26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

İzmir'de sel felaketinde zarar gören vatandaşlardan bölgeyi ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e tepki: Kaç gündür neredesiniz?

İzmir’de 2-3 Şubat tarihinde etkili olan sağanak nedeniyle dereler taştı, çok sayıda ev ve iş yerini su basarken, caddeler göle döndü. Sel felaketinde zarar gören vatandaşlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte bölgeyi ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e tepki gösterdi. Bir vatandaş itfaiye rapor tutmayınca sosyal yardımın gitmediğini belirterek, 'Kapıcı dairesinde adamın sadece ceketi kaldı. İtfaiye gitmezse o adam açıkta kalacak.' diye konuştu. Soyer, 'Kaç gündür neredesiniz' diyen vatandaşa 'Buradayız' karşılığını verdi. Söz konusu konuşmanın ardından Soyer'in korumaları araya girerek vatandaşı oradan uzaklaştırdı.

3 yıl önce

Kredi kartından komisyon alınması yasal değil

“Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki kredi kartından komisyon almak kesinlikle yasal değil.” diyen Altay açıklamasını şöyle sürdürdü; “5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17. Maddesinde ’Üye iş yerleri, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarının bedelini banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorundadır. Bu zorunluluk indirim dönemlerinde de geçerlidir. Üye iş yerleri, kart hamilinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödemede bulunmasını isteyemez. Bu hükme aykırı davranılması halinde, anlaşma yapan kuruluşlar tarafından üye iş yeri sözleşmesi feshedilir ve bir yıl süreyle yeni bir sözleşme yapılamaz.’ hükmü yer alır. Bu nedenle kredi kartı komisyonu alan iş yerleri veya kurumlar, hangi bankanın pos cihazıyla çalışılıyorsa o bankaya ve Banka Denetleme Düzenleme Kuruluna (BDDK) şikayet edilmelidir. Tüketici Hakem Heyetlerine de müracaat edilerek kesilen komisyon geri alınabilir. Her işlem için 1 lira gibi düşük bir rakam alınabilir ve vatandaşlar 1 lira için uğraşmak istemeyebilir. Ancak binlerce, yüzbinlerce belki milyonlarca kişiden 1 lira alınmasından dolayı o işletmenin kasasına haksız bir şekilde milyon liraların gireceği unutulmamalıdır. Bu nedenle duyarlı olarak fırsatçıların önüne geçmeli ve üşenmeden hem şikayet etmeli, hem de 1 lira olsa dahi Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat ederek hakkımızı aramalıyız.” dedi.

3 yıl önce

İBB'nin yardım etmeyi reddettiği çöp dağları krizine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı el attı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul'un bazı ilçelerinde çöp dağları oluşmasıyla ilgili yardımı istenen İBB'nin ret cevabıyla ilgili konuştu. Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" dedi. Kırşehir'deki temaslarına Valilik ziyaretiyle başlayan Kurum, ardından AK Parti Kırşehir Teşkilatı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum günü için hazırlanan pastayı kesti. Bakan Kurum daha sonra Ahi Evran Üniversitesi'nde STK temsilcileri ve ilçe belediye başkanlarıyla görüştü. "KANAL İstanbul PROJESİ İÇİN HAZIRLIKLAR YAPILDI" Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde düzenlenen basın toplantısında Kanal İstanbul Projesi ile ilgili sorusu üzerine Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ve talimatlarıyla hazırlıklarımızı yaptık. 2021 yılı Kanal İstanbul projesine başlayacağımız bir yıl olacaktır. Üniversitelerden ve vatandaşlardan gelen rapor doğrultusunda ÇED raporu tamamlandı. 3 etap planımızı Kanal İstanbul üzerinde onayladık. Yüzde 52'si yeşil alan İstanbul Boğazımızı koruma kurtarma projesi depremle ilgili rezerv alanımızın oluştuğu örnek bir şehircilik anlayışıyla Deprem şehri İstanbul'umuzda riskli gördüğümüz binaların dönüşümü için çok önemli bir alanı inşallah inşa edeceğiz. 2021 yılı içerisinde projemizin ihalesini yapacak kararlı bir şekilde de Kanal İstanbul Projesi'ni İstanbul'umuza Türkiye'mize kazandıracağız. Kanal İstanbul Projesi gerçekten vizyon bir proje Türkiye'yi dünyada lider ülke yapacak İstanbul'umuzun marka değerine marka katacak bir projedir. Bu noktada ise her türlü ayrıntı ve detay düşünülmektedir" dedi. "BİZ HAYIRDA YARIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ" "Depremsellikle ilgili İstanbul'a zarar verir dediler bunu yine raporlarımızla zarar vermediğini ispat ettik" diyen Bakan Kurum, "Raporlarla herhangi bir yoğunluk getirmediğini de gösterdik. Planlama içerisinde yeşil alanları, sosyal donatıları ayırarak İstanbul'un ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde projemizi yürütüyoruz. Türkiye'nin marka değerine marka katacak ve dünyada lider ülke yapacak projeye sadece karşı çıkmak adına bir duruş var. Bu tabi CHP duruşu ve zihniyetidir. Kör bir bakıştır. Ama biz hayırda yarışmaya devam edeceğiz, onlar şerde yarışmaya devam etsinler" diye konuştu. "İSTANBUL'DA YENİDEN ÇÖP DAĞLARI, ÇAMURLAR, ÇUKURLAR OLUŞMAYA BAŞLADI" "Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İBB'yi aldığında yine biz çöp, çamur ve çukurla mücadele ettik" diyen Bakan Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" diye konuştu. MALTEPE'DE ÇÖP DAĞLARI OLUŞTU Maltepe'de belediyede çalışan bin 500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine önceki günden itibaren grev başlamış, Maltepe'de sokaklarda çöp yığınları oluşmuştu. Dün akşam ve bu gece saatlerinde çöplerin daha da arttığı görüldü. DİSK'e bağlı Genel-İş ile Maltepe Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı. Grev kararı sonrası Maltepe'deki bazı sokaklarda çöp konteynerleri doldu taştı. Taşan çöpler, yerlerde birikti. Saatler geçtikçe çöp birikintilerinin daha da arttığı görüldü. Zümrütevler Mahallesi'nin cadde ve sokaklarında gece saatlerinde yol üzerinde bulunan çöp konteynerleri ve yeraltı konteynerlerinde birikmeye devam eden çöpler görüntülendi. Bağlarbaşı semt pazarı sonrası yerdeki çöplerin toplanmadığı da görüldü. Meyve sebze artıkları yerde kaldı.

3 yıl önce

Moody's: Türkiye'de devam eden politika değişikliği net bir pozitif kredi unsuru

Moody’s’in açıklamasında, “Para biriminin güçlenmesine, sermaye girişlerinin yenilenmesine, döviz rezervlerindeki azalışın durdurulmasına yol açan ve kasım ayından bu yana devam eden politika değişikliği, net bir pozitif kredi unsurudur." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Daha tutarlı politika çerçevesinin korunduğunu görmemiz gerekiyor. Ayrıca, devam eden yüksek dolarizasyon seviyesinden görülebileceği gibi, yurt içi güvenin henüz geri kazanılmamış olduğunu dikkate alıyoruz” ifadesi yer aldı.

3 yıl önce

Diyarbakır Anneleri’nden CHP heyetine tepki: Bu zamana kadar neredeydiniz?

Diyarbakır'da HDP binası önünde oturma eylemi yapan aileleri, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ziyaret etti. Aileler, CHP heyetine tepki göstererek HDP ve CHP'yi istemediklerini belirtti. "BU ZAMANA KADAR NEREDEYDİNİZ?" Aileler, 548 gündür eylem yaptıklarını ve neden şimdi geldiklerini sorması üzerine CHP Grup Başkanvekili Özel, 'Diyarbakır'a bugün geldik' dedi. Anneler ayrıca 'Meral Akşener de anne değil mi? O niye gelmiyor?' diye sordu. AİLELER, HDP ALEYHİNDE SLOGAN ATIP CHP HEYETİNE DE TEPKİ GÖSTERDİ! "18 aydır gelmediler, buraya bizi kandırmaya gelmişler. Kendi kendilerini kandırdılar"

3 yıl önce

128 milyar dolar nerede? AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş tek tek anlattı

1- Günlerdir asılsız bir karalama kampanyası ile başlatılan “128 milyar dolar nerede?” sorusunu gelin birlikte cevaplayalım. 2- Ekonomide hiçbir şey durduk yere ortaya çıkmaz ya da ortadaki değerler bir anda buhar olup yok olmaz. Varlıklar mevcut durumlara göre sürekli olarak el değiştirirler. Bu durum ekonomik hayatın rutin bir sürecini oluşturmaktadır. 3- Öte yandan, döviz işlemi çift taraflı bir işlemdir. Bu karalama kampanyasını başlatanlar, bir para birimi verilirken diğer para biriminin alındığını ya bilmiyor ya da milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. 4-Merkez Bankası bilançosundan da anlamadıkları için bilançoda bir varlığın azalması halinde yerine başka bir varlık girdiğinden de haberleri yok; buharlaşmadan bahsediyorlar.Sanki Merkez Bankası rezervlerinin karşılıksız olarak birilerine verildiği algısı yaratmaya çalışıyorlar. 5-Halbuki, son 3 yılda maruz kalınan jeopolitik riskler ve pandemide oluşan dış açık,sermaye çıkışı,firmalar ile hanehalkının döviz ve altın talebi ile oluşan kur baskısı nihayetinde ödemeler dengesi açığının finansmanının doğal sonucu olarak rezervlerdeki değişim söz konusudur. 6- Ocak 2020'den itibaren dünyayı, Mart ayından sonra ise Türkiye'yi etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle Türkiye, 2019'a göre, mal ihracatında 12 milyar, hizmet ihracatında ise 30 milyar dolarlık bir kayıp yaşamıştır. 7- Bu nedenle, tarihimizde ilk kez, 2019'da yıllık bazda 6,8 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesi, 36,7 milyar dolar açık vermiştir. 2019'a göre cari işlemler dengesinde 45 milyar dolar sapma yaşanmıştır. Bu sapmanın tamamı TCMB'nin döviz rezervleriyle karşılanmıştır. 8- Covid-19'un ilk şokunun yaşandığı dönemde, dünyada ülkelerin kapanması sonrasında uluslararası ticaretin daralması nedeniyle dolar likiditesinin sıkıştığı anda, ödemeler dengesinin devamlılığını sağlamak için döviz ihtiyacının Merkez Bankası tarafından karşılanması elzemdi. 9- Bu yaşanan olumsuz süreçte döviz talebi TCMB tarafından karşılanmasaydı, istihdam, büyüme, reel sektör, bankacılık kesimi dahil her sektörü etkileyen bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalınabilirdi. Her kriz ortamında dillendirilen faiz artışlarıyla bu süreç atlatılamazdı. 10- Pandeminin getirdiği belirsizlik tüm dünyada güvenli liman olarak bilinen dolara ve altına yönelimi artırmıştır. Aynı şekilde Ülkemizde de yabancı para mevduatında son derece ciddi bir artış yaşanmıştır. 11- 2019 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de yerleşik gerçek ve banka dışı tüzel kişilerce mevduat ve katılım bankalarında tutulan yabancı para mevduat düzeyi 194,4 milyar dolardan 2020 yıl sonu itibarıyla 234,9 milyar dolara yükselmiştir. 12- Bu dönemde risklerin artması nedeniyle özel sektör yabancı para borç stokunu azaltma eğiliminde olmuştur. 2019 yıl sonunda 189,2 milyar dolar olan özel sektörün (finansal+finansal olmayan) yurt dışından sağladığı kredi borcu 2020 yıl sonunda 173,9 milyar dolara gerilemiştir. 13- Ayrıca ülkemiz için önemli bir gelir kaynağı olan turizm gelirleri yine olumsuz olarak etkilenmiştir. 2019 yılında 34,5 milyar dolar olan turizm gelirlerimiz 2020 yılında 12,06 milyar dolara gerilemiştir. 14- Covid-19'la mücadele verilirken, sadece ödemeler dengesi üzerinden 41 milyar dolarlık net döviz çıkışı TCMB'nin rezervleriyle finanse edilmiştir. 2018 yılından 2020 sonuna, reel sektör ve finans kurumlarının dış borçlarında net kapatılan borç 21 milyar doların üzerindedir. 15- Dövize artan talebi karşılamak için Türkiye ya IMF’e gidecekti ya da faizleri şok bir biçimde arttırarak kendi reel sektörüne zarar verecekti. Ancak, Türkiye bu yolları tercih etmemiş ve reel sektörün döviz ihtiyacını karşılamak için TCMB rezervlerini kullanmıştır. 16- TCMB rezervleri, Türkiye’nin üretim ve ihracatını sürdürebilmesi için, reel sektörün hammadde, ara mamul ve makine ithalatını gerçekleştirmesini sağlayacak döviz likiditesi için harcandı. 17-  Verilen destekler sonucunda, tüm olumsuz koşullara rağmen 2020’nin son 4 ayında Cumhuriyet tarihi aylık ihracat rekorları kırıldı. İhracatta yaşanan artış 2021’in Ocak, Şubat ve Mart aylarında da devam etti. Hatta, tarihte ilk kez, aylık ihracat 18 milyar doları aştı. 18- Türkiye, G-20’de Çin’le birlikte pozitif büyüyen yegane ekonomidir. TCMB’nin üretimi destekleyici politikaları olmasaydı, bu büyüme rakamlarına ulaşamazdık. 19- Dünya standartlarında tutulan veriler ve TCMB bilançosu bu kadar şeffafça ortadayken, buharlaşan veya kaybolan bir TCMB döviz rezervinden bahsetmek anlamsızdır. 20- Öncelikle, en az 41 milyar doları 2020 yılının ödemeler dengesi açığını kapatmak adına, en az 30 milyar doları da reel sektörün, bankacılık sektörünün açık pozisyonunu azaltmak amacıyla ve hane halkının döviz talebi nedeniyle kullandırılmıştır. 21- Türkiye, bütün finans, döviz, para piyasalarının dengesini bozma potansiyeli taşıyacak derecede büyük boyutlu bir finansal operasyonla başa çıkabilmiştir. Şubat 2021 itibariyle döviz rezervi ise 95,5 milyar dolar iken, Nisan ayı başında 87,6 milyar dolardır. 22- Türkiye, büyüme oranlarına göre incelendiğinde, 2020 yılında G-20 ülkeleri arasında 2’inci, dünyada ise 4’üncü ülke olmuştur. Bu gerçeği yok sayarak 128 milyar dolar nerede? sorusunu soracak cesareti bulmak ekonomi cehaletinden başka bir şey değildir. 23- Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki ekonomi üst yönetimimiz tüm kurumlarıyla enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama hedefi doğrultusunda, kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarın olumlu etkisiyle yatırım, üretim + 24- İstihdam ve ihracatı arttırıcı sürdürülebilir büyüme için gerekli tüm koşulların oluşması adına var gücüyle çalışmaktadır. “İstiklalden İstikbale” vizyonuyla Ekonomi Reformları bu vizyonun tavizsiz kararlı yol haritasıdır.

3 yıl önce

Merkez Bankası, CHP’nin şova çevirdiği ‘128 milyar dolar nerede’ sorusunun cevabını vermeye hazırlanıyor

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, CHP'nin Merkez Bankası rezervleri üzerinden başlattığı '128 milyar nerede' tartışmasını 'şov malzemesine' çevirdiğini savunarak, "Belli ki, algı operasyonlarıyla karalama kampanyasına devam edecekler. Tabii, AK Partililerin ilk baştaki sessizliği de onların işine yaradı. CHP'liler yalan yanlış bilgilerle kamuoyu oluşturmaya başladıklarında, AK Parti'den birileri çıkıp işin aslını anlatsaydı, meseleyi bu kadar köpürtebilirler miydi? Bence, hayır…" dedi. 'YİNE DE ÇOK GEÇ SAYILMAZ' Güngör, bugünkü yazısında "Maalesef, bu konunun 'öyle değil, böyle' şeklindeki açıklaması da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a düştü. O açıklamalardan sonra AK Partililer topa girmeye başladı. Halbuki devlette devamlılık esastır. İlgili bürokratlar o dönemde çıkıp işin aslını anlatabilirdi. Yapmadılar! Neyse yine de çok geç sayılmaz. Öğrendiğime göre, meselenin sahibi Merkez Bankası bu konuda bir hazırlık yapıyor. Enflasyon Raporu toplantısının ardından rezervlerdeki azalmanın nedenini, paranın nerelerde kullanıldığını, muhalefetin iddia ettiği gibi bir durumun olmadığını kamuoyuna anlatacaklarını duydum. Bu son derece yerinde bir karar…" ifadelerini kullandı. 'MUHALEFETİN YAPMAYA ÇALIŞTIĞI SİYASİ ŞOVLARDAN ÖTE BİR DURUM VAR' Güngör ayrıca, "Zira muhalefetin şu anda yapmaya çalıştığı siyasi şovlardan öte bir durum var. 91 yıllık devletin kurumunu, hem de attığı adımların hepsi internet sitesinde yer alan, şeffaf, belki de Türkiye'de kurumsal yapısı en köklü ve oturmuş bir mekanizmayı sokaklara afişler asarak, siyasete sakız ederek yıpratmaya çalışıyorlar" dedi.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 bakan atamasını yaptık. Ruhsar Pekcan ve Zehra Zümrüt Selçuk'a bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum. Üç yeni bakanımıza başarılar diliyorum. Bugüne kolay gelmediğimiz gibi bundan sonrasının da kolay olmayacağını biliyoruz.  Ticaretimizin derinliğinin sığ olduğu dönemlerde yatırıma dayalı uzun vadeli girişimlere cesaret edilemiyordu. Ülkemizin çok küçük dalgalanmalarda dahi ekonomik krize girme durumlarıyla karşı karşıya olduğumuz dönemler geçirdik. 1990'larda aynı oyunu kökenler üzerinden tekrar sahneye sürdüler, bu arada ekonomiyi de hiç boş bırakmadılar. Bir kaç milyar liralık spekülasyonla 1994'de ülkemizi büyük bir krize sürüklediler. BE AHLAKSIZ, BE EDEPSİZ BİZ BU YOLA ÇIKARKEN KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIK Ey Kılıçdaroğlu, hafızanı yokla bakalım varsa gecelik faizlerin yüzde 7500'e çıktığı, 20bamkaya el konup faturanın millete yüklenildiği dönemin baş aktörleri CHP yöneticileriydi. Kasım 2002'den beri neler görmedik ki. Arkası karanlık cinayetlerden Cumhuriyet mitinglerine kadar toplum mühendisliği ile karşılaştık. Şimdi çıkmış bir ahlaksız, edepsiz benim akıbetimin de Menderes'in akıbeti gibi olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Be ahlaksız, edepsiz kefenimizi giyerek biz bu yola çıktık. Biz ölümden korkmadık, bizim imanımızın gereği ölümü korkutmaktır. Siz, zaten 'ölüm' dendiği zaman kaçacak delik arayanlardansınız. Menderes'in akıbetinden hoşnut mu oluyorsunuz, memnun mu oluyorsunuz? Çünkü o akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Şimdi bize de aynı akıbeti mi hatırlatıyorsunuz? Boşuna uğraşmayın, evelallah biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz'da bunu gördük ve 15 Temmuz'u hazırlayanlara bu ülkeyi mezar ettik, mezar... Sen genel başkanın tankların arasından kaçıp giderken biz milli irade ile beraber tüm dünyaya selam verdik. Biz dik durduk. Ama siz hemen kaçtınız, Bakırköy Belediyesi'nde çay, kahve sohbetine daldınız, oradan seyrettiniz. Daha çok seyredeceksiniz. Kalkıp basın toplantıları ile filan benim akibetimin öyle olacağından hiç bahsetme. Her nefis ölümü tadacaktır, ama sen de tadacaksın. Bu yolculuk bir vatan yolculuğudur. AKIL HOCALARINA YER VE YOL KALMAYACAK Vesayet güçlerinin 1950'lerden beri uyguladıkları yöntemler işe yaramayınca bu defa daha sinsi eylemleri uygulamaya soktular. Tarihimizin en acı hadiselerinden biri olan 15 Temmuz'u yaşadık. Emekli amirallerle kol kola vererek Kılıçdaroğlu, 'Emekli olanlar darbe yapabilir mi?' diyor, 'Ne duruyorsunuz, dökülün sokağa' diyorlar. Siz o akıl hocalarınızla birlikte yürüyorsunuz. Ama bu ülkede her şeyi bitmiş bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak. Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışındaki asıl kaynaklarında da birer birer ezdik.  Dışişleri Bakanımıza Yunan Dışişleri Bakanı ile yaptığı toplantıda verdiği cevaplar nedeniyle de teşekkür ediyorum. Asla baş eğmeyeceğiz. Baş verip baş eğmeyen bir millet olarak önceliğimiz istiklalimizdir.  NE RAKAM DOĞRU, NE RAKAMA YÜKLENEN ANLAM DOĞRU Sahada terör örgütlerine, uluslararası alanda müstemlekecilere karşı verdiğimiz mücadeleyi, ekonomide de faiz-kur-enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Şanlı 15 Temmuz kıyamını adeta cezalandırmak için başlatılan ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Harekatlarımızın ardından maruz kaldığımız ekonomik tuzaklara seyirci mi kalacaktık. Ağustos 2018'de ABD yönetiminin başlattığı ekonomik saldırılara sessiz mi kalacaktık? CHP'nin ve onun peşine takılanların 128 milyar meselesini işte bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru, ne bu rakam üzerinden üretilen kampanya doğru. Ortada gerçekten 128 milyar doların akıbetini anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey yoktur. Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet. Cehalet deyip geçmemek lazım. 3 çeşit cehalet vardır. Birincisi bir şeyi bilmemektir. İkincisi cehaletin karesidir. Öğretim gördüğü için konunun ne olduğunu bilir, eğitimi olmadığı için nasılını bilmez. Bunlara gafil denir. Üçüncüsü ise cehaletin küpüdür. Öğretimden geçtiği için konunun ne olduğunu bilir, eğitimli olduğunu için nasılını da bilir. Bilerek ve isteyerek konunun nedenini harmanlayarak, sürekli senaryo peşinde koşmaktır. Bunların artık gizlemeye dahi ihtiyaç duymadıkları temennileri, Türkiye’nin önce, tıpkı 1994 ve 2001 yılında olduğu gibi çok derin ve keskin bir ekonomik kriz yaşaması, ardından da siyasi değişime maruz kalmasıdır. Uluslararası sermayeye Türkiye'ye yatırım yapmayın diyecek kadar muvazeneyi yitirmişlerdir. CHP'nin etrafında kümelenen bu ekip son dönemde yatırımcıları ürkütmek, milletimizin moralini bozmak için dört bir koldan çalışıyor. Diğer konularda dikiş tutturamayınca, şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar. Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı, Cumhur İttifakı düşmanlığı bu cehli mikap kesiminin gözlerini öyle bir kör etmiştir ki ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Nedir bu diledikleri felaket? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından da '128 milyar dolar' iddialarına yanıt verdi ve "CHP’nin etrafında kümelenen yıkım ekibi, YANLIŞ ve YALAN olduğunu bile bile “128 milyar dolar” yalanına sarıldı. Şimdi bu meselede kim, kendini rezil etme pahasına ne demiş ve GERÇEK neymiş bir bakalım mı?" ifadelerini kullandı. Bir yalan nasıl şevkle söylenir gördünüz değil mi? CHP'nin başındaki zata sorsanız hesap uzmanıyım der ama geçmişte bilinen tek yönetim hikayesi SSK'yı batırmaktır. Kılıçdaroğlu'nun rehberini öğrendiniz mi? O bayan.. Büyük söyleyeceksin diyor. O da emredersiniz diyor ve büyük söylüyor. BDDK ve ardından o süreç. Şayet bu kişi 128 milyar dolar nerede sorusuna MB bilançolarını okumadan soruyorsa geçmişte kendine tevdi edilen görevlere yazıklar olsun. Bu kampanyanın peşine düşenlerin bir kısmını üzülerek, bir kısmını gülerek takip ediyoruz. Sağa sola pankart asarak, bu yalan kampanyasına figüranlık yapanları gördükçe içimizde acıma duygusu da uyanmıyor değil. Bu meseleye doğrudan girmemek için epeyce sabrettik. Baktık ki birileri önemsememekten kaynaklanan sessizliğimizi korku sanarak yalanların dozunu arttırıyor. Bugün etraflıca meseleye girme kararı aldık. Türkiye bu manzarayı hak etmiyor. Türkiye bu muhalefet üslubunu kesinlikle haketmiyor. Yalanı su içer gibi söyleyebilen bu karikatür tipleri de haketmiyor.  Bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu, kalkmış bunları konuşuyor. Ortada 128 milyar dolar diye bir rakam, gerçekle ilişkisi olan bir rakam yok. Piyasa denilen bu dinamik sistemde belki bu anda bile milyarca dolar el değiştiği için rakam yenileniyor. Her ne kadar MB Başkanımız da, Hazine ve Maliye Bakanımız da meseleyi etraflıca anlattıysa da bunlar duymak isteyen kulaklara ulaşıyor. Kendi arkadaşlarının doğruyu söylemelerine bile tahammüle demedikleri için meseleyi kendi mecralarına çektiler. Sayın Kesici doğruyu söyledi, bir gün geçti Kesici 'Genel Başkanımın söylediğine katılıyorum' dedi. Bayan ne dedi, 'Büyük söyleyeceksiniz' dedi. CHP içinde az biraz bilanço okumayı bilen varsa verilere bakarak bu hesabı kolayca çıkarabilir. CHP içinde bilanço okumayı bilen yoksa partimizden, bürokrasiden bir uzman göndererek kendilerine yardımcı olabiliriz.  Bu sefil kampanya karşısında tereddüde düşen vatandaşlarımız varsa onların kafasındaki soruları birinci elden gidermek istiyoruz. Çeşitli ülkelerin salgınla mücadele için aldığı mali tedbirlerin toplamı 16 trilyon doları bulmuştur. Bu çalkantılı ekonomik iklim ülkemizi de olumsuz etkilemiştir. Cari açık artarken turizm gelirlerimiz de düşmüştür. Son 2 yılda MB kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. 31 milyar dolar yabancı sermayenin çıkışı için kullanılmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak tasarruf tedbirlerinde değişikliğe gitmiştir. 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı 4 kalemde. MB rezervlerinin her kuruşunun ne olduğu bellidir. Rezervin amacı dövize ihtiyaç duyulan işlemlerde ortaya çıkan talebi karşılamaktır. Piyasa döviz talebini kendi içinde karşılayabiliyorsa MB'ye ihtiyaç kalmaz. 128 milyar dolar ne buhar olmuştur ne de haksız hukuksuz yere herhangi birinin cebine girmiştir. Ekonominin aktörleri ve vatandaşlarımız arasında dolaşıma girmiş ve çoğu yurtiçinde kalmıştır. Günün sonunda paranın büyük kısmı MB rezervine geri dönmüştür. 90 milyar dolara yakın rezervi var, ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilir. Bu bir ekonomi politikası tercihidir. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 29 30