin hemen hemen tamamına katılan Leyla Akarun, geçtiğimiz günlerde göstermelik intihal hassasiyeti ile gündeme gelmişti. Bir akademisyen hakkında ortaya atılan intihal iddiasını sosyal medyada paylaşan Akarun, “Böyle bir şey olabilir mi? Çok utanç verici doğruysa. Hemen YÖK araştırma başlatmalı” ifadelerini kullanmıştı. Akarun’un kendi intihalinin açığa çıkmasının ardından izleyeceği yol merak ediliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremde 10 ilde arama ve kurtarma çalışmaları devam ederken sosyal medyada etkileşim toplamak ve ünlenmek isteyen soytarılar da deprem bölgesine akın etti. Deprem bölgesinden videolar paylaşan Masterchef yarışmacısı Uğur Kardaş, yayınladığı bir video ile akla mantığa sığmayan bir iddiayı gündeme getirdi: ‘AFGANLAR KOL KESİP BİLEZİK ÇALIYOR’ Kardaş, “Ellerime bakın, günlerdir enkazdan insan çıkarmaktan ne hale geldik. Hayatını kaybetmiş bedenleri çıkarıp arkaya koyuyoruz. O sırada Afgan’ın biri gelip kolunu, elini kesip altınlarını alıyor. Allah kahretsin ya, Allah belamızı versin…” ifadelerini kullandı. Video, ırkçı sitelerde ve Twitter hesaplarında anında gündem oldu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1624416060152635392?s=46&t=ksJVFfKot9czIsAY9PmTqw GÖZ ALTINA ALINDI Etkileşim uğruna deprem bölgesinde provokasyon yapan sosyal medya soytarısı Uğur Kardaş, Adıyaman’da gözaltına alındı.
Kahramanmaraş depreminden etkilenen Adıyaman'a giden Masterchef'in eski yarışmacısı Uğur Kardaş, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında, "Afganlar deprem bölgesinde kol kesip altınları çalıyor" demişti. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kardaş, "Gerçekte bir Afgan'ın bir cesedin kolunu kestiğini görmedim" şeklinde ifade verdi. Kardaş, 'Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma' suçundan tutuklandı. Sosyal medya hesabından 'Afganlılar enkazdan çıkarılan cesetlerin kolunu kesiyor' diyerek paylaşım yapan eski Masterchef yarışmacısı Uğur Kardaş gözaltına alınmıştı. HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ Kardaş'ın ifadesi de ortaya çıktı. Kardaş ifadesinde, Adıyaman'a 8 Şubat'ta depremzedelere yardım etmek için geldiğini belirterek, "Yaklaşık 3 gündür uyumadan depremzedelere yemek dağıtıyorum. Ayrıca yemek dağıttığım sırada Gölbaşı Caddesinden geçerken enkazlar da çalışanların yardım istemeleri üzerine enkazın bulunduğu yere gittim. Buradan polisler ve vatandaşlar arasında Afganlar meselesi nedeniyle bir tartışma olduğunu gördüm. Burada vatandaşlar polislere Afganlarla ilgili tepkide bulunuyordu. Enkazın civarında bir vatandaşa durumu anlamak amacıyla olayın ne olduğunu sordum. İsmini ve kimlik bilgilerini bilmediğim şahıs bana Afganların enkazdan çıkan bir cesedin kolunu keserek altınlarını almaya çalıştığını söyledi." dedi. Uğur Kardaş, "Ben de bunu duyduktan sonra psikolojim bozulduğu için yaklaşık 400 bin civarında takipçim olan İnstagram sosyal medya platformundan bulunan 'uğurkardas' rumuzlu hesabımdan paylaşım yaparak 'enkazdan çıkarıp kenara koyuyoruz bir Afgan gelip kolunu kesiyor' şeklinde paylaşım yaptım. Ben bu paylaşımımın suç teşkil edeceğini de kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturacağını bilmiyordum. Kesinlikle böyle bir amacım yoktu. Dediğim gibi günlerdir uykusuz bir şekilde ceset gördüğüm için psikolojim bozulduğundan ötürü böyle bir paylaşım yaptım. Gerçekte bir Afgan'ın bir cesedin kolunu kestiğini görmedim" ifadelerine yer verdi. 'HALKI YANILTICI BİLGİYİ ALENEN YAYMA' SUÇUNDAN TUTUKLANDI Emniyette alınan ifadesinin ardından savcılığa sevk edilen Kardaş, burada yapılan işlemlerinin ardından 'Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma' suçundan Kahta Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi
