26 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

Twitter ve Facebook manipülasyon yapan binlerce hesabı kapattı

twitter, facebook, abd, suudi arabistan, donald trump

3 yıl önce

Türkiye’nin tepkisinden sonra Irak yönetiminden ‘pul’ kılıfı: Henüz hükümet tarafından onaylanmadı

Türkiye'nin Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'in tarihi Irak ziyareti sonrası hatıra olarak basılan pullara tepki göstermesinin ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) açıklama geldi. IKBY Hükümet Sözcüsü Cutyar Adil yaptığı açıklamada, Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis'in yapmış olduğu ziyaretin hatırasına bazı sanatçıların pul basma önerisinde bulunduklarını belirterek, söz konusu pulların Ulaştırma ve İletişim Bakanlığına gönderildiğini ve hükümet tarafından henüz onaylanmadığını aktardı.

2 yıl önce

İşgalci Yahudiler manipülasyon için kendi üstlerini yırttı

İşgalci Yahudiler Mescid-i Aksa'ya girmeden önce “Filistinliler bize saldırdı” algısı oluşturmak için kendi üstlerini yırtıyor. Bu Yahudi kumpasları dünya basınında “Filistinliler İsraillilere saldırdı” şeklinde servis ediliyor.

2 yıl önce

Çinli popüler bilim yazarı Song Yiçang: Selçuk Bayraktar SİHA alanında bir deha

Çinli popüler bilim yazarı Song Yiçang, Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ı "SİHA alanında deha." şeklinde tanımladı. BAYRAKTAR'I STEVE JOBS'A BENZETTİ Song, Çin Merkezi Televizyonunda (CCTV) "Savaş Teknolojileri" başlığıyla yayınlanan programda, Bayraktar'ı Apple şirketinin kurucusu Steve Jobs'a benzeterek, "SİHA konusunda Türkiye'de bu alanda bir deha ortaya çıktı. Bu, Selçuk Bayraktar. Türkiye'de insansız hava araçlarının babası. Bayraktar'ın SİHA savaşındaki konumu, Steve Jobs'un akıllı telefon teknolojisindeki konumu gibi." dedi. Song Yiçang ayrıca, "Jobs'un Apple ile telefon alanına girmesi ve sonrasında akıllı telefon teknolojisinde ilk sıraya yerleşmesine benziyor." değerlendirmesini de yaptı. Çinli yazar programda, Bayraktar'ın öz geçmişine ilişkin de bilgi vererek, ABD'deki eğitimi sırasında SİHA'ların yazılım ve elektroniği konularında uzmanlaştığını, daha sonra ülkesine döndüğünü anımsattı. Yazar Song'un "A Lonely Queen of the North", "The Empires On the Sea", "Flames on the Sea" ve "Sailing to the Deep Ocean" adlı kitapları bulunuyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan 'siyasi cinayetler' açıklaması: ‘Tartışmayı manipüle edenlerin yüzde 69'u bot hesap’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: Hep idealistler kazanmışlardır, hiç bir zaman sadece kendini düşünenler kazanamamışlardır. Özellikle Batı dünyası bugün içinde bulunduğu vizyonsuzluğu ve yönsüzlüğü bana göre liderlik alanında çektiği kıtlığa borçludur. Ekonomileri gelişmiş, eğitim düzeyi yüksek böyle bir nüfus hatırı sayılır bir medeniyet birikimi var. Gelin görün ki AB hayali çatırdamış, kendi medeniyet değerleri ile çelişen, doğru dürüst bir uyuşturucu ile mücadele politikası bile ortaya koyamayan bir batı medeniyeti ile karşı karşıyayız. Liderlik kavramından ne anladığınız da önemlidir. Siyasi makam sahibi olmak, bir görevi ifa etmek ve liderlik aynı şey değildir. Lider, topluma yeni bir yol açan kimsedir. Otoyollar, şehir hastaneleri, hızlı trenler... Asıl mesele doğunun makus talihi değişmez cümlesine terk ettiğimiz doğu ve güneydoğuyu Anadolu'yu cazibe merkezi haline getirmek. Bugün İHA teknolojisinde küresel liderliğe oynamak... Buralarda büyüdük biz... 1989, 90 - 91... ABD'den Avrupa'dan bize parmak sallayıp dik yürümemize imkan sağlamayan bir iklimde büyüdük. Yüzde 8'lik gecelik faizin travmasıyla büyüdük. 35-40 şehidimizin ağıtıyla büyüdük. 100-200 kişiyi sallandıracaksın diyen ve büyüklerimizin inandığı sözlerle büyüdük. El bebek gül bebek bugünlere gelmedik. Uçağa binmenin zenginliğin ayrıcalığı olarak tanındığı bir ülkede büyüdük. İnsanların kıyafetlerinden sorgulandığı, inançlarından dolayı ötekileştirildiği bir tablo içinde büyüdük. özgüvenimizi aldılar. Belki bugün daha çok büyüme isteğimiz, haksızlıklara isyan etme düşüncemizin altında belki bu yaşadıklarımız vardır. Hür olsun diye, bir takım marjinalizmin etkisi altında çarçur olmasın diye... Meydan okumalarımızın sebebi, dünyaya söylediklerimizin sebebi, dünyanın en büyük havalimanlarından birini yapma sebebimiz belki budur. Bu topraklarda coğrafya ne kadar önemliyse medeniyet ve kültürümüz coğrafya kadar önemli. İstediğini bulamadıktan sonra bir günde ne olacağını hesap etmeden Afganistan'ı geride bırakan dünyaya bizim söyleyeceklerimiz var. Bizi sağdan sola çekiştirmelerine bakmayın, buna da itibar etmeyin. Bizden sonraki nesiller bu fırsatı çok daha ilerletecekler, bu ülkeyi medeniyet ve kültür havzasının en güçlü ülkesi haline getirecekler. Avrupa'ya pandemiden önce çok gittik, göç anlattık.. Gördüğüm ve kâbusuma dönen bir gerçeği anlatmak isterim… Ülkelerde marjinal fikirler olur. Marjinal fikirler merkeze yön vermez. Bugün Avrupa'nın temel hastalığı budur. bugünkü yönsüzlüklerinin temel nedenlerinden biri de bu savruluşlarıdır. İngiltere size bir ders verdi, henüz anlayabilmiş değilsiniz. Günümüzde küresel kapitalizm, medya eliyle toplumlar artık dışarıdan çok daha güçlü baskılara maruz kalıyorlar. güçlü ve hızlı karar alma mekanizmalarına duyulan ihtiyaç gittikçe artmaktadır. Bu sabah 3.5'ta bakanlıktan ayrıldım. Eskiden taşra bir şey isterdi. benim bir ihtiyacım var, ne olur yerine getirin derdi. merkez 'imkan yok, daha karar vermedik' derdi. taşradakiler Ankara2ya sitem eder, yoksullukları ile beraber kendi işlerini ayakta tutardı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ardından hızlı bir şekilde merkez taşrayı kontrol eden, vatandaşın memnuniyetinin artması için sahayı baskılayan eksiklikleri kendi tespit eden ve onunla beraber de politikalarını oluşturan bir anlayışa evrilmiştir. CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, karar alma süreçlerini hızlandırmaktadır. Bizim icadımız mıdır? elbette hayır. Parlamenter sistem bir mucize midir? Hayır. Öyle olsaydı kullandığımız 95 sene boyunca darbeler üretmezdi ve bizi çok farklı yerlere taşırdı. Bizi bundan ötesine götürecek takatı yoktu ve yeni bir sisteme geçtik. 40 yılda bu ülkede 31 hükümet kuruldu. Dünyada bu kadar karmaşıklıkların olduğu durumda biz parlamenter sistemde olsaydık Türkiye kaos çemberine dönmüştü. Meclis'ten karar çıkarana kadar atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmişti. Biz çocukluğumuzdan beri bu hükümet modeli ile yanıp tutuştuk. Olabileceğini düşünmedik ama sayın cumhurbaşkanımızın iradesi, milletimizin iradesi ve onayı ile gerçekleşti. İHA AÇIKLAMASI Nüfus müdürlüklerinde yaptığımız devrim, dijitalleşme, vatandaşa memnuniyeti, ortam iyileştirmesi, başka ülkelerin hayalinde görebileceği bir hal bile değildir. devletin şöyle bir tehdidi var şu anda, vatandaş memnuniyetine odaklı. Elinde bulunduğu bütün işleri en yüksek kalitede ortaya koymak zorunda. Bizim İHA'larımızda öyle bir yazılım var ki otomatik olarak insanı da silahı da tanıyor. Bizim öyle yazılımlarımız var ki dün bir siyasi cinayetler tartışması vardı. Tüm Türkiye'ye söylüyorum sosyal medyada manipule edenlerin yüzde 69'u bot hesaplardır. Bizim çocuklarımızın yazdığı yüz tanıma sistemi onları fersah fersah geçer. Yenilerken birbiriyle entegrasyonunu sağlıyoruz. Son 2 yılda kırsalda bir olay oldu, jandarmanın deposunda kalır, şehirde olay oldu polisin deposunda kalır. biz şu anda bunları konuşturduğumuz için son 2.5 yılda 200 bin olayı aydınlattık. Kriminalde öyle bir noktadayız ki, bunları para verip alıyor değiliz, bunları bizim çocuklarımız yaptı. Sürekli kendini yenileyen bir devlet yapısını da kurmak zorundayız. Türkiye çevrim içi endeksinde ülkeler arasında 22. sırada. Bizim Siber Güvenlik Operasyon Merkezi, 24 saat tüm saldırıları kendi bakanlığımızdan ölçmeye, takip etmeye çalıştık. 2 gün önce Parlamento'daki vekil arkadaşlarımız elektronik kelepçe konusunda ne noktaya geldiğimizi, 1000'i aşkın olay oldu, bir tek küçük bir darbın dışında herhangi bir şikayet edenle edileni karşı karşıya bulunduran bir olayla karşı karşıya kalmadık. Önümüzdeki ay Roma'da Türkiye bunun ödülünü alacak. Bakanlık olarak siber güvenlik dışında her alanda çok ciddi teknolojik yatırımlar yapıyoruz. Türkiye'deki her binayı, içinde yaşayanları dijital ortamda sisteme kaydettik. Bir afette kimin nerede olduğunu, yıkılan binada kimler olduğunu... bu sistemin faydalarından biri. 'TÜRKİYE'NİN VERİLERİ AKTARILABİLİR DÜŞÜNCESİNDE OLABİLİRSİNİZ AMA BU DA ÇOK İMKANLI DEĞİL' Bakanlığa ilk gittim, şöyle bir efsane var. Bütün bilgilerimiz Rusya'ya gidiyor. 6 ay sonra öğrendim. Biyometrik verimizin sanallaştırma yazılımı bir Rus şirketten alınmış. İstismar etmek isterseniz Türkiye'nin verileri aktarılabilir düşüncesinde olabilirsiniz ama bu da çok imkanlı değil. Eski ve yeni verileri vermesini istedik, biz de uzun kavgalardan sonra bunu kendimiz üretelim dedik. Türkiye'nin ilk kez yerli ve milli biyometrik veri anlayışını kurduk. Yaklaşık 5.5 milyonun üzerindeki veriyi sayısallaştırdık. Ülkede tek bir numaraya geçtik, 112'ye. Sadece aramıyorsunuz, akıllı bir sistem var, o da ödül aldı. KADES uygulamamız var, elektronik kimlik uygulama sistemimiz var. Türkiye'de ne büyük dolandırıcılık kimlik dolandırıcılığı. Parmağınızı basacaksınız, elektronik kimliğinizi getireceksiniz, çipten geçireceksiniz. Yarın öbür gün hiçbir mahkemede bu sorgu konusu haline gelmeyecek. Ehliyetleri kimliğe yüklüyoruz, şimdi e-imzayı yüklüyoruz. Ateşli silahlı projelerimiz var. Özel güvenlikle ilgili hiçbir şeyde kağıda kalem ihtiyaç var. Dün akşam bir vekil, ''Ben silah başvurusu yaptım. Benim silah başvurumu kabul etmediler' diye yalan ortaya koydu. Hemen telefon açtım, sisteme baktılar 4 tane silahı var. Bundan 3 hafta önce Hakkari'de sokakta dolaşırken bir kız yanıma geldi, üniversiteyi kazandım dedi. Tıp fakültesini kazandığını söyledi. Yanımda Hakkari Valisi vardı, kaç kişi kazandı dedim. 2016'da, 2017'de, 2018'de, 2019'da kimse kazanmadı dedi. 2020'de 4 çocuğumuz kazandı dedi. Bu çocuklarımızı dağa götürüp annelerinden ayıranlara verilebilecek en büyük cevap budur. Moralimizi bozmaya çalışan yapay gündemlere takılmayın. Hedeflerinize sahip çıkın.

2 yıl önce

BDDK duyurdu: Kur hareketlerindeki olumlu seyri manipüle edenlere suç duyurusunda bulunulacak

BDDK, kur hareketlerindeki olumlu seyri manipüle etmeye yönelik girişimlere karşı harekete geçildi. BDDK bu kişiler hakkında gerekli incelemeler yapılarak Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu yapılacağını açıkladı. BDDK, açıklamasında "Görsel ve basılı yayın organları ile sosyal medya hesapları üzerinden kur hareketlerindeki olumlu seyri manipüle etmeye yönelik girişimlerde bulunan kişiler olduğu gözlemlenmektedir. Bu kişilerle ilgili gerekli incelemeler yapılarak haklarında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır. Kurumumuz bu ve benzeri girişimleri yakından takip etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

MÜSİAD: Türkiye ekonomisi bütün algı ve manipülasyonlara karşı dimdik ayaktadır

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği’nin (MÜSİAD) 22 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği 'Vizyoner 2021' zirvesinde iş dünyasından önemli isimler ile siyasiler bir araya geldi. Küresel sorunlara çözüm bulabilmek adına yola çıkarak ‘Fark Et’ sloganıyla “Vizyoner 2021” zirvesini düzenleyen MÜSİAD, iklimden dijitale kadar pek çok konuda hedeflerini açıklayarak, girişimcilik konusunda da atılması planlanan yeni adımları duyurdu. Açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Aygadiç’in de aralarında bulunduğu heyetin yaptığı zirvede, Nobel Barış Ödülü sahibi “Demir Kadın” lakaplı Tawakkol Karman da kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Basının sorularını yanıtlayarak, derneğin yeni hedeflerini de paylaşan Mahmut Asmalı, ekonominin mevcut durumu hakkındaki düşüncelerini ifade ederek MÜSİAD’ın izleyeceği yol haritasının ayrıntılarını verdi. ‘Suni bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışılıyor, Türkiye ekonomisi bütün algı ve manipülasyonlara karşı geçmişte olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır’ MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, ekonomik dalgalanmaya ve dövize karşı alınan son tedbirleri de değerlendirerek şu şekilde konuştu: “Hepimizin bildiği gibi ülke olarak son dönemlerde dar kapılardan geçiyoruz. Üzülerek görmekteyiz ki makro ekonomik temellere dayanmayan suni bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışmaktadır. MÜSİAD olarak bizler reel ekonomik göstergelerle değil, algılara yön veren her türlü ekonomik iklimin karşısındayız. Türkiye ekonomisi gerek iç, gerek dış bütün algı ve manipülasyonlara karşı geçmişte olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır.” ‘Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde temelleri atılan yeni ekonomik modelin ve düşük faiz oranları politikamızın destekçisi olduğumuzu yineliyoruz’ Türkiye’nin son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık ortalama 5.3 büyümeyi başaran bir ekonomisi olduğunu vurgulayan Asmalı, sürecin de en hafif şekilde atlatılacağına olan inançlarının tam olduğunu ifade etti. Asmalı konuşmasına, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde temelleri atılan yeni ekonomik modelin, üretimi ihracat, istihdam ve büyüme odaklı kazanımlarımızı kat be kat arttıracağını inanıyor, düşük faiz oranları politikamızın destekçisi olduğumuzu yineliyoruz. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından geçen günlerde açıklanan ‘Türk Lirası’nı özendirme paketi’ kapsamında alınan tedbirler, piyasalara etki etme hızı bakımından yeni ekonomi politikasının başarısına dair ilk işaretlerini sunmuştur. Hepimiz biliyoruz ki faiz, finansmana erişimin önüne ciddi bir set çekmekte ve yeni yatırımlara yönelik artışı büyük oranda engellemektedir. Faiz oranlarındaki geri çekilmenin başta ticari olmak üzere bütün finansman maliyetlerine yansımasıyla birlikte, yatırımların da hızlı bir şekilde artış kaydedeceğine inanıyoruz" şeklinde devam etti. ‘Piyasalarda gözlenen rahatlama, orta ve uzun vadede sürecek ve Türk Lirası eski gücüne kavuşacak’ Lira mevduatlarındaki getirinin, kur artışı karşısında korunacak olmasının dolarizasyonu ciddi anlamda önleyeceğini söyleyen Asmalı, “Bu, döviz üzerindeki algı manipülasyonunu kısa sürede önleyerek sona erdirecektir ve erdirmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın söz konusu tedbir ve teşvikleri açıklamasını müteakiben piyasalarda gözlenen rahatlama, orta ve uzun vadede sürecek ve Türk Lirası eski gücüne kavuşacaktır. Bu vesileyle; reel ekonomik gelişmelere yaslanmayan, geçici ve suni gelişmelere göre yapılan fiyatlamaların her daim kaybetmeye mahkûm olduğunu, tekrardan ifade etmek istiyoruz” dedi. MÜSİAD’tan sürdürülebilir 10 yeni hedef Ekonomi gündeminden bağımsız olarak, iklim değişikliğine uyum sağlamak, dijital dönüşüme entegre olmak ve startupları desteklemek gibi ilkelerin de belirlendiği zirvede konuşan Asmalı, 10 hedefi sıralayarak şu şekilde konuştu: "Yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir bir şekilde artarak kullanımını destekliyor, genel merkezimizde yeşil enerjiden üretim sağlayarak net sıfır emisyon yolunda ilerleyeceğimizi açıklıyoruz. Yeşil hidrojen, yeni nesil batarya, karbon yakalama ve yenilenebilir gaz teknolojilerinin geliştirilmesi için MÜSİAD ekosisteminde çalışmalar yapacağız. Endüstriyel simbiyozun artırılmasını ve organize sanayi bölgelerinde yeşil üretime geçişte üyelerimiz ile birlikte destek vereceğimizi açıklıyoruz. Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için sanayicilerimize yönelik farkındalık çalışmaları yapacağımızı bildiriyor, enerji verimliliği veri tabanı oluşturulmasını desteklediğimizi beyan ediyoruz. İklim diplomasimizin geliştirilmesi için devletimiz tarafından yapılacak her çalışmaya destek sağlayacağız. Türkiye'de Emisyon Ticaret Sistemi'nin şartlara uygun altyapıyla oluşturulmasını talep ediyoruz. MÜSİAD'ın uluslararası misyonuyla iklim mülteciliği çalışmaları yürüteceğimizi beyan ediyoruz. Dünyada yüzde 30'a varan küresel gıda israfının azaltılması için devlet politikası oluşturulmasını talep ediyor ve politikaya koşulsuz destek sağlayacağımızı açıklıyoruz."

2 yıl önce

Yunanistan yine manipülasyon peşine düştü: Bu kez devlet desteğiyle nefret kokan film çektiler

Tarihi gerçekleri saptırarak dünya kamuoyunu manipüle etmeyi âdet haline getiren Yunanistan'da skandal bir film vizyona sokuldu. Yunan ordusunun 1919'da yakıp yıkarak, kan dökerek işgal ettiği Türk topraklarında yaşattığı mezalimi yok sayan ve Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 9 Eylül 1922'de Yunan ordusunu topraklarından atması nedeniyle Türk milletini kötüleyen Yunan filmi tepkilerin odağı oldu. TARİHİ GERÇEKLİKTEN UZAK Devlet destekli "Sevgili İzmir" filmi Batı Trakya Türkleri başta olmak üzere birçok kesimden eleştiri topladı. Sabah'ın haberine göre, Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Mustafa Kaymakçı, filmin iki ülke arasında dostluğa değil, düşmanlığa hizmet ettiğini ve Yunan halkını da gerçeklikten uzaklaştırmak amacıyla çekildiğini söyledi. Filmdeki tarihi gerçekleri saptırma çabasının bir kanıtı olarak Yunan araştırmacı- gazeteci yazar Tasos Kostopulos'un "1912-1922 Savaş ve Etnik Temizlik" adlı kitabını anımsatan Kaymakçı, "Kitapta Yunan askerinin Anadolu'da işlediği cinayetler, gerçekleştirdiği barbarlıklar, tanıkların ifadeleri ve belgelerle kaleme alınmış. Yunan ordusunun işgal sırasında yaptığı her türlü mezalimi örtmek için suçu Türklere atmak ve tarihi saptırmak doğru değil" dedi. Yunanlıların yaşattıkları acıların hâlâ unutulmadığını ifade eden Kaymakçı, "Türkiye'nin işgal süresince ödediği bedel, bugün dahi izleri silinmeyecek ağırlıkta olmuştur" ifadelerini kullandı. BEYHUDE BİR GAYRET Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberindeki komutanlarla bakanlığın Madalya, Başarılı Birlik ve Personelin Ödüllendirilmesi Töreni'ne katıldı. Akar, Yunanistan'ın son dönemdeki silahlanma çalışmalarına ilişkin, "Türkiye'ye üstünlük sağlamaya çalışıyorlar. Bu beyhude bir gayrettir" dedi.

1 2 3 4 5