21 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

“Türkiye-Ermenistan arasındaki görüşmeler devam ederken, bu gelişme sonrasında karşılıklı uçuşların başlamasına karar verildi”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Irak'ın Erbil kentine 24 Ocak'ta, Ermenistan'a 2 Şubat'ta karşılıklı uçuşların başlayacağını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, salgından en çok havacılık sektörünün etkilendiğini ancak alınan önlemlerle bu etkinin en aza indirildiği belirtildi. Alınan tedbirler ve salgınla mücadelede elde edilen başarılar sonrasında havacılık sektörünün toparlanmaya başladığı bildirilen açıklamada, uçuş ağının da genişlediği ifade edildi. Türkiye-Ermenistan arasındaki görüşmelerde karşılıklı uçuşların başlamasına karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Anadolujet'in, Gaziantep-Erbil uçuşları 24 Ocak'ta başlayacak. Karşılıklı yapılacak uçuşlar, haftada 2 gün olmak üzere pazartesi ve perşembe günleri gerçekleştirilecek. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından Pegasus Havayolları'na Sabiha Gökçen-Erivan hattında haftada 3 uçuş izin verildi. Ermenistan tarafında Fly One Armenia hava yolu şirketine de Erivan-İstanbul hattında haftada 3 uçuş izin verildi. Varılan mutabakata göre ilk uçuşlar, 2 Şubat'ta karşılıklı olarak başlayacak. Fly One Armenia uçağı saat 19.50'de İstanbul Havalimanına iniş yapacak. Pegasus uçağı ise aynı akşam 23.35'te Sabiha Gökçen Havalimanından kalkacak."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, yoğun kar yağışının yaşandığı İstanbul'da incelemelerde bulundu… İstanbul'da özel araçlar saat 13.00'e kadar trafiğe çıkamayacak

İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU, YOĞUN KAR YAĞIŞININ YAŞANDIĞI İSTANBUL'DA İNCELEMELERDE BULUNDU İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yoğun kar yağışının yaşandığı İstanbul'un Bağcılar ilçesinde incelemelerde bulundu ve araçlarında mahsur kalanları ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine İstanbul'a gelen Bakan Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve AFAD Başkanı Yunus Sezer, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğünde kentteki kar yağışıyla ilgili gelişmelere ilişkin bir toplantı yaptı. Bakan Soylu, toplantının ardından incelemelerde bulunmak üzere Bağcılar'a geçti. Soylu, yoğun kar yağışının yolları kapatması nedeniyle Bağcılar'dan yaklaşık 4 kilometre boyunca uzun araç kuyruklarının oluştuğu Başakşehir istikametine doğru yürüyerek incelemelerde bulunurken, araçlarında mahsur kalanları da ziyaret etti. Bölgedeki gözlemlerini ve yaşanan aksaklıkları, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğünde karla mücadele için kurulan kriz merkezinde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya ileten Soylu, eksikliklerin giderilmesi için talimat verdi. İstanbul'da etkili olan kar yağışı nedeniyle hayat durma noktasına geldi. Kar nedeniyle İstanbul'a girişler yasaklandı, otobüslerin çıkış kısıtlaması uzatıldı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya saat 13.00'e kadar özel araçların trafiğe çıkmasının yasaklandığını duyurdu. İstanbul Havalimanı'nda da iniş ve kalkışların iptal saati 13.00'e kadar uzatıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İstanbul'da kar yağışının bugün de aralıklarla devam edeceğini duyurdu ve turuncu uyarıda bulundu. İSTANBUL'DA ÖZEL ARAÇLAR SAAT 13.00'E KADAR TRAFİĞE ÇIKAMAYACAK Vali Yerlikaya, Twitter'dan yaptığı açıklamada, şu bilgileri paylaştı: "Saygıdeğer İstanbullular, alınan son meteorolojik raporlara göre, ilimizde olumsuz hava koşulları devam etmektedir. Bu nedenle, bugün saat 13.00'e kadar, toplu taşıma ve görevli araçlar dışındaki özel araçların trafiğe çıkışına müsaade edilmeyecektir. Anadolu ve Trakya istikametlerinden şehrimize araç girişi çıkış kısıtlaması devam edecektir. Gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir. Gösterdiğiniz sabır ve anlayış için teşekkür ederiz." İSTANBUL'DA YOLLARDA MAHSUR KALAN 3 BİN 180 KİŞİ OTELLERE YERLEŞTİRİLDİ İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, yollarda mahsur kalan 5 bin 57 kişinin tahliye edildiğini, 3 bin 180 kişinin ise otellere, misafirhanelere ve yurtlara yerleştirildiğini duyurdu. Vali Yerlikaya Twitter hesabından yaptığı açıklamada, " Kıymetli İstanbullular, saat 05.30 itibarıyla; yolda mahsur kalan 5 bin 57 hemşehrimizi tahliye ederken; 3 bin 180 hemşehrimizi de otellere, misafirhanelere ve yurtlara yerleştirdik. Olumsuz hava koşullarıyla mücadelemiz devam ediyor" ifadelerini kullandı. Vali Yerlikaya ayrıca İstanbul'da Esenler, Harem ve cep otogarlarındaki tüm şehirlerarası otobüslerin çıkış kısıtlamasının bugün saat 13.00'e kadar uzatıldığını duyurdu. İSTANBUL'DA CİBALİ-ALİBEYKÖY CEP OTOGARI TRAMVAY SEFERLERİ YENİDEN BAŞLADI İstanbul'da yoğun kar yağışı nedeniyle dün akşam durdurulan Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay hattı seferleri yeniden başlatıldı. Metro İstanbul'un sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "T5 Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı'mızda seferlerimiz yapılmaya başlanmıştır." ifadesine yer verildi. İSTANBUL'DA ARAÇLARINDA MAHSUR KALANLARIN BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR İstanbul'da etkili olan kar yağışının yolları kapatması nedeniyle araçlarının içinde mahsur kalan vatandaşların bekleyişi devam ediyor. TEM Mahmutbey Altınşehir Köprüsü yönünde vatandaşların araç içinde bekleyişi sürüyor. Büyükçekmece'de özelikle Mimar Sinan civarında çok sayıda kişi araçlarında mahsur kalırken, E-5 karayolunda Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt ve Hadımköy istikametinde vatandaşlar yolun açılmasını bekliyor. TEM Halkalı, Basın Ekspres, Başakşehir, Kayaşehir, Arnavutköy ve İstanbul Havalimanı'na ulaşan aksta da sürücülerin araçlarında olduğu görüldü. İlçe belediye ekiplerinin yanı sıra İHH İnsani Yardım Vakfı ekipleri de yollarda araçlarıyla kalanlara kumanya yardımı yapıyor. TÜRK KIZILAY, İSTANBUL'DA KAR YAĞIŞI NEDENİYLE MAHSUR KALANLARA YARDIM ULAŞTIRDI Türk Kızılay ekipleri, İstanbul'da etkili olan kar yağışından etkilenenlere gıda ve yardım malzemeleriyle destek oldu. Türk Kızılaydan yapılan açıklamada, İstanbul'da kar yağışı dolayısıyla kapanan yollarda şubeler, gönüllüler ve afet uzmanlarıyla mağdurların acil ihtiyaçlarının karşılandığı belirtildi. İstanbul'un Kemerburgaz, Beylikdüzü, Arnavutköy, Silivri, Esenyurt, Tekstilkent, Bayrampaşa, Çatalca, Selimpaşa bölgelerinde görev yapan Kızılay afet uzmanlarının, yolların açılmasını bekleyenlere çorba, atıştırmalık malzeme, su, içecek ile kumanya ulaştırıldığı bilgisi verilen açıklamada, ekiplerin aynı zamanda yolda kalanların araçlarına zincir takılmasında da yardımcı olduğu kaydedildi. Açıklamada, kriz masasında anlık durum takibi yapan ve kar yağışı olabilecek şehirlerde de hazırlıklarını tamamlayan Türk Kızılay ekiplerinin teyakkuz halinde yardım çalışmalarına devam edeceği vurgulandı.

2 yıl önce

Türkiye-Yunanistan istişari görüşmelerinin 64. turu yapıldı

Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Türkiye ile Yunanistan arasında İstişari Görüşmelerin 64. turu bugün Atina'da gerçekleştirilmiştir." ifadesine yer verildi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Fragoyannis ile ekonomik ve ticari meselelere yönelik "Pozitif Gündem" diyaloğu çerçevesinde üçüncü çalışma toplantısını Yunanistan'ın başkenti Atina'da dün gerçekleştirdiği bildirilmişti.

2 yıl önce

AB ülkeleri, Rusya'nın saldırısı sonrası yardım talep eden Ukrayna'ya yardım malzemeleri göndermeye başladı

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Ukrayna hükümetinin sivil koruma yardımı talep ettiği, AB'nin bu kapsamda çeşitli malzemeleri göndermeye başladığı bildirildi. Gönderilenler arasında ilk yardım kitleri, koruyucu kıyafetler, çadırlar, itfaiye ekipmanları, jeneratörler ve su pompaları bulunduğu belirtildi. İki milyon parçadan oluşan yardımlar Slovenya, Romanya, Fransa, İzlanda, Avusturya, Hırvatistan, Almanya, İtalya, Litvanya, İspanya, Danimarka ve İsveç tarafından sağlanıyor. AB Komisyonu ayrıca Ukrayna'daki çatışmadan kaçan kişilerin korunması konusunda üye ülkeler ve Ukrayna'nın komşularıyla görüşmeler içinde olduğunu bildirdi. AB Komisyonunun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic'in bu kapsamda Ukrayna'ya komşu ülkeler Romanya, Polonya, Macaristan ve Moldova'nın yetkilileriyle görüşmeler yaptığı kaydedildi. Bunun yanı sıra Moldova'nın AB Sivil Koruma Mekanizmasını harekete geçirerek göç yönetimi konusunda yardım talep ettiği belirtildi. Lenarcic, "Böyle bir zamanda Ukrayna'yı yalnız bırakmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Aynı zamanda ülkelerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalılara koruma sağlanmasında destek vermek için komşu ülkelerle iş birliği içinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Türkiye düşmanlarıyla art arda görüşmeler: Ekrem İmamoğlu ile Kati Piri bir araya geldi

Bir dönem Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü olarak görev yapan ve açıklamalarıyla sık sık Türkiye'yi hedef alan Hollandalı siyasetçi Kati Piri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Güvenlik Konferansında bir araya geldi. TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA ART ARDA GÖRÜŞMELER Piri, İmamoğlu için, "Vatandaşlarının demokratik özlemlerini temsil ediyor ve yükselen popülizm ortasında umut işareti" ifadelerini kullandı. İmamoğlu, aynı konferasnta Türkiye karşıtlığıyla bilinen Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ile de bir araya gelmişti. KATİ PİRİ'NİN TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALAN AÇIKLAMALARI 'Türkiye düşmanı' Piri, geçtiğimiz aylarda Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin internet sitesinde yayımlanan makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı muhalefetin desteklenmesi çağrısını yapmıştı. Piri, "Dikkatinizi Türkiye'deki demokratik güçleri desteklemeye çevirin" ifadelerini kullanmıştı. Piri, 15 Temmuz sonrası sadece bir tweet atarak darbe girişimini "Trajedi" diye nitelendirmişti. Piri, darbe girişiminin üzerinden 2 ay sonra Türk halkına hata yaptığını itiraf ederek, 15 Temmuz'u anlayamadıklarını söylemişti. Piri, "Bu o gece yeterince iyi anlayamadığımız bir gerçeklikti. Türk halkıyla empati yapmayarak hata yaptık" demişti. Piri, Türk yargısını hedef alan 10 büyükelçiye destek vermiş, attıkları geri adım nedeniyle de rahatsız olmıştu. Bunun "utanç verici bir görüntü" olduğunu belirten Piri, sosyal medya hesabından Osman Kavala'ya özgürlük çağrısında bulunmuştu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Bahçeli, iç ve dış gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi

İki lider arasındaki görüşmede, siyasetteki son gelişmeler ile Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda yapılacak değişiklik ele alındı. Güncel gelişmelerin masaya yatırıldığı görüşmede ayrıca Cumhur İttifakı'nın, 2023 Haziran'da yapılacak seçimlere hazırlıkları üzerinde de duruldu. İki lider, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da görüş alışverişinde bulunuyor. 2021'de bir çok kez bir araya gelen Erdoğan ve Bahçeli, 2022'deki ilk görüşmesini 5 Ocak'ta gerçekleşmişti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Putin ve Zelenski ile görüşmeler olumlu

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: "UKRAYNA-RUSYA KRİZİNDE ANLAŞMA İÇİN ÇABA GÖSTEREN TEK ÜLKEYİZ" Ukrayna-Rusya savaşında 2014'ten beri devam eden krizin anlaşma yoluyla devam etmesi için çaba gösteren tek ülkeyiz. Bugün de her iki tarafın samimiyetine, hakkaniyetine güvendiği ülke durumundayız. Savaşan ülkeler arasındaki Dışişleri Bakanları toplantısı Antalya'da yapıldı. Yarınki müzakereler öncesinde bizler de heyetlerle bir araya gelerek kısa bir görüşme yapacağız. Zelenski ve Putin ile sürdürdüğümüz telefon trafiğinin olumlu bir istikamette seyrettiğini söyleyebilirim. "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek BMGK nezdinde küresel yönetim ve adalet sistemine olan itirazlarımızı dile getirirken de aynı hissiyata sahiptik. Türkiye, 40 yıla yaklaşan terörle mücadele tarihinde, ödediği onca bedele rağmen aynı çizgiden sapmamıştır. Bütün bu bölgede sınır ötesi siyasi, diplomatik ve güvenlik mücadelemizi de bu anlamda yürüttük. Yıllarca birileri bizim bu medeniyet ve tarih misyonumuzu, kimi zaman küçümseyerek itibarsızlaştırmaya kalkmıştır. Ülkemizin en haklı konularda haklı olmasına rağmen yalnız bırakılmasının gerisinde bu gerçekler vardır. "BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ ENGELLEMEYİ BAŞARAMAYACAKSINIZ" Salgının tetiklediği sağlık ve kriziler, Rusya-Ukrayna savaşıyla değişirken Türkiye büyüme stratejisinden ödün vermeden devam etmiştir. Terör örgütleriyle huzurumuza, 15 Temmuz'da istiklalimize saldıranlar, ülkemizdeki herkesi yıkıcı sonuçları altında bırakmayı planlıyordu. Salgında gelişmiş ülkeler çaresizce sağa sola savrulurken, Türkiye'nin sağlık hizmetlerini ayakta tutması birilerinin midelerine kramplar giriyordu. Aynı çevrelerin ülkemizin son 20 yılda ortaya koyduğu kalkınma hamlesinin son temsilcilerinden olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün görkemli gölgesinin altında ezildiğinin farkındayız. Orta açıklıkta, daha önce Japonya 1 numarayken şu anda bu köprümüz dünyada 1 numara olmuştur. Takdir etmeniz sizi küçültmez, aksine büyültür. Büyük ve güçlü Türkiye'yi engellemeyi başaramayacaksınız. Ülkemizin en büyük 10 ekonomi arasına girerek kendisi ve dostları için yeni dünya inşası gayretlerini baltalayamayacaksınız. "MİLLETİMİZLE ARAMIZDAKİ GÖNÜL KÖPRÜLERİNİ SAĞLAŞTIRACAĞIZ" Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler elbette önemli. Zorluklarımız yok mu, sıkıntılarımız yok mu, önümüze döşenen mayınlar, işimizi zorlaştıran tuzaklar yok mu? Hepsi de var. Bunların tamamının ötesinde milletimizi güçlü, irademiz, imkanımız, birikimimiz kararlılığımız var. Herkesin bir planı olabilir fakat en büyük hesap ve plan sahibi Allah'tır. Herkesin içinden geçen niyetler, kalbinden geçen aslanlar olabilir. Fakat son söz milletindir. Milletimizden gelen her karar ram olduk, teslim olduk. 2023'e kadar çalışarak, milletimizle aramızdaki gönül köprülerini daha da sağlamlaştıracağız. Bu köprü 107 yıl önce, Çanakkale'de canıyla dişi tırnağıyla yürüttüğü savaşta, bütün kahramanlarımıza minnet, şükran ifadesidir. Temelinin atıldığı günden, açılışının yapıldığı ana kadar her aşamasını adım adım takip ettiğim bu eserin, milletimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Boğaz'a yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyip, projeyi iptal etmek için elinden geleni yapmaya çalışmışlardır. 2. Köprü yapılırken de rahmetli Özal'a aynı şeyler yapılmıştı. Marmaray projesine başladığımızda aynı zehirli oklar bize yönelmişti. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Sonunda tamamladık. KILIÇDAROĞLU'NA YAP-İŞLET-DEVRET TEPKİSİ Yine Avrasya'da 5'li çete diyorlar ya. Burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşları, Avrasya tünelinin yapanların içindeydi.  Boğaz'dan gelip, güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak, "3. köprü 2 beton kuleden ibaret" diye attıkları manşeti, sefilliklerini unutmadık. Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir, bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değildir. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. İGA'yı yaptık, onunla ilgili de konuştu. İGA nedir diye konuşsan bilmez. Şu anda ilk 3 havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı. Şimdi yüklenici firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıklığı yaptılar. Bu yalanlar sebebiyle tereddüte düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca 'yap-işlet-devret'in ne anlama geldiğini anlatmak isterim. Dünyada 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli kullanan Avrupa'da 3. dünyada 13. durumdadır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda, ulaştırma ve haberleşme alanında 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi ve bir süre bunları işletiyorlar.  "HER YATIRIM ÜLKENİN ORTAK MALIDIR" Bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Kamu özel işbirliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata 395 milyar dolar, üretime 38 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Antalya Havalimanı'yla ilgili süreyi uzatma ihalesinde 2.38 milyar dolar olarak kasaya girdi. Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin için karlı, kazançlı verimli bir yatırım modelini Türkiye'de yaygın ve etkin bir şekilde kullanmaktan memnunuz. Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, ilçesinde, her karış toprağında, yol, köprü, hastane okul, sulama tesisi yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım, ülkenin ortak malıdır. Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda ücret peşin, hizmet ise peyder peyder yapılmaktadır. Kamu işbirliğinde ise kamudan herhangi bir ücret tahsisi söz konusu değildir. İnşa edilen eser, randımanla şekilde çalışmaya başladığında üste gelir sağlanmakta, işletme bitimi süresi tamamlanınca işletme süresi devlete geçmektedir. İstanbul-İzmir otoyolu işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri toplam 1,3 milyar Euro'dur. Çanakkale Köprüsü'nün akaryakıt tasarrufunun yıllık getirisi 415 milyon Euro olacağı hesaplanmaktadır. "DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİN EMRİNE VERİYORUZ" Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın Aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesi bedeli 8 milyar 55 milyon Euro, TAVFRAPORT işletme ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Garanti ödemelerinin önemli bir kısmı bu yüzden ortaya çıkmaktadır. Devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizin yönetim sisteminden her alanda eskiye götürerek tökezletmek ve yere sermektir. Varsın birileri, ellerine tutuşturulan modelleri kendilerinin diye okutmaya çalışsın. Varsın birileri kendi hırslarının, karanlık ajandalarının peşinde koşsun. Biz milletimize ve ülkemize aşığız. Eser kazandırmaya, 2023 hedefimizle 2050 misyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ve ihya etmeyi sürdüreceğiz. "ÜLKEMİZİ DÜNYANIN SÖZÜ DİNLENEN ÜLKELER SIRASINA ÇIKARDIK" Ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda önüne çıkan her meseleyi çözdüğümüz gibi hayat pahalığı gibi bugün ki sorunların üzerinden gelecek olacak yine biziz. Bu hizmetleri getirirken karşılaştığımız engelleri, milletimizin gönlünden kopup gelen aldığımız güçle, engelleri aşarak bugünlere geldik. Siyasi, diplomatik, dış ticaret etkinlik alanımızı ülkemizin kalkınacağı şekilde güçlendirdik. Ülkemizi dünyanın sözü dinlenen ülkeler sırasına çıkardık. Ülkemizin vakti ve enerjisi, yıllarca vesayet güçlerinden, demokrasi kağıt üzerinde bırakılarak heba edilmiştir. Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla milletimizin huzuruna kastedilmişti. Biz kararlı mücadele ile bu sorunu sadece kendi sınırlarımız içinde çözmeyi bırakmadık, terör örgütlerinin başını ezdik, belini kırdık. Mücadelemizi sınır ötesine çıkardık. Türkiye'ye vesayetle, darbelerle, askeri tehditle, uluslararası dayatmayla diz çöktüremeyenler son olarak ekonomimizi hedef aldılar. Biz bu mücadelenin içindeyken dünya Koronavirüs salgının pençesine düştü. Salgın krizi giderek üretim, lojistik, finans alanlarına yayılan depreme dönüştü. Bizim bu dönemde önceliğimiz, insanımızın işini aşını garanti altına alacak bir ekonomik işleyişi sürdürmek olmuştur. Bununla kalmayıp ekonomik planımızı ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve cari fazlayla daha fazla büyütecek bir anlayışa geçtik. "TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNE SOKACAK PLANLAMAYI YÜRÜTÜYORUZ" Elbette bu tarihi değişiminde bir bedeli oldu. Milletimiz bize sorumluluğu ülkeyi ve milleti en sert fırtınalardan sağ salim çıkartmak için tehvid etti. Son olarak Ukrayna topraklarının adım adım elinden alındığına bakın. Bu senaryoların hepsi, çok daha fazlasıyla ülkemiz üzerinde oynanmak istenmiştir. Biz insanımızın birliğine, devletimizin bekasına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. Eğer vesayetin ayak oyunlarıyla, çukur eylemleriyle, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemiz aynı karanlık senaryonun güdümüne sokulabilseydi ülkemizin bugün ne durumda olacağını söylemek istemiyorum. Ülkemizi tüm mazlumların ve sığınağı haline getirdik. Toplam 5 milyon. Suriye'den Irak'tan Afganistan'dan gelenler. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda, ülkemize kazandırdığımız eser ve altyapı gücüyle Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak planlamayı yürütüyoruz. Ne yaptığımızı, niçin yapacağımızı sonuçta ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını istiyoruz. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KDV İNDİRİMİ MÜJDESİ Küresel ve bölgesel krizler karşısında ülkemizi güçlü tutmanın mücadelesin verirken tüm kesimleri koruyacak idari refıormları da yapıyoruz. İlk etapta gıda ürünlerinde KDV tutarını %8'den %1'e düşürmüştük. Bu indirim 14 Şubat'tan itibaren et, süt yumurta tahıl gibi birçok üründe uygulanmaya başlanmıştır. Deterjan, sabun, tuvalet kağıdı ve bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini 18'den %8'e indirme kararı aldık. Ayrıca yeme içme hizmetlerinde KDV tutarını %8 olarak belirliyoruz. Satın alınan konut, nerede olursa olsun metre karesine göre değişen aynı kademeli KDV uygulanacaktır. Net alanı 150 metrekareyi aşmayan konutlarda KDV %8'dir. Aşan kısmı için %18 KDV uygulanacaktır. Arsa ve arazilerin KDV oranını da %18'e indirerek inşaat finansman yükünü azaltıyoruz. Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki işlerin Turizm yatırımlarını da buna dahil ediyoruz. Tıbbi cihazların KDV'sini %18'den %8'e indiriyoruz. Süt toplama tankları gibi kimi ürünlerdeki KDV'yi %8'e indiriyoruz. Oto galericilerin araç-alım-satımdan elde ettiği gibi yat, tekne gibi %1 olan KDV oranını %18'e çıkartıyoruz.

2 yıl önce

Ege Denizi'ndeki geri itmelerde suçlanan Frontex'in direktörü istifa etti

Avrupa basınında çıkan haberlerde Leggeri'nin istifa mektubunu Frontex yönetimine sunduğu belirtildi. https://twitter.com/genelgundem/status/1519909434809622530?s=21&t=YN6ug5uTLeraRveISvXzcw AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper de günlük basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, Frontex yönetim kurulunun olağanüstü toplantıda olduğunu, toplantının sonucunun öğleden sonra açıklanacağını söyledi. Frontex ve Leggeri, son yıllarda Akdeniz ve Ege'de AB ülkelerine gitmek isteyen kişilerin geri itildiğine yönelik haberlere sıkça konu oldu. Son olarak dün "Lighthouse Reports", "Der Spiegel", "SRF Rundschau", "Republik" ve "Le Monde" tarafından yürütülen ortak araştırmada, Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Ajansın, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında kadın ve çocukların da aralarında olduğu 957 sığınmacının denizde geri itilmesinde rol aldığı, bu vakaların Frontex'in "Jora" adlı veri tabanında "çıkış noktalarından ayrılmanın önlenmesi" şeklinde etiketlendiği kaydedildi. AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Frontex hakkında Ege'de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle soruşturma başlatmıştı. OLAF'ın Frontex hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuç raporundan bulgular da geçen ay yine Avrupa basınında yer almıştı. Sonuç raporunda Frontex Başkanı Leggeri ve diğer üst düzey yetkililerin, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri iddia edilmişti. Avrupa basınındaki birçok haberde, Frontex'in Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri açık denize geri itmesine destek verdiği, uluslararası hukuka aykırı davrandığı, kurtarması gereken mülteci botlarını Türkiye sınırına püskürttüğü ileri sürülmüştü. Leggeri'nin, Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri geri ittiğine ilişkin bir olayda delilleri sildirdiği savunulmuştu. Frontex ve Yunanistan makamları, geri itmelerle ilgili iddiaları bugüne kadar reddetti.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16