17 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Azerbaycan dönüşü net mesaj: Teröristlerin kökünü kazıyacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde Yeni Şafak Yazı İşleri Müdürü İdris Saruhan'ın da aralarında olduğu gazetecilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Azerbaycan ziyaretine ilişkin değerlendirmesi şöyle: Aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in davetine icabetle gerçekleştirdiğimiz ziyareti hayırlısıyla tamamladık. Can Azerbaycan’da gerçekten gurur verici bir gün yaşadık. Azerbaycanlı gençlerimizin heyecanı, coşkusu, orada gördüğümüz tablo bizleri gerçekten çok çok mutlu etti. “Tek Millet, İki Devlet” şiarıyla Bakü’de yeni bir “Tek Festival” geleneği başlatmanın heyecanını yaşadık. Bunun şimdi diğer Türk devletlerinden de aynı şekilde bir çağrı alacağını görüyorum. Böylece Azerbaycan’ın 28 Mayıs Bağımsızlık Günü’nü muhteşem bir etkinlikle taçlandırmış olduk. Türkiye dışında ilk kez Can Azerbaycan’da düzenlenen TEKNOFEST’in sunduğu teknoloji şöleninin tüm katılımcıların gönüllerini fethettiğini gördük. Bilhassa istikbalimizin teminatı olan gençlerimizin festivale yönelik yoğun ilgisinden büyük memnuniyet duyduk. Profesör Doktor Aziz Sancar hocamızın da programı teşrif etmesi TEKNOFEST’e ayrı bir boyut kazandırdı. Azerbaycanlı gençlerimizin emek verdikleri bilim ve teknoloji projeleriyle, takım ruhu içinde yarışmalara katılmaları bizleri son derece gururlandırdı. Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Hürkuş, Akıncı, TB2 gibi göz bebeklerimiz de Bakü semalarında görsel bir şölen sundular. Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız arasında, dijital dönüşüm ve teknokent alanlarında iş birliğini geliştirecek iki önemli anlaşma imzalandı. Ülkemizden kendi alanlarının öncüsü 50’ye yakın firmamız festivale iştirak etti. Bu savunma sanayii şirketlerimizin sergiledikleri milli ve yerli ürünlerimiz büyük bir ilgiyle karşılandı. "TEKNOFEST'İ DOST ÜLKELERDE DÜZENLEMEYİ HEDEFLİYORUZ" Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerden heyetlerin de bu festivalde yer almasından büyük bir bahtiyarlık duyduk. TEKNOFEST’in tüm Türk dünyasını bilim ve teknolojide buluşturan bir platform olmasını da arzu ediyoruz. Festivalimizi önümüzdeki dönemde diğer dost ve müttefik ülkelerde de düzenlemeyi hedefliyoruz. TEKNOFEST’e projeleriyle katılan gençlerimiz yarının insansız hava araçlarını, yapay zekalarını, dijital teknolojilerini tasarlayan, üreten bilim insanları olacaklar. Savunma sanayiinde de birlikte en ileri milli teknoloji ve yazılım sistemleri üreten ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerini müttefiklik düzeyine çıkaran iki kardeş ülke olarak, inşallah daha nice projelere birlikte imza atacağız. Bu sene ayrıca, Türkiye-Özbekistan ilişkilerini “kapsamlı stratejik ortaklık”, Türkiye-Kazakistan ilişkilerini de “geliştirilmiş stratejik ortaklık” seviyesine yükselttik. Malum, halihazırda Türk Devletleri Teşkilatı’nın Dönem Başkanıyım. Bu çerçevede ekonomik iş birliği, eğitim, çevre ve enerji gibi, bilim ve teknoloji de öncelik verdiğim başlıklardır. Ziyaretimde, Sayın Aliyev’le mükemmel seviyede bulunan ikili ilişkilerimizi ve Karabağ Zaferi sonrasında bölgemizdeki durumu gözden geçirdik. Heyetimde yer alan Bakan arkadaşlarım da muhataplarıyla önümüzdeki döneme dair iş birliğimizi güçlendirecek verimli görüşmeler yaptılar. Karabağ’ın ulaşım bağlantılarının kurulması, şehirleşmesi ve üretim dünyasıyla yeniden bütünleşmesi yolunda desteklerimiz devam edecek. Tarım arazilerinin ihya edilmesi için ilgili kurumlarımız, şirketlerimizle birlikte, Azerbaycanlı muhataplarıyla ortak faaliyetlerini sürdürecekler. Böylelikle Azerbaycanlı kardeşlerimizin yıllarca hasretini çektikleri ata topraklarına bir an evvel kavuşmalarına katkıda bulunacağız. Öte yandan Karabağ Zaferi’yle Kafkasya’da artık yeni bir dönem başlamıştır. Bu destansı zafer, ortak coğrafyamızda kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmenin önündeki engelleri kaldırmıştır. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan’ın aralarındaki meseleleri doğrudan çözme yönünde attığı adımlardan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak, tarafların, sınır meselelerini halletme, barış antlaşması yapma, ulaştırma koridorlarını açma çabalarını destekliyoruz. Bu gayretlerin başarıya ulaşması hepimizin, tüm bölgemizin faydasınadır. Sınır komisyonlarının ilk toplantısını 24 Mayıs’ta yapması ve Zengezur Koridoru konusunda ilerleme kaydedilmesi özellikle memnuniyet vericidir. Biz de Ermenistan’la ilişkilerimizi normalleştirme sürecini samimiyetle yürütüyoruz. Azerbaycan’la, bölgenin güvenliği ve refahı için dayanışmamızı artırarak sürdüreceğiz. İlham kardeşimle birlikte iki ülke dostluğunu ve iş birliğini inşallah her alanda zirveye taşıyacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. İlham kardeşimin şahsında, bizi muhabbetle bağrına basan Azerbaycan halkına teşekkür ediyorum. TEKNOFEST Azerbaycan’ın başarıyla icra edilmesine destek veren Azerbaycan makamlarını, Bakanlıklarımızı, firmalarımızı, resmî kurumlarımızı ve T3 Vakfını gönülden tebrik ediyorum. "DÜRÜST VE SAMİMİ DEĞİLLER" SORU: İsveç ve Finlandiya heyeti geçtiğimiz günlerde Türkiye’deydi ve görüşmeler yapıldı. Görüşmelerde Türkiye’nin endişeleri giderilebildi mi? Öte yandan teröristlerin iadesi noktasında bir adım atılması bekleniyor mu karşı taraftan? CEVAP:Finlandiya ve İsveç’le bizim heyetimizin yapmış olduğu görüşmeler maalesef beklenen düzeyde olmadı. Bunların beklentisi var fakat Türkiye’yle ilgili atmaları gereken adımları atmadıkları gibi, bu görüşmeleri yaptığımız süreç içerisinde hala bunlar, özellikle İsveç, Stockholm’ün caddelerinde teröristleri gezdiriyor, kendi polisleriyle onları güvence altına alıyor. Hatta hatta görüşmeyi yaptıkları günün akşamında İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim denen teröristi konuşturarak bize her türlü yanlışı yaptıkları gibi, F16 meselesinde vesaire yine olumsuz tavırlarını, yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller. Bir güvenlik teşkilatı olan NATO’da bu tür teröristleri bağrına basan, bu tür teröristleri kucağında besleyen ülkelerle ilgili biz geçmişte yapılan yanlışın tekrarını yapamayız. Neydi o? Özellikle Yunanistan geçmişte NATO’dan çıkmıştı, o zamanın Türkiye yönetimi Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesinin yolunu açtı. Yunanistan da aynı şeyleri söylüyordu, herhangi bir şeyin olmayacağını söylüyordu. Bakın şu anda Yunanistan’ın Avrupa’ya 400 milyar avro borcu var, fazlası var azı yok. 5+4 yani 9 tane şu anda Amerika’nın Yunanistan’da üssü var. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor, bu üsler niye var? Söyledikleri şu; ‘Rusya’ya karşı…” Yalan… Dürüst değiller. Bütün bu olanlar karşısında bunların Türkiye’ye karşı takındıkları tavır ortada. İşte geçen gün Miçotakis’e ne yaptılar? Amerika’da Temsilciler Meclisi ve Senato’nun kapısını açtılar, orada konuşturdular. Bu konuşmasında alkışladılar mı? Alkışladılar. Bütün bu olaylarda tekrar F16’lar gündeme getirildi mi? Getirildi. Biz şuna inanıyoruz; Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu delikten bizi bir kere soktular, bir daha sokturmayız. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz. "PAZARTESİ GÜNÜ RUSYA VE UKRAYNA İLE GÖRÜŞMELERİM OLACAK" SORU: İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma talebi ve sürecinin Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bitişine veya savaşın bitmesi yönündeki ümidi nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? CEVAP: Tabii her şeyden önce Rusya bu işlere olumlu bakmıyor malum. Özellikle Finlandiya konusu Rusya için rahatsız edici. Niye? Çünkü sınır… Sınır ülke olduğu için de bir defa Finlandiya’nın NATO’ya girmesine hiç sıcak bakmıyor. Aslında İskandinav ülkelerinin hiçbirinin NATO’ya girmesine Rusya sıcak bakmadı. Bizim gönlümüzden geçen o ki şu anda Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaş bir an önce barışla nihayete ersin, fakat görünen o ki her geçen gün bu iş daha da olumsuz bir şekilde devam ediyor. Pazartesi günü gerek Rusya gerekse Ukrayna’yla telefon görüşmelerim olacak. Tarafları diyalog ve diplomasi kanallarını işletmeleri yönünde teşvik etmeyi sürdüreceğiz. ÜNAL ÇEVİKÖZ'ÜN AÇIKLAMALARI SORU: Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda Türkiye’nin aldığı bir pozisyon var. Türkiye’deki muhalefetin de buna bir tavrı var, yani bizim ortaya koyduğumuz çekincelere bir tavrı var. Ünal Çeviköz Finlandiya’da bir gazeteye röportaj verdi ve bunun taktik bir hata olduğunu söyledi. Ona göre, taktik hata bizim güvenlik endişelerimizi dile getirmemizmiş. Buradan hareketle Türkiye’deki muhalefetin genel olarak bu konudaki yaklaşımına dair ne söylemek istersiniz? CEVAP: Tabii Türkiye’deki muhalefetin taktik doğrularının ne olduğunu bugüne kadar öğrenemedik. Onların ‘taktik yanlış’ dediklerinin ne olduğunu anlamak da hiç mümkün değil. Kaldı ki bu açıklamayı yapan zat, Azerbaycan’da geçmişte bir görev yaptığı halde, daha sonra Karabağ patlak verince Azerbaycan’ın aleyhinde açıklamalarda bulundu. Dolayısıyla bunların aklının, fikrinin, düşüncesinin hangi istikamette çalıştığını anlamak mümkün değil. Biz attığımız adımlarda taktiklerimizi, stratejilerimizi gayet iyi düşünüyoruz, istişarelerimizi en geniş manada yapıyoruz ve adımlarımızı da ona göre atıyoruz. İşte Yunanistan’ın geçmişte tekrar NATO’ya girmesini sağlayan kişiler de bunlarla aynı zihniyetteydi. Bu zihniyetin temsilcileri de geçmişte Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesini salık vermişti. Dolayısıyla asıl taktik yanlış orada yapılmıştı. Onun bedelini şimdi biz ödüyoruz. İnşallah bir daha yeniden bedel ödemeyeceğiz. Tabii şunu da söyleyeyim; olay sadece İsveç, Finlandiya değil. Olaya bu terör örgütlerinin durumundan bakacak olursak, şu anda aynı yanlışı Almanya da yapıyor, aynı yanlışı Hollanda yapıyor, aynı yanlışı Fransa yapıyor. Bunların birbirinden farkı yok. KILIÇCAROĞLU'NUN İDDİALARI SORU: İç siyasete ilişkin bir soru sormak istiyorum. Sizin çok sert tepki göstermenize hatta tazminat davası açmanıza, yardımcılarınızın, İletişim Başkanınızın bu konuda açıklamalar yapmasına rağmen Kılıçdaroğlu ‘kaçacak’ iddiasını sürdürüyor ve her gün buna yeni şeyler ekliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz? CEVAP: Bunların söylediği şu sözler var ya, geçmişte aynı şeyleri bunlar rahmetli Menderes için söylediler. Değişen hiçbir şey yok. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda 27 Mayıs darbesinin 62. yıldönümü programında bunları belgelerle açıkladım, belgelerle gösterdim. O zaman ne diyorlardı, ‘uçaklar dolusu altın, uçaklar dolusu elmas kaçırmışlar’. Kim? İşte o şehadete giden Menderes ve arkadaşları. Menderes ve diğer hepsi için aynı yalanları söylüyorlardı. Şimdi aynı yalanları bunlar söylüyor. Bunlar da aynı telden çalıyorlar. Değişen bir şey yok. Açıyorlar o sayfaları, oralara bakarak ağa babalarının yalanlarını tekrar ediyorlar, onlar da aynı şeyi söylüyor, aynı şeyi yapıyorlar. Şimdi, 15 Temmuz gecesi ben eğer 15 dakika geç kalmış olsaydım bugün ne şahsım, ne çocuklarım, eşim, damadım, torunlarım hiçbirimiz belki de hayatta olmayacaktık. Nitekim o gün bulunduğumuz yere baskın yapanlar bizim iki tane korumamızı şehit ettiler, iki tane bayan korumamız ağır yaralandı. Bunları biz yaşadık, gördük. Biz saat 01.15 gibi Atatürk Havalimanı’na indik, 11 gibi Bay Kemal oradaydı ve FETÖ’cüler tankların arasından Bay Kemal’i geçirdiler, Bakırköy Belediye Başkanının evine gönderdiler. Kaçan kim? O tankların arasından giden kim? Bay Kemal. Biz ise milletimizi havalimanına çağırmıştık, biz de oradaydık ve milletim de bizi yalnız bırakmadı. Gece hep birlikte geldiler, alanda toplandılar. Üzerimizden helikopterler, jetler geçiyordu ama onlar orada bizimle beraber buluştular. Kimin kaçtığı, kimin kaçabileceği ortada. Biz yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Bugün de aynı şekilde yola devam ediyoruz. İSRAİL İLE İLİŞKİLER SORU: İsrail’le ilişkilere değinmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail’e bir ziyarette bulundu. Önümüzdeki günlerde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u ağırladığınızda alternatif enerji projelerine kapının aralık olduğu izlenimi oluşmuştu. Bu kapsamda İsrail gazının ya da Doğu Akdeniz gazının -ki önümüzdeki günlerde yeni sondaj gemisinin çalışmalarını yapması da bekleniyor- oluşabilecek yeni hidrokarbon kaynaklarının Avrupa’ya doğru gönderilebilmesi için bu projenin Türkiye üzerinden geçmesi noktasında neler yapılabilir? Malum Azerbaycan’dan dönüyoruz TANAP hattıyla bir bağlantı kurulabilir mi? CEVAP: Her şeyden önce tabii bu yeni sondaj gemimizle birlikte burada sismik araştırma yapan gemilerimizin belirlediği yerler var. Bu belirlenen yerlerde sondaj gemilerimiz çalışmalarını yapacaklar. Tabi doğalgaz konusunda İsrail’le böyle bir adımı atma hususunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın muhatabıyla ve İsrailli yetkililerle yapacağı görüşmeler olacak. Bu tür bir adımı atma noktasında şu anda Dışişleri Bakanımızın da bize getirdiği bilgilere bakarsak, hazır olduklarını söylüyorlar ve bu çerçeve içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye-İsrail ilişkilerini daha olumlu bir noktaya getirmenin adımlarını böylece atmış olacağız. Şu anda konuyla ilgili bakışlar olumlu. Temennim odur ki bu olumlu istikametteki gelişmeleri süratle tamama erdiririz. "TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ" SORU: Rusya- Ukrayna savaşı devam ederken yaptığınız “Yeni operasyon olabilir” açıklamasıyla gözler Suriye’ye çevrilmişti. Daha önce 4 başarılı harekât yapıldı bu bölgeye. Tanıdık bir bölge aslında. Harekatın zamanı yakın mı? Harekât bölgesine bakıldığında ciddi terör noktaları var güney sınırımızda. Bu noktalarla ilgili yeni güvenli bölgenin neresi olacağı da merak konusu. Aynı zamanda Suriyeli 1 milyon mültecinin dönüşü için bu operasyonun belirleyici olabileceğini söyleyebilir misiniz? CEVAP: Tabii Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye karşı yapılabilecek en ufak bir saldırıyı bizim cevapsız bırakmamız mümkün değil. Suriye’nin kuzeyinde malum terör örgütlerinin odaklanma noktaları var. Bu odaklanma noktaları, Suriye’nin kuzeydoğusundan kuzeybatısına kadar bütün o bölgelerde mevcut. Başta ABD olmak üzere tüm koalisyon güçleri maalesef bu terör örgütlerine ciddi manada silah, araç, gereç, mühimmat yardımı yapıyorlar ve bunu hala devam ettiriyorlar. ABD buraya binlerce tır bu yardımları yaptı. Kime yapıyor? PKK, YPG, PYD terör örgütlerine. Hepsine bu yardımlar yapıldı, hala da devam ediyor. Hatta bunlara bölgede eğitim de veriyorlar. Şimdi, bu gerçekler ortada dururken biz hala bunları görmezlikten mi geleceğiz? Nasıl ki Kuzey Irak’ta PKK’ya ve PKK’nın adeta yavrucuklarına karşı yaptığımız operasyonlar var, aynı durum Suriye için çok daha geçerli, çok daha önemli. Her zaman söylediğim gibi, bir gece ansızın onların da tepelerine ineriz, inmeye de mecburuz. Biz şehitlerimizin bedelini bunlara ödetmeyecek miyiz? İşte iki günde yaklaşık 30 civarında teröristin işini bitirdik. Kuzey Irak’takilerle beraber şu anda 100’ün üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bu süreç devam edecek, bırakamayız. Terörizmin ve teröristlerin kökünü kazıyacağız. SORU: Bugüne kadar Türkiye terörle mücadele kapsamında Suriye’nin kuzeyine 4 operasyon gerçekleştirdi. O operasyonlar da malum ABD’nin her seferinde karşı çıktığı operasyonlardı. Şimdi de sizin açıklamanızdan anladığımız kadarıyla önümüzde yeni bir operasyon görülüyor. Bununla ilgili ABD ile bir temasımız, diplomasi trafiğiniz var mı? Varsa bu süreç nasıl ilerliyor? CEVAP: Bu konularla ilgili her şeyden önce herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika’nın da üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika eğer üzerine düşen görevi terörle mücadelede yerine getirmiyorsa biz ne yapacağız? Başımızın çaresine bakacağız. Bir yerlerden izin alarak terörle mücadele yapılmaz. YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER SORU: Yunanistan’da iktidarlar değişmesine, Çipras’ın gidip Miçotakis’in gelmesine rağmen Yunanistan’ın Türkiye karşıtlığında en ufak bir değişiklik olmuyor. Yunanistan’ın milli marşında, müfredatında Türk karşıtı ifadeler var. Yunanistan’da yeni nesiller sürekli Türk karşıtlığı ile yetiştiriliyorken Yunanistan’ın normalleşmesi sizce mümkün müdür? Yunanistan’ın Türk karşıtlığından vazgeçmesi gibi bir ihtimali nasıl görüyorsunuz? CEVAP: Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantılarına son verdik mi? Bunu açıkladık mı? Bu ne demektir? ‘Ey Yunanistan kendine çeki düzen ver’ demektir. Sen kendine çeki düzen vermedin, biz de Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi kaldırdık. Artık şu an itibarıyla Miçotakis muhatabım değildir. Niye? Ben siyaseti şahsiyetli bir şekilde yürüten insanları muhatap alırım. Benimle konuşacaksın, yemek yiyeceğiz, ‘üçüncü ülke veya şahısları aramıza koymayalım’ diyeceğiz, bunun sözünü vereceksin; ondan sonra 15 gün geçecek, ABD’ye gideceksin, Amerikan Kongresinde Türkiye’nin aleyhinde konuşma yapacaksın. Neymiş? Oradan alacağı alkışlar için. Kusura bakma. Bizim bunlarla yapacağımız bir şey yok. Bu denli silahlanma şu, bu, vesaire; bu süreci işletenlerle yapılacak bir şey yok. Yapacağımız tek şey var; bize dost olana dostuz ama bir defa şunu iyi bilsinler ki bize düşman nazarıyla bakanlarla da biz gereğini yaparız. SORU: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın adayı olabilmek için çok eleştirilen, tehdit dili içeren, kamu kurum ve kuruluşlarına baskı da içeren bir politika güdüyor. Ama bazı yorumlara göre aslında aday olmayacak, yani dikkatleri üzerine çekecek seçim yaklaştığı zaman başkasına adaylığı verecek diyorlar. Sizin değerlendirmeniz nedir? CEVAP: Benim gündemimde Bay Kemal’in adaylığı filan, bunlar söz konusu değil. Gündemimde böyle bir şey yok. "ASTIKLARI PANKARTLARLA SOSYAL BELEDİYECİLİK OLMAZ" SORU: Siz belediye başkanlığınızdan itibaren sosyal belediyeciliğe çok önem verdiniz. CHP yönetimi bunu “makarnacı, göbeğini kaşıyan adam’ gibi müstehzi ifadelerle de eleştirirdi. Ama şimdi seçimlere doğru giderken kendi belediyelerinde bu tür sosyal yardımlar yapıyorlar. Seçimleri böyle kazanacaklarını ifade ediyorlar. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? CEVAP: Bu üst geçitlere astıkları pankartlarla sosyal belediyecilik olmaz. Oralarda şunu yaptık, bunu yaptık diye ifade edilenlerin hiçbirine ben inanmıyorum. Böyle bir şey yok. Araştırın; bunların yapılmadığını göreceksiniz. Çünkü bunların işi gücü yalan. Elektrik kesildi diyorlar, bir eve gidiyorlar, öyle bir şey yok. Sayaçlar kontrol ediliyor, böyle bir şey olmuş değil. Bunların hepsi akşam yalan, sabah yalan. Biz ise yalan üzerine bina edilen bir siyaset yapmıyoruz. "MERAL AKŞENER'E ACIYORUZ, GİTTİĞİ YOL YOL DEĞİL" SORU: Gezi Parkı olaylarında da Boğaziçi olaylarında da Türkiye’nin atacağı her adıma karşı çıkan kesimlerden, CHP, İYİ Parti ve PKK ve FETÖ’den aynı sloganı duyuyoruz. Son zamanlarda da Sultan Abdülhamit’i tahttan indirenlerin, darbecilerin sloganını kullanıyorlar. Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı açıkça ‘1909’un intikamını almaya çalışıyor Sayın Erdoğan’ dedi. Sizin şu anda Abdülhamit olduğunuzu söyledi ve ‘biz kazanacağız’ dedi. Şu anda Türkiye düşmanlarının o dönemin darbecilerinin sloganını kullanmasını, hala 113 yıldır Sultan Abdülhamit düşmanlığı yapmasını ve bu noktada sizi de hedef göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? CEVAP: Tabii bu hanım, ne yazık ki tarihçiyim diye geçinirken kendi tarihini inkâr edecek kadar talihsiz bir noktaya geldi. Nasıl Osmanlı’yı 33 yıl yöneten Sultan Abdülhamit’e saygısızlık yapan, hakaret eden, ‘kızıl sultan’ diyen cibilliyetsizler varsa maalesef aynı güzergaha bu hanımefendi de düştü. O da onların izinde, onların yolunda giderek maalesef cennet mekân Sultan Abdülhamit’e bu saygısızlığı yaptı. Biz kendisine acırız. Gittiği yol yol değil. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Meral Hanım kimle yürüyor şu anda? Bay Kemal’le. Bay Kemal’in ne olduğu belli. Dolayısıyla onunla beraber yürüyenlerden, HDP gibi PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantılarıyla beraber olanlardan daha başka ne bekleyebiliriz. Sultan Abdülhamit gibi sırat-ı müstakim üzere olan, bu şekilde yaşamış bir Ulu Hakan’a bu şekilde saldırmanın bu millet tarafından affedilmeyeceğine inanıyorum. Onun ruhaniyeti bunların gömülmesine inşallah yetecektir.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dünya Çevre Günü mesajı: 450 projenin yapımına başladık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şunları kaydetti: "Bizlere verilmiş en büyük nimetler arasında yer alan tabiatın korunmasına yönelik her adım insanlığın geleceği açısından son derece önemlidir. Sanayileşmenin yaygınlaşması, teknolojinin ilerlemesi ve insan kaynaklı sebepler doğa ve çevre üzerinde ne yazık ki tahribat düzeyinde etkilerde bulunmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki tüketim alışkanlıklarındaki aşırılıklar, çevre ve doğaya karşı duyarsız yaklaşımlar uzun vadede yine en fazla zararı insanoğluna verecektir. Bu nedenle bütün bir insanlık olarak acil şekilde harekete geçerek, sorunu çok yönlü bir yaklaşımla ele almak ve çözümler üretmek zorundayız. Türkiye olarak doğanın tahribatının önüne geçmek, tabiatla ilişkimizi en duyarlı hale getirmek için medeniyetimizin bizlere öğrettiği hassasiyetle adımlarımızı attık ve atmaya devam ediyoruz. Her alanda olduğu gibi çevre konusunda da asırlık yatırımları 20 yıla sığdırdık. Bu dönemde doğayı korumaya, çevre kirliliğini önlemeye yönelik etkili birçok düzenlemeyi ve uygulamayı hayata geçirdik. Yeşil kalkınma devrimine uygun yapısal dönüşümlerimizi hem mevzuat değişiklikleri hem de somut projeler bakımından hızlandırdık. "ÇEVRE DOSTU YAKLAŞIMLARI DESTEKLEDİK" Çevre dostu yaklaşımları her zaman destekledik, daha yaşanabilir şehirlerin inşasına öncülük ettik, yenilenebilir enerjiyi önceleyerek enerji çeşitliliğini sağladık, orman varlığını artırmak için Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma kampanyasını başlattık. “81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi” hedefimiz doğrultusunda 450 projenin yapımına başladık ve her şehrimizde vatandaşlarımızı Millet Bahçeleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizi dünyaya ilan ederek doğanın korunması konusundaki samimiyetimizi ortaya koyduk. Gelecek kuşaklara daha yaşanır bir dünya bırakmak için gayret göstermeye devam ediyoruz. Dünya Çevre Günü vesilesiyle vatandaşlarımıza ve tüm insanlığa bir kez daha yaşadığımız dünyanın bize gelecek nesillerin emaneti olduğunu hatırlatıyor, çevrenin ve doğanın korunması için herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyorum."

1 yıl önce

Milli Savunma Bakanı’ndan Yunanistan’a net mesaj: Oldubittiye evet demeyiz

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, zorlu eğitimin ardından pilot olmaya hak kazanan Hava Kuvvetleri Komutanlığından 151 subay için Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında, 2020-2021 Dönemi Pilotaj Eğitimi Bröve ve Diploma Töreni’ne katıldı. Burada konuşan Akar, Yunanistan’a sert mesaj verdi. Akar, “Yunanistan’ın haksız, hukuksuz saldırgan eylemlerinin her birine gerekli karşılığı verdik, vermeye devam edeceğiz” dedi HERKES BUNU BÖYLE BİLSİN Yunanistan’ın bazı adaları, anlaşmalara aykırı şekilde silahlandırdığını belirten Akar, “Yunanistan’ın haksız ve hukuksuz saldırgan eylemlerinin her birine gerekli karşılığı verdik, vermeye devam edeceğiz. Herhangi bir şekilde bu konularda susmamız, hakkımızı ve hukukumuzu çiğnetmemiz, bazı oldubittilere ‘evet’ dememiz asla söz konusu değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım.” diye konuştu. DİYALOG ÇAĞRISI BİR ZAFİYET DEĞİL Türkiye’nin tehdit değil, tam tersine güçlü, güvenilir ve etkin bir müttefik olduğunu dile getiren Akar, şöyle devam etti: “Türkiye barış için daima bir adım önde olmuş, daima barış elini uzatmıştır. Bu barış elinin tutulmasının aynı zamanda bütün komşularımızın faydasına olduğunu da ifade etmek istiyoruz. İyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyalog çağrısı bir zafiyet değil. Herhangi bir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi söylememiz de bir tehdit değil. Bunların anlaşılmasını bekliyoruz.”

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik mesajlar: Miçotakis'e tepki, Kılıçdaroğlu'na çağrı ve 6'lı masa yorumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Her şeyden önce gönüllerimizi bu güzel atmosferde buluşturan herkese teşekkür ediyorum. Şehre ayak bastığımız andan itibaren bizleri coşku dolu bir süreçle bağırlarına basan tüm Vanlı kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum. Hizmete aldığımız tüm yatırımların şehre hayırlı olmasını diliyorum. Son bir yılda Van'la birlikte 22. gençler buluşmamızı gerçekleştirmiş oluyoruz. Şu anda bizim gençlerde hiçbir partiyle mukayese edilemeyecek üye sayısına sahibiz. Bütün bu üye sayılarıyla diğer partilerin tamamını toplayın, bizim partimizin üye sayısına ulaşamazlar. Her biriniz, birer üye daha yapsanız, Bu 23 milyon üye olur. 23 milyona çıktığınız zaman 2023'ün habercisidir. KILIÇDAROĞLU'NA ERKEN SEÇİM TEPKİ Bay Kemal diyor ki, 'seçim tarihini açıkla' seçim tarihi belli. Önümüzdeki yılın Haziran'ında. Bay Kemal Kasım'da seçim yok. Sen önce aday mısın değil misin? Önce onu açıkla. Eğer sen aday değilsen adayını açıkla. Şu anda 6'lı masa ne yapacağını şaşırmış vaziyette. "YEMEZLER MİÇOTAKİS YEMEZLER" Artık bundan sonra Türkiye'nin aleyhinde herhangi bir açıklama yapmayacağız. Yeni bir şey söyleyeceğimiz yok. Biz adamın lafına inanırız. Adam olmayanın lafına değil. Seni ben Vahdettin Köşkü'nde ağırlayacağım. Yemekte mutabakata varacağız. Bundan sonra seninle ikimiz konuşalım. Tamam. Aradan 2-3 hafta geçti. ABD'ye gidiyorsun Senato'da konuşma yapıyorsun. F-16'lar aleyhinde. Yemezler Miçotakis yemezler. 5+4 üsler kuruldu. Ne kurarlarsa kurulsun. O üsler ne için yaptığınız diye sorduğumuzda "Ruslara karşı" diyorlar. Ya Rusya'ya karşı Ukrayna'ya ne yaptınız. Sözleri yalan dolan. Batı'ya güven olmaz. Bunlar AB üyeliğinde 1963'ten beri oyalıyorlar. Bunlarda dürüstlük yok. Dürüstlük bizim milletimizde var. "GENÇLERİN EN ÇOK TERCİH ETTİĞİ PARTİYİZ" 560 bin kişiyi Fetih Şöleni'nde Atatürk Havalimanı'nda topladık. Gençler için çalışan bir parti olarak, bundan sonra her fırsatta sizlerle bir araya gelmeye devam edeceğiz. Çünkü biz gençlere salt seçmen olarak bakmıyoruz. Sadece bir telefon mesajıyla tüm gençlerimize seslendim. Tüm milletime seslendim. O gece tüm gençler Atatürk Havalimanı'nı doldurdu. Bay Kemal de tankların korumasıyla Bakırköy'e gitti. Aramızdaki fark bu. Son 20 yıldır olduğu gibi bugün de gençlerin en çok tercih ettiği parti biziz. "GENÇLERİN BOZUK PARA GİBİ HARCANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ" Siyasi çaylaklara diyorum ki: Siz gidin kumda oynayın. Gençlerin oylarını çantada keklik olarak görenlere diyoruz ki: Tekrar gözden geçerin. Daha düne kadar "18 yaş düzenlemesini kendi çocukları için getirdiler" diyenler siz değil miydiniz? Daha düne kadar "Meclis'i çoluk çocukla dolduracaklar" diyen siz değil miydiniz? Şimdi çıkmış laf söylüyorsunuz. Gençlerin eğitimden iş hayatına önündeki engelleri kaldıran biziz. Seçilme yaşını 18'e indiren yine biziz. Kimsenin 3 günlük siyasi ikbali uğruna bu ülkenin gençlerini bozuk para gibi harcamasına izin vermeyeceğiz. SORU CEVAP MUHALEFET ADAYINI NEDEN AÇIKLAMIYOR? Ben de doğrusu bu aday noktasında hala isim açıklamayışlarını "niye" sorusunu arkadaşlarımızla aramızda tartışıyoruz. Tabii enteresan. Biz de bir laf var, "Elalemin derdi bizi mi gerdi". Şimdi bize ne? Biz işimize bakıyoruz. Bize düşen, biz her an maça çıkacakmış gibi hazırlıklarımızı yapmak. KYK YURTLARI Bizim şu anda KYK yurtlarında yer sorunumuz yok. Bak harç vardı biz kaldırdık. Burs, kredi 45 liracıktı, biz onu 850 TL'ye çıkardık. Hiçbir dönemde bizim bu getirdiğimiz imkanlar, diğer hükümetler döneminde getirilmedi. EKONOMİ VE RUSYA UKRAYNA SAVAŞI Ekonomik istatistik eğrileri iner çıkar vs. Ama şu gerçeği görmemiz lazım. Tüm dünya, başta ABD olmak üzere; ekonomik çıkmazın içinde değil mi? Diğer tarafta Ukrayna-Rusya arasında bir savaş var. Tarım ürünlerinde bunların ciddi bir oranda bu ülkelerden geldiğini biliyoruz. Bu sıkıntılarda bizim sıkıntımız yok. Stoklarımızda 5 milyon ton buğdayımız var. Bunlara rağmen daha da artıralım diyoruz. Bununla ilgili bakan arkadaşlarımız Rusya'daki muhataplarıyla görüşmeler yaptılar. Oradaki yolu açma niyetindeyiz. Sadece kendimize değil 3. ülkelere de mal gönderme gibi bir çalışmanın içerisinde olacağız. Görüşmeler devam ediyor. Dün akşam da ilgili bazı kişilerle görüşmeler yaptık. Önümüzdeki hafta içinde Zelenski ve Putin'le görüşmeleri yapmak suretiyle ne gibi adımlar atabiliriz, konuşacağız. Çıkmış eski büyükelçi müsvettesi terbiyesiz, adalarla ilgili Yunanistan'ın hakkı diyor. Düşünebiliyor musunuz bu adamlar bu ülkede büyükelçilik yaptı. Biz yerli, milli asli duruşumuzla yolumuza devam edeceğiz. Tüm bu sıkıntıları da söke söke aşacağız.

1 yıl önce

Yunanistan medyası Ekrem İmamoğlu'na sahip çıktı: 'Kınama mesajı yerine barış mesajı gönderdiği için medyanın hedefi oldu'

Yunanistan'ın adaları silahlandırıp ardından Türkiye'ye yönelik yaptığı hadsiz açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sert bir dille uyarıda bulunmuştu. Bu gelişmelerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bir konuşmada verdiği barış mesajı, tepki çekmişti. İmamoğlu'nun bu açıklamaları, haber sitelerinde yer buldu.  YUNAN MEDYASI, İMAMOĞLU'NA SAHİP ÇIKTI Ekrem İmamoğlu'nun bu çıkışının ardından bir adım da Yunan medyasından geldi. Yunan medyasının bir internet sitesi, İmamoğlu'na adeta sahip çıkarcasına bir haber yayımladı. Sitenin yayınladığı haberin içeriğinde, İBB Başkanı İmamoğlu'nun Yunanistan'ı kınamaması nedeniyle Türkiye'deki haber sitelerinde hedef gösterildiğini iddia etti.  Bu olay, Yunanistan'ın İmamoğlu sevgisini yeniden gözler önüne serdi.  İşte sitenin yayınladığı haber içeriği şu şekilde:  "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yunanistan'ı adalar için kınama mesajı yerine barış mesajı gönderdiği için hükümete yakın medyanın hedefi oldu. Yeni Şafak gazetesinde "Yunanistan'dan gelen adaların donanımı hakkında konuşmayan İmamoğlu, Türkiye'nin tepkisini dile getirdiğinde barış çağrısı yaptı" başlıklı bir makalesi yer aldı. Makalede, Ege adaları için kriz devam ederken ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'ı sert bir şekilde uyardığını belirten İmamoğlu, "Dünya yeterince büyük ve hepimize uyar" dedi. Yeter ki barışı, kardeşliği, eşitliği savunalım. Barış ve kardeşlik şarkısını hep birlikte tek sesle söyleyelim. Savaşı isteyenlerin sesine sesimiz çıksın."

1 yıl önce

Demirtaş'ın mesajı FETÖ telefonunda!

Konya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ soruşturmaları kapsamında daha önceden haklarında işlem yapılmış ve meslekten ihraç edilmiş, aralarında emniyet, öğretmen ve sağlık personelinin bulunduğu örgüt üyelerinin 'gaybubet' evlerinde bir araya gelerek örgütü yeniden faaliyete geçirmek için çalışmalar yaptığını tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen polis, 10 Mayıs günü Konya ve Ankara'da tespit edilen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda 24 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden15'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, 9 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 'FETÖ-PKK EL ELE' Örgüt üyelerinin cep telefonlarının incelenmesi sonucu FETÖ ile PKK'nın birlikte hareket ettiği bir kez daha gözler önüne serildi. Sabah'ın haberine göre, Örgüt üyelerinin kurdukları bir mesaj grubunda 'Mustafa' isimli örgüt üyesinin tutuklu bulunan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bir mesajının paylaştı. Mesajda Demirtaş'ın, 'Büyük değişime hazır olun. Kimseyi dışlamayın. Herkesin el ele, yan yana durması için uğraşın' sözleri yer alıyor. 15 Temmuz'dan sonra büyük bir darbe yiyen örgütün, yeniden yapılanma kapsamında Selahattin Demirtaş'ın sözlerinden bile medet umdukları, dağılan örgüt üyelerini bir araya getirebilmek için uğraştıkları görülüyor.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan NATO öncesi önemli mesajlar: İsveç ve Finlandiya üyelik istiyorsa PKK'ya mani olmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'nin düzenleneceği Madrid'e hareketi öncesinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları şöyle: İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurularına yaklaşımımız herkesin malumudur. Türkiye'nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK, PYD uzantılarının bu ülkelerde rahatça hareket etmesinden duyduğumuz rahatsızlık ve haklı tutumumuzu bir kez daha muhatapları ile paylaşacağım. İlgili ülkelerin liderlerinin katılacağı bir dörtlü zirve de gerçekleştireceğiz. Bu talepleri dikkate almak zorundalar. Bunun aksi düşünülemez. Ukrayna'daki savaşın bir an evvel sona erdirilmesi için adım atmak zorundayız. En anlamlı ilerleme Türkiye'de gerçekleşen zirvede olmuştur. Beklentimiz ittifak dayanışmasının ortaya konulması. İsveç ve Finlandiya NATO'ya üye olacaksa PKK'nın bu ülkelerde hareket etmesine mani olmalı. Türkiye'nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorunda. Aksi düşünülemez. İsveç ve Finlandiya konusunda haklı tutumumuzu anlatacağım. Cüneyt Arkın'ın vefatı Allah amelince rahmet eylesin. Bütün ailesine yakınlarına ve sanat camiasına şahsım ailem ve milletim adına baş sağlığı diliyorum. NATO'da Türkiye'nin beklentileri neler olacak? Biz NATO'nun 70 yıllık üyesiyiz. Türkiye rastgele NATO'ya katılmadı. dolayısıyla bu sabah ABD Başkanı Biden ile bir görüşme yaptık. bu akşam ya da yarın bir araya gelme arzusunu ifade etti. Biz kuru laf istemiyoruz biz netice istiyoruz. Biz orta sabah top çevirmekten bıktık. Konuşuyorlar aynı günün akşamı İsveç devlet televizyonunda terörist başı çıkmış söyleşi yapıp Türkiye'ye veriyor veriştiriyor. İsveç yönetimi biz bunları terörist olarak kabul etmiyoruz deyip caddelerde yürüyüş yapıyor. İsveç polisi de bunlara izin veriyor. Sadece İsveç de değil. Aynı şey Hollanda Almanya Yunanistan'da da var. Biden'la görüşmede neler konuşulacak? F-16 meselesi şu anda hala masada. Orada da oyalama taktiği gidiyor. Miçotakis'le görüşecek mi? İkili bir görüşmeyi yapmam mümkün değil. Yunanistan'la bu yıl yüksek düzeyli strateji toplantımız vardı. biz bunu iptal ettik. Bitti o iş. Talep edilirse o kapıyı biz kapattık. Bundan sonra kendilerine çekidüzen verecekler. Vermedikleri takdirde yol haritamızı çizeriz.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bayram mesajı: Duraklamaya, gerilemeye meydan vermeyeceğiz

Milletin ve İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kurban Bayramı’nın ayrılmaz bir parçası olan Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan vatandaşlarımızın ibadetlerinin kabul olmasını Allah’tan diliyorum. Kendileri keserek veya vekalet yoluyla kestirerek Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in teslimiyetiyle Rabbimize kulluklarını gösteren vatandaşlarımın kurbanlarının da kabul olmasını Allah’tan temenni ediyorum" dedi. Erdoğan bayram mesajını şöyle sürdürdü: "Bu mübarek günlerin hepimize hayırlar getirmesi ve kurbanlarımızın kurtuluşa vesile olması niyazıyla “Yaza dönsün kışınız bayramlar bayram olsun dert görmesin başınız bayramlar bayram olsun otlar dikenler dolsun nemrutların çanına kolay gelsin işiniz bayramlar bayram olsun” diyorum. Bizleri bir Kurban Bayramı’na daha sağlıkla, huzurla, esenlikle kavuşturan Rabbimize hamdüsena ediyorum. Bayramları yakın çevrelerinden başlayarak tüm mazlumların ve mağdurların yüzlerini güldürecek hayrühasenat vesilesi kılan kardeşlerimizi ayrıca tebrik ediyorum. Medeniyetimizden ve kültürümüzden tevarüs ettiğimiz bayramları, çocuğundan yaşlısına tüm insanlarımızın sevinç günleri haline dönüştüren geleneklerimizi özellikle yaşatan herkese şükranlarımı sunuyorum." "HEDEFLERİMİZE ODAKLANARAK YAKALADIĞIMIZ FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ" Dünyanın sağlıktan güvenliğe kadar her alanda ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğu bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan şöyle konuştu: "Böyle kritik dönemler millet olarak birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin önemini daha da artırmaktadır. Ülkemizi hak ettiği demokrasi ve kalkınma seviyesinin altında tutmak için maruz kaldığımız oyunların bedellerini nesillerdir ağır bir şekilde ödüyoruz. Hamdolsun geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü altyapının üstünde Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacak bir hamle gerçekleştirme fırsatı yakaladık. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünya kendi siyasi, ekonomik, güvenlik ve sosyal krizleriyle boğuşuyor. Biz ise yaşadığımız tüm sıkıntılarımıza rağmen hedeflerimize odaklanarak yakaladığımız fırsatları değerlendirmeye çalışıyoruz." "HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROGRAMLARA DAHA GÜÇLÜ DESTEK VE BİRAZ DAHA SABIR TALEP EDİYORUM" Kurdaki dalgalanma ve hayat pahalılığına da değinen Cumhurbaşkanı konuşmasına şöyle devam etti: "Yaklaşık 4 yıl önce ekonomideki önceliğimizi istihdama vererek yaptığımız tercihin doğruluğunu yaşanan her gelişmeyle bir kez daha görüyoruz. Küresel ekonomideki bozulmanın ülkemize olan etkileri yanında kurdaki dalgalanmanın ve hayat pahalılığının insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı zorlukları elbette biliyoruz. Aldığımız tedbirler ve hayata geçirdiğimiz programlarla bunların üstesinden geldikçe elimizdeki imkanların ve kat ettiğimiz mesafenin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Milletimden hayata geçirdiğimiz programlara daha güçlü destek ve biraz daha sabır talep ediyorum."

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 38 39