04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten açıklama: Türkiye terörle mücadelesini ve toplumsal huzuru bozmaya çalışan provokasyonlarla…

Saldırıya kınama AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: "İzmir’de HDP İl binasında gerçekleşen saldırıyı ve cinayeti lanetliyoruz. Türkiye, huzur ve güvenliğini bozmaya çalışan provokasyonlara asla fırsat vermeyecektir. Güvenlik güçlerimiz ve yargı teşkilatı hadiseyi tüm boyutlarıyla açığa çıkaracaktır. Türkiye terörle mücadelesini ve toplumsal huzuru bozmaya çalışan provokasyonlarla mücadelesini şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla sürdürecek, kamu düzeninin bozulmasına asla müsade etmeyecektir."

2 yıl önce

İşte uyuşturucu ile mücadeledenin serüveni: Rekor yakalama bedelleri, azalan ölümler, artan operasyonlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından önemli paylaşımlarda bulundu. 'Uyuşturucu ile mücadelenin son yıllardaki serüveni' başlıklı paylaşımlar yapan Soylu, hem rekor yakalama bedellerinin tablosunu yayımladı, hem de uyuşturucudan ölümlerin azaldığına dair tablolar paylaştı. İşte Bakan Soylu'nun paylaştığı tablolar:

2 yıl önce

Türkiye normale dönüyor! Erdoğan, Covid-19'la mücadelede yeni kararları açıkladı, tarih verdi…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının gündemine ilişkin konuşurken, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesinde izlenecek yeni yol haritasını açıkladı... İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'SON 1 HAFTADA EN ÇOK AŞI YAPTIRAN ÜLKE OLDUK' Salgında yaşanan gelişmeler ve bu çerçevede ülkemizin izlediği yol haritası, Kabine gündemimizin ilk konusunu oluşturuyordu. Türkiye her alanda salgın döneminin dünyada en parlayan ülkesi olmuştur. Sanayi üretimimiz yükselişini düzenli olarak sürdürüyor. Sanayi sektöründeki kayıtlı istihdam 4 milyon sınırına dayanarak, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek, yem süt fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. Salgın döneminde işlerine ara vermek zorunda kalan esnaflarımızı kısa çalışma ödeneğinden pek çok destekle destekledik. Turizimcilere verdiğimiz KDV desteğini de 1 ay daha uzatıyoruz. Bu konuda oldukça iyi bir yere geldik. Bugün itibariyle yaptığımız aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son 1 haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yaptıran ülke konumundayız. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde 18 yaş nüfusumuzun üstünün tamamına açmaktır. SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI SONA ERDİ 1 Temmuz itibariyle başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili kısıtlamayı da 24:00'e çekiyoruz. Şehirler arası seyahat kısıtlamaları ile şehir içi toplu taşımadaki kısıtlamalar sona eriyor. HES kodu uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülecektir. Konu ile ilgili ayrıntılar, İçişleri Bakanlığımızın genelgesiyle açıklanacaktır. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Bizde aşımızı olarak bilim insanlarımıza olan güvenimizi gösterdik. NATO ZİRVESİ NATO zirvesiyle başlayan, Azerbaycan'daki temaslarımızla devam eden yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bugünkü Kabine toplantısında bu yoğun programlar enine boyuna değerlendirdik. Türkiye, 1952 yılında NATO'ya katılmıştır. Ülkemiz tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken ekonomiden ticarete kadar yeni bir tercihte bulunmuştur. Türkiye ittifaka karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir. Soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör ve salgın gibi sorunlarla yüzleşirken, NATO'nun önemi bir kez daha görülmüştür. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya kadar can yakıcı durumda NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır. 'SINIRLARIMIZDA BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE İZİN VERMEYECEĞİZ' İttifakın önümüzdeki 10 yılık haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz temaslarda NATO konseptinin askeri ve diğer şartların günümüz durumuna uyması görüşünü paylaştık. NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini müttefiklerimize tekrar sunduk. Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek mücadeleyi yapan Türkiye'yi herkese hatırlattık. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızdaki başka bir terör örgütü üzerinden tehlikeli yapılaşmaların oluşmasına asla izin vermeyeceğimizi hatırlattık. Bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimiz anlattık. Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun varlığını sürdürmesi güçtür. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun korunması önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla hükümlülüklerimizi yerine getirirken bir kez daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için tekliflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve olumlu işbirliği içinde olacağız. NATO ZİRVESİ'NDE GÖRÜŞMELER NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok kapsamlı görüşmeleri ele aldık. Zirve günü olan 14 Haziran'da Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la, İngiltere Başbakanı Johnson, Almanya Şansölyesi Merkel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Biden ile bir araya geldik. Ayrıca zirve sırasında pek çok ülke temsilcisi ile de görüştük. Sayın Macron, Miçotakis ve Biden ile doğrudan temaslarımızı sıklaştırma konusunda mutabık kaldık. Çözüm yollarını bulma konusunda karşılıklı olarak ifade ettik. Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. Biden, görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz adına maksimum verime dönüştürmekte kararlıyız. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz, beklentilerimiz içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapısını araladığımıza inanıyoruz. 'ŞUŞA'NIN NASIL YIKILDIĞINI, YAKILDIĞINI GÖRDÜK' Azerbaycan'daki programlarımız için Salı günü geç de olsak Bakü'ye ulaştık. Aliyev ile birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Heyet üyelerimizle birlikte Şuşa'ya birlikte giderken savaşın acılarını görme imkanımız oldu. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp dünyaya, "Gelin Karabağ'ı görün." Minsk 3'lüsünün buraları tekrar tekrar görün. Altyapının hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu tarihi ve kültürel mirasların ağaçların yıkıldığı bu güzel coğrafyanın ayağa kaldırılma anına şahit olduk. 'ŞUŞA BEYANNAMESİ İLE YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATTIK' Zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duyduk. Bu bölgenin en geç 1 yıl içinde tamamen yeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Şuşa Karabağ savaşında en son kurtarılan yerlerden biridir. Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, bilim erbabı Şuşa'dan çıkmıştır. Yüzlerce tarihi eser bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Yıllarca vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönmeleri için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Aliyev'le birlikte imzaladığımız Şuşa beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık. Şuşa başkonsolosluğumuzun en kısa sürede açılmasından gündemimizdeki her bir başlığı hızla hayata geçireceğiz. Çarşamba günü de Azerbaycan Milli Meclisi'ne misafir olduk. Azerbaycan'ın hep yanında olduğumuzu tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. Karabağ zaferinin Azerbaycan için ne anlam ifade ettiği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır.  ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdik. Bu zirve örgütünün 25. yıl kuruluşu olması sebebiyle ayrıca anlamlıydı. Belgrad, Saray Bosna otoyolundan salgın ve göç meselesine kadar bir çok konuyu zirvede ele aldık. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ilkeleri içerisinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun üzerinde çalışıyoruz. Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İstişare Toplantısı'na başkanlık etti

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, basına kapalı gerçekleştirildi. Toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, milletvekilleri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Eylem Planımıza katkı sağlayan tüm taraflara şükranlarımı sunuyorum. Bizim inancımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz varlıklar içinde asıl olan insandır. Diğer tüm ayrımlar bu ulvi sıfatın gerisinde kalır.  Aile yapımızla ilgili hassasiyetlerde kadın ne kadar sorumluysa erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir.  Kadına yönelik şiddetle mücadele öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Atılan her adımı destekledim. Yaşanan her sorunla bizzat ilgilendim.  ŞİDDETLE MÜCADELEMİZ BU SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEYLE BİTECEK DEĞİLDİR Son günlerde bazı çevreler bugün yani 11 Temmuz'a doğru gidiyoruz, 1 Temmuz itibariyle resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'ni kadına yönelik şiddetle mücadelede geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir. Çekilme gerekçelerimizi o dönemde kamuoyu ile paylaştık.  Kadınların sahip oldukları haklarını kullanabilmesi için nasıl mücadele ediyorsak bugün de yarın da aynı mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadına şiddet pek çok faktörden etkilenen bir olgudur. Evvela kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin incelenmesi ve bertaraf edilmesi gerekiyor. Şiddeti bir davranış olarak öğrenen çocukların yarının şiddet faili olarak ortaya çıkma ihtimali artıyor. Şiddet, depresyonun, suç oranlarının ve huzursuzluğun artmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddeti siyasi tartışmalara malzeme etmeden, samimiyetle ele almamız gerekiyor. Kadına yönelik şiddet tüm ülkelerin sorunudur. Yasal düzenlemeler, önleme, koruma ve kovuşturma alanlarında ihtisaslaşma ile aşmaya çalışıyoruz.  İlkini 2007 yılında hazırladığımız eylem planını sürekli güncelleyerek bugüne kadar getirdik. Yeni eylem planımızda günün ihtiyaçlarına yönelik yeni başlıklar bulunuyor.  İlk idari ve hukuki somut adımı 2006'da Başbakanlık genelgesiyle atmıştık. Kanun şiddete uğrayan kadınalrı, çocukları, erkekleri, ısrarlı takip mağdurlarını korumayı amaçlıyor. Şiddete uğrayanın kim olması fark etmiyor. Kanun herkesi koruma kapsamına alıyor. Şiddet mağdurları kadın ve çocuklar  olduğu gibi ister istemez fiiliyatta bu gruplar öne çıkıyor.  Şiddet önleme ve izleme merkezleri yani ŞÖNİM'lerin kurulması... 81 ilimizin her birinde kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici katkıları olduğuna inanıyorum.  4. EYLEM PLANINDA 5 ANA HEDEF 4. Eylem Planı 2021-2025 yıllarını kapsamaktadır. Kamu kurumlarının, STK'ların, üniversitelerin, medya mensuplarının ve ilgili tüm paydaşların katkılarıyla hazırladık. Oldukça hacimli bir kitap olarak ortaya çıkan planı 5 ana hedef şeklinde yapılandırdık.  Başlıkların mağdurların adalete erişiminin kolaylaştırılması, şiddetle topyekün mücadelenin tüm politikalara entegre edilmesi, toplumsal duyarlılığın arttırılması... Değişen şartlar neticesinde gereken her türlü yasal tedbiri almayı sürdüreceğiz. İlk hedefi şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilnmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. 22 faaliyet bu başlık altında yer alıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda diğer bakanlıklarla protokoller imzalandı. Kadına yönelik şiddetle mücadele il koordinasyon kurulları oluşturuldu.  Kadına yönelik şiddetle mücadele teknik kurulu da oluşturularak 3 aylık periyotlar hal,nde toplanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Israrlı takip, siber şiddet, zorla evlendirme gibi şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Her düzeyde kamu personeline eğitim verilmesi, tüm paydaşlarla işbirliğinin geliştirilmesi gibi 35 faaliyet yer alıyor. Üçüncü hedef koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkili kullanılmasıdır. Vaka bazlı özel müdahale programlarının hayata geçirilmesi, mağdura hizmet veren elemanların eğitimlerle güçlendirilmesini uygulayacağız. Hayata geçireceğimiz faaliyet sayısı 65'i bulacak. Mağdurun korunması ve desteklenmesi ile önleyici çalışmalarda kurumsal hizmetler daha da önem kazanmaktadır. Doğru müdahaleyi gerçekleştirmek ihtiyaca uygun tasarlanmış kurumsal yapılarla mümkündür. ŞÖNİM'lerle beraber kadın konuk evlerinde hizmetler zaten yürütülüyor. Şiddet mağdurlarına rehberlik ve danışmanlık, çocuklarına sağlanan burslarla destek veriyoruz.  En önemli hususun şiddet gerçekleşmeden önleyebilmek olduğunu biliyoruz. Öfke kontrollerinin sağlanabilmesine yönelik eğitimlerine başlıyoruz. ŞÖNİM'lerde bugün 682 bini kadın, 54 bini erkek, 96 bini çocuk olmak üzere 833 bin kişiye hizmet verildi. Önümüzdeki dönemde 7 ilimizde 9 yeni kadın konuk evi daha açılacaktır. 9 ilimizdeki mevcut konuk evlerini şiddet mağduru kadınların ihtiyaçlarına göre dönüştürüyoruz. Barınma amacıyla kuruluşlarımıza müracaat eden kadınlarımıza gereken desteği veriyoruz.  KADES de yaygın olarak kullanılmaktadır. 15 şehirde uygulanan elektronik kelepçe uygulaması 15 Ocak 2021 itibariyle 81 ilde uygulanmaya başlamıştır.  4. hedef toplumsal farkındalığın arttırılması olarak belirlenmiştir. Kurumsal iletişim kanallarının güçlendirilmesi, eğitimin tünm kademelerine şiddetle topyekün mücadele anlayışının yerleştirilmesi, medyanın sorumlu ve etik hareket etmesi gibi hususlarda çalışmalar yürütülecektir. 77 faaliyeti önümüzdeki 5 yıl içinde gerçekleştireceğiz. Erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele edilmesi amacıyla babalara yönelik eğitim çalışması düzenlenmesidir. Şiddet içermeyen olumlu dil kullanımını sağlamak amacıyla kampanyalar düzenlenecektir. 

2 yıl önce

Norveç'te sosyal medyadaki filtreyle mücadele düzenlemesi

Norveç’te, sosyal medya platformlarında, büyük takipçi sayılarına sahip ve 'fenomen' olarak bilinen kişilere yönelik yeni bir düzenlemeye gidildi. Pazarlama Faaliyetleri yasasındaki değişiklik kapsamında gerçekleştirilen düzenleme, gerçekçi olmayan güzellik standartlarıyla mücadele etme çabalarının bir parçası olarak yapıldı. Çocuk ve Aile İşleri Bakanlığı'nın tarafından hazırlanan yasanın bir parçası olarak sunulan düzenleme, kişi vücut görünümünü manipüle eden sosyal medya paylaşımları ve reklamlarının kesin bir şekilde işaretlenmesi sağlayacak. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan para kazanan fenomenler,  'dokunulan' ya da üzerine oynama yapılan gönderilerini yasal olarak hükümet tarafından tasarlanan bir işaretle etiketlemek zorunda olacak. 11 Haziran'da Norveç parlamentosu tarafından onaylanan yasayla birlikte, işaretleme uygulaması, basit filtrelerin kullanımı da dahil olmak üzere birinin vücut boyutunu, şeklini veya cildinin görünümünü etkileyen herhangi bir değişikliğin olduğu fotoğraflar için geçerli olacak. 15'e karşı 72 gibi net bir çoğunlukla kabul edilen yasa, Kral'ın onaylamasının ardından geçerli kılınacak. Düzenleme sadece sosyal medya fenomenlerini değil, aynı zamanda fotoğraflarda değişiklik ya da oynama yapan tüm şirketleri etkileyecek.  'Kroppspress' olarak bilinen 'vücut baskısı' son zamanalarda ülkede en çok tartışlan konulardan biri

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan uyuşturucu ile mücadele mesajı: 2-3 hafta içerisinde…

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: AŞI ÇAĞRISI Türkiye salgın sürecini başarıyla yürüten tüm ülkelerin ilk sıralarında yer almaktadır. Dünyanın pek çok yerinde testler ücrete tabi iken biz ücretsiz test hizmeti sunduk. Aynı şekilde aşı hizmetini de ücretsiz olarak vatandaşımıza veriyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza artık 18 yaşın üzerindeki herkese açılmış aşı randevularını bir an önce almaları çağrısında bulunuyorum. Aşı konusunda yürütülen olumsuz kampanyaların hiçbirinin ilmi ve akli temele dayanmadığının altını çizmek istiyorum. Toplumsal bağışıklık elde edilene kadar temizlik, maske, mesafe başta olmak üzere tedbirlere uymaya devam etmeliyiz. '524 MİLYAR LİRALIK BİR KAYNAĞI HAREKETE GEÇİRDİK' Bütçeden de çeşitli fonlardan sunduğumuz doğrudan desteklerin tutarı 150 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 196 milyar liraya, yani milli gelirimizin yüzde üç buçuğuna ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve tüm ertelenen krediler ile vergi ve sosyal güvenlik primleri yoluyla da 524 milyar liralık bir kaynağı harekete geçirdik. Bu sayede ihtiyaç sahibi vatandaşımızdan çalışanımıza, üreticimize, yatırımcımıza kadar kimseyi yalnız bırakmadık. Tarım desteğinde toplam desteğin 15 milyar lirasını ilk 6 ayda üreticilerimizin hesaplarına yatırdık.  Hem alım yaptığımız ürünlerin kapsamını genişlettik, hem de çiftçimizin yüzünü güldürecek fiyatları açıkladık. Toprak mahsulleri ofisi hasat nedeniyle haziranda ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem hammaddesi satışına, temmuzda devam edecek. Bu uygulamadan yetiştirici, besici ve yem üreticilerinin tamamı faydalanacak. Hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla yem bitkileri desteğimiz devam ediyor. Bu destekler sayesinde ülkemizde yem bitkileri ekim alanı 2 buçuk milyon hektara yükseldi. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek hububat ile et, süt fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. 'TARİHİMİZDE İLK DEFA İHRACATTA 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ' Sahip olduğumuz bütüncül yaklaşım sayesinde dünya, AB ülkeleri küçülürken biz 2020'yi büyümeyle kapattık. Sanayi üretiminde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Açıklanan son verilerde bir önceki yılın aynı dönemine göre artış gözüküyor. 2020'de de oldukça iyi başlattık. İlk çeyrekte yüzde 7'lik büyüme performansı yakaladık. Büyümede dış talep ile iç talep arasında arzuladığımız dengeleme de başlamıştır. İkinci çeyreğe ilişkin öncü gösteriler baz etkisinin de devreye girmesiyle yıllık yüzde yirmi civarında büyümeye işaret ediyor. Bunun tamamını ise orta vadeli program hedefimiz olan yüzde 5,8'in üzerinde bir büyümeyle kapatacağımız görülüyor. Bu gidişle ihracatta yıl sonunda tarihimizde ilk defa 200 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atacağız. Cari açığın da gerilemesini bekliyoruz. Böylelikle dış finansman cephesinde elimiz rahatlamış olacak. EMEKLİLERE İKRAMİYE MÜJDESİ Buradan emeklilerimize de müjde vermek istiyorum. Temmuz ayı emekli aylıklarıyla bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Ocak-temmuz dönemi TÜFE oranını dikkate alarak yüzde 8,45 oranında artış yapıyoruz. Böylece 12,7 milyon vatandaşımıza 12,3 milyar lirası Kurban Bayramı ikramiyesi olmak üzere toplamda 38 milyar liralık ödeme gerçekleştireceğiz.  'CİDDİ KDV İNDİRİMLERİ YAPTIK' Türkiye ekonomisinin en sağlam alanlarından birisi de kamu maliyesidir. Ocak-mayıs döneminde son derece güçlü bir bütçe performansı gösterdik. Geçtiğimiz senenin ilk 5 ayında bütçe açığı 90,1 milyar lira iken bu yılın aynı döneminde açık 7 milyar liraya geriledi. Bu şekilde oluşturacağımız mali alanın gerekmesi durumunda vatandaşların ihtiyaçları için kullanacağız. Ekonomik kararlara olumsuz etki edecek yatırımların ve girişimciliği engelleyebilecek maliyette ağır bir vergi yükünün ortaya çıkmasını istemiyoruz. Hükümetlerimiz döneminde giyimde, ilaç-tedavi hizmetlerinde, zirai faaliyetlerde, turizmde ciddi KDV indirimleri yaptık.  '46 MİLYAR LİRALIK KDV VE ÖTV'DEN FERAGAT EDİYORUZ' Asgari geçim indirimi uygulaması getirerek çalışanın vergi yükünü düşürdük. Son olarak, ekonomi reform programımız kapsamında basit usulde vergilendirilen esnafımızın tüm kazançlarını vergi dışında bırakıyoruz. İstihdam maliyetinin yaklaşık yüzde 36'sına tekabül eden 1556 lirayı devlet olarak biz ödüyoruz. Bu desteği kadın, genç ve engelli istihdamında 18 ay olarak uyguluyoruz. OSB'ler, küçük sanayi siteleri, endüstri bölgeleri ve serbest bölgeler başta olmak üzere her alanda yatırımı, istihdamı, ar-ge'yi, tasarımı ve yenilikçiliği destekleyen pek çok düzenleme yaptık. Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların vatandaşlarımıza yansımasını en aza indirmek için gerekli tedbirleri aldık. Bugün mazotta 2 lira, benzinde 2,5 lira ÖTV almamız gerekirken mazotta 71 kuruş, benzinde 83 kuruş ÖTV alıyoruz. Her bir akaryakıt alımında vatandaşımızı litrede en az 2 lira destekliyoruz. Tüplerde ise hiç ÖTV almıyoruz. Toplam 46 milyar liralık KDV ve ÖTV vergisi gelirinden feragat ediyoruz. Avrupa'da benzinin ve motorinin hem en ucuz olduğu hem de en az vergilendirildiği ülke biziz. Vergisini düzenli ödeyen mükelleflerimize yüzde 5 gelir vergisi indirimi getirdik. Vergi alanında vatandaşlarımıza, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçılarımıza, özetle A'dan Z'ye her kesime yönelik yaptığımız düzenlemeleri saymakla bitiremeyiz. Böylesine bütün maliyetlere katlanmamızın tek gayesi vatandaşımızın yükünü azaltarak refahı artırmaktır. Birileri ülkemizde gelir vergileri, sigorta primleri yüksek diyor. Bunların her söyledikleri gibi bu da yalan. Türkiye'de dolaysız vergi gelirlerinin toplam vergilerine oranı yüzde 53'ten yüzde 61'e çıkardık. Yunanistan, Macaristan, Portekiz, Estonya, Şili gibi ülkelerde dolaylı vergi geliri oranları çok daha yüksektir. Ülkemizde uygulanan vergi oranlarıyla OECD ülkelerindeki vergi oranlarına bakıldığında bunun da yalan olduğu görülecektir. Gelir vergisine ilişkin en yüksek vergi oranını da yüzde 49,5'tan yüzde 40'a indirdik. Salgının etkilerini azaltmak amacıyla aldığımız önlemler kapsamında kurumlar vergisini bu yıl yüzde 25, gelecek yıl yüzde 23 olarak uygulayacağız. Kurumlar vergisi oranını 2023'ten itibaren de yüzde 20 seviyesine indiriyoruz. Hatırlayın, bu ülkede kurumlar vergisi oranı biz geldiğimizde yüzde 33'tü. 'İSTİSNA VE MUAFİYETLERE RAĞMEN VERGİ GELİRİMİZ ARTIYOR' Tüm işlemlerde KDV oranının yüzde 18 olduğunu varsaydığımızda OECD ülkeleri arasında KDV oranı en düşük 2. ülkeyiz. Vergi geliri de üretemediğimizi söylüyorlar. Bu ülkede kamu gelirlerinin yaklaşık yüzde 84'ü vergi gelirlerinden toplanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımız yıl sonunda vergi gelirlerinin 1 trilyon 51 milyona çıkacağını hesaplıyor. Bütçe harcamalarımızın yüzde 72'sini vergi gelirlerinden karşılıyoruz. Sağladığımız istisna ve muafiyetlere rağmen vergi gelirlerimizi de sürekli artırıyoruz. Kurduğumuz elektronik beyanname sistemi sayesinde yüzde 150 milyon beyanname elektronik ortamda işlem görüyor. Birçok gelişmiş ülkede dahi böyle bir performans yoktur. Reform programımız elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu da geliştirerek vergi inceleme sürelerini kısaltacağız. Yapay zeka kullanımını içeren dijital vergi asistan sistemini de devreye alıyoruz. 'TÜRK LİRASI VARLIKLARININ CAZİBESİNİ ARTIRACAK UYGULAMALAR GELİŞTİRİYORUZ' Önümüzdeki en önemli sorunlardan biri yüksek enflasyondur. Geçmişte hem enflasyonu aşağıya çekmeyi hem de büyümeyi aynı anda gerçekleştirme başarısını gösterdik. Şimdi çok daha iyisini yapacağız. Merkez Bankası bu sorunu çözmekte kararlı bir yaklaşıma sahip. Enflasyona yol açan yapısal sorunların çözümüne de odaklanmamız gerekiyor. Türk Lirası'nı desteklemek amacıyla ilgili kurumlarımız gerekli adımları atıyor. TL cinsi varlıkların cazibesini artıracak uygulamalar geliştiriyoruz. Güçlü bir ekonomi için bankacılık sektörü kaynakları doğru projeler yatırım olarak aktarılmalıdır. Bu da ancak kredi tahsis süreçlerinin yatırım odaklı hale getirilmesiyle mümkündür. Banka kredilerinin yanı sıra sermaye piyasası araçlarının da şirketlerimiz tarafından tercih edilmeleri, bununla ilgili gerekli altyapıyı hazırlıyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında 23 şirket halka arz oldu. Şirketlerin bu yöndeki ilgisi halka arzların devam edeceğine işaret ediyor. Sermaye piyasalarımız kendi açısından 2 önemli çalışmayı hayata geçiriyor. Birincisi yeşil borçlanma aracı ihraçlarının ülkemizde de yaygınlaşması için yeşil tahvil rehberini hazırlaması ve buna hazırlanması. İkincisi de tahvil garanti fonu oluşturulmasıdır. 12 Mart'ta paylaştığımız ekonomi reform programını tüm paydaşların çalışmasıyla hayata geçiriyoruz. Haziran sonuna kadar tamamlanma süresi koyduğumuz 35 eylem başlığından 31'i bitmiş durumdadır. İlk yarı için öngördüğümüz eylemleri başarıyla tamamladık. Bu çerçevede bütçe ve kamu mali yönetiminde şeffaflık ilkelerimizden taviz vermediğimizi bir kez daha göstererek kamu maliyeti raporumuzu yayımladık. Yeşil üretim için gerekli teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Ar-ge çalışmalarını destekliyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25'ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın BES'e girebilmelerinin önündeki engeli kaldırdık. 'TERÖR ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMIYORUZ' Salgınla uğraşırken ülkemizin ve milletimizin bekasını tehdit eden güvenlik sorunlarıyla mücadelemizi de kesintisiz sürdürüyoruz. 28 yıl önce bugün Başbağlar'da teröristlerce alçakça katledilen kardeşlerimizi yad ediyorum. PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerine devletimizin tüm imkanlarına kullanarak adeta göz açtırmıyoruz. Tehdidi kaynağında yok etme ilkesiyle milli güvenliğimizi tehdit eden yapıların tepesine sınırlarımız içerisinde olduğu gibi faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda da biniyoruz. Suriye'deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı operasyonlarıyla Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen Pençe harekatları terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizin örneğidir. MİT terör örgütleriyle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine de taşımıştır. Yapılan operasyonlar sayesinde PKK'nın üst kadrosu tarihinde ilk kez toplanamaz, hareket edemez, örgütü yönetemez hale gelmiştir. Örgütün en önemli eleman kaynağı olan Mahmur Kampı eleman sorumlusu ve KCK sorumlusu aynı akıbeti paylaşmışlardır.  MİT, DEAŞ ile mücadele de çok sayıda örgüt mensubunun yakalanmasını sağlamıştır. Ülkemize yönelik 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere pek çok ihanetin sorumlusu olan FETÖ'yü kökünden kazıma çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Örgütün stratejik kurumlardaki tüm mahrem yapılarını ve arşivlerini tek tek ortaya çıkardık. Yurt dışındaki örgüt mensuplarına yönelik çalışmalar kapsamında pek çok ülkeden 100'ün üzerinde kişi Türkiye'ye getirildi. MİT, son olarak FETÖ'nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı'yı ülkemize getirdi. Bu kişi Türkiye'de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapısı içerisinde yer almıştır. Daha sonra örgütün en üst düzey yöneticileri arasına katılan bu şahıs zehirlediği beyinleri örgütün karanlık ajandasına alet etmiştir. Örgüt, mensupları arasındaki panik havasını yatıştırmak için yurt dışındaki destek kampanyalarını ve ülkemiz hakkında aleyhtarlığı artırmıştır. Bu devlete ve millete pusu kuran, ihanet eden hiçbir yapının varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz. UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE Uyuşturucuyla mücadelede de Emniyet ve Gümrük teşkilatlarımızın yoğun gayretleri sayesinde son 2-3 hafta içerisinde adım attık. Sadece son 6 ayda dün Gürbulak'ta ele geçirilen 462 kg'lık likit eroinle birlikte gümrüklerimizde yakalanan uyuşturucu miktarı 7 tonu aşmıştır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimse bu şanlı mücadeleyi önemsizleştiremez

TBMM'de 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı yapılıyor. Darbe girişimi gecesinde ilk bombanın düştüğü yerde tören yapıldı. TBMM’deki tören, darbe girişimi gecesinde ilk bombanın düştüğü yerdeki 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda yapıldı. Erdoğan ve Şentop, anıttaki cam kubbeye karanfil bıraktı. Cam kubbeye karanfil bırakılmasının ardından tören alanında dualar okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapıyor. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları: 15 Temmuz destanının 5. yıldönümünde gazi Meclisimizde sizlerle beraber olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Kahraman şehitlerimize allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimize sağlıklı, hayırlı uzun ömürler diliyorum. Özgürlüğüne, ezanına, geleceğine sahip çıkan milletimin tüm fertlerine şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz şehitleri Bedir'den Çanakkale'ye, terörle mücadeleden yurtdışı operasyonlarımıza tüm bunlarla birlikte batıla karşı yürütülen hak mücadelesinin günümüzdeki temsilcileridir. Her kim bunu gölgelemeye çalışıyorsa ülkesine, milletine ihanet ediyor demektir. Bu ülkenin sahibi vatan aşıklarıdır. Bu ülkenin sahibi eve erzak almaya değil devletimize sahip çıkmaya geldik diyen Batuhan'lardır. Daha 15 yaşındayken şehadet şerbeti içen Halil İbrahim Yıldırım'dır. Bu ülkenin sahibi yüreklerinde imanla hainlere meydanları dar eden cesur kadınlardır. HİÇ KİMSENİN 15 TEMMUZ GECESİ MİLLETİN VERDİĞİ ŞANLI MÜCADELEYİ ÖNEMSİZLEŞTİRMEYE HAKKI YOKTUR Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur. 15 Temmuz hakkın batıla, adaletin zulme galip gelmesinin adıdır. 15 Temmuz'daki direnişi ile milletimiz darbe direnişini püskürtmüştür.  Türk milleti istiklalini korurken milletin vekilleri de bu yüce çatı altında demokrasiye sımsıkı sahip çıkmıştır. Engelleri aşarak TBMM'ye gelen herkese şahsınm, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih 15 Temmuz gecesi yaşanan gazi Meclisimizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır.  2023'E YENİ TÜRKİYE'NİN VİZYONU İLE GİRMEK İSTİYORUZ Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri kutlu emanete halel getirmemek en önemli görevimizdir. Özünde rekabet bulunan siyaseti ülkenin hayrına olan işlerde yarışmak olarak gördük. 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalıştık. Vatanımızın bekasından başka hiçbir hedef peşinde koşmadık. Siyasi partilerimiz, fikirlerimiz farklı olsa da hepimiz aynı vatanın insanalrıyız. Kökenlerimiz ayrı olsa da hepimiz binlerce yıllık ortak bir mazinin, ortak bir geleceğin sahipleriyiz. Türkiye, 84 milyonun tamamının ortak yurdudur. Son 1.5 yılda ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını millet olarak kaderimizin de aynı olduğunu göstermiştir. Bu salgın varlığımıza yönelik tehditleri ancak kenetlenme ile aşabileceğimizi gçöstermiştir. 2023'e eski Türkiye'nin alışkanlıkları ve kamburlarıyla değil yeni Türkiye'nin vizyonu ile girmek istiyoruz. 84 milyonun her bir ferdinin de bizimle aynı inancı paylaştığını düşünüyorum.  RİZE'DEKİ SEL FELAKETİ Rize'de meydana gelen felaket sebebiyle birçok kardeşimiz rahmeti rahmana kavuştu. Felaket neticesinde kaybolanlar var. Şu anda üç bakanımız orada. Valimiz ve tüm görevliler arama çalışmalarını devam ettiriyorlar. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN 15 TEMMUZ İÇİN PAYLAŞIM Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz için Twitter'daki hesabından bir video paylaşarak şu mesajı verdi: ''15 Temmuz’da vatanına canıyla siper olup ülkemizi esir almaya yeltenen hainlere dersini veren tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Bayrak inmez! Ezan dinmez! Türkiye Geçilmez!''

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 26 27