18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Rusya - Ukrayna müzakereleri! Alman medyası: Papa ve BM değil Cumhurbaşkanı Erdoğan başardı

Alman gazeteci Wolfram Weimer, "Haftanın Şahsiyeti Erdoğan" başlıklı makalesinde, "Dünya İstanbul'a bakıyor ve barış umuyor" ifadelerini kullandı. Alman gazeteci-yazar Wolfram Weimer, NTV Online'da "Haftanın Şahsiyeti" köşesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yer verdi. "Haftanın Şahsiyeti Erdoğan" başlığıyla yeni bir makale yayınlayan Weimer, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa dair dikkat çekici ifadeler kullandı. Ateşkesin sağlanabilmesi için barış görüşmelerini Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsrail, İsviçre, Papa veya Birleşmiş Milletler'in değil Erdoğan'ın İstanbul'da organize edebildiğini söyleyen Weimer, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında bir arabulucu olarak belirlendi. Türkiye, yaptırımlara katılmayan tek NATO ülkesidir. Erdoğan bunun yerine yeni boru hattı anlaşmaları yapıyor ve Rusya ile devasa bir nükleer santral inşa ediyor" yorumunda bulundu. "DÜNYA İSTANBUL'A BAKIYOR" İstanbul'daki müzakere görüşmeleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Weimer, "Dünya İstanbul'a bakıyor ve barış umuyor. Rusya ve Ukrayna temsilcileri, Türk metropolünde ateşkes hakkında görüşmek istiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu konuda şahsen anlaştı. Bakanlar düzeyindeki ilk görüşmeler 10 Mart'ta Türkiye'nin Antalya kentinde gerçekleşti. Erdoğan, Putin'in Ukrayna'dan onurlu bir şekilde çekilmesi gerektiğini formüle ediyor. Erdoğan uyguladığı politikalarla kendisini her iki savaşan taraf için de diplomatik bir müzakereci olarak konumlandırmayı başardı. Erdoğan her iki tarafta da iyi ilişkilere vurgu yapıyor. Türkiye için hem Rusya hem de Ukrayna Karadeniz'de iyi komşular. Türkiye, Rusya'nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasından kaçınan tek üye oldu. Türkiye ayrıca Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarına katılmayan tek NATO ülkesidir" dedi. Rusya'daki Türk işletmelerinin öneminde de bahseden Weimer, "Avrupa Birliği'nden farklı olarak, Ruslar halen birçok Türk ATM'sinden yerli banka kartlarını kullanarak para çekebiliyor. Türk inşaat firmalarının Rusya'daki faaliyetleri de önemli. Türk şirketlerinin Rusya'daki inşaat projelerinin toplam hacmi yakında 100 milyar dolara ulaşacak" sözlerine yer verdi. İSTANBUL'DA KURULAN TARİHİ MASA DÜNYA BASININDA Rusya-Ukrayna savaşında ateşkesi sağlamak diplomasi trafiğini yürüten Türkiye, bir kez daha dünya siyasi arenasının kesişim noktası haline geldi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da Dolmabahçe'de Rusya Ukrayna barış müzakereleri için kurulan tarihi masa, dünya basını tarafından yakından takip edildi. Tarihi görüşmelere ev sahipliği yapan Türkiye'nin arabuluculuk rolüne bir kez daha dikkat çekilirken, Başkan Erdoğan'ın yaptığı açılış konuşmasında kullandığı ifadeler manşetleri süsledi. BBC Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış müzakerelerinde yaptığı açılış konuşmasına dikkat çeken İngiliz medya kuruluşu BBC, Erdoğan'ın Putin ve Zelenskiy'i de ağırlama davetine yer verdi. Başkan Erdoğan'ın, barış için somut adımların atılması için zamanın geldiğini vurguladığını belirten BBC, Erdoğan'ın "Barışın ve ateşkesin sağlanması iki tarafın da faydasınadır" sözlerine de yer verdi. CNN ABD'li haber kuruluşu CNN, tarihi görüşmenin açılış anlarını canlı takip etti. Başkan Erdoğan'ın, görüşmelerden her iki ülke için de olumlu bir sonuç çıkması temennisine yer veren CNN, Erdoğan'ın Putin ve Zelenskiy'e verdiği mesajları da manşete taşıdı. THE GUARDIAN Müzakere görüşmelerini canlı yayınlayan İngiliz The Guardian da, Başka Erdoğan'ın açılış konuşmasındaki başlıkları öne çıkardı. Erdoğan'ın, liderler zirvesi çağrısı yaptığını belirten The Guardian, Erdoğan'ın "Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir" sözlerine yer verdi. LE FIGARO Fransız Le Figaro da, İstanbul'da gerçekleşen Rusya Federasyonu-Ukrayna Müzakere Heyetleri Toplantısı'nı canlı takip eden kuruluşlardan biri oldu. Erdoğan'ın açılış konuşmasında odaklanan Le Figaro, Erdoğan'ın bu görüşmelerin Ukrayna ve Rusya ile bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilediği detayına yer verdi. Le Figaro, Erdoğan'ın "Müzakere süreci, barışa dair ümitleri yeşertmiş, tüm dünyayı heyecanlandırmıştır. Görüşmeleri bu kapsamda canı gönülden destekliyoruz" ifadelerini kullandığına dikkat çekti. DEUTSCHE WELLE Alman Deutsche Welle de, görüşmeleri canlı takip etti. İstanbul'da başlayan tarihi görüşmeleri, Başkan Erdoğan'ın açılış konuşmasıyla veren DW, Erdoğan'ın barış mesajlarını manşete taşıdı. Ateşkes lideri çağrısı yapan Erdoğan'ın "Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz." sözleri de öne çıkan başlıklardan oldu. HAARETZ İsrail gazetesi Haaretz, canlı gelişmeleri anbean güncelledi. İsrailli gazete, barış görüşmelerine ev sahipliği yapan Türkiye'nin rolüne dikkat çekti. JERUSALEM POST Bir diğer İsrail yayın kuruluşu Jerusalem Post da, tarihi görüşmeleri yakından takip etti. Barış görüşmelerinde yaşanan anları duyuran JP, Başkan Erdoğan'ın önceki gün Putin ile yaptığı telefon konuşmasına dikkat çekti.

2 yıl önce

Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus, Ukrayna savaşı nedeniyle BM'yi etkisiz kalmakla eleştirdi

Vatikan'da çarşamba günleri yaptığı genel kabul oturumunda konuşan Papa Franciscus, "Bugün sıklıkla jeopolitikten bahsediyoruz ama ne yazık ki baskın mantık, en güçlü devletlerin ekonomik, ideolojik ve askeri etki alanını genişleterek, çıkarlarını savunma stratejileridir. Bunu savaşla görüyoruz." dedi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir barış tarihinin temellerinin atılmaya çalışıldığını ifade eden ruhani lider, "Maalesef öğrenmiyoruz, ne yazık ki rekabet eden büyük güçlerin o eski hikayesi devam etti. Ukrayna'daki mevcut savaşta, BM örgütünün acizliğine tanık oluyoruz." diye konuştu. Papa Franciscus, oturumun son kısmında, savaşta kadın ve çocukların da can verdiğine dikkati çekerek, "Zulüm giderek daha korkunç bir hal alıyor." ifadesini kullandı ve herkesi birlikte dua etmeye çağırdı. Katoliklerin ruhani lideri, sivillerin ölümüyle gündeme gelen Ukrayna'nın Buça kentinden kendisine dün gelen bir Ukrayna bayrağını gösterdi. Papa Franciscus'un bayrağı açarak poz vermesi salonda alkışlarla karşılandı.

1 yıl önce

Papa'dan itiraf: Kanada’da yerlilere soykırım yaptık!

Papa, Kanada’ya “tövbe haccı” olarak tanımladığı ve yerlilerle buluşup özür dilediği 6 günlük ziyaretini tamamlayarak dün sabah Vatikan’a döndü. Papa’nın Kanada’da yerlilerle buluşması sırasında “soykırım” kelimesini kullanmamasının yerli halkın tepkisinin çektiğinin hatırlatılması üzerine Katoliklerin ruhani lideri, “Bu doğru. Bu kelimeyi kullanmadım çünkü o an aklıma gelmedi ama soykırımı tarif ettim ve af diledim, bu soykırımcı operasyon için af diledim. Evet, bu bir soykırımdı” ifadelerini kullandı. Diğer yandan, Katoliklerin ruhani lideri, yaşı itibariyle dizi başta olmak üzere bazı fiziksel sıkıntılar çektiğini ve bunların da izin vermesi halinde Ukrayna, Kazakistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Sudan’a gitmek istediğini ifade etti. Papa, ayrıca hakkında çıkan istifa söylentilerine de değinerek, şu aşamada istifayı henüz düşünmediğini belirtti.

1 yıl önce

Kardinal dahil 88 papaza, 101 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla toplu dava açıldı

Kanada’nın Quebec eyaletinde, Katolik kilisesine bağlı 88 papaz hakkında, reşit olmayan çocuklara cinsel tacizde bulundukları iddiasıyla toplu dava açıldı. Radio-Canada'nın haberine göre, Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada çok sayıda rahip cinsel saldırıyla suçlanıyor. Quebec Yüksek Mahkemesine sunulan belgelerde, aralarında halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan dönemin Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’in de bulunduğu 88 papaz ve görevli, cinsel taciz sanığı olarak yer alıyor. Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada, 101 kurbanın cinsel saldırılara maruz kaldığı belirtildi. Toplu dava, 1940'tan beri rahipler ve piskoposluk için çalışan diğer personel tarafından çoğu reşit olmayan ve cinsel saldırıya uğradığı iddia edilen 100'den fazla kurbanı temsil ediyor. KANADALI KARDİNALİN ADI İLK KEZ BİR CİNSEL TACİZ DAVASINDA YER ALDI Halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan ve Papa Francis'in potansiyel halefleri arasında gösterilen eski Quebec Başpiskoposu Marc Ouellet'in adı, bu tür bir yasal işlemde ilk kez geçiyor. KADINLARLA İLİŞKİLERİ UYGUNSUZ BULUNMUŞTU Belgelerde "F" olarak tanımlanan kurban, Radio-Canada'ya yaptığı açıklamada, eski Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Marc Oullet, Quebec Başpiskoposluğu görevine 2003 yılında getirildi. Kadınlarla ilişkileri, başka rahiplerce de uygunsuz bulunan Oullet, daha sonra kardinalliğe yükseldi. 2010 yılında Roma'ya geri çağrılan Oullet, Vatikan'ın yeni piskoposları seçmekten sorumlu Piskoposlar Departmanı’na terfi etti.

1 yıl önce

FETÖ’cü Enes Kanter, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Papa’ya şikayet etti

ABD ve Yunan televizyonlarına çıkarak Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapan FETÖ'cü Enes Kanter, bu kez de Papa'ya yalvardı. Vatikan'ın davetlisi olarak Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ile görüşen FETÖ'cü Kanter, ayaküstü sohbetinde yine kinini kustu. “Erdoğan benim ülkem Türkiye'yi mahvediyor” “Fetullah Gülen size selam söyledi.” diyen FETÖ’cü, sonrasında şikayetlerini sıraladı. FETÖ liderinin manevi oğlu olan Kanter, Papa’nın elini tutarak “Erdoğan benim ülkem Türkiye'yi mahvediyor. Lütfen ülkem için dua edin.” dedi. “Sen bana dua edersen…” Bunun üzerine Papa ise Kanter'e, önce boyunu sordu ardından “Sen bana dua edersen ben de sana ederim.” dedi. Bu diyaloğu Twitter hesabından da yayınlayan FETÖ’cü Enes Kanter, şu ifadeleri kullandı: “Ne büyük bir onur” “Ne büyük bir onur! Hayatımdaki en özel anlardan biri. Pontifex ile dünyadaki insan hakları hakkında harika bir sohbet gerçekleştirdik. Özel davet için Vatikan'a teşekkür ederim. Dünyanın her yerinde insan hakları ve özgürlük adına ayağa kalkmak için sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum.” https://twitter.com/bugunguncel/status/1607311107697561600?s=46&t=ue_fH5Zqx_Qc07MPA6v5WQ

1 yıl önce

Eski Papa 16. Benedictus hayatını kaybetti

Hristiyan alemi yasta. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'in selefi eski Papa 16. Benedictus sağlık problemlerine yenik düştü. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis,16. Benedictus'in "çok hasta" olduğunu açıklamış, inananlardan dua istemişti. 95 yaşındaki Eski Papa, bugün hayata gözlerini yumdu. İstifa etmişti 16. Benedict, Katolik kilisesindeki cinsel istismar skandallarının ardından yaşlılığını gerekçe göstererek 2013’de istifa etmişti. Benedict, 600 yıl aradan sonra istifa eden ilk Papa olmuştu. Papa Francis 13 Mart 2013'te Papa Benedict'in yerini alarak Latin Amerika'dan gelen ilk Papa olmuştu. Benedictus'un istifa süreci Almanya’da Westpfahl Spilker Wastl hukuk firması, 1945-2019 yılları arasında Münih Başpiskoposluğu’ndaki cinsel istismar iddialarına ilişkin bulguları içeren raporu açıklamıştı. Başpiskoposluk tarafından hazırlatılan raporda, eski Papa 16. Benedict’in 1977-1982 tarihlerinde Münih başpiskoposu olarak görev yaptığı dönemde çocuklara cinsel istismarda bulunan rahiplerden haberdar olduğu ancak harekete geçmeyerek sessiz kalmayı tercih ettiği belirtilmişti.

Hukuk firmasından avukat Martin Pusch "Gerçekler hakkında bilgilendirilmişti. Dört cinsel istismar davasında görevi kötüye kullanmakla suçlanabileceğini düşünüyoruz. Bu olaylardan 2’si görevde olduğu sırada işlenen ve devlet tarafından kabul edilen suiistimallerle ilgili. Her iki davada da failler, görevde kaldılar” dedi. Benedict’in görevde olduğu dönemde taciz vakaları olduğunu ifade eden Pusch, "O rahipler herhangi bir yaptırım uygulanmadan işlerine devam etti. Kilise hiçbir şey yapmadı. Bunun böyle olmadığına inansak da, belirli gerçekleri bilmediğini iddia ediyor” ifadelerini kullanmıştı.

1 yıl önce

Erdoğan'dan Akşener'in papatya çayı önerisine cevap: Rezene iç!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti lideri Akşener'in, papatya çayı içi önerisine cevap verdi. Erdoğan, "Biz papatya çayının ne zaman içilmesi gerektiğini de biliriz ama sana da rezene tavsiye ederiz" dedi.

1 yıl önce

Papatya çayı öneren Meral Akşener öfkelendi! Anketler baraj altını gösterince kürsüdeki mermileri yere fırlattı

Nefeslerin tutulduğu seçim sürecinin son düzlüğünde, İyi Parti’ye isabet eden kurşunlar siyasi gündemin seyrini değiştirdi. İnşaat bekçisinin silahından çıkan kurşunlardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tutan Meral Akşener, grup toplantısında ilginç hareketler sergiledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayla ilgisinin bulunmadığı ortaya çıksa da tutumundan vazgeçmeyen Akşener, özür dilemeyeceğini de vurguladı. "Özür dileyeceğim öyle mi?" Akşener, konuya ilişkin şu cümleleri kullandı; Sonunda Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş, çok kırılmış. Recep Bey utanmasan mermiye saldırdı diye parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden özür dileyeceğim öyle mi, hadi oradan. Sakın unutma biz bugünlere öyle kolay gelmedik. Biz bu yola 2015'te koltuk sevdası uğruna sırtını ve aklını tek adama teslim eden bir anlayışa karşı çıktık. Çiçek bahçelerinden değil, mayın tarlalarından çıktık. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa girmeden bu kürsüden milletimizin sesi olduk. Kürsüden mermi fırlattı Konuşması sırasında aniden hararetlenen Akşener, kürsüde bulunan mermileri sağa sola fırlatmaya başladı. "Tüm bunlara, tüm bunlara...Göğüs gereceksiniz söz mü?" cümlelerini tekrar ederek mermileri atmaya devam eden Akşener'in öfkeden adeta gözü döndü. Meral Akşener, şu cümlelerle devam etti; Tüm tehditlere, tüm iftiralara direneceksiniz. Söz mü? Tüm mermilere göğüs gerip söz mü? 15 Mayıs günü burada; gülmeyen yüzleri güldürmek için, susmuş sesleri haykırmak için, çöken karanlığı dağıtmak için, 40’dan 40 bin olacaksınız. Söz mü? Türkün Türküsü olacaksınız. Söz mü? Milletin şiiri olacaksınız. Söz mü? Bilge Kağan’ın, Kürşad’ın, Fatih’in torunları, Mustafa Kemal’in çocukları, Türkiye’nin iyi ve cesur evlatları bu millet, 15 Mayıs sabahı; 21 yıldır, kendine biçilen deli gömleğini, yırtıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı; istibdatın çürük zincirlerini, kırıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı; hep bir ağızdan, “Hürriyet!” diye haykıracak. Ve 15 Mayıs’ın şafağında Türkiye, tarih yazacak. Söz mü? Mermi olayının aslı... 31 Mart tarihinde İyi Parti İstanbul İl Başkanlığının camlarına kurşun isabet etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun emriyle kurulan özel ekip, konuyu ince detaylarına kadar araştırmaya başladı. Akşener, bu süreçte parti binasının kurşunlanmasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutarken, kısa sürede olayın gerçeği ortaya çıktı. Olayın, merkez binasının karşısında bulunan inşaatta gerçekleştiği belirlendi. İnşaatta bekçilik yapan M.E. geç vakitlerde bir grup hırsızın dolaştığını fark etti. Hırsızları korkutmak için önce havaya sıktığını, hırsızların oralı olmaması nedeniyle öfkelenerek D 100 Karayolu istikametine ateşlediğini açıkladı. D 100 karayolu istikametine ise İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı bulunuyor... Bir diğer yandan Akşener'in kürsüdeki gerginliği akıllara "papatya çayı" açıklamasını getirdi. Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçtiğimiz günlerde "Seni çok gergin gördüm Recep Bey. Akşamları papatya çayı iç, iyi gelir” demişti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1643549124019535873?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ

1 2 3