07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhtarlara maaş müjdesi: Yaptığımız değerlendirme sonunda muhtar maaşlarını asgari ücret seviyesine, yani 4250 liraya yükseltme kararı aldık

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: Yoğun kar yağışı sebebiyle bazı muhtarlarımız bugün aramızda olamadılar. Muhtarlarımızla geniş katılımlı ilk toplantımızı Ocak 2015'te yapmıştık. Bugün de 1500 muhtarımızla bir aradayız. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde daha etkin şekilde kullanılan Muhtarlık Bilgi Sistemi kurduk. Muhtarlarımızın taleplerini takip etmek üzere Vali Yardımcısı, Genel Sekreter Yardımcısı düzeyinde muhataplar belirlenmesini temin ettik. 19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak belirledik. Muhtarların özlük haklarında, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının arttırılması başta olmak üzere pek çok önemli iyileştirmeler yaptık. Bizden önce bunlar yoktu. MUHTAR MAAŞLARINI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE YÜKSELTME KARARI ALDIK Sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Hükümete geldiğimizde muhtar maaşları 97 liracıktı. Bu yılbaşı itibariyle 3392 lira seviyesine çıkarmıştık. 1726 lira tutarındaki SGK primlerini de karşılamaya başlamıştık. Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Yaptığımız değerlendirme sonunda muhtar maaşlarını Asgari Ücret seviyesine, yani 4250 liraya yükseltme kararı aldık. Birileri atar tutar, biz yaparız. Hayata geçmesi için gereken kanuni değişikliği en kısa zamanda yapacağımız maaşların muhtarlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Lafta değil.. Ben icraat konuşuyorum. Muhtarlık hizmet binalarıyla ilgili proje çalışmalarını tamamladık, yerlerini önemli ölçüde belirledik, inşasına yakında başlıyoruz. Kadın muhtarlarımızın görev yaptığı yerlere öncelik vermek üzere muhtarlık hizmet binalarımızı güvenlik kamerası sistemi ile donatıyoruz.  BU BULUŞMALARI TAKLİT ETMEYE KALKANLAR OLSA DA BİZ MUHTARLARLA ARAMIZA KİMSEYİ SOKMAYIZ Muhtarlar toplantımızı 51. buluşma ile yeniden başlatıyoruz. 2.5 yıllık aranın ardından sizlerle birlikte olmanın bahtiyarlığı içindeyim. Gerek Koronavirüs salgınına, gerekse sel ve yangın felaketlerine karşı verdiğimiz mücadelelerimizde muhtarlarımız ilk saflarda yer aldılar. Bugün bir kez daha hissettik ki muhtarlar candır. Aramızdaki gönül bağının derinliğini anlayamadığı için bu buluşmaları taklit etmeye kalkanlar olsa da biz muhtarlarla aramıza kimseyi sokmayız. Bizim sizinle kader bağımız var. 24 yıl önce siyasi hayatımız bitirilmek istenirken bu kardeşiniz için gazeteler 'muhtar bile olamaz' diye başlık attılar. Bu ifade zihin dünyalarında muhtara biçtikleri değeri gösteriyor. Kim bu zihniyet? CHP... İşi gücü bunların mühür toplamak, toplattırmaktır. ELLERİNE FIRSAT GEÇTİĞİNDE MUHTARLIKLARIN DA KAPISINA KİLİT VURMAKTAN VAZGEÇMEZLER Siz şimdi onların muhtar sevdalısı kesildiklerine bakmayın, ellerine fırsat geçtiğinde muhtarlıkların da kapısına kilit vurmaktan vazgeçmezler. Muhtarın yanına sekreter koyacakmış. İnanıyor musunuz bunlara? İşleri, güçleri palavra. Önce elinizdeki belediyelerle gelin de bizim muhtar kardeşlerimize oralardan destek verin de görelim. Elinizdeki belediyelerde buyrun elinizi tutan mı var? Ücretsiz elektrik verin. Bir defa elektrik olayı belediyelerin mi elinde? Belediye ile alakası yok. Böyle bir yalan söyleyen ana muhalefetin başıdır. Dürüstlük bunların semtine uğramamış. Bu oyunları muhtarlar bozacak.  BİR SONRAKİ TOPLANTI SADECE KADIN MUHTARLARLA Tüm gayretlerine ne bizim önümüzü kesebildiler ne de sizin mühürlerinizi kırabildiler. Bir sonraki toplantıyı da inşallah ülkemizdeki kadın muhtarlarımızla yine bu salonda yapmayı planlıyoruz. Sadece kadın muhtarlarımız. Birileri niye bunu sadece kadınlarla yapıyor diyebilirler. Hiç takmayın kafanıza. Biz kadınlarla verilecek mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu biliriz.  'YAPAMAZ' DİYEN O KOSKOCA ÜLKELER BİZDEN BU UÇAKLARI İSTİYOR Muhtarlar buluşmamız ülkemizin en büyük, kapsamlı demokrasi şölenlerimizden biri olarak siyasi tarihimize geçmiştir. Böyle bir salon bu devlette bugüne kadar olmamıştı. Sizlerin bu buluşması var ya sizi sevmeyenlere bir ders oluyor. Geçtiğimiz 20 yılda yaşadıklarımız ileride üzerinde yıllarca çalışılsa da yetmeyecek dersler içeriyor. Bu süreçte asırlar boyunca bize 'Siz yapamazsınız' dediler. Uçaklarımızı mı, İHA'ları yaptık mı? Silahlı hava araçlarımızı yaptık mı? Bizden kimler bunlardan istiyor biliyor musunuz? 'Yapamaz' diyen o koskoca ülkeler bizden bu uçakları istiyor. Bu süreçte asırlar boyunca 'Sizin çapınız da gücünüz de yetmez' dedikleri ne varsa hepsini başarabileceğimizi gösterdik.  TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İNLERİNE GİRMEK SURETİYLE BUNLARI ÇÖKERTTİK Tek parti faşizmini yüceltenlerin, darbeleri savunanların hala aynı yerde duruyor olmasının başka izahı var mı? Terör örgütlerinin payandalığına soyunarak kaos denemelerinin tetikçiliğini yaparak hala ortalarda dolaşanların başka izahı var mı? 20 yılda eser siyasetiyle eksikleri tamamlarken her günümüz bu habis zihniyetle mücadeleyle geçti. Sağlıkta dev şehir hastaneleri gibi projeleri bunlara rağmen yaptık. O büyük ülkeler gelip bu projeleri inceliyor. Terör örgütlerinden suç çetelerine kadar milletimizin canına kasteden yapıları bunlara rağmen çökerttik. Terör örgütlerinin inlerine girmek suretiyle bunları çökerttik, çökertiyoruz. Geceleri benim vatandaşım huzurlu şekilde sokağa çıkabilmeli. Ulaştırmada göreve geldiğimizde 6100 km bölünmüş yol vardı, 28 bin 500 km'ye çıkardık. 26 havalimanı vardı, şimdi 56 tane var. Her havalimanının olduğu ilde yarım saatte evine ulaşıyorsun. Bunların aklı neredeydi, neden yapmadılar? Bunlar durup dururken olmadı. Bu iş akıl işi. Biz Şanlıurfa - Adıyaman arasında Keban'ın üzerine Nisibi Köprüsü'nü yaptık. Türkiye bir devrim, dünyada bir değişim yaşayan ülke. Yap-işlet-devret'le yapıyoruz. Bay Kemal bu nedir diyor? Kolay değil bunları öğreneceksin. Arkadaşlarımız anlatıyor ama anlamıyor. Basmıyor. Şehir hastanelerini yaptık, nasıl yaptınız diyor. SSK'nın başında değil miydi bu? Rahmetli Savaş Ay bir programında bunu gayet güzel anlatmıştı. SSK'yı batıran şahıstır bu. Rezil etti kurumu. Bu hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Şimdi böyle bir şey sözkonusu değil. 2023'TE HAYATİ BİR TERCİHTE BULUNACAĞIZ Sanayide verdiğimiz destekler sayesinde ülkemizi dünyada üretim merkezi haline getirmeyi bunlara rağmen başardık. Teröristlerle nasıl başedeceksin.. Mühimmatın olursa başedersin. Bunlar yerli tabanca, tüfek bile yapamıyordu. Biz şimdi bunları yapıyoruz. Ekonomide 85 yıldır ayaklarımızda duran prangaları birer birer kırarak ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. Ülkemizi bir takım kifayetsiz muhterisin kendi kısır çıkarlarına uğruna Pensilvanya ve Kandil'in ikitdara geliyoruz çemkirişlerine maruz bırakanları Allah da millet de affetmez. 2023'te böyle bir hayati tercihte bulunacağız. Sizlerden destek vermenizi istiyorum. KUR GİBİ ENFLASYONUN ÜZERİNDEKİ KÖPÜĞÜ DE KISA SÜREDE ALACAĞIMIZA İNANIYORUZ Ülkemiz için büyük hayaller kurarken insanlarımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları da görmezden gelmiyoruz. Gezi olayları ile başlayıp darbe girişimleriyle süren, bir süredir kur-faiz-enflasyon şer üçgeninde tekrar sergilenmeye başlayan serencamın her vatandaşımıza maliyeti olmuştur. Asgari ücretten memur maaşlarına kadar insanımızı fahiş fiyat altında ezdirmeyecek düzenlemelere gittik. Ocak ayı itibariyle herkes bu artışları hayatında görmeye başlayacaktır. Kimse abuk sabut fiyatlandırma peşinde koşamayacaktır. Piyasalarda bir daha dengesiz döviz talebinden kaynaklanan bir dalgalanmanın yaşanmayacağını düşünüyoruz. Kur gibi enflasyonun üzerindeki köpüğü de kısa sürede alacağımıza inanıyoruz. Böylece maaşlarda yaptığımız artışlar daha anlamlı hale gelecektir. Salgının yol açtığı belirsizlik arttıkça Türkiye'nin önündeki fırsatlar kazanca dönüşmeyi sürdürüyor. Dünya, Türkiye'nin adımlarını yakından takip ediyor. Sıkıntılarımız yanında umutlu olmak için de çok sebebimiz var. Programımızın bizi nereden nereye taşıdığını yaz aylarına doğru çok daha iyi göreceğiz. Bugün de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi araya sokarak herkesin iş ve aş sahibi olacağı istihdam iklimi oluşturarak gençlerimize güçlü, müreffeh  bir Türkiye bırakacağız. 

2 yıl önce

Heyecanlandıran gelişme! Yeni doğal gaz müjdesi kapıda

Hidrokarbon arama çalışmalarına yüksek teknolojili gemilerle ara vermeden devam eden Türkiye Karadeniz'de keşfettiği 540 milyar metreküplük doğal gazın 2023 yılında hanelere ulaştırılması için çalışmalara devam ediyor. Hidrokarbon arama çalışmalarına yüksek teknolojili gemilerle ara vermeden devam eden Türkiye Karadeniz'de keşfettiği 540 milyar metreküplük doğal gazın 2023 yılında hanelere ulaştırılması için çalışmalara devam ediyor. Bu kapsamda yeni keşifler için de adımlar atılıyor. 540 milyar metreküplük doğal gazın keşfedildiği Sakarya Gaz Sahası'nda şu ana kadar Tuna-1 kuyusunda sondaj tamamlandı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Şubat ayında yeni sondaj çalışmalara başlanacak. Sakarya Gaz Sahası'nın güneybatısında yeni sondaj yapılacak. 40 ÜRETİM KUYUSU Sakarya Gaz Sahası'nda 40 üretim kuyusu açılacak. İlk 10 kuyu ile birlikte ilk üretimi de gerçekleştirilecek. İlk fazda 10 kuyudan günde 10 milyon metreküp doğal gaz elde edilecek. Böylece günlük toplam doğal gaz üretimi 100 milyon metreküp olacak. Yeni kuyular iki ayda bir açılacak. 540 MİLYAR METREKÜPLÜK REZERV Fatih Sondaj Gemisi, 20 Temmuz 2020'de başladığı Tuna-1 Kuyusu sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti. Yine aynı yıl 17 Ekim 2020'de de Tuna-1 lokasyonunda yapılan aramalarda 85 milyar metreküp doğal gaz rezervi daha bulundu. Yine söz konusu bölgede, en son Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp doğal gaz daha bulunmasıyla toplam gaz miktarı 540 milyar metreküp seviyesine ulaştı.

2 yıl önce

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ konutlarında mart ayında yeni bir indirim kampanyası düzenleyeceklerinin müjdesini verdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesindeki bir otelde düzenlenen 'Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye' temalı istişare toplantısı, Bakan Murat Kurum ve bakan yardımcıları ile üst düzey yöneticilerin katılımıyla başladı. İki gün sürecek toplantının açılışında konuşan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bakanlık çalışmalarıyla ilgili genel değerlendirmede bulundu. 300 MİLYAR LİRALIK YATIRIM Bakanlığın 50 bin personeliyle, pandemi, sel, yangın, afet demeden gösterdiği fedakarlıklar nedeniyle gurur duyduğunu belirten Bakan Kurum, “3.5 yılık süreçte birçok afet yaşadık. Sizlerle birlikte, ülkemizin kuzeyinde sellerle, taşkınlarla mücadele ettik. Ülkemizin güneyinde yangınla, diğer bölgelerinde kuraklık sonucu ortaya çıkan afetlerle, sorunlarla mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, 81 ilimizin tamamındaydık. 350'yi aşkın ziyaret gerçekleştirdik. Yatırım değeri 300 milyar lirayı aşan, 13 bin kalem çevre ve şehircilik yatırımını hep birlikte başlattık" dedi. AFET SAYISINDA 3 KAT ARTIŞ Toplantının teması olarak belirlenen vizyonun, '2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi' ve 'Yeşil Kalkınma Devrimi' olduğunu açıklayan Kurum, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının, hayatımızda ve şehirlerde derin etkiler bırakmaya başlayıp, küresel bir krize dönüştüğünü söyledi. Artık görülmemiş seller, yüzlerce farklı noktada orman yangınları, dev tayfunlar, kasırgalar, hortumların can almaya başladığını anlatan Kurum, “Ülkemizde 2000'li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında, 60'lı yıllara göre 3 kat artış yaşandı" dedi. İKLİM KRİZİNİN ÖRNEKLERİ Konya'daki obruk sayısının her gün arttığını, Ordu, Giresun, Rize, Kastamonu, Bartın ve Sinop'ta yaşanan seller, Antalya ve Muğla'da çıkan yangınlar, Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemini örnek gösteren Bakan Kurum, “İklim değişikliğinin ülkemizdeki olumsuz etkilerinden sadece birkaçı. İklim değişikliği sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda bir kalkınma meselesi. Çünkü iklim krizi, balıkçılıktan tarıma, şehir yaşantısından tedarik zincirlerine kadar her alanda etkilerini göstermektedir" diye konuştu. YEŞİL KALKINMADA 12 HEDEF 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Devrimi noktasında adımların kararlılıkla atıldığını belirten Bakan Kurum, önümüzdeki dönemde hedeflenen 12 maddeyi şöyle sıraladı: “Ekolojik, doğal sermayemizi koruyarak güçlendireceğiz. Yeşil inovasyonu, yeşil teknolojilerin kullanımını yaygınlaştıracağız. Bilim ve sanayide, düşük emisyonlu, yeşil endüstriyel üretimi artıracağız. Enerjide, temiz enerji tekniklerini ve yenilenebilir enerji sistemlerini var gücümüzle destekleyeceğiz. Şehircilikte, arazi kullanımı noktasında titiz davranacağız. Yani bir gayrimenkul geliştirmede, öncelikle daha önce imara açılmış alanların kullanım oranını artıracağız. Tarım alanlarını koruyacağız. Sürdürülebilir tarım uygulamalarını her zamankinden daha da yüksek noktaya taşıyacağız. Şehircilikte, tüm imar planlarında yeşil alan kullanımını maksimum seviyeye çıkaracağız. Kentsel tüketimin ve atıkların azaltılmasını sağlayacağız. Üretimde; geri dönüşümlü malzeme kullanımını teşvik edeceğiz. Evsel katı atıkların kaynağında ayrıştırılması ve atık suların yeniden kullanılmasına yönelik teşvik mekanizmaları oluşturacağız. Mevcut binaların yeşile dönüştürülmesi çok önemli. Yeşil çözümlü yeni bina tasarımları geliştirilmesi çok değerli. Özellikle bina yer seçiminde etkinliği, verimliliği geliştireceğiz. Binalarda su verimliliği çözümlerini, yeşil inşaat malzeme ve teknolojilerinin kullanımını en yüksek seviyeye çıkaracağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız etkin müzakereler sonucunda, uluslararası kuruluşlarla bir mutabakata vardık." 3 MİLYAR 157 MİLYON DOLARLIK KAYNAK Açıklanan 3 milyar 157 milyon dolarlık iklim destek paketini hatırlatan Bakan Kurum, “Bu kaynağı, yeşil kalkınmayı destekleyen tüm sektörlerde, 3 yıl içinde kullanacağız. Bu ay Konya'da, İklim Şurası'nı gerçekleştireceğiz. Orada yenilenebilir enerjideki başarılarımızı artırmanın yollarını arayacak, tarım, sanayi ve ticaretten sağlık ve kültüre, ar-ge yatırımlarına kadar her alanda yeni kararlarımızı alacağız" diye konuştu. SIFIR ATIKTA 24.2 MİLYON TON GERİ DÖNÜŞÜM Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan 'Sıfır Atık Projesi'nin son verilerini açıklayan Bakan Kurum, “24.2 milyon ton geri kazanılabilir atığı işleyerek ekonomiye kazandırdık. Toplanan atıklardan 30 milyar lira ekonomik kazanç sağladık. Yani ülkemize en az 2 bin tam donanımlı okul kazandırdık. 265 milyon ağacımızı kesilmekten kurtardık. Türkiye Çevre Ajansı'mız Depozito Yönetim Sistemi uygulamalarımızı 1 Ocak 2022 itibarıyla başlattık. Vatandaşımızın depozito iade makinelerine bıraktığı her bir dönüştürülebilir atık, ülkemize ekonomi olarak, istihdam olarak geri dönecek" dedi TÜM GAZLARDA YÜZDE 25 AZALMA Ülke genelinde, havayı kirleten tüm gazlarda yüzde 25'i aşan oranda azalma sağladıklarını açıklayan Bakan Kurum, buna göre Türkiye'nin havasının geçen yıllara göre yüzde 25 daha temiz olduğunu ifade etti. Şu ana kadar 68 milyon metrekare büyüklüğe sahip 423 millet bahçesini projelendirdiklerini ve 125'ini tamamlandıklarını kaydeden Kurum, millet bahçelerini iklim değişikliğiyle mücadeledeki en değerli çalışmalardan biri olarak gösterdi. Kurum, korunan alan büyüklüğünü ise yüzde 9.6'dan yüzde 11.9'a çıkardıklarını ve OECD ortalaması olan yüzde 17'nin hedeflendiğini söyledi. SALDA VE DİĞER GÖLLERDEKİ ÇALIŞMALAR Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü'nden örnek veren Bakan Kurum, “Dünya Harikası Salda Gölü ve çevresinde tıpkı Marmara Denizi gibi çevre koruma projesi başlattık, ÖÇK alanı ilan ettik. Artık bugün araçlar Salda'da gölün kıyısına inemiyor. Çöp yığınları artık yok. Göl çevresinde bütün kaçak yapıları yıktık. Gölümüzün su kalitesini iyileştirecek adımlarımızı attık. Salda Gölü'ne hiçbir atık su bırakılmamasını sağlayacak yatırımları yapıyoruz ve Salda çevresinde ahşap yapılarla vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını yine oradaki halkımızın yöresel ürünlerini sergileyebileceği satış ünitelerini yapmak suretiyle Salda'mızı eskisinden çok daha güzel hale getirdik" dedi. Bakan Kurum, bu tür çalışmaların şimdi Beyşehir, Mogan ve Van göllerinde de yapıldığını, dip çamuru ve hayalet ağların temizlendiğini, su seviyesi, kalitesi ve balık sayısının artırıldığını dile getirdi. Kurum, Ayder ve Uzungöl'ün ve tüm doğal alanların güzelliğini koruyacak adımları da tek tek attıklarını kaydetti. 1.1 MİLYON SAĞLIKLI YUVA Kentsel Dönüşüm Seferberliği'nde 2.8 milyon konutun dönüşümünü tamamladıklarını, sahada inşası devam eden 350 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut olduğunu da anlatan Bakan Kurum, "Bundan tam 20 yıl önce, istedik ki bu ülkede kimse evsiz, okulsuz, hastanesiz, yolsuz, susuz, elektriksiz kalmasın. Kimse umutsuz ve çaresiz olmasın. Yıllarca ihmal edilmiş bu milleti biz mutlu edelim. Evini yapıp, yuvasını kurup, anahtarlarını verelim. TOKİ'mizle yaklaşık 5 bin şantiyemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir konut sayısına ulaştık, milletimize tam 1.1 milyon sağlıklı yuva kazandırdık" dedi. TOKİ KONUTLARINDA YENİ İNDİRİM MÜJDESİ Sadece 2021 yılında 810 şantiyede yaklaşık 70 bin kişiye istihdam sağladıklarını açıklayan Bakan Kurum, 2021 yılında Türkiye genelinde birinci el konut satışlarında TOKİ'nin payını yüzde 14'e yükselttiklerini kaydetti. Vatandaştan gelen talep doğrultusunda yıl içinde 2 ayrı indirim yaptıklarını belirten Kurum, "Düzenlediğimiz kampanyalarla yüzde 20 oranında indirim imkanı sağladık. Kampanyalardan toplam 28 bin vatandaşımız faydalandı. Buradan vatandaşımıza bir de müjde vermek istiyorum. Mart 2022'de TOKİ konutlarımıza dair yeni bir indirim kampanyası daha düzenleyeceğiz" dedi. 81 İLE TARİHİ MEYDAN PROJESİ Yüzlerce yıllık tarihi ve yüksek mimari değer taşıyan evler, dükkanlar ve meydanlarla ilgili de bugün 45 il ve ilçelerinde 80 tarihi meydan ihya projelerinin başlatıldığını açıklayan Bakan Kurum, bu kapsamda 81 il ve ilçelerinde bir meydan oluşturulacağını söyledi. Kurum, Konya'da Yeni Mevlana Meydanı, Bursa'da Ulu Cami'yi de içine alan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Edirne'de Mimar Sinan'ın emaneti Selimiye ve çevresi, Ankara Hergelen Meydanı, Erzurum Tarihi Meydanı, Yozgat Çapanoğlu Cami, Kastamonu Nasrullah Cami çevresi, Zonguldak, Bitlis, Muş, Kütahya, Isparta, Bingöl ve Kayseri'de yenileme projelerinin sürdüğünü anlattı.

2 yıl önce

Polislere müjde! Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki şark görev süresi düşürülüyor

Bakanlık ve Emniyet Genel Müdürlüğü, personelden gelen talepler ve görüşler üzerine il ve ilçelerin görev sürelerini yeniden ele aldı. Bu kapsamda, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde değişiklik yapılması kararlaştırıldı. Uzun süredir devam eden çalışmalar sonunda, illerin ve ilçelerin görev sürelerini yeniden düzenleyen yönetmelik değişikliğinde sona gelindi. İlerleyen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi planlanan yönetmelik değişikliğiyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere ilişkin görev süreleri düşürülecek. Bu bölgelerde görev yapan 62 bin 630 personel yeni sürelere tabi olacak. Hizmet süresi artırılan bazı yerlerde görev yapan polisler ise bu artıştan etkilenmeyecek. 7 bin 500 polis şark görevini tamamlamış olacak Ayrıca ikinci şark görevini yapmakta olan personel, görev süresi 2 yıl olan birimler haricinde, yeni düzenlenen sürelerden 1 yıl eksik görev yapması durumunda şark görevini tamamlamış sayılacak. Ancak emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesindeki personel bu uygulamaya dahil edilmeyecek. Bu düzenlemeyle yaklaşık 7 bin 500 polis, şark görevini tamamlamış olacak. Şark görevini bitirenler, talep etmesi halinde daha önce çalıştığı kadroya tekrar atanması için değerlendirmeye alınacak. Bunun yanı sıra şark görevinden muafiyet ve nüfusa kayıtlı olduğu yere atanma hakkından yararlanan şehit ve gazi yakınları bu haktan yararlanmaya devam edecek. Aynı zamanda mevzuat sebebiyle bu haklardan yararlanamayan şehit ve gazi yakınları da bu kapsama dahil edilecek. Tek çocuk olan polislere mazeret ataması imkanı Polislerin sadece kendisi, eşi veya çocuklarının sağlık durumları nedeniyle talep edebildiği mazeret atamasının da kapsamı genişletilecek. Bu çerçevede de mahkeme kararıyla vasi tayin edilmesi şartıyla evin tek çocuğu olan polis, anne ve babasının sağlık durumu nedeniyle atama talep edebilecek. Aynı şartla tek kardeşi olan polis de kardeşinin sağlık durumu nedeniyle atama isteyebilecek. Eşleri, kamuoyunda "çakılı kadro" olarak bilinen "sabit personel istihdamı" kapsamında olan polislerin ise çalıştığı birimin hizmet süresini tamamlaması üzerine, talebi halinde Emniyet Teşkilatında Genel İdare Hizmetleri Sınıfına atanabilmesi kolaylaştırılacak. Mezun olan polisler öncelikli olarak batı illerine atanacak. Mesleğe önce batı illerinde başlayan personel, görev yapmakta olduğu ilin süresi bitmeden atamaya tabi olmayacak, görev süresini bitirmesinin ardından bu durumda olanlar 2. Bölge (şark) illerine atanacak.

2 yıl önce

Nobel ödüllü Aziz Sancar, kansere ilişkin heyecan verici araştırmasını Türkiye'ye taşıma müjdesi verdi

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) davetiyle Ankara'daki Aziz Sancar Eğitim Kampüsü'nün açılış törenine katılmak üzere Türkiye'ye gelen Aziz Sancar, AA muhabirine, bilimsel çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Nobel ödülüne konu olan araştırmasının dışında, cüzdanında taşıdığı ve "Piri Reis Haritam" adını verdiği 2015'teki çalışmasına ilişkin Sancar, "O haritayı kullanarak kanserde biyolojik saatin etkisini araştırıyoruz. Kanserli dokularla, normal dokulara hangi zaman diliminde daha fazla zararı oluyor, hangi zaman diliminde daha az zararı olacak onu araştırıyoruz ve kanser tedavisinde saati kullanarak tedaviyi optimize etmeye çalışıyoruz. Bu çalışma devam ediyor." dedi. Sancar, kanser tedavisinde biyolojik saatin etkisine ilişkin son makalelerini geçen yıl aralık ayında yayımladıklarını bildirdi. "BİYOLOJİK SAATLE İLGİLİ BAZI YAYINLAR İNSANLARI ÇOK YANILTTI" Sancar, bu konuda hem ABD hem Fransa'dan çok yayın yapıldığını aktararak, şöyle devam etti: "Bu kanser ilacını şu saatte versen, bu kanser ilacını sabah versen, bunu akşam versen 10 fark daha iyi netice alırsın diye... Ama onlar doğru çıkmadı ve insanları çok yanılttılar. Onlar da bilim adamı fakat bilim adamının da sorumlu olması lazım. Doğru dürüst kontrol yapmadan yani gelişigüzel bilim yapmamaları lazım. 'Bu çalışmalar yanlış ve yaymayın.' dedik. Çünkü bu konuda çalışan insanlar en az 5-6 kişi var, fakat biyolojik saat konusunda çalışan yüzlerce kişi var. Onlar, kanserle ilgili makaleyi okuyor, ayrıntılarını bilmiyor, o adamın söylediğini aynen tekrarlıyor. İyice inceleyip bu doğru mu yanlış mı bakmıyor. Bilim demek bir deneyin tekrarlanabilmesi demektir, bir deney tekrarlanamazsa bilim değildir. O bakımdan Türkiye'den bana çok e-mail, mektup gelir, 'hocam ben bir ilaç buldum, kanseri tedavi ediyor' filan diye. Kardeşim sen bunun kontrolünü yaptın mı? Kaç kişi tedavi edildi, vermezsen kaç kişi öldü, verdiğinde kaç kişi kurtuldu? Bilim budur ve biyolojik saatte o sorun oldu." Bu konudaki bazı yayınlarda, "Bağırsak kanserlerinde sabah şu ilacı versek, akşam şu saatte ilacı versek yüzde 28 tedaviye faydası oluyor." denildiğini aktaran Sancar, "Adam namuslu bir dereceye kadar, bu erkeklerde oluyor, aynı rejimi kadınlarda verince kadınların daha erken ölümüne sebep oluyor ama onu derlemelerde yazmıyor. Derlemelerde herkes, erkeklerdeki pozitif etkiyi söylüyor ama kadınları öldürdüğü söylenmiyor. Bu konuda yaptığımız bir derleme, Science Magazin'de çıktı. Editöre telefon ettim, bu gibi yanlışlıklar var, millete yanlış bilgiler veriliyor, bunu düzeltmemiz lazım dedim." diye konuştu. Sancar, aralıkta yayımladıkları son makalelerinde bağırsak kanserini farelerde büyüttüklerini, sisplatin isimli ilacı verdiklerini ve farelerin normal ve kanserli dokularındaki tahribatı karşılaştırdıklarını belirterek, "Şimdi farelerde tabii normal dokularda, sirkadiyen saat ile onarım gün içinde azalıp yükseliyor fakat farelerde ürettiğimiz insan kanserleri bütün gün aynı şekilde öldürülüyor. O bakımdan onu kullanarak sisplatin ilacının daha etkili saatlerini bulmaya çalışıyoruz." dedi. İnsanda araştırma yapmak için yüzlerce gönüllünün gerektiğine işaret eden Sancar, bunun için izin almanın kolay olmadığının altını çizdi. KANSERE İLİŞKİN SON ÇALIŞMASINI İLK KEZ DUYURDU Aziz Sancar, çok yeni bir çalışmasını da ilk kez duyurarak, "Türkiye'ye gelmeden bir gün önce çok yeni bir şey keşfettik. Bu bilimsel, temel bir araştırma metodu, yani kanseri tedavi edecek değil ama bizim için bir bilim insanı olarak çok heyecan verici bir gelişme." dedi. Çalışmasının kanser tedavisine bir etkisinin olup olmayacağının sorulması üzerine Sancar, "Her şey kanser tedavisinde kullanılabilir. Bu çalışma DNA onarımı ile ilgilidir ve yeni bir metottur ve onu ben Türkiye'ye bir yıl içinde aktarabileceğim." dedi. Yaptığı bu çalışmanın makalesi henüz yayımlanmadığından detaylı bilgi paylaşmasının doğru olmayacağını dile getiren Sancar, "Neticeyi ABD'den ayrıldığım günden bir gün önce aldık. Öğrencim, çocuğu olmuş ve hastaneden çıkmıştı, biliyordu Türkiye'ye gelmeden önce neticeyi görmek isteyeceğimi. Onun için evde oturmuş, bilgisayarla dataları araştırmış ve hemen bana gönderdi. 'Türkiye'ye gideceksin ve merak edeceğini biliyorum, sonuçları bilmeni istiyorum.' dedi." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Abdulkadir Selvi: Erdoğan'dan sağlıkçılara müjde var

Bugünkü köşe yazısında “Bugün sağlıkçılarımız 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlıkçılarımızın uzun süredir beklediği konularda açıklamalar yapacak” diyen Selvi, Erdoğan’ın açıklayacağı “müjde”leri şöyle anlattı: Maaşlar 1. Hekim maaşlarıyla ilgili bir düzenleme vardı. Sağlıkçıların arasında adaletsizliğe yol açar kaygısıyla geri çekilmişti. Yeniden düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlıkçıların maaşlarında yapılacak düzenlemeye ilişkin müjde vermesi bekleniyor. Şiddete karşı önlemler 2. Sağlıkçıların en ciddi sorunlarından biri maruz kaldıkları şiddet olayları. Sağlıkçılara saldırıyı dünyanın en vahşi saldırılarından biri olarak görüyorum. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ortak bir çalışma yaptılar. Bu konudaki düzenleme Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak. Malpraktis davaları 3. Sağlıkçıların en önemli sorunlarından biri tıbbi hatalardan dolayı açılan malpraktis davaları. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Hekimler de hâkimler gibi korunacak” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda önemli açıklamalar yapacak. Sağlıkçılarla ilgili davalara artık ihtisas mahkemeleri bakacak. Tazminat cezalarını ise sağlıkçılar değil, devlet üstlenecek. Selvi, "Bunlar önemli ve kalıcı düzenlemeler. İşin yasal ya da maddi boyutları. Ama bir de Erdoğan’ın, “Giderlerse gitsinler” çıkışından sonra sağlıkçıların gönüllerini alacak bir jestine ihtiyaç var" yorumunu yaptı.

2 yıl önce

Dünyanın gözü İstanbul'daki toplantıda! Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tüm dünya sizden müjde bekliyor'

Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta birinci ay geride kalırken, Rusya'nın işgal harekâtını sona erdirmek için her düzeyde yoğun mekik diplomasisi yürüten Türkiye, iki ülke heyetleri arasında bir süredir videokonferans yöntemiyle devam eden görüşmelerin tarihe geçecek ‘yüz yüze’ toplantılarına da ev sahipliği yapıyor. İki ülke heyetleri bugün İstanbul’da bir araya geldi. Ukrayna ekibine Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı'nın Danışmanı Mihaylo Podolyak, Rus ekibine ise Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Vladimir Medinsky başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki toplantıdan önce heyetlere hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Türkiye'ye ve İstanbulumuza hoş geldiniz. Böylesine kritik bir dönemde sizleri misafir etmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülkeleriniz adına büyük gayret gösterdiniz. Sizleri, şahsım ve milletim adına ayrıca tebrik ediyorum. Çatışmalar, dostunuz ve komşunuz olarak bizleri gerçekten derinden üzüyor. Krizin başından itibaren her düzeyde samimi gayret sarfettik. Dostluk, komşuluk, insani yakınlık ve hukukun gereğini yerine getirmeye çalıştık. HER İKİ TARAFIN HAKKINI KORUYAN BİR YAKLAŞIM SERGİLEDİK Söz sahibi olduğumuz tüm platformlarda her iki tarafın da hakkını koruyan, gözeten adilane bir yaklaşım sergiledik. Bölgesinde pek çok acıya şahitlik etmiş bir ülke olarak Karadeniz'in kuzeyinde benzer bir tablo ortaya çıkmaması için çalıştık, çabaladık. DÜNYA SİZDEN MÜJDELİ HABERLERİ BEKLİYOR Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Trajediyi durdurmak tarafların elindedir. Bir an önce barışın sağlanması herkesin faydasına olacaktır. Görüşmelerden artık somut sonuçlar alınması gereken döneme girildiğini düşünüyoruz. Dünya sizlerden gelecek hayırlı ve müjdeleri haberleri bekliyor. İşinizi kolaylaştıracak her türlü katkıya hazırız.  LİDERLER DÜZEYİNDEKİ TEMASA DA EV SAHİPLİĞİ YAPMAYA HAZIRIZ Bu konuşmamdan sonra Taşkent'e hareket ediyoruz. Ancak Dışişleri Bakanımı ihtiyaç duymanız halinde gereken her türlü desteği vermesi adına İstanbul'da bırakıyorum. Barışın yeniden tesisi için insiyatif almaktan kaçınmayacağınızı biliyorum. Sizlerin müzakerelerde sağlayacağınız ilerleme bir sonraki aşama olan liderler düzeyinde teması da mümkün hale getirecektir. Böyle bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya da hazırız. Her biri değerli birer dostum olan devlet başkanlarınıza en kalbi selamlarımı iletmenizi sizlerden istirham ediyorum. 

1 yıl önce

Öğrencilere ulaşım müjdesi! Ekrem İmamoğlu üzülecek, Cumhur İttifakı'nın ısrarıyla kabul edildi…

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nde, Mayıs ayı 3. oturumunda toplu ulaşımda aylık öğrenci ulaşım abonman ücretine yapılan zammın İBB tarafından sübvanse edilmesi "ısrar karar" olarak kabul edildi. İBB Meclisi 2. Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, aylık öğrenci abonman ücretinin İBB tarafından sübvanse edilmesi gündeme geldi. 78 LİRAYA DÜŞÜRÜLDÜ Raporda yer alan 162. maddede Cumhur İttifakı olarak öğrenci abonman ücretlerine yapılan yüzde 40'lık zammın İBB tarafından sübvanse edilmesinin uygun olacağı değerlendirildi. Komisyon görüşüne göre, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 14 Nisan'da yeniden görüşülmek üzere meclise iade ettiği ve İBB'nin sübvanse maliyetinin bütçede karşılığının bulunduğu ifade edilerek yeniden gündeme gelmesi uygun görüldü. AK Parti ve MHP grubu, öğrenci ulaşım kartlarına yapılan yüzde 40'lık zammın İBB tarafından sübvanse edilmesini ve öğrencilerden eski tarifede olduğu gibi 78 lira alınmasına devam edilmesini teklif etti. Teklif oy çokluğuyla "ısrar karar" olarak kabul edildi. Buna göre aylık yüzde 40 zamla 31 lira eklenerek 109 liraya çıkan aylık öğrenci abonman ücretinin yeniden 78 liraya düşürülmesi kararı alındı. "ÖĞRENCİLERİMİZE HAYIRLI OLSUN" İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, yüzde 40'lık zammın öğrenci biletlerinde uygulanmaması, İBB tarafından sübvanse edilmesiyle ilgili teklif verdiklerini, bu konuda da meclisin karar verdiğini hatırlattı. Kararın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından veto edildiğini hatırlatan Göksu, öğrencilerin derslerine motive olmasına katkı sağlayacaklarını belirterek, "Öğrencilere zammın uygulanmaması ısrar kararını geçirdik. Öğrencilerimize hayırlı olsun." dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15