16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Macron'un telefonlarını dahi açmadı! Bölgeden siliniyorlar: Rotayı Türkiye'ye çevirdiler

İlişkilerin mutlaka yeniden başlayacağını ancak bunun yeni belirleyicilerle gerçekleşeceğini kaydeden Kasımi, Cezayir'in İspanya, İtalya, Almanya gibi Avrupa Birliği içinden yeni ortaklarla ilişkiler kurma konusunda önemli adımlar attığını; Rusya, Çin ve Türkiye'yle de stratejik ilişkilerini güçlendirdiğini aktardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2 Ekim'de Le Monde gazetesinde yayımlanan "Cezayir'in sömürge tarihini Fransa nefreti üzerine inşa ettiği" şeklindeki sözleri, Fransa'nın Cezayir'deki "kanlı sömürge" tarihiyle ilgili tartışmaları ciddi şekilde tırmandırdı. Cezayir yönetimi, Macron'un açıklamalarına tepki olarak 3 Ekim'de hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattı ve ardından Cezayir'in Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud'u istişare için ivedilikle ülkeye çağırdı. CEZAYİR CUMHURBAŞKANI ÖFKELİ Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un sözlerinin, iki ülke arasında son dönemde büyük bir krizin yaşanmasına neden olduğu görülüyor. Fransa'nın tavrına tepkisini açık bir şekilde gösteren Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, arayı düzeltmek için girişimde bulunan taraf olmayacaklarını belirtiyor. Almanya'da yayınlanan haftalık siyasi dergi Der Spiegel'de Kasım ayı başında yayınlanan röportajda, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'un Fransız mevkidaşından gelen aramaları reddettiği ifade edildi. Macron'un açıklamalarının "çok tehlikeli" olduğunu kaydeden Tebbun, krizi hafifletmek için girişimde bulunmayacaklarını, "hiçbir Cezayirlinin, söz konusu hakaretleri yapanlarla tekrar temasa geçmesini kabul etmeyeceğini" söyledi. Fransa'daki Libya konulu Paris Konferansı'na katılan Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra da, sadece Libyalıları desteklemek amacıyla Paris'te bulunduğunu dile getirdi. Lamamra, ziyareti süresince de Fransız mevkidaşıyla bir araya gelmedi. Elysee Sarayı'ndan yapılan bir açıklamada, Macron'un, söz konusu açıklamalardan kaynaklanan yanlış anlamalardan üzüntü duyduğu belirtilerek, kendisinin, "Cezayir ulusuna, tarihine ve bu ülkenin egemenliğine büyük saygı duyduğu" aktarıldı. KRİZ DAHA DA BÜYÜYEBİLİR Elysee Sarayı'nın bu açıklaması dışında, krizi aşmak için somut adımlar atılmaması nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte krizin büyümesi de dahil tüm ihtimallere açık olduğu ifade ediliyor. Analistler, Macron'un Cezayir karşıtı aşırı sağın oylarını umarak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Cezayir ile gergin ilişkileri sürdürmek istediği değerlendirmesinde bulunuyor. AA muhabirine konuşan tarihçi Amir Rahile, Fransa'nın resmi tavrının, dostça davranma ve tehdit arasında gidip geldiğini belirtti. Siyasi Bilimler alanında çalışmaları bulunan İdris Atiyye de aynı görüşü paylaşıyor. Atiyye, Fransız Cumhurbaşkanlarının seçim kampanyaları sırasında daha önce de Cezayir'e yönelik "kabul edilemez" açıklamalar yaptığını kaydetti. Cezayir'e karşı bu tavrın ve Elysee Sarayı'na yeni liderlerin gelmesini beklemenin, krizi daha da büyütebileceğini ifade eden Atiyye, "Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan üzüntü açıklaması, asla bir özür olarak değerlendirilemez. Bu, tarihten ve siyasi boyutlardan uzakta ilişkileri yeniden normale döndürmek için yapılan bir manevra sadece." dedi. ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK Uluslararası kriz uzmanı Hasan Kasımi de Cezayir-Fransa ilişkilerinin en kötü dönemini yaşadığını söyledi. İki ülke arasında ilişkiler yeniden başlasa bile "eskisi gibi olmayacağını" kaydeden Kasımi, "Cezayir, siyasi anlamda, özel ekonomik ayrıcalıklar sağladığı Fransa'nın himayesi değil." diye konuştu. "Bugün Cezayir, Val de Grasse'nin Cezayir'i de değil." ifadesini kullanan Kasımi, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 2013 yılında tedavi gördüğü Fransız hastanesine işaret etti. Kasımi, "Fransa'nın Buteflika'ya tedavi ve sağlık dosyasıyla milyonlarca avro imtiyaz karşılığında şantaj yaptığını" belirtti. İlişkilerin mutlaka yeniden başlayacağını ancak bunun yeni belirleyicilerle gerçekleşeceğini kaydeden Kasımi, Cezayir'in İspanya, İtalya, Almanya gibi Avrupa Birliği içinden yeni ortaklarla ilişkiler kurma konusunda önemli adımlar attığını; Rusya, Çin ve Türkiye'yle de stratejik ilişkilerini güçlendirdiğini aktardı. Cezayir'in hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığını belirten Kasımi, söz konusu adımın, karşılıksız ayrıcalıklar üzerine değil, eşitlik ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerin kurulması için yeni kuralların benimsendiğinin açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

2 yıl önce

Yunanistan, AB vatandaşı FRONTEX çalışanı bir kişiyi sığınmacı sandığı için zorla Türkiye’ye gönderdi

The New York Times'ın haberinde, eylülde, Yunan sınır muhafızlarının sığınmacı sandıkları çevirmene önce saldırdığı, ardından da kendisini onlarca sığınmacı ile Türkiye sınırını geçmeye zorladığı belirtildi. Söz konusu çevirmenin Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Birimi (FRONTEX) için çalışan ve AB'de yasal ikamet eden biri olması nedeniyle iddiaların Yunan yetkililer için sorun teşkil edebileceği vurgulanan haberde, çevirmenin iddialarına ilişkin kanıtları da yetkililere sunduğu kaydedildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amacımız kalıcı üretim, kalıcı istihdam, kalıcı refah sağlamaktır."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Bütçe hakkı yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığı üzerine kurulu en önemli yetkilerden biridir KILIÇDAROĞLU'NA EL HAREKETİ TEPKİSİ Türkiye şehit yakınlarına galis küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken bu defa Genel Kurul'da yaşanan bir başka edepsizlik örneğiyle sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik meclisin ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. Milleti kendi yalanlarıyla, iftiralarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan egolarıyla geldikleri yer burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir programı olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttığı görülüyor. Buradan herkesi TBMM'nin asaletine, nefasetine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini milletimizin takdirine bırakıyoruz. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati beye bir kez daha başarılar diliyorum. Sayın Nebati bugüne kadar iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine, milletvekilliğinden bakan yardımcılığına kadar farklı alanlarda farklı görevleri başarıyla yapmış bir kardeşimizdir. Katar'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Katar'la bugüne kadar son ziyaretimizle birlikte siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan toplam 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Ziyaretimiz sırasında Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırıma ilave edilecek hususlarda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye'nin yatırım atağı her alanda hızla sürmektedir. Adana'da 1.4 milyar dolar yatırım bedeli olan petrokimya tesisinin temelini atmıştık. Ülkemizin dört bir yanında yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil, kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, istihdamda, ihracatta görüyoruz. 19 yıldır yoluyla, köprüsüyle, barajıyla, santraliyle, sulama sistemleriyle sahip olduğumuz muazzam altyapıyı bunun için inşa ettik. 19 yıldır bunca okulu, üniversiteyi, mesleki eğitim kurumunu, hastaneyi, adliye sarayını bunun için kurduk. 19 yıldır ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın yükselene yıldızı yapmak için onca mücadeleyi bunun için verdik. Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleriyle dahil her tür şer şebekesiyle işbirliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına çarpmıştır. Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de aynı sinsilikle mecrasından çarptırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme; hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz ülkemizi büyüterek, işsizliği azaltarak enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet IMF reçetelerini dayatarak Türkiye'yi yeniden siyasi ve ekonomik boyunduruk altına sokmak istiyor. EKONOMİDE YENİ  DÖNEM Salgın döneminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3.4 küçüldüğü geçen yıl biz yüzde 1.8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılkı büyüme oranımız çift haneli rakama doğru gidiyor. Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatlarıyla tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacak. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan, hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecek. Gelişmiş ülkeler arasında hakkımız olan yerini aldığımızda bugünleri hep birlikte hatırlayacağız. Özellikle de geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştı. Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikayeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, kamu maliyesi, nitelikli insan kaynağı, azim eşliğinde hayata geçiriyoruz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin işsizlik krizine gittiği dönemde biz yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve büyüme odaklı politikalarımızla vatandaşlarımızın işlerini, aşlarını, geleceklerini güvence altına almaya çalışıyoruz. İstihdamdaki her artış milli gelirimize de yukarı yönlü katkıda bulunmaktadır. İş insanlarımızı, girişimcilerimizi, sanayicilerimiz, çiftçilerimizi çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Ülkemizin dünya pazarlarından aldığı payı katlayarak artıracağız. Amacımız ülkede 1-2 yıllık geçici bir istikrar değil, kalıcı üretim, istihdam, refah sağlamaktır. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Dar gelirliler, emekliler, memurlar başta olmak üzere milletimizin her kesiminin üzerine düşen yükü azaltmak için gereken adımları birer birer atıyoruz. MÜJDELERİ PEŞ PEŞE SIRALADI Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.  2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir. 3 yıl boyunca hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacak. Böylece esnafın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlayacağız. Ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını mart sonuna kadar devam ettirme kararı aldık. Bir müjde de çiftçilerimize... Kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının 2. yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Tarımı desteklemeyi, çiftçilerimiz tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı paylaşmaya devam edeceğiz. Salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa'da yeniden yükselişe geçen salgın ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor. Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize talimat veriyorum: Girdi maliyetlerindeki ve kurla izah edilemeyecek fiyat artışı yapan ve stokçuluk yapan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi milletine böyle ağır bir suç işleyenlerin yakasına yapışılacaktır. Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, insafsızlık, ahlaksızlık demek değildir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır. Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel ekonomik sistemde yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var. Döviz, altın ve TL cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde ülkemiz çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girebilecek seviyeye ulaşacaktır. Ülkemizdeki fiyat artışı sorununu arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Bugün bin yıllık yürüyüşün yeni ve çok önemli bir safhasındayız. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ederek yeni bir sayfa açmanın eşiğindeyiz.

2 yıl önce

Avrupa'da oynanan son maçların ardından UEFA ülke puanları değişti: Bir ülkeyi daha geride bıraktık

UEFA ülkeler sıralamasında bu sezon oldukça büyük öneme sahip. Çünkü bu sezon toplanacak puanlar 2023/2024 sezonunda Şampiyonlar Ligi'ne iki takımla katılmamız açısından kritik bir rol oynayacak. Türkiye, UEFA'nın ülke puanı klasmanında geçen sezon 13. sıraya düşerek Şampiyonlar Ligi'ne direkt takım gönderme şansını kaybetmişti. Ayrıca 19. sıraya kadar gerilemişti. Eğer ilk 15 içine giremezsek Avrupa kupalarına göndereceğimiz takım sayısı da 5'ten 4'e düşecek. Avrupa Ligi'ne kimse gidemeyecek Yani, Şampiyonlar Ligi'ne tek takım gidecek ve o ekip play-off oynayacak. Ayrıca UEFA Avrupa Ligi'ne takım gönderemeyeceğiz ve Türkiye'nin diğer 3 temsilcisi de UEFA Konferans Ligi'nde yer alacak.

2 yıl önce

Bakan Soylu'dan Macaristan’da Türk Şehitliği'ne ziyaret

Resmi ziyaret kapsamında başkent Budapeşte'de bulunan Soylu, buradaki Türk Şehitliği'ni ziyaret ederek Birinci Dünya Savaşı Galiçya Cephesi Şehitleri Anıtı'na çelenk bıraktı. Soylu'ya, Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçisi Ahmet Akif Oktay ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın yanı sıra Türk heyeti eşlik etti. Askerlerin mezarlarına karanfil ve gül bırakıp dua eden Soylu, imzaladığı şehitlik defterine şunları yazdı: "Bu coğrafyadaki hiçbir milletin tarihi, diğerlerinden bağımsız, yalnız bir tarih değildir. Macaristan’la tarih boyunca kurduğumuz yakın ilişkiler, Macar kökenli ünlü tarihçimiz Peçevi’den İbrahim Müteferrika’ya kadar Macar asıllı pek çok değerli insanımız, ülkemize sığınmış ve Sultan Abdülmecid Han’ın tüm baskılara rağmen iade etmediği Macar mülteciler ve nihayetinde Galiçya Cephesi’nde kahramanlık destanı yazan aziz şehitlerimiz, iki ülke tarihindeki dostluk zeminin temel taşları olmuştur. Burada yatan kahramanlarımız, onların manevi varlıkları, onurlu duruşlarıyla verdikleri mesaj, geçmişteki güzel ilişkilerimizi geleceğe de taşıyacak olan en önemli rehber olacaktır. Bu vesileyle burada yatan tüm şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Dost ve kardeş ülke Macaristan’ın topraklarında huzur içinde yatınız. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Türk ve Macar polisi ortak bir projeye başlıyor

Bakan Soylu, Türkiye ve Macaristan’ın köklü bir geçmişe sahip olduğunu ifade ederek, projenin çok önemli olduğunu belirtti. Soylu, “Çok yakın zamanda ahdi bir sözleşmeyi uygulamaya döndürdüğümüz için burada gösterdiğiniz misafirperverlik için hem şükranlarımızı, hem minnetlerimizi sunuyorum. Sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum” dedi. Bakan Soylu, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Macaristan Başbakanı Viktor Orban Bey’in 11 Kasım’da Ankara’da hem Türkiye’ye hem de Macaristan’a güç veren yaptıkları Yüksek Düzeyli İstişare Toplantısı ve ardından gerçekleşen anlaşmalar çerçevesinde biz de bugün çok önemli bir adım atıyoruz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın Orban’ın liderlikleri, iki ülkenin ilişkilerini güçlendirmektedir ve ivmelendirmektedir. Bu da bizim sorumluluklarımızı artırmaktadır” ifadelerini kullandı. “TÜRK VE MACAR POLİSİ BUGÜN ORTAK BİR PROJEYE BAŞLIYOR” Türk ve Macar polisinin önemli ortak bir projeye başladığının altını çizen İçişleri Bakanı Soylu, “Hem kaçak göçle mücadele hem aynı zamanda uyuşturucuyla mücadele, aynı zamanda sınır aşan suçlarla mücadele için Türk ve Macar polisi bugün ortak bir projeye başlıyor. Bunu 2019’da Şubat ayında Sırbistan’la başlatmıştık. Yüzlerce göçmen yakalandı, birçok uyuşturucu madde ve silah yakalandı ve sınır aşan suçlara müdahale edildi. İnanıyorum ki ilk önce Macaristan’ın kapısında, ardından da üçüncü kapıda gerçekleştirilecek bu iş birliğinde çok daha güçlü sonuçlar elde edilecektir. Böylelikle iki ülkenin polis teşkilatının da birbiriyle tecrübesi ve birbiriyle görev alanındaki katma değeri önemli bir sonuç doğuracaktır” dedi. DÖRT ÖNEMLİ SORUN Bakan Soylu, Macaristan Başbakanı Orban’ın Türkiye ziyaretinde dünyanın dört önemli sorunla karşı karşıya olduğunu ifade ettiği konuşmasını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Salgın, zatıalinizin de şu anda hükümet adına yönetmeye çalıştığı dünyanın en önemli sorunlarından birisi. Bu projenin belki de en asli unsurlarından birisi olan göç, küresel bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Yine enerji sorunu, dünyanın önemli sorunlarından birisi olarak önümüzdedir. Elbette ki bunların oluşturduğu bütün dünyada da şu anda önemli dalgalanmalara sebep olan, ekonomik sorunlardır. Bu küresel problemlerin yanı sıra hepimizi ilgilendiren bölgesel sorunlar da var. Maalesef terör, elbette ki uyuşturucu, sınır aşan suçlar ve yine küresel bir problem olarak karşımızda duran siber suçlar. Bunlar karşı en önemli atmamız gereken adımlardan bir tanesi de bölgesel ve ülkeler arası iş birliği. Bugün sizin de ortaya koyduğunuz iradeyle ve hakikaten çok kısa bir zamanda yapılan bir hazırlıkla bunlardan bir tanesini gerçekleştiriyoruz.”

2 yıl önce

Kur Korumalı Vadeli TL Mevduatı... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Açıkladığımız program amacına ulaşmıştır

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Komisyonda ve Genel Kurul'da yaklaşık 2 ay süren maratonun ardından kabul edilen 2022 bütçesinin ülkemiz ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte çok çalıştığınızı biliyorum. Milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek için daha çok çalışacağımız bir döneme giriyoruz.  SİNSİ TUZAKLAR KURULDU Seçimleri etkilemek için akıl ve ahlak dışı yöntemler devreye sokuldu. Terör örgütleri harekete geçirildi. Askeri darbe ile milli irade çiğnenmek istendi. Güya terörle mücadele için güney sınırlarımıza yığınak yapanlar biz devreye girince bu kez de terör örgütlerinin hamiliğine büründü. Ekonomimize yönelik sinsi tuzaklar kuruldu. Gece yarıları başlayan finans oyunları ile ülkemiz çökertilmeye çalışıldı. Dışardan birileri bu oyunu kurarken içerden birileri de aynı kirli oyunun figüranlığına soyundu. Biz her engeli aşarak ülkemizi korumanın mücadelesini verdik. Elbette zor ve sıkıntılı günler geçirdik, elbette bedeller ödedik. Ama hamdolsun bu milletin izzetine halel getirmedik. Hamdolsun bu ülkeyi hedeflerinden koparmadık.  ERKEN SEÇİM YOK Enflasyondan kurtulmak için ana muhalefetin sözcüsü bizden kurtulmanın gereğinden bahsediyor. Yüzde 7'ye enflasyonu düşüren kimdi? Biz düşürdük biz. Faizi yüzde 4.5'lara düşüren kimdi? Bizdik. Sizin kitabınızda ne düşük faiz ne de düşük enflasyon diye bir şey yok. Biz halkımızı ne faize, ne enflasyona ezdirmeyeceğiz dedik ve bunun mücadelesini veriyoruz. Alışacaksınız bunlara. AK Parti'nin iktidarı ile hemhal olmak biraz zaman gerektiriyor, işte şimdi o mücadelenin verildiği günlerdeyiz. Bugüne kadar girdiğimiz mücadeleden nasıl alnımızın akıyla çıktıysak inşallah bu defa da istediğimiz neticelere ulaşacağız. Önümüzde engeller var. Ana muhalefetten daha büyük engel olur mu? Önümüzde engeller, tuzaklar var. Bizim azmimiz hepsinden fazladır. Ülkemizde bir kesim birlik, kardeşlik iklimini dinamitlemenin peşinde. Biri çıkmış, hastanelerde 'sus' diyorlar ya o da onu gösteriyor. Böyle parmak sallamakla da bir yere varamazsınız. Aylardır erken seçim diyor. Cumhur İttifakı'ndan Devlet Bey Haziran 2023'te olacağını söylüyor, ben söylüyorum. Defeatle söylememe rağmen bu da yatıyor kalkıyor erken seçimden bahsediyor. Erken seçim yok. Belirlenen tarih neyse o tarihte seçim yapılacaktır. Bay Kemal noktalı virgül değil nokta koyuyorum. Bu ülkede hukukun ne olduğunu öğreneceksin.  Buradan manşetlerle hükümet devirip hükümet kurmaya alışmış akademisyenlere, gazeteci kılıklı muhterislere sesleniyorum, darbe heveslilerine sesleniyorum, siyaset kurumuna ayar vermeye alışmış vesayet artıklarına sesleniyorum: Başaramayacaksınız... Bu ülkenin ayağına pranga vuramayacaksınız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamayacaksınız.  Burada kazanan sadece bankada parası olan veya ihracat yapan değil ülkemizin tamamıdır, 84 milyonun her bir ferdidir. Hep birlikte büyüyeceğiz, kazanacağız, yükseleceğiz, dünyada hak ettiğimiz yere geleceğiz. Yıllarca seçim meydanlarında 'Beraber yürüdük bu yollarda' şarkısını milletimizle birlikte boşuna terennüm etmedik. Açan güneşte de beraber ısınacağız. Biz inancına, meşrebine bakmadan her ferdiyle milletimizin tamamını seviyoruz. Nereye gittiğimizi, nereye ulaşacağımızı biliyoruz. DÜN AÇIKLADIĞIMIZ PROGRAM AMACINA ULAŞTI Ekonomide yaşanan gelişmeler sadece bizim ülkemize mahsus değildir. Ekonomik dediğimiz dinamik alan sürekli değişim içindedir. Ekonominin temeli değişirken çatısının aynı kalması mümkün değildir. Dünyada bu uyumsuzluktan kaynaklanan büyük bir kavga yaşanıyor. Kartların yeniden karıldığı bu dönemde gelişmiş ülkeler ligine yükselen devletler önümüzdeki bir asra damgasını vuracaklardır. Ülkemizin geçmişte defalarca bu treni kaçırmasına yol açanlar bugün de aynı niyetle hareket ediyor. Türkiye bu treni kaçırmayacak. Bu trenin birinci sınıfında yerimizi alacağız. Bu nedenle döviz kurunu ülkemizin gerçeklerine uygun seviyeye getirmek için dün açıkladığımız program amacına ulaşmıştır. Milletimiz tedbirleri takdirle karşılamış, piyasalar da buna uygun adımları atmıştır. Serbest piyasa kurallarına aykırı iş yapmıyoruz. Art niyetli spekülatörlerin ülkemizden ellerini çekmesini sağlama gayreti içindeyiz. Kalbi ve zihni kirlenmemiş herkesin memnuniyetle karşılayacağı bir gelişmedir. Bugün de Türkiye ekonomisi kur üzerinden çökertilmeye çalışırken yüzleri gülenlerin yüzlerinin düştüğünü görüyoruz. Uyguladığımız ekonomi politikasını anlamıyor, katılmıyor, farklı düşünüyor olabilirsiniz ama ülkenin hayrına gelilme yaşandığında hiç değilse susma erdemini gösterin. BDDK YARGI YOLUNU AÇTI Dün çıkmış birisi 'Kur düşüyor, dolar almanın tam zamanı' mealinde açıklamalar yapıyor. Bunların beyni sulanmış. Bunlara gereken cevabı inşallah en kısa zamanda benim milletim en güzel şekilde verecek. Bu sözün tercümesini kurun yeniden ülkenin gerçekleri ile alakası olmayan seviyelere çıkmasını teşvik etmektir. Bununla ilgili BDDK da yargı yolunu açtı. Siz bu ülkenin değerleri ile oynayamazsınız. Size bu dönemlerde arka çıkanlarla şu anda yol kesmeye çalışmayın. Boşuna yol kesmeye çalışırsın, buna ne gücün ne aklın yeter. Bir insanın kendi ülkesine bu derece düşman kesilebilmesi için aklı ve vicdanını kaybetmesi gerekir. Burada kazanan ülkemizin tamamıdır. Herkesi yatırıma, istihdama, üretime, ihracata davet ediyorum. Ülkemizi cari fazlayla büyütme kararlılığımızı tekrarlıyoruz. 3600 EK GÖSTERGE UYGULAMASI ÖNÜMÜZDEKİ YIL HAYATA GEÇİYOR Çalışanlarımızın gelirlerini arttırmaya yönelik ciddi adımlar attık. Asgari ücrete yüzde 50 ile tarihimizin en yüksek artışını yaptık. Asgari cüreti vergi dışı da bıraktık. On yıllardır ne deniyordu, asgari cüret vergi dışı kalsın. Bunu da bizim iktidarımız başardı. Tüm çalışanların asgari cüret rakamı kadarki gelirlerini de aynı kapsama aldık. Memurlarımız da toplu sözleşme artışına ilave olarak aylık ortalama 300 liralık ücret artışı sağladık. Memurlarımıza sözünü verdiğimiz, 3600 ek gösterge uygulamasını önümüzdeki yıl içinde hayata geçiyoruz. Özel sektöründe kendi çalışanlarına hak ettikleri ücreti vereceklerinden şüphe duymuyoruz. ORMAN İŞÇİLERİNE MÜJDE Bir müjde de orman işçilerimize vermek istiyorum. Son 19 yılda 5.5 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sıradayız. Orman köylümüzün gelirinde önemli bir artış yapıyoruz. Yılbaşından itibaren ve Temmuz ayı itibariyle yüzde 23 olmak üzere yıllık ortalama yüzde 51 oranında arttıryoruz. Bu artışların hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizde bir süredir aşanan kuraklık nedeniyle buğday, arpa, yulaf, nohut üreticilerimiz verim kaybı yaşamıştır. 651 bin üreticimize kuraklık desteği ödemesi yapıyoruz. 2.6 milyar lira kuraklık desteğini çiftçilerimizin hesaplarına yatırmaya başladık.  15 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI 7 yıl aradan sonra MEB şurasını topladık, önemli kararlar alındı. Bu kararlar eğitimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin güçlendirilmesi çalışmasında bize yol gösterecektir. Artık ülkemizdeki 251 OSB'nin tamamında mesleki eğitim merkezleri faaliyete geçmiştir. Meslek liselerimizde üretilen ürünlerden biri de hızlı antijen kitidir. Bu kitin kullanım onayı alındıktan sonra okullarımızda uygulamaya sokulacaktır. Okullarda kütüphane kurulması için kütüphanesiz okul kalmayacak programı başlattık. Bu ayın sonunda bu program tamamlanacak. Son olarak 15 bin yeni öğretmen ataması ile ilgili süreç devam ediyor. Atamada ağırlığı 7500 yeni öğretmen ile İstanbul'a vereceğiz.  TURKOVAC TÜM DÜNYAYLA BULUŞUYOR Dünyamız son iki yıldır Koronavirüs salgını ile mücadele ediyor. Avrupa ülkelerinde yeniden kapanmalar başladı. Biz güçlü sağlık sistemi ve yaygın aşılama oranı ile bu süreci nispeten rahat geçiriyoruz. Aşıyı kendimiz üretmek için uzun süredir çalışıyorduk. Grup toplantımızdan sonra inşallah bu konudaki müjdeyi canlı bağlantı ile duyuracağız. Şanlıurfa'daki bu merkez, bir diğer adım da İstanbul'da atacağımız adımla Turkovac inşallah tüm dünya ile tüm insanlık ile buluşuyor. 

2 yıl önce

UND: Türk polisi, Macaristan'da Türk tırlarını kaçak göçmenlerden koruyacak

UND açıklamasında, Türk ihracat yüklerini taşıyan nakliyecilerin, kaçak göçmenlerin Sırbistan ve Macaristan gibi ülkelerde tırlara kaçak binmesi nedeniyle büyük zorluklar yaşadığı ve para cezalarıyla karşılaştığı aktarıldı. Açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "sorunun çözümü ve yaşanan vakaların önüne geçmek için başlatılan Dostluk Yolu Projesi kapsamında Macar hudut kapılarında Türk polisinin görev yapmaya başladığını" açıkladığı hatırlatıldı. Söz konusu gelişmenin sektör için büyük bir müjde olduğu belirtilen açıklamada, "Sayın Bakanımıza, uluslararası kara yolu taşımacılarının en büyük sorunlarından biri olan ve firmalara büyük bir operasyon ve mali külfet getiren kaçak göçmen sorununa getirdiği bu çözüm için sektörümüz adına minnetlerimizi sunuyoruz." ifadesi kullanıldı. Karar ile uluslararası kara yolu taşımacılığı faaliyeti gerçekleştiren Türkiye tırlarının taşımalarını sorunsuz gerçekleştirebileceği aktarılan açıklamada, kararın aynı zamanda Türkiye'nin ihracat hedeflerine daha hızlı ulaşması için önemli bir adım olduğu vurgulandı. Açıklamada, 2019 yılında "Sıla Yolu Projesi" kapsamında Sırbistan'ın sınır kapılarında Türk polisinin göreve başlaması ile kaçak göçmenlerin Türkiye tırlarına binmesinin engellendiği, birçok farklı konuda Türk araçlarına destek verildiği, bu sayede 50 binden fazla Türk tırının geçişlerini sorunsuz şekilde gerçekleştirdiği kaydedildi. Açıklamada, "Proje kapsamında ilk etapta 25 Türk polisinin de ülkemizin Avrupa'ya ihracatında ana güzergah olan Macaristan'ın Romanya ve Sırbistan sınır kapılarında göreve başlamasıyla birlikte ülkemiz ihracatının sorunsuz taşınmasını teminen çok önemli bir iş birliğine imza atılmıştır." denildi.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 29 30