07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Afgan mülteci politikasına tepki gösterdi

Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2 Ağustos'ta yaptığı Afgan göçmenlerle ilgili açıklamaya tepki gösterdi. "Ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez" Açıklamada, şöyle denildi: "ABD devleti, ABD merkezli STK'lar ve basın kuruluşları için çalışan Afganlar ve ailelerine yönelik göçmen kabul programı ile Afganların ABD'ye göç başvurularının bağlı oldukları kuruluşlar aracılığıyla üçüncü ülkelerden alınacağı belirtilerek, başvurular için ülkemize de işaret edilmektedir." ABD'nin açıklamasının Türkiye'de büyük bir göç krizine sebep olacağının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Öncelikle ABD'nin açıklaması bölgemizde büyük bir göç krizine neden olacak ve göç yollarında Afganların acılarını artıracaktır. Soruna bölge ülkeleri arasında çözüm bulmak yerine ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez." "ABD, bu kişileri almak istiyorsa uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür" Açıklamada, Türkiye'nin yeni bir göç krizini üstlenecek kapasitesinin bulunmadığının altı çizildi: "Son 7 yıldır dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD'nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz. ABD, eğer bu kişileri ülkesine almak istiyor ise doğrudan uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür. Ülkemiz, hiçbir durumda üçüncü ülkelerin uluslararası sorumluluklarını devralmayacak, kanunlarımızın üçüncü ülkeler tarafından kendi amaçları için kötüye kullanılmasına izin vermeyecektir. Bölgemizde üçüncü ülkelerin kararları neticesinde yaşanan göç krizlerinin yükünün Türk milleti tarafından üstlenilmesini kimse beklememelidir."

1 yıl önce

Nereden nereye! Ümit Özdağ, CHP ve İYİ Parti’yi mülteci politikasında dansöze çevirdi…

Sosyal medyada popülist ve ırkçı bir tutumla Türkiye’ye sığınan yabancıları hedef haline getiren ve ajans desteği ile etkileşimini artıran Ümit Özdağ, CHP ve İYİ Parti liderlerini kıskandırdı. Birkaç sene öncesine kadar ‘mülteci’ raporları hazırlayan, sığınmacıların kalıcı vatandaşlığa geçmesi, çifte vatandaşlık gibi öneriler sunan CHP ve İYİ Parti, bu hafta mülteci karşıtı olmaya karar verdi. CHP’DEN ‘COĞRAFİ ÇEKİNCE KALDIRILSIN’ TALEBİ Son günlerde yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin sığınmacılar tarafından işgal edildiğini söyleyerek, Suriyelileri ülkelerine göndermekten bahseden CHP’li Özgür Özel’in 2016 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada “Coğrafi çekincenin kaldırılması ve mültecilik -ki bu bir tercih değildir, bu bir zorunluluktur ve bu bir insan hakkıdır- konusunda, bu hakka saygılı olan hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem de uluslararası tüm kurum ve kuruluşların üstüne düşeni yapması gerekir.” ifadelerini kullandığı ortaya çıkmıştı. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, iyi bir yaşam standardı sağlanması, Suriyeli öğrenciler için özel okullar yapılması da CHP’nin hazırladığı raporda geçen ifadeler arasında.   İYİ PARTİ’DEN ‘TARİH BİZİ AFFETMEZDİ’ RAPORU Geçmişte Suriyeliler ve Türkiye’nin Göç politikası için övgü dolu sözler kullanan İYİ Partili Bahadır Erdem ise hazırladığı “GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜNDEKİ SURİYELİLERİN SOSYAL, SİYASİ VE VATANDAŞLIK HUKUKU BAKIMINDAN TÜRKİYE’DEKİ DURUMLARI” başlıklı raporda şu ifadeleri kullanmıştı:   Türkiye, Suriyelilerle adeta bir yangının orta yerinde karşılaştı. Savaştan ve ölümden kaçan Suriyelilerle karşılaşınca da mecburen kapılarını açtı. Ülkeden içeriye aldı. Kanaatimce almaktan başka çaresi de yoktu. Savaşın başlangıcındaki ve bugüne kadar süren süreçteki şartlar gözetildiğinde insani olarak doğru olanı yaptı. Aksi bir tutum takınsaydı tarihi bizi affetmezdi. … Türkiye, yabancıları vatandaşlığa sonradan almak bakımından dünyanın hemen bütün Devletleri ile benzer vatandaşlık hukuku hükümlerine sahiptir. Ancak Suriye’deki savaştan sonraki dönem bütün dünyaya, Suriye’den kaçan beş milyona yakın insan kitlesine kapısını açan Türkiye, uluslararası göçmen politikasında, hem Avrupa’ya hem dünyanın bütün devletlerine insani boyutta büyük bir ders vermiştir.