29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Petrol Ofisi, Texaco madeni yağ ürünlerinin Türkiye'deki ilk üretimine başladı

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Petrol Ofisi'nin Derince'deki madeni yağ fabrikasında üretilecek olan Texaco ürün yelpazesini, sentetik binek otomobil motor yağları, ağır vasıta motor yağları, gaz motoru yağları, hidrolik ve dişli yağları oluşturuyor. Petrol Ofisi ve Chevron'un, Texaco markalı madeni yağların Türkiye'deki üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerini kapsayan anlaşması Eylül 2020'de imzalanmıştı. Sözleşme kapsamında, Chevron'un Texaco markalı madeni yağlarının satış ve pazarlaması Petrol Ofisi tarafından yapılacak. Anlaşma ile Texaco'nun dünyaca ünlü Havoline ve Delo markalı ürünleri de Türkiye'de üretilip satılacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Selim Şiper, ilk Texaco üretiminin uzun vadeli bir iş birliğine işaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "2020 yılında salgın koşullarına rağmen, faaliyet gösterdiğimiz her alanda, her iş kolunda beklentilerin çok üzerinde başarımızı gösteren rakamlar kaydedildi. Bu zor zamanlarda yeniliklere, değer üretmeye de devam ettik. En önemli örnek ise madeni yağlar alanındaydı. Bu dönemde Chevron ile tüm görüşmelerimizi bir yıldan kısa süre içerisinde tamamlayarak, Eylül 2020 itibarıyla Chevron'un madeni yağlarda ana markası olan Texaco ürünlerinin Türkiye'deki üretimi dahil tüm faaliyetlerini üstlendik. Şimdi ise hazırlıkları tamamlayarak bu iş birliği kapsamındaki ilk Texaco markalı ürünlerin üretimine başlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu güzel iş birliğinin işareti ve ilk adımı olan anlaşma, artık gelişmenin ve yapılacak katkının başlangıcını simgeliyor. Bu ilk üretimin Petrol Ofisi, Chevron ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum." Chevron Avrupa Genel Müdürü ve Küresel Denizcilik Madeni Yağları Genel Müdürü Pat McCloud da Türkiye'nin, Chevron için önemli bir pazar olduğunun altını çizerek, "Petrol Ofisi ile stratejik ilişkimizde yeni bir sayfa açmaktan onur ve heyecan duyuyoruz. Chevron ve Petrol Ofisi iş birliğiyle, Türkiye madeni yağlar pazarında Texaco markasını gerek tüketici nezdinde, gerekse ticari ve endüstriyel açıdan büyütmeye kararlıyız. Vizyonumuz, Türkiye'de etkin bir pazar payı elde etmektir. Chevron olarak Petrol Ofisi gibi güçlü bir iş ortağı ile güven, dürüstlük ve performansa dayalı ortak hedeflerimize ulaşacağımızdan eminiz." değerlendirmesinde bulundu. Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ise Petrol Ofisi'nin pazar payı ile olduğu kadar 400'ü aşkın ürün çeşitliliği, en büyük dağıtım, satış ağı, üretim ve depolama kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük madeni yağ markası olduğunu ifade etti. Gürsu, Chevron'un da kendi alanında dünya markaları arasında yer aldığını belirterek, "Bu iki güçlü markanın 70 yıla uzanan köklü ve başarılı bir ilişkisi var. Uzun süredir devam eden bu iş birliğinde, deniz yağlarında olduğu gibi son zamanlarda birçok başarılı proje hayata geçirildi. Bugün ise bu iş birliğini bir üst seviyeye taşıdık. Bu kapsamlı, uzun vadeli anlaşma ve başlayan üretim ile Chevron'la yeni bir döneme girerken köklü iş birliğimizi daha da güçlendirdik ve güçlü büyüme yolculuğumuza istikrarlı, kendinden emin bir şekilde devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Valilik’ten açıklama geldi… Kahramanmaraş'ta petrol boru hattındaki yangın söndürüldü!

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde petrol boru hattında meydana gelen yangın söndürüldü. Kahramanmaraş Valiliği’nden yapılan açıklamada, BOTAŞ Boru Hattı'nda çıkan yangının, elektirik direğinin devrilmesi sonucu meydana geldiğini ve yangının tamamen söndürüldüğünü belirtildi.

2 yıl önce

Beyaz Saray: Petrol fiyatlarındaki artışa ilişkin tüm seçenekler masada

Sözcü Psaki, günlük basın brifinginde, petrol fiyatlarındaki artış karşısında Beyaz Saray'ın nasıl tedbirler aldığını değerlendirdi. Psaki, müttefik ülkelerle görüşmek de dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu ve bunları tek tek değerlendirdiklerini belirtti. Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 90 doların üzerine çıkmış, fiyatlardaki kısmi yükselişte güçlü seyreden küresel petrol talebi, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin yükselmesi ve ABD'deki soğuk hava şartlarının arz daralmasına yol açacağı endişelerinin etkili olduğu belirtilmişti.

2 yıl önce

ABD'den Rus petrolünü yasaklamak için adım: Avrupa'da ortaklarımızla konuşuyoruz

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları 11. gününde devam ederken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Moldova'da açıklamalarda bulundu. Savaş suçu açıklamalarına ilişkin konuşan Blinken, ABD'nin elinde Rus güçlerinin Ukrayna'da sivillere kasıtlı olarak saldırdığına ilişkin 'çok güvenilir belgeler' olduğunu belirtti. Blinken, "Washington savaş suçlarının işlenip işlenmediğini belgelemek için araştırma yapıyor" dedi. RUS PETROLÜNÜ YASAKLAMAK İÇİN ADIM Rus petrolünün ithalatının yasaklanmasının gündemde olduğunu belirten Blinken, "Rusya'dan petrol ithalatını yasaklamak için Avrupa'da ortaklarımızla konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Yunanistan tüm dünyayı böyle kandırmış: Rus petrolünü kaçırırken görüntülendi

Kuruluşun ay başındaki haberinde, kriz başladığından beri 41 tankerin, Rusya çıkışlı tankerlerle Yunanistan açıklarında gemiden gemiye petrol naklettiğini kamuoyuna duyurmuştu. Haberde Batı ülkelerinin Rus finans kaynaklarını izole etmek için yaptırım uyguladığı ancak Rus petrolünün sevkiyatının sürmesi halinde yaptırımların etkisinin sınırlı kalacağına dikkat çekilmişti. Yunanistan'ın güneyindeki Lakonya Körfezi'nde petrol transferi görüntülenmiş, söz konusu transfer Yunanistan bayraklı Sea Falcon ile Hindistan bayraklı Jak Log arasında gerçekleşmişti. Son olarak Nikkei Asia, söz konusu haberle alakalı paylaştığı görüntüde, transferin görsel detaylarına yer verdi. Olay yeri görüntüsünde Nikkei muhabiri Nagao Riho konuştu. Görüntüde sivil bir teknede, gemiden gemiye petrol transferinin gerçekleştiği Yunan kara sularına ilerlediğini kaydeden Nagao, elindeki elektronik tablet haritada Lakonya Körfezi'ni işaretledi. İKİ TANKERİ KAMERAYA ALDILAR Körfezin Yunan kara sularının dışında kaldığını belirten Nagao, çok sayıda teknenin aynı amaçla bölgede toplandığını belirtti. Nagao, Yitio bölgesinden körfezin içlerine açıldıklarını kaydetti. Nakliyatı gerçekleştiren ve tanker oldukları tahmin edilen iki gemiyi kameraya aldığı görülen Nagao, "Lakonya Körfezi'nde, denizde gemiden gemiye petrol transferi gerçekleştiriyorlar." dedi. Söz konusu tankerlerin Yunan kara suları dışında olduğu vurgulandı. Yakın çekimde tankerlerin, Hindistan bayraklı "Jag Lok" ile Yunan bayraklı "Sea Falcon" olduğu saptandı. Gemiden gemiye petrol transferine şahitlik ettiğini kaydeden Nagao, olay yerinin güvenli olmadığını öngördüklerinden, çıkış limanına geri dönmeye karar verdiklerini bildirdi. Döndükleri limanda yeniden konuşan Nagao, iki tankeri anımsatarak, "Anlaşılan Lakonya Körfezi'nde gemiden gemiye çok sayıda petrol transferi oluyor" diyerek, yerel halkın çevresel endişeler taşıdığını da aktardı. "Petrol nereye" sorusuna yanıt arayan Nikkei, Rus limanlarından ayrılan tankerlerin yönünü ve hangi gemilerle temasa geçtiğini araştırırken Refinitiv datalarını incelediklerini aktarmıştı. SİNYALLERDEN İZ SÜRÜLDÜ Araştırma, gemiden gemiye transferin sıklıkla meydana geldiği Yunanistan'ın Akdeniz kıyılarındaki açık suları kapsamıştı. Rotalarını saptamak üzere tankerlerden gelen Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS) sinyalleri izlenmişti. Suyun ulaştığı çizgi ile tankerin dip noktası arasındaki mesafe olarak bilinen ve tanker ağır yüklü olduğunda artan "su çekim mesafelerindeki" değişimler, gemiden gemiye ne kadar nakliyat yapıldığını tespit etmek için kontrol edilmişti. AVRUPA LİMANLARINA GİDEN GEMİLER Ay başındaki haberinde Nikkei, ağustos sonuna kadarki 6 aylık dönemde Yunan kıyıları açıklarında Rus tankerleri dahil 175 transfer saptamış, buna rağmen geçen yıl aynı dönemde ise sadece 9 transfer gerçekleştiğini bildirmişti. Refinitiv verilerine göre Rusya, gemiden gemiye olmak üzere Yunanistan açıklarında 23,8 milyon varil petrol ihracatı gerçekleştirmiş, geçen yılın aynı döneminde ise 4,34 milyon varil transferi gerçekleşmişti. Yükünü teslim aldıktan sonra tankerlerin nereye gittiklerini sorgulayan ve rotaları izleyen Nikkei, 89 geminin limanlara vardığını saptamış, bunların 41'inin Yunanistan, Belçika ve Avrupa'nın başka noktalarına demirlediği tespit edilmişti. Haberde, söz konusu derin araştırma neticesinde Yunanistan açıklarından suların, Rusya ve Avrupa arasındaki petrol sevkiyatında önemli bir aktarma merkezi görevi üstlendiğinin ortaya çıktığı vurgulanmıştı. AVRUPA BİRLİĞİ'NİN KISITLAMALARI Avrupa Birliği (AB) Rus petrolünün ithalatını Şubat 2023'te tamamıyla yasaklayacak. İngiltere ise aralıkta Rus petrolüne tam ambargo koyacak. Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) göre AB'ye yönelik Rus petrol ihracatı temmuzda 2,8 milyon varil olarak gerçekleşti. Bu, ocak ayına kıyasla yüzde 26 düşüş olarak kayda geçti. Avrupa Birliği ve İngiltere yıl sonuna dek Rus petrolünün ithalatını tamamıyla yasaklamayı planlarken, halihazırda Rus petrolünü satın almayı sürdüren şirketler eleştiriliyor. Petrol ambargosu yürürlüğe girse de kaynağını gizleme amacıyla deniz rotalarında gemiler arasında transferlerin devam edebileceği belirtiliyor.

1 yıl önce

Şırnak'tan gelen petrol müjdesinin detayları belli oldu: Günlük 400 bin dolara denk

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Şırnak'taki petrol müjdesinin detaylarını Sabah'a anlattı. Bilgin, bölgede halen günlük 5 bin varil petrol üretimi yapıldığı bilgisini verdi. Söz konusu işin ekonomik değeri ise bugünkü petrol fiyatına göre günlük 400 bin dolara denk geliyor. Gabar'daki mevcut petrol sahasında daha önce açıkladıkları bir keşfi geliştirdiklerini belirten Bilgin, şu bilgileri verdi: Daha önce açıkladığımız bir keşfi geliştiriyoruz. Saha geliştirme faaliyetlerimiz kapsamında bu yıl orada 10 kuyu açmayı planladık. Bu keşif de onlarla ilgili bir çalışma. Sahada her yaptığımız faaliyet, bize olumlu sonuçlar getiriyor. Rezerv değerlendirmesini sürekli güncelliyoruz. Orada çok ciddi bir üretilebilir rezerv var. İki türlü rezerv vardır: 'Brüt rezerv' dediğimiz, yerinde gaz veya yerinde petrol var, bir de onun ne kadar üretilebildiği var. Kritik olan üretilebilir olan rezervdir. Önümüzdeki yıl bölgede toplam 20 kuyuya çıkacağız. Şu anda orada günlük 5 bin varil üretiyoruz. Keşfedilen yeni rezervin miktarından çok kaliteli olduğuna da dikkat çeken Bilgin, orada üretilen petrolün 35 API (American Petroleum Institute) değerinde olduğunu ifade etti. GAZ EMARESİNE RASTLANDI Akdeniz'deki çalışmalarla ilgili son durumla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bilgin, "Akdeniz'deki çalışmalarımızda özellikle gaz emarelerine rastladık. Olumlu veriler aldığımız kuyu oldu, çalışmalarımızı o kuyu etrafında yoğunlaştırdık. Henüz sonuçlandırmadık. Oralara daha dikkatli bakıyoruz" diye konuştu. ADIM ADIM PLAN YAPILDI Bilgin, Karadeniz'deki keşfin yanı sıra bölgede başka keşifler için de olumlu beklentileri olduğunu söyledi. Bilgin, "Çaycuma-1 kuyusunu tamamladık. Bir plan yürütüyoruz, beş sene içerisinde adım adım nerede, hangi kuyuya gideceğimizi planlamış vaziyetteyiz. Fatih Sondaj Gemisi, yeni hedefine yönelecek. Bölgeden olumlu bir beklentimiz var" dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yurt içi petrol üretimimizi, önümüzdeki yıl günlük 100 bin varile çıkartmayı planlıyoruz

TİM ve Ticaret Bakanlığını da bu etkinlik vasıtasıyla ekonomiye katkı, değer sağlayan çalışmaları sebebiyle kutladığını belirten Erdoğan, "İnovasyonun yeni yüzyılı teması altında gerçekleştirilecek etkinliklerin önümüzde yeni ufuklar açacağına inanıyorum. Her yıl farklı bir temada düzenlenen İnovasyon Haftası, hem Türkiye'nin zengin birikimini, hem potansiyelini, hem de çoğu kere mahdut imkanlara rağmen şirketlerimizin elde ettiği başarıları ortaya koyuyor. Burada paylaşılan her bir başarı hikayesiyle milletimizin zorluklar karşısında pes etmeyen, çelikten iradesine bir kez daha şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda olduğu gibi iş dünyasında da meselenin sadece kaynak değil, aynı zamanda bir yürek meselesi olduğunu müşahede ettiklerini anlatarak, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin "İman varsa imkan da vardır" diyerek önlerine çıkan bentleri yıka yıka hedeflerine doğru yürüdüğünü dile getirdi. "İnsansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5-10 yıl öncesine kadar ülkenin, esamesinin dahi okunmadığı pek çok alanda, bugün Türk şirketlerinin referans alınan, örnek gösterilen, adımlarının yakından takip edilen konuma ulaştığına vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Özellikle savunma sanayinde Türkiye Şampiyonlar Ligi'ne yükselmiştir. Ödül tebliğ edilecek firmalarımızın da katkısıyla bu alanda 20 yıl gibi kısa bir sürede çok büyük bir başarı hikayesi yazdık. Savunma sanayi, ana ve alt yüklenicileri, KOBİ'lerin, araştırma kuruluşlarının, üniversitelerin geliştirdiği özgün ürünlerin ve ihracatıyla ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri haline dönüşmüştür. Bundan 20 yıl önce savunma sanayinde faaliyet gösteren firma sayımız 56 iken bugün aynı alanda 1600'den fazla firmamız bulunuyor. Göreve geldiğimizde 62 savunma projesi yürütülürken yarısı son 6-7 yılda başlatılanlar olmak üzere bugün bu sayı 757'yi geçti. Savunma projelerimizin bütçesini yaklaşık 5,5 milyar dolardan ihale süreci devam edenlerle birlikte 75 milyar doların üzerine çıkardık. Toplam 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı yapabiliyorken, inşallah bu sene 4 milyar doları aşacağımıza inanıyorum."  Savunma ürünlerinde bile yabancılara muhtaç olan ülkeyi NATO müttefiklerine ileri teknolojili ürünler satan bir ülke haline getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "İnsansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz. Tüm bunları da öyle birilerinin destekleriyle değil, gizli açık ambargolara tehditlere, şantajlara, baskılara rağmen başardık. Bundan sadece 20 yıl önce yüzde 70-80 oranında dışa bağımlı olduğumuz bir alanda, kamu-özel, hep beraber sabırla çalışarak, üreterek, zorluklar karşısında pes etmeyerek hamdolsun tabloyu tamamen tersine çevirdik." diye konuştu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer başarı örneklerinin havacılıktan enerjiye, otomotivden yazılıma, bankacılıktan iletişime kadar birçok sektörde yaşandığını bildiklerini belirtti. Göreve geldiklerinde adeta iflasın eşiğinde olan Türk Hava Yolları'nın bugün yolcu sayısında rekordan rekora koştuğunu aktaran Erdoğan, diğer hava yolu şirketleri salgının açtığı yaraları sarmaya uğraşırken Türk Hava Yolları'nın sektördeki öncü rolünü günden güne tahkim ettiğini dile getirdi. Erdoğan, enerjide kendi sismik araştırma ve sondaj gemilerinde Karadeniz'de keşfettikleri 540 milyar metreküplük doğal gazda yeni bir dönemi başlattıklarına işaret ederek, "Hiç kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan sınırlarımız içinde ve dışında petrol, doğal gaz arama faaliyetlerimizi kendimiz yürütebiliyoruz. Karadeniz gazını, milli sistemimize dahil etme çalışmalarımız sürerken, son dönemde petrolle ilgili çeşitli illerimizden müjdeli haberler geliyor. Yurt içi petrol üretimimizi önümüzdeki yıl günlük 100 bin varile çıkartmayı planlıyoruz." bilgisini verdi. "Devrim otomobillerini engelleyenlere cevabımızı Gemlik'ten devrin otomobiliyle verdik" Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli otomobili Togg ile milletin 60 yıllık bir hayalini daha gerçeğe dönüştürdüklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "29 Ekim'de Cumhuriyetimizin 99'uncu yılına bir armağan olarak Togg'un Gemlik'teki en son teknolojiye sahip üretim üssünü hizmete açtık. Üretim ekibinin 'akıllı cihaz' diye tarif ettiği Togg'un testleri şu anda devam ediyor. İnşallah birkaç ay içinde Türkiye'nin ve Türk sanayisinin gurur vesilesi olacak Togg'u yollarımızda görmeye başlıyoruz. Bundan 60 sene önce algı üzerine kurulu propagandalarla Devrim otomobillerini engelleyenlere cevabımızı Gemlik'ten devrin otomobiliyle verdik. Davet edildiği halde TOGG'un fabrika açılışına gelmeyip 10 bin kilometre öteye hamburger yemeye giden, kendi ülkesindeki teknolojilerden habersiz vizontele muhalefetini ise kendi cahilliğiyle baş başa bırakıyorum. Gel be gel, bir şeyler görürsün, bir şeyler kaparsın. Her zaman bu fırsatı bulamazsın. Hamburger burada çok ama Togg yok. Türkiye'nin meselelerine yerli ve milli çözümler üretmek yerine, geçmişi şaibeli, ithal ekonomi komiserlerinden medet umanları bir an önce içinde bulundukları gaflet uykusundan uyanmaya davet ediyoruz. İşte bizim bilgelerimiz burada. Bu gençlik ithal değil, yerli ve milli." "Salgın krizini, güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde en az hasarla atlattık" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli bir kısmını salgın döneminde hayata geçirdikleri yatırımları, 2002'den beri ülkeye kazandırdıkları muhkem altyapının meyveleri olarak sunduklarını ifade etti. Türkiye'nin, gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı derinden sarsan salgın krizini, güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde en az hasarla atlattığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "İşte o dönemde, sadece 45 gün içinde Yeşilköy'de ve Anadolu Yakası'nda iki şehir hastanesini, altyapısıyla ultrasonografi, tomografi, MR, bütün bunlarla beraber 1006 yataklı odalı Yeşilköy'de, bir diğeri de Anadolu Yakası'nda. 45 günde bunları bitiren bir iradeyiz biz. Dünya bunlara hayran kaldı. Şu anda uçağıyla Yeşilköy'e inip, 5 dakikada hemen şehir hastanesine geçilen bir irade, biz bunu kurduk. İstedik ki yurt dışından hastalar mı gelecek, buyursunlar gelsinler. Ve dünyada bunlar pek yok. Geçen yine söyledim, eskiden cebinde doları olanlar Cleveland'a gidiyordu. Şimdi diyoruz ki, cebinde Türk lirası olan buyursun, hastanelerimiz açık." "255 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize inşallah yaklaşıyoruz" Erdoğan, kısıtlamalar dolayısıyla insanların haftalarca evden dışarı çıkamadığı, Batılı ülkelerde market raflarının günlerce boş kaldığı, bırakın sokaktaki vatandaşı sağlık çalışanlarının bile maskeye ulaşamadığı, tedarik zincirlerindeki kırılmalar nedeniyle birçok yerde üretimin durma noktasına geldiği, dünyanın daha önce hiç görmediği sahnelerin yaşandığı o sancılı, sıkıntılı günlerde Türkiye olarak ekonomide kontak kapatmadıklarının altını çizdi. Batılı ülkeler bile kamu yatırımlarına ara verirken, kendilerinin mega projeler dahil yatırımlara yenilerini eklemeye sürdürdüklerinden bahseden Erdoğan, şöyle devam etti: "Şirketlerimizi üretime, ticarete, istihdama devam etmeleri noktasında hem teşvik ettik hem de kendilerine gereken her türlü desteği sağladık. Zor günlerinde devletimizin desteğini yanında hisseden firmalarımız da çalışarak, üreterek, yeni pazarlar bularak, yeni ürünler geliştirerek, krizi fırsata çevirme yolunda gerçekten takdire şayan bir başarı yakaladılar. İhracat rakamlarından büyüme ve istihdam oranlarına birçok temel veride bunun müspet yansımalarını gördük, görüyoruz. Salgına rağmen ekonomik büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdüren dünyada sayılı ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 11,4'lük büyümeyle G20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştik. Bunu da birilerinin iddia ettiği gibi tüketime dayalı değil, üreterek başardık. Bu büyüme oranına ulaşılmasında mal ve hizmet ihracatının katkısı 5,3 puan gibi yüksek bir seviyede gerçekleşti. Küresel düzeyde resesyon endişesinin arttığı bir dönemde 2022 yılının ilk üç çeyreğinde ekonomik büyümemiz devam etti. İhracatımız her ay rekor kırarak 255 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize inşallah yaklaşıyoruz." "Hayat pahalılığı meselesini de adım adım çözüme kavuşturuyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, organize sanayi bölgeleri, fabrikalar ve imalat tesislerinin çoğu zaman üç vardiya sistemiyle harıl harıl çalıştığını söyledi. "Avrupası ve Amerikası dahil, tüm dünyanın en büyük sıkıntı kaynağı olan hayat pahalılığı meselesini de adım adım çözüme kavuşturuyoruz." diyen Erdoğan, üretimi, istihdamı ve ihracatı önceleyen düşük faiz politikasının enflasyonun üzerindeki olumlu etkilerinin yakında daha çok hissedileceğini belirtti. Erdoğan, "Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına dahil edene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Nasıl geçmişte yaptığımız yatırımların meyvelerini bugün topluyorsak, bugün atacağımız adımların neticelerini de gelecekte göreceğiz." ifadelerini kullandı. Maruz kalınan onca saldırıya rağmen elde ettikleri başarıların sırrının mevcutla yetinmeyip sürekli daha iyinin ve daha yeninin peşinde koşmak olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz başkalarının eksik ve hatalarına değil, her zaman kendimize odaklandık, kendimizle yarıştık, kendimizi geliştirmeye çalıştık. Kim ne derse desin, doğru bildiğimiz yolda yürümekten asla çekinmedik. Meyve veren ağacı taşlamayı hatta mümkünse kökünü kurutmayı amaçlayan zihniyet attığımız tüm bu adımlarda karşımızda yer aldı. 'Yapamazsınız' dediler, 'Başaramazsınız' dediler. Yatırımlara çamur atmak için akla hayale gelmedik yollara başvurdular. Gün oldu bizi hayalcilikle, bizi macera peşinde koşmakla suçladılar. Gün oldu yabancı büyükelçilere mektuplar yazarak, iş adamlarını tehdit ederek, Türkiye'yi karalayarak vizyon projelerimizi engellemek istediler. Ülkenin şahlanışına ket vurmak için sokak olaylarına ve hatta teröre destek vermek dahil her türlü yolu denediler. Ama biz bunların hiçbirine eyvallah etmedik, hiçbirine boyun eğmedik." "İnovasyon ve teknolojik dönüşüm, üretim ve ihracat hedeflerimiz için kilit öneme sahip" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnanç tekeden bile süt çıkarır." inancıyla ülke ve millet için çalışmaya devam ettiklerini kaydetti. 1915 Çanakkale Köprüsü'nü örnek gösteren Erdoğan, "Şu anda dünyada ilk üç taneden bir tanesi. Siyaseti, sivil toplumu, iş dünyasıyla bugün de yapmamız gerekenin bu olduğuna inandık. Şimdiye kadar başardıklarımızı gelecekteki başarılarımızın öncüsü olarak görüp kendimize yeni hedefler belirlememiz gerekiyor." dedi. Katma değer üreten, markalı, özgün tasarımlı ve inovatif ürünlerle dünya pazarlarında boy gösteren bir ülke olmalarının önünde hiçbir engel bulunmadığının altını çizen Erdoğan, inovasyon ve teknolojik dönüşümün, üretim ve ihracat hedefleri için kilit öneme sahip araçlar olduğunu bildirdi. Erdoğan, üretim zenginliği, kalite altyapısı, insan kaynağı, dünyanın her yerine ihracat imkanı gibi pek çok avantaja sahip olduklarını belirterek, "Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde ülkemizin takip ettiği dengeli, hakkaniyetli ve barışçıl politikalar da Türkiye'ye yönelik ilgiyi artırmıştır. Gıda ve enerji krizinin herkesi etkilediği bir dönemde Allah'a hamdolsun biz daha rahat bir konumdayız. Asya merkezli üretim ve tedarik ağına alternatif adres arayışlarında Türkiye'nin ismi daha fazla telaffuz ediliyor. Tüm bu avantajları ancak yeni pazarlara açılarak, yeni müşteriler bularak, ihraç sepetimizdeki katma değerli ürünlerin sayısını daha da çoğaltarak fırsata çevirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu. İhracatçılara da seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Sizlerden tıpkı bir akıncı gibi Türkiye'nin ihracat bayrağını yeni yerlere ulaştırmanızı, 'Kızıl Elma' yolunda hep daha ileriye yürümenizi bekliyorum. Rabb'im yolunuzu, yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bugüne kadar yatırımlarıyla üretimleriyle istihdamlarıyla ihracatlarıyla araştırma geliştirme faaliyetleriyle büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek veren siz kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ödül alan tüm firmalarımızı tekrar tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum." Erdoğan, firmalara ödüllerini takdim etti İnovasyon Haftasının hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, daha sonra "İnovalig Büyük Ölçek Kategori Şampiyonu" 5 firma ile Türkiye İnovasyon Haftası'na destek veren 10 kuruma ödül ve plaketlerini verdi. Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve davetliler katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde sergi alanlarını ziyaret etti. Ticaret Bakanı Muş ve Gültepe tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Yerebatan Sarnıcı'nın kolaj teknikle yapılan tablosu takdim edildi. Ödül töreninin ardından hatıra fotoğrafı çektirildi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bugün üç petrol kuyumuzun açılışını gerçekleştiriyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Kardeşliğin şehri Mardin'i sahip olduğu güzelliklerden koparmak için çok uğraştılar. Her türlü fitneyi, zulmü denediler, ama hamdolsun Mardin ne olduğunu asla unutmadı. Terör belasından kurtuldukça Mardin bu altyapının hakkını verdi. Ülkemizde birçok yerde olduğu gibi Mardin'de de petrol arama çalışmalarını hızlandırdık. Bugün üç petrol kuyumuzun açılışını gerçekleştiriyoruz. Mardin Havalimanı'nın adını bundan böyle 'Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanı' olarak değiştiriyoruz. Mardin'de bölünmüş yolları toplamda 272 kilometreye çıkarttık. Karaman-Adana-Gaziantep hızlı tren projemizi, Mardin'e kadar uzatıyoruz. Türkiye'yi çukura itmek için Mardin'i kalkan yapanların derdi asla bu ülke değildi. Çukur eylemleriyle Mardin'in ilçelerini yakıp yıktılar, onlar yıktı biz yeniden daha iyisiyle yaptık. Benim Kürt kardeşlerime çok çektirdiler. Terör örgütlerinin kaynaklarını yağmaladığı belediyeleri yeniden size hizmet edecek hâle getirdik. Bay Kemal 6 yaşındaki çocuğu konuşuyorsun. Bizim ciğerimiz yanıyor. O bir felaket. 13-14 yaşında Kandil'e kaçırılanlar için bir kelime ettin mi? Eli silahlı teröristlerin tepesini nasıl ezdiysek, siyasi uzantılarının nefeslerini de aynı şekilde keseceğiz. Birileri kendi iç kavgalarını Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürüttüklerini gördükçe üzülüyoruz. Hakimler görevini bağımsız olarak yapıyor. Birileri kendi iç kavgalarını bizim üzerimizden yürütüyor. Bizim de eleştirdiğimiz pek çok mahkeme kararı oldu ama bu kimseye hakimlere hakaret etme, mahkeme kararını tanımama hakkını vermez.

1 2 3 4 5 6