Son Dakika:
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelen ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 906’ıncı gününde de devam ediyor. Aileler, çocuklarına kavuşmak için kararlı bir şekilde eylemlerini sürdürüyor. 265’inci aile, evladına kavuşmak için nöbetteki diğer ailelerin 'kahrolsun PKK' sloganları eşliğinde eyleme katıldı. Ağabey Halil Kılıç, kardeşini Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 2013 yılında terör örgütü PKK üyeleri tarafından kandırılarak zorla dağa kaçırıldığını öne sürdü. “Kardeşimin kaçıp teslim olmasını istiyorum” Kardeşi Şemdinli’de çobanlık yaptığını aktaran ağabey Kılıç, “Kardeşimi HDP’liler kandırıp zorla dağa götürdüler. Ben kardeşimi HDP’den istiyorum ve onun için buraya geldim. Kardeşimi alamadan da asla buradan gitmeyeceğim. Kardeşim beni görüyor ve izliyor ise kaçıp gelmesini, teslim olmasını istiyorum” dedi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 943'üncü gününde sürüyor. Annelerden Necibe Çifçi yaptığı açıklamada, eylemlerini kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi. Çifçi, "Bu yıl üçüncü ramazan ayımız oldu. Üç yıldır HDP ve PKK'nın kapısında evlatlarımızın yolunu gözlüyoruz. İnşallah bütün annelerin evlatları geri döner. Biz de burada perişan olduk. Evlatlarımızı bekliyoruz. Allah onları perişan etsin, aynı acıyı onlara da yaşatsın. Evlat acısı büyük bir acıdır, hiçbir acı evlat acısı gibi olmaz. Kar, kış, çamur, salgın demeden burada evlat yolunu gözlüyoruz, evlat acısı çekiyoruz." ifadelerini kullandı. Oğlunu kavuşmayı dileyen Çifçi, evladından güvenlik güçlerine teslim olmasını istedi. Kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan anne Esmer Koç da 2013'ten bu yana terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızından haber alamadığını anlattı. "Kızımı, evladımı istiyorum. Evladımı almadan buradan gitmeyeceğim. HDP bilsin, sesimizi duysun, ya çocuklarımızı getirip bize verecek ya da bu kapıdan ayrılamayacağız. Artık çocuklarımızı versin, ellerini vicdanlarına koysunlar." diyen Koç, bütün zorluklara rağmen üç yıldır eylemlerini sürdürdüklerini dile getirdi. Koç, şöyle devam etti: "Evde evlatlarımızı göremeyince dayanamıyoruz. Sürekli kızımın peşinden gittiğim için 9 yıldır doğru dürüst evimde oturamadım. Sadece bana ait evladımı, canımı, ciğerimi istiyorum. Ramazan ayını da oturma eyleminde karşıladık. Eylemde olduğumuz bu üçüncü ramazan ayı. Ramazan Bayramı'nda da inşallah bütün anneler evlatlarını alacak ve evlerine gidecek." Kızından teslim olmasını isteyen Koç, "Kaçın o zalimlerin elinden, gelin devletimize, asker ve polisimize teslim olun." dedi. BİR AİLE DAHA NÖBETE KATILDI Bu arada, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 2015'te 15 yaşındayken dağa kaçırılan kardeşi Mazlum Alp için gelen ağabey Aytekin Alp da oturma eylemine dahil oldu. Alp, kardeşinin 2015'te ilçedeki çukur hendek olaylarında kaçırıldığını ve bugüne kadar ondan hiç haber alamadıklarını bildirdi. Kardeşinin HDP yoluyla dağa kaçırıldığını düşündüklerini aktaran Alp, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kardeşimi kim götürdüyse ondan istiyoruz, ki HDP'nin götürdüğünü düşünüyoruz. Kardeşime kavuşuncaya kadar buradan ayrılmayacağım. Eylemdeki annelerin çocuklarının döndüğünü gördük, kardeşimin de kısa bir süre içerisinde döneceğini düşünüyorum. Onun eve dönmesini, ailesine kavuşmasını istiyoruz. Annem ve babam perişan halde. Umutla kardeşimi bekleyeceğim."
Kentte çocukları PKK tarafından kaçırılan aileler, 33'üncü haftada da Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya geldi. Aileler, ellerinde Türk bayrakları, çocuklarının fotoğrafları ve üzerinde 'Dağları kurtlara, kuşlara bırakın', 'Çocuklarımızı istiyoruz', 'Anneler nöbette', 'Artık yeter, yakamızdan düşün', 'Çocuklarımız kimsenin piyonu olmayacak' yazılı dövizlerle yürüyüş yaptı. HDP binasına kadar slogan atıp, yürüyen aileler için polis güvenlik önlemi aldı. Aileler, binanın önünde 'Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP' sloganları attı. Parti binasından yüksek sesle müzik açılarak eylem engellenmeye çalışıldı. 3 KADIN GÖZALTINA ALINDI HDP binasının balkonuna çıkan partili bir kadının, cep telefonuyla görüntü çekmesi ailelerin tepkisine neden oldu. Binaya girmek isteyen aileleri, polis sakinleştirdi. Bitişikteki 6 katlı binanın ikinci katındaki balkona çıkan 3 kadın, terör örgütü PKK'yı simgeleyen bez parçası salladı. Aileler tepki gösterirken, polis, savcılığın talimatıyla binaya girip 3 kadını gözaltına aldı. Dağa kaçırılan Yunus Alkan için eyleme katılan Gülser Alkan, 8 yıldır oğlundan haber alamadığını belirterek, "Yıllardır oğlum için ağlayıp sızlıyorum. Oğlumu istiyorum. Gözümdeki yaş hiç dinmiyor. Benim oğlumu götürdüler. Oğluma buradan çağrı yapıyorum. Gelsin, teslim olsun" dedi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 950'nci gününde sürüyor. Kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan anne Esmer Koç, kızının 9 yıl önce PKK'lılar tarafından kaçırıldığını ve o günden bu yana ondan haber alamadığını söyledi. Evladının kaçırıldığında ayağından ameliyatlı olduğunu ve yüzde 40 işitme kaybının bulunduğunu belirten Koç, "9 yıldır kızımı sadece rüyamda gördüm. Öldü mü sağ mı bilmiyorum." dedi. Koç, şöyle konuştu: "HDP ve PKK'dan kızımı istiyorum, artık yeter bizim çocuklarımızı versinler. HDP binası önünde 3 yıldır oturuyoruz, evladımızı istiyoruz. HDP bir gün bu çadırın önüne gelmedi. Bize 'neden buraya geldiniz, derdiniz nedir, ne istiyorsunuz?' diye sormadı. Anneler evlat derdinde. Evlatlarımızı almadan HDP'nin kapısından gitmeyeceğiz." Koç, kızına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu. Oğlu Özkan için eylem yapan Süleyman Aydın da evlatları için başlattıkları eylemin 950. gününde olduğunu belirtti. Evladının 15 yaşındayken HDP tarafından kandırılarak dağa gönderildiğini kaydeden Aydın, "HDP bu ramazan ayında bile anne ve babaları mağdur ediyor. Bugüne kadar bize bir açıklama yapmadılar. Evlat nöbetimize sonuna kadar devam edeceğiz. Bundan eminiz ki bizim bu direnişimiz HDP'nin yıkılışı olacak. Tek bir evladımız dağda olduğu müddetçe bu eylemi sonlandırmayacağız." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da evlatlarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen aileler, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlattı. 285 ailenin dönüşümlü olarak 972 gündür sürdürdüğü eylemde şu ana kadar 35 aile, çocuğuna kavuştu. Evlat nöbetindeki 5'inci bayramlarına da buruk şekilde giren aileler, çocuklarına teslim olmaları için çağrı yaptı. 'GEL BERABER AĞABEYİNİN MEZARINA GİDELİM' Terör örgütü PKK tarafından 2015'te 21 yaşındayken kaçırılan oğlu Rojhat için Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden gelen Necibe Çifçi, evlat nöbetindeki bayrama 5'inci kez buruk girdiğini belirterek, "Biz bu bayramı burada yaşıyoruz. Biz bu acılar içindeyiz. Bizim bayramımız yoktur. Benim şimdi bir evladım kardeşini ararken teröristler tarafından öldürüldü. Bir evladım mezarda bir evladım dağda. Gözüm yollarda. Öldürülen evladımın mezarına mı gideyim, kaçırılan oğlumun yolunu mu gözleyeyim? Bilmiyorum. Biz burada çok üzüntülüyüz. Rojhat bak bu 5'inci bayramın oldu. Yeter artık, bak senin kardeşin de mezarda. Kardeşini onlar öldürdü. Oğlum geri dön, yeter artık. Gel beraber ağabeyinin mezarına gidelim" diye konuştu. 2 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için oturma eylemini sürdüren Celil Bektaş da şunları söyledi: "Diyorlar ki bayram ama bayram bizim neyimize. Çünkü evladımız yok bizim. Ben evladıma sesleniyorum. Bak oğlum kaç bayramdır sensiz bayram geçiriyoruz. Gel çifte bayram yapalım. Sesimi duyuyorsan gel artık yeter. Dayanacak gücümüz kalmadı. Sen gelmeden biz buradan kalkmayacağız. Diğer çocuklara da sesleniyorum. Gelin ananızın babanızın kucağına. Devlet büyüktür, kimseye ceza vermemişler. Biz sizi burada bekliyoruz. Siz gelmeden buradan ayrılmayacağız."
Dağa kaçırılan çocukları için Diyarbakır'da evlat nöbeti sürdüren aileleri temsilen üç baba, Ankara'da HDP Genel Merkezi binası önüne siyah çelenk bıraktı. HDP Genel Merkezi'ne gelen babalar, "Evlatlarımızı HDP'den istiyoruz" yazılı çelengi parti girişine koyarak, gazetecilere açıklamada bulundu. Dağa kaçırılan çocukları için Diyarbakır'da evlat nöbeti sürdüren aileleri temsilen üç baba, Ankara'da HDP Genel Merkezi binası önüne siyah çelenk bıraktı. HDP Genel Merkezi'ne gelen babalar, "Evlatlarımızı HDP'den istiyoruz" yazılı çelengi parti girişine koyarak, gazetecilere açıklamada bulundu. 'EVLATLARIMIZDAN HABER ALAMIYORUZ' Evlatlarından haber alamadıklarını belirten Begdaş, "Ben burada Türk'üm, Diyarbakır'da Kürt'üm, Trabzon'da Laz'ım. Evladım gelene kadar bu işin peşini bırakmam. Beni hiçbir güç buraya getirmedi, yanan ciğerim buraya getirdi. Ben, Amerikan uşağı değilim, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. HDP'ye söylüyorum, kendine gel, evladımı getir bana." ifadelerini kullandı. Baba Süleyman Aydın da 285 aileyi temsilen HDP Genel Merkezi önünde olduklarına işaret ederek, şöyle konuştu: "HDP milletvekilleri diyorlar ya zaman zaman 'Biz, Kürtler için mücadele veriyoruz.' Bunlar hiçbir zaman Kürtler için mücadele vermediler. Kürtlük, 15 yaşındaki çocukları terör örgütüne satmakla olmuyor. 14-15 yaşındaki çocuklarımızın eline silah vererek, devletimize karşı kullanarak siyasi parti, milletvekili olunmaz. Siz, burada hiçbir zaman Kürt halkına sahip çıkmadınız. HDP milletvekilleri olarak sadece Kandil'e vekillik yaptınız, siz Kandil'in vekillerisiniz." ARBEDEYE POLİS MÜDAHALE ETTİ Açıklamaların ardından HDP binasındaki görevlilerin çelengi kaldırmak istemesi üzerine, babalar ile aralarında arbede yaşandı. Polisin müdahalesiyle yatıştırılan olay sırasında babalar, parti genel merkezine gelen HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'a da tepki gösterdi. Bu sırada parti görevlileri ile ikinci kez yaşanan arbedeye müdahale eden polis, tarafları ayırdı. Bina çevresinde önlem alan polis, aileleri güvenli bir alana çekti.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 989'uncu gününde sürdü. 3 yıl önce 21 yaşındayken dağa götürülen oğlu Mehmet için Şanlıurfa'dan gelen anne Mahide Arslan ile baba Müslüm Arslan da oturma eylemine dahil oldu. Anne Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğluna kavuşmak amacıyla oturma eylemine katıldığını söyledi. Oğlundan haber alamadığını belirten Arslan, "Neredesin yavrum, seni kandırıp kaçırdılar. Buraya senin için geldim. Hangi kapıyı çaldıysam yüzüme kapandı. Ben bittim artık. Televizyonda gördüğüm eyleme katılmak istedim." dedi. Baba Arslan ise oğlunun kandırılarak dağa götürüldüğünü belirterek, "HDP binasının önünde arkadaşları görünce ben de geldim. Oğlum sana sesleniyorum, dön gel gittiğin yer anne ve babandan daha mı kıymetli? Neyimiz eksikti, ne diye gittin? Bak ne hallere düştük." ifadelerini kullandı.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 992'nci gününde sürdü. 11 yıl önce 20 yaşındayken dağa götürülen kızı Suzan için Iğdır'dan gelen baba Aziz Kıyga da oturma eylemine dahil oldu. Baba Kıyga, gazetecilere yaptığı açıklamada, yıllardır evladından haber alamadığını söyledi. Merak ettiği kızının geri dönmesini isteyen Kıyga, şöyle konuştu: "Dershaneye ders çalışmaya gittiği sırada kızım gitti. Gittiğinde daha 20 yaşındaydı. Aileleri televizyondan gördüm ve geldim. Buradan kızıma seslenmek için geldim. Oranın bir faydası yok ve sonu ölümdür. Kızım ölmesin geri gelsin. Gözümle bir daha görmek istiyorum. Evlat acısı çok zor."
