09 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

HDP'li Sezai Temelli'den gençlere skandal çağrı: HDP'nin rektörü Öcalan'ı okuyun

HDP'nin Eski Eş Başkanı ve Van vekili Sezai Temelli, İstanbul'da üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Türkiye'de gerçek anlamda bir üniversite olmadığını iddia eden Temelli, "Bugün Türkiye’de özgür bir üniversite HDP’dir, rektörü de bellidir. Türkiye’nin demokratikleşmesini herkes istiyor yalnız bunun bilimsel çalışmasını yapan hiçbir üniversite yok. Bunun bilimsel çalışmasını yapan HDP’dir. Bunu bütün bilim insanlarıyla da tartışabilirim" dedi. ‘GENÇLER ÖCALAN’I OKUMALI’ "Dedim ya bizim bir rektörümüz var. O fikriyatla hareket ediyoruz. Kıymetini bilmesek de fazla adını zikir etmesek de bize sunduğu tezler var." ifadesini kullanan Temelli, bu tezlerin terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın tezleri olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Dolayısıyla gençliğin ve üniversite öğrencilerin bunu okuması lazım. Bahsettiğimiz demokrasinin referansı bu"

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü İnci'den Kılıçdaroğlu'na cevap: Yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor

Prof. Dr. İnci, kurumun adının siyasi tartışmalara konu edilmesine, yeni açılan fakültelere, kampüslerdeki değişime ve devam eden protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu: Siyasetle üniversiteyi karıştırmamak gerektiğine vurgu yapan İnci, şunları kaydetti: "İki ayrı alanın farklı durması gerektiğine inanıyorum. Üniversiteye siyaseti karıştırmak doğru değil. Doğru bilgilendirilmek gerekir ayrıca. Üniversitemizde yaptığımız tasarruflarla alakalı daha sağlıklı bir bilgilendirmenin alınmasını ve bu bağlamda açıklamaların yapılmasını arzu ederdik. Maalesef böyle yapılmadı. Yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtmek zorundayım." İnci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yerleşkeyle ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturmak bizim görevlerimizden birisi olacaktır." söylemlerine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Açıkçası ne kastettiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Bizim yaptığımız her şey hukuka uygun şekilde ilerliyor. Zannedersem burada bazı öğretim üyelerinin ve öğretim elemanlarının yaptığı açıklamalar bağlamında hukuk ve iletişim fakültesini kastediyor. Hukuk ve iletişim fakültesi hakkında yargıya giden bir durum vardı. Bunlar en son yapılan itirazlar Danıştay tarafından reddedildi. Hukuki süreç sona erdi. Burada herhangi bir hukuksuzluk söz konusu değil. Yapılan her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Oranın kuruluşu belli bir prosedür gereği, üniversiteden YÖK'e, YÖK'ten Cumhurbaşkanımızın onaylamasıyla devreye girmişti. Buna karşı bir itiraz vardı. Bu da yargıya gitti. En son mercide de bunlar reddedildi. Herhangi bir hukuki süreç kalmadı." SORBONNE'DAN, OXFORD VE LONDRA'DAN ÖĞRETİM ÜYELERİ Rektör İnci, Hukuk Fakültesinin güz döneminde öğrenci almaya başlayacağını ve çok seçkin üniversitelerden öğretim üyelerinin kadroya dahil edildiğini açıklayarak, şöyle devam etti: "Bir tanesi hariç diğer öğretim üyelerinin doktoralarının tamamı yurt dışından. Londra Üniversitesinden, Sorbonne'dan var. Bir arkadaşımızın doktorası Türkiye'deki prestijli üniversitelerimizden. Onun da yüksel lisansı Oxford'dan. Burası İngilizce eğitim yapan bir kurum. Hukuk Fakültesinin yüzde yüz İngilizce olması imkansız bir şey. Bu YÖK'ün de bir uygulaması. Yüzde 30 İngilizce gerekiyor. Biz de aynı şekilde minimum yüzde 30 olacak şekilde gerekli kurullarımızdan geçirdik. Çünkü idare, ceza veya ticaret hukukunu yabancı dilde vermeniz mümkün değil, doğru da olmaz. Sonuçta bu ülkede çalışacaklar. Bu hiçbir ülkede yüzde 100 farklı bir dilde olamaz. Bu mümkün değil. Buna da bir itiraz vardı. Hukuksuzluktan kastın ne olduğunu biz de anlamadık. Her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Sanırım yanlış bir bilgilendirmeden dolayı böyle bir açıklama yapıldı." "AÇILIMA VE BÜYÜMEYE KARŞI BİR DİRENÇ VAR" Boğaziçi Üniversitesine araştırma üniversitesi statüsü verilmesine de değinen İnci, üniversitenin zaten belli bir aşamaya kadar geldiğini söyledi. İnci, araştırma üniversitesinin çok daha ileriye gitmesi gerektiğini belirterek, dünyada önemli bir yere sahip olmak için bunun gerekli olduğunu kaydetti. Değişim ve büyümenin karşısında bir direnç olduğunu aktaran İnci, şöyle konuştu: "Maalesef bu açılıma ve büyümeye karşı bir direnç var. Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü'nü açtık ve onu donatmaya başladık. Hukuk Fakültesi neredeyse sürecini tamamladı. Veri bilimi ve yapay zeka çok önemli bir enstitü. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde de benzer enstitüler kuruldu. İnanılmaz kaynaklar alıyorlar ve araştırma potansiyelleri çok yüksek. Buradan geri duramayız. Böyle bir enstitüyü kurarken tabii ki bunun üst yönetim tarafından yapılması gerekiyor. Üst yönetim ki, biz danışıyoruz. Var olan bölüm ve fakültelere danışıyoruz. Onlar da 'Bunlar tamamen bizim kontrolümüzde olacak. Biz istersek olacak, istemezsek olmayacak.' diyorlar. Genelde de bunun olmamasını istiyorlar. Değişimi kabullenmek istemiyorlar. Geldiğimiz noktada, süreç gidişatına baktığımızda siz değişimden etkilenmeden duramazsınız." "EMEKLİ OLMUŞLAR AMA BURADA EN İYİ OFİSLERİ TUTUYORLAR" Birçok akademisyenin yeni yapılanmaya katkı sunmak istediğini dile getiren İnci, baskı görme çekincesiyle akademisyenlerin sürece katkı sunamadığını söyledi. İnci, değişimi istemeyenlerin başında emekli öğretim üyelerinin olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Boğaziçi Üniversitesinde bizim bir geleneğimiz var. Öğretim üyeleri emekli olduktan sonra ofislerini tutuyor, yarı zamanlı ders veriyorlar. Kağıt üzerinde emekli olmuşlar ama fiili olarak buradalar. En iyi ofisleri onlar tutuyorlar. Bundan bir problem yok, hocalarımız değerli. Değişime karşı çıkanlar da en çok onlar. Maalesef genç nesilden katkı vermek isteyen çok öğretim üyesi var. Bunları kendilerinden duyuyoruz. Daha huzurlu ve rahat çalışma ortamı istiyorlar." "ANADOLU HİSARI'NDAKİ KAMPÜS, MARMARA ÜNİVERSİTESİNDEN DEĞİL, MİLLİ EMLAK'TAN ALINDI" Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci, daha önce Marmara Üniversitesinin kullanımında olan Anadolu Hisarı'ndaki kampüs hakkında da kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos Kampüsü'nde bir hazırlık okulu olduğunu belirten İnci, şunları aktardı: "Malumunuz Marmara Üniversitesi yeni bir kampüse kavuştu. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ne taşınıyor. Anadolu kampüsünü de Milli Emlak'a devrettiler. Sonuçta buranın devrinden sonra devletimize bu yönde bir ihtiyacımız olduğunu arz ettik. Cumhurbaşkanımız da yardımcı oldular. Bunun için şükranlarımızı sunuyoruz. Bakanımız Murat Kurum'un büyük destekleri oldu. Biz burayı Marmara Üniversitesinden almadık. Milli Emlak'a zaten devredilmişti. Talebimiz uygun görüldü ve bize tahsis edildi. Yapacağımız şey teknoloji geliştirme bölgesi olarak teknoparklarla Kilyos'u kullanmak. Hazırlık okulunu da Anadolu Hisarı Kampüsü'ne almak. Ana kampüse yakın. Füniküler de yapılıyor. İki kampüs karşılıklı olacak."

2 yıl önce

Ege Denizi'ndeki geri itmelerde suçlanan Frontex'in direktörü istifa etti

Avrupa basınında çıkan haberlerde Leggeri'nin istifa mektubunu Frontex yönetimine sunduğu belirtildi. https://twitter.com/genelgundem/status/1519909434809622530?s=21&t=YN6ug5uTLeraRveISvXzcw AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper de günlük basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, Frontex yönetim kurulunun olağanüstü toplantıda olduğunu, toplantının sonucunun öğleden sonra açıklanacağını söyledi. Frontex ve Leggeri, son yıllarda Akdeniz ve Ege'de AB ülkelerine gitmek isteyen kişilerin geri itildiğine yönelik haberlere sıkça konu oldu. Son olarak dün "Lighthouse Reports", "Der Spiegel", "SRF Rundschau", "Republik" ve "Le Monde" tarafından yürütülen ortak araştırmada, Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Ajansın, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında kadın ve çocukların da aralarında olduğu 957 sığınmacının denizde geri itilmesinde rol aldığı, bu vakaların Frontex'in "Jora" adlı veri tabanında "çıkış noktalarından ayrılmanın önlenmesi" şeklinde etiketlendiği kaydedildi. AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Frontex hakkında Ege'de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle soruşturma başlatmıştı. OLAF'ın Frontex hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuç raporundan bulgular da geçen ay yine Avrupa basınında yer almıştı. Sonuç raporunda Frontex Başkanı Leggeri ve diğer üst düzey yetkililerin, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri iddia edilmişti. Avrupa basınındaki birçok haberde, Frontex'in Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri açık denize geri itmesine destek verdiği, uluslararası hukuka aykırı davrandığı, kurtarması gereken mülteci botlarını Türkiye sınırına püskürttüğü ileri sürülmüştü. Leggeri'nin, Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri geri ittiğine ilişkin bir olayda delilleri sildirdiği savunulmuştu. Frontex ve Yunanistan makamları, geri itmelerle ilgili iddiaları bugüne kadar reddetti.

1 yıl önce

ODTÜ Rektörlüğü, mezuniyet törenlerinin iptal edildiğini açıkladı!

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörlüğü, Devrim Stadyumu'nda yapılacak mezuniyet töreninin güvenlik gerekçeleriyle iptal edildiğini açıkladı. ODTÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, yönetim olarak diploma törenlerinin hangi kapsam ve ortamda düzenlenebileceğiyle ilgili planlamaların yapıldığı aktarılarak, "Bildiğiniz gibi, üniversitemizde son dönemlerde farklı grupların gerçekleştirdikleri izinsiz toplantı ve eylemlerle farklı, yanlı ve yanlış bir gündem oluşturma veya üniversitemizi çeşitli gruplaşmaların merkezi haline getirme çabası belirgin bir şekilde görülmektedir. Diploma törenimizin planlanması sırasında, olumsuz çabaların, stadyumda düzenlenmesi planlanan bir törende gruplaşmalara neden olabileceği ve farklı grupların tören alanımızı kendi amaçları doğrultusunda bir protesto alanına çevireceği yönünde bilgiler almış bulunuyoruz. Dolayısıyla, bu olumsuz gelişmeler tören hazırlıkları sürecimizde bizleri oldukça zorlayan, farklı çözüm arayışlarına yönlendiren bir durum halini almıştır" denildi. "GÜVENLİK SEBEPLERİYLE MÜMKÜN OLMAYACAĞI NOKTASINA GELİNMİŞTİR" Yapılan açıklamada, törenlerin güvenlik sebebiyle mümkün olmayacağı belirtildi: "Her ne kadar içinde bulunduğumuz dönemde planlanan uygulama, törenlerin stadyumda devam etmesi yönünde olduysa da bize ulaşan bilgiler sonucunda bunun özellikle güvenlik sebepleriyle mümkün olamayacağı noktasına gelinmiştir. Bu temelde, 2021- 2022 Akademik Yılı Diploma Törenleri, fakültelerimizin organizasyonunda, bölümlerimiz bünyesinde 02- 05 Ağustos 2022 tarihleri arasında düzenlenecektir. Bununla birlikte, 2021- 2022 Akademik Yılı'nda üniversitemizden doktora derecesi almaya hak kazanmış mezunlarımız ve derece ile mezun olan lisans öğrencilerimiz için kültür ve kongre merkezinde mezuniyet törenleri düzenlenecektir."

1 yıl önce

THK Üniversitesi eski rektörü Ünsal Ban yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalandı

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1564155014012190720?s=21&t=k7BVr9E_LMJtEqO-OXGsKw Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Türk Hava Kurumu Üniversitesi eski rektörü Ünsal Ban, yurtdışına yakalamaya çalışırken Milas'ta yakalandı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1563968241579556866?s=21&t=k7BVr9E_LMJtEqO-OXGsKw Deniz yoluyla yurtdışına kaçacağı ihbarı üzerine Ban'ın polis ekiplerince her zaman kullandığı aracın dışında başka bir araçta yakalandığı öğrenildi. Ban hakkında eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ile paylaşması, tehdit ve şantaj suçlamaları bulunuyor.

1 yıl önce

Frontex'in yeni Direktörü, Ege Denizi'nde geri itmelerin engelleneceği güvencesi verdi

Leijtens, AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson ile Brüksel'de düzenlediği ortak basın toplantısında, 1 Mart itibarıyla göreve başlayacağı için onur ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Varşova merkezli kuruluşun pek çok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Leijtens, "Üye devletleri sınırlarını koruma konusunda destekleyecek insanlarla çalışacağım konusunda rahatım. Frontex çalışıyor ve gerçekten somut sonuçlar elde ediyor. Daha fazla gelişim yolunda hızla ilerlemeliyiz." ifadelerini kullandı. Leijtens, Frontex'in çalışma şekli konusunda geliştirilmesi gereken şeyler olduğuna dikkati çekerek, "Etkinliği artırmalıyız ve yasallığı sağlamalıyız. Benim için hesap verebilirlik, temel haklar ve sınır yönetimi önemli konular. Şeffaflığın temelini de bunlar oluşturuyor." dedi. Nasıl çalıştıkları konusunda çok açık ve şeffaf olmaları gerektiğinin altını çizen Leijtens, "Ne yaptığımızı ve neden yaptığımızı anlatabilmeliyiz çünkü Frontex özünde bir Avrupa ajansı ve Avrupa'nın değerlerini yansıtmalı. Bundan kesinlikle şüphe duyulmamalı." diye konuştu. Leijtens, sınır geçişlerinin modernizasyonu için çalıştıklarını ifade ederek, Şengen ve AB üyelerinin sınır geçişleriyle ilgili de çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Leijtens, Ege'de Yunanistan'ın geri itmelerine göz yumduğu, hatta işbirliği yaptığı iddialarıyla gündeme gelen Frontex'le ilgili bir gazetecinin "Basit bir 'evet' ya da 'hayır' sorusu. Gözetiminiz altında yasa dışı geri itme uygulamasına son vermeyi taahhüt ediyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Çalıştığım insanların 'geri itme' denilen şeyin bir parçası olmamasından sorumluyum. Eğer bir şey yasal değilse, yasak olmalı. Dolayısıyla bunun çok açık olduğunu düşünüyorum." GERİ DÖNÜŞLERE AĞIRLIK VERİLECEK Johansson da "Frontex'ten yüksek beklentilerimiz var. Frontex'in müdahil olması gereken çok alan var." dedi. Düzensiz göçlerdeki artış konusunda değinen Johansson, Batı Balkan bölgesinin iç sınırlarında AB'ye göçü engellemek amacıyla Frontex'in konuşlandırılması için müzakerelerin sürdüğünü belirtti. Johansson, Frontex'in uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda da rol üstlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Son dönemde AB'ye çok büyük miktarda uyuşturucu kaçırıldı. Geçen sene örneğin Anvers limanında rekor düzeyde, 100 tonluk kokain yakalandı. Bu yüzden gelecek haftalarda Anvers'i ziyaret edeceğim. İşbirliğimizi artırmak için Kolombiya ve Ekvador'a da gideceğim." diye konuştu. Diğer bir konunun sığınma başvurusu kabul edilmeyenlerin geri dönüşlerinin sağlanması olduğuna değinen Johansson, "Gelecek hafta geri dönüşlerle ilgili operasyonel stratejiyi açıklayacağım. Bu, ağırlık vereceğimiz konulardan biri." ifadelerini kullandı. Johansson, geri itmelerle ilgili de Akdeniz'de yıl başından bu yana 30 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, "Önceliğimiz her zaman hayat kurtarmak olmalı. Frontex'in rolü bu. Eğer (Frontex) batma ya da kaybolma tehlikesi olan bot ya da tekne görürse, bunu durdurması için sahil güvenliği uyarmalı." değerlendirmesini yaptı. FRONTEX'İN KARIŞTIĞI GERİ İTME SKANDALLARI VE YÖNELTİLEN SORUŞTURMALAR Yunanistan sahil güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020'den itibaren uluslararası basında yer aldı. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelleyip, zarar verip, hatta batırırken Frontex olanlara göz yumuyordu. Bunlar üzerine Brüksel'de eleştirilere, izahat talebi ve soruşturmalara hedef olan Frontex ve yönetiminin, temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varılsa da iddiaların arkası kesilmedi. Bu haberler, tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Avrupa basınına sızan rapora göre, Frontex'in üst düzey yetkilileri, muhtemel insan hakları ihlalleri vakalarını, kurumun temel haklardan sorumlu görevlilerinden sakladı. Bunlar üzerine Frontex'in son direktörü Fabrice Leggeri, 29 Nisan'da görevinden istifa etti. Hans Leijtens, Aija Kalnaja'nın geçici direktörlüğünün ardından Leggeri'nin yerine 20 Aralık 2022'de atandı. Geri itmelerle ilgili Yunanistan ve Frontex'e tepki gösterenler arasında Türkiye de bulunuyordu. Türk yetkililer, sık sık geri itmelerin insanlık dışı olduğunu vurguladı.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu rektörü hapisle tehdit etti: Biz gelince evine gidemeyecek

Tehdit dilini alışkanlık haline getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi de Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci'yi hedef aldı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Kılıçdaroğlu, "Binalarına kayyumun çöktüğü Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına sesleniyorum: Rektör görünümlü kayyumu birkaç ay sonra Boğaziçililer ile birlikte tahliye edeceğiz. Ve öyle evine falan da gitmeyecek, suçları ile yüzleşecek. Türkiye'de 'kayyum' düzenine son vereceğiz. Çok az kaldı!" ifadelerini kullandı. Eski yönetimin, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'ne sembolik bir kirayla tahsis ettiği tesis, alkollü partilerin yapıldığı mekana dönüşmüştü. Üniversite geçtiğimiz günlerde işletmenin sözleşmesini uzatmamıştı.

8 ay önce

YÖK'ü harekete geçiren mesaj: Tüm rektörlere uyarı mektubu gönderildi

Tekrar yapılanmaya çalışan FETÖ'nün hedefinde öğrenciler var. Güvenlik birimleri, güncel yapılanmada görevli mahrem imamlara Signal üzerinden gelen mesajlara ulaştı. Örgüt, 'yeni öğrenci evleri açılması ve üniversiteye yerleşemeyen öğrencilerin örgüt evlerine alınması' talimatı göndermiş. Terör örgütlerinin, öğrencilere bu evlerde örgütlenmeye çalıştığı uyarısında bulunan YÖK, tüm rektörlere uyarı mektubu gönderdi.

1 2 3 4 5