02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Rusya: Ukrayna ile savaş olmayacak ancak çıkarlarımızın görmezden gelinmesine izin veremeyiz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan Ukrayna krizine ilişkin yeni açıklama geldi. Lavrov, "Moskova savaş istemiyor" dedi. Lavrov, savaşın olup olmayacağının Rusya'ya bağlı olduğunu belirtti. Rusya'nın Ukrayna ile savaş istemediğini ancak çıkarlarının görmezden gelinmesine de izin vermediğini vurguladı. Rus Bakan, Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'nun Moskova'nın güvenlik önerilerine yanıtlarını da değerlendirdi. Bakanlıkların önerileri incelediğini belirtti. ABD'nin önerilerinin NATO'nunkinden daha iyi olduğunu söyledi. Batı'nın güvenlik önerilerilerinden "bir şeyler" olduğunu belirten Lavrov, önerilere nasıl yanıt verileceğine Devlet Başkanı Vladimir Putin'in karar vereceğini yineledi. Rus Bakan Amerikalı mevkidaşı Anthony Blinken ile önümüzdeki haftalarda görüşmeyi beklediğini söyledi.

2 yıl önce

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, Rusya'ya doğrudan saldırı olursa Rusya’nın yanında savaşa katılacaklarını açıkladı

Lukaşenko, Belarus Parlamentosunda yaptığı konuşmada, bölgede Rusya ile ABD ve NATO arasında artan askeri gerginliğe dair değerlendirmelerde bulundu. Belarus'un güneyinde, Ukrayna sınırında gerginliğin artığını belirten Lukaşenko, "Ukrayna perde arkası pazarlığa konu oluyor, Ukraynalılar çatışmanın alevlerine itiliyor, kasıtlı olarak saldırganlığa hazırlanıyorlar. Belaruslular da dahil olmak üzere kardeş halklara karşı düşmanca bir tavır oluşturuyorlar." şeklinde konuştu. Bölgede askeri bir çatışma ihtimalinin yalnızca iki durumda gerçekleşeceğine işaret eden Lukaşenko, "Savaş olacak mı olmayacak mı? Evet, olacak ancak sadece iki durumda: Belarus'a doğrudan saldırı yapılırsa, Belarus'a karşı sıcak bir savaş başlatılırsa. İkinci durum, müttefikimiz Rusya doğrudan saldırıya uğrarsa. Belarus da buna katılır ve bunun temeli bizim müttefiklik anlaşmalarımızdır." dedi. Ülkesine bir saldırı gerçekleştirilmesi halinde "yüz binlerce" Rus askerinin Belarus'a geleceğini ifade eden Lukaşenko, "Batı, Belarus'ta Rus askerinin olup olmayacağı sorusuyla oldukça ilgili. Buna cevap vermek istiyorum. Eğer ülkemize yönelik bir saldırganlık olursa, yüz binlerce Rus askeri vatanımızı yüz binlerce Belaruslu ile birlikte korumak için burada olur." diye konuştu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na suç duyurusu ve tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu ve 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 26 Ocak'ta Twitter'dan paylaştığı videodaki açıklamalarında mesnetsiz isnatlarda bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde ihlal ettiğini belirtti. Açıklamalar nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Aydın, ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine 250 bin liralık manevi tazminat davası açıldığını ve mahkeme kararının yüksek tirajlı bir gazetede yayımlanmasının talep edildiğini kaydetti. Dilekçelerde "Davalının konuşması sırasında göstermiş olduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasını havi evrak ile peşkeş çekildiğini iddia ettiği ihale arasında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Davalının göstermiş olduğu evrak 20 Mayıs 2019 tarihli olup Kuzey Marmara Otoyolu'na ilişkin 1 Temmuz 2016 tarihinde imzalanmış bulunan Uygulama Sözleşmesi'nin 27.2 maddesi uyarınca yapılması gereken bir işleme dair Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Karayolları Genel Müdürlüğüne yetki verilmesinden ibarettir. İş bu belge, herhangi bir ihalenin yapılmasına veya herhangi bir ödemenin yapılmasına ilişkin değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ihalenin herhangi bir şirkete verilmesine veya herhangi bir ödemenin yapılmasına dair bir imzası da söz konusu değildir." ifadelerine yer verildi. "Yalanlarla dolu bir mizansen yazmıştır" Davalı Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği 3 Nisan 2018 tarihli ihalenin Bursa Hızlı Tren ihalesi olduğu, davalının buna ilişkin beyanlarının da gerçek dışı olduğuna işaret edilen dilekçelerde, davalının dile getirdiği aynı ihalenin iki yıl sonra daha yüksek fiyata verildiği hususunun da gerçeği yansıtmadığı, her iki ihale kapsamında yapılacak işlerin birbirinden farkının bulunduğu vurgulandı. Dilekçelerde, şunlar kaydedildi: "2018 yılında yapılmış olan ihale, Bursa-Yenişehir-Osmaneli güzergahında hızlı tren işine ilişkindir. Bu iş Yenişehir Bursa arasındaki yaklaşık 56 kilometrelik kısımda yalnızca üstyapı işleri ve kalan yaklaşık 50 kilometrelik kısımda hem altyapı hem üstyapı işlerinden oluşmaktadır. Yani toplamda 106 kilometrelik bir işe tekabül etmekte ve yaklaşık maliyeti 3 milyar 200 milyon Türk lirasına baliğ olmaktadır. Söz konusu ihale yasal gerekçelerle iptal edilmiştir. Davalının konuşmasında geçen ve 2020 yılında yapıldığı ifade edilen ihalenin kapsamı ise 2018 tarihli ihalenin kapsamından daha geniştir. 2020'de yapılan ihale konusu hızlı tren hattına Bandırma da dahil edilmiştir. Ayrıca Bandırma ile Osmaneli arasındaki altyapı ve üstyapı işleri ile birlikte ihale kapsamı 7 istasyondan oluşan ve hat uzunluğu 201 kilometreye ulaşan bir işe dönüşmüştür. Bu şekilde toplam metraj uzunluğu 2 katına çıkarılmıştır. Bu çerçevede altyapı işleri 50 kilometreden 145 kilometreye, sinyalizasyon işleri iki katına, güzergahtaki kazı miktarı da 22 milyon metreküpe çıkmıştır. 2018 yılında yapılan ihale ile 2020 yılında yapılan ihale arasındaki farkın, ihale konusu işlerin kapsamındaki farklılıktan ve birim fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmış olmasına rağmen davalı, sanki aynı kapsamdaki iş fahiş farklı bir fiyatla başkasına verilmiş gibi açıkça gerçek dışı bir iddiada bulunmuştur. İddiasına inandırıcılık kazandırmak için de sözünü ettiği olayla hiçbir şekilde ilgisi olmayan ve muhtevası itibarıyla hukuka aykırı herhangi bir unsur içermeyen Cumhurbaşkanımızın imzasına havi bir evrakı da göstererek yalanını sürdürmüştür." Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira atmak için yalanlarla dolu bir mizansen yazdığına, bu mizansen gerçekmiş gibi Erdoğan'ın kişilik haklarını ağır şekilde zedeleyen ağır ithamlarda bulunduğuna işaret edilen dilekçelerde, dava konusu sözlerin düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında himaye edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Dilekçelerde, bu hürriyetlerin sağladığı yetkilerin açıkça kötüye kullanıldığı, Erdoğan'ın kişilik haklarının ihlal edildiği, ifade hürriyetinin sınırlarının aşıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Rusya, Birlik Kararlılığı-2022 tatbikatlarına Belarus'ta devam ediyor

Kasım 2021'in başlarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko arasında imzalanan, iki ülkenin ekonomi ve askeri alanlarda üzere işbirliğinin derinleştirilmesini öngören anlaşma sonrası başlatılan Birlik Kararlılığı-2022 tatbikatları devam ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı, tatbikatlara ilişkin son bilgileri paylaştığı açıklamasında, "Tatbikatta yer alan Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri birimleri, Belarus Cumhuriyeti'ne yeniden konuşlandırmaya devam ediyor. İşlemlerin tamamlanmasının ardından personel, standart teçhizatla bir dizi görevi yerine getirecek ve teçhizatların bakımını yapacak. Hava savunma eğitimi muharebe görevini üstlenecekleri belirtilen alanlara ilerleyecek" denildi. Birlik Kararlılığı-2022 tatbikatının ilk ayağı 9 Şubat'ta, ikinci ayağı ise 10-20 Şubat'ta yapılacak.

2 yıl önce

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Rusya'nın işgali halinde Ukrayna'ya muharip güç gönderme planımız yok

İngiliz medyasına konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO'nun Ukrayna'ya asker gönderip göndermeyeceği soruldu. Stoltenberg NATO üyesi olmayan Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali halinde, Ukrayna'ya muharip güç gönderme planlarının olmadığını ifade etti. NATO Genel Sekreteri, Ukrayna'ya destek verdiklerinin altını çizdi. Stoltenberg "NATO üyesi olmakla NATO'nun güçlü ve çok değerli bir ortağı olmak arasında fark var. Buna şüphe yok" dedi. Rusya Ukrayna'yı işgal etme niyeti olmadığını söylese de sınırda 100 binden fazla kişilik bir yığınak yapmış durumda.

2 yıl önce

Rüşvet istenen AVM sahibi Veli Çelik: Bilecik Belediye Başkanı Şahin rüşveti biliyordu

CHP’li Bilecik Belediyesi’nde yaşanan rüşvet skandalı ile ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Rüşvet istendiği için satışı uzun süre yapılamayan AVM’yi yapan inşaat firmasının sahibi Veli Çelik konuştu. Yeni Şafak’ın haberine göre; AVM’yi 2019 sonunda teslim etmeyi planladıklarını ancak belediyenin sürekli engeller çıkardığını aktaran Çelik, “2019’da belediye yönetimi değiştikten sonra rüşvet alabilmek için burnumuzdan getirdiler, sözleşmeyi feshederiz diye bizi tehdit ettiler. Hissemizi satmak ya da kiralamak istedik ‘5 milyonu ver, istediğini’ yap dediler. Konuyu 3 kez Belediye Başkanı Semih Şahin’e söyledim. ‘Burayı ben yönetiyorum, her şey kontrolümde’ dedi” diye konuştu. YARI FİYATINA BİLE SATARLARDI Veli Çelik şunları anlattı: “2019’un sonunda AVM’yi açma planımız vardı. Belediyede yönetim değişikliği olduktan sonra adamlar gelir gelmez; ‘Biz AVM’yi kiraya vermeyiz, sattırmayız, bu sözleşme geçersiz’ dediler. 9 ay kendimizi anlatmaya çalıştık. Rüşvet istediler, kabul etmediğimiz için arkadaşlarımızın iş yerlerine bile zabıtalarla tacizde bulundular. Zor zamanlar yaşatarak bir anlamda yıldırma politikası izlediler. Tek istedikleri şuydu; ‘5 milyonu ver, ne istiyorsan yap…’ Bunlar 5 milyonu alsalar belediyenin AVM’deki hissesini yarı fiyatına satmaya bile razıydılar.” CHP’Lİ VEKİLLERLE DE KONUŞTUM “Tutuklanan danışman Selçuk Erdağı’nın AVM için rüşvet istediğini defalarca Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’e aktardım. Şahin’le 3 kez görüştüm. ‘Danışmanın benim alıcılarımla masaya oturuyor, rüşvet istiyor’ dedim. ‘Bilgim var, burayı ben yönetiyorum’ dedi. Bu görüşmelerin şahitleri de var, mahkeme gerek duyarsa başvurabilir. Bugüne kadar her kapıyı çaldım. CHP’nin tüm yetkili organlarına durumu anlattım, CHP milletvekillerine de gittim, ama kimse beni dinlemedi, bir şey yapmadı, bir sonuç alamadık.” ŞAHİN’İN SÖZLERİ GERÇEK DIŞI Belediye Başkanı Semih Şahin’in ‘Sözleşme hukuksuz’ açıklamasına da tepki gösteren Veli Çelik, “Hukuksuz olan bir şey varsa o da tarafımızdan istenilen hukuka aykırı bedellerdir” dedi. Çelik, Belediye Başkanı Semih Şahin’in proje ve sözleşmeye ilişkin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek projenin AVM, meydan ve katlı otopark olmak üzere iki ayrı ruhsatı olduğunu, belediyenin AVM’de yüzde 18, meydan ve kat otoparkta ise yüzde 32 olmak üzere toplam yüzde 50 hissesi olduğunu sözlerine ekledi. Resmen haraç Veli Çelik, herkesten zorla para alındığını belirterek şunları anlattı: “Bilecik’te resmen haraç topluyorlar. Bakınız rüşvet demiyorum haraç. Rüşvet karşılıklı menfaat ilişkisi içerisinde olur ama haraç zorla almaktır. Bunların yaptığı da budur. İnsanlara iş ve işlemleri karşılığında zorluk çıkararak para alıyorlar. Herkesten istiyorlar. Daha işe başlamadan rüşvet istenenler var.” Soruşturma kapsamında Başkan Semih Şahin’in danışmanı Selçuk Erdağı, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Nakit nakit nakit! Kendisinden rüşvetin ısrarla nakit olarak istendiğini belirten Veli Çelik, “Biz, 2019’da, istenilen 5 milyonluk rüşveti vermeyi kabul etseydik emin olun bugün bu işi yarı fiyatına kapatırdık. Ama biz hakkımız neyse onu istedik, bir kuruş da kimseye yedirmeyiz. Rüşvet vermek yerine ‘Belediyeye yapmamız gereken bir şey varsa yapalım’ dedik. ‘Bilecik halkına hizmet edebilecek cenaze aracı ya da iş makinesi alalım’ diye teklif ettik ama adamlar hiçbir şeyi kabul etmediler; ‘Nakit, nakit, nakit’ dediler. Sonra nakiti de dolara çevirdiler” dedi.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun o yemekten haberi var mıydı? sorusuna İmamoğlu'ndan tek cümlelik yanıt: 'Benim hangi yemeği yediğimi niye takip etsin'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataşehir'de katıldığı bir programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na yöneltilen sorulardan biri de kar fırtınası sırasında İngiliz büyükelçi ile yediği yemekten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun haberinin olup olmadığıydı. Bu soruya tek cümlelik yanıt veren İmamoğlu "Genel başkanım o kadar yoğun ki benim hangi yemeği yediğimi niye takip etsin?" ifadelerini kullandı. İBB ÖZEL TEFTİŞ İçişleri Bakanlığı tarafından İBB'ye yönelik başlatılan teftişteki son duruma ilişkin ise İmamoğlu, "Teftiş edilmek kadar doğal bir süreç yoktur. Bunun aklı vardır, bunun hukuku vardır. Bu akılsız ve hukuksuz bir süreç. Biri bağırdı, haykırdı, çağırdı diye bir uygulama başlatıldı. Nereye bakarsanız bakın kardeşim. Allah bu şekilde devam eden siyasilere akıl versin diye devam ediyorum duam tutmadı ama Allah akıl versin demeye devam edeceğim " diye konuştu.

2 yıl önce

Sığınmacılar platformu Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu: Çok sayıda suçu alenen işliyor

Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan Sığınmacılar Platformu Üyesi Yıldız Önen, Tanju Özcan'ın nefret ve ayrımcılık suçlarından yargılanması gerektiğini söyledi. ‘6 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YERİNDEN EDİLDİ’ Yıldız Önen, Suriye'de 2011 tarihinde başlayan savaşta bugüne kadar 600 bine yakın sivil insanın yaşamını yitirdiği, 6 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiğini, 5 milyondan fazla insanın ise güvenlik endişesiyle ülke dışında göç ettiğini söyledi. 'ÖLENLERİN YÜZDE 96’SI SİVİL’ Önen, "Suriye'de Esad Rejimi kullanılması yasak silahlar kullandı. Misket bombası veya petrol varillerinin ve yemek kazanlarının içine bin kilograma kadar cam parçaları, çiviler ve patlayıcılar doldurarak elde edilen varil bombaları rejim tarafından sivil halkın yoğun olarak bulunduğu okul, hastane, pazar yeri gibi yerlere atıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında 2012-2015 yılları arasında rejimin 5 bin 150 varil bombasıyla 12 bin 170 kişiyi öldürdüğü ve ölenlerin yüzde 96'sının sivillerin oluşturduğu bildirildi" dedi. ‘TÜM DEVLETLERİN SIĞINMACILARA KARŞI SORUMLULUKLARI VAR’ Suriye'de en önemli ihlallerden birinin kaybedilme ve insan kaçırma suçlarının oluşturduğuna dikkat çeken Önen "Uluslararası kuruluşlarının rakamlarına göre Suriye'de 95 bin 56 kişi kayıp" bilgisini verdi. Önen, insancıl hukuk mevzuatının bir savaş ve çatışmanın tarafı olsun olmasın tüm devletlere sığınmacı ve mültecilerin yaşamlarının korunması sorumluluğunu verdiğini söyledi. 'HALKIN BİR BÖLÜMÜNÜ KİN VE DÜŞMANLIĞIN HEDEFİ HALİNE GETİRİYOR' Önen, Suriyeli sığınmacıların, hukukun temel ilkeleri ve mevcut normlarıyla yasal olarak koruma altında olmalarına rağmen özellikle sosyal medya üzerinden saldırı ve nefret söylemlerine maruz kaldığını vurguladı. Bolu Belediye Başkanı Özcan'ın Suriyeli sığınmacılar hakkında sarf ettiği söz ve eylemlerinin insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve nefret temelli suçluların odağı haline gelmesine neden olduğunu ifade ederek, "Bu kişi gerek evrensel hukukun gerekse de yürürlükteki hukukun hükümlerini çiğneyerek çok sayıda ve çok boyutlu suçu alenen işlemiştir. Adı geçen kişi bu suçları kamu gücünü kullanma makamında olması ve söz konusu suçların önemli bölümünü basın ve yayın yoluyla işlemesi hak ihlallerinin etkisini ve tahribatını artırmaktadır. Halkın bir bölümünü kin ve düşmanlığın hedefi hâline getiren bu suçlara karşı hukukun gereklerinin gecikmeksizin uygulanması, adaletin ve toplumsal barışı yargısal temelde korumanın da bir gereğidir" diye konuştu.

1 2 ... 49 50 51 52 53 54 55 ... 139 140