14 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

AK Parti’den Lüftü Türkkan’ın kaçak çiftliğinde İHA muhabirine yapılan saldırıya kınama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın kaçak çiftliğinde yıkım çalışmalarını takip eden İHA muhabirine yapılan çirkin saldırıyı kınadı.

2 yıl önce

CHP’li Belediye Başkanından iki kadın çalışana ‘cinsel saldırı’ iddiası

Belediyede çalışan 2 kadın personeli taciz ettiği iddia edilen Kıyıköy Belediye Başkanı Ender Sevinç, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. İddialara göre, 2019 yerel seçimlerinde Kıyıköy Belediye Başkanlığı’nı kazanan CHP’li Ender Sevinç, bir süre önce belediye çalışan 2 kadın personele taciz uyguladı. Taciz edilen kadınlar Başkan Sevinç hakkında şikayetçi oldu. Kıyıköy Belediye Başkanı Ender Sevinç hakkında, belediyedeki 2 kadın çalışana sarkıntılık ettiği iddiasıyla Vize Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İki kadın çalışanın şikayeti üzerine Nöbetçi Mahkemeye çıkan Belediye Başkanı Ender Sevinç, ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/12. Fıkrası gereğince’ adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çalışanlara “şikayetini geri çek” baskısı Nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Başkan Sevinç’in, kendisi hakkında şikayetçi olan kadın çalışanlara ‘şikayetlerini geri çekmeleri yönünde’ baskı yaptığı da iddia edildi. Karara tepki gösteren mağdur yakınları ise sosyal medyadan haklarını aramaya çalıştı. Sevinç’in taciz ettiği iddia edilen kadınları işten çıkarmakla tehdit ettiğini öne süren mağdur yakınları, “Tacizde bulunulan personeller suç duyurusunda bulunmuşlardır. Ancak belediye başkanı adli kontrol şartıyla serbest kalmıştır. Ve taciz ettiği personellere baskı yaparak şikayetlerini geri çekmelerini ailecek söylemişlerdir. Ülkemizde zaten kadın olmanın zor olduğu bu dönemde kendi personellerine ahlaksız tekliflerde bulunan iftiralar atarak olayı normalleştirmeye çalışmakta olan Ender Sevinç, olayın kapatılması için gerek siyasi gerekse başka mercilerle görüştüğünü söylemektedir. Olayın normalleşmesi asla kabul edilemez. Kim bilir bu şahsın tacizine uğramış daha kaç kadın vardır. Susmayın! Yılmayın! Utanmayın! Utanması gereken siz değilsiniz” dedi. Karakola imza verecek Öte yandan, Başkan Sevinç’in, ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçundan TCK’nın 102/12. Fıkrası gereğince’ adli kontrol şartıyla serbest bırakılması nedeniyle haftada bir gün karakola giderek imza vereceği de öğrenildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonomimizi saldırılara karşı güçlendirdik

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Rahmetli Menderes'ten beri kendi değerlerine saygılı herkesin yanında yer alan milletimiz bize de yeri geldiğinde canı pahasına sahip çıkmıştır. İktidara geldiğimizde milletimiz ne istiyorsa onu yapacağız demiştik. Girdiğimiz her seçimde milletimize güvendik. Sırtını karanlık mahfillere dayayarak efelenenler sandıkta dersini aldı. Özellikle son 8 yıldır partimizin ve şahsımızın yaşadığı kesintisiz saldırı sürecinden milletimizden aldığımız güçle dimdik çıkmayı başardık. TERÖRİSTLERİ AÇTIKLARI KUYULARA GÖMDÜK Fitili ilk Gezi olaylarıyla ateşlediler. Güya ağaç diyerek yola çıktılar. Sonra ülkemizin kalkınma projelerinin durdurulması talebine kadar götürdüler. Biz buradaki oyunu gördük. Kararlı duruş sergileyerek bu tuzağı bozduk. Ardından FETÖ'nün militanları üzerinden 17/25 Aralık kumpasını devreye soktular. CHP'nin borazanlığı yaptığı bu süreci seçimleri gölgelemek için kullanmaya çalıştılar. Çevirmedik fırıldak kalmadı. Her iki seçimde de hüsrana uğradılar. Sonra PKK sahne aldı. Çukurlar kazarak, masum insanları canlı kalkan olarak kullanarak kendilerince bir senaryoyu uygulamak istediler. Teröristleri açtıkları kuyulara gömdük.  YURT DIŞINDAKİ ALTINLARIMIZI GETİRDİK 15 Temmuz darbe girişimini FETÖ eliyle gerçekleştirilen arkasında daha büyük şebekenin olduğu tarihimizin en büyük ihanetlerinden biridir. Şehit olan güvenlik güçlerimize, vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimiz son 8 yıldır yaşadığımız her hadisede 85 milyon tek yürek olarak bayrağımızı dalgalandıran o rüzgarı kesmemiştir. Ülkemize diz çöktürme gayretleri bu kutlu mücadelelere rağmen sona ermemiştir. Yeni hedef ekonomimizdi. Gece yarısı operasyonlarla defalarca atağa kalktılar. Biz yurt dışındaki altınlarımızın tamamını ülkemize getirmek, döviz rezervlerimizi güçlendirmek suretiyle hazırlıklarımızı önceden yapmıştık. Hamdolsun bu süreci de en az hasarla atlattık. Elbette sıkıntılar yaşıyoruz. Hedeflenen sonuçlar ile sıkıntılar arasında dağlar kadar fark var. Gezi olaylarındaki amaç neyse ekonomimize yönelik saldırılardaki amaç da odur. 15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gaye ile ekonomimizi krize sokma planlarındaki hedef aynıdır. İLAVE DESTEK ADIMLARI ATABİLİRİZ Gelişmiş ülkeler bu dönemde bocalarken biz uyguladığımız hızlı yönetimimizle herkesten ayrıştık. En az mağduriyet bu sürecin geride kalmasını sağladık. Önümüzdeki dönemde salgının küresel düzeydeki seyrine, ekonomideki gelişmelere ve diğer hususlara bakarak milletimiz için ilave destek adımları atabiliriz. Bu ülkedeki hiçbir birey sahipsiz değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2023 hedefleriyle son bir asırdaki en güçlü yürüyüşünü gerçekleştirmektedir. Bu yürüyüşü mutlaka zaferle neticelendireceğimize inanıyorum. 2023 SEÇİMLERİ Dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girmek için 2023 virajını kazasız belasız dönmemiz gerekiyor. Bu bakımdan 2023 seçimleri çok önemli hale gelmiştir. Karşımızdakiler de farkında. Terör örgütlerinden asırlık acılara kadar her konuyu kullananlar seçimler için muhalefete açık çek vermiş gözüküyor. Muhalefetin giderek çirkinleşen, buram buram kin ve nefret kokan üslubu 2023 için telaşlarını da ele veriyor. Yalanı ne kadar büyük söylerlerse inandırmasının da o kadar kolay olacağına telkinine öylesine inanmışlar ki freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyorlar. Bizim güç ve destek kaynağımız da milletimizdir. Seçimlere kadar önümüzde yaklaşık 2 yıllık vakit var. Sizlerden bu vaktin her gününü, her anını en verimli, en etkili, en dolu şekilde değerlendirmenizi istiyorum. 2023'e eğer kararlı şekilde hazırlanacaksak bizim için şurada son iki durak var. Bu 2021'dir, 2022'dir. 2023 tamamen seçim yılıdır. Gelecek nesillere yoğun bir vebalin altındayız. Hassasiyetimiz çok çok önemli. Çalışmak, daha çok çalışmak ve sonunda başarmak dışında bir alternatifimiz yoktur.  ÇALIŞMALARI GENEL MERKEZ'E RAPORLAYACAĞIZ Bugün il, ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız başkanlığımız bir aradayız. Kabine üyelerimiz burada var. Vekillerimiz var. Meclis ara veriyor. Meclis'in ara vermesiyle birlikte hepimiz meydanlarda olacağız. Arazide yapacağımız çalışmaların raporlarını Genel Merkez'e kesinlikle raporlayacağız. Grup Başkanvekillerine raporlayacağız. Hangi arkadaşlarımız ne kadar çalışma yaptı, nasıl çalışma yaptı. Bunları sizlerden alacağız. Yoksa bir turistik seyahat olarak illerimize gideceksek nafile. 2023 tamamen seçim yılıdır. UÇAKLARI SATINCA DEVLETİ YÖNETMİŞ Mİ OLUYORSUN? İstikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz. İşte neler söylediğini görüyorsunuz. Gelince uçakları satacakmış. Senden öncekiler de bunları söyledi. Devlet yönetmenin ne anlama geldiğinden haberin yok. Uçakları satınca devleti yönetmiş mi oluyorsun. Dünyayı dolaşacaksın. Neyle? Tarifeli uçaklarla mı? Otobüslerle beraber seyahat edersin. Ondan sonra da muasır medeniyetler seviyesine çıkarsın. Sen bu kafayla daha çok gidersin. Millet ittifakının diğer üyeleri de bunlardan farklı değil zaten. Aynı. Bunlardan bir şey olmaz. 

2 yıl önce

BM Genel Sekreteri Guterres, Irak'taki terör saldırısını kınadı

Genel Sekreter Sözcülüğünden yapılan açıklamada, Guterres’in sivilleri hedef alan korkunç saldırıyı şiddetle kınadığı belirtilerek, kurbanların ailelerine, Irak hükümeti ve halkına taziyelerini ilettiği belirtildi. Açıklamada, suçun faillerinin bir an önce adalete teslim edilmesi gerektiği kaydedilerek, “Kurban Bayramı öncesi yaşanan bu ölümcül saldırı, hepimize terör belasının sınır tanımadığını hatırlatıyor.” ifadelerine yer verildi. Bağdat'ın doğusunda yer alan Sadr bölgesindeki El-Vahilat halk pazarında, bayram arifesi yoğunluğunda patlama meydana gelmiş, ilk belirlemelere göre 30 kişi ölmüş, 60 kişi yaralanmıştı.

2 yıl önce

Provokatör 'baro'lar 'üç ilde Kürtler saldırıya uğradı' yalanını yaydılar

"SIRA BİZDE" KAVGASI İkinci olay Afyonkarahisar'da yaşandı. Sultandağı'na bağlı Dereçine beldesinde tıraş olmak isteyen mevsimlik tarım işçisi gençlerle berber arasında gerilim yaşandı. Sıranın kendilerinde olduğu halde başkalarının tıraş edildiğini iddia eden gençler berberle kavga etti. Çevredekilerin de olaya dahil olmasıyla büyüyen kavgaya jandarma müdahale etti. Tıraş sırası yüzünden çıkan bu kavga da HDP ve PKK medyası tarafından ırkçı saldırı olarak servis edildi. Olayın siyasi bir yönü olmadığını belirten belde sakinleri, bölgeye kiraz toplamak için her yıl 1000'e yakın mevsimlik işçi geldiğini ve bugüne kadar hiçbir sorun olmadığını söylediler. HAYVAN OTLATMA KAVGASI Ankara ve Afyonkarahisar'daki olayları etnik nedenlere bağlayan HDP ve medyası son olarak Konya'nın Meram ilçesindeki olayı da manipüle etti. İlçeye bağlı Çarıklıköy'de hayvan yetiştiriciliği yapan vatandaşların hayvanlarının Karahüyük Mahallesi'ndeki vatandaşların tarlasına girmesi sonucu tartışma çıktı. Kısa sürede diğer mahalle sakinlerinin de katıldığı kavgada silahla vurulan Hakim Dal hayatını kaybetti. Dal'ın 20 yıldır mahallede hayvancılık yaptığı, taraflar arasında daha önce de aynı sebeple tartışma yaşandığı öğrenildi. VALİLİK GERÇEĞİ AÇIKLADI "Kürtler saldırıya uğradı" iddiaları üzerine Konya Valiliği açıklama yaptı. Olayın adli bir vaka olduğu, belirli çevrelerce etnik kavga gibi yansıtılmaya, bu yönde algı oluşturulmaya çalışıldığı vurgulandı. Vatandaşlardan bu tür provokatif paylaşım ve haberlere itibar etmemeleri istendi. 15 BARO KAŞIYOR Valiliklerin provokasyonlara karşı vatandaşları uyarmalarına rağmen, her zaman terörü destekleyen barolar ise yine devreye girdi. HDP ve PKK medyasının yalan haberleri üzerine Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Bitlis, Tunceli, Bingöl, Ağrı, Batman, Hakkari, Muş, Siirt, Kars, Şırnak, Van ve Mardin Baroları yaşanan adli olayları "ırkçı saldırı" olarak niteledi. Yaşananların münferit ve adli olaylar olarak görülmemesini isteyen barolar, olayları "Kürt kimliği ve Kürtçe dilinin kullanımı" yüzünden olduğunu ileri süren ortak bir açıklama yaptı. İZMİR VE MUĞLA'DA BAŞARAMADILAR Ankara, Afyonkarahisar ve Konya'daki olayları çarpıtıp yalan haberler üzerinden kaos hedefleyen HDP ve partiye müzahir STK'larla barolar, aynı provokasyonu geçtiğimiz aylarda da HDP binalarına yapılan saldırılarda denedi. İzmir'de HDP il başkanlığı, Marmaris'te de HDP ilçe başkanlığına yapılan saldırıların ardından girişilen provokasyon denemesi başarısız olmuştu. İzmir ve Marmaris'teki olaylarda istediği sonucu alamayan HDP ile partiye müzahir STK'lar ve baroların adli olayları ırkçı saldırı gibi gösterme çabaları yine sonuçsuz kaldı.

2 yıl önce

Silahlı saldırıya uğrayan Emre Erciş organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in bağlantılarını deşifre etmişti

Gazeteci Emre Erciş silahlı saldırıya uğradı. Bacaklarına isabet eden kurşunlar sonrası kaldırıma yığılan ve kanlar içinde kalan Erciş'e, ilk müdahaleyi çevredekiler gerçekleştirdi. Erciş'in saldırıya uğraması bir süre önce organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in bağlantılarını deşifre eden paylaşımlarda bulunmasını akıllara getirdi. "KENDİMİ İHANET ETMİŞ SAYARIM" "Birileri rahatsız olup, sosyal medya üzerinden saldırıya geçeceklerini de biliyorum. Ama ortada çok büyük ve kapsamlı bir komplo var. Yazmazsam kendimi bu topraklara ihanet etmiş sayarım" diyen Erciş, ucu 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar uzanan ilişkiler ağı ile ilgili şunları aktarmıştı: Firari Sedat Peker tarafından gündeme gelen daha doğrusu Sedat Peker’in tetikçi olarak kullanılarak gündeme getirilen Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD Merkezli yürütülen kara para aklama ve Kingston Kardeşler ilişkisi madalyonun sadece bir yüzü. Sezgin Baran Korkmaz ve Kingston Kardeşler ilişkisi zaten yazılıp çiziliyor ve ipteki cambaz olarak servis ediliyor. Sezgin Baran Korkmaz’ı önemli yapan ve asıl operasyon amacı olarak kullanılması planlanan madalyonun diğer yüzüyse tam bir küresel operasyon! Aralık 2018’de Başkan Donald Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’le Türkiye lehine lobicilik faaliyetlerinde birlikte çalışan Türk-Hollanda vatandaşı Ekim Alptekin hakkında ABD’de hazırlanan iddianame, hem Türkiye’de hem de ABD’de gündemi değiştirmişti. Alptekin ve ortağı Bijan Rafiekian hakkında “Gizli lobi faaliyeti yürütmek, FETÖ lideri Fetullah Gülen hakkında karalama çalışmaları yapmak ve Türkiye’ye kaçırılması için çalışmak” suçlamalarının yer aldığı iddianamenin hedefinde Türk hükümet yetkilileri de yer aldı. Suçlamaların temelini Alptekin'in Flynn'in şirketini lobicilik için tuttuğu,faaliyetlerin finans ve kontrolünü de Türk hükümetinin sağladığı yönündeki iddialar oluşturdu.Kanıt olarak da Flynn, Rafiekian ve Alptekin'in 19 Eylül 2016'da 2 Türk bakanla yaptığı görüşme gösterildi. ABD’de hazırlanan bu iddianame, buz dağının görünen yüzü, arka planda Türk devletine yönelik hazırlanan komplonun habercisi niteliğindeydi. İddianamede yer alan isimler özellikle seçilmiş, profesyonel bir üst akıl eliyle ustaca yan yana getirilmeye çalışılmıştı. İddianamenin 1 Numaralı ismi Kamil Ekim Alptekin, 1977 yılında dünyaya geliyor. Anne ve babası Türkçe Öğretmeni. Baba Mustafa Sevinç Alptekin, 12 Eylül Askeri Darbesinde yaşadığı bir olay yüzünden öfkeleniyor ve 1981 yılında Türkiye’yi terk ederek Hollanda’ya gidiyor. Türkiye İşçi Partisi üyesi olan Baba Sevinç Alptekin, Ankara Siyasal Bilgiler’den mezun olduktan sonra Çalışma Bakanlığında personel müdürü olarak işe başlıyor. 12 Eylül darbesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı yüzünden annesini ameliyat ettiremediği için öfkeleniyor. Öfkelenen Sevinç Alptekin, kendisi gibi öğretmen olan eşi Zehra Alptekin ve oğlu Kamil Ekim ile kızı Çiler’i de alarak Hollanda Hükümeti tarafından ülkedeki Türk işçilerin çocuklarına Türkçe eğitimi vermek için 16 öğretmenle birlikte Türkiye’yi terk ediyor. Alptekin ailesi Hollanda’ya gittiklerinde Kamil Ekim Alptekin 4, ablası Çiler Alptekin ise 6 yaşında. Ekim Alptekin, eğitimini Hollanda’da tamamlıyor. Utrecht University College’den Hukuk dalında Yüksek Lisansını yapıyor. Ekim Alptekin’in hayatı 2002 yılında aldığı Amsterdam Bursuyla gittiği ABD’de değişiyor. Ekim Alptekin, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesine giriyor ve ABD’nin Irak işgaline onay veren kanunu hazırlayan Tom Lantos’un ekibine katılıyor. Alptekin, neden ve nasıl olduğu bilinmeksizin önce Tom Lantos’un gözdesi oluyor ardından dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile samimiyetini geliştiriyor. Öyle ki; amiri Lantos, Bush ile toplantı yaparken Bush’un köpeği Barney’e Alptekin göz kulak oluyor. Ekim Alptekin ile Başkan Bush ilişkisi sadece Beyaz Saray ile sınırlı kalmıyor ABD’den ayrılıp geri döndüğü Hollanda’ya kadar uzanıyor. Bush, 8 Mayıs 2005’te gerçekleştirdiği Hollanda ziyaretinde bile özellikle Ekim Alptekin’i ziyaret ediyor. Koskoca ABD Başkanı bir Türkçe öğretmeninin oğlunu özel olarak ziyaret ediyor ve daha sonra yazdığı mektubunda övgüyle bahsediyor. Alptekin, 2002’de geldiği ABD’de çalışmalarını ve ‘Eğitimini’ tamamladıktan sonra yeniden Hollanda’ya dönen Alptekin, Hollanda parlamentosunda çalışmaya başladı. Ardından Fransa’ya gitti ve 1 yıl İnterpol’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndü. Memur bir ailenin oğlu olarak önce Beyaz Saray sonra Hollanda Parlamentosu ve ardından İnterpol’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye gelen Ekim Alptekin, önce ARI Hareketi ardından ABD Derin Devleti Neoconların think-tankı WINEP ile ilişki kurdu. Ekim Alptekin,Türkiye’ye geldiği ve ilişki networkünü genişletmeye başladığı 2005 yılında Hollanda’da 2018 yılında Türkiye’ye kurulan komploda baş rolü oynayacak olan Inova BV Şirketini Utrecht’da kurdu. Fakat burada da bir tuhaflık var. Hollanda’da kurulan şirketin adres bilgilerinde şirketle alakasız iki konut var. İlki Utrecht Adriaan Caddesinde 2 katlı ev, diğeri de 10 mil uzaklıkta bulunan Ridderhof Lane’da bir ailenin ikamet ettiği bir ev. Inova BV’nin adresleri hakkında Ekim Alptekin’e sorulan sorulara Alptekin’in verdiği cevap ise düşündürücü. Ortada bir şirkete yönelik adresler var ama o adreslerde şirket yok. CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan ve WINEP Türkiye Araştırma Programı kurucusu Alan Makovsky ve ondan sonra programın direktörlüğüne gelen Soner Cagaptay ile ilişkiler geliştirdi. O dönem WINEP uzmanlarından Gazetesi Aslı Aydıntaşbaş ile tanıştı. Aslında süreç Ekim Alptekin’in 23.3.2012 tarihinde Patronlar Dünyası isimli haber sitesinde anlattıkları gibi gelişmiyor. Ekim Alptekin, Cihan Kamer ile ortak olarak şirket kurduğunda zaten hedef alınıp ele geçirilmek istenen Eclipse şirketinin yönetim kurulunda yer alıyor. Ekim Alptekin, 2006-2009 yılları arasında yaşananları manipüle ederken Türkiye’de de önemli bir projenin adımları atılıyor. Projenin amacı Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirmek. Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’nun parlatılma süreci başlıyor. Kılıçdaroğlu’nu parlatma operasyonunun medya ayağında, geçtiğimiz günlerde firari suç örgütü lideri Sedat Peker’e anlattıkları için teşekkür eden ve 90’lı yıllarda mafya ile mücadele ederken Peker hakkında 1 tane haber yapmayan Uğur Dündar var. Dönemin CHP Grup Başkan vekili Kılıçdaroğlu, yine dönemin AK Parti Genel Başkan yardımcıları Şaban Dişli ve Dengir Mir Mehmet Fırat ile yine dönemin Ankara B.B. Başkanı Melih Gökçek’i düelloya davet ediyor, moderatürlüğü de Uğur Dündar yapıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı belgeler doğrultusunda görevinden istifa edenlerden ilki dönemin AK Parti Genel Başkan yardımcılarından Şaban Dişli oldu. Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği iddia ise ‘İş takibi için alınan 1 Milyon Dolarlık’ rüşvet olmuştu. Şaban Dişli, 8 Ağustos 2008’de mahkeme tarafından aklanmıştı. 11 Ağustos 2008’de Kemal Kılıçdaroğlu elinde belgeyle çıktı ve Şaban Dişli’nin iş takibi için ‘1 Milyon Dolar’ rüşvet karşılığında Akademi Ofset A.Ş ile anlaşma yaptığını iddia etti. İddialara konu olan belge 31 Ağustos 2006 tarihliydi. Belgenin altında Akademi Ofset A.Ş. adına Mehmet Karasu ile Şaban Dişli’nin imzası vardı. Şimdi burada virgül koyarak bu iki ismin twit zincirimin konusu olan Kamil Ekim Alptekin ile ilişkisine bakalım. Belgenin altında imzası olan isimlerden dönemin AK Parti Genel Başkan yardımcısı olan Şaban Dişli, 7 Ağustos 2007’de Aslı Aydıntaşbaş ile evlenen Ekim Alptekin’in 2 nikah şahidinden birisiydi. Belgede imzası olan 2. isim Mehmet Karasu ise Ekim Alptekin’in çalışanıydı. Mehmet Karasu, Kamil Ekim Alptekin’in ortakları arasında yer alan EA İnşaatın Kartal Kule ve Beykonak Evlerinin proje danışmanıydı. Bununla birlikte Mehmet Karasu’nun bir diğer adresiyse SİMTEL Uluslararası Pazarlama Anonim Şirketiydi. Çok kısa bir şekilde ARTI 1 TV’nin kuruluşundan kapanışına bir özet geçeyim ki ilişki ağı daha iyi kavransın. Uğur Dündar, Tuncay Mollaveisoğlu, Banu Güven gibi isimler, bir şeyler yapalım, sesimizi duyuralım diyerek bir TV kanalı kurma kararı alıyorlar. İmece usulü boyayı yapan oluyor, cihaz getiren oluyor, ekip kuruluyor, stüdyo oluşturuluyor ve ARTI 1 TV 23 Nisan 2013’te yani gezi olaylarının başlamasından yaklaşık 1 ay önce test yayınları yapmaya başlıyor. ARTI 1 TV, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı yapılması sürecinde basın ayağında pr çalışmalarını yapan Uğur Dündar tarafından test yayınına başlıyor başlamasına ama masraflar arttıkça işin içinden çıkılamıyor. Bir finansör arayışı başlıyor. Bu finansör arayışında dönemin CHP Genel Başkan yardımcısı Erdoğan Toprak’ın kapısı çalınıyor. Toprak, finansörlük konusuna hem sıcak bakıyor hem de kanalı kendisi almak istiyor fakat siyasetçi olduğu için bu teklif uygun görülmüyor. Bunun üzerine Erdoğan Toprak, gerekli olan finansmanı sağlayacağı yönünde teminat vererek çalışmalara başlıyor. Kılıçdaroğlu liderliğinde dönemin CHP İstanbul ilçe belediye başkanlarıyla bir araya gelinerek toplantılar yapılıyor. Yapılan tüm bu görüşme trafiğinin ardından Erdoğan Toprak’ın talimatıyla dönemin CHP MYK Üyesi Burhan Şenatalar görevlendiriliyor. Toprak tarafından görevlendirilen Şenatalar da finans konusunda Altan Ertürk’ü görevlendiriyor. Altan Ertürk’ün görevlendirilmesiyle birlikte ARTI 1 TV 29 Nisan 2013’te düzenli yayına, Gezi Olaylarının başlamasından 14 gün önce de TÜRKSAT 3A ve D-Smart Platformunda yayına başlıyor. Erdoğan Toprak’ın talimatıyla ARTI 1 TV’nin finansörlüğüne başlayan Altan Ertürk’ü önceki twitlerinde Ekim Alptekin, Mehmet Karasu, Davut Dişli ilişkisini yazmıştım. Bu ilişki ağını aklınızdan çıkarmadan okumaya devam edin. Çünkü birazdan daha da derinleşeceğiz. Altan Ertürk, Uğur Dündar, Haluk Şahin ve Tuncay Mollaveisoğlu birlikte bir yemek yiyor. Ertürk sözler veriyor, “Ben Kamil Ekim Alptekin’in patronuyum” diyor. Gezi olaylarında yapılan yayınlar vs derken kanalda ilk ayrılık gerçekleşiyor. Gezi olaylarının sona ermesinden yaklaşık 15 gün sonra kanaldan ilk olarak Tuncay Mollaveisoğlu ayrıldı. Mollaveisoğlu’nun ayrılmasıyla birlikte önce Uğur Dündar ardından da Banu Güven, Ece Temelkuran, Gökmen Ulu, Özlem Gürses gibi isimler ayrıldı. ARTI 1 TV’de yaşanan bu istifanın ardından Erdoğan Toprak ve Altan Ertürk kanalın başına Can Dündar’ı getirmeyi kararlaştırıyorlar. Can Dündar ile Akmerkez’de gerçekleştirdikleri görüşmenin akabinde Can Dündar kanalın başına geçmeyi kabul ediyor. Uğur Dündar sonrası Can Dündar'da kanaldan ayrılıyor Gezi Olayları sürecini Uğur Dündar ile tamamlayan kanal 17-25 Aralık ve MİT Tırları sürecini de firari Can Dündar ile tamamlıyor. Operasyonel görevini başarıyla yapan Can Dündar ve ekibi de 3 Mart 2014’te Altan Ertürk’e teşekkür ederek kanaldan istifa ediyor. ARTI 1 TV’nin finans arayışında çaldığı kapı ve Kamil Ekim Alptekin’in ortakları Altan Ertürk ile Mustafa Karasu’yu görevlendiren kimdi? Dönemin CHP Genel Başkan yardımcısı Erdoğan Toprak. Peki Erdoğan Toprak kimin damadı? Engin Güner!!! Peki Engin Güner kim? Avukat Ece Toprak Güner’in babası ve uzun bir dönem FOX TV’nin hissedarı. Kiminle birlikte hissedar? News Corporation’ın sahibi, Yahudi Sermayesinin en önemli isimlerinden birisi olan Rupert Keith Murdoch. Diğer isimler gibi Murdoch isminide hafızanızda tutun, yeniden döneceğiz. CHP’li Erdoğan Toprak’ın eşi, Murdoch’ın ortağı Engin Güner’in kızı Ece Toprak Güner, Kamil Ekim Alptekin ile birlikte nerede karşımıza çıkıyor? European Council on Foreign Relations da. ABD Derin Devleti Neoconların Avrupa Ayağı olan ECFR’de kimler yok ki? George Soros, Ahmet Davutoğlu, Hanzade Doğan Boyner, Kemal Derviş ve tabiki Kamil Ekim Alptekin ile Erdoğan Toprak’ın eşi Ece Güner Toprak. Kamil Ekim Alptekin ile Ece Güner Toprak ECFR’de mesai arkadaşı. Fakat daha önemli ve daha derin bir ilişki var. O da FOX TV’de Engin Güner ile hissedar olan Murdoch ilişkisi. Alptekin ile Murdoch ilişkisinde köprü vazifesi gören isim ise Bijan R. Kian. İlişki ağının kök saldığı kuruluş ise kurucuları arasında Kamil Ekim Alptekin’in ortağı olan ve FBI Muhbiri RIza Sarraf ile Kamil Ekim Alptekin’i tanıştıran hatta FETÖ lideri Gülen’in kaçırılması komplosunda birlikte yargılandığı Bijan Kian yer aldığı Nowruz Komisyonu.

2 yıl önce

Peker'in bağlantılarını deşifre etmişti! Gazeteci Emre Erciş'e yönelik silahlı saldırıya AK Parti'den tepki

Alınan bilgiye göre, Erciş'e, Silivrikapı'daki evinin yakınında kendisine yaklaşan motosikletteki kişi ya da kişilerce silahla ateş açıldı. Açılan ateş sonucu bacağından yaralanan Erciş, olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerinde inceleme yapan polisin, şüpheli veya şüphelilerin yakalanması için başlattığı çalışma sürüyor. Ameliyata alınacak Emre Erciş'in arkadaşı Akif Şükür, hastanede bekleyen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, saldırının, Erciş'in 9 yaşındaki kızını annesinin yanına bırakmaya giderken yaşandığını söyledi. Şükür, "Sanırım birisi arkadan motorla yaklaşmış, arkadan mermiyi silahın ağzına verme sesini duymuş. Erciş geri döndüğünde önce sol ayağına ateş edilmiş, sonra sağ ayağına ateş edilmiş. Sol ayağındaki sıyırıp çıkmış, bir yaralanması yok. Sağ bacak diz kapağı altından kaval kemiğinde kırık var. İçeride mermi yok. Doktorlar gerekli hazırlığı yaptı, ameliyata alınacak. Büyük bir şeyi yok, hayati tehlikesi bulunmuyor." bilgisini verdi. Erciş avukatı: Hukuki sürecin takipçisi olacağız Sosyal medyadan yaptığı açıklamada gazeteci Emre Erciş'in avukatı Harun Akdere, "Müvekkil Emre Erciş ile yaptığım görüşmede ikametine yakın bölgede silahlı saldırıya uğradığı, kendisinin iki kez bacak bölgesine ateş edildiği; ayaklarından yaralandığı ve genel sağlık durumunun iyi olduğun öğrenmiş bulunmaktayım. Hukuki sürecin takipçisi olacağız." dedi. Peker'in bağlantılarını deşifre etti Erciş'in saldırıya uğramadan önce organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in bağlantılarını deşifre eden paylaşımlarda bulunduğu öğrenildi. Erciş'e yönelik saldırıya tepki Saldırıyı gerçekleştirenlerin en kısa zamanda yakalanarak yargı önünde bu caniliğin hesabını vereceklerine inandığını belirten AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Bir babanın kızının yanında saldırıya uğraması caniliktir. Silahlı saldırıya uğrayan gazeteci Emre Erçiş'e acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun" dedi. Erciş'e geçmiş olsun dileğinde bulunan İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, "Gazeteci Emre Erciş kardeşimize yapılan alçak saldırıyı lanetliyor, kendisine rabbimden acil şifalar diliyorum" dedi.

2 yıl önce

İstanbul Valiliği ve Pendik Kaymakamlığı’ndan Cemevi saldırıyla ilgili açıklama: “Failler yakalanmıştır”

İstanbul Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi: "Pendik ilçemizin Ertuğrulgazi Mahallesi'nde bulunan Ali Baba Sultan Cemevi'nin penceresinin kırılması olayının aydınlatılması için İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizin kamera kayıtları ve görgü tanıklarından alınan bilgiler doğrultusunda yaptıkları titiz çalışmalar neticesinde olayın, bugün saat 01.00 sıralarında cemevinin bahçesine giren iki alkollü şahıs tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Olaya karışan şüpheli E.Ş. ve E.B. adlı şahıslar yakalanmış olup, başlatılan soruşturma devam etmektedir. İbadethanelere yapılan her türlü saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." PENDİK KAYMAKAMLIĞI'NDAN CEMEVİ AÇIKLAMASI Pendik Kaymakamlığı, Ali Baba Sultan Cemevi ve Kültür Merkezi penceresinin kırılmasıyla ilgili faillerin yakalandığını bildirdi. Pendik Kaymakamlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Bugün sabah saatlerinde ilçemiz Ertuğrulgazi Mahallesi'nde bulunan Ali Baba Sultan Cemevi ve Kültür Merkezi penceresinin kırıldığı ihbarı alınmıştır. Olay yerine sevk edilen güvenlik güçlerimizce cemevi görevlileri ve mahalle sakinlerinden alınan bilgiler ışığında failler yakalanmıştır. Konuyla ilgili adli soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verildi.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 43 44