02 Mayıs Perşembe 2024
1 yıl önce

Türkiye, son dönemdeki dış politika hamleleriyle "diplomasinin merkezi" oldu

Erdoğan, geçen hafta İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi'nde, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği başvurusu ve Zirve gündemi dolayısıyla yoğun diplomasi trafiği yürüttü. Zirve kapsamında Erdoğan ile Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in 3 saatlik görüşmesi sonrası üçlü muhtıra imzalandı. İsveç ve Finlandiya liderleri, Türkiye'nin kaygılarını giderecek adımları atmayı taahhüt etti. Erdoğan, ayrıca ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Werner Iohannis ile ikili görüşme gerçekleştirdi. İspanya'daki yoğun temaslarının ardından Türkiye'ye dönen Erdoğan, diplomasi trafiğine ara vermedi. Erdoğan, salı günü İtalya Başbakanı Mario Draghi'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İtalya Başbakanı Draghi, Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirve Oturumu'na başkanlık etti. Oturumun ardından Türkiye ve İtalya arasında savunma sanayi, afet ve acil durum yönetimi, sürdürülebilir kalkınma, bilim ve teknoloji alanları başta olmak üzere çeşitli alanlarda 9 anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün de Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'la görüştü. Mahmud ile baş başa ve heyetler arası gerçekleştiren görüşmelerde ikili ilişkiler ele alındı, "Ayni Hibe Desteği Anlaşması"na imza atıldı. Erdoğan, Mahmud ile ortak basın toplantısında, "Türkiye olarak kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde Afrika'daki tüm kardeşlerimizle iş birliğimizi artırmaya gayret ediyoruz. Kıta ile ilişkilerimizi geliştirerek sürdürme noktasında kararlıyız. Son 10 yılda Somali'ye yaptığımız insani ve kalkınma yardımlarının tutarı 1 milyar doları aştı." ifadelerini kullandı. DİPLOMASİ TRAFİĞİ MALEZYA İLE DEVAM EDECEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da bu hafta konuk edeceği üçüncü lider ise Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakup olacak. Erdoğan, Türkiye'ye 4 günlük resmi ziyaret gerçekleştirecek Yakup'u bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlayacak. Görüşmelerde, iki ülke arasında geniş, kapsamlı ve yakın ilişkileri daha da geliştirme, ekonomik bağları güçlendirmenin yanı sıra havacılık ve savunma sanayisindeki iş birliğini ilerletmeye ilişkin görüş alışverişinde bulunulacak. TÜRKİYE KÜRESEL GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN DE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Ukrayna limanlarında bekleyen tahıl yüklü gemilerin Karadeniz'de açılacak güvenli koridorla ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırılması için de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Türkiye'nin arabuluculuğunda Ukrayna ve Rusya heyetleriyle yapılan görüşmeler de devam ediyor. Türk ve Ukrayna askeri heyetleri, 4 Temmuz Pazartesi günü Milli Savunma Bakanlığında bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda krizin aşılması için atılacak adımlar masaya yatırıldı. Tahıl krizi, Erdoğan'ın İtalya Başbakanı Draghi'yle görüşmesinde de gündeme geldi. Erdoğan, iki liderin ortak basın toplantısında Karadeniz'de bir tahıl koridoru açılması çabalarıyla ilgili önemli bir mesaj vererek, "Bir hafta 10 gün içerisinde görüşmelerimizi yoğunlaştırıp neticeye ulaşmaya çalışacağız." dedi. Konuyla ilgili gerek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gerek Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in yaklaşımlarının önem taşıdığını belirten Erdoğan, görüşmeleri Birleşmiş Milletler çatısı altında Genel Sekreter Antonio Guterres ile de görüşmek suretiyle devam ettirmek istediklerini söyledi.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan'a skandal yasa tepkisi: Batı Trakya Türk azınlığına yönelik baskı ve sindirme politikalarına son verin!

Dışişleri Bakanlığı Yunanistan'ın uyguladığı hukuksuz politikalara sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın Batı Trakya Müftülüklerine ilişkin hazırladığı yasaya ilişkin, "Lozan Barış Antlaşması ve diğer ilgili anlaşmalardan kaynaklanan ahdi yükümlülüklerini yerine getirmeye ve BTTA'ya yönelik baskı ve sindirme politikalarına son vermeye davet ediyoruz" açıklamasında bulundu. "DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YOK SAYMAKTADIR" Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın Batı Trakya Müftülüklerine ilişkin hazırladığı yasa hakkında yazılı açıklama yaptı. Yunanistan Batı Trakya'daki müftülüklere yönelik ahiren kabul ettiği bir yasal düzenleme ile Batı Trakya Türk azınlığının (BTTA) Lozan Barış Antlaşması başta olmak üzere uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış olan hak ve özgürlüklerinin bir kez daha ihlal edildiği belirtilen açıklamada, "BTTA'nın temsilcileriyle istişare edilmeden hazırlanan bu yasal düzenleme, BTTA'nın kendi seçtiği müftüleri ve dolayısıyla BTTA'nın iradesini ve din özgürlüğünü bir kez daha yok saymaktadır. Bu çerçevede söz konusu yasal düzenleme hakkında BTTA Danışma Kurulunun dün yaptığı ve soydaşlarımızın haklı tepkisini yansıtan açıklamayı bütünüyle destekliyoruz. Lozan Barış Antlaşması'nın 40'ıncı maddesi, BTTA'ya kendi dini, eğitim ve hayır-sosyal kuruluşlarını kurma, idare etme ve kontrol etme hakkı tanımaktadır. Yunanistan'ın ahdi yükümlülükleri hilafına bu hakkı ihlal etmesi, geçmişte AİHM kararlarıyla da tescil edilmiştir" ifadelerine yer verildi. "KABUL EDİLEMEZ BİR DURUM" Yunanistan'ın BTTA'ya müftülerini seçme, müftülüklerini yönetme ve yapılandırma konusunda gereken desteği ve kolaylığı sağlaması gerekirken müftülükleri BTTA'nın iradesi hilafına tamamen kendi yönetimi altına almaya çalışmasının kabul edilemez bir durum olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu yasal düzenlemeyle Yunanistan, soydaşlarımızın uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış dini alandaki hak ve özgürlüklerini ihlal etmeyi sürdürerek, müftülük kurumunu Yunan devletinin kontrolünde bir yapıya dönüştürmeye çalışmaktadır. Türkiye, ülkesindeki gayrimüslim azınlıkların dini kurumlarının işleyişine ve liderlerinin seçilmesine bu tür baskıcı yasalarla ve uygulamalarla müdahale etmemektedir. Yunanistan'ı bir kez daha uluslararası hukuka saygı göstermeye, Lozan Barış Antlaşması ve diğer ilgili anlaşmalardan kaynaklanan ahdi yükümlülüklerini yerine getirmeye ve BTTA'ya yönelik baskı ve sindirme politikalarına son vermeye davet ediyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da soydaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz" denildi.

1 yıl önce

Politika faizinde indirim yapan Merkez Bankası, ticari kredi faizlerini düşürmeye yönelik önemli bir adım attı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 14'ten yüzde 13'e indirerek piyasaları ters köşeye yatırdı. 17 Aralık 2021'den bu yana politika faizi sabitti. Piyasalardaki genel kanı, bu koşullar altında TCMB'nin politika faizini 2022'nin geri kalan aylarında sabit tutacağı yönündeydi. Ama TCMB ara verdiği faiz indirimlerine 8 ay sonra devam etme kararı aldı. Grafikten görüleceği üzere, son ayarda ticari kredi faiz oranları ile politika faiz oranı arasındaki makas açılmıştı. Bir taraftan da reel sektörün krediye erişmekte zorlandığına yönelik şikâyetler son birkaç haftada arttı. Kredi kanalındaki bu tıkanıklığın faiz indirimi kararında etkili olduğu anlaşılıyor.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptığımız operasyonlar ve izlediğimiz çok yönlü politikalar ile yeni bir güvenlik ve huzur iklimi oluşturduk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; 27. Dönem 6. Yasama Yılı, sizlerle birlikte ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. TBMM milli mücadele yıllarından beri bu ülkenin her türlü meselesinin çözülmesinde öncü bir yol düzenlenmektedir. Seçim takvimine göre çalışmalara ara vermeden önce pek çok kritik düzenlemeyi de hayata geçireceğinize inanıyorum. Sınırlarımızın içinde ve ötesinde istikbal mücadelesi vermeyi sürdürüyoruz. Dünyanın ve bölgemizin tarihi günler yaşadığı bir dönemde seçimleri yapacağız. Şimdi karşımızda darbecilere direnerek milli iradenin üstünlüğünü tescillemiş bir meclis var. Biz kimin ne istediğine değil, milletimizin neye ihtiyacı olduğuna bakarak yola devam ediyoruz. Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarına bu meclis imza atmıştır. Dünyanın ve bölgemizin büyük değişimler yaşadığı süreçte ülkemizi bunun dışında tutamayız. Yeni anayasa konusunda 2013 ve 2021 yıllarındaki çağlarımız maalesef ülkemizi bu kazanımla buluşturmaya yetmedi. Yeni anayasayı gelecek nesillere bir borcumuz, gençlere hediye edeceğimiz en önemli kazanım olarak görüyoruz. Yeni anayasa Meclis'in Türkiye'ye hakkı olan anayasayı kavuşturacağına inanıyorum. Sessiz devrimleri hayata geçirdiğimiz gibi inşallah yeni anayasa çalışmalarına da tamamlayacağız. Yeni dönem meclisimizin Türkiye'yi hakkı olan yeni anayasa ile buluşturarak, darbe dönemlerinin son izini sileceğine inanıyorum. Uzun yıllar boyunca ülkemizin gündeminde bir numaralı sorun terördü, yaptığımız operasyonlar ve izlediğimiz çok yönlü politikalar ile yeni bir güvenlik ve huzur iklimi oluşturduk. Teröristlerin giriştikleri tek tük eylem teşebbüsleri, bu hainlerin son çırpınışlarıdır. Güvenlik güçlerimizle teröristlerin her an ensesindeyiz. Ülkemizi güçlendirmek, refahı artırmak için çabalarken küresel krizlerin ağır etkileriyle de mücadele ettik. Türkiye olarak bu dönemde küresel sınamalara ek olarak merkezinde ekonominin yer aldığı tuzaklarla da uğraştık. İnsanların hayatına doğrudan dokunan ekonomi meselesi ayrı bir önemdedir. Şimdi ise karşımızda son çeyrek asrın en iddialı demokrasi ve kalkınma programlarının ahdi altyapısını kurmuş bir Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Şimdi karşımızda, darbecilere direnerek milli iradenin üstünlüğünü hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tescillemiş bir meclis var. Tehditleri kaynağında yok ederek, 'Bir gece ansızın gelebiliriz' ifadesiyle uygulamaya devam ediyoruz. Uyguladığımız ekonomi politikası akıntıya kürek çekme gibi akıl dışı bir amaca dayanmıyor, dünyada örnekleri mevcuttur. Kendi özgün ekonomi modelimizi inşa ettik. Türkiye ekonomi modelinin başarısında ve kabul görmesinde altyapı, istihdam, üretimin büyük etkisi var. Hiçbir vatandaşımızın enflasyonun altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Vatandaşların döviz ve enflasyondan kaynaklı refah kayıplarını gayet iyi biliyoruz. Bunların önüne geçecek tedbirleri ilk günden almaya başladık. Enflasyonun yol açtığı kayıpların telafisinde inşallah tüm dünyaya örnek olacağız. Kredi yurtlar kurumu ihtiyaçlara cevap verebilecek kapasitede. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları... İnşallah yılbaşında tüm ücretlilerin durumlarını, kayıplarını telafi edecek şekilde gözden geçireceğiz. Milletimizin yapı taşı olan aile kurumumuzu ifsada dönük kasıtlı saldırıların farkındayız. Bu sinsi faaliyetlere karşı, maddi ve manevi tüm boyutlarıyla aile yapımızı korumakta kararlıyız. Aile fıtratını güçlendirmeye yönelik attığımız adımları, önümüzdeki dönemde yeni unsurlarla destekleyeceğiz. Aile ve sosyal hizmetlerde; son 20 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 540 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Göreve geldiğimizde 5 bin 777’den devraldığımız engelli memur sayısı bugün 66 bini buldu. Milletimizin yapı taşı olan aile kurumumuza, ifsada dönük kasıtlı saldırıların farkındayız. Bu sinsi faaliyetlere karşı maddi ve manevi tüm boyutlarıyla aile yapımızı korumakta kararlıyız. TOKİ eliyle toplam 1 milyon 170 bin konut öğrettik. 3 milyon konutun dönüşümünü de gerçekleştirdik. 500 bin sosyal konut, 150 bin arsa, 50 bin işyeri kampanyamızın müjdesini paylaştık. Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgelere 526 bin geri dönüş oldu. İhracatımızı 250 milyar doların üzerine çıkardık. Yıllık 36 milyar dolar olan ihracatımızı, 250 milyar doların üzerine çıkarttık. Yerli elektrikli otomobilimiz TOGG'un Gemlik'teki fabrikasını 29 Ekim'de açıyor, seri üretimi başlatıyoruz. Satın alma gücü paritesine göre Türkiye 2021 yılında dünyanın en büyük 11. ekonomisi, Avrupa’nın ise 4. büyük ekonomisi haline geldi.

1 yıl önce

Almanya’da hükümetin enerji politikaları protesto edildi

Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte derinleşen küresel enerji krizi kış gelmeden Avrupa'yı etkilemeye başladı. Kara kış hazırlıkları yapılan ülkelerde halk yönetimlerin enerji politikalarından rahatsız. Bu kapsamda Almanlar sokağa döküldü. AA'nın haberine göre başkent Berlin'de Federal Meclis önünde toplanan binlerce Almanya’da İslam ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) taraftarı parti temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından şehir merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. “Soğuk odalar yerine sıcak bir sonbahar” Göstericiler, üzerinde “Önce ülkemiz”, “soğuk odalar yerine sıcak bir sonbahar”, “Amerika evine git, önce ülkemiz”, “Kim üşümek istemiyorsa, silah sağlamamalı”, “Siz devlet düşmanısınız” yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Eylemde “(Almanya Başbakanı Olaf) Scholz gitmeli”, “Bizim sokaklar bizim ülkemiz”, “Direniş” ve “Ülkeyi sevmeyen terk etsin” şeklinde sloganlar atıldı. "Rusya'ya yaptırımlar kaldırılsın" AfD Eş Başkanı Tino Chrupalla burada yaptığı konuşmada, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların kaldırılmasını isteyerek, “Rusya'dan ucuz gaz alırsak gaz fiyatı normale döner.” dedi. Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in istifa etmesini isteyen Chrupalla, “Habeck Rusya’ya ekonomik savaş açtı.” ifadesini kullandı. Chrupalla, aslında Habeck’in kendi halkıyla savaştığını savunarak, Yeşiller Partisinin ülkenin fakir ve zayıf olmasını istediğini ileri sürdü. Polis müdahale etti Rusya bayraklarının da taşındığı gösteriye bazı AfD’li milletvekilleri de katıldı. Öte yandan AfD’nin düzenlediği gösteriye sol gruplar, sendikalar ve sivil toplum kuruşlarından oluşan inisiyatif karşıt gösteriler yaptı. AfD’nin yürüyüş güzergahında oturma eylemi yapmak isteyenlere polis müdahale etti. Alman medyasında gösteri sırasında gazetecilere saldırıldığı bilgisi yer aldı.

1 yıl önce

Wall Street Journal, Türkiye'nin ekonomi politikasını analiz etti

Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte tırmanan küresel kırılganlığa karşı uyguladığı ekonomi modeliyle üretimi, istihdamı, ihracatı ve cari fazlayı önceliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye Ekonomi Modeli ile bu sıkıntılı dönemi nispeten rahat geçiren ülkelerden biri olduklarını söyledi. WSJ'nin Türkiye Ekonomi Modeli yorumu Wall Street Journal gazetesi, Türkiye'deki ekonomik görünüme dair bir analize imza attı. "Sürdürülemez" olarak anılan Türkiye'nin uyguladığı ekonomi modelinin bir süre daha sürdürülebilir olduğu vurgulandı. "Erdoğan'ın sıradışı politikaları, makroekonomik koşullarca onaylanabilir" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alışılmışın dışındaki politikalarının, 2023'te daha kolay olması beklenen makroekonomik koşullar tarafından da onaylanabileceğine dikkat çekildi. Türkiye'nin yakından izlenen cari hesabının geçtiğimiz ekim ayında yalnızca 0,4 milyar dolar açık verdiği anımsatıldı. Söz konusu verinin, bir önceki ay bildirilen 2,9 milyar dolarlık açığa kıyasla keskin bir düşüşü temsil ettiğinin altı çizildi. "Enflasyon istikrara kavuştu, hanehalkı Türk Lirası'na dönüyor" Aynı analizde, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonun 2023'te yüzde 20'ye düşmesini beklediğini söyledi. Türkiye'nin enflasyonu, halihazırda küresel eğilime uygun olarak istikrara kavuştu." denildi. Öte yandan, "Son zamanlarda, hanehalkı döviz mevduatlarından çıkmaya bile başladı. Bu da liranın son birkaç aydaki istikrarının güven tazelediğinin göstergesi." tespitine de yer verildi.

1 yıl önce

ABD'li Bolton Erdoğan'ın izlediği dış politikadan rahatsız: Türkiye'nin NATO üyeliği tartışılmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ile Rusya arasında izlediği politika, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin ortaya koyduğu şartlar ABD'li John Bolton'ı rahatsız etti. İngiliz Daily Telegraph’ta kaleme aldığı makalede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar seçilmemesi gerektiği imasında bulundu. 'NATO ÜYELİĞİ TARTIŞILMALI' ABD eski başkanlarından Donald Trump'ın danışmanlarından John Bolton, "Finlandiya ve İsveç şaşırtıcı bir karar alarak NATO’ya girmek istediler fakat Rusya’nın ticari ve askeri partnerleri ihtiyaç zamanında onları terk etmedi ve maalesef buna eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar seçilirse 2023’te NATO üyeliği tartışmalı hale gelecek Türkiye de dahil” ifadesini kullandı.

1 yıl önce

6’lı Masa’nın etkisiz elemanı Gültekin Uysal, Ortak Politikalar Mutabakat Metni açıklanırken uyukladı

2023 seçimlerine 3 aya yakın bir süre kaldı. Cumhurbaşkanı adayında anlaşamayan muhalefet, hükümet programında mutabakat sağladı. 6 partinin Ortak Politikalar Mutabakat Metni, Ankara'da açıklanıyor. 9 ana başlık altında toplanan metnin açıklandığı program, Ankara'da ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde başladı. Programı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal salonda takip ediyor. Partilerin temsilcileri, kendilerine ayrılan konular için tek tek kürsüye çıkarak Millet İttifakı'nın vaatlerini açıklıyor. Gültekin Uysal uyukladı Toplamda 2 bin 300'den fazla maddenin yer aldığı metnin açıklanması ise uzadıkça uzadı. Bazı hatiplerin etkisiz hitabeti karşısında ise liderler zor anlar yaşadı. Özellikle 6'lı masanın oy oranları bakımından en küçük partisinin lideri olan Gültekin Uysal'ın en ön sırada uyukladığı anlar kameralara yansıdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1620010075388776448?s=46&t=nfq-JjAA58iyFBMigfewbA

1 2 3 4 5 6 7