09 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

İmamoğlu'na yeni bir 'İşine bak' mesajı... Kılıçdaroğlu: İstanbul'un nüfusunu 2,5 milyon azaltacağız, Ekrem Başkan rahat edeceksin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri’de partisinin düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı'na katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, "Görüştüğüm herkese şunu söylüyorum. Bizim ülkeyi nasıl kaliteli ve nitelikli yönetebileceğimizi görmek istiyorsanız belediye başkanlarımızın uygulamalarına bakın' diyorum. Her belediye başkanımız başarılı performans sergiliyorlar. Biz bu performansı Türkiye genelinde sergilemek istiyoruz. O zaman içlerine biraz su serpiliyor, çözümün olduğunu görüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman bir devlet bir kişinin iki dudağına teslim edilmedi. O zaman yapmamız gereken geniş bir helalleşmeyi bu topraklarda hayata geçirmektir. Eski kavgalardan arınarak daha güzel bir geleceğe, daha güvenli bir geleceğe ve hepimizin memnun olacağı bir geleceğe toplumu hazırlamaktır. Bu bütün vatanseverlerin görevidir. İnancı ve yaşam tarzı, siyasi görüşü ne olursa olsun bütün vatanseverlerin ortak görüşü; Türkiye'yi huzura kavuşturmaktır. Bu mücadeleyi yapacağız" dedi. "EKREM BAŞKAN RAHAT EDECEKSİN" Çalıştayda projeleri hakkında da bilgiler veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kayseri Sanayi Odası'nda anlattım, önemli bir projemiz var. Samandağı'ndan başlayıp Mersin'e kadar. Doğu Akdeniz'in ve hatta Akdeniz'in en güçlü ülkesi haline getireceğiz Türkiye'yi. Doğu Akdeniz’in karbon yataklarını Türkiye üzerinden Avrupa'ya göndereceğiz. 5 yıl içinde Kayseri iki büyük Kayseri, Sivas iki büyük Sivas, Maraş iki büyük Maraş olacak. Hızla büyüteceğiz. Nükleer enerji alıyorlar, KW KDV hariç 13,5 cent dünyanın en pahalı enerjisini satıyorlar bizim sanayiciye. Allah'ın izniyle iktidar olacağız, ürettiğimiz elektriğin maliyeti 5 centi aşmayacak. Bunu yapacağız, katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. 5 yıl içinde İstanbul'un nüfusu 2,5 milyon düşecek. Ekrem Başkan rahat edeceksin" dedi.

2 yıl önce

Bakan Soylu açıkladı! 10 Ocak itibariyle nüfus idarelerinde e-İmzanın kimliğe yerleştirilmesi işlemine başlanacak

Bakan Soylu, (10 Ocak) Pazartesi günü itibarıyla 50 ilde nüfus idarelerinde e-İmzanın kimliğe yerleştirilmesi işlemine başlanılacağını açıkladı. E-İmza nedir? Elektronik imza ya da sayısal imza, başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veridir. E-imza olarak da bilinir. Elektronik ortamlarda imza yerine kullanılabilen yasal kimlik doğrulama sistemidir.

2 yıl önce

Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı’nda vatandaşlık veriliyor yalanı! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü: “Yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır”

https://twitter.com/genelgundem/status/1497865718741667840?s=21&t=CeHQ9_ySKDz51jV1zT8X_Q Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklama şöyle; “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze ait nüfus hizmetlerine ilişkin vatandaşlarımıza destek olan Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı hakkında gerçek dışı iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Afet, acil durum ve ihtiyaç duyulan alanlarda 5 başvuru masası, 2 Nüfusmatik, güvenli ve şifreli iletişim alt yapısı ile günlük 400 işlem kapasiteli Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı Şubat ayında hizmet vermeye başlamış; ilk olarak yaklaşık iki ay başvuru yoğunluğunun bulunduğu Esenyurt’ta ve 3 gün süren Antalya BilimFest’te vatandaşlarımıza hizmet sunmuştur. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı, Esenyurt’ta bulunduğu süre içerisinde 3.000, Antalya BilimFest’te ise 1.000’i aşkın işlem gerçekleştirilmiştir. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracında vatandaşlarımız; kimlik kartı, pasaport, sürücü belgesi, adres, kimlik kartına sürücü belgesi yükleme, kimlik kartına e-imza yükleme ve tüm nüfus işlemlerini (doğum, evlenme gibi tescil işlemleri) “mobil ilçe müdürlüğü” mantığında gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, afet dönemlerinde afetin yaşandığı noktalara yerleştirilerek vatandaşlarımızın acil nüfus hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Kamuoyuna yansıtıldığının aksine vatandaşlık işlemleri ve yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda da vatandaşlık başvuru makamının yurt içinde valilikler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vatandaşlarımıza memnuniyetle sunduğumuz ve vatandaşımızın da aynı şekilde ilgi duyduğu bu hizmetlerimiz hakkında bilgi sahibi olmadan, “vatandaşlık veriliyor” gibi manipülatif açıklamalarda bulunulması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ayrıca bu açıklamalar, siyasi spekülasyon olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz “Hayatın Her Anında” vatandaşımıza Siz Bize Gelemezseniz, Biz Size Geliriz” anlayışı ile hizmet etmeye devam edecektir.” https://twitter.com/tcnufus/status/1512355617008140291?s=24&t=gvO9e9oFSgQwFU5QaOfY5Q

2 yıl önce

Bakan Derya Yanık: Belediyelere bağlı en az 10 kadın konukevi ve nüfusun yoğun olduğu yerlere ikinci ŞÖNİM açacağız

Bakan Yanık, yaptığı yazılı açıklamada, şiddet mağduru kadınlar ve beraberindeki çocukların yerinde ve zamanında daha nitelikli hizmet almasının sağlanması için ŞÖNİM'ler ile kadın konukevi sayısını artırmaya dönük yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. 1 Temmuz 2021'de hayata geçirilen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planında "Politika önceliklerinin belirlenmesi için yıllık olarak faaliyet politikalarının oluşturulacağı" maddesinin yer aldığını anımsatan Yanık, bu çerçevede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğiyle uygulanmak üzere 2022 Yılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Faaliyet Planını hazırladıklarını bildirdi. Bakan Yanık, 5 ana hedef etrafında şekillenen faaliyet planı çerçevesinde tüm taraflarla iş birliğiyle çalışmalar yürütmeye devam edeceklerinin altını çizerek şunları kaydetti: "Eğer bir şiddet olayı söz konusu ise şiddet gören kişi için koruyucu faaliyetleri yürütüyoruz. Her ne sebeple olursa olsun mağduru, devletin koruma şemsiyesi altına alıyoruz. Burada Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz ile kadın konukevlerimiz devreye giriyor. Biz de faaliyet planımız kapsamında ŞÖNİM ve kadın konukevlerimizin sayısını ve kapasitelerini arttıracağız." "BELEDİYELERE BAĞLI EN AZ 10 KADIN KONUKEVİ DAHA AÇILACAK" Şiddetle mücadelede kadınlara yönelik hizmetleri çeşitlendirirken, kadın konukevlerinin kapasitelerini de genişlettiklerini belirten Bakan Yanık, Bakanlığa bağlı 112, yerel yönetimlere bağlı 33, Göç İdaresi Başkanlığına bağlı 3 ve sivil toplum kuruluşuna bağlı 1 kadın konukevi olmak üzere 81 ilde 149 kadın konukevinin hizmet verdiğini aktardı. Bakan Yanık, "Faaliyet planımız ile bu yıl İçişleri Bakanlığımızla iş birliğinde belediyelere bağlı en az 10 kadın konukevi daha açılmasına yönelik çalışmalarımızı tamamlayacağız. Ayrıca, kadın konukevlerinin ihtisaslaşması çalışmalarımız kapsamında ihtisaslaşmış 13 kadın konukevi sayımızı 17'ye çıkaracağız." ifadesini kullandı. "7 BÜYÜKŞEHİRDE İKİNCİ ŞÖNİM'LERİMİZİ AÇACAĞIZ" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, şiddet mağduru kadınlar ve beraberindeki çocuklara 81 ilde rehberlik ve danışmanlık hizmeti veren ŞÖNİM'lere ilişkin de "ŞÖNİM'lerdeki personel sayımızı arttıracağız. Bunun yanı sıra nüfusun yoğun olduğu illerde birden fazla ŞÖNİM açılmasına yönelik çalışma başlattık. Bu kapsamda 7 büyükşehirde ikinci ŞÖNİM'lerimizi açacağız." açıklamasında bulundu.

2 yıl önce

Nüfus Genel Müdürlüğü'nden veri sızıntısı iddialarına yanıt

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM), Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi'nden (MERNİS) kimlik ve adres verilerinin sızdırıldığına dair yalan haberlere ilişkin açıklama yaptı. Bazı sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımlarda "e-Devlet verilerinin sızmış olduğu, sızan veriler arasında kimlik fotoğraflarının ve güncel adreslerin de var olduğu" iddiaları nedeniyle açıklama yapılmasının gerektiği belirtildi. https://twitter.com/tcnufus/status/1513999672712519684?s=21&t=NAN2xb7Fsr_H8enpls2xRQ "Paylaşımların bir oltalama ve dolandırıcılık yöntemi olduğu görülmektedir" Emniyet Teşkilatı siber ve istihbarat birimlerince 3 ay önce yapılan operasyonların değerlendirilmesinde, bu tür paylaşımların bir oltalama ve dolandırıcılık yöntemi olduğu, aynı konuların yeniden gündeme getirilerek devlet büyüklerine ait fotoğraf ve kişisel bilgilerin görüntü düzenleyici programlar vasıtasıyla çipli kimlik kartına yerleştirilip paylaşılmak suretiyle bir sızıntı olduğu görüntüsünün verilmeye çalışıldığı belirtildi: "MERNİS intranet (kapalı devre) çalışan, internet ortamına kapalı bir sistemdir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olan MERNİS'in de içinde bulunduğu tüm sistemler için her yıl sürekli ve düzenli olarak bağımsız farklı firmalara sızma testi yaptırılmaktadır. Yapılan testler sonucunda NVİGM'nin güvenlik sistemlerinin çok iyi olduğu raporlanmış, ayrıca verilerin sızdırılmasına yönelik herhangi bir zafiyetin olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca NVİGM veri tabanlarında fotoğraflı çipli kimlik kartı görselleri de yer almamaktadır. Devletin kurumlarına karşı güveni zedelemeye yönelik ve vatandaşlarımızı paniğe sevk eden bu tür asılsız haberleri yayan kişi/kişiler hakkında Bakanlığımız Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunulacaktır." “e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır” Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları hakkında, “Yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı alt yapısında herhangi bir veri sızıntısına rastlanmamıştır” açıklamasında bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, “12.04.2022 tarihinde ortaya atılan e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı alt yapısında herhangi bir veri sızıntısında rastlanmamıştır. e-Devlet kapısı vatandaşlarımıza yönelik nüfus, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı görseli, biyometri, aile, eğitim, çalışma veya sağlık verisi gibi verileri tutmamaktadır; bu verileri tutan sistemleri erişim sağlayan bir kapı niteliğindedir” denildi. https://twitter.com/ekapi/status/1514016540953358338?s=21&t=IeDEfURlGBJ8sMorXuU0Cg

1 yıl önce

YPG/PKK, federasyon planı ve uluslararası yardımları artırmak için "nüfus sayıyor"

YPG/PKK'lılar, 7 Mayıs'tan itibaren Haseke'ye bağlı Malikiyye, Kamışlı ve Dirbasiyye ilçeleri ile Rumeylan Gül Ağa, Cezaa, Tel Hamis ve Tel Berrak bölgelerinde "nüfus sayımı" adını verdikleri bir tür "fişleme" çalışması başlattı. Vatandaşların evlerine giden sivil giyimli YPG/PKK'lılar, hane sahiplerine dini ve etnik kökenleri, doğum yerleri, ikamet ettikleri adres, medeni ve eğitim durumları, yerinden edilip edilmedikleri, sağlık durumları ve meslekleri hakkında sorular soruyor. Örgüt mensuplarının, ailelerin ve yurt dışındaki yakınlarının geride bıraktığı mal varlıkları ve taşınmazları hakkında da bilgi toplaması dikkati çekiyor. Terör örgütü, ilerleyen günlerde Haseke'nin genelinde, Deyrizor, Rakka kent merkezi ile Halep'e bağlı Münbiç, Aynularab (Kobani) ilçelerinde de aynı işlemleri yapacak. FEDERASYON PLANINDA BİR SÜREÇ Örgüt, bir süredir bölgede ve uluslararası destekçileri nezdinde "sosyal kontrat" olarak nitelediği bir planın propagandasını yaparak dış meşruiyet arıyor. Plan, bölge halkının demokratik iradesinin uzantısı gibi resmedilip Arapları temsil etme iddiasına sahip olacak ancak YPG/PKK hakimiyetinde yapılanacak bir idare öngörüyor. Bölgesel yapıyı Suriye'nin federe birimi olarak tasarlayan plan, federatif bir anayasal çerçeve geliştirmeyi esas alıyor. Planda, terör örgütünün tertipleyeceği sözde seçimler için "nüfus sayımı" adı verilen bir süreç öngörülüyor. Örgüt böylelikle, nüfusun sayılıp seçmen kütüklerinin usule uygun şekilde çıkartıldığı, ezici üstünlüğe sahip Arap nüfusun dışlanmadığı, ardından yapılacak bölücü gündemli sözde seçimlerin de meşru olduğu propagandasını yapacak. Örgüt, Arap nüfusun hakimiyetindeki coğrafyada Kürt nüfusun rakamlarını da yeniden düzenleyecek. ULUSLARARASI YARDIMLARDAKİ PAYI NÜFUS ARTIŞIYLA YÜKSELTME SEÇENEĞİ BM verilerine göre, Suriye içinde 14,6 milyon, ülke dışında ise 12 milyon kişi yardıma muhtaç. Avrupa Birliği ve BM tarafından 10 Mayıs'ta Brüksel'de düzenlenen Suriye'ye destek konulu toplantıda 10,5 milyar dolar yardım çağrısı yapılırken bu yıl ihtiyaç duyulan miktarın 4,4 milyar doları Suriye içine tahsis edilmek istenmiş ancak uluslararası yardım taahhütleri 6,7 milyar dolarda kalmıştı. Söz konusu yardımların, Suriye içinde dağılım planlamasında nüfus yoğunluğu oldukça önemli bir kriter. YPG/PKK'nın sözde nüfus sayımı sonrası, "sağlıklı ve güncel" veriler sağlama iddiasıyla şişirilmiş rakamlarla, işgalindeki topraklara ayrılan dış yardım payını yükseltme talebinde bulunması bekleniyor. "YPG'YE MUHALİFLİK YAPANLARIN TAŞINMAZLARINA EL KONULACAK" YPG/PKK, Ağustos 2020'de, yerinden edilen ve bölgede bulunmayanların mal varlıklarına el koymak için girişimde bulunmuş ancak halkın tepkisi karşısında geri adım atmıştı. Bazı bölge siyasetçilerine göre, örgüt taşınmaz malların bölgede bulunmayan sahiplerini tespit ederek bunlara el koyma hazırlığı yapıyor. Suriye Bağımsız Kürt Rabıtası Başkanı Abdülaziz Temmo, örgütün "sayım" adı altında farklı amaçlar güttüğü endişesini paylaşarak "Bölgede bulunmayanların ve örgüte muhalif olanların taşınmaz mal varlıklarını tespit etmek için çalışma yapıyorlar. Ardından, PKK'ya muhalefet edenlerin taşınmazlarına el konulacak." dedi. Temmo ayrıca, örgütün uluslararası toplumdan maddi desteği artırmak için de nüfusu şişirmek isteyeceğini savundu. Muhalif Kürtlerin oluşturduğu Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) üyesi İsmail Reşit, "Yapılan sayım gayrimeşru bir yönetimden, gayrimeşru nüfus sayım işlemidir." değerlendirmesini yaptı. Raşit, bölge halkının büyük bir kısmının yerinden edildiği bir ortamda "sayım" işleminin kabul edilmez olduğunun altını çizerek örgütün bu adımını, "tehlikeli" olarak nitelendirdi. Örgütün sayım adı altında farklı amaçlar peşinde olduğunu vurgulayan Raşit, "Sayım sonrası YPG'nin bölgede yaşamayanların taşınmazlarına el koymasından endişe duyuyoruz." diye konuştu.

1 yıl önce

Almanya’nın nüfusunun yüzde 27’si göçmen kökenli! Yarım milyon Suriyeli 6 yıldır Almanya’da…

Almanya’da 2021’de, 131 bin 595 yabancı Alman vatandaşlığına geçti. Federal İstatistik Ofisinden yapılan açıklamada, 2020’ye göre 2021’de, Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının yüzde 19,8 arttığı ifade edildi. 3 KAT ARTTI 2021’de Alman vatandaşlığına geçişte 19 bin 95 ile Suriyelilerin ilk sırada olduğu kaydedilen açıklamada, bu sayının 2020’e göre 3 kat daha fazla olduğu aktarıldı. Fazla sayıda Suriyelinin Alman vatandaşlığına geçmesinin 2014-2016 yaşanan göçle ilgili olduğu aktarılarak, Alman vatandaşlığına geçiş koşullarını yerine getiren Suriyelilerin sayısının arttığı kaydedildi. YARIM MİLYON SURİYELİ EN AZ 6 YILDIR ALMANYA’DA Açıklamada, Alman vatandaşlığına geçen Suriyelilerin ortalama 6,5 yıl Almanya’da ikamet ettiği belirtildi. En az 6 yıldır Almanya’da yaşayan Suriyeli sayısı ise 2022 itibarıyla 448 bine ulaşarak yarım milyona dayandı. Alman vatandaşlığına geçenler arasında ikinci sırada 12 bin 245 ile Türklerin yer aldığı belirtilen açıklamada, Türkleri, 6 bin 920 ile Romanyalılar, 5 bin 490 ile Polonyalılar ve 5 bin 45 ile İtalyanların takip ettiği bildirildi. ALMANYA’NIN NÜFUSUNUN YÜZDE 27’Sİ GÖÇMEN KÖKENLİ Almanya’nın toplam nüfusu 2021 yılı itibarıyla 81 milyon 875 bine yükseldi. Bunun 22 milyon 300 bini yani yüzde 27,23’ü göçmen kökenli vatandaşlardan oluşuyor. Almanya’da yaşayan toplam yabancı sayısı ise 11 milyon 800 bin.

1 yıl önce

Kilis Valisi’nden ırkçı çetenin “Kilis’te Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçti” yalanına cevap

Ümit Özdağ’ın başını çektiği sosyal medyadaki ırkçı yapılanmanın sürekli tekrar ettiği “Kilis’te Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçti” yalanına ilişkin Kilis Valiliği açıklama yaptı. “Kilis ilinde yaşayan Suriyeli sayısı Kilis’te yaşayan toplam kişi sayısının %38,47’sine karşılık gelmektedir.” denilen açıklamada net rakamlarla ırkçı sosyal medya yapılanmasının algı oyunu da çökertilmiş oldu. İşte o açıklama: “Son dönemde belirli çevrelerce Kilis’te Suriyeli nüfusun Türk nüfusunu geçtiği yönündeki gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunulmaktadır. Söz konusu bu iddialara ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. İl nüfusu 145.826 olan Kilis ilinde ayrıca 109.687 geçici koruma kapsamında kayıtlı Suriyeli yabancı bulunmaktadır. Geçici korumaları iki yıldan fazla bir süredir pasif halde bulunan 18.504 yabancının kayıtları düşüldüğünde Kilis ilinde bulunan geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sayısı 91.183’tür. Dolayısıyla nüfusu 145.826 olan Kilis ilinde geçici koruma altındaki Suriyelilerle beraber toplam 237.009 kişi yaşamaktadır. Bu kapsamda Kilis ilinde yaşayan Suriyeli sayısı Kilis’te yaşayan toplam kişi sayısının %38,47’sine karşılık gelmektedir.”

1 2 3 4