Son Dakika:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dört bir yanından gelen Türk büyükelçilerle, son dönemdeki bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle: "Göreve geldiğimizde birçok karanlık odakla mücadele ettik. Devletin içine çöreklenmiş, yapıların hedefi haline geldik. Kendini milletin siyasi iradesinden yüksek gören elitist zihniyetin engellemelerine maruz kaldık. Bölgemizde ve küresel ölçekteki kritik gelişmeler dikkate alındığında fikir teatisine duyulan ihtiyaç ortadadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek ülkemize ekonomik, siyasi ve diplomatik bedel ödeten vesayetçi anlayışı rafa kaldırdık. Rusya-Ukrayna savaşının en başından beri sorunların diyalog yoluyla çözülmesinin altını çizdik. Zelenskiy ve Putin ile görüşmelerimizde sorunların diyalog ile çözülmesi gerektiğini vurguladık. Barış nutukları atarak dünyada barış tesis edilemez. 'MESCİD-İ AKSA KIRMIZI ÇİZGİMİZ' Mescid-i Aksa kırmızı çizgimiz. Daha kundaktaki bebekleri öldürmenin hiçbir bahanesi olamaz. Türkiye, Gazzeli kardeşlerinin yanındadır. Barışın tahsisi için girişimlerimiz sürüyor. -Operasyonlarla terör örgütlerinin belini kırdık. Katilleri bölgemizden uzaklaştırana kadar mücadelemiz sürecek. D.Akdeniz'deki doğal gaz çalışmaları Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZ YALNIZ DEĞİLDİR" İsrail polisinin terör eylemleriyle Filistinli Müslümanları hedef almasından üzüntü duyduğumuz ifade etmek istiyorum. İsrail'in yaptığı zulüm siyasetidir, provokasyon siyasetidir. Mescid-i Aksa'ya el uzatılması bizim kırmızı çizgimizdir. Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. Alçak eylemleri kınıyor, saldırıların durdurulması çağrısında bulunuyorum. "EMEKLİLİK DÖNEMİNİZDE DE SİZLERİN YAYINDA OLACAĞIZ" Emekli kardeşlerim başımızın tacıdır. Hayatınızın ikinci baharında sizlere hizmet etmek bizler için şereflerin en büyüğüdür. Parklarla yeşil alanlarla donattığımız şehirlerimizdeki imkanlar öncelikle sizin hizmetinizdedir. Vatandaşlarımızın bir kısmı kendi işinde ya da ücretli çalışmaya devam edecektir. Bir kısmı yeni bir hayata adım atacaktır. Engeli olmayan insan için uğraşacak hobi bitmez. Emeklilik döneminizde de sizlerin yayında olacağız. Sizler eski Türkiye'yi krizlerini kayıplarını en iyi bilenlersiniz. Ülkemizin 20 yıldır nereden nereye geldiğinin sizler canlı şahidisiniz. Hizmet siyasetinin anlamını yeni nesillere ancak siz izah edebilirsiniz. Her alanda ülkemizi asırlık eksiklikleri tamamlayarak bugünlere getirdik. Hayatın en ağır yüklerini geride bıraktıktan sonra emeklilik sürecini rahat geçirmek sizlerin hakkıdır. Bunları emekli maaşıyla yapacaksınız. Hükümete geldiğimizde 50 dolara tekabül eden maaşı alan insanlarımız vardı. En düşük emekli maaşını 400 dolara yükselttik. Asgari ücreti 8 bin 500 liraya, 65 yaş aylığını 25 liradan, 1900 liraya çıkardık. Bir dönem çalışanlarımız gibi emeklilerimizde fiş toplayarak vergi iadesi alırdı. Bu uygulamayı kaldırarak elde edileni maaşlara ekledik. Maaşların yattığı bankaların promosyon ödemesi yapmasını temin ettik. Aylıklardan yapılan yüzde 15 kesintiyi önce düşürdük sonra kaldırdık. PTT aracılığıyla maaşları evlerinde alabilmelerini sağladık. Memurların ek göstergelerinde yaptığımız yükselmelerden emeklilerimiz de yararlandı. Biner lira olarak başlayan ikramiye ödemelerinin tutarını 2 bin liraya çıkardık. KILIÇDAROĞLU'NUN BAYRAM İKRAMİYESİ AÇIKLAMASI: BU KİŞİ NAMUS SÖZÜNÜ ASLA YERİNE GETİRMEDİ Son günlerde birileri emekli maaş ve ikramiyeleri üzerinden istismar siyaseti yürütmeye çalışıyor. Söz veriyormuş. Aynı zat kazandığı belediyelerden tek bir işçinin işinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Bunca insan belediyelerden çıkarıldı. Bu kişi namus sözünü yerine getirmedi. Belediyelerinde her hizmeti bedava yapma sözü verdiler. Onların da hiçbirini tutmadılar. Her çiftçiye bedava traktör vereceğiz dediler. Hangi çiftçiye vermişler. Emeklileri gözlerine kestirmişler. Açmışlar vaat bohçasını bol keseden dağıtıyorlar. 'Yapacağız' dediğimiz her projeyi yaptık. Bu arada eksiklerimiz olmuş olabilir. Ülkemize çağ atlattığımızı kimse iddia edemez. Toplu konutlarımızı sahiplerine dağıttık. Deprem felaketine rağmen hiçbir kesimi maddi açıdan mağdur etmedik. Bunlar ülkeyi yönetmeye gelmiyor, en az 7 kişiye cumhurbaşkanı yardımcılığı, 50 kişiye de bakanlık makamı dağıtmaya geliyor. Bunlar köprüsünden tüneline kadar yapılanları yıkmaya, devam edenleri durdurmaya geliyor. Eskiden hastanelerimizin halini düşünün. Savaş Ay'ın programını hatırlarsanız, bu size yeter. Bunlar siyasette koalisyonlar, ekonomide kriz ve çöküş demek olan eski Türkiye'yi geri getirmeye geliyorlar. Böyle bir zihniyetin mevcut işleyişi sürdürmesi mümkün mü? Para dilenecekler para. IMF'den para dilenmediler mi, memur maaşlarını ödemek için. 20 yıldır bizde böyle bir şey gördünüz mü? Göreve geldik, IMF'ye borç 23,5 milyar dolardı. Biz borcu bitirdik IMF'yi kapıdan içeriye sokmadık.
