Son Dakika:
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, NTV canlı yayında Funda Görey'in sorularını yanıtladı. Zorlu, CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan gerginliğin bazılarının manipüle edici olduğunu belirtti. "ADAY İÇİN İSİM GÖRÜŞÜLMEDİ" Kılıçdaroğlu'nun aday olmak istemesi durumunda İYİ Parti'nin tavrının ne olacağı sorusuna Zorlu şu yanıtı verdi. "Bu konuda sanıyorum en güçlü ve en fazla güvenmesi gereken parti İYİ Parti. Sayın Genel Başkanımız bir feragat ortaya koydu. Gerekçelerini milletimizle paylaştı. Cumhurbaşkanı adaylığından feragat etme kararı almış bir genel başkan olarak, en az risk ile seçimi gerçekleştirmek adına bütün detayları irdeleyen bir partiyiz. Kılıçdaroğlu'nun aday olma hakkı tabii ki vardır. Ama henüz resmi olarak altılı masada isimler üzerinden bir görüşme yapılmadı. Biz makul çoğunluğun sesi ile aday bulmak istiyoruz." ÇOKLU ADAY MI TEK ADAY MI? Zorlu, Kılıçdaroğlu'nun 'çoklu aday' olabileceği açıklaması için "Ortak ve tek bir aday olması konusunda bizim kararlılığımız devam etmekte. Tabii ki liderler farklı bir yol haritası çizerse buna diyecek bir şey yok" değerlendirmesini yaptı. CHP İLE GERGİNLİK VAR MI? İYİ Parti Sözcüsü, Akşener'in hapis cezası alan İBB Başkanı İmamoğlu'na destek için Saraçhane'ye ziyarette bulunması sonrasında ortaya atılan gerilim iddialarına ilişkin şunları söyledi: "Kamuoyuna yansıyan çeşitli bilgiler oldu. Bunlar içerisinde manipüle edici bilgiler olduğunu itiraf etmek lazım" diyen Zorlu, şöyle devam etti: "CHP ile İYİ Parti'nin ortaya koyduğu birliktelik, 2018 yılından bu yana Türkiye'de ve dünyada örneğine zor rastlanan bir birliktelik. Sonuç alıcı bir birliktelikti. İttifakın temelinin uzlaşma kültürü olduğunun altını çizmek istiyorum. İki farklı parti olarak, işbirliğine dayalı bir rekabet çerçevesinde ilerlediğimizi ifade etmek lazım. kendi durduğumuz yerden ülke sorunlarının çözümlerine yönelik farklı görüşlerimiz olabilir. Rekabet halindeki ilerleyişimizin farklı şekilde yorumlanarak farklı kavramlarla kullanılması ileri ifadeler."
İYİ Parti’nin bir süredir HDP ile yakınlaşması ve karşılıklı verilen sıcak mesajlar, partideki ülkücü kanadı rahatsız ediyor. 2020 yılının Ocak ayında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından bizzat rozet takılan ve Genel İdare Kurulu üyesi görevine getirilen Erdal Sarızeybek, partisinden istifa ettiğini duyurdu. https://twitter.com/e_sarizeybek/status/1607473813901676544?s=46&t=3MhNBoF3jQLCHS_bBJyMyg ‘ALIN BİR KOLTUK DA BEN VEREYİM’ Twitter hesabından istifasını duyuran Sarızeybek, “Meselenin koltuk merakı olduğu düşünen varsa eğer, alın bir koltuk da ben vereyim; ‘Erdal Sarızeybek siyasi parti üyeliğini sonlandırıp, Genel İdare Kurulu Üyeliği’ni düşürdü.” ifadelerini kullandı. ERDAL SARIZEYBEK KİMDİR? Erdal Sarızeybek 1956 yılında Kırşehir Kaman’da Dünya’ya geldi. Kuleli askeri lisesini bitiren yazar, 1976 yılında Kara Harp Okulu’ndan jandarma teğmen olarak mezun oldu. 1978-1996 yılları arasında jandarma teşkilatının sınır, eğitim ve iç güvenliklerinde komutanlık yapmıştır. Yazar Şemdinli Jandarma Hudut Tabur Komutanı olarak görev yaparken teröristler ile üç büyük çatışmada yer aldı. Halkın desteği ve Askerlerin kahramanlığı sayesinde terör örgütüne büyük darbe vuruldu. Bu başarısından dolayı TSK Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. 1999-2005 yılları arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa’da İl Jandarma Komutanı olarak görev alan Erdal Sarızeybek Ankara’da Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken Albay rütbesinde iken kendi isteği ile emekli oldu. Evli ve iki çocuk babası olan yazar Erdal Sarızeybek Çok iyi derecede Fransızca biliyor.
TV5'te yayınlanan Ters Açı programında konuşan, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin Millet İttifakı ile ilgili tartışma oluşturacak bir konuda açıklama yaptı. Tekin adaylıkla ilgili, "Şu adayla kazanırız, şu adayla kazanamayız cümlesine hiç katılmıyorum. Bunu sadece uzun süredir İYİ Partili arkadaşlarımız bir kampanyaya çevirdi. Bu çok doğru bir şey değil" dedi. CHP'li vekil Tekin, daha önce de 'HDP'ye Bakanlık verilebilir" diyerek yeni bir tartışma başlatmıştı.
Altılı masa içerisinde her geçen gün artan kaos ortamı seçime yaklaşıldıkça dozunu artırdı. Henüz adaylık konusunda anlaşamayan muhalefet partileri arasındaki gerilim yeni bir boyuta taşındı. CHP tarafından fonlanan Halk TV'nin Saadet Partisi'ni görmezden gelen yayınları, parti teşkilatında sert tepkiyle karşılandı. Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Halk TV'yi işbirlikçi olmakla suçladı. "HALKIN KANALI FALAN DEĞİL" Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Erduran, "Saadet Partisini yok sayan Bu halk TV denen kanal, halkın kanalı filan değil. Tam bir işbirlikçi, tam bir siyonist zihniyet mahsulüdür." dedi. CHP'NİN AGD'Yİ TECAVÜZCÜ İLAN ETMESİ ORTAKLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRMÜŞTÜ Geçtiğimiz haftalarda da CHP Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM Genel Kurulu'nda Anadolu Gençlik Derneği'ni 'tecavüzcü' ilan etmiş, Saadet Partili isimler ise 6'lı masadaki ortakları olan CHP'nin vekili için çok sert sözler kullanmıştı. Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, "Anadolu Gençlik derneğimizi tecavüzcü dernek olarak gösterip iftira atan 'CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya' Allah senin belanı versin" ifadelerini kullanmıştı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, muhalefetin yapılan güzel işlere bahane bulmak için çalışmaması, ülkenin kazanımı olan bu güzelliklerle mutlu olması gerektiğini belirtti. Buca Işılay Saygın Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen partiye katılım töreninde konuşan Dağ, Nazilli'de bir restorandaki patlama ve Bornova'da vinç kazasında vefat eden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi. 2023 seçimlerine gidilen süreçte hemen her ilçede partiye katılım törenleri düzenlediklerini ifade eden Dağ, "Türkiye Yüzyılı başlıyor" sloganı ile başladıkları bu süreçte Gemlik'te Togg fabrikasını, Artvin'de Yusufeli Barajı'nı açtıklarını, ocak ayında da Bandırma'da bor karbür fabrikasının açılışını yapacaklarını aktardı. EYT ve 3600 ek gösterge sorunlarının da çözüldüğünü, vatandaşları enflasyon altında ezdirmeme kararlılığının görüldüğünü anlatan Dağ, Karadeniz doğalgazı, Gabar petrolü ve Mersin'deki nükleer tesisle enerji sorununun çözüleceğini söyledi. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda yürüttükleri denge politikası sayesinde hem Rusya hem Ukrayna ile konuşabilen, bu sayede arabulucu rolünün yanı sıra kendi vatandaşının menfaatini koruyan bir Türkiye'nin var olduğunu dile getiren Dağ, şöyle konuştu: "Denge politikası yaptığımızda 'Siz de yaptırımlara katılın, siz de Avrupa gibi olmalısınız.' diyen o CHP ve İYİ Parti genel başkanlarını dinleseydik, ne olurdu? Bu yaz turizmde efsane bir yaz geçiremezdik. Savaş başladığında çok bilmiş ekonomistler, CHP'nin IMF özentili ekonomistleri, 'Bu sene turizm de olmaz.' diyordu. Allah'a şükür o dediklerinin hiçbiri gerçekleşmedi. Ve gerçekten çok hareketli geçen turizm sezonu devam ediyor. Rusya, Ukrayna, Almanya, İngiltere vatandaşlarının tercih ettiği ülke Türkiye oldu. Sene sonu itibarıyla 50 milyar dolara yakın turizm geliri elde edeceğiz. Tahıl sorunu konusu eğer Cumhurbaşkanı'mız bu arabuluculuğu yapmasaydı çözülebilir miydi? Böyle bir ihtimal var mıydı? Rusya-Ukrayna Savaşı'nı dünyada bitirecek bir tane lider var. Siz söyleyin kimdir bu diye. Bunu Recep Tayyip Erdoğan mı, Biden mi, Putin mi, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu mu bitirir?" AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya çapında bir marka olduğunu vurgulayan Dağ, partililer olarak bununla gurur duyduklarını söyledi. Ülkesini seven herkesi hizmet kervanına beklediklerini anlatan Dağ, şunları kaydetti: "Muhalefete ve muhalefete bugüne kadar oy verenlere seslenmek istiyorum. İki mesajım var. Birincisi, gelin güzel işe bahane bulmak için uğraşmayın; gelin Togg'dan, doğal gazdan, barajlardan, şehir hastanelerinden mutlu olun, bunların hepsi sizin mutlu olacağınız, bu ülkenin kazanmış olacağı güzellikler. Bunlara bahane bulmayın. Siz de bu mutluluğa katılın. İkincisi, gönülden bugüne kadar CHP'ye, İYİ Parti'ye, HDP'ye destek vermiş, ülkeyi seven, büyümesinden mutlu olan hemşehrilerim, gelin bu hizmet kervanına, bu güzelliğe, bu eser siyasetine siz de dahil olun." Törende farklı partilerden, ilk defa oy kullanacak gençlerden ve ilk kez bir partiye üye olanlardan oluşan toplam 70 kişiye parti rozetleri takıldı. Törene AK Parti İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Mahmut Atilla Kaya ile İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, seçim takvimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. "Kamuoyu ile paylaşırız" Hamza Dağ, muhalefetin sürekli erken seçim talebinde bulunduğunu söyledi. Kamuoyundaki tartışmaları takip ettiklerini, seçimlerin normal tarihi olan haziran ayının tatil ve sınav dönemine denk gelmesinin değerlendirildiğini ifade eden Dağ, "MYK ve MKYK'da bu konuda bir müzakere durumu henüz söz konusu olmadı. Müzakere edildiğinde ve bir karar noktasına geldiğinde bunu kamuoyu ile paylaşırız." diye konuştu. Şartların, muhalefetin dile getirdiği 6 Nisan öncesinde bir seçim durumunu doğurmadığını vurgulayan Dağ, şunları kaydetti: "Seçim tarihine ilişkin 18 Haziran dışında bir kararımız yok" "Seçim tarihine ilişkin 18 Haziran dışında bir kararımız yok. Eğer böyle bir durum olursa Anayasada, seçim mevzuatında karşılığı var. İki türlü seçime gitme imkanı var. Birisi Meclis'in 360 milletvekiliyle karar almasıyla diğeri de Cumhurbaşkanının Meclis'i feshetmesiyle. 18 Haziran değil de başka bir tarih durumu söz konusu olacak olursa bunlardan birisi uygulanabilir. Muhalefet 'ben bu işte yokum' derse kendileri bilir." Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Hamza Dağ, Kanal 7'de yayımlanan Başkent Kulisi programında, muhalefetin henüz aday belirlememesine ilişkin soru üzerine, 6 muhalefet partisinin adaya ilişkin kendi içlerinde farklı söylemlerinin olduğunu belirtti. Muhalefetin adayıyla ilgilenmediklerine, kendi adaylarının ve rotalarının belli olduğuna işaret eden Dağ, "Adayı yıpranmasın diye açıklamıyoruz diyorlar. Muhalefet kendi içinde verdiği mesajlarla potansiyel isimlerini yıpratıyor. Karşı tarafın adayı noktasında bir gündemimiz yok. Recep Tayyip Erdoğan karşısında en güçlü olarak değerlendirdiklerinin bile durumunu gayet iyi biliyoruz. En güçlü kimse onu aday olarak gösterebilirler." ifadesini kullandı. AK Parti'li Dağ, altılı masanın çalışmalarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Yedi ayaklı bir masa" "Altılı masayı bilardo masasına benzetecek olursak, eline istekayı alıp sayı yapmaya çalışan ve kuralları kendi belirleyen bir masa. Altılı masa diyoruz ama masanın altında yedi ayak var. Yedi ayaklı bir masa. Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra yedi ayak iki ayağa düştü. Birisi parmakla dokunsa yıkılacak gibi. O masadan kamuoyuna verilen mesajlara bakılınca ortada senfoni yok kakofoni var. 40 günde bir araya gelip fotoğraf vermekle masa devam ediyor mesajı vermenin, hiçbir siyasi karşılığı yok. Bir araya gelip hiç anlaşma yapamayanlar birbirleriyle uğraşan pozisyonuna geliyorlar." Başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine ilişkin muhalefetin nasıl bir tavır göstereceği sorulan Dağ, teklif karşısında muhalefetin sessizliğe büründüğünü ifade etti. Sinan Ateş için başsağlığı Dağ, Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'e Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. Üzücü hadisenin en ince ayrıntısına kadar aydınlatılacağını belirten Dağ, gözaltına alınanların olduğunu, soruşturmanın devam ettiğini sözlerine ekledi.
Muhalefetin kurduğu 6’lı masanın dört küçük ortağı, CHP-İYİ Parti sürtüşmesinin rahatsız. DEVA, Saadet Partisi (SP), Gelecek ve Demokrat Parti (DP), İYİ Parti-CHP arasında zaman zaman ortaya çıkan ve Saraçhane sonrası kızışan karşılıklı atışmalar sonrası ses yükseltti. Küçük ortaklar arasında, adaylık tartışmalarının masadaki yapılan birçok çalışmayı gölge düşürdüğü görüşü hakim. Söz konusu 4 parti, tansiyonun iyice yükselmesinin masada dağınık bir görüntü imajına neden olduğunu belirtiyor. 4 parti, bu durumun seçmen nezdinde de sıkıntıya neden olacağı endişesini taşıyor. ÇOK SESLİLİKTEN RAHATSIZLAR Öte yandan DEVA, Gelecek, DP ve SP kulislerinde CHP ve İYİ Parti atışmasının yanı sıra iki büyük ortağın iç işlerindeki gelişmeler de yakından izleniyor. İki partinin iç kaynaklı gelişmelerinden dolayı seçim sürecin olumsuz etkilememesi isteniyor. CHP’nin içindeki çok seslilikten rahatsız olan ortaklar, vekillerin, genel merkez yöneticilerinin zaman zaman masada 6 ortak birlikte hareket etmiyor gibi açıklamalar yaptığını vurguluyor. Ayrıca CHP’lilerin, diğer partilerin hassasiyetini gözetmediği ve söylemleri ile masaya zarar verdiği tespitleri yapılıyor. PAZARLIKLAR ZARAR VERİYOR Dört ortak, İYİ Parti’nin kongreler, seçimler yaklaşırken oluşacak pazarlıklardan kaynaklı ve kurmayların yaptığı açıklamaların masaya zarar verdiği düşüncesinde. Kongrelerde teşkilatlarda yaşanacak rekabet ve değişiklikler ile seçime yönelik liste hesaplarının seçim süreci performansına etki etmesinden çekiniliyor. Dokunsan yıkılacak gibi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 6’lı masa için “Birisi parmakla dokunsa yıkılacak gibi” dedi. Dağ, Kanal 7’deki yayınlanan programda muhalefetin henüz aday belirlememesine ilişkin soruya cevap verdi. 6 muhalefet partisinin adaya ilişkin kendi içlerinde farklı söylemlerinin olduğunu belirten Dağ, muhalefetin adayıyla ilgilenmediklerine, kendi adaylarının ve rotalarının belli olduğunu ifade etti. Muhalefetin “Adayı yıpranmasın diye açıklamıyoruz” ifadesine değinen Dağ, “Muhalefet kendi içinde verdiği mesajlarla potansiyel isimlerini yıpratıyor” dedi. SENFONİ YOK KAKOFONİ VAR AK Parti’li Dağ, altılı masanın çalışmalarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Altılı masayı bilardo masasına benzetecek olursak, eline istekayı alıp sayı yapmaya çalışan ve kuralları kendi belirleyen bir masa. Altılı masa diyoruz ama masanın altında yedi ayak var. Yedi ayaklı bir masa. Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra yedi ayak iki ayağa düştü. Birisi parmakla dokunsa yıkılacak gibi. O masadan kamuoyuna verilen mesajlara bakılınca ortada senfoni yok kakofoni var. 40 günde bir araya gelip fotoğraf vermekle masa devam ediyor mesajı vermenin, hiçbir siyasi karşılığı yok. Bir araya gelip hiç anlaşma yapamayanlar birbirleriyle uğraşan pozisyonuna geliyorlar.”
2023 seçimleri yaklaşırken CHP içinde her geçen gün yeni bir kriz daha patlak veriyor. Saraçhane'de Kılıçdaroğlu'na İmamoğlu ve Akşener tarafından çekilen operasyon sonrası partide derin savrulmalar yaşanıyor. "ATATÜRKÇÜ OLDUĞUNU SÖYLEYENLER HALA NASIL O PARTİDE" Tüm bu yaşananların gölgesinde CHP'nin gayri milli odaklarla diyalog halinde olduğuna dikkat çekerek istifasını veren Aslı Baykal'dan çok çarpıcı bir çıkış geldi. Baykal şu ifadeleri kullandı: "Mesela, CHP parti yönetimi 80 yıldır açtığımız yaraları sarıyoruz deyip geçmişi yüzyıla dayanan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan CHP'nin temel siyaseti için özür dilerken, CHP'li vekil Atatürk'e Dersim katliamcısı derken Atatürkçü olduğunu söyleyenler hala o partide nasıl duruyor bunu çok merak ediyorum" Bilindiği üzere Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2021 yılında 'Dersim Katliamı' vurgulu tepki çeken bir paylaşımda bulunmuştu. KILIÇDAROĞLU, BAYKAL'I ZİYARET ETTİ Öte yandan geride bıraktığımız günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski genel başkan Deniz Baykal'ı ziyaret etmiş, tüm dikkatleri üzerine toplamıştı. Görüşmeden yansıyan fotoğraflarda Deniz Baykal'ın yüzünün asık olması tüm dikkatleri üzerinde toplarken Baykal'a yakın isimlerden biri olan Yılmaz Ateş, "Sayın Baykal'ın yüzüne baktığımız zaman acı, ıstırap, hayal kırıklığı okuyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
