07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Taliban yönetimi Afgan mültecilere eve dönüş çağrısı yaptı

Kabil'de "Uluslararası Göçmenler Günü" dolayısıyla düzenlenen programda ilk olarak Taliban hükümetinin Başbakan Vekili Muhammed Hasan Ahund'un mesajı okundu. Yakın tarihte Afganistan'dan göçün, 1979'da Rusların ülkeyi işgaliyle başladığına değinen Ahund mesajında, "20 yıldır uluslararası camia tarafından yapılan yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşmadı. Biz geldiğimizden bu yana binlerce aileye evlerine dönme konusunda yardım ettik. Gelecek yıl, bütün Afgan mülteciler için eve dönüş çağrısı yapıyoruz. Artık Afganistan'da huzur var. Herkes genel aftan yararlanabilir ve ülkeye dönebilir." ifadesini kullandı. "EVE DÖNÜŞ ÇAĞRISI YAPIYORUZ" Taliban yönetimi Dışişleri Bakan Yardımcı Vekili Abbas Stanekzey konuşmasında, İran ve Pakistan'da üçer milyon Afgan mülteci bulunduğuna, dünyanın birçok yerinde de yüz binlerce Afgan mültecinin barındığına işaret ederek, "Bizde siyasi ve ekonomik gerekçelerle göç eden iki çeşit mülteci var. Her iki kesime de eve dönüş çağrısı yapıyoruz." dedi. Ülkedeki sıkıntıların ABD'den kaynaklandığını öne süren Stanekzey, şunları kaydetti: "ABD yönetimi, Doha'daki müzakereler esnasında, Afganistan'dan diplomatlarını çekmeyeceği ve dünya ülkelerini Taliban yönetimiyle iş birliği konusunda teşvik edeceğine dair söz vermişti. Uluslararası topluma sesleniyorum, ABD'ye baskı yapsınlar ve bloke edilmiş paralarımız serbest bırakılsın. Batılı ülkeler, Afgan halkının kendileri için göç tehlikesi oluşturmamalarını istemiyorlarsa, ülkemizin alt yapısının imarı konusunda bize yardım etsinler." "İLKBAHARIN GELMESİYLE MİLYONLARCA AFGAN'IN GERİ DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ" Taliban yönetimi Mülteciler ve Geri Dönüşler Bakan Yardımcısı Vekili Muhammed Arsalan Harotay da sözlerine göçün engellenmesi konusunda ülkesine maddi destek veren devletlere teşekkür ederek başladı. Horatay, "İlkbaharın gelmesiyle ülkeden göç etmiş milyonlarca Afgan'ın geri dönmesini bekliyoruz. Taliban yönetimi, ülke içi ve dışındaki Afgan göçmenler için biometrik sistemin kullanılacağı bir bilgi işlem merkezi kurmayı planlamaktadır." dedi. Toplantıda Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği Müsteşarı Emre Manav ve Türk Kızılay Afganistan Delegasyon Başkanı Ferit Ahmet Ziya da hazır bulundu. Birleşmiş Milletler tarafından 18 Aralık, resmi olarak 2000'de Uluslararası Göçmenler Günü olarak kabul edildi. Her yıl 18 Aralık'ta kutlanan Uluslararası Göçmenler Günü, dünya çapında göçmenlerin ve yerinden edilmiş kişilerin yaşamları ve sorunları konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı: Astana'da Suriyeli mültecilerin geri dönüşleri ele alındı

Dışişleri Bakanlığı, Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıda Suriyeli mültecilerin geri dönüşlerinin ele alındığını ve tarafların mültecilerin onurlu, güvenli ve gönüllü şekilde ikamet ettikleri yerlere geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önem ve önceliğinin altını çizdiklerini açıkladı. Astana formatındaki Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıların 17’ncisi, 21-22 Aralık’ta Nur-Sultan’da düzenlendi. Toplantıda siyasi süreçteki son gelişmeler, İdlip’teki durum, insani yardımlar ve terörizmle mücadele konuları ele alındı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Taraflar, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü taahhütlerini yinelemişler, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde sükunetin korunmasının önemini vurgulamışlar ve sahadaki insani durumun düzeltilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar, terörle mücadele bahanesiyle hayata geçirilmeye çalışılan gayrimeşru öz yönetim teşebbüslerinin kabul edilemez olduğunun altını çizmişlerdir. Fırat’ın doğusundaki ayrılıkçı yapılarca sivillere yönelik artan saldırılar ve baskıdan duyulan derin endişe beyan edilmiş, bu bağlamda tarafımızca PKK/YPG terör örgütüyle mücadelede kararlılığımız vurgulanmıştır” denildi. Tarafların Suriye ihtilafına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi sürecin ilerletilmesine bağlılıklarını teyit ettikleri belirtilen açıklamada, “Bu çerçevede, Anayasa Komitesi’nin yedinci turunun en kısa zamanda Suriyeli tarafların yapıcı yaklaşımıyla gerçekleştirilmesi hususunda çağrıda bulunmuşlardır. Suriyeli mültecilerin geri dönüşleri konusu da toplantıda ele alınmıştır. Taraflar, ülke içinde yerlerinden edilmişlerin ve mültecilerin onurlu, güvenli ve gönüllü şekilde ikamet ettikleri yerlere geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önem ve önceliğinin altını çizmişlerdir” ifadelerine yer verildi. Toplantı kapsamında Astana Süreci çerçevesinde kurulmuş bulunan zorla alıkonulan kişilerin serbest bırakılması, cenazelerin takası ve kayıp şahısların akıbetinin tespitine ilişkin çalışma grubu da bir araya geldi. Görüşmede çalışma grubu tarafından altıncı proje çerçevesinde gözaltında tutulan bazı kişilerin 16 Aralık’ta karşılıklı olarak serbest bırakılmasından duyulan memnuniyet ifade edilirken, çalışmaların ve işbirliğinin sürdürülmesi kararlaştırıldı.

2 yıl önce

Afgan ve Suriyeli sığınmacıları ölüme iten Yunanistan Başbakanı Miçotakis: Ukrayna'dan gelecek mültecileri kabul etmeye hazırız

Rusya Ukrayna savaşı 6. gününde devam ederken, yüzlerce Ukraynalı mülteci ülkeyi terk ediyor. Çevre ülkeler, yüzlerce aileyi güvenli bölgelere yerleştirmeye çalışırlen Yunanistan'dan skandal bir hamle geldi. "KABUL ETMEYE HAZIRIZ" Afgan ve Suriyeli sığınmacıları ölüme iten Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'yı hedef alan yaptırımlarını desteklediklerini ve Ukrayna'dan gelecek mültecileri kabul etmeye hazır olduklarını duyurdu. "ONLAR BİZDEN" Miçotakis, açıklamasında "Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Ukrayna halkı ile tam dayanışma" ifadesine yer verdi. Ukrayna'nın Avrupa Birliği (AB) tercihini memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Miçotakis, "Onlar, bizlerden biri" ifadesini kullandı. ÖLÜME GÖNDERMİŞLERDİ Ancak Yunanistan, her yardıma ihtiyacı olan mülteciye karşı böyle değil. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan, onlarca mülteciyi korunmasız bir şekilde geri itmiş ve ölmelerine sebep olmuştu. Bu skandal, dünya gündemini oldukça meşgul etmişti.

2 yıl önce

BM: "Mültecilerin kimliklerinin ne olduğu, nereden geldikleri önemli değil. Biraz daha insancıl ve merhametli olalım"

Bazı Batı ülkelerin siyasetçileri ve gazetecilerinin mülteciler arasında açıkça ayrımcılık yaptığını ortaya koyan açıklamaları tepki çekti. Bu açıklamalarda özellikle Ukraynalı mülteciler için "Beyazlar, Avrupalılar" yorumu yapılması, Suriyeliler ile Afgan mülteciler için aşağılayıcı ifadeler kullanılması dikkati çekti. ABD'nin önde gelen bir haber kanalında bir gazetecinin yayın sırasında, "Dürüst olmak gerekirse bunlar Suriye'den gelen mülteciler değil. Bunlar Ukrayna'dan gelen mülteciler. Hristiyanlar, beyazlar, birbirlerine çok benziyorlar" demesi sosyal medyada gündeme oturdu. BMMYK Sözcüsü Mantoo, "Kimse mülteci olmak istemez. Hiç kimse evinden zorla ayrılmak ve güvenlik arayışı içinde kaçmak zorunda kalmak istemez. Bu gerçekten yıkıcı bir durum" dedi. Mantoo, tüm mültecilerin karşılaştığı benzer zorluklara dikkati çekerek mültecilere arasında ayrım yapan "insanlık dışı" haberlerin kimseye yararı olmayacağını vurguladı. "İnsancıl ve merhametli olalım" Sözcü Mantoo, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu tür söylemlere gerçekten ihtiyacımız yok. Bu, Ukrayna'dan gelen mülteciler, Afganistan'dan gelen, Suriye'den gelen ve diğer ülkelerden gelen mülteciler için de gerçekten trajik bir durum. Yani asıl mesele, günün sonunda hatırlamamız gereken, hepsinin insan olduğudur." Aynı soruyu cevaplayan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell de "Bence bu tür yorumların olmaması gerektiğini söylemeye gerek bile yok" dedi. Throssell, farklı ülkelerden mültecilere yönelik ayrım yapan açıklamaların kimseye faydası olmadığını işaret etti.

2 yıl önce

BM: 1 milyon 368 bin 864 mülteci Ukrayna'dan komşu ülkelere geçti

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki mülteci krizine ilişkin çeşitli kaynaklardan edinilen verileri paylaştı. Açıklamada, 24 Şubat-4 Mart arasında yarıdan fazlası Polonya'ya olmak üzere 1 milyon 368 bin 864 mültecinin Ukrayna'dan komşu ülkelere geçtiği belirtildi. Polonya'ya 756 bin 303, Macaristan'a 157 bin 4, Moldova'ya 103 bin 254, Slovakya'ya 101 bin 529, Romanya'ya 63 bin 192, Rusya'ya 53 bin 300, Belarus'a 406 ve diğer Avrupa ülkelerine ise 133 bin 876 mültecinin geçiş yaptığı aktarılan açıklamada, bu rakamlara ilave olarak Donetsk ve Luhansk bölgelerinden 18-23 Şubat'ta 96 bin kişinin de Rusya'ya geçtiği kaydedildi. BMMYK, Ukrayna'da durumun daha da tırmanması halinde 4 milyon kadar sivilin ülkeden kaçabileceği uyarısında bulunmuştu.

2 yıl önce

Ukraynalı milyonlarca mülteci Avrupa ülkelerine akın etti! Kapıkule Sınır Kapısı’nda sakinlik hakim…

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Ukraynalı 1,5 milyondan fazla kişinin komşu ülkelere geçtiğini duyurdu. 10 gün içinde Ukrayna’dan 1,5 milyondan fazla mültecinin komşu ülkelere geçtiğini belirten Grandi, “Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da en hızlı büyüyen mülteci krizi.” ifadesini kullandı. Öte yandan, BM verilerine göre, Ukraynalı mültecilerin yarısından fazlası Polonya‘ya geçti. Polonya’yı sırasıyla Macaristan, Moldova, Slovakya, Romanya ve diğer Avrupa ülkeleri takip ediyor. BMMYK, Ukrayna’da durumun daha da tırmanması halinde 4 milyon kadar sivilin ülkeden kaçabileceği uyarısında bulunmuştu. KAPIKULE’DE SAKİNLİK HAKİM Ukrayna’dan tahliye edilen Türk vatandaşlarının ve Türkiye’ye karayoluyla gelen Ukraynalı mültecilerin ülkeye giriş noktalarından olan Kapıkule Sınır Kapısı’nda ise sakinlik hakim durumda. Edirne İl Göç İdaresi ekipleri, gelen Türk vatandaşlarının ve mültecilerin işlemlerini, Göç İdaresi Mobil Hizmet Araçları ile hızlıca gerçekleştiriyor. Ukrayna‘dan kara yoluyla tahliye edilen Ukrayna vatandaşları arasında çoğunluğu ise Kırım ve Ahıska Türkleri oluşturuyor. “TÜRKİYE’YE GELEN UKRAYNALI SAYISI 20 BİNİ AŞTI” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin ırk, din, dil ayrımı yapmadan mazlumlara sahip çıktığını hatırlatarak şu ifadeleri kullanmıştı. “Hani güvenlik konseyiniz. Hadi çözün bakalım bu meseleyi. Yıllardan beri bizi terörün, milyonlarca göçün yanı başında bırakanlar, hadi hareket edin şimdi. Orada çoluk, çocuk, kadın hep beraber bir başka ülkeden bir başka ülkeye geçiyorlar. 1,5 milyonu aşan bir göçten bahsediliyor. Bize de üçüncü ülkelerden olmak kaydıyla bugün itibarıyla gelen Ukraynalı sayısı 20 bini aştı. Başımızın üzerinde yerleri var. Elimizden geleni yapıyoruz. Misafirperverliğimizi en üst seviyede gösteriyoruz. Sarı saçlı, mavi gözlü, yeşil gözlü; ırklara yönelik bir ayrım yapmayız. Müslümanız, dünyanın neresinde olursa olsun, mağdura sahip çıkarız”

2 yıl önce

Mazlum nerede ise Türkiye orada! AFAD, Avrupa’da Ukraynalı mültecilere yardım ediyor

Rusya-Ukrayna savaşının ikinci gününden itibaren Siret Sınır Kapısı’nda insani yardım malzemesi dağıtmayı sürdüren AFAD, bugün de savaştan kaçanlara sıcak yemek ikram etti. Savaş mağdurlarına Türkiye’nin yardım elini uzatan AFAD, bölgede başlayan yoğun kar yağışına rağmen insani yardım malzemesi dağıtmayı da sürdürüyor. https://twitter.com/afadbaskanlik/status/1501997397722939392?s=21

2 yıl önce

İsmail Saymaz’ın ‘mültecilere’ iki yüzlülüğü, Ukraynalılara başka Suriyelilere başka…

Rusya, Ukrayna’yı işgal girişiminde sivilleri de hedef almayı sürdürürken, iki yüzlü Batı’nın tüm dikkati Ukraynalı vatandaşlar üzerine çevrildi. ‘MÜLTECİ DEĞİLLER’ Suriye’deki savaştan kaçıp ülkemize sığınılanları bugüne kadar eleştirenler, Ukrayna’daki savaştan kaçan sivilleri konuşturmak için adeta birbiri ile yarışıyor. Önceki gün Ukraynalı sivillerin sığındığı kampta bir ailenin çadırına izinsiz şekilde girerek tepkileri üzerine çeken Saymaz, Ukrayna’daki savaştan kaçan sivillerle röportaj yapmayı sürdürüyor. Savaştan kaçan bir Ukrayna vatandaşı ile röportajını aktaran Saymaz, “Ukraynalılar savaşın ve mülteci olmanın kederini saygı uyandıran bir ağırbaşlılıkla yaşıyorlar. Romanya’nın Ukrayna sınırındaki Siret sınır kapısında Türkiye’ye kalkan otobüste tanıştığım Elana hanım, ‘Ülkemin yok olmasını istemiyorum’ diyor.” ifadelerini kullandı. Gazeteci İsmail Kılıçaslan, savaştan kaçan Suriyeliler için “mülteci değiller” ifadesini kullanıp, “Mülteci veya sığınmacı ya kampta yaşar veya gösterilen şehirde” diyerek hemen her konuşmasında Suriyeli sivilleri hedef alan Saymaz’ın Ukraynalı sivillere yönelik tutumunu “ikiyüzlülük” olarak değerlendirdi. Kılıçaslan, şu değerlendirmeyi yaptı: Ulan canına yandığımın dünyası be. Daha savaşın onuncu gününde ülkesini terk eden 500 bin kişiden biri olan Elena’nın saygı uyandırdığı, Suriyeli Ayşelere de “çok seviyorsanız evinizde besleyin” denilen dünya burası.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10