28 Nisan Pazar 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor”

Küresel Parlamenter Göç Konferansı’nda konuşan TBMM Başkanı Şentop, “Düzensiz ve zorunlu göç olgusu bugün ülkelerin veya bölgelerin sorunu olmaktan çıkmış; bütün dünyanın sorunu haline gelmiştir. Göç meselesi bize bütün insanlığın kaderinin, geleceğinin ortak olduğunu gösteren bir meseledir” dedi. Konferansa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan video mesaj ile katıldı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Sayın parlamento başkanları, kıymetli milletvekilleri, değerli misafirler sizlere en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Siz kıymetli parlamenterleri medeniyetlerin ve kıtaların kavşak noktası güzel İstanbul'umuzda ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Konferansın icrasına destek veren, katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyorum. Gerek burada yapacağınız istişarelerin gerekse gerçekleştireceğiniz görüşme ve temasların başarılı geçmesini diliyorum. Parlamentolar arası birlik, farklı siyasi sistem ve düşüncelere sahip parlamenterler için önemli bir diyalog zemini işlevi görüyor. Halklarımızın temsilcileri olan parlamenterlerin görüşlerini ve tecrübelerini birbirlerine aktarmalarına imkân veren birlik küresel sorunlara çözümler geliştirilmesine de katkı sağlıyor. EKONOMİK SIKINTILAR TÜM DÜNYADA YABANCI KARŞITLIĞINI KÖRÜKLÜYOR Parlamentolar Göç ve Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakatlar' temasıyla düzenlenen küresel Parlamenter Konferansı'nın bu bağlamda önemli bir ihtiyacı gidereceğine inanıyorum. Son iki buçuk yılımıza damga vuran Koronavirüs salgınıyla beraber nefret söylemlerinin küresel ölçekte ürkütücü boyutlara vardığını görüyoruz. Ekonomik sıkıntıların başta batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve Mülteci düşmanlığını körüklediğini gözlemliyoruz. Bununla eş zamanlı olarak salgının tetiklediği ekonomik krizle birlikte daha fazla insan yurt ve evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Şu an dünya genelinde göçmenlerin sayısı 275 milyona, yerlerinden edilen kişilerin sayısı 85 milyona, mültecilerin sayısı ise 30 milyona yaklaştı. Rusya, Ukrayna arasında devam eden çatışmalarla beraber mevcut mülteci sayısına 5 milyon kişi daha eklendi. Bu insan hareketliliğinde maalesef içimizi acıtan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. GÖÇ VE MÜLTECİLER MESELESİNDE YÜKÜ BİZİM GİBİ ÜLKELER ÇEKMEKTEDİR Zulümden, baskıdan, açlıktan kaçarak, güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar, kimi zaman felaketle neticeleniyor. Geride bıraktığımız dönemde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Avrupa'ya sığınan on binlerce Suriyeli çocuğun ise nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı, akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor. Hemen her gün Yunan güvenlik güçleri tarafından zulmedilen, soyulan, darp edilen hatta katledilen mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz. Esasen göç ve mülteciler meselesinde yükü; sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir. İNSANİ KRİZLER KARŞISINDA HİÇBİR SORUMLULUK ÜSTLENMİYORLAR Birleşmiş Milletler rakamlarına göre yüksek gelirli ülkeler 1000 kişi başına ortalama 2,7, mülteci barındırırken, orta ve düşük gelirli ülkeler ise. 5,8 mülteciye ev sahipliği yapıyor. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan bir ülke olarak göç olgusu tarih boyunca beşeri ve sosyal hayatımızın bir parçası olmuştur. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan milyonlarca insana kapılarımızı açtık. Kafkasya'daki kardeşlerimiz de Balkanlar'daki soydaşlarımız da başları dara düşünce güvenli liman olarak hep Türkiye'ye sığındı. TARİHİMİZİN BİZE YÜKLEDİĞİ BU GÖREVİ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ Birinci Körfez Savaşı'nda, Irak'tan kaçan yüz binlerce Kürt kardeşimize sahip çıktığımız gibi, Suriye'deki çatışmalardan kaçan 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıyı da topraklarımızda kabul ettik. Kapımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Uluslararası toplum göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemez. Konferans çerçevesinde yapacağınız tartışmaların ortaya koyacağınız fikirlerin sorunun çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum.

1 yıl önce

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’ndan ahlaksızlığı reklamı: Pedofili

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1538553759999090688?s=21&t=D0rM3xMGz-1CZ_r6HmIsmw CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde skandallar bitmiyor. Belediye bünyesinde PKK’lı personel barındıran, LGBT eğitimi verdiren Ekrem İmamoğlu, içersinde pedofili konular bulunan “Çıtır Çıtır Felsefe - Aşk ve Dostluk” adlı kitapların İBB İstanbul Kitapçısında satışına izin verdi. Kitapların tanıtımını ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu yapmış. https://twitter.com/dk_imamoglu/status/1242696113565638658?s=21&t=D0rM3xMGz-1CZ_r6HmIsmw Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan İstanbul Kitapçısı'nda çocuk kitabı kategorisinden satışa sunulan 'Aşk ve Dostluk' ile 'Çıtır Çıtır Felsefe' isimli pedofili içerikli kitapların tepkilerden sonra satıştan kaldırıldığı öğrenildi.

1 yıl önce

İBB, söktüğü dikey bahçeleri reklam panolarıyla doldurdu

Ekrem İmamoğlu'nun yönetimindeki CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz aylarda bakım masraflarını bahane ettiği dikey bahçeleri sökmeye başlamıştı. Yoldaki araç gürültüsünü bastıran ve egzoz gazını emen dikey bahçeler sökülerek, yerlerine renklendirilmiş duvarlar yerleştirilmişti. İBB geri adım atmadı Ekolojik yeşil duvarların bakım ve masraf zorluğu iddialarıyla sökülmesine vatandaşlar karşı çıksa da, İBB bu hamlesinden geri adım atmadı. Devasa reklam panoları konuldu Sökülen dikey bahçeler yerine koyulan İBB reklam panoları dikkat çekti. Çevreci bir yaklaşımla hazırlanan ekolojik duvarlar bozularak, yerine devasa reklam panoları konuldu.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nun reklamı 11 günde çöktü! “Sorunu çözdük” dediği Sarıyer ve Kadıköy’ü sel aldı

Ekrem İmamoğlu‘nun 11 gün önce yayınladığı videoyla sorunlarının çözüldüğünü iddia ettiği Sarıyer ve Kadıköy, sel sularının altında kaldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 11 gün önce ‘Yatırım Var Sel Yok’ başlıklı videoda İstanbul için sel felaketlerinin geride kaldığını iddia etmişti. İmamoğlu, bugün de yatırım yaptıkları hiçbir ilçede sorun yaşanmadığını bir kez daha vurguladı. Ancak, İmamoğlu’nun ‘Büyük yatırım yaptık’ dediği Kadıköy ve Sarıyer’i de sel vurdu. Su baskınlarının yaşandığı Kadıköy’de yollar göle döndü. Sarıyer de ise, yol ile deniz adeta birleşti. Bu görüntüler sonrası İmamoğlu’nun 11 gün önce yayınladığı, ‘Yatırım Var Sel Yok’ isimli video yeniden gündem oldu. İstanbul’da dün başlayan sağanak yağışın ardından Esenyurt başta olmak üzere Sarıyer, Kadıköy ve birçok ilçede su baskınları yaşandı. Sel felaketi sırasında ortalarda görünmeyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Muğla’nın Fethiye ilçesinin Faralya mahallesinde bulunan lüks bir otelde tatilde olduğu ortaya çıktı. İmamoğlu’nun tatiline devam etmesi vatandaşların tepkisini çekti. Öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun resmi YouTube hesabından 11 gün önce yapılan, ‘Yatırım Var Sel Yok’ başlıklı video da dikkat çekti. Videoda, Kadıköy ve Sarıyer için sel sorununun geride kaldığına vurgu yapıldı. İmamoğlu, bufün yaptığı paylaşımda da, yatırım yaptıkları hiçbir noktada sel yaşanmadığını iddia etti. Ancak dün ve bugün Kadıköy ile Sarıyer’de su baskınları yaşandı, yollarda araçlar ve vatandaşların ilerlemekte büyük güçlük çektiği görüldü. İSTANBUL’U SEL VURDU Meteoroloji’nin günler öncesinden yaptığı uyarılar dün gerçeğe dönüştü. Kurban Bayramı’nın ilk gününde akşam saatlerinde İstanbul genelinde etkili olan yağış sonrası özellikle Esenyurt’ta sel felaketi yaşandı. Sarıyer ve Kadıköy gibi ilçelerde de yollar göle döndü, su baskınları görüldü. İMAMOĞLU YİNE TATİLDEN DÖNMEDİ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AFAD Başkanı Yunus Sezer Esenyurt’ta incelemelerde bulundu, çalışmaları sahada yönetti. Yerlikaya, Konya’daki bayram programını iptal edip dönerken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muğla Fethiye’deki tatiline devam etti. İmamoğlu’nun, daha önce olduğu gibi afet sırasında İstanbul’da olmaması büyük tepki çekti. İmamoğlu, “Bayram günü ikindi saatlerinde ailemle il dışındaydım. Sabaha karşı 03.30’dan itibaren yağışı takip ettim, ekipleri yönettim. 3 binden fazla emekçi ve yöneticilerimle koordine olduk. İstanbul sıradışı bir yağışı az sorunla atlatmıştır.Tüm hemşehrilerime huzurlu bayramlar dilerim.” paylaşımı yaparken, vatandaş açıklamanın altında büyük tepki gösterdi. 11 GÜN ÖNCE YAYINLADIĞI VİDEO DİKKAT ÇEKTİ! ‘YATIRIM VAR SEL YOK’ DEDİĞİ İLÇELER GÖLE DÖNDÜ Öte yandan Ekrem İmamoğlu, 29 Haziran 2022 tarihinde resmi YouTube hesabından bir paylaşım yaptı. ‘Yatırım var sel yok’ başlıklı videoda, İmamoğlu’nun göreve gelmesi ile birçok ilçede altyapı kurulduğu ve sel gibi afet olaylarının İstanbul için bir daha yaşanmayacağı vurgulandı. İmamoğlu, bugün yaptığı paylaşımda da, yatırım yapılan ilçelerde bir sorun olmadığını, selin en az hasarla atlatıldığını öne sürdü. Ancak İmamoğlu’nun tanıtım videosu ve sosyal medya paylaşımında büyük yatırımlar yapıldığını iddia ettiği Kadıköy ve Sarıyer’i sel vurdu. Bu konu günün dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı. İmamoğlu’nun, ‘Yatırım var sel yok’ dediği, Kadıköy ve Sarıyer’de dün geceden itibaren su baskınları yaşanırken, yollar göle döndü. Vatandaşlar büyük mağduriyet yaşadı.

1 yıl önce

Sedat Peker, Yılmaz Özdil’i maaşa bağlamış! Atatürkçü yazar nasıl mafya reklamcısına dönüştü?

Türk milleti ve devleti aleyhine olan her oluşumun içine balıklama atlayan Yılmaz Özdil bu defa da mafya reklamcılığına soyundu. Atatürkçülük maskesinin ardına gizlenerek PKK ve FETÖ başta olmak üzere Türkiye aleyhine olan her konuda fikir beyan eden Özdil, Türk milletine ‘bidon kafalılar’ diyerek de hakaret etmişti. ‘ATATÜRK’ KİTABIYLA DOLANDIRICILIK Yılmaz Özdil’in yazdığı Mustafa Kemal isimli kitabın özel serisi 1881 adet basılarak 2 bin 500 liradan satışa sunulmuştu. Kırmızı Kedi Yayınevi’nin Twitter hesabından atılan tweetle reklamı yapılan kitabın fahiş fiyatı sosyal medyada her kesimden büyük tepkiyle karşılanmıştı. Sosyal medya kullanıcıları kitabı “Atatürk istismarı” olarak yorumlamış, Özdil’e tepki yağdırmıştı. KAÇAK VİLLASI YIKILINCA İNTİKAM PEŞİNE DÜŞTÜ CHP’li belediyelere kitap satarak yıllarca büyük paralar kazanan ve Bodrum Bitez’de kendisine kaçak villa yaptıran Özdil, villasının kaçak bölümlerinin yıkılması üzerine AK Parti düşmanlığında farklı bir boyuta geçmişti. Özdil’in kaçak villasının ticari alanda kalmasına rağmen ‘konut’ olarak inşa edildiği, 142 metrekare ruhsatı olan villanın kaçak inşaat faaliyeti ile 310 metrekareye çıkarıldığı belirlenmişti. Temiz toplum söylemleriyle okuyucularını dolandıran Özdil’in hem fahiş fiyattan CHP’li belediyelere kitap satması hem de Bodrum’da yaptığı kaçak villa aslında onun karakterini de gözler önüne seriyordu. YENİ İŞİ MAFYA REKLAMCILIĞI Son dönemlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hakkında sert eleştiriler yaptığı için CHP’li belediyelerden bahşişi kesilen Özdil, çareyi mafya reklamcılığı yapmakta buldu. Yıllardır uyuşturucu ticareti ve çete faaliyetlerinden para kazanan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in reklamcılığına başlayan Özdil, yıllardır savunduğu ilkeleri bir anda para uğruna satıverdi. ‘MAAŞA BAĞLANDI’ İDDİASI CHP’li belediyelerden Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla geliri kesilen Özdil’in Sedat Peker tarafından maaşa bağlandığı medya kulislerinde uzun süredir konuşuluyor. Geçtiğimiz yıl Uğur Dündar’ı Sezgin Baran Korkmaz’dan para aldığını açıklayan Yılmaz Özdil, Dündar tarafından sert sözlerle hedef alınmıştı. Medya kulislerinde Sedat Peker’in Yılmaz Özdil’i hatırı sayılır bir para karşılığı maaşa bağladığı ve yayınladığı mesajların CHP tabanına yayılması için kendisi ile anlaşma yaptığı herkesin dilinde. Peker’in Özdil ile birlikte en az 5 gazeteciye adamları vasıtasıyla aylık para gönderdiği de iddialar arasında.

1 yıl önce

İstanbul böyle yüzsüzlük görmedi! Ekrem İmamoğlu’ Maltepe’deki taşkına rağmen reklam devam etti

https://twitter.com/bugunguncel/status/1560544033545535488?s=21&t=eT-s_ESV6QAgLmeL1k8Hpw İBB, geçtiğimiz hafta araçların suya gömüldüğü Maltepe'de taşkın sorununu çözdüğü iddiasına devam ediyor. CHP’li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB, üst geçitlere "Maltepe'de altyapıyı yeniledik, dere ıslahı yaptık,taşkın sorununu çözdük" pankartı astı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1559090581292433410?s=21&t=eT-s_ESV6QAgLmeL1k8Hpw

1 yıl önce

İYİ Parti ile CHP’yi birbirine düşüren “İzmir” afişi! CHP’li Soyer’in reklamı İYİ Parti’yi çıldırttı

CHP yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehrin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılına ilişkin hazırladığı reklam afişlerini kentin dört bir yanına astı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından yaptırılarak billboardlara asılan ve üzerinde “Barışın İkinci Yüzyılı”, “İzmir’in Kuruluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun” yazılı afişlerin kaldırılmasını istedi. https://twitter.com/mdervisoglutr/status/1561360442739638274?s=21&t=hjI7iadgp-ZqEFuoWsvLoQ İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, sosyal medya hesabından İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutlamak için Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk bayrağının bulunduğu “Barışın İkinci Yüzyılı”, “İzmir’in Kurtuluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun” yazılı afişlere ilişkin açıklama yaptı. Dervişoğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda işgalin yıl dönümünün tarihini vererek, “15 Mayıs 1919’un ne olduğunu anlamak istemeyen akıl, 9 Eylül 1922’nin muhtevasını kavrayamaz. 9 Eylül İzmir’in ve Türkiye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun zafer günüdür. Sayın Tunç Soyer’i bu afişleri kaldırmaya ve 9 Eylül’ün 100. yılına yakışır kutlamalar yapmaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/mdervisoglutr/status/1561400715859329025?s=21&t=r8dDrs25Cbxy4W65dKwKlw “CUMHURİYETİMİZİN VE LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100.YILINI 2023’DE ZATEN BERABERCE KUTLAYACAĞIZ” Sosyal medya hesabından bir paylaşım daha yapan İYİ Partili Dervişoğlu şunları söyledi; “Sayın Başkan; Bu yıl 9 Eylül zaferinin 100.Yıldönümü. Cumhuriyetimizin ve Lozan Barış Antlaşmasının 100.yılını ise 2023’de zaten beraberce kutlayacağız. Türkiye ve İzmir için böylesine önemli bir tarihi zaferi kavram kargaşası içinde kerhen kutluyormuş izlenimi veremeyiz.”

1 yıl önce

Küreselcilerin "yapay et" planını destekleyen adım! İlk kez bir ülke et reklamlarını yasakladı…

Dünya Ekonomik Forumu Davos, Bill Gates ve George Soros, "iklim değişikliği ile mücadele" amacıyla, et yemeyi bitirmek ve onun yerine yapay et ile böcek tüketimine geçmek için bir dizi plan hazırladı. Hollanda hükümeti, Davos'taki iklim planını uygulamaya geçiren ilk ülke oldu. Hayvan çiftliklerinin kapatılacağı ve dana etinde kısıtlamaya gidileceği açıklandı. Gerekçe olarak "nitrojen salınımını azaltma" gösterildi. BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre, Hollanda'nın Haarlem şehrinde et ürünlerinin reklamları yasaklandı. Uygulama, dünyada ilk olarak tarihe geçti. YEŞİLLER DEVREDE ABD ve NATO'ya yakınlığı ile bilinen Yeşil Sol Parti (GL), il meclisine "İklim kriziyle mücadele" kapsamında et reklamlarının yasaklanması önerisinde bulundu. Öneri, diğer partilerin de oyuyla kabul edildi. Yeşiller ve Muhafazakarlar, küreselcilerin iklim anlaşmasında buluşarak öneriyi Haarlem İl Meclisi'nden geçirdi. 2024'ten itibaren Hollanda'nın Haarlem şehrinde et, et ürünleri, tavuk ve havai fişek reklamları yer almayacak. KÜRESELCİLERİN PLANI Küreselciler, Davos'ta "iklim kriziyle mücadele" amacıyla, hayvansal ürünlerin "tüketilmemesi" ve bunun yerine "böcek yenmesi" planını gündeme getirdi. Plan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri tarafından kabul edildi. Böcek ve yapay et endüstrisinin arkasından George Soros, Bill Gates, Jeff Bezos vb. küreselci milyarderler çıktı. Citi Group bankası üzerinden hazırlanan iklim krizi raporlarında, "dünyayı kurtarmak" için "et yemenin bırakılması, vegan beslenme ve böcek yemeye geçilmesi" önerildi. Ancak Oxfam ve benzeri kuruluşların raporlarında, dünyadaki iklim krizinin sorumlusunun et yiyen halk değil, zenginler olduğu ortaya çıktı. Petrol, kimya, kozmetik, madencilik vb. sektörler, özel jetler, lüks tüketim ve silah sanayisi ile dünyanın en zengin yüzde 10'u, iklim krizinin yüzde 50'sinden sorumlu. Dünyanın en fakir yüzde 50'sinin iklim krizindeki payı ise sadece yüzde 7. HOLLANDALI ÇİFTÇİLER 2 AYDIR SOKAKTA Hollandalı çiftçiler, hükümetlerinin Davos'ta imzaladığı iklim politikalarına karşı ayaklandı. 2 aydır traktörleriyle yolları kapatan çiftçiler, Hollanda polisinin gaz fişeği, gerçek mermi ve coplu müdahalesine maruz kaldı. Hollandalı çiftçilerin ardından İspanyol ve Alman çiftçiler de ayaklanarak, küreselcilerin iklim politikasına karşı çıktı. Üç ülkede de çiftçi eylemleri devam ediyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11