08 Mayıs Çarşamba 2024
4 yıl önce

Paniklediler! Volkswagen 1 milyon elektrikli araç hedefini iki yıl erkene aldı

volkswagen, vw, 2025, 2023, elektrikli araç, 2 yıl erkene alındı

3 yıl önce

AK Parti’in 'Yalan Üretim Merkezi' paylaşımı muhalefeti panikletti

"BU KADAR PANİĞE GEREK YOKTU" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da o tweeetleri paylaşarak "Bu kadar paniğe gerek yoktu." dedi.

2 yıl önce

Yunanistan panikte: Almanya Ege'de Türkiye'yi destekliyor

Yunanistan'da Türkiye korkusu manşetlere taşındı. Basında yer alan haberlerde, Türk Alman ilişkilerine değinildi. Almanya'nın Türkiye'nin yanında olduğu ifade edilirken, bu durumun Yunanistan için endişe verici olduğu ifade edildi. Yunan basınında yer alan haberlerde, "Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor; Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." ifadeleri kullanıldı. "TÜRKİYE'YE DENİZLATI SATIŞININ DURDURULMASINI TALEP ETTİLER" Tedirginliğin arttığı Yunanistan kanadında, Türkiye'nin önünü kesme amaçlı girişimler ise sonuçsuz kaldı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Haziran ayında Berlin'de gerçekleştirdiği temaslarda Alman makamlarından, Türkiye'ye yönelik denizaltı satışının durdurulmasını talep etti. Ancak bu talep reddedildi. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, satışın durdurulamayacağını, hatta ertelenemeyeceğini söyleyerek Yunanistan'ın talebini reddetti. Öte yandan Thyssen şirketi, 6 adet U-214 tipi denizaltının inşası için gerekli sözleşmeyi Türkiye ile 2002 yılında imzalamıştı. "SU ALTINDA GÜÇLENDİRİLMİŞ TÜRK DONANMASI" Basında yer alan haberlerde Türk donanmasının güçlendirildiğine dikkat çekildi ve Yunan gazeteci Philip Chrysopoulos'ta, "Bugün Atina'nın görmek isteyeceği son şey, özellikle su altında güçlendirilmiş bir Türk Donanması. Ancak Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Almanya bu konuda Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." denildi. Chrysopoulos'a göre, Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor. "YUNANİSTAN ENDİŞE İLE İZLİYOR" Greek Reporter'da (GR) yer alan bir habere göre, "Yunanistan, U-214 tipi yeni Alman denizaltıları faaliyete geçtiğinde Türkiye'nin denizaltı gücünün artacağını biliyor ve Erdoğan'ın donanma cephaneliğini güçlendirmesini endişeyle izliyor." Haberde denizaltıların özellikleri anlatılarak, "Bu denizaltılar, dizel motorunu besleyen oksijene erişmek için yüzeye çıkmak zorunda kalmadan çalışabiliyor. Böylece denizaltı haftalarca görünmeden ve neredeyse hiç ses çıkarmadan su altında seyredebiliyor." denildi. Öte yandan, Yunanistan da U-214 tipi dört adet denizaltıya sahip. Çıkan haberlerde "Almanya'nın bu gemilerin Türk tersanelerinde inşa edilmesini kabul etmesi ve bu teknolojiyi Ankara'ya satarak Türkiye'yi desteklemesi Atina'nın avantajını ortadan kaldırıyor." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

Taliban Sözcüsü: ABD askerleri panik halinde sivilleri vurdu

Zabihullah Mücahid, yaptığı açıklamada, ellerindeki bilgiye göre, Kabil havaalanındaki saldırıda en az 90 kişinin öldüğünü, 148 kişinin yaralandığını belirtti. ABD güçlerinin terör eylemi sırasında çevreye ateş açtığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Mücahid, "Bizim aldığımız rapora göre, Kabil Havalimanında saldırı olduktan sonra Amerikan askerleri panik halinde kalabalığın üzerine ateş açıyor. Orada insanlar çoktu. Böylece aralarında kadın ve çocukların bulunduğu siviller hayatını kaybetti." dedi. Yabancı güçlerin ülkeden tümüyle çekilmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının ardından hiçbir örgütün savaşmak için bahanesi kalmayacağını savunan Mücahid, Afganistan'da DEAŞ çatısı altında faaliyet gösterenlerin Irak yada Suriye'den gelmediğini, ülkede olanların DEAŞ zihniyetini taşıyan bazı Afganlardan oluştuğunu kaydetti. Mücahid, Taliban mensuplarının, güvenliği sağlamada başarılı olduğunu ve DEAŞ türü yapıların önünü alabileceğini dile getirdi. Yaklaşık 20 yıllık bir savaşı geride bıraktıklarını, kesin ve net istihbarat bilgileri toplayabilecek durumda olduklarını ifade eden Mücahid, örgütlerle mücadelede herhangi bir ülkenin yardımına ihtiyaç duymadıklarını vurguladı. "Türkiye'nin (Afganistan'a) yardımlarının sürmesini istiyoruz" Türkiye ile çok iyi ilişkiler içerisinde bulunmak istediklerini bildiren Mücahid, "Türk halkı ve devleti bizim dostumuzdur. Bizim bu dostluğumuzun devam etmesi için birçok neden bulunuyor." dedi. Mücahid, Kabil havalimanının güvenliğinin sağlanması için Taliban'ın özel kuvvetlerinin olduğunu, tüm Afganistan ve başkent Kabil'in güvenliği sağlanırken havalimanının güvenliğinin sağlamasının da zor olmayacağını belirtti. Taliban Sözcüsü, Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın lojistik ve teknik ihtiyaçları konusunda, "Türkiye ile konuşmamız olduysa da kendilerine güvenlik sorunu olmayacağı konusunda güvence verdik, havalimanını tamamen ele aldıktan sonra ihtiyaçları çıkartırız. Gerekirse bu ihtiyaçları Türkiye veya başka bir ülkeden isteriz." dedi. Türkiye'nin Afganistan'a desteğini sürdürmesini isteyen Mücahid, "Türkiye ile ekonomi alanında da ilişkiler kurmak istiyoruz. Önceden olduğu gibi eğitim alanında da Türkiye'nin desteğine ihtiyacımız bulunuyor. Bu konuda yardımlarının sürmesini istiyoruz. Türk halkı ve devletinden dostluk ilişlerini devam ettirmesini istiyoruz. Çünkü Afgan halkıyla Türk halkı arasında derin tarihi ilişkiler bulunuyor." diye konuştu. "Yurt dışında bloke edilen paraların iadesi istenecek" Yeni hükümet kurulduktan sonra mali sorunların da yavaştan çözüleceğini, zaten bu sorunların kısa vadeli olduğunu aktaran Mücahid, "Afganistan'ın gümrükler ve farklı kaynaklardan oluşan kendi geliri var zaten. Ayrıca yurt dışında (ABD ve İsviçre'de) bloke edilen Afganistan'a ait paraların da hükümet kurulduktan sonra iadesini isteyeceğiz." dedi. Dünya Bankası veya farklı uluslararası kaynakların Afganistan'a olan yardımlarını sürdürmesini istediklerini bildiren Mücahid, yeni savaştan çıkan Afgan halkının her alanda özellikle insani yardım ve tıbbi alanda onların desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi. "(Taliban lideri) Ahunzade Kandahar'da" Mücahid'e, yıllardır gizlenen ve hiçbir görsel ya da ses kaydı paylaşmayan, bu nedenle de öldüğü yönünde iddialar ortaya atılan Taliban lideri Molla Hibetullah Ahunzade'nin nerede olduğunu sordu. Mücahid, "Liderimiz Hibetullah Ahunzade'nin adı uluslararası kara listede değil. Bu nedenle kendisine yönelik herhangi bir tehlike yok. Hibetullah Ahunzade, şu an Kandahar'da bazı görüşmeler gerçekleştiriyor." ifadesini kullandı. Taliban, böylece ilk kez liderlerinin Afganistan'da bulunduğunu teyit ederek yerini paylaşmış oldu. "Pençşir'i çok kısa sürede ele geçirebiliriz" Mücahid, Afganistan'ın Pençşir vilayetini Taliban'a teslim etmemek için direnen Tacik lider Ahmet Mesud'la müzakerelerin devam ettiğini anlattı. Pençşir'de çatışma istemediklerini kaydeden Mücahid, "Biz savaşmak istemiyoruz. Müzakereden yanayız. Eğer müzakere sonuç vermezse zaten Pençşir'in çevresi Taliban güçleri tarafından kuşatılmış durumda. İstersek çok kısa sürede ele geçirebiliriz." ifadelerine yer verdi. Mücahid, hükümet kurma çalışmaları için, "Kapsayıcı bir hükümet kurma çalışmalarımız sürüyor. Kurulacak bu hükümette herkesin hakkı göz önünde bulundurulacaktır." dedi.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK'da panik had safhada!

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriye Milli Ordusunun (SMO) Menbiç, Tel Rifat, Ayn İsa, Kobani ve Tel Temir bölgelerine yönelik asker, cephane ve zırhlı sevkiyatı sürüyor. Operasyon bölgelerine sevk edilen asker sayısı 9 bini aşarken, SMO Sözcüsü Yusuf Hamud, operasyona dair taktik ve stratejinin belirlendiğini ve Millî Ordu olarak alacakları rolün belli olduğunu söyledi: "Ankara'dan gelecek hücum emri ile binlerce kilometrekarelik vatan toprağında daha PKK varlığı sona erecek." MENBİÇ VE TEL RİFAT'TA DEVİR OYUNU Türkiye ve SMO'nun harekat hazırlıkları tüm hızı ile devam ederken, terör örgütü PKK, "Serhat" kod adlı teröristi Suriye'ye yeni sözde genel komutan olarak gönderdi. "Serhat" kod adlı terörist Dırbesiye'de Şahin Cilo ile birlikte Menbiç, Tel Rifat, Ayn el-Arap (Kobani), Ayn İsa ve Tel Temir bölge sözde sorumluları ile özel toplantı yaptı. Tel Rifat ve Ayn İsa'da bazı isimleri değiştiren "Serhat" kod adlı terörist, TSK'nın harekatı sırasında teröristleri yönetecek. Operasyon öncesi ciddi panik yaşayan terör örgütü PKK, bir yandan Menbiç ve Tel Rifat'ı rejime devretme amaçlı Şam ile görüşme trafiği başlatırken, diğer yandan Ayn el-Arap ve Ayn İsa'da yaşayan elebaşların ailelerini Kamışlı'ya taşımaya başladı. PKK militanları özellikle Ayn el-Arap'ta bulunan tapu ve nüfus kayıtları başta olmak üzere tüm evrakları da Kamışlı'ya götürüyor. "SERHAT" ADLI HAİN KANDİL'DEN KENDİ EKİBİ İLE GELDİ İşgal ettiği bölgelerde sözde askeri meclisler çatısı altında faaliyet yürüten PKK'nın, Kandil'den bölgeye atadığı "Serhat" kod adlı militan, Suriye'ye 2 hafta önce ve 30 kişilik ekibi ile geldi. Sıcak hat boyunca görevlendirilen sorumlu terör örgütü yöneticileri Şervan Derviş ve Mahmut Hidro, Mahmut Berhudan, Polat Can, Civan, Hamza, Rizgar, Şiro, Kendal, Çekdar, Recvar, Habat, Mustafa Heto, Serdal gibi isimlerden oluşuyor. Öte yandan PKK elebaşları, Menbiç ve Ayn el-Arap’ta sınır boyu kazılan tünellere patlayıcı yerleştirilmesi ve çekilme ile birlikte patlatılması talimatı verdiği öğrenildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri Yunan basınında panik yarattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in göçmenler konusunda Türkiye'yi suçlamasına yanıt verdi. Erdoğan, Miçotakis'in göçmen krizinde sorunun Türkiye'den kaynaklandığına dair açıklamasına "Mülteci krizinin Türkiye tarafından kaynaklandığını söylemek gerçekten nankörlüktür." diyerek tepki gösterdi. "KAPILARI AÇARIZ" SÖZLERİ YUNANİSTAN'IN GÜNDEMİNDE "Eğer biz kapıları açacak olursak Yunanistan ne yapar bilemem." şeklinde konuşan Erdoğan'ın sözleri, Yunan basınında alarma neden oldu. Yunan basını bu sözler üzerine panik manşetleri attı. Yunan hükümetinden gelen açıklamayı aktaran Kathimerini gazetesi, "Yunanistan, hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir Avrupa devletidir. Kendi sınırlarını koruyor." ifadesini paylaştı. AB'YE MESAJ: SİZİN SINIRLARINIZI KORUYORUZ Haberde, Yunan sınırlarının aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) sınırları olduğu belirtilerek, Brüksel'e "Sizin de sınırlarınızı koruyoruz." şeklinde mesaj verilmeye çalışıldı. ERDOĞAN'IN MÜLTECİ KONUSUNDAKİ AÇIKLAMASI Erdoğan, söz konusu basın toplantısında, yaklaşık 5 milyon mülteciye ev sahipliği yaptıklarını belirtmiş, "Bunun 4 milyona yakını sadece Suriye... Irak var, Afganistan var vesaire... 5 milyona yakın mülteciyi ülkesinde ağırlayan, onlara ev sahipliği yapan bir ülkeye 'mülteci sorunu Türkiye'den kaynaklanıyor' demek nankörlüktür." şeklinde konuşmuştu. "MÜLTECİLERİ ÖLÜME MAHKUM EDEN ÜLKE YUNANİSTAN'DIR" "Hepsinden öte Ege'de, Akdeniz'de mültecilerin botlarını şişleyerek onları ölüme mahkum eden ülke Yunanistan'dır." diyen Erdoğan, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullanmıştı: "DÜRÜST DAVRANMIYORLAR" "Elimizde bütün belgeler var. Çoluk çocuk demeden o botları şişleyerek, bazen kendi kıyı emniyeti, adı emniyet, ve oradan süratle geçmek suretiyle o botları devirerek batıran ve ölüme o insanları mahkum eden yine Yunanistan. Neyi konuşuyorum ben? Tamamıyla ne yazık ki Miçotakis de avanesi de yalanla gün geçiriyorlar, dürüst davranmıyorlar, dürüst davranmadıkları için de bölgede güven telkin etmiyorlar.

2 yıl önce

Yeni Şafak yazarı: Bu telaş, bu panik neden Ekrem!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarında Ekrem İmamoğlu ve belediye sözcüsü Murat Ongun’un manipüle ederek gizlemeye çalıştığı örgüt üyeleri ortaya çıkmaya devam ederken İmamoğlu’nun son konuşmasında ses tonunu yükselttiği, hükümet üyelerine saldırmaya başladığı görüldü. İmamoğlu’nun paniğe kapıldığını belirten Yeni Şafak Gazetesi yazarı İbrahim Karagül “Belediyenin içinden Kandil geçmiş Ekrem. İBB’nin paralarının nerelere aktığı ortada. Bu atarlanmalar, şovlar, rol kesmeler hiçbir şeyi örtmüyor artık Ekrem. Konuyu değiştirme, yüzde 5 "terör kontenjanı"na cevap ver Ekrem. Bu telaş, bu panik neden Ekrem!” dedi.

2 yıl önce

İmamoğlu ve İBB panikte! “Her şeyin farkındalar”

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görev yapan terör bağlantılı personellerle ilgili geride kalan gün özel teftiş başlattı. Bakanlıktan yapılan açıklamada konunun tüm yönleriyle soruşturulacağı belirtildi. Söz konusu teftiş haberi muhalefette bir panik havası oluşturdu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iddiaların asılsız olduğunu vurgulayarak suçu hükümete attı. Gelişmeleri TVNET canlı yayınında değerlendiren Gazeteci Nedim Şener, İBB ve İmamoğlu hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. "HDP'YE TAVİZLER VERMEK ZORUNDALAR" Raporlarda terör iltisaklı 557 kişi tespit edildiğini ifade eden Şener, "Neden böyle oldu? İşin içinde bir siyaset var. CHP'nin ve İYİ Parti'nin HDP'yi yanında tutarak, İBB'yi kazanmanın diyetini ödüyorlar. Gelecek seçimlerde de HDP'nin desteğini almak için bu tür tavizler vermek zorunda kalıyorlar." diye konuştu. "İŞE ALDIKLARININ MAAŞINDAN KESİP PKK'YA GÖNDERDİLER" Bahsi geçenlerden 450'sinin PKK/KCK'lı olduğunu ifade eden Şener, DİYADER isimli dernek üzerinden dönen oyunu ise, "Bir iddianame var. Somut delillerle ortaya konuyor. Bu öyle sıradan bir iddianame değil, son derece dikkatli ve hassas yazılmış, telefon kayıtlarından itiraflara kadar. PKK'nın, Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan bu derneğin başkanı, sözde Kürdistan kurulduğunda Diyanet İşleri Başkanı olacak. İmamoğlu tarafından referans kabul ediliyor. 6 tane ölü yıkayıcısı var. Bu gassalların 4 bin liralık maaşlarından bin lira kesilerek örgüte gönderiliyor." sözleriyle anlattı. "MUHTAÇ AİLELERİN KARTLARINI PKK'LILARIN AİLELERİNE GÖNDERDİLER" Açıklamalarına PKK'lı teröristlerin ailelerine gönderilen 'yardım kartları' örneği üzerinden devam eden Şener, "Muhtaç ailelere gönderilen kartlardan 300-400 tanesinde bu derneğe veriyorlar, o kartlar da PKK terör örgütü üyeleri, devletle silahla çatışanların ailelerine gidiyor. Öldürülen PKK'lıların ailelerine gidiyor. Onlara da 'değer ailesi' deniyor, bu adı da Öcalan koydu. Bu kartlara o adı veriyorlar." ifadelerini kullandı. "İMAMOĞLU HER ŞEYİ BİLİYOR BU PANİK ONDAN" İmamoğlu başta olmak üzere muhalefet kanadında oluşan panik havasına vurgu yapan İmamoğlu, "Her şeyi biliyorlar, bu panik havası ondan. İmamoğlu o iddianameye o kadar vakıf ki, panik halinde Anıtkabir'e gidiyorlar, 'İmamoğlu millete emanettir' diyorlar. Ben İmamoğlu'nun yerinde olsam, "Belediyenin kapısından terör iltisaklı olması, adli sicili önemli değil, HDP kongresine katılıp Öcalan'ı ağzına alan adamı sokmam' derim. 16 milyonun başkanısınız bu insanların güveni yok mu." dedi.

1 2 3 4