29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

AK Parti'den Haftalık Gündem Analizi raporu: Kılıçdaroğlu'nun yalan söylemleri ulusal birlik duygusunu aşındırıyor!

AK Parti'nin, Haftalık Gündem Analizi raporunda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalan siyaseti ve Rusya/Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi için Türkiye'nin yaptığı arabuluculuk girişimlerine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuldu. Millettin kuruluşundan itibaren tek başına yönetim yetkisi verdiği AK Parti karşısında siyaset üretemeyen CHP yönetimi, yalan ve kurgu üzerine inşa ettikleri algı siyasetini sistematik olarak kullanmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra CHP'nin yalan siyasetini daha da ilerilere taşıdığı belirtildi. KILIDAROĞLU'NUN SON YALANI KATAR'A CANLI HAYVAN SATIŞI Siyasi stratejiyi sergilerken etik kaygılardan tamamen uzak davrandığı vurgulanan Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına örnek verilen raporda şöyle denildi: "Yalan siyasetinin son örneğini ise 29 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında "Ya Allah aşkına şu Katar aşkından vazgeçin kardeşim ya... İki ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanı uçaklarla ihraç ettiler." ifadeleriyle ortaya koymuştur. Kılıçdaroğlu'nun ifadelerine Ticaret Bakanlığı yazılı açıklama ile cevap vermiş 2021 yılında toplam 264.216 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirildiği, Katar'a 2021 yılında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatının ise 96.797 olduğu ifade edilmiş; bununla birlikte, 18 Mart 2022 tarihi itibarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kırmızı et ihracatının durdurulduğu hatırlatılmıştır."

2 yıl önce

İBB Meclis Denetim Komisyonu'nun 2021 yılı raporu İmamoğlu ve ekibinin İstanbulluların parasını nasıl çarçur ettiğini ortaya koydu

Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği ilk yıl borçlanma üst limiti olan 32 milyar 354 lirayı aştı. 2021'de borç miktarı 57.6 milyar liraya ulaştı. Maliyeti 165 milyon TL olan deniz taksiden sadece 54 bin lira gelir sağlandığı, iştiraklere 119 yeni yönetim kurulu üyesi yapıldığı, 1 litre sütü 3.26 lira daha fazla maliyetle temin ettiği, 10 Youtuber'a 502 bin TL ödendiği belirlendi. İBB Denetim Komisyonu Başkanı Mehmet Selim Bilmen, Denetim Komisyonu Başkanvekili Muhammed Kaynar ve Denetim Komisyonu Üyesi Cemal Sataloğlu'nun hazırladığı 147 sayfalık İBB Başkanlığı Meclis Denetim Komisyonu 2021 Yılı Denetim Raporu'nda İBB'nin borçlanmada yasal sınırları aştığı tespit edildi. Sabah'ın haberine göre, İşte denetim raporuna giren çarpıcı tespitler: Belediyenin 31 Aralık 2019 itibarıyla 30 milyar 858 milyon 845 bin 728 TL olan borcu, 31 Aralık 2020'de 43 milyara 402 milyona, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla da 57 milyar 602 milyon 11 bin 466 TL'ye yükseldi. YASAL SINIRLAR AŞILDI İBB'nin 2021 için kanunla belirlenen borç stokunun üst limiti 32 milyar 354 milyon 281 bin 394 TL olması gerektiği halde mevcut borç stok tutarı yasal sınırları aştı. İHALESİZ HALK SÜT İBB yönetimince Halk Süt projesi kapsamında alınan süt ihalesiz alındı ve diğer maliyetlerle birlikte litre fiyatı en az 8.71 lira oldu. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması ilkesine uygun hareket edilmedi. 2021'in aynı döneminde marketlerdeki süt satış fiyatlarının 5.45 - 6.25 TL arasında değiştiği tespit edildi. 11 Ocak 2021'deki süt alım sözleşmesinin 14. maddesinde fiyat farkı ödenmeyeceği belirtilmesine rağmen toplam 1 milyon 426 bin 320 TL fiyat farkı ödemesi yapıldı. Deniz taksilerde kamu zararına sebebiyet verildi. DENİZDE BÜYÜK ZARAR 27 Temmuz 2021 tarihli Deniz Taksi Mal Alım İşi İhalesi 84 milyon 950 bin TL+KDV bedelle İBB iştiraki Şehir Hatları'na verildi. 50 adet deniz taksi satın alındı. Gelirler Müdürlüğü'ne göre deniz taksi geçen aralıkta 54 bin 301 bin TL gelir elde etti. Belediye yönetiminin tercih ettiği yöntem sebebiyle, belediye 165 milyon TL bedelle aldığı ve işlettirdiği bu taksilerin amortisman ve bakım maliyetleri de dikkate alındığında hiç harcama yapmadan gördürebileceği hizmet için ciddi maliyet oluştu. İBB'nin ortağı olduğu şirketlerin yönetim kurulu üye sayısı 2019'da 359 kişi iken, bu sayı 2020'de 460'a, 2021'de 478'e yükseltildi. 2 ŞİRKETTE DE YÖNETİCİ İSMEK'te kadın bölge sorumlularına yaptığı ahlak dışı teklifle gündeme gelen ve İBB Genel Sekreterlik görevinden istifa ettirilen Yeşim Meltem Şişli'nin İBB'de görevi olmamasına rağmen belediyeye ait iki şirkette Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı belirlendi. BU DA GECE ZAMMI: TEK BİLET 15.34 TL OLDU İBB pandemi nedeniyle ara verdiği gece metro seferlerini 9 Nisan'da yeniden başlattı. Gece yarısından sonra 15-30 dakika aralıklarla gelen metrolara biniş ücreti ise çift bilet tarifesine göre devam etti. İBB yönetimince toplu taşımaya yapılan yüzde 40'lık zammın da aynı gün uygulanmaya başlanmasıyla birlikte İstanbullular mağdur edildi. 9 Nisan'dan itibaren uygulamaya giren uygulama kapsamında 24.00'ten itibaren 06.00'ya kadar metro kullanan vatandaşlar 15.34 TL ödeyecek. 10 YOUTUBER'A 502 BİN 500 TL İBB yönetiminin 10 youtuber-blogger-vloggerinfluencer için 502 bin 500 lira ödediği ancak bu hizmetin ne amaçla yapıldığı öğrenilemedi.

2 yıl önce

Amerika, İçişleri Bakanı Soylu’dan rahatsız! ABD'nin Türkiye raporunun şifreleri: 59-44-36

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı “2021 Türkiye İnsan Hakları Raporu”nda, PKK ve FETÖ ön plana çıktı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı, önceki yıllarda olduğu gibi FETÖ için “Fethullah Gülen Hareketi” ifadesini kullandı. “SÖZDE FETÖ DARBESİ” DEDİLER Amerika, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini “Başarısız darbe girişimi” olarak tanımladı ve “sözde FETÖ darbesi” dedi.  Raporda şu ifade kullanıldı: “Türkiye hükümeti, Fethullah Gülen’i, darbenin arkasında olmakla suçluyor. Türkiye, Fethullah Gülen ile 2016 darbe girişimi arasında sözde bir bağ olduğunu iddia ediyor.” PKK VE FETÖ TUTUKLULARI İÇİN “SİYASİ TUTUKLU” İFADESİ KULLANILDI ABD Dışişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK ve FETÖ üyelerinin “şüpheli deliller” ile tutuklandığını ve birçok kişinin “siyasi tutulu” olduğunu öne sürdü. Amerika’nın hazırladığı “İnsan Hakları Raporu”nda, keyfi tutuklamalar yapıldığı ve bunun için “FETÖ ve PKK terör örgütü üyeliklerinin gerekçe olarak gösterildiği” ancak bunların “sözde” gerekçeler olduğu iddia edildi. PKK TERÖRİST AMA SİVİL ÖLÜMLERDEN TÜRKİYE SORUMLU ABD, “PKK, hükümet güçlerine karşı yürüttüğü kampanyaya devam etti” dedikten sonra, Türkiye’nin sınır içi ve sınır ötesi harekatlarında sivillerin öldüğünü ve Türkiye’nin sivillerin hayatını korumak için yeterince önlem almadığını belirtti. ABD, PKK için “terörist” ifadesini kullandı ancak Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde hak ihlalleri yapıldığını ve PKK ve FETÖ tutuklularının “işkenceye maruz kaldığını” iddia etti.  OSMAN KAVALA AYRINTISI Raporda, Osman Kavala hakkında şu ifadeler kullanıldı: “Önemli iş insanı Osman Kavala, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen hala tutuklu. 15 Temmuz darbe girişimiyle olan sözde bağı ve 2013 Gezi Parkı olayları sebebiyle yargılanıyor.” İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HEDEFTE Amerika’nın raporunda, İçişleri Bakanlığı ve Süleyman Soylu hedefteydi.  Anadolu Ajansı’nın eski muhabiri Musab Turan’ın, geçen sene dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a ve eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye “19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan, milletin teveccühünü kazanan Ak Parti, ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük?” dediği olaya değinildi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Musab Turan’ın Anadolu Ajansı’ndan kovulduğu ve hükümetin yeterince şeffaf olmadığı söylendi. Raporda, “Keyfi ve Yasadışı Şekilde Kişiye, Aileye, Özel Hayata, Haneye ve Haberleşmeye Müdahale” başlığı altında İçişleri Bakanlığı’nın, FETÖ mensuplarının ailelerine pasaport vermemesi ve pasaportlarını iptal etmesi bir “hak ihlali” olarak lanse edildi. ABD, Türkiye’nin eşcinsel ve trans bireylerin haklarını ihlal ettiğini söyledi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sosyal medyadaki “Dört LGBT sapkını gözaltına alındı” paylaşımı buna bir delil olarak sunuldu. Süleyman Soylu’nun, Batılı ülkeleri “Türkiye’nin milli ve manevi değerlerini yok etmek için LGBT’yi finanse etmekle suçladığı” ifade edildi. FETÖ’YE, HDP’YE VE PKK’YA GENİŞ YER VERİLDİ Raporda “Gülen” ismi 36 defa, “HDP” 44, “PKK” ise 59 defa geçti. ABD, HDP’nin baskılandığını, PKK ve FETÖ şüphelilerinin ise yeterli delil olmadan tutuklandığını ve “keyfi tutuklamaya” maruz kaldığını söyledi.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığından ABD'nin 2021 İnsan Hakları Raporu'na tepki: Talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz

https://twitter.com/genelgundem/status/1514254949596684299?s=21&t=nYpp6-nM04F4TzwI7AcIbw ABD Dışişleri Bakanlığı, ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını değerlendirdiği yıllık raporunu açıkladı. Raporun 93 sayfalık Türkiye bölümünde, protesto ve gözaltılar, yolsuzluk iddiaları, basın ve ifade özgürlüğü sorunlarına yer verildi. Raporda, 'hükümetin temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiği ve hukukun üstünlüğünden ödün verdiği' öne sürüldü. DIŞİŞLERİNDEN ABD'YE SERT TEPKİ: ESEFLE KARŞILIYORUZ Skandal rapor sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, iddiaların asılsız olduğunu vurgulayarak, "Raporu talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz" ifadelerine yer verdi. Türkiye'nin teröre karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından idrak edilememiş olmasının esefle karşılandığının vurgulandığı duyuruda, "PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir." denildi. Bakanlıktan yapılan açıklamanın tamamı ise şöyle: "ABD Dışişleri Bakanlığının 12 Nisan 2022 tarihinde yayımladığı 2021 İnsan Hakları Raporu’nda ülkemiz hakkında yer verilen asılsız iddiaları talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz. Ülkemizin PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere terörizmin her türüne karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından halen idrak edilememiş olmasını esefle karşılıyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’nün yalanlarının raporda geniş yer bulması, ortaya koyduğumuz tüm somut delillere rağmen, ABD’nin göz yumduğu bu terör örgütünün propagandasına alet olmaya devam ettiğini göstermektedir. Raporda, PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir. Önceki raporlar bağlamında da vurguladığımız gibi, ülkemizin insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik iradesi tamdır. Uluslararası insan hakları mekanizmaları ile işbirliğimiz, 2019 Yargı Reformu Stratejisi ve 2021 İnsan Hakları Eylem Planı bu iradenin somut göstergelerinden sadece bazılarıdır. ABD’yi insan hakları konusunda kendi siciline odaklanmaya ve terörizmle mücadele gerekçesi altında başka terörist grupların uzantılarıyla tesis ettiği ortaklıkları sonlandırmaya davet ediyoruz. Türkiye kendi vatandaşları ile evsahipliği yaptığı milyonlarca kişinin haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan ABD'ye tepki: Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva

Gaziosmanpaşa'da Trabzon Dernekleri Federasyonu Gençlik Kollarının düzenlediği sahur programına katılan Bakan Soylu, "Bu ülkede 15 Temmuz oldu. Anneler çocuklarını sakındılar. 'Çıkmayın' dediler ama onlar aynı hızla bayraklarını ellerine aldılar. Yaş grubu olarak diğer bütün gruplardan önce sokağa çıkarak çıplak elleriyle tanklara, F-16'lara meydan okudular. Herkes şunu unutmuştu. Bu gençler de bu ülkede beş vakit ezan kulaklarına dokunarak bu hayatı yaşıyorlar." diye konuştu. Gençlik yıllarında çok maça gittiğini ve şampiyonluk gördüğünü dile getiren Soylu, "Bu sene o sene inşallah. Çocukluğumuzda çok maça gittik, gençliğimizde de çok maça gittik. Biz şampiyonluklar gören bir nesiliz. Siz de inşallah şampiyonluk göreceksiniz. Rahmetli annemin okuldan, öğretmenimden izin alırken nasıl zorlandığını bilirim maçlarda. Hem milli maçlarda hem de Trabzonspor maçlarında tembih ederdim; 'aman ha şu saatten önce gel, okuldan izin al' diye. Hep böyle geçti hayatımız. Bizim yaştaki arkadaşlarımız bilirler belki. Ayrı bir heyecan, ayrı bir tutkudur. İnşallah bu sene o sene, bekliyoruz ama bunu yaparken de tekrar örnek bir şekilde yapılması lazım geldiğini biraz önce başkanımızın söylediği sözlerle Trabzon'un hemen her yerinde donatılacak, Türkiye'nin hemen her yerinde donatılacak. Sadece maçlarda değil, aslen askere uğurlarken düğünlerde de mutluluğa kurşun sıkmamak lazım. Bunu hep beraber yapabileceğimize inanıyorum." dedi. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığının yayımladığı dış politika raporuna ilişkin de konuşan Soylu, şunları söyledi: "Orada diyor ki Türkiye, FETÖ ve PKK'ya haşin davranıyor. Onlar terörist değil. Onlar siyasi tutuklu. Yani biz onları siyaset sebebiyle tutuklu hale getirmişiz diyor. Yetmedi. İçişleri Bakanlığını eleştiren büyük bir paragraf açıyor. Biz PKK'ya ve FETÖ'ye karşı şiddetle mukabele ediyormuşuz. Amerika şöyle istiyor; dünyanın her yerinde erkeklerle erkekler evlensin. Kadınlar da kadınlarla evlensin. Ya siz evleneceksiniz, Lut kavmi gibi olacaksınız, haşr olacaksınız. Ben size ne diyeyim? Biz neymiş, buna müsamaha göstermiyormuşuz. FETÖ'ye müsamaha göstermiyormuşuz. PKK'ya müsamaha göstermiyormuşuz. LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz. Türkiye huzurlu bir hale gelmiş ve bu huzurlu hale gelmelerinden de bunlar rahatsızlanmış. Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva. Sen daha dün kendi generalini PYD/PKK terör örgütünün bir sözde yöneticisine göndermedin mi binlerce tır silahla beraber? Onlar Türkiye'nin huzurunu ve birliğini bozsun diye göndermedin mi? Sen vakıfların vasıtasıyla Türkiye'deki birtakım sözde gazetecilere paralar yağdırıp bu ülkede 15 Temmuz darbesi dahil olmak üzere bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozabilmek için her türlü iftiralar attırmadın mı? Sen 15 Temmuz darbesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı havadayken birilerine nerede olduğunu göstermek için yayınlar yapmadın mı?" Yazılan raporun hiçbir anlam ifade etmediğini kaydeden Soylu, "Burada birtakım muhabirlerin ileri geri ortaya koydukları süreçlerin dışında hiçbir şey ifade etmiyor. Ne kadar çatlarsan çatla. Biz PKK'yı gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Biz FETÖ'yü gömdük, gömmeye devam ediyoruz. Batı'da ne kadar muhafaza etmeye çalışırsanız çalışın. Bize hangi musallatları ortaya koymaya çalışırsanız çalışın. Herhangi bir başarı elde edemezsiniz. Bizim ahlakımıza, aile yapımıza bizim birliğimize inancımıza ve değerlerimize saldırdınız. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye buna prim vermedi vermeyecek." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, dünyanın en sıkıntılı döneminde Türkiye'nin attığı adımlara işaret ederek, şöyle devam etti: "Biz dünyanın en sıkıntılı döneminde, sahurlarda, iftarlarda bile bir araya gelemediğimiz dönemlerde biz neler yaptık biliyor musunuz? Bu coğrafyada on yıllardır konuşulan Azerbaycan ile Karabağ'ı birleştirdik. Biz sahurda, iftarda pandemiden bir araya gelemediğimiz dönemde neler yaptık biliyor musunuz? Doğu Akdeniz'de eğer doğal gaz varsa biz onun da sahibiyiz diye bütün dünyaya kendi gücümüzü gösterebilecek bir adımı kimseden korkmadan attık. Biz ne yaptık biliyor musun? Pandemide herkes nasıl kurtuluruz diye düşünürken biz hem onunla uğraştık hem de döndük Libya'yı dünyanın gelişmiş ülkelerinin ezmelerine fırsat vermeden orada 100-150 yıl önce nasıl bir kardeşlik tesis etmişsek bugün de bizi çağırdılar. Dünyanın o büyük devlerini elimizin, dirseklerimizin bir soluyla, bir sağıyla iterek 'o insanların huzurunu size ezdirmeyiz' dedik. Sadece öyle mi? Siz yapamazsınız dedikleri için yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle Kıbrıs'ta kapalı Maraş'ı açık Maraş haline döndürdük. Yıllardır demokrasi kılıcı gibi kafamızda salladıkları 'açamazsınız, açtırmayız, huzurunuzu bozarız' dedikleri Ayasofya'yı açtık." Türkiye'nin altyapısıyla ilgili hiçbir tereddüde yer olmadığına işaret eden Soylu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Hesabımız, hedefimiz şu, Cumhuriyetin birinci asrını inşallah önümüzdeki yıl bu ülke kucaklayacak. Buraya hazırlıklı gidiyoruz, elbette hazırlıksız değil. Dünyadaki birtakım şeylerden bizler de etkileniyoruz. Elbette dönemsel zorluklarımız oluyor ama o dönemsel zorluklarımızı da buradan fırsat üreterek, buradan fırsat yöneterek inşallah etrafımızdaki coğrafyaya, dünyaya faydalı geçireceğimize olan inancımız tamdır. Üreten bir Türkiye olmalıyız. Sadece ekonomi üreten değil, aynı zamanda onunla birlikte değer üreten ve değer veren bir Türkiye olmalıyız. 120 ülkeye bugün eğitim veriyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğümüzde, Jandarma Genel Komutanlığımızda ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızda eğitim veriyoruz. Birçok ülkeyle güvenlik iş birliğimiz söz konusu. Doğu'nun altı zengin, Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir vatanın altına gir. Bütün dünya tarihini özetleyebilecek dört tane kelimedir. Bu tezgahı biz bozmalıyız. Bu tezgahı Türkiye'nin dışında bozabilecek inanın ki başka bir ülke söz konusu değil. Yavaş yavaş gidiyoruz ve inancımızla, inadımızla, kararlılığımızla bunu sağlayabileceğimize olan inancım tamdır. Ha 'bunu bugün sağlayabilir miyiz' derseniz, inşallah sağlarız ama biz beceremezsek, biz yapamazsak sizlerin başaracağına inanıyorum. Ve dünyanın sizin önünüzde saf tutacağına ben inanıyorum." Sahur programına Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Şatıroğlu ve dernek üyeleri katıldı.

1 yıl önce

Pentagon'un hazırladığı yeni bir rapor, terör örgütü PKK'nın yeni bir partner bulduğunu ortaya çıkardı: İRAN

Türkiye’nin terör örgütlerine yönelik Pençe-Kilit operasyonu devam ederken ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) dikkat çekici bir rapor geldi ABD askeri istihbarat birimlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin askeri operasyonu ile birlikte PKK’nın İran destekli militanlarla işbirliği yapmaya başladığı belirtildi. ABD askeri istihbarat birimlerinin İran destekli militanların terör örgütü PKK ile Türkiye’ye karşı koordineli saldırılar düzenlediğine dair bulguları ve görüşlerini paylaştı. ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) tarafından hazırlanan raporda İran destekli militanların son aylarda Irak ve Suriye’deki Türk güçlerine saldırılar düzenlediği de belirtilirken, “Irak’taki bu saldırıların bazıları PKK ile işbirliği içinde gerçekleşti” yorumu yapıldı. Kapsamlı raporda, “Türkiye’nin Şubat ayında kuzey Irak’ta PKK’yı hedef aldığı saldırıların ardından yeni bir İran destekli militan grup, Musul’un kuzeyindeki Türkiye’nin askeri üssüne roket saldırısı düzenledi” denildi. Yayınlanan raporda, “DIA, Türkiye’nin hava ve drone ile PKK’yı vurmasına tepki olarak bu militan grubun PKK ile koordineli çalışmaya devam edeceğini öngörüyor” denildi. AMAÇLARI ÇOK FARKLIYMIŞ DIA’nin hazırladığı raporda ise terör örgütü PKK ile işbirliği yapan militanların amacına dair de yorumlar yer aldı. TSK’nın düzenlediği askeri operasyon için Hakkari’nin Derecik ilçesinden terör örgütlerine füze atışı yapıldı. Raporda, “Militanlar muhtemelen Türkiye’nin operasyonu sonrasında Türk güçlerine saldırarak Irak’ın bağımsızlığının koruyucuları olarak görülmelerini amaçlıyor” denildi.

1 yıl önce

Europol ve EMCDDA’dan ortak rapor: Avrupa kokain üretimi, tüketimi, dağıtımında merkez haline geldi; yıllık ciro 10 milyar euro

Raporda, metamfetamin endüstrisinin de Avrupa’da giderek genişlediği uyarısı yapıldı. Kokain, esrarın ardından Avrupa’da en çok tüketilen uyuşturucu olarak görülürken, 2020 rakamlarına göre kokain satışından uyuşturucu baronları 10,5 milyar euro kazandı. Rapora göre, Güney Amerika’dan yaşlı kıtaya gelen sevkiyat yine kokain kullanımında önemli artışa neden oldu. Avrupa'da 2019 yılına göre, 2020 yılında ele geçirilen kokain miktarı yüzde 6 artarak, 214 tona ulaştı. AB kurumlarına göre Belçika uyuşturucu ticaretinde önemli bir merkez rolü oynarken, AB ülkeleri içinde 2020 rakamlarına göre en fazla kokain yine bu ülkede ele geçirildi. Belçika’da 70 ton, Hollanda’da ise 49 ton kokaine polis operasyonlarında el konuldu. Raporun ilginç bir noktası ise Güney Amerika’dan Avrupa’ya gelen kokainin bir kısmının buradan Ortadoğu ve Asya ülkelerine ülkelere gönderilmesi. https://twitter.com/emcdda/status/1522520306056900609?s=21&t=GVwsqJabQ66chW32x9txGw Avrupa’da metamfetamin üretimi artmasına rağmen, bunun kokaine oranla daha küçük çapta olduğu tahmin ediliyor. Sentetik uyarıcı madde üretiminde ise Çek Cumhuriyeti önemli rol oynarken, bu uyuşturucular en fazla doğu Avrupa ülkelerinde kullanılıyor. Yeni veriler Belçika’da da son dönemde sentetik uyarıcı üretiminin önemli ölçüde arttığı yönünde. Ancak bu konuda tahmini bir veri açıklanmadı.

1 yıl önce

‘Türkiye’yi kokain merkezi oldu’ yalanı! Europol ve EMCDDA raporu gerçeği ortaya koydu: “Avrupa merkez haline geldi”

İşte raporun detayları; 2022 Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu'nda, Avrupa'da kokain pazarının büyümeye devam ettiği, Türkiye'de de rekor seviyelerde kokain yakalandığı belirtildi. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) ve Avrupa Birliği Kanun Uygulama İşbirliği Ajansı (EUROPOL) ortaklığında Avrupa genelindeki uyuşturucu pazarlarının imalat, kaçakçılık, dağıtım ve kullanım boyutlarında derinlemesine analiz edildiği ve her bir uyuşturucu madde için ayrı birer modül halinde hazırlanan 2022 Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu'nun "kokain" ve "metamfetamin" modülleri yayınlandı. Buna göre, Avrupa'da kokain pazarı büyümeye devam ediyor. 2020'de Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerdeki perakende kokain pazar değerinin en az 10,5 milyar avro olduğu tahmin edilirken, bu miktar tüm yasa dışı uyuşturucu pazarının üçte birine karşılık geliyor ve kokaini esrardan sonra en büyük ikinci uyuşturucu pazarı haline getiriyor. Avrupa'da 2017 yılından bu yana, özellikle deniz limanlarında her yıl rekor miktarlarda kokain ele geçiriliyor. 2020'de şimdiye kadar raporlanan en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain ele geçirildi. Ayrıca ön veriler 240 tonluk kokain yakalamaları ile 2021 yılı toplamının daha da yüksek olacağını gösteriyor. En yüksek miktarlarda kokain, Belçika, Hollanda ve İspanya limanlarında ele geçirilirken, Avrupa'nın farklı limanlarında artan yakalamalar da suç gruplarının kaçakçılık faaliyetlerini kokain risk algısının daha az yoğunlukta olabileceği limanlara doğru genişlettiğini ortaya koyuyor. Önceki yıl AB ülkelerinden Belçika'da ele geçirilen 70, Hollanda'da ele geçirilen 49 ton ve İspanya'da ele geçirilen 37 ton kokain, Avrupa genelinde ele geçirilen miktarın yüzde 73'üne karşılık geliyor. Ayrıca İtalya, Fransa ve Almanya'da da yakalanan kokain miktarları dikkati çekiyor. Kokain sevkiyat noktaları çeşitleniyor Kokain kaçakçılığı ve kullanımı ile ilişkilendirilmeyen Doğu Avrupa ülkelerinden Yunanistan'da 1,8, Bulgaristan'da bir ton, Polonya'da 3,9 ton ve Türkiye'de de 2 ton yakalanan kokain miktarı rekor seviye olarak gösteriliyor. Bu durum da kokain sevkiyatlarının Avrupa'ya giriş yaptığı noktaların çeşitliliğin artığını ve kokain kullanıcı pazarının Türkiye dahil Doğu Avrupa'da büyüdüğünü ortaya koyuyor. Avrupa'ya işlenmek üzere sevkiyatı yapılan baz kokain yakalamalarındaki artışlar da yakın gelecekte Avrupa pazarında daha fazla oranda içilebilir kokain ürünlerinin görülme riskini ortaya çıkarıyor. Güney Amerikalı ve Avrupalı suç şebekelerinin kokain üretiminde iş birliği yaptığı yönünde bilgiler bulunurken, özellikle Meksikalı suç şebekelerinin Avrupa pazarına kokain sağladığı yönünde de deliller yer alıyor. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, kokainin başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere AB üyesi olmayan ülkelere ve Okyanusya bölgesi ile Asya'ya sevkiyatında transit olarak kullanımının arttığına ilişkin de deliller bulunuyor. Metamfetamin tespitleri AB üyesi ülkelerdeki metamfetamin yakalamaları da arttı. Çekya ve komşu ülkelerde daha küçük ölçekli metamfetamin üretimi devam ederken, Hollanda ve Belçika'daki endüstriyel ölçekli laboratuvarlarda metamfetamin üretimi gerçekleşiyor. Avrupalı sentetik uyuşturucu üreticileri, üretim süreçlerini geliştirmek için Meksikalı üreticilerle iş birliği yaparken, mevcut olan altyapıyı da kullanmayı sürdürüyor. 2019'dan bu yana Hollanda ve Belçika'da tespit edilen üretim tesislerinin boyutu, gelişmişliği ve verimliliğinin arttığı belirlendi. Afganistan'da bitki temelli efedrin kullanılarak metamfetamin üretimi 2016'da ortaya çıktı. Afgan eroininin mevcut kaçakçılık yolları ve alt yapısı da suç ağları için bir fırsat ve AB için bir tehdit oluşturuyor. Türkiye'de metamfetamin kullanımında ve ele geçirmelerde yaşanan artışlar da Balkan rotasındaki faaliyetlerin göstergesi olarak değerlendiriliyor. AB ile Türkiye arasında kurulan ve Balkan rotasındaki uyuşturucu akışını kısıtlamaya odaklanan güçlü arz azaltma ortaklığının, metamfetaminle ilgili tehditleri ele alacak şekilde genişletilmesi gerektiği düşünülüyor. Türkiye'de 2020'de ele geçirilen metamfetamin miktarında önemli bir artış yaşandı ve yakalanan miktar 4,2 tona ulaştı. Türkiye'de ele geçirilen metamfetaminin çoğunluğu sıvı formda, ülkenin doğusunda İran sınırında bulunan illerde ele geçirilmiştir.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 11 12