02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Emniyet hakkında suç duyurusunda bulunmuştu! CHP’li Engin Özkoç, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddiasını dillendirmeye devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından sonra doların düşmesiyle ekonomi provokasyonu duvara toslayan CHP’li Engin Özkoç, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddiasını dillendirmeye kaldığı yerden devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kolombiya iddialarıyla ilgili CHP’li Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunacağını duyurmasına rağmen mafya liderinin mesnetsiz iddialarını tekrar tekrar gündeme getiriyor. Organize suç örgütü elebaşının iddialarını dillendiriyor CHP’li Özkoç sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “T.C. Savcılarını göreve çağırıyorum! Kolombiya devletinin, gazetecinin soruları üzerine verdiği ve Bakan Soylu'nun "gerçek belgedir" dediği belgede konteyner numaraları var. Kolombiya’da operasyonla ele geçirilen 4 ton 900 kilo kokain hangi şirkete geliyordu? Gereği yapılmalı!” diyerek organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarını dillendirerek bir skandala imza attı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ünden suç duyurusu Emniyet Genel Müdürlüğü, Kolombiya iddialarıyla ilgili CHP’li Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Ousseni Compaore ile görüştü

Soylu, Bakanlık Şeref Defteri'ni imzalayan Compaore ve beraberindeki heyetle makamında gerçekleştirdiği görüşmede, Compaore'yi görevine tekrar atanması dolayısıyla tebrik etti ve başarılar diledi. Görüşmenin, iki ülkenin içişlerinden sorumlu bakanları arasındaki ilk temas olduğuna dikkati çeken Soylu, bunun iki ülkeye de hayırlar getirmesini diledi. Soylu, "Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Afrika ülkeleri ile Türkiye'de çok önemli birliktelik gerçekleştirildi. Afrika Zirvesi'ne 16 devlet ve hükümet başkanı ile 102 bakan katıldı. Türkiye, Afrika ülkeleri için çok önemli bir adım attı. Türkiye olarak dış siyasetimizde hem Afrika kıtasına hem de bölge ülkelerine büyük önem veriyoruz. Afrika ülkeleri ile ilişkilerimizi geliştirmeyi kendimize öncelik olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı. Burkina Faso Güvenlik Bakanı Compaore de İçişleri Bakanlığı tarafından Ankara'ya davet edildikleri için teşekkür etti. Konuşmaların ardından görüşme basına kapalı devam etti.

2 yıl önce

Rusya'dan gelen 'Türk askeri Suriye'den ilk fırsatta ayrılacak' iddiasına yalanlama geldi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandır Lavrentiyev'in, Nursultan'daki Astana formatı toplantısı sonrası yaptığı, "Toplantıdaki Türk temsilciler ilk fırsat oluştuğunda Türk askerinin Suriye'den ayrılacağını söyledi" açıklaması Ankara tarafından yalanlandı. Hürriyet'e bilgi veren kaynaklar, Türk askerinin öncelikle Suriye'de sınır hattındaki bölgelerde bulunmasının Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedefleyen terörist yapılanmalara karşı olduğunu ifade etti. Her Suriye toplantısında Türkiye'nin Suriye'den çekilme şartlarının muhataplara açık ve net şekilde bildirildiğini vurgulayan kaynaklar, buna rağmen bazı kesimlerin "Son derece açık mesajları" bilinçli olarak farklı yorumlanabilecek şekilde aktarmayı sürdürdüğüne dikkat çekti. BU MESAJLAR VERİLDİ Türkiye'nin Suriye'den çekilme şartları ise şöyle sıralandı: 1- Suriye'de her kesimin hakkını koruyacak şekilde yeni anayasa üzerinde tüm tarafların mutabık kalması. 2- Her kesimin özgürce katılabildiği bir seçim sisteminin oluşturulması. 3- Bu seçim sonrası meşru hükümetin kurulması. 4- Meşru hükümetin Türkiye-Suriye sınır hattında Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan terörist yapılanmaları ortadan kaldırması ve bunu pratikte hayata geçirmesi. Yetkililer bu 4 şartın yerine getirilmesi durumunda Türk askerinin Suriye topraklarında bulunmasına dair gerekçelerin ortadan kalkacağını belirterek, "Nursultan'daki toplantıda da katılımcılara verilen mesajlar bunlardı" bilgisini verdi. Rusya bağlantılı Sputnik internet sitesi, Lavrentiyev'in, "Görüşmelere katılan Türk temsilciler Rus tarafına, ilk fırsat oluştuğunda askerlerinin Suriye'den ayrılacağına dair güvence verdiklerinin ifade etti" dediğini iddia etmişti.

2 yıl önce

Wall Street Journal: Nükleer enerjinin devreden çıkmasıyla, Almanya Rus doğal gazına bağımlı hale geldi

Elektriğinin yüzde 25'ini 17 nükleer santralden sağlamakta iken santrallerin sayısının 6'ya düşmesiyle enerji darboğazına giren Almanya, Rusya'ya bağımlı hale geldi. Wall Street Journal, Rus doğal gazının ülkeye pahalıya mal olduğunu, 1 megawatt-saat enerjinin 50 avrodan 300 avroya fırladığını yazdı. Amerikan ekonomi gazetesi Wall Street Journal (WSJ), önceki gün yayınladığı başyazıda, Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkesi Almanya'nın yaşadığı enerji krizini ele aldı. Gazete, 10 yıl önce Almanya'nın elektrik ihtiyacının yüzde 25'inin faaliyetteki 17 nükleer santral tarafından karşılandığını ancak eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Japonya'daki Fukuşima nükleer felaketinden sonra hayata geçirdiği politikalar neticesinde bugün yalnızca 6 nükleer santralin kaldığını belirtti. Mevcut nükleer santrallerden üçünün de yıl sonunda faaliyetlerini durduracağı bildirilirken, ekonomik, jeopolitik ve iklim çerçevesinde kendine zarar veren bir politikanın zor olduğu ifade edildi. ALMANYA RUS DOĞAL GAZINA BAĞIMLI HALE GELDİ Nükleer enerjinin devreden çıkmasıyla, Almanya'nın Rus doğal gazına bağımlı hale geldiğine işaret eden WSJ, 2010-2020 döneminde bir megawatt/saat enerji fiyatı ortalamasının 50 euro olduğuna, 2021 içinde ise altı kat artışla 300 euroya fırladığına işaret etti. Fransa'nın da nükleer enerjiyi devre dışı bırakmaya başlamasıyla benzer bir sorunla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken gazete, Berlin'in, ülkede elektrik ihtiyacını karşılamak için Moskova'ya her geçen gün bağımlılığının artığını belirterek, Rusya'nın Ukrayna ve Doğu Avrupa'daki siyasetine karşı cılız çıkışlarda bulunmasını da taraflar arasındaki ilişkilerde yaşanan dengesizliğe bağladı. Ayrıca Almanya'nın nükleer karşıtı siyasetinin Avrupa için yıkıcı sonuçlar oluşturacağı uyarısında da bulunuldu.

2 yıl önce

Moskova'da ABD Büyükelçiliği duvarına "Büyük Rusya doğuyor" mesajı yansıtıldı

Re:vanş isimli sanat grubunun YouTube kanalında yayınladığı videoda, ABD'nin Moskova Büyükelçiliği binası cephesine yansıtılan ışıklı projeksiyon görüntülerine yer verildi. 25 Aralık'ta yayınlanan 47 saniyelik videonun açıklamasında SSCB'nin 30 yıl önce dağılmasının yıl dönümü olduğu hatırlatıldı. "Sam amca, mutlu Noeller!" yazısı ile başlayan görselde SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un 25 Aralık 1991'de istifa konuşması yaptığı görüntüler yer aldı. SSCB'nin o tarihte yıkıldığının anımsatıldığı görselde, ABD'ye yönelik, "30 yıl önce harika bir hediyen vardı. Ama daha fazla hediye olmayacak." ifadeleri kullanıldı. Ardından görsel olarak bina üzerine SSCB bayrağı yansıtıldı ve göndere çekildi. Görselin devamında Rusya'nın 2014'te yasa dışı ilhak ettiği Kırım Yarımadası'nın haritası, Kerç Boğazı üzerine inşa edilen köprü, Rusya'da yapılan olimpiyat oyunları, Sovyetler'in dağılmasından sonra Rusya'da yapılan ilk uzaya füze fırlatma sistemi Angara-A5, yüzebilen Lomonosov Nükleer Santrali, 2018'deki Dünya Futbol Şampiyonası sembolleri gösterildi. Sosyal medya hesabından yayınlanan videodaki ışıklı gösteri, "Büyük Rusya yeniden doğuyor." ifadesi ile sona erdi. Geçen yıl Rusya'daki anayasa değişikliği referandumu öncesinde Re:vanş sanat grubu YouTube hesabından, ABD'nin Moskova Büyükelçiliği binası üzerine ışıklı projeksiyon ile, 1993'te ABD ve Rusya'nın yakın ilişkisini eleştiren bazı görsellerin yer aldığı ışıklı projeksiyon gösterisini aktaran videoyu yayınlamıştı. Bu hesapta iki video dışında başka video bulunmuyor.

2 yıl önce

HDP'nin Diyarbakır kongresine 'terör' soruşturması: Teröriste saygı duruşunda bulunup Öcalan'ın konuşmasını izlediler

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar ve HDP'li bazı milletvekillerinin katılımıyla merkez Kayapınar ilçesinde bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongrede, terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. TERÖRİSTE SAYGI DURUŞU Kongrede, etkisiz hale getirilen teröristler için sözde "saygı duruşu"nda bulunuldu, slogan atıldı. ÖCALAN'IN KONUŞMASINI DİNLEDİLER Sinevizyon gösteriminde ise terör örgütü PKK elebaşı Öcalan'ın eski bir konuşmasına ve fotoğraflarına yer verildi. SORUŞTURMA BAŞLATILDI: 16 GÖZALTI Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, kongrede "terör örgütü propagandası" yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Kongrenin sonunda, soruşturma kapsamında 16 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

2 yıl önce

BDDK'dan 5 kişi hakkında suç duyurusu

BDDK kaynaklarından edinilen bilgiye göre, "Bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz" maddesine aykırılıktan Durmuş Yılmaz, Güldem Atabay, Burhanettin Bulut, Emin Çapa ve Selçuk Geçer hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Bir muhalefet partisi genel başkanı, bir ABD Büyükelçisi’yle 1 ayda 4 sefer neyi görüşür?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa’da muhtarlarla bir araya geldi. Soylu, Cumhuriyet tarihinin uyuşturucu yakalama rekorunu egale ettiklerini ifade ederek, “2019 yılında 20 tondu, bu yıl toplam 22 tona çıkardık. Bunun 20,5 tonunu güvenlik güçler, 1,5 tonunu da gümrük muhafaza ekiplerimizin yakaladı” dedi. Soylu: “Cumhuriyet tarihinin uyuşturucu yakalama rekorunu egale ettik” “Sizler farklı siyasi görüşlerde olabilirsiniz, bu da çok doğaldır. Her birinizi seçen insanlar da böyledir. Size oy verenler de farklı siyasi görüşleri, inançları, etnik kökenleri olabilir. Buradaki topluluk tüm çeşitlilikleri barındırdığı için Türkiye tablosudur” diyerek konuşmasına başlayan Soylu, “Her birinize oy verenler temel beklenti ile oy kullandı. Mahallemize güzel bakılsın, eksiklikler takip edilsin diye sizlere oy verdiler. Farklılıkları korumanın yanı sıra belli zeminlerde buluşmak ülke menfaatini ilgilendiren temel değerler üzerinde aklıselimin, ahlakın, anne-babalarımızın, öğretmenlerimizin, camideki imamların öğrettikleri temeller üzerinde buluşabilmeliyiz” dedi. 50 bin 340 muhtarımız idari olarak İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğunu hatırlatan Soylu, “Bu muhtarlarımızın tamamı eğer bize taleplerini iletemezse, aramıza bizler filtreler, perdeler koyarsak, biz muhtar bilgi sistemini devreye alamazdık. Bugüne kadar sisteme işlenen 125 bin talebin 109 binini olumlu sonuçlandırıp 16 binini hala takip ediyor olabilir miydik? Bugün daha önce muhtarlıklarımız ilgili özlük, silah ruhsat harcı, SGK primi gibi adımlarımızın üzerine izin haklarından tutun pek çok adımı içeren yeni bir öneri üzerinde hep beraber çalışamazdık. Biz ne yaptıysak birlikte yapıyoruz. Bize oy verenlerin, bize seçenlerin, bize sorumluluk verenlerin o güvenlerini temin etmek için görevlerimizi sürdürüyoruz. Biz noktaya gelebildiysek, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyonla farklılıklarımızı kendimize bir filtre yapmadığımız için temel değerler üzerinde tartışmadığımız, birbirimizi dinleyebildiğimiz için yapabildik” diye konuştu. ''Adalet ve güvenlik meselesinde önemli adımlar atıyoruz'' Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ancak bugün muhtarlıklarda başarabildiğimiz bu hali, elbette ülkenin diğer meselelerine yaymak istediğimizde anlaşılmaz bir tutuculukla karşı karşıya kaldığımızı üzülerek paylaşmak isterim. Asayişin teminin de bile, terörle, uyuşturucu ile mücadelede bile buna gönlü yatmayan, aklı yatmayan siyasi hırsların cazibesinden sıyrılıp bu ülkenin değerleri ile buluşamayan, batıyı kendisine tapınak belirlemiş, batıdan gelen her şeyi baş üstüne koymuş, özgüvensiz anlayışlarla bu ülkede sizlerde bizler de dönem dönem karşı karşıya kalıyoruz. Bakın sizler muhtarsınız, hanginiz çarşı ve mahalle bekçilerinden rahatsız oldunuz? Tam tersi, Türkiye’de adım adım muhtarlar toplantıları yapıyoruz. İstanbul’dan Ankara’ya, Adana’dan Diyarbakır’a kadar. Biraz sonra burada güvenlik toplantısı yapacağız. Bizim buradaki içinde bulunduğumuz toplantı gibi olmayacak. Bazen 3 bazen 4 saat süren ve sürekli olan muhtar ve mahallelerin her meselesini masaya yatırdığımız, her bir arkadaşımızın notlarını aldığı, bürokratların takip ettiği toplantılardır. Bir araya gelip fotoğraf verdiğimiz aman ne güzelmiş, hayırlı olsun dediğimiz toplantılar değildir. Asayiş meselelerinden elektrik lambasının yanıp yanmamasına kadar, sağlık ocağındaki eksiklikten bir spor sahasındaki ihtiyaca kadar her şeyi bakanlarımızla telefon açıp konuştuğumuz ve çözüm aradığımız bir süreci ortaya koyuyoruz. Bana hiçbir muhtarımızın çarşı ve mahalle bekçimizden rahatsızız demedi. 30 bin bekçi geceleyin kendimizi emanet ettiğimiz, her çaldığı düdüklerinde bizim rahat ettiğimiz çarşı ve mahalle bekçilerinin itibarını zedelemek için siyaset yapanları gördükçe ben üzülüyorum. Demek ki toplumla aralarında bir mesafe oluşmuş. Bizim gittiğimiz toplantılarda çarşı ve mahalle bekçilerine daha ihtiyaç olduğu yönünde talepler bana iletiliyor” ''Biz sizlerle mesai arkadaşıyız'' 2017’den bu güne kadar evden hırsızlık olaylarının günlük ortalaması yüzde 47 oranında azaldığını kaydeden Soylu, “Bu sayı 284’ten 151’e düştü. Kötü mü oldu? Hep beraber faydasını gördük. Yüzde 30’lardan yüzde 60’lara olayların çözülme oranına çıktı. Olayları aydınlatma neredeyse 2 kat arttı. Peki bu kötü bir şey mi? Birlikte narkotik suçlarıyla uğraşıyoruz, metruk binalarla, annesine babasına kötü davranan uyuşturucu kullanıcısıyla, muhtarlarımızla beraber uğraşıyoruz. Mahallemizin şurasına aydınlatma lazım denince de kaymakamlığımıza, belediye başkanımıza, valimize, elektrik idaresine iletiyoruz ve sorunu ortaya koyuyoruz. Biz sizlerle mesai arkadaşıyız. Bizim de sizin de bir yönetim alanı var. Dünyanın en büyük krizi ile karşı karşıya kaldık. Pandemi krizinde bu iş bana yazılmış değil, ben bu işten sarfınazar ederim biraz kaçak yaparım mı dediniz yoksa tüm yöneticiler ve STK’larla taşın altına elinizi mi koydunuz? Şimdi bana büyükşehirler oldu, muhtarlara ne gerek varmış diyenler geriye 2-3 yıla baksınlar da anlasınlar” şeklinde konuştu. ''Büyük bir oyun, büyük bir tezgah'' Bütün bu mücadele hep birlikte sürdürülmektedir” diyerek sözlerini sürdüren Soylu, “Türkiye’de yaklaşık 2017 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerden, adli tıp rakamlarına göre 941’di. Biz 2020 yılını 314’le tamamladık. Bu yıl daha az rakamla bitireceğiz. Bu el birliği ile olmalıdır. Bir taraftan meselenin arza yönelik mücadelesi, bir yandan talebi düşürmeye yönelik mücadelesi ve rehabilitasyon süreci ile birlikte mücadelenin hep birlikte içindeyiz. 28 Avrupa Birliği ülkesinde yakalanan ‘extacy’ tabletinden 2 kat fazlasını yine bu ülkenin güvenlik birimleri yakalamaktadır. Bunu biz mi üretiyoruz, hayır. Bunlar hepsi yurtdışından geliyorlar. Amerika Afganistan’ı işgal ettiğinde 15 bin ile 20 bin dekardı oradaki üretim. 200 bin dekara çıktı. Buradan bir siyaset ürettiler. Oradaki insanların hayatını kabusa çevirip göç etmesini temin etmediler. Aynı zamanda dünyaya uyuşturucu ihraç ettiler. Bunu Amerika’nın kendisi yaptı. Bunu bir politika olarak ortaya koydu ve bundan endişe etmedi. Derdi bu bölgeleri istikrarsızlaştırmak, ufka ve vizyona değil ayaklarının ucuna bakacak duruma getirmeyi hedeflediler. Büyük meseleler elbette ki sizin mahallelerin yaşam standartlarını etkiliyor. DEAŞ coğrafyamız için bir tehditti. Bunu söylüyorum ve devam edeceğim. Suriye’nin Rakka’sında bir tek mantar tabancası patlatmadan, PYD/PKK terör örgütü Rakka’dan DEAŞ’ı tasviye etti. Bunu Amerika’nın gücü ile yaptı. Peki bu insanlar nereye gitti? Onların yönlendirmesi ile iki yere gittiler. Biri Sina Çölleri, birisi de Afganistan’la Çin arasındaki vadiye. Sonra ne oldu? Amerika Afganistan’ı terk etti. Peki terk edince ne oldu? Orada Amerika’nın güdümündeki bazı komutanlar Rakka’dan getirdikleri DEAŞ’ı içerisinde yöneticilik yapmaya başladılar. Şimdi dünya bunu görüyor. Büyük bir oyun, büyük bir tezgah. Bazen demokrasinin içine sızdırılmış bir tezgah. Bazen barış ve kardeşlik içerisine istismar eden bir senaryo, bazen de bir şeyle mücadele ediyormuş gibi gösterilen bir senaryo ile karşı karşıyayız” dedi. ''Aile yapımızı sarsmaya çalışıyorlar'' LGBT konusuna da değinen Bakan Soylu, “Ben muhtarlarımıza soruyorum. Mahallede hangi anne baba size Türkiye’de LGBT’nin gelişmesi için başvuruda bulundu? Bir anne baba LGBT bu ülkede yayılsın, bizim çocuklarımız bu işlerle daha çok ilgilensin diye bir kişi size başvurdu mu? Bu sevda nereden çıkıyor? Avrupa ve Amerika’dan çıkıyor. Çok basit, yurtdışında bu dernekler, vakıflar var. Büyükelçilikleri var. Biz nasıl ayakta duruyoruz? Uyuşturucu, terör, ekonomik olarak saldırıyorlar biz yine ayakta duruyoruz. Çünkü aile yapımız güçlü. Aile yapımızı sarsmaya, zemini oynak hale getirmek için her şeyi yapıyorlar. Ama başarılı olamıyorlar. Medeniyetimiz, müesseselerimiz, devletimiz güçlü ama en önemlisi milletimizin mayası güçlü. Yurtdışından bu derneklere yönelik ciddi bir fonlama var. Bunu dile getiriyoruz. Burada sorun olduğunu paylaşıyoruz ama bizi yine linç etmeye çalışıyorlar. Elin oğlu Türkiye’de bu meselelerin yaygınlaşması için neden para versin? Elin oğlu Amerika hala bir terör örgütü olan PYD/PKK neden desteklesin? Bana birisi bunu izah etsin. Bir Amerikalı vatandaş kendi ülkesinin bir terör örgütünü desteklemesini ister mi? Sadece para vermiyor. Silah, mühimmat, eğitim, destek, moral, strateji ve akıl veriyor. Sonra dünyaya çıkıp demokrasi ve hukuk üstünlüğü vaazı vermeye çalışıyor” ifadelerini kullandı. Bir muhalefet partisinin genel başkanının Amerika Büyükelçisi ile bir ayda 4 defa görüştüğüne de anlam veremediğini ifade eden Soylu, “Benim aklım ermiyor. Bir muhalefet genel başkanı Amerika Büyükelçisi ile 1 ayda 4 defa ne görüşür ve ne konuşur? Bana birisi bunu söylesin. Ben Türkiye vatandaşı olarak kendime izah edemiyorum. Görüştüğü zaman ‘Ya siz ayıp ediyorsunuz PYD/PKK destekliyorsunuz’ diyor mu? ‘Sizin ne işiniz var Türkiye’deki LGBT’cilerle’ diyor mu? ‘Siz Afganistan’dan uyuşturucu imalatı ile bütün coğrafyamızı uyuşturucu ile karşı karşıya bıraktı’ diyor mu dedi mi yani? Şapkayı öne alıp koymak lazım” diye konuştu. ''Şu an salgın ve göç sorunu çok önemli'' Dünyada bir küreselleşmenin olduğunu belirten Soylu, “Temel derdimiz, bu küreselleşme dünyada yepyeni bir çığır açtı. Hepimiz Avrupa’daki yollar açılacak, her yere pasaportsuz girilecek. Sınırlar açılacak, çiçek, böcek kardeşlik her şey güzel olacak. Ne zaman 20’inci yüzyılının sonuna kadar. Geldik 21’inci yüzyılın başına. Vekalet savaşlarından Afganistan’dan, Suriye’ye kadar iki terör örgütü DEAŞ ve PYD/PKK Irak ve Suriye’nin devlet otoritesini altüst etti, yok etti. Şu an dünyanın dört temel sorunu var. Salgın ve göç sorunu. Birçok ülke bizim yaşadıklarımızın yüzde 1’ini yaşadıkları halde, hepsi sinmişler korkmuşlar. Göç sorunun Türkiye ve Yunanistan arasına sıkıştırmışlar, cingözlük yapmaya çalışıyorlar. Türkiye’de ile Suriye sınırı arasında sıkıştırmışlar, Türkiye ile İran sınırı arasına sıkıştırıp kendilerini oradan kurtarmaya çalışıyorlar. Aman biz ilgilenmeyelim diyorlar. Bir tane artist gönderirler Angelina Jolie bir fotoğraf verir. Onlar da otururlar, bu işlerle ne güzel ilgilendik derler. Ya kolları kopan çocuklar, annelerini babalarını kaybeden evlatlar, ya önümüzdeki 100 yıla tramva olarak yansıyacak nesiller, ya bu tramvaların yapacağı hal nasıl olacak?” dedi. ''Biz batı gibi Afrika’nın madenleri yüzünden orayı sömürenlerden değiliz'' Suriye’de yapılanları da anlatan Bakan Soylu, “Bize kızdılar. İdlip’te briket ev yapıyorsunuz diye. Keyfimizden yapıyoruz sanki. Bütün STK’larla birlikte 50 bin üzerinde yaptığımız evler oradaki insanların asgari oturabilecekleri yer bulabilmeleri içindir. Yarın öbür gün çadırları bittiği zaman Türkiye’ye bir yolculuk başlatmamalarının temini için. Onları orda güvenli bir şekilde oturtabilmek için. Geçen pazar günü Çobanbey’de Suriye tarafındaydık. Bin 400’ün üzerinde sanayi sitesi yaptık. Kendi paramızla değil. Orayı önce huzura, güvene getirdik. Oranın meclisi ile ortak yer ayarlandı. Bir bölümü bitti, diğer bölümü haziranda bitecek tam 25 bin kişi çalışacak. Zaten orası Gaziantep ve Kilis’le iç içe. Buradan oraya insanlar gidecekler. Biz batı gibi Afrika’nın madenleri yüzünden orayı sömüren, ondan sonra posasını orada bırakıp bu insanlar ne yaparsa yapsınlar diyen bir millet değiliz. Biz gittik İdlip’te insanların sağlık, eğitim hizmetlerini alabilmeleri için ne gerekiyorsa yaptık. Bunu da gelecek nesillerimize gösterdik. Fırat Kalkanı bölgesinin yeniden ticaret merkezi haline gelmesini ve hayatın normalleşerek buradan oraya dönüşün sağlanması için adımlar attık. Bunların hangisini batı ülkeleri yaptı? Biz yaptık. Benimle dalga geçiyorlar. Şımarmadık diyorum, evet şımarmadık doğru. 3 bin dolardan 10 bin dolara geldik biz şımarmadık. Atamıza, anamıza sırtımızı dönmedik. Komşularımıza sırtımızı dönmedik. Camilerimize, İstiklal Marşımıza, Cumhuriyetimizi kuranlara kulaklarımızı tıkamadık” dedi. ''Mahallelerde dijitalleşmeyi sağlıyoruz'' Muhtarlar için Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) tamamladıklarını anlatan Soylu, “Ölü projeydi, inat ettik, ASELSAN’a ağa, baba dedik. Onlarda bu projeyi bitirdiler. Bizde borcumuzu onlara yavaş yavaş ödüyoruz. Ama işimizi yaptık. Bunları şimdi belediye ve muhtarlarımıza açıyoruz. Tüm kamu kuruluşlarına açıyoruz. Kurumların entegrasyonunu oraya getiriyoruz. Kişisel Veriler Kanunu’nun bize elverdiği ölçüler dahilinde muhtarlarımıza açacağız. Muhtarlarımız mahallelerinde göçmenlerin tamamını görecekler. Orada yaşayanları, taşıyanları görebilecekler. Gün geçtikçe sistem geliştikçe açmaya devam edeceğiz. Nüfus Matik dediğimiz bir memur kadar görevini yapacak mekanizma kurduk. Nüfus idaresine gelmeden yapılması gereken işlerden bir tanesi mahallede, yerinde halledilsin. Burada dijitalleşmenin bize sağladığı avantajları kullanacağız” şeklinde konuştu. Sosyal medyanın da dünyada önemli bir mesele haline geldiğini ifade eden Soylu, “Göçün sebebi biz olmadığımız gibi, facebook ve twitter’inde sahibi biz miyiz? Her türlü suç orada işlensin, her kişinin orada mahremiyetine girilsin, her türlü hakaret yapılsın. Dünya bununla ilgili ne yapıyor? Dünya salgınla ilgili bize çözüm üretti mi? Dünya Sağlık Örgütü bir çözüm üretmeyi bırak birbirlerinin maskelerini çaldılar. Birbirlerine aşı vermediler. Aşıyı stratejik güç olarak kullandılar. ‘18 Mart’ta Avrupa Birliği mutabakat imzaladı. Dedi ki, ‘Biz göçün kaynağında engellenmesi için adım atacağız’. Bir tek adım atmadı. Tamamı yalan üzerine oturmuş, vizyonsuz bir liderler manzumesinin yapamadıklarını gördüğümüz yıllar geçirdik, geçiriyoruz. İnsanları ölüme terk ettiler. Ege Deniz’inde botları batırdılar. İnsanları soydular. Bunlardan bir tanesini Türkiye yapmış olsaydı, bizi dünya mahkemelerinde yargılarlardı. Kendilerinin dokunulmazlıkları var. 21. yüzyıl onların dokunulmazlıklarını aldı” diye konuştu.

1 2 ... 43 44 45 46 47 48 49 ... 139 140