30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Türkiye'den 'dost veya müttefik' ülke kararı! Limit 60 milyon

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 3212 sayılı Kanun kapsamında 2022'de anlaşma akdedilmeksizin dost veya müttefik devletlere ve bu devletlerde bulunan kamu veya özel nitelikteki kurum ve kuruluşlara mal veya hizmetin hibesi, mübadelesi veya yardım olarak verilmesinde uygulanacak parasal limit 60 milyon lira olarak belirlendi. Anlaşma akdedilmeksizin protokol (mutabakat zaptı) ile verilebilecek mal ve hizmetlerin cinsi şu şekilde: "Dışişleri Bakanlığınca uygun mütalaa verilmesi şartıyla, üçüncü ülkelere devri anlaşmalarla sınırlanmayan 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silah Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun kapsamında yayımlanan kontrole tabi malzeme listesinde yer alan malzemeler, bunlara ait dokümanlar, yedek parçalar ile arıza tespit, danışmanlık bakım ve onarım hizmetleri. Birinci sıra kapsamına girmeyen malzemeler ile bunların arıza tespit, danışmanlık bakım ve onarım hizmetleri. Bilgi değişimini sağlayacak sistemlerin kurulması, bu sistemlerin arıza tespit danışmanlık, bakım ve onarım hizmetleri. Süresi 20 haftayı aşmayan dost ve müttefik ülkelere verilecek eğitimler (iaşe ve ibate giderleri dahil). Her türlü hava meydanı ve liman hizmetleri."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan NATO Liderler Zirvesi'nde önemli mesajlar: Müttefikler arasında ambargo olmamalı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Belçika'nın başkenti Brüksel'de NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi'ne katıldı. Zirve marjında liderlerle peş peşe görüşmeler gerçekleştiren Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizinin çözüme dair önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında özetle şöyle konuştu: Belçika makamlarına da zirveye başarılı ev sahipliklerinden ötürü takdirlerimi iletiyorum. Ukrayna ve Rusya savaşı bugün itibariyle 1. ayını geride bıraktı. NATO müttefikleri olarak güncel gelişmeleri ve ittifakın aldıkları liderler seviyesinde bir araya geldik. 25 Şubat'ta gerçekleşen zirvenin ardından NATO'nun birlik ve beraberlik mesajı vermesi anlamlıdır. Kırım'ın İlhak'ını tanımadığımızı ve tanımayacağımızı ifade ettik, etmeyeceğimizi sürdürüyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına tutumumuz da bu ilkeli tutumuzla nettir. Tahrip olan şehirler, okullar, evler bütün varlığını bir bavula sığdırmış mülteciler savaşın kanlı yüzünü bizlere bir kez daha hatırlatmıştır. Bu savaş kadınlar ve çocuklar üzerinde izleri yıllarca silinmeyecek travmalara yol açıyor. "MÜZAKERE SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN ADIMLAR ATTIK" Öncelikle Ukrayna ve Rusya Karadeniz'den komşumuz olan 2 ülkedir. Son 11 yıldır Suriye'deki savaşın yükünü adeta tek başına taşıyan bir ülke olarak bölgedeki sükunun sağlanması için çalışıyoruz. Taraflar arasındaki müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Müzakere sürecini kolaylaştırmak için birçok adım attık. Müzakerelerde bazı noktalarda ilerleme kaydedilmesini ihtiyatlı iyimserlikle karşılıyoruz. "MONTRÖ SÖZLEŞMESİ'Nİ GERİLİMİ AZALTMAK İÇİN KULLANIYORUZ" Montrö Sözleşmesinin sağladığı yetkileri Karadeniz'de gerilimi azaltmaya yönelik kullanıyoruz. 56 TIR bölgeye insani yardım göndermiş durumdayız. Göndermeye de devam ediyoruz. Türkiye'ye giriş yapan Ukraynalıların sayısı ise 60 bine yaklaştı. Gerek AFAD, Kızılay gibi resmi kurumlarımız sahada büyük özveriyle çalışıyorlar. Son 8 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan bir ülkeyiz. Dostlarımızın içinde bulunduğu zorluğu iyi anlıyoruz. Mültecilere sahip çıkma konusunda uluslararası toplumun başarısız olduğunu tecrübemizle iyi biliyoruz. Başta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere kapısına gelen mültecileri desteklemeli, elini taşın altına koymalı. "MÜTTEFİKLER ARASINDA AMBARGOLARIN GÜNDEME DAHİ GELMEMESİ GEREKİR" İttifakın Avrupa Atlantik'e yönelik kaygılar konusunda kapsamlı görüş-alışverişinde bulunduk. Gerçekçi ve stratejik yaklaşımla hareket etmesi şarttır. İttifakın Rusya'ya ya da başka bir ülkeye tehdit oluşturacak durumda olmadığının altını bir kez daha çizmiş olduk. Güvenliğin bölünmezliği ilkesine özellikle dikkat çektim. Türkiye, ittifak dayanışması ruhunu esas alarak NATO'nun caydırıcılık ve savunma tekniklerine gerekli katkıyı vermeye devam edecektir. Savunma sanayimizin önüne bizzat NATO müttefiklerimiz tarafından konan ambargoların kaldırılması lazım. Bu konudaki beklentilerimizi liderlerle açıkça paylaştım. Bugünkü toplantımız Haziran ayındaki NATO toplantısına giden süreçte önemli bir adım. Müttefikler arasında gizli-açık ambargoların gündeme dahi gelmemesi gerekir.  Dünya liderlerinin çoğuyla kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdim. Bugün de temaslarımın yanında Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya, Estonya, İspanya, Birleşik Krallık liderlerilye görüşmeler gerçekleştirdim. Bu görüşmelerle meslektaşlarımla ağırlıklı Ukrayna meselesini ele aldık. Vize serbestisi sürecinde esneklik sağlanmasına dair beklentimizi bir kez daha mevkidaşlarımla paylaştım. "AMACIMIZ İKİ LİDERİ BİR ARAYA GETİRMEK" Türkiye üzerinde yoğunlaşan değil, yaptığımız çalışmalarla ilgili Türkiye'ye şükranlarını sunan ülkeler oldu. Putin ve Zelenski görüşmelerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz. Bütün gayretimiz bu iki lideri bir araya getirmek ve barış atmosferi oluşturmak. Beyaz Rusya'da devam eden teknik altyapının çalışmalarda. Bir Kırım ve Donbas meselesi var ki buna Ukrayna'nın sıcak bakması mümkün değil. Zelenski'nin referanduma getirme amacıyla "Ukrayna halkının vereceği karar" diyerek akıllı bir liderlik uygulamasını ortaya koymuştur. "ZELENSKI ARABULUCU OLMAMIZI BİZZAT İSTİYOR" Bu görüşmeler devam ediyor. Bir işin teknik altyapı olarak devam ettiği görüşmeler var. Bunun yanında Zelenski'nin bizimle yaptığı görüşmelerdeki talebidir. Türkiye'nin bu işlerde arabuluculuk rolü üstlenmesini bizzat istiyor. Rusya'nın da bunu olumsuz olarak görmesi mümkün değil. Temennimiz o dur ki bu süreç içinde eğer Türkiye'nin arabuluculuğuna yönelik talep gelirse biz buna hazırız. Burası Ankara, İstanbul olur. Buralarda görüşmeyi yapmak üzere bu adımı atmaya hazır olduğumuzu söyledik. Liderlerle görüşmemizdeki yaklaşım Türkiye'nin kurduğu ilişkilerin ne denli sıcak olduğu, ne denli olumlu yaklaşım sergilediğidir. Tabi bundan dolayı bize teşekkürleri oldu. Attığımız adımlardaki sıcak temaslar liderlerin dikkatini çekiyor. Türkiye olarak aynı yaklaşımı sürdürmeye devam edeceğiz. Bizim sayın Putin'le de olumlu istikametimiz oldu, sayın Zelenski ile de olumlu istikametimiz devam edecek diye söylemiştim. Bizim temennimiz barışın sağlanması. TÜRKİYE-FRANSA İLİŞKİLERİ Fransa seçime gidiyor. Ve bu dönemde Macron'la ağırlıklı olarak gündemimiz Rusya-Ukrayna arasındaki savaştı. Bunun dışında Türkiye-Fransa ilişkileriyle alakalı, gerek askeri, ekonomi, kültürel konularında nereye geldik. Bundan sonra neler yapabiliriz diye görüştük. Temennimiz, seçim sonrası bu süreci Türkiye-Fransa ilişkileri olarak devam ettirmek. Görünen gerçek şu; O da hemen hemen NATO ülkelerinin çoğu yaptırımlar üzerinden hareket ediyorlar. Yaptırımların dışındaki yöntemlerin faydalı olamayacağı düşüncesi hemen hemen hepsinde aynı.

1 yıl önce

NATO: Türkiye önemli bir müttefik, uzlaşı sağlamak için gerekli şartları bulacağımıza inanıyoruz

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana, Finlandiya ve İsveç'in olası NATO üyeliğine ilişkin, Türkiye'nin endişelerini bildirdiğini, bir uzlaşı için şartların bulunacağına inandığını söyledi. Kovid-19'a yakalanan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in yerine Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılan Geoana, toplantı girişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. "Finlandiya ve İsveç'in olası NATO üyeliği hakkında Türkiye ile dün gece yapılan görüşmeler nasıldı?" sorusu üzerine Geoana, açık ve yapıcı bir görüşme yapıldığını belirtti. Geoana, "Türkiye önemli bir müttefik. (Türk yetkililer) Dostlar ve müttefikler arasında ele alınan ve konuşulan endişelerini ifade ettiler. Önümüzdeki günlerde İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olmaya karar verirse bu iki ülkeyi memnuniyetle karşılamak ve bir uzlaşı sağlamak için gerekli şartları bulacağımıza inanıyorum" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde, NATO'da müttefik olacak bir ülkenin terör örgütü YPG/PKK'ya destek vermemesi gerektiğini belirterek, "Bu iki ülke (İsveç ve Finlandiya) PKK ve YPG'ye açık bir şekilde destek vermektedir. Bunlar terör örgütüdür" demişti. Çavuşoğlu, dün gece İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile iki ülkenin NATO'ya üyelik müracaatına ilişkin üçlü toplantı yapmıştı. Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: NATO açık kapılı bir ittifaktır Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock de gazetecilere açıklama yaptı. Baerbock, Avrupa'daki herkesin daha fazla güvenliğe ihtiyaç duyduğu bu dönemde, NATO ortakları olarak şimdi güvenlik desteğine ihtiyaç duyanlara kapılarının açık olduğunu net bir şekilde ifade ettiklerini belirtti. “Bunlar yakın dostlarımız ve ortaklarımız Finlandiya ve İsveç’tir” diyen Baerbock, bu ülkelerinin dışişleri bakanlarının dün akşam yapılan NATO etkinliğine katıldıkları için memnuniyet duyduğunu kaydetti. Baerbock, Finlandiya ve İsveç’in AB üyesi olduklarına ve NATO’nun parçası olmadıklarına ancak şimdi Rusya’nın bu iki ülkeyi NATO’ya ittiğine dikkati çekerek, "Böyle bir anda kapılarımız açıktır. NATO savunma odaklı bir ittifaktır ve her zaman öyle kalacaktır ancak aynı zamanda açık kapılı bir ittifaktır. Bu yüzden Finlandiya ve İsveç'i, eğer parlamentoları ve toplumları bunun (NATO) için karar verirse memnuniyetle karşılarız” değerlendirmesinde bulundu. 'Hızlı bir onay süreci için her şeyi hazırladık' Almanya’nın bu iki ülkenin ittifaka katılımını çok hızlı onaylayacağını, bu konuda ülkedeki tüm demokratik partilerle konuşulduğunu aktaran Baerbock, “Statünün gerçekte ne olduğunun belirsiz olduğu ara aşama, gri aşama olmamalı. Bu nedenle Almanya ve Alman hükümeti olarak çok hızlı bir onay süreci için her şeyi hazırladık" dedi.

1 yıl önce

Bakan Soylu’dan Yunanistan’a: “Hem komşu, Hem NATO’da müttefik, Hem Terör Destekçisi, cici batı”

Bakan Soylu, “Batı Cephesi bildiğiniz gibi PKK, Lavrion’dan Atina’ya yürüyor Yunanistan ile NATO’da birlikteyiz Bu birliktelikte; Lavrion Kampında PKK/PYD terörist yetiştirmeleri FETÖye kol kanat germe Söylemimize rağmen ısrar VAR Hem komşu Hem NATO’da müttefik Hem Terör Destekçisi Cici Batı” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1531970811346800643?s=21&t=8-8vc8Rk4fg2n05EMBNO0g

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu?

Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile kente gelen Çavuşoğlu, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve diğer ilgililer tarafından karşılandı. Daha sonra Vali Ayyıldız'ın makamına geçen Çavuşoğlu, basına kapalı görüşmenin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak'ı ziyaret etti. Çavuşoğlu, daha sonra ESOGÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası Öğrenci Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Eskişehir'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Dünyada önemli değişimlerin yaşandığını belirten Çavuşoğlu, dünya üzerinde dengelerin de hızla değiştiğini vurguladı. Çavuşoğlu, "Doğu bloku" yıkıldıktan sonra ABD'nin merkezinde olduğu tek kutuplu bir dünya oluşmaya başladığını anlatarak, şöyle konuştu: "Peki bu tek gücün uyguladığı politikalar bu tek kutupluluğu güçlendirdi mi? Zayıflattı mı? Özellikle 11 Eylül'den bu yana ki hepimizin kınadığı bir terör saldırısından sonra izlenen politika, diğer taraftan dünyada yükselen diğer ülkeler, 'ben de varım' demeye başlayan ülkeler sayesinde tek kutupluluktan çok taraflılığa geçmeye başladı. İşte Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan ve şimdi bu sahnede dünya sistemini eleştirip yeni bir dünya sisteminin kurulması gerektiğini ya da mevcut sistemin reforma tabi tutulması gerektiğini söyleyen Türkiye gibi ülkeler var." "Türkiye'nin gelişmeleri, seyretme lüksü yok" Yeni sistemin farklı coğrafyalarda yatay, farklı tematik alanlarda dikey mücadeleleri getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Bu mücadelenin içinde nerede yer alacağız? Ne kadar güçlü olmamız gerekiyor? İşte bu yeni paradigmaya biz Türkiye olarak hazırlanıyoruz. Küresel vizyonu olan Türkiye'nin, gelişmeleri seyretme lüksü yok. Yani dünyada bu gelişmeler oluyor. 'Bunları izleyelim, görelim bakalım bize etkisi ne olacak' olmaz. Ekonominin güç dengesi nereye doğru kayıyorsa ekonomik ilişkilerimizde o bölgelere ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü çıkarımız orada. Bugün uyanan Afrika'yı görmezsek, yarın çok geç kalmış sayılır. Bugün yeniden Asya diyorsak köklerimizin Asya'da olduğu bir yere yeniden dönüyorsak ilk defa orada değiliz. Bunun bir sebebi var." Çavuşoğlu, ekonominin güç dengesinin Asya'ya doğru kaydığını belirterek, "Yatay düzlemde coğrafi etkimizi arttırıyoruz. Afrika açılımımız, Afrika ortaklığına dönüştü. Türkiye Afrika ortaklığı. Latin Amerika açılımımız her geçen gün gelişiyor, her alanda ticaret dahil. Aynı şekilde Balkanlar'daki gelişmelere duyarsız kalamayız. Burada etkinliğimizi artırmamız lazım. İşte Orta Doğu, tekrar ilişkilerimizi normalleştirme çabalarımızı sizler de izliyorsunuz. Kafkaslar'da Azerbaycan'ın Karabağ zaferi, yeni dinamikler ortaya çıkardı. Avrupa Birliği politikamız da devam ediyor. Dolayısıyla yatay olarak biz tüm bu coğrafyalarda etkin görünen ve çıkarlarını arayan, bayrağımızı dalgalandıran bir ülke olmak durumundayız. Yine dikey düzleme baktığımız zaman da tematik etkinliğimizi derinleştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı. "Uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor" Bakan Çavuşoğlu, geçmiş dönemlerde Libya'daki, Suriye'deki savaşlardan bahsedildiğini anımsatarak, şunları kaydetti: "Şimdi Avrupa'nın göbeğinde savaş var. Bu savaşın etkileri ne? İnsani dramları görüyorsunuz. Her şeyden önce insani etkilerine odaklanmak lazım. Nasıl ateşkes olacak? Ekonomiye etkisi ne? Artan fahiş enerji fiyatlarının hepimize etkisi ne? Ne kadar sürdürülebilir? Şu anda ciddi krizler yaşamaya başlayan ülkeler var. Açlık, kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olan ülkeler var. Bunlara nasıl çözümler bulacağız? Yani her şey işte. 2-3 yıl içinde üç tane önemli krizden bahsediyorum. Siz daha fazla örnekler verebilirsiniz. Sonuçta bir yandan anlık, gerçek zamanlı dönüşüme uygun tepkiler geliştirmeniz gerekiyor dış politikada. Diğer yandan da bu krizler gelir geçer. O nedenle uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor. " "Herhangi gizli bir gündemimiz yok" İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusuna değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO'nun genişlemesini destekleyen bir ülkeyiz ama bize saldıran, terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Siz müttefik olacaksanız biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz. Sizin de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım, anlamak yetmez, gidermek lazım. Türkiye'ye karşı savunma sanayi ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG'ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmadığı ülkelere karşı olur. Dünyada herkesin ilişkilerini aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkeler de var ama siz Türkiye gibi Avrupa'ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik." "Her coğrafyada barış için çalışıyoruz" Türkiye olarak barış için diplomasi yürüttüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Rusya ve Ukrayna'yı aynı masada bizden başka bir araya getirebilen bir ülke oldu mu? Biz gerçekten Afrika'dan Latin Amerika'ya, Orta Asya'dan Balkanlar'a her coğrafyada barış için çalışıyoruz." dedi. Çavuşoğlu, Balkanlar'da ciddi bir kırılganlığın olduğuna değinerek "Önümüzdeki günlerde dört Balkan ülkesini ziyaret edeceğim ve bu ülkelerde önemli görüşmeler de gerçekleştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ziyaretleri olacak. O bölgedeki ülkelerin hepsinin aynı anda güvendiği ülke Türkiye. Biz ayrım yapmadan bu ülkelerin Bosna Hersek'in ve Balkan ülkelerinin istikrarını destekliyoruz." açıklamasında bulundu. "Irkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz" İnsanların karşı karşıya kaldığı başka sorunların da olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Ayrımcılık, nefret, kendisinden olmaya yönelik nefret, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı bunlara karşı da mücadele etmek lazım. Şimdi ilk defa Dışişleri Bakanlığı olarak ilgili kurumlarımızda da çalışıyoruz. Dünyada İslam düşmanlığı ve ırkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz. Raporumuz bitmek üzere. Tüm uluslararası kuruluşlarla BM İnsan Hakları Komiserliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği dahil herkesle paylaşacağız. Dünya kamuoyuyla da paylaşacağız." diye konuştu. Çavuşoğlu, Ukrayna'daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunun ön planda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da güvenli bir koridor açarak gemiler için Ukrayna'daki buğday ve tahılın tüm dünyaya taşınması, ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler, Türkiye, Rusya ve Ukrayna olarak. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli, 'bizi de dahil edin, bu sisteme' diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz, 'iş birliği yapmak lazım' diyoruz ama burada kilit bir ülke olarak herkes Türkiye'yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenini kazanan bir ülkeyiz. İnşallah İstanbul'da bir merkez de kuracağız bununla ilgili." Çavuşoğlu, 8 Haziran'da Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Lavrov'la beraber askeri bir heyet de gelecek. İkili görüşmelerimizin dışında ayrıca bu oluşacak koridor güvenliği ve Rus ve Ukrayna ürünlerinin ihracatı konusunda birlikte bir çalışma yapacağız." dedi. Bugün Ermeni teröristlerin Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp'in eşi Necla Kuneralp ile emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu'yu katletmelerinin 44'üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu vesileyle vatan için en büyük fedakarlığı yapmış olan tüm şehitleri saygıyla, minnetle andığını sözlerine ekledi. Toplantı, soru-cevap bölümüyle basına kapalı olarak devam etti.

1 yıl önce

Terörist elebaşı, ABD'den yardım dilendi! ''En sadık müttefikinizi unutmayın. Türkiye'yi durdurun'

Suriye'nin kuzeyine kara harekatına hazırlanan Türkiye'nin verdiği mesajlar, bölgedeki teröristleri panikletti. Terör örgütü YPG/PKK'nın elebaşlarından Ferhat Abdi Şahin, Washington Post gazetesine yazdığı yazıda öldürülen teröristlerden bahsederken, kendilerine tırlarla silah yardımı yapan ABD'ye de seslendi. ABD'YE ÇAĞRI: EN SADIK MÜTTEFİKİNİZİ UNUTMAYIN Terörist Şahin, "Amerika'nın Suriye'deki en sadık müttefikiyiz. Bizi unutmayın" başlıklı yazısında, Türkiye tarafından tehlike altında olduklarını söyledi. Washington yönetiminden destek isteyen örgüt elebaşı, "Türkiye, bu yıl SDG'deki ve yönetimimizdeki birçok meslektaşıma suikast düzenledi." şeklinde bir ifade kullandı. "TÜRKİYE BUNU DAHA ÖNCE İKİ KEZ YAPTI" Hava operasyonlarının yanı sıra Türkiye'nin karadan harekat "tehdidinde" bulunduğunu söyleyen YPG/PKK'lı terörist elebaşı, "Böyle bir saldırının sonuçlarının ne olacağını biliyoruz çünkü Türkiye bunu daha önce iki kez yaptı." dedi. ULUSLARARASI TOPLUMA SESLENDİ: TÜRKİYE'Yİ DURDURUN Bölgenin güvenliği bahanesini öne süren terörist elebaşı Ferhat Abdi Şahin, uluslararası topluma seslenerek, "Türkiye'nin durdurulması için derhal somut adımlar atılması" gerektiğini anlattı.

1 yıl önce

Stoltenberg: Hiçbir NATO müttefiki Türkiye kadar terörden yara almadı

Stoltenberg, NATO ile AB arasındaki işbirliği konulu ortak deklarasyonun imza töreninden sonra AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ortak basın toplantısı düzenledi. İsveç'in Türkiye'nin taleplerinin hepsini karşılayamayacağına yönelik açıklamasıyla ilgili görüşü sorulan Stoltenberg, "İsveç ve Finlandiya'nın katılım protokollerinin tamamlanacağına ve tüm NATO üyelerinin katılım protokollerini meclislerinde onaylayacağına inanıyorum. Bu Türkiye için de geçerli." dedi. İki ülkenin NATO katılım sürecinin, ittifakın modern tarihindeki en hızlısı olduğunu vurgulayan Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye ile Madrid'deki NATO Zirvesi'nde imzaladıkları üçlü muhtırayla terörle mücadelede işbirliği ve silah satışı kısıtlamalarının kaldırılmasında anlaştıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bunlar da yerine getiriliyor. Daha fazla bilgi ve istihbarat paylaşımı yapılan kalıcı bir mekanizma kurdular ve terör tehditlerine karşı daha yakın çalışıyorlar. Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri var. Hiçbir NATO müttefiki Türkiye kadar terörden yara almadı. O yüzden NATO müttefikleri ve İsveç ile Finlandiya'nın bu konuda daha fazla çalışmasını memnuniyetle karşılamalıyız." Stoltenberg ayrıca İsveç ve Finlandiya'nın henüz NATO üyesi olmamalarına rağmen üyelik başvurusu öncesine göre çok farklı bir noktada olduklarını belirtti. ABD dahil bazı NATO ülkelerinin Finlandiya ve İsveç'e güvenlik garantileri verdiğini, NATO'nun bölgede varlığını artırdığını hatırlatan Stoltenberg, iki ülkenin yetkililerinin artık birçok seviyede NATO toplantıları ve faaliyetlerine katıldığını kaydetti. Stoltenberg, "Türkiye ve Macaristan'da meclislerinin onayıyla katılım protokollerinin tamamlanmasının önemini görüyorum. Bunun olacağına inanıyorum." diye konuştu.

8 ay önce

Batı dünyası bölgede düşüş eğiliminde... Türkiye'yi en güçlü müttefik olarak seçtiler

Yeni çok kutuplu dünya, yeni ittifaklara yol açarken batılı ülkelerin Arap dünyasında düşüş eğiliminde olduğu ortaya çıktı. Yapılan bir araştırmada Arap gençleri Türkiye'yi bölge için 'güçlü bir müttefik' olarak görürken ABD ve diğer Batılı ülkelerden uzaklaştığı gözlendi.

1 2 3