Son Dakika:
Madrid'de NATO'nun da katıldığı dörtlü zirve sonrası Türkiye, İsveç ve Finlandiya ortak bildiri imzaladı. Türkiye'nin terörle mücadeleye yönelik talepleri, NATO'ya katılmak isteyen İsveç ve Finlandiya tarafından kabul edildi. Anlaşma, İsveç'te terör örgütü PKK/YPG'yi destekleyen Sol Parti Milletvekili Daniel Riazat'ı rahatsız etti. TERÖRİSTLERE DESTEĞİNİ YİNELEDİ Twitter hesabından terörist başı Öcalan'ın fotoğrafı ve örgüt paçavraları önündeki bir karesini paylaşan Riazat, "Ben ve partim demokratik Kürt hareketine destek verdiğimiz için İsveç'in güvenliği için bir risk olarak görülmeli miyim? Sadece merak ediyorum." ifadelerini kullandı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A HAKARET Riazat, daha sonra örgüt paçavrasından yapılan bir tişörtü giydiği fotoğrafını paylaştı. PKK'lı vekil, paylaşımında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakarette bulunarak 'diktatör' dedi.
İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Bizlerin Türk dünyası olarak bir araya gelmemiz hem kendi geleceğimiz hem de dünyanın geleceği için çok önemlidir. Batı'nın altı fakir üstü zengin, Doğu'nun altı zengin üstü fakir. Bizlerin bir arada olması önemlidir. Hepimiz Türküz, hissiyatımız aynıdır. Bu zeminden güç almak elbette doğru olandır. 21. yüzyılın meselesi terördür. Hem kendisi bir sorundur hem de göçün tetikleyicisidir. Devletlerin otoritelerini ortadan kaldırmak için kurgulanmış bir anlayışın karşılığıdır terör. "BİZİ ÇARMIHA GERERLERDİ" Rakka'da DEAŞ vardı, bir karar verildi PKK/PYD'yle tek kurşun atılmadan Rakka'dan DEAŞ çıktı? Peki nasıl çıktı? DEAŞ'ı biz mi ürettik, PKK'yı biz mi ürettik? Onlara binlerce TIR silah gönderen kimdir? ABD'nin yaptığını şu devletlerden biri yapsa hepimizi çarmıha gererlerdi. Hepsi harekete geçerlerdi. Size acı bir şey daha söyleyeceğim. Bazen bu ülkelerin muhataplarıyla bir araya geliyoruz, inanın bunlardan haberleri yok. Engel olmaya çalışanlara da kendi sermayedarları vasıtasıyla ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Önceden terör sadece Orta Doğu'yla anılırdı. 21. yüzyıl tüm dünyanın sorunu olduğunu gösterdi. 15 yılda terör nedeniyle toplam 126 bin 740 insan hayatını kaybetti. Sayın Erdoğan 21. asrın başında iktidara geldiği andan itibaren savunma sanayiinde yerli ve milli adımı atmamış olsaydı biz bugün sorunlarını bu bölgeye yıkmak isteyenlerin oyuncağı olurduk. Ne Afrin'deki terörü engelleyebilirdik. Oradaki terör yuvaları devam ederdi. Dünyada bir söz vardır kültürel emperyalizm. Hiç bahsetmiyoruz, kültürel terörizm diye de bir şey vardır. Terörizmi destekleyenler aynı zamanda kültürlerine de tecavüz etmektedirler. "PKK'NIN YURT İÇİNDEKİ SAYISI 100 SINIRINA GELMİŞTİR" Sadece 2014 yılında 5 bin 558 kişinin katılım yaptığı PKK'nın, bugün yurt içindeki tüm silahlı eleman mevcudu 100 sınırına gelmiştir. Geçen sene katılım sayısı 51'ken 2022 yılında 3'ü Fransa'dan olmak üzere toplam 22 kişidir. FETÖ'nün elebaşı neredeyse onu dünyanın başına saran o ülkedir. Bizim bunlardan kurtulmamız lazım. Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı FETÖ bulunduğumuz devletleri her taraftan etkisi almış olurdu. Bizim devletlerimizin karakteri şudur, ufak bir topluluk olsak da kendi devletimizi kurabilme kabiliyetimiz var. Hacıyatmaz bilir misiniz, vurursunuz tekrar ayağa kalkar, ortasındaki mekanizmadır kuvvetli olan. Bunu ortadan kaldırabilmek için FETÖ'yü gördüler. O mekanizmayı kaldırırsak ayağa kalkamazlar dediler. Asıl terör eylemi yapılanma eylemleridir. Bizler FETÖ'nün mahrem evlerini çökerttik. Uyuşturucu, terörün en büyük finans kaynağıdır. Hiç tevazuya gerek yok, dünyada en çok uyuşturucu yakalayan ülke olduk. Sadece yakalama yapmıyoruz. Batı'da narko shoplar açıyorlar, bunlar bizim coğrafyamızın kabul edeceği şeyler değildir. Bu konuda sert olmalıyız. Ciddi saha araştırmaları yapıyoruz. Her yakaladığımız uyuşturucu satıcısı ve kullananla ne zaman başladın gibi tüm kritik analizleri gerçekleştiriyoruz. Atık sularda bile uyuşturucu analizi yapıyoruz. Bütün bunlarla birlikte bu mücadelenin sonunda 2017 yılında 941 olan aşırı dozdan ölüm sayısını 2021 170'e indirdik. "GÖÇ 21. YÜZYILIN KADERİDİR" Neyle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Kalkanlarımızı iyi kullanmamız gerekir. Sınırımızın hemen altında bir terör devleti kurulmak istendiğini biliyoruz. Bu durum bizi kitlesel göçle karşı karşıya bıraktı. Göç meselesi tüm insanlık için sorun haline geldi. Afrika zenginleşir mi? Bu sömürü düzeninden kurtulabilir mi? Göç 21. yüzyılın kaderidir, tüm dünya ülkeleri için. Tüm bunlara kaynağında engel olunur. Biz ABD'den de Avrupa'dan da zengin değiliz. Ama biz bu ülkelere yardım yapan ülkeyiz. Arakan'a kadar, Filistin'e kadar. -Mış gibi yapmadan. Batı'nın bu konuda samimiyeti yoktur. Beraber aynı masaya oturduğumuzda kendilerine de söylüyorum. Suriye iç savaşı başladığından beri çerçeveli bir göç politikası izliyoruz. Göç yönetiminin en zor yanı kaçak göçle mücadeledir. Bu konuda yeni birimler kurduk. Göç mücadelesinde yalan ve dezenformasyon en zor kısımdır. Küresel anlamda başarılı olduğumuz kısım geri göndermedir. Bugün geri gönderme merkezindeki kişi sayısı 19 binin üzerindedir. SURİYE'YE GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ SAYISI 506 bin Suriyeli kardeşimiz gönüllü geri dönüş yapmıştır. Briket evlerin yapımı devam ediyor. 600-700 binin üzerinde kişinin rahatlıkla yaşayabileceği yerler olacak. MALİ SUÇLAR Mali suçlarla ilgili büyük operasyonlar yapıyoruz. Afet meselesi. Afet bölgesinden geldim. Batı Karadeniz'de 7 vilayetimizde seller var. Afetler konusundaki hazırlıklarımızı eşgüdümlü yapmalıyız. Birbirimizin kapasitelerini kullanarak işbirliği ortaya koymalıyız. 5 gündür afet bölgesindeydik, geldim döneceğim yine. Ondan önce orman yangını vardı. Azerbaycan olmak üzere orman yangınında mücadelede bize destek verdi. Bu millet tarihi boyunca birlik olunca güçlü olmuş bir ülkedir. Biz diplomatik ilişki kuramayız bizim ilişkimiz kardeşlik ilişkisidir. Soğuk savaş dönemini gördünüz, vekalet savaşlarını gördünüz. Çok sıkıntılı dönemlerden geçtiniz, geçtik hep birlikte. Birlikte rahmet vardır. Birlikten güç doğar. Ülkemizde bulunmanızdan onur duyduğumuzu, düzeltiyorum ülkenizde bulunmanızdan büyük onur duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim.
Batı'nın destek vermesi için terör örgütü PKK/YPG için paravan olarak kurulan DSG'nin kontrolündeki kamplarda, şiddet ve ölümler artıyor. Birleşmiş Milletler (BM), son 18 ayda Suriye'nin kuzeydoğusundaki bir mülteci kampında 100'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu. Ocak 2021'den bu yana, mülteci merkezinin "çok sert bir yer" haline geldiğini söyleyen BM'nin Suriye koordinatörlerinden İmran Rıza'ya göre, Irak sınırına yakın el-Hol kampında en az 106 cinayet belgelendi. ÇOĞU KADIN VE CİNAYETLER FAİLİ MEÇHUL Çok sayıda cinayet faili meçhul kalsa da Rıza, kurbanların "çoğunun" kadın olduğunu bildirdi. Kamp ve çevresindeki 56 bin mültecinin yaklaşık yüzde 94'ünün kadın ve çocuklardan oluştuğu, ailelerin çoğunun terör örgütü rejim ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçan aileler olduğu belirtiliyor. El-Hol'deki mülteci bölgesi, ilk olarak 1991 Körfez Savaşı sırasında ABD ile Irak arasında kurulan ve daha sonra Washington'un Saddam Hüseyin'i devirmek için 2003 işgalinden sonra yeniden açıldı. 2016'da terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG, nüfusu giderek on binlere ulaşan kampı bölgesini ele geçirdi. Şu anda 27 bin Iraklı, 19 bin Suriyeli ve üçüncü ülkelerden 12 bin vatandaşın tutulduğunu söyleyen Rıza, bazı Iraklılar ülkelerine geri gönderildiğini, ancak birçok hükümetin vatandaşlarının evlerine dönmesine yardım etme konusunda hala isteksiz olduğunu belirtti. Rıza, "Orada nüfusun çoğunluğu çocuklar. Onlar masum. Onları al-Hol gibi bir yerde bırakırsanız, esasen onları bir geleceklerinin olmamasına mahkum etmiş olursunuz. Tek çözüm kampı boşaltmak." dedi.
Günlerdir Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından ısrarla gündeme getirilen “İliç’teki altın madeninden Fırat Nehri’ne siyanür aktı” iddiası yetkili makamlar tarafından yalanlandı. PKK’lı hesapların da fotomontajlı görsellerle sosyal medyada destek verdiği İliç’teki yalana, Fatih Mehmet Maçoğlu da arka çıktı. Altın madenine giderek orada bir açıklama yapan Maçoğlu Twitter’dan da, ”Erzincan İliç’te altın madeninde patlayan siyanürün Fırat Nehri’ne karışmasının ardından İliç’teyiz. Kapitalist ranta, talana karşı mücadeleyi büyütelim.” ifadelerini paylaştı. TERÖR SUÇLULARIYLA BİRLİKTE PROVOKASYON Anagold madenciliğe ait atık havuzu görecek şekilde alana gelen Maçoğlu, ‘’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’’, ‘’Terör amaçlı yardım ve yataklık’’, ‘’Devletin arşı ulusal şahsiyetine karşı cümleler’’, ‘’Terör örgütü propagandası’’ gibi çeşitli suç kayıtları bulunan PKK/KCK üyeleri Remzi Budancir, Refik Tekin, Gürbüz Solmaz, Ferit Demir, Orhan Çelebi, Yaşar Ateş ve MKP üyesi Arzu Yıldız’la birlikte provokasyon yapmaya kalkıştı. TERÖRÜ ÖVEN PAYLAŞIMLAR Bu isimlerden Refik Tekin’in terör örgütünün yayın organı İMC TV’ye destek tweetleri ortaya çıktı. Remzi Budancir’in ise geçmiş yıllarda yaptığı, ”PKK ve YPG’nin IŞİD karşısındaki gücü, bölgedeki dengeleri değiştiriyor.” şeklindeki teröristleri öven paylaşımı, kirli ilişkiyi gözler önüne serdi… ZAFER PARTİSİ İLÇE BAŞKANI EŞLİK ETTİ Ümit Özdağ’a da eşlik eden Zafer Partisi İlçe Başkanı Sedat Cezayirlioğlu, Maçoğlu ve beraberindeki PKK’lı heyeti İliç’teki provokasyonlarında yalnız bırakmadı…
Şüphelilerden birinin Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesince hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan açıkta dosyası bulunan HDP Konya İl Eş Başkanı Songül Ç. diğerinin ise yine aynı suçtan hakkında açıkta dosyası bulunan HDP Selçuklu İlçe Başkanlığı eski çalışanı ve parti üyesi Erol A. olduğu belirlendi. Gözaltına alınan şüpheliler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonları devam etti. Bu kapsamda, 29 Haziran'da Çaldıran ilçesinin Tendürek Dağı kırsalına operasyon düzenlendi. Tespit edilen mağarada, 80 büyük ve 15 küçük boy tüp, 4 yemek ocağı ile çok sayıda yaşam, sağlık ve inşaat malzemeleri ele geçirildi.
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi Vahap Seçer, yerel seçimlerde HDP’den aldığı desteğin karşılığını vermek için büyük çaba sarf ediyor. Kentin çeşitli yerlerine Kurban Bayramı kutlaması için afişler astıran Seçer, terör örgütünü temsil eden renkleri kullandı ve PKK’ya gönderme yapan kelimeler seçti. Mersin’de Kurban Bayramı kutlaması için belediye tarafından asılan afişler görenleri şoke etti. Afişte “Paylaşmanın, Kavuşmanın, Kaynaşmanın Bayramı” sloganını kullanan CHP’li belediyenin seçtiği kelimelerin baş harflerinin terör örgütünün ismini ortaya çıkardığı fark edildi. Afişin kenarlarındaki simgelerde kullanılan renklerin de terör örgütü PKK’nın kullandığı sarı, kırmızı ve yeşilden seçildiği görüldü. HDP EŞ BAŞKANI PERVİN BULDAN 2019 SEÇİMLERİNDE AÇIK DESTEK VERMİŞTİ HDP’nin eş başkanı Pervin Buldan, 2019 seçimleri öncesi Mersin’de yaptığı mitingde açık açık CHP’nin adaylarını desteklediklerini söylemişti. https://twitter.com/ceyhan_ulus/status/1106912861761220610?s=21&t=mdf8XtHA5qhUSXlTYKXvKQ MHP’Lİ VEKİL BELEDİYEDEKİ PKK KADROLAŞMASINI İFŞA ETMİŞTİ MHP milletvekili Olcay Kılavuz, Nisan ayında düzenlediği basın toplantısında belediyedeki PKK kadrolaşmasını tek tek anlatmıştı. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1517557912230629376?s=21&t=L6J6X2DU8xb68mzX1Kpqhw
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılmaları konusunda şart koştuğu maddeler Madrid'de üçlü zirvede mutabakat olarak imzalanmıştı. İsveç ve Finlandiya'dan PKK terör örgütüne desteklerini çekmeleri istenmişti. PKK-YPG paçavralarıyla eylem Anlaşmaya tepki göstermek için PKK/YPG taraftarları İsveç'te meydanlarda örgütün paçavralarıyla eylem düzenledi. İsveç polisi ise duruma tepkisiz kaldı. Hükümet aleyhinde slogan attılar Eylemciler, Sosyal Demokrat hükümet aleyhinde sloganlar atıp pankartlar taşıdı. Öte yandan, terör yandaşları, Malmö kentindeki Möllevangstorget Meydanı'nda aynı gerekçeyle toplandı.
