02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

PKK'nın uçak saldırısının altından FETÖ çıktı

Milli İstihbarat Başkanlığı'nın (MİT) Özbekistan'daki operasyonuyla 15 Şubat'ta Türkiye'ye getirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi Gürbüz Sevilay, terör örgütü PKK/YPG ile olan kirli iş birliğini en ince ayrıntısına kadar anlattı. 2019'da Irak ve Suriye'deki PKK/KCK-PYD/YPG-SDG mensuplarının füze, anti-drone, radar sistemi ve termal üniforma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 2019'da ilk olarak Irak'ın kuzeyine gittiğini anlatan Sevilay, "Kamışlı'ya yakın bir yerdeki petrol kuyularının olduğu bölgeye geldik. Burada 'çıkartılan petrolü ABD'ye veriyoruz. Bu bölgeyi insansız hava araçlarından korumamız lazım' dediler. Ben de istedikleri silahları temin edebileceğimi söyledim" ifadelerini kullandı. Sevilay, bir örgüt üyesiyle silahları almak için Ukrayna'ya gittiğini anlattı. ABD'DEN UÇAKLA PARA GELİYOR Yenişafak'ın haberine göre, PKK/YPG'de sözde komutan konumunda olan teröristin çağırması üzerine Suriye'ye döndüklerini dile getiren Sevilay şunları kaydetti: "PKK'ya ait üniversite kampüsü içerisindeki fabrikaya gittik. Bana fabrikayı gezdirdi, her blokta değişik üretimlerin ve tamiratların yapıldığını anlattı. Gülerek para problemleri olmadığını ve ABD'den her hafta iki uçak dolusu dolar geldiğini söyledi." PKK'nın, YPG'yle olan bağını gizlemeye çalıştığı da Sevilay'ın ifadelerinde geçti. Sevilay, görüştüğü bir teröristin "PKK mensubu olduğunu, PKK elbisesini özlediğini ancak burada giyemediğini, PKK ile YPG'nin ayrı oldukları izlenimi verilmeye çalışıldığını" anlattığını ifade etti. MAZLUM KOBANİ'YLE GÖRÜŞMÜŞ Mazlum Kobani kod adlı terörist Ferhat Abdi Şahin ile görüştüğünü belirten Sevilay, şunları söyledi: "Burada 15 dakikalık bir görüşme yaptık. Burada Ukrayna'dan getirdiğimiz anti-drone ve anti-İHA sistemi kataloglarını gösterdim. Bana bunları getirip getiremeyeceğimi sordu. Ben de getirebileceğimi söyledim." MAKET UÇAK PARMAĞI İstenilen teçhizatların temini için tekrar Ukrayna'ya gittiğini kaydeden Sevilay, görüşme yaptığı bazı kişilerle birlikte Suriye'ye döndüğünü kaydetti. Sevilay şöyle devam etti: "Mazlum Kobani'nin karargahına götürüldük. Burada görüşmeler yapıldı. Mazlum Kobani, Ukraynalı ekibe küçük uçakları silahlı/füze atabilen hale çevirip çeviremeyeceklerini sordu. Ukraynalılar, bu durumun olabileceğini söylediler. Ayrıca her türlü silahı da temin edebileceklerini söylediler. Mazlum Kobani'nin 'ürün sıkıntımız yok. ABD ve diğer ülkelerden her türlü temin edebiliyoruz ancak değişik ürünlerle de ilgileniyoruz' sözleri üzerine stinger roketlerinin resimlerini gösterip özelliklerini anlattılar. Mazlum Kobani, ilk etapta roketlerden 100 adet, fırlatıcısından da 5 adet alacağını söyledi. Sipariş için avans olarak 750 bin dolar verildi. Teslimatın yapılmasının ardından paranın geri kalanı da gönderilecekti."

2 yıl önce

Teröristlere toz kondurmayan Tabipler Birliği PKK’nın hastane saldırısına da sessiz

Suriye'nin Afrin şehri merkezine, Suriye Amerikan Tıp Derneği destekli El Şifa Hastanesine ve acil bölümüne dün PKK/YPG/SDG tarafından Tel Rıfat'tan yapılan, aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açan terör saldırısı gerçekleştirilmişti Meslek örgütü gibi davranmak yerine terör örgütlerinin ve teröristlerin sözcülüğüne soyunan Türk Tabipler Birliği (TTB), PKK’nın gerçekleştirdiği her saldırı sonrası olduğu gibi bu alçak saldırı sonrası da sessiz kalmayı tercih etti. Ne TTB’nin sitesinden ne sosyal medya hesaplarından ne de TTB Başkanı Şebnem Korur Financı’nın kişisel hesabından saldırıya ilişkin bir paylaşım yapılmadı. Afrin'e operasyonda PKK'yı savundular Aynı TTB, Afrin harekatı için “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diye açıklama yapmıştı. Gara’daki 13 şehidimize ilişkin yayımladığı mesajda da PKK adını anmak bir kenara, ‘terör örgütü’ ifadesini dahi kullanmamıştı. Açıklamada, kınama bile yapmadan "Gara’da yaşamını yitirenlerin kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz" denilmişti.

2 yıl önce

BM Genel Sekreteri Guterres, Irak'taki terör saldırısını kınadı

Genel Sekreter Sözcülüğünden yapılan açıklamada, Guterres’in sivilleri hedef alan korkunç saldırıyı şiddetle kınadığı belirtilerek, kurbanların ailelerine, Irak hükümeti ve halkına taziyelerini ilettiği belirtildi. Açıklamada, suçun faillerinin bir an önce adalete teslim edilmesi gerektiği kaydedilerek, “Kurban Bayramı öncesi yaşanan bu ölümcül saldırı, hepimize terör belasının sınır tanımadığını hatırlatıyor.” ifadelerine yer verildi. Bağdat'ın doğusunda yer alan Sadr bölgesindeki El-Vahilat halk pazarında, bayram arifesi yoğunluğunda patlama meydana gelmiş, ilk belirlemelere göre 30 kişi ölmüş, 60 kişi yaralanmıştı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bosna Hersek ve Karadağ'ı ziyaret etmek üzere birazdan bölgeye hareket ediyoruz. Bu yıl içinde 3. kez bir araya gelmiş olacağız. Bosna Herkes güvenlik, istikrar ve kalkınmasına büyük önem verdiğimiz kilit bir ülkedir. İki ülkenin ortak iradesiyle, bu iradeye inşa ettiğimiz mükemmel ilişkilerimiz mevcut. Ziyaretimizde işbirliğimizi daha da ilerletmek için birlikte atacağımız adımları konuşma fırsatı bulacağız. Altyapı ve yatırım konuları olmak üzere son durumu değerlendireceğiz. Temaslarımızı tamamladıktan sonra cumartesi günü Karadağ'a geçeceğiz. Karadağ'a ilk resmi ziyaretimi gerçekleştirecek olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuları ele alacağız. Ziyaretim vesilesiyle ayrıca Tuzi şehrinde Sultan Fatih döneminde inşa ettirilmiş Nizan Camii ile Osmanlı şehitliğini de ziyaret edeceğiz. Türkiye olarak Balkanların tümüyle refah, huzur ve barış içinde kalkınmasına büyük önem veriyoruz. Bosna Hersek ve Karadağ ile ilişkilerimizin Balkanların istikrarına katkı sağladığına inanıyorum. SORU - CEVAP Afganistan'da tahliye süreci nasıl gidiyor? Öncelikle dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz. 72 kişinin şu ana kadar belirlenen insanın öldüğü bize gelen bilgilerde... Taliban'dan da ölenler söz konusu. DEAŞ üstlendi, DEAŞ'ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması da bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor. Afgan halkına milletçe geçmiş olsun diyoruz. Bu menfur saldırıda Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Önceliğimiz vatandaşlarımızın Afganistan'dan tahliyesidir, yoğun bir şekilde çalışmalar sürüyor. TSK personelimizin tahliyesi de malum devam ediyor. Güzergahımız daha çok Kabil Askeri Havaalanı'ndan İslamabad'a gidip, oradan da THY uçaklarıyla ülkemize getiriyoruz. 20 yıldır Türkiye gerek devletiyle, gerek sivil yatırımcılarıyla hep Afganistan'da yer almıştır. Tüm çalışmalarda da gerekli adımları atmıştır. Biz tahliyeleri en hızlı şekilde tamamlayacağız, ilgili birimlerimiz en ufak bir rehavete kapılmadan bu adımları atıyor. Taliban ile temas devam ediyor mu? Taliban ile temas edilmesi konusunda eleştiriler var. Bu konuda değerlendirmeniz ne olur? Kimlerin nasıl, ne tür bu noktada eleştiriler yaptığını bilemem. Herkesin eleştiri hakkı vardır, istediği eleştiriyi yapabiliriz. Bizim de biriyle görüşmek için kimseden izin almak gibi lüksümüz yoktur. Büyükelçilikte 3,5 saat görüşüldü. Gerekirse yine bu tür görüşmeleri yapma fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci sağlıklı yürütmenin gayreti içindeyiz. onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir? Bütün bunları görüşerek yapacaksınız. Diplomasi nedir? Diplomasi işte budur. Şu anda da arkadaşlarımız bunu kararlılıkla yürütüyor. Merkel'in açıklamalarını nasıl buluyorsunuz? Bazı şeylerde çok geç kaldıkları ortada... Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan'ı terk ederken, biz terk etmedik. Göç baskının en yakın olduğu ülke Türkiye... Ama Türkiye'nin içindeki bazı mahfiller var ki, hep söylüyorum ya yalan terörü, bunlar yalan terörü estiriyorlar. Şu anda İçişleri Bakanlığımızın kayıtlarında mevcut Afgan göçmen sayısı 300 bin. Bay Kemal ve onun izinde gidenler 1,5 milyon olarak açıklıyorlar. Bunların hepsi yalan, adamların işi gücü yalan. Bir şaklaban da bulmuşlar, yalan terörünü sürdürüyorlar. 1 Eylül'den sonra Türkiye'nin oradaki tutumu nasıl olacak? Afganistan'daki tabloyu, durumu görmemiz lazım. Afganistan'da şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce yönetiminin belirgin hale gelmesi, ondan sonra da biz o zaman kararımızı vereceğiz. THY şu anda bizim sivil asker neyse, nereden gidip alıyor İslamabad'dan gidip alıyor. Biz devletiz, devlet olarak da olması gereken neyse onu yapıyoruz. Taliban bize 'Havaalanının işletmesini siz yapın' teklifini yaptı, henüz karar vermedik. Şu anda uçak seferlerinin başlamasıyla ilgili acelemiz yok. Afgan halkı bizim asırlarca kardeşimiz olmuş ve onun dil, din vesaire bizimle aynı dünyayı paylaşmış olan insanlardır. Biz onlarla ayrı düşünemeyiz. İngiltere Savunma Bakanlığı mülteciler konusunda bir açıklama yaptı. Muhalefetten bu algıya destek geldi. Muhalefetten özür bekliyor musunuz? Siz bu muhalefetin bu tür yalanlarda hiçbir zaman geri dönüş yaparak özür dilediğinizi duydunuz mu? Bunların karakterinde böyle bir şey yok. Her şeyleri bunları yalan... Hayatları yalan. Bir de bulmuşlar bir kadın, yalan makinesi. Çıkartıyorlar televizyona, ona bol bol yalan söyletiyorlar ve onunla adeta sanki güç buluyorlar. BBC'nin yalan söylemesi normal karşılarım da bunları öyle görmek istemezdik. Bu ülkenin ana muhalefetisin, o kadar yangın, sel felaketleri oldu. Bu iktidar buralarda dünyanın hiçbir yerinde icra edilmemiş operasyonlar icra etti. Bir lehte açıklamalarını duydunuz mu? Tam aksine AFAD'ın yardım toplanmasına bile karşı çıktılar. Bunlar böyle kepaze bir takım! Şu anda AFAD'a destek olacak olanlar, göğüslerini gere gere AFAD'a yardımcı olabilirler. AFAD topladığı yardımlarla her türlü afet mücadelesini yürütüyor. Devletin, AFAD'a verdiği destek yok mu? Var tabii... 

2 yıl önce

CENTCOM: Kabil saldırısının planlayıcısı öldürüldü

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Sözcüsü Albay Bill Urban, yaptığı yazılı açıklamada, "ABD askeri kuvvetleri, bir DEAŞ/Horasan elebaşına yönelik ufuk ötesi terörle mücadele operasyonu yapmıştır." ifadesini kullandı. "Hedefi öldürdük, sivil kayıp yok" Söz konusu operasyonun Afganistan'ın Nangahar vilayetinde, insansız hava aracı ile yapıldığına işaret eden Urban, "İlk belirlemelere göre hedefi öldürdük. Sivil kayıp olmadığını biliyoruz." ifadesini kullandı. Ne olmuştu? Tahliye operasyonlarının devam ettiği Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında perşembe günü bir intihar saldırısı düzenlenmişti. Olayda 13 ABD askeri ve 170'den fazla Afgan sivil yaşamını yitirmişti. Saldırıyı DEAŞ/Horasan üstlenmiş, ABD Başkanı Joe Biden ise bu saldırıya karşılık verileceğini açıklamıştı.

2 yıl önce

New York Times: ABD'nin Afganistan'da düzenlediği son hava saldırısında öldürdüğü kişi DEAŞ militanı değil

New York Times, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD'nin bir insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği hava saldırısıyla ilgili kamera kayıtları üzerine yaptığı araştırmada, hedef alınan Zemari Ahmadi'nin DEAŞ'a çalışmadığı ve de iddia edildiği gibi aracında patlayıcı taşımadığı sonucuna vardı. Araştırmanın detaylarının verildiği analiz yazısında, ABD askeri yetkililerinin saldırı düzenledikleri aracı kullanan kişinin kimliğini bilmediklerini kabul ettiğine, 43 yaşındaki Ahmadi'nin araca yüklediği ağır malzemenin "patlayıcı olabileceği" sonucuna varıldığına, ellerinde bu konuda kesin bir bilginin bulunmadığına dikkat çekildi. Hava saldırısında ölen Ahmadi, ABD yardım kuruluşu çalışanı çıktı Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu, ABD'nin DEAŞ üyesi olduğunu iddia ettiği Zemari Ahmadi'nin California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta elektrik mühendisi olarak çalıştığı anlaşıldı. Kayıtlarda, saldırı günü Ahmadi'nin iş arkadaşları ile Kabil'de Taliban'ın kontrolü altındaki bir parkta bulunan mültecilere gıda yardımı dağıttığı ve öğleden sonra aracıyla arkadaşlarını aldığı yere bırakarak evine döndüğü tespit edildi. Ahmadi'nin iş arkadaşlarını bıraktığı noktada yanında getirdiği bidonlara su doldurarak araca yüklemesi, ABD'ye ait İHA kamera görüntülerinde "patlayıcı" olarak algılandı. NEI çalışanının evinin bahçesine giriş yaptığı sırada ABD'nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği saldırıda, aynı aileden 7'si çocuk olmak üzere 10 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Bidonlara su doldurduğu görüntü kaydı ortaya çıktı New York Times, ABD askeri yetkililerin patlayıcı taşıdığı iddiasıyla öldürdüğü Afgan vatandaşı Ahmadi'nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz aracının bagajında taşıdığı bidonlara su doldururken kaydedilen görüntülerini yayınladı. Videonun devamında, Ahmadi'nin yıllardır üyesi olduğu yardım kuruluşu NEI'nin merkezindeki çalışma görüntüleri de yer aldı. Ayrıca, ABD'nin iddia ettiğinin aksine, uzmanlar tarafından incelenen video ve fotoğraflarda vurulan araçta ikinci bir patlamanın izine rastlanmaması, patlayıcı madde taşımadığına delil olarak gösterildi. ABD Afganistan topraklarını terk ederken 29 Ağustos 2021 günü Kabil'de "DEAŞ’ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil'deki havalimanına saldırı düzenleyeceği" iddiasıyla, saatlerce havadan takip ettiği bir aracı vurduğunu duyurmuştu.

2 yıl önce

İsrail uçakları Gazze'de 3 noktaya hava saldırısı düzenledi

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Gazze'den İsrail'e atılan roketlere karşılık savaş uçaklarının Hamas'a ait noktaları vurduğunu kaydetti. Adraee, hedef alınan noktalar arasında makineli tüfeklerin ateşlenmesi için kullanılan bir yapı, bir eğitim tesisi, silah deposu ve tünel yapımında kullanılan çimentoların olduğu askeri bir binanın yer aldığını ifade etti. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre ise İsrail savaş uçakları, Gazze'nin kuzeyi, orta kesimdeki Deyr el-Belah kenti ve güneydeki Han Yunus olmak üzere 3 noktaya hava saldırısı düzenledi. Saldırıda can kaybı yaşanıp yaşanmadığına ilişkin açıklama yapılmadı. İsrail, dün akşam, Gazze'den atılan bir roketin imha edildiğini duyurmuştu. Katar Gazze'yi Yeniden İmar Komitesi Başkanı Muhammed el-İmadi, 6 Eylül'de, "Gece Kargaşası" adı altında düzenlenen gösterilerin ardından Gazze Şeridi'nde yeniden sükunetin sağlanması için anlaşmaya varıldığını duyurmuştu. İsrail, mayıs ayında Gazze'ye düzenlediği saldırılarla eş zamanlı olarak temel insani malzemelerin girişini de engellemişti. Sınır kapılarındaki bu durum, ateşkes sağlanmasına rağmen düzelmemişti. Kendilerine "Gece Kargaşa Birimi" adını veren Filistinli gençler de bir haftadır, ablukayı protesto etmek ve Yahudi yerleşimleri ile İsrail askerlerini rahatsız etmek amacıyla geç saatlerde çeşitli bölgelerdeki sınır şeritlerinde araç lastiği yakıp ses bombası atıyordu.

2 yıl önce

ABD'den Tel Abyad'a hava saldırısı: El Kaide lideri öldürüldü

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanlığından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada ABD’nin, Suriye'nin kuzeybatısında düzenlediği hava saldırısında El Kaide liderlerinden Abdülhamid el-Matar’ın öldürüldüğü belirtilerek, "MQ-9 tipi insansız hava aracıyla gerçekleştirilen saldırıda sivil kayıplara dair herhangi bir bilgimiz yok." denildi. El Kaide'nin, ABD ve müttefikleri için tehdit oluşturmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, "El Kaide, Suriye'yi, yeniden inşa etmek, dış örgütlerle koordinasyon sağlamak ve dış operasyonları planlamak için güvenli bir sığınak olarak kullanıyor. El Kaide ayrıca Suriye'yi, Suriye, Irak ve ötesine ulaşan tehditler için bir üs olarak kullanıyor." ifadelerine yer verildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10