05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Erdoğan ve Biden'a mektup

DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve AmCham Türkiye (Amerikan Şirketler Derneği),Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla harekete geçti. NATO Zirvesi öncesi, Türkiye ve ABD Başkanlarına gönderilen mektupta, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinin istendiği vurgulandı. TAİK Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ konu ile ilgili şunları söyledi: “Kovid-19 salgını, tüm yıkıcı etkilerine rağmen, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaretin geliştirilebilmesi için eşsiz fırsatlar sunuyor. Ülkemiz, küresel tedarik zincirindeki dönüşümde jeopolitik konumu ve güçlü kurumları sayesinde rahatlıkla daha etkin bir rol oynayabilir. Küresel tedarik zincirindeki dönüşümde ABD açısından en uygun iş ortakları arasındayız.” "GELECEĞİ BİRLİKTE KURALIM" Yalçındağ sözlerini şöyle sürdürdü: İki ülke arasındaki anlaşmazlıklara takılmak, geçmişe odaklanmak her iki tarafa da kaybettiriyor. Sorunların gölgesinde kalan fırsatlar elden kaçıyor. Türk ve Amerikan iş dünyası olarak bu fasit dairenin kırılması için harekete geçiyoruz. İnisiyatif alıyor, seferber oluyoruz. Fırsatları kaçırmayalım, iki ülkenin de refahını artırmaya hizmet edecek ortak akıl geliştirelim. Kovid-19 sonrasında “Geleceği birlikte kuralım” diyoruz.” 'ÇOK SAYIDA FIRSAT VAR' AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, konu ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “İş dünyası olarak iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın temelinde ekonomideki güçlü ilişkiler olduğunu düşünüyoruz. Amerikan ve Türk şirketleri arasındaki stratejik ortaklıklardan elde ettiğimiz olumlu sonuçlar, ikili ilişkilerde gelişime açık çok sayıda fırsat olduğunu gösteriyor. NATO Zirvesi’nde her iki ülke başkanının bir araya geleceği toplantının, açık ve sürdürülebilir bir diyaloğun gelişimine yönelik önemli bir adım olmasını temenni ediyoruz. AmCham ve TAİK olarak, geçtiğimiz hafta her iki Başkan’a yönelik ilettiğimiz mektupta, tam da bu noktaların altını çizdik. İş birliklerimiz yoluyla küresel istikrara sağladığımız katkının, her iki ülke için ekonomik ve ticari alanlarda gelecekte büyük faydalar sağlayacağına olan inancımızı yineledik. AmCham Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de ikili ticareti ve ekonomik iş birliğini destekleyecek her türlü çalışmaya odaklanmayı sürdüreceğiz.”

2 yıl önce

Emniyet Gaziantep’te mektup bırakarak kaybolduğu iddia edelin polis memuru ile ilgili açıklama yaptı

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı sosyal medya platformlarında yer alan "Gaziantep’te görev yapan bir polis memurunun, arkasında bir mektup bırakarak ortadan kaybolduğu" yönündeki iddialara ilişkin açıklama yapılması gereği duyulmuştur. 18.06.2021 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak; söz konusu personelle irtibat sağlanmış, kendisi ile psikolog görüşmesi yapılmıştır. Personelimizin sağlık durumu iyi olup yakından ilgilenilmektedir.”

2 yıl önce

CIA bağlantılı Enver Altaylı’dan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’e mektup

Altaylı, “Sevdiklerinden, vatanından uzaksın. Etrafında insanlar olsa da yalnızsın. Ben de dört yıldır cezaevinde tehlikeli tutuklu olarak 10 m2'lik bir hücrede…” olduğunu belirttiği mektubunda Peker’e kitap tavsiye etti.

2 yıl önce

İşte HDP’ye gönderilen mektup: Kandil'den ittifak talimatları

Kandil’den HDP teşkilatları ve PKK’nın şehir yapılanması KCK’ye gönderilen mektuba ulaşıldı. PKK’nın Kandil’deki sözde üst yönetimi tarafından hazırlanarak gönderilen mektupta HDP’nin kapatma davasını gerekçe göstererek sokakları hareketlendirmesi istendi. Ayrıca teröristlere geniş katılımlı cenaze törenleri ve mezarlıklarda anma törenleri düzenlenmesi talimatı verildi. SOKAK HAREKETİ İSTEMİŞLER Mektupta, HDP İzmir İl Başkanlığı’na düzenlenen ve Deniz Poyraz adlı partilinin öldüğü saldırıdan ‘kitleleri ayaklandırmak için kaçırılan büyük bir fırsat’ olarak bahsedildi. Deniz Poyraz’ın ölümü sonrasında marjinal sol kesimin HDP’ye sahip çıktığının belirtildiği mektupta HDP’ye “benzer durumlarda kitleleri sokağa dökün” denildi. FIRSATLARI KÖRELTMEYİN MESAJI Mektupta bunun nasıl yapılacağı da anlatıldı: “Ortaya çıkan fırsat ve olanaklar böyle köreltiliyor. Yaşanan olayın ardından tüm il ve ilçe teşkilatlarını kısa bir talimatla ayaklandırıp, kitlede oluşmuş duygusal atmosferi de biraz besleyerek, halkı demokratik bir kalkışa seferber edebilirlerdi. Hem siyasi alan yönetimi hem de toplumsal alan yönetimi bu tür durumlarda halkı seferber etmeye odaklanmalıdırlar.” YENİ TEZGAH KAPATMA ÜZERİNDEN Deniz Poyraz’ın ölümü sonrasında istediği kaos ortamını oluşturamayan PKK’nın sözde Kandil yönetiminin, HDP’ye açılan kapatma davası üzerinden sokak hareketleri başlatmak istediğine de belgede yer verildi. “HDP’yi savun” sloganı ile planlanan mitinglere kitlelerin katılması gerektiğinin vurgulandığı mektupta “CHP’nin TV kanallarından bile bu mitinglerin reklam ve duyurusu yapılıyor. İzmir mitingi çok iyi örnek oldu. Bu fırsat ve ortamı çok iyi kullanmaları gerekiyor” denilerek HDP ve CHP arasındaki ilişki bir kez daha deşifre edildi. Mektupta HDP teşkilatlarına ve KCK’lı teröristlere, “HDP’nin kapatılması gündemi etrafında kitleleri seferber etmek için kendilerinden emin ve cesurca çalışmaları gerekiyor” mesajı da verildi. BÜYÜK CENAZE TÖRENLERİ DÜZENLEYİN Yine sokakları hareketlendirmek için terörist cenazelerinin kullanılması istendi. Öldürülen teröristlerden ‘şehitler’ diye bahsedilen mektupta şu ifadelere yer verildi: “Şehitlere sahip çıkmada ciddi zayıflıklar vardır. Cenazeleri törenle kaldıramıyorlar. Bu konuda çok sıkı tedbirler alındığı belirtiliyor. Yine de zorlamak gerekir. Sadece tören esnasında değil sonrasında mezar ziyaretleri toplu-kitlesel olarak örgütlenebilir.” Halk HDP’ye destek vermiyor Mektupta halkın HDP’ye artık destek vermediği de vurgulandı. HDP teşkilatlarında örgütlenmenin zayıf olduğu ve kapatılmayla karşı karşıya olmasına rağmen kitlesel eylem yapmaktan kaçındığı eleştirileri de yer aldı. Diyarbakır’daki eylem ve miting çağrılarında bile halkı sokağa dökemediğinden şikayet edilen HDP’nin halktan kopukluğunun ciddi düzeyde arttığı da Kandil’den gönderilen perspektif belgesinde anlatıldı. ‘Resmi ittifak dayatmasını’ da masaya yatırın Kandil’den gönderilen talimatlarda HDP’nin 2023’ün seçimlerinin il turunda aday çıkarması isteniyor. Mektupta şu ifadelere yer veriliyor: “Cumhurbaşkanı adaylığı için bir hazırlık olmalıdır. Her hâlükârda birinci tura kendi adayımızla gireceğimiz için, düşünülmüş bir adayı şimdiden hazırlamak gerekir. İkinci tur adayı için de ilke ve prensiplerimizi şimdiden oluşturmamız iyi olur. Yine genel seçimlerde ittifak siyasetimiz ne olacak? Resmi ittifak mı dayatacağız, yoksa 31 Mart’taki gibi dışardan destek vermekle mi yetineceğiz, yeni kurulan muhalefet partilerine yaklaşımımız ne olacak vb. konularda sizlerin de bir görüş ve hazırlığının olması süreç açısından önemli olmaktadır.” CHP ve İYİ Parti’ye: Biz olmadan yapamazlar Mektupta 2023 seçimleri öncesinde CHP ve İYİ Parti ile olan ittifakın nasıl yürütüleceği de açık açık anlatıldı. Talimat mektubunda şu ifadelere yer verildi: “CHP ve İYİ Parti gibi partiler HDP’yle açık ilişkiye girmezler. Fakat HDP’nin seçimler açısından onlar için çok önemli olduğunu biliyorlar. HDP olmadan seçimleri kazanamayacaklarını, AKP ve MHP’den kurtulamayacaklarını biliyorlar. HDP bu partilere bize doğru yaklaşırsanız biz de yerel seçimlerdeki gibi yaklaşabiliriz, aksi takdirde kaybedersiniz, biçiminde onlara hem umut vermeli hem de böyle bir politika yürütmemiz için bizleri cesaretlendirecek yaklaşım göstermelisiniz demelidir. Yani karşılıksız bir yaklaşım göstermelerinin böyle bir tutumu ortaya koymayı zorlaştıracağı biçiminde uygun uyarılar olabilir. Tabanımızın sizlerden böyle bir beklentisi var, mesajını vermeliler. HDP yürüteceği siyasetiyle bunları kendine muhtaç getirebilir ve bunlardan yararlanabilir.”

2 yıl önce

Bahçeli'den CHP'ye 'mektup' tepkisi: 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır. Fakat geride bıraktığı muhterem mücadeleleri milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır. Atatürk, Türk milletinin varlığına kast edenlerin farkına vararak onları deşifre etmiş, milletin yolunu aydınlatmıştır. Tüm dünyanın Türkiye'ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.  Büyük Atatürk'ün de öngördüğü gibi gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşması mümkündür. Atatürk, milletin arasına nifak sokan art niyetlilerle mücadeleye önem vermiştir. 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdırıp Rahman'a kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Türk gençliği her zaman hatırlayacaktır. O bir hilal gibi parlayan kurtuluşun öncü ismidir. Elbette her zaman, her ortamda hatırlayacağız. İlk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 83. yıldönümünde rahmetle anıyorum. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın isimli isimsiz nice kahramanlarına da Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.  Konu milletse, helal süt içmiş her insanımız adeta devleşerek husumete dayanmasını, can pahasına da olsa zulüm çemberini parçalamasını bilmiştir. Çanakkale Savaşları esnasında mermisi bitince tüfeğini kırıp düşmanın üstüne fırlatan, elini geçirdiği taşları düşmanlara atan Bigalı Mehmet Çavuş ve daha nice kahramanlarımız milletimizin yüz akıdır. Türk milleti en vahim saldırıları göğüslemiştir. Muhtaç olduğumuz kudretin ta kendisi olan kan yine aynı kandır, çok şükür milli damarlarda hızla dolaşmaktadır. Hiçbir siyasi hedef, Türk milletinin varlığından, egemenlik haklarından, güvenliğinden daha önemli değildir. Terörle mücadeleyi engellemek, terör örgütlerine can suyu vermek için devamlı faaliyet halinde olan siyasi partilerin milli güvenlik problemi haline geldiğini görmek meselemizdir. Siyasi parti ve sivil toplum örgütü kisvesine bürünmüş odakların adalet, hukuk, insan hakları gibi kavramları sık sık telaffuz etmeleri yalandır. Türkiye'nin ayağından çekiştirenler boş durmuyorlar, fitnenin birisi biterken diğeri başlamaktadır. CHP yönetimi terörle mücadeleye hayır diyerek tarihin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. CHP yönetimi, PKK'ya evet Türkiye'ye hayır demiştir. HDP'nin kafesine giren CHP resmen patlamıştır. CHP ile yüzleşmek demek Türkiye'nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Nerede bir travma varsa orada CHP suçüstü yakalanmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP'nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun bütün yolları Kandil'e açılmıştır. PKK'nın eline avucuna düşen CHP'nin hali utanç vesikasıdır. Mehmetlerimize kurşun sıkan, polislerimize pusu kuran, kadınlarımıza bebeklerimize ölüm saçan teröristlerle mücadeleye karşı çıkan CHP'dir ve bu güvenlik sorunu parti tarafını şeytandan yana kullanmıştır. KILIÇDAROĞLU'NA 'KANDİL' TEPKİSİ CHP'ye oy veren kardeşlerimiz şaşkındır, şok halindedir. İyice sıkışan, minderden kaçmak için çareler arayan Kılıçdaroğlu soluğu bu defa da Yozgat'ta almıştır. Atalarımız boşuna söylememiş, karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Gerçekten de Kılıçdaroğlu'nun hali tıpkısıyla budur. Sayın Kılıçdaroğlu, Kandil'de yuva değil mağara delikleri vardır, teröristleri o deliklerde yerle bir edeceğiz. Sanıyorum bilmiyorsun çünkü ilgilenmiyor, takip etmiyorsun. Teröristler sadece Kandil'de bulunmuyor. Senin meşru kabul ettiğin HDP, Kandil'in hıyanet odağıdır. Bari bunu kabullen, milletin huzuruna çıkarak af ve merhamet dilen. Yurdumuzun dört bir köşesinde analar evlatlarını almak için analar HDP il binalarının önünde nöbet tutuyorlar. Eğer kendine güveniyorsan HDP'li yoldaşlarının karşısına dikil de Kandil'i yerle yeksan edeceğini söyle. HDP'li bölücülerin, terör destekçilerinin yüzüne haykır. Haykır da adam mısın değil misin görelim. KILIÇDAROĞLU'NUN ELÇİLERE MEKTUBU Demokrasilerde muhalefet, iktidarlardan daha mühimdir. Muhalefet yalnızca demokrasilerde mevcuttur. TBMM'de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Türkiye'de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Bahse konu mektupta diyor ki "Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı olan bu projeyi desteklememelidir. Kanal İstanbul'un uygulanmasının önlenmesi için mücadele etmeye devam edeceğim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum" Sayın Kılıçdaroğlu ne hallere düştün? Seni ele geçiren irade kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım. Türkiye'yi nasıl bir mantıkla hangi hakla şikayet ediyorsun? Kılıçdaroğlu bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Mektup gayrimillidir, gayrimeşrudur, bu mektup bir rezalettir. Zillet ittifakının yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye'yi şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır.  TERÖRLE MÜCADELE Terörle mücadele aynı zamanda vatan mücadelesi, millet mücadelesi, bağımsızlık mücadelesidir. 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 32 bin 859 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak'tan bu yana da 2 bin 384 hainin başı ezilmiştir. Allah'ın izniyle terör müsibetinin kökü kazınacaktır. İstedikleri kadar tezkereye hayır desinler...  Son zamanlarda PKK/YPG ile Esad rejimi arasında görüşmelerin arttığı görülmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK/YPG'ye karşı muhtemel operasyona engel çıkarmak için Türkiye'ye çağrılar yapmaktadır. ABD Başkanı da aralık ayındaki sözde demokrasi zirvesine ülkemizi çağırmayarak mesajlar vermek çabasındadır. Milli güvenliğimize diş bileyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Tezkere kararı açıktır, terör örgütleri için artık hiçbir yer güvenli değildir. Artık bu işin başka çaresi kalmamıştır. Seyit Onbaşı'nın duruşu kahramanlarımızın mücadele ilkesinin esaslarıdır.  Onlar göz boyamak için durmasınlar dedikodu yapsınlar, millet baştan ayağa bunları zifte bulayacaktır. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. 26 Eylül 2021 tarihinde Erbil'de bir toplantı gerçekleştirilmiş, Irak asıllı Yahudilerin bu ülkeye dönmesi için ortam hazırlanmıştır. 7 Kasım 2021 tarihinde Irak Başbakanı Kazimi'ye suikast girişiminde bulunulmuş, Allah'tan yara almadan kurtulmuştur. Öte yandan Bosna Hersek huzursuzluk içindedir. BM yeni bir savaş ihtimalinden bahsetmektedir. ABD ise askeri yığınak ile meşguldür. CHP,HDP, İP ve diğer yandaşları nasıl direnirlerse dirensinler Türkiye zulme, teröre, hıyanete teslim olmayacaktır. Güvencemiz büyük Türk milletidir. 

2 yıl önce

Elebaşlarının mektupları ortaya koydu: HDP'de tüm adayları Kandil belirliyor!

HDP’de belediye meclis üyeliğinden milletvekilliğine kadar tüm adayları Kandil belirliyor. İller ve sıraların yer aldığı aday listeleri Kandil’de yapılıyor. KCK Yürütme Konseyi partiden ve örgütten gelen isimleri tek tek incelerken, bazı adaylar mülakata bile çağırılıyor. Elebaşlarının mektupları ile İmralı tutanakları da bunu doğruluyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in PKK'lı teröristle sevgili olduğunu ve PKK'nın "Değer Ailesi" kontenjanından milletvekili yapıldığını gündeme gelmişti. Skandal gelişmenin ardından Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı fezlekesi Meclis'e ulaştı. Fezleke 20 Ocak'ta karma komisyonda ele alınacak. HDP Milletvekili Semra Güzel’in PKK’lı teröristle örgüt kamplarında çektirdiği sarmaş dolaş fotoğraflar, HDP-PKK ilişkisini bir kez daha gündeme getirdi. Teslim olan itirafçılar ve güvenlik kaynakları, HDP’de belediye meclis üyeliğinden milletvekilliğine kadar tüm adayların, Kandil’deki örgüt yönetimi ve Kandil’in görevlendirdiği teröristler tarafından mülakatla belirlendiğini ifade ediyor. TEK TEK KCK SEÇİYOR Güvenlik kaynakları ve teröristlerin ifadelerine göre; milletvekili adaylarında ana belirleyici Kuzey Irak’ın Kandil bölgesinde bulunan örgüt elebaşlarının oluşturduğu KCK Yürütme Konseyi. Seçimler öncesinde sözde komisyon kuran Konsey, partiden ve örgütten gelen isimleri tek tek inceliyor. Bazı adaylar mülakata bile çağırılıyor. Bu süreç sonunda çıkan listede son kararı yine KCK elebaşları veriyor. TORPİLLİLER LİSTEYE Belirlenen isimlerin aday olacakları iller ve sıraları da yine Kandil’de belirleniyor. KCK’da görev alan bazı isimler ise bu sürece dahil edilmeden doğrudan listeye giriyor. 2018 genel seçimlerinde KCK içinde faaliyet yürüten ve şu an TBMM’de bulunan HDP’li 3 milletvekilinin bu kontenjandan listeye konulduğu aktarılıyor. Listeler oluşturulurken dağ kadrosu ile irtibatı olanlar da önceleniyor. Şu an TBMM çatısı altında bulunan 18 milletvekilinin dağ kadrosu ile bağlantılı olması, bu iddiayı doğruluyor. YERELDE DE SÖZ KANDİL’İN Yerel yönetimlerde de yine Kandil belirleyici. Teslim olan teröristlerin ifadelerine göre; örgüt seçim dönemleri öncesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine “kadro” diye tabir edilen teröristler gönderiyor. Aday belirleme konusunda tam yetkili olan bu teröristler, belediye meclis üyesi adaylarından belediye başkan adaylarına kadar herkesi mülakata alıyor. Bu teröristlerin belirlediği isimler daha sonra yine örgüt elebaşlarına sunuluyor. HER BAŞKANA BİR “KADRO” “Kadro” diye tabir edilen bu teröristler seçim sonrasında da kazanılan belediyelerde söz sahibi oluyor. Kandil’den gelen talimatlar doğrultusunda HDP’li belediye başkanlarına, il ve ilçe belediye meclis üyelerine doğrudan emir ve talimatlar verebiliyor. Kadrolar, belediyeye alınacak personelden yapılacak atamalara kadar HDP’li başkanlardan daha üst bir pozisyonda faaliyet gösteriyor. ELEBAŞLARININ MEKTUPLARI ORTAYA KOYDU Kandil’in HDP üzerindeki konumunu operasyonlarda ele geçirilen sözde üst düzey teröristlere ait mektuplar da ortaya koyuyor. HDP’li Gülten Kışanak hakkında hazırlanan iddianamede, PKK’nın elebaşlarından Sabri Ok’un PKK’lı teröristlere gönderdiği mektuba yer veriliyor. Ok mektupta, HDP’yi yetersizlik ve hazırsızlıkla suçlayıp şunları söylüyor: “Son derece rehavet içinde disiplinsiz, tedbir adına kafasını kuma gömen bir tarz. Böyle olur mu hiç?! Duyarsızlık çok rahatsız edici boyutta... Yapamıyor veya yapmayacaksanız görevinizi bırakırsınız başkası yapar. Bu kadar ciddiyiz. Hemen en kısa sürede bize durumunuzu, gelişmeleri rapor edin. Parti MYK’sı neden toplanmıyor? Grup başkan vekilleri değişikliği gündemde ise görüşünüz veya kararınız nedir? Çatı partisi ile hangi komite, kimler ilgili, rapor edeceksiniz. Derhal raporunuzu gönderin ya da bizzat birisine verin, bize yetiştirsin.” TUTANAKLAR DOĞRULUYOR PKK’nın Kandil’deki sözde üst yönetiminin milletvekili adaylarını nasıl belirlediği İmralı tutanaklarında da yer alıyor. PKK elebaşı Abdullah Öcalan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder arasında geçen diyaloglarda, “adayları seçim komisyonunun belirlediğinin” söylenmesi üzerine Öcalan şunu soruyor: “Kimdir bu seçim komisyonundakiler? Bunlar Kandil tarafından mı belirlendi, yoksa siz mi belirlediniz?” Önder “Kandil belirledi” yanıtını veriyor. Öcalan’ın “Tamamıyla mı onlar belirledi? Parti Meclisi’nde belirlenmedi mi bu komisyon” sorusuna Pervin Buldan, “Hayır, parti meclisinde ya da MYK’da belirlenmedi” cevabını vererek, HDP’li milletvekili adaylarını Kandil’in seçtiğini ifade ediyor.

2 yıl önce

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e mektup gönderen 15 Latin Amerika ülkesi: Ukrayna ile dayanışma içindeyiz

Video konferans sistemiyle bir araya gelen Amerikan Devletleri Örgütüne (OAS) üye devletler, Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldı. Zelenskiy hükümetine hitaben ortak bir mektup yazan bölgenin dışişleri bakanları, vatandaşlarının tahliyesi için izin verilmesini talep etti. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarını reddeden bildiriye imzan atan üyelerin çoğu, Ukrayna halkının içinden geçtiği zor koşullara işaret ederek Ukrayna halkı ve hükümeti ile dayanışmalarını ifade etti. "Kalıcı bir çözüme ulaşılacağına inanıyoruz" Mektupta, son gelişmelerin endişeyle takip edildiği belirtilerek "Diyalog ve diplomatik müzakerelerin çok yakında, ulusunuzda normalliğin yeniden tesis edilmesinin yanı sıra bölgenin ve dünyanın istikrarı için kalıcı bir çözüme ulaşılacağına inanıyoruz." denildi. Ukrayna'da bulunan Latin Amerika ve Karayip vatandaşlarının güvenliği hususunda endişenin de paylaşıldığı mektupta, "Hükümetinizin anlayışı ve değerli iş birliği sayesinde Ukrayna'da gayet hoş karşılanan çok sayıda Latin Amerikalı ve Karayipli için düzenli ve güvenli bir tahliyenin koordine etmemiz için izninizi talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldıryı reddeden bildiriye imzan atan ülkeler ABD, Kanada, Şili, Kosta Rika, Ekvador, Guatemala, Jamaika, Meksika, Panama, Paraguay, Peru, Dominik Cumhuriyeti, Surinam, Trinidad ve Tobago, Uruguay ve Kolombiya oldu. Çekimser kalan ülkelerin ise Arjantin, Brezilya, Bolivya ve Nikaragua olduğu bildirildi.

1 yıl önce

6-8 Ekim olaylarının faili Selahattin Demirtaş'tan yeni mektup: Hayalimdeki Türkiye çiçek bahçesi gibi

Terör soruşturmaları kapsamında cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş ile yeni bir mektup gönderdi. Mektubunu aydın, sanatçı, akademisyen ve gazetecilere yazdığını söyleyen Demirtaş, harekete geçme çağrısında bulundu. 6-8 Ekim olaylarının faili Demirtaş, mektubunda "Bizler Kürt siyasetçiler olarak sorunlarımızı diyalogla, müzakere yöntemiyle, barış içinde çözmek için gayret ediyoruz." ifadesini kullandı. "Apo'nun heykelini dikeceğiz", "PKK'lı gençler onurumuzdur, sahipleneceğiz" ve "PKK'lı cenazesine gitmeyen vekile soruşturma açarım" sözleri hafızalara kazınan Demirtaş hayalindeki Türkiye'nin çiçek bahçesi gibi olduğunu söyledi. Demirtaş şu ifadeleri kullandı: Bizim hayalimizdeki Türkiye, çiçek bahçesi gibidir ve herkes kendi kimliğiyle, inancıyla, yaşam tarzıyla özgürce yer alır bu bahçede. Hepimizin kendimiz kalarak bir olması vardır. Tek ırk değil, tek yürek olmaktır hayalimiz. Özgürlükçü laiklik sayesinde inanç özgürlüğü de vardır hayalimizde, dinlere saygı da. Doğa emrimize amade değildir, biz doğanın parçasıyızdır. "HAYALİMİZDE SİLAH, ÇATIŞMA YOK" Silah, çatışma, kan, göz yaşı yoktur; onurlu barıştır hayalimiz. Hayallerimizi paylaşan herkesle yan yana durabilmeliyiz. Biz bunda kararlıyız. Cesuruz, samimiyiz. Kimsenin kaybetmediği, ötekileştirilmediği, zulüm görmediği yeni bir yaşamdır hayalimiz.

1 2 3