11 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sağlık çalışanlarının ücretlerinde yaptığımız iyileştirme, emekliliklerine de yansıyacak."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik ediyorum. Salgın döneminde sağlık sistemimizin ayakta tutulması için gayret gösteren sağlık çalışanlarımızın tamamına şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizde hekim, doktor temalı binlerce türkü, deyim vardır. Devrinin en büyük fatihi olan Kanuni Sultan Süleyman'ın dünyadaki en büyük mutluluğu bir nefes sıhhat olarak tarif etmesi herhalde boşuna değildir.  Bilginin ve verinin en büyük değer haline geldiği dönemde sağlık sektörü de giderek güçlenmektedir. Ülkemizi küresel sağlık sistemi içinde en iyi yere getirmek istiyoruz. Elbette sağlık denilince akla ilk gelen hekimdir. Hekim ve hakim kavramları aynı kökten geliyor. Ortak özelliği ilmi hikmette mütehassıs, bu tür kişileri ifade etmesidir. Bugünkü tıp ve eczacılık alanlarını kapsayan hekimlik, yanlış bilginin yol açtığı hastalıklardan korumak anlamında da kullanılmıştır. Tabip kelimesi ise işinin ehli olma halini tanımlamaktadır. Bizim kültürümüzde hekimlik, en üst seviye bilginin içinde değerlendiriliyor.  Osmanlı'nın en ünlü hekimbaşılar ailesinden gelen Hayrullah efendi, 'hekim kendi fiillerinde yalan kabul etmeyeceği gibi böyle kimselerle de düşüp kalkmamalıdır' diyor. Ülkemizin dört bir yanında böyle tarif edilen erdemli hekimlerimizin hikayelerine rastlamak mümkümdür. Feriha Öz'den Murat Dilmener'e kadar tüm hekimlerimiz bu ortak özellikleri ile ön plana çıkmışlardır. BU ÜLKENİN HEKİMLERİNE VEFA BORCU VARDIR Bu ülkenin hekimlerine hem vefa borcu, hem ihtiyacı vardır. Bu milletin en kalburüstü evlatları tıp fakültelerinde, eğitim ve araştırma hastanelerinde yetişmekte, çoğunlukla da kamuda görev almaktadır. Derdimiz şu; istiyoruz ki adeta dünya hastalarını ülkemize göndersin, burada şifa olsunlar. Türkiye'nin potansiyeli ihtiyacı olan hekim gücünü yetiştirmeye yettiği gibi ülkemiz cazibe merkezi haline de gelmektedir. Salgın döneminde hastanelerimiz, hekimlerimiz ile insanımıza en iyi seviyede hizmet verecek durumda olduğumuzu ispatladık. Gerisinde kurduğumuz güçlü altyapının çok büyük payı vardır. Dağınık, verimsiz sağlık faaliyetleri yerine insanları ihtiyaçları olacak hizmeti veren sistem inşa etmeyi başardık. 1 milyon 300 bine yaklaşan personel sayısı ile insan kaynağını da güçlendirdiğimiz sağlık sistemi en büyük iftihar alanlarımızdan biridir. (YURTDIŞINA GİDEN DOKTORLAR) ÇOK UZAK OLMAYAN GELECEKTE İSTİKAMETLERİNİ YENİDEN KENDİ ÜLKELERİNE ÇEVİRECEKLERİNDEN ŞÜPHE DUYMUYORUM Elbette her alanda olduğu gibi sağlıkta da hala sıkıntılarımız vardır. Hekimlerimizin de işlerini, çalışma ortamlarının altyapısını geliştirerek kolaylaştırmanın gayreti içinde olduk. Ülkemizin büyük fedakarlıkla yetiştirdiği her bir hekimden azami düzeyde istifade etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sağlık sisteminde gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarıya kayan kişiler olabilir. Bu anlayışla hareket edenlerin çok uzak olmayan gelecekte istikametlerini yeniden kendi ülkelerine çevireceklerinden şüphe duymuyorum. Tercihini özel ve kamuda hizmet adına kullanan tüm hekimlerimize şükranlarımı sunuyorum. Çabalara rağmen halen çözüme kavuşturulmamış hususlarda hekimlerimizin beklentilerini biliyoruz.  SAĞLIK ÇALIŞANLARINI KASTEN YARALAMA SUÇU KATALOĞA DAHİL EDİLİYOR İlk müjdemiz sağlık çalışanlarına yapılan saldırılarla ilgili sıkıntıları kati olarak çözecek düzenlemeyle ilgilidir. Kasten yaralama suçu CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi suçuna verilen ceza, sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda arttırılıyor. MESLEKİ SORUMLULUK KURULU OLUŞTURULUYOR İkinci müjde olarak sağlık çalışanlarıyla ilgili bir Mesleki Sorumluluk Kurulu oluşturuyor, önemli bir sorunu daha kökten çözüyoruz. Tüm sağlık mensuplarının, mesleklerinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun iznine bağlı olacak. Mesleki Sorumluluk Kurulu, kararlarından dolayı idari ve mali açıdan mesul tutulamayacak. Kamu ve devlette görev yapan sağlık personeline idare tarafından verilen tazminatın rücu ettirilip ettirilmeyeceğine de bu kurul karar verecek. SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MAAŞ MÜJDESİ Üçüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarımızın ücret düzenlemesiyle ilgilidir. Maaş ödeme sistemlerinde ve mali haklarda önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sağlık personelinin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecektir. Bu uygulama Üniversite hastaneleri için de hayata geçirilecektir. Sağlık Bakanlığı döner sermaye dağıtım sistemi, döner sermayeden ödeme yapılmayan hastane kalmayacak şekilde etkinleştirilecek. Sağlık personelinin döner sermayeden alacakları ek ödemelerde artış yapılacak. ÜCRETLERDE YAPILAN İYİLEŞTİRME EMEKLİLİKLERE DE YANSIYACAK Dördüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarının ücretlerinde yaptığımız iyileştirmenin emekliliklere de yansıyacak olmasıdır. Hekimlerimizin bordroya tabi ücretleri, emekli olduktan sonraki maaş kayıplarını da telafi edilecek şekilde düzenlenecektir. Hekim emeklilerinin maaşları yeniden ele alınacak. Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına alınacağını da tekrar hatırlatıyoruz. AİLE HEKİMLERİMİZİN TEMEL ÜCRETLERİNDE ARTIŞ YAPILACAK Beşinci müjdemiz aile hekimlerimizedir... Aile hekimlerimizin temel ücretlerinde de artış yapılacaktır.  Bu düzenlemelerin ilmiyle, ameliyle, gayretleriyle insanlığa hizmet eden hekimlerimize ve tüm sağlık çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Cuma günü Çanakkale Köprümüzün açılışını yapacağız. 6 dakikada bu köprüden Asya'dan Avrupa'ya geçeceğiz. Bu köprü ile geleceğe miras bırakıyoruz. Milletimizle birlikte siyasi ve ekonomik bağımsızlığımızı hedef alan senaryoları yırttık attık. Türkiye'yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirdik. Ülkemiz artık dünyanın en üst ligine yükselmiştir. Sizler beyaz gömlekliler olarak bunun en önde giden temsilcilerisiniz. 

2 yıl önce

Öğretmen Eyüp Sağlık: "Tabii bir hata ile bir Türk evladı kaybedilemez. Herkesin geçmişte elbette ki hataları var.”

Ankara'daki olay Sincan ilçesinde yer alan bir özel okulda meydana geldi. Yaklaşık 35 yıllık eğitimci olan İngilizce öğretmeni Eyup Sağlık, ders esnasında bir öğrencisinin ayağa kalkarak kendine yönelik hareketleri sonrasında ne yapacağını şaşırdı. Başka bir öğrenci tarafından çekilen bu görüntülerin sosyal medyaya düşmesi üzerine Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü olay hakkında soruşturma başlattı. 35 yıllık eğitimci olan İngilizce öğretmeni Eyup Sağlık, yaşadıklarını anlatarak şunları söyledi: "Salı günü okulumda ders anında tam derse konsantre iken, aniden çocuk yerinden kalkmış yanıma gelmiş. Birden yüzümde eller kollar hissetmeye başladım. ‘Ne oluyor’ diye şaşırdım. Baktım çocuk dans ediyor gibi çok tuhaf hareketler yapıyor. Sonra çocuğun elinden tuttum yerine oturttum. Ertesi gün sabah veli çocuk, kameraya alan çocuk özür dilemeye geldiler. Biz tabii büyüğüz ve eğitimciyiz. Tabi bir hata ile bir Türk evladı kaybedilemez. Herkesin geçmişte elbette ki hataları var. Bu çocuk da bir şiddet uygulamamış, evet öğretmene, mesleğe zedeleyici hareketler ama çocuk da bilinçli değil. Sonradan öğrendiğim kadarıyla TikTok’ta para kazanmak amacıyla aniden yapılan bir şey. Aslında okul idaremiz bu konuda çok hassas, okulda telefon dolapları var. Ama ben çocuklar İngilizce dersinde bilinmeyen kelimelere bakmaları için müsaade etmiştim. Ani gelişen bir olay. Bunu TikTok’a veren öğrenci hakkında okul yönetimine dilekçem var. İzinsiz böyle bir şey olmamalıydı." "Ben kendisini affettim" Öğrencilerini çok sevdiğini ve bir hata yüzünden kaybetmek istemediğini belirten Sağlık, olay sonrasında öğrenci ve veli ile de görüştüklerini belirterek, “Affettik. Kendisiyle de buluştum, velisiyle de buluştum. Ama İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz soruşturma başlattı. O soruşturmanın gidişatı belli edecek. Ama ben kendisini affettim çocuğu. Bu bizim evladımız, atamayız” diye konuştu. "Çocuk insan olmalı, biz ona insan olmayı öğretmeliyiz" Olay sonrasında kendisine destek mesajları yağdığını, bu durumdan da oldukça mutlu ve memnun olduğunu vurgulayan Sağlık, şunları kaydetti: "Tanıdığım okul müdürü arkadaşlarım, meslektaşlarım telefon yağmuruna tuttular. Allah razı olsun. Yalnız bunlar olan şeyler. Hatta şöyle bir örnek vereyim. Beşiktaş’ı 3 sene şampiyon yapan Gordon Milne diye bir teknik direktör vardı. Yenildiği zaman şöyle diyordu, ben onu örnek alıyordum. ‘This happens in football’ Yani ‘bu futbolda olur.’ Ben de diyorum ki, ‘bunlar eğitim öğretimde, gençlikte olur.’ Ama şöyle bir örnek olması açısından iyi oldu. Veliler hep sürekli dışarıyı suçluyor. Önce kendimize bir bakmalıyız, çocuğumuz ne yapıyor? Çocuğu da dinlemeliyiz, öğretmeni de dinlemeliyiz. Hemen saldırı eğitim çalışanına olmamalı. Çocuk dersi öğrenmeyebilir. Ama çocuk insan olmalı, biz ona insan olmayı öğretmeliyiz. Dolayısıyla biz eğitimde öğretmenlerden kaynaklı şu olabilir. Çocuğa davranışı vermemişiz. Bu çocuğa ne yapması gerektiğini öğretememişiz. Kendi payıma söylüyorum, diğer meslektaşlarım için değil. Ben öğretememişim."

2 yıl önce

Bakan Koca’dan “4 bin Suriyeli sağlıkçı atandı” yalanını söyleyen ırkçı kafa Ümit Özdağ’a cevap

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Göç ve Sağlık Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında 29 ilde 185 Göçmen Sağlığı Merkezi açıldığını, buralarda mecburen göç eden 787’si hekim, 34’ü diş hekimi, 1.149’u hemşire, yaklaşık 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı istihdam edildiğini söylemişti. “SURİYELİ SAĞLIK ÇALIŞANI AÇIKLAMALARIM ÇARPITILDI” Bakan Koca’nın açıklaması, sosyal medyada tartışma konusu yarattı. Bunun üzerine Twitter hesabından “Aslının aynısıdır” başlıklı bir açıklamada bulunan Bakan Koca, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “DSÖ Göç ve Sağlık Toplantısında, 29 ilde 185 Göçmen Sağlığı Merkezi açıldığını, buralarda, ülkemize mecburen göç eden 787’si hekim, 34’ü diş hekimi, 1.149’u hemşire, yaklaşık 4 Bin SURİYELİ SAĞLIK ÇALIŞANI istihdam edildiğini söyledim. Konu özünden saptırıldı. “PERSONEL SAĞLIK BAKANLIĞI KADROSUNDA DEĞİL, GEÇİCİ SÖZLEŞMELİDİR” Bu insani proje, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu ile Bakanlığımız arasında imzalanan DOĞRUDAN HİBE Sözleşmesi çerçevesinde hayata geçirilmiştir. Türkiye’de Göçmen Sağlığı Hizmetlerinin Desteklenmesi Projesi 2017’den beri devam etmektedir. Göçmen Sağlığı Merkezlerinin yapımı, görevli sağlık personelinin istihdamı Avrupa Birliği FONLARINDAN karşılanmaktadır. Personel sadece Suriyeli hastalara hizmet vermektedir. Personel Sağlık Bakanlığı kadrosunda değildir, proje kapsamında GEÇİCİ sözleşmelidir. Göçmen Sağlığı Merkezlerinin AB projesi kapsamında açılmasındaki amaç, sağlık tesislerimiz ile sağlık personelimiz üzerinde oluşan yükü arzu edildiği şekilde azaltmaktır. GERÇEK BÖYLEYKEN, “istihdam” başta olmak üzere konunun saptırılması kabul edilemez.” ÜMİT ÖZDAĞ VE FETÖCÜLER ÇARPITMIŞTI Her gün yüzlerce yalan ve kurgu paylaşımla savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyelileri hedef alan Ümit Özdağ ve FETÖ bağlantılı pek çok hesap Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarını çarpıtmıştı. https://twitter.com/umitozdag/status/1506870249181917186?s=21

2 yıl önce

Almanya'da yeterli sağlık hizmeti alamayan 3 hasta Türkiye'ye nakledildi

Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Dortmund Havalimanı'ndan Ankara'ya nakledilen hastaları, yakınları ve Türkiye'nin Essen Başkonsolosu Tolga Sezai Şimşir uğurladı. Başkonsolos Şimşir, açıklamasında, "Sağlık Bakanlığımızın son yıllarda dünyaya örnek teşkil edebilecek bir uygulaması olan ambulans uçak hizmetimizi, talepleri uygun görülen vatandaşlarımız için başkonsolosluklarımızın iş birliğinde hassasiyetle takip ediyoruz. Bugün Essen Başkonsolosluğu olarak Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki üç ayrı hastamızın naklini gerçekleştiriyoruz. Memlekette şifa bulmaları ve sağlıklarına kavuşmaları en büyük arzumuz." dedi. Türkiye'ye nakledilen hastalardan Sümbül Irmak, "Kalp kapaklarım değişti, diyalize bağlandım, hastalığım orada çoğaldı. Burada benimle hiç ilgilenmediler, hiçbir şeyin faydası olmadı. Yetkililere çok teşekkür ediyorum, yaşadıklarımı bir Allah bir ben biliyorum." diye konuştu. Sümbül Irmak'ın kızı Nazmiye Nefis, "Çok mutluyum, Türkiye'miz sayın Cumhurbaşkanımız bize böyle bir imkan sağladı, Allah bin kere razı olsun." ifadesini kullandı. Beyninde tümör olan kızı Şeyma Nur'u tedavi amacıyla Türkiye'ye gönderen Ali Demirtaş, kızının burada ameliyat olup tedavi gördüğünü ancak hiçbir sonuç alamadıkları için tedavisini Türkiye'de sürdürmek istediklerini söyledi. Demirtaş, "Almanya'da ilgilenmediler, yapacak her şeyi yaptık, daha fazlasını yapamayız deyip eve gönderdiler. Kızımın iyileşmesi için ümidim var." dedi. Şeyma Nur'un akrabası Cevdet Özdemir, "Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan ve Sağlık Bakanlığı bizi burada kimsesiz bırakmadı. Biz oradaki sağlık personeline çok güveniyoruz." diye konuştu. Hastaların Türkiye'ye nakli için çalışma yürüten Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Bielefeld Başkan Yardımcısı Adem Yılmaz da başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, Türkiye'de gece gündüz kendileriyle ilgilenen ve yardımcı olan yetkililere teşekkür etti. Ambulans uçağın, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'den de bir hasta alarak 4 hastayla Türkiye'ye döneceği bildirildi.

2 yıl önce

Denizli, yapımı süren şehir hastanesiyle bölgenin sağlık üssü olacak

Vali Atik, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör ve İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk, temeli geçen yıl atılan Denizli Şehir Hastanesi'nin inşaatında incelemelerde bulundu. Hastanenin proje müdürü Kadir Ceylan, geçen yıl temmuz ayında başladıkları proje için 750 günde teslim etme planının bulunduğunu, bunu erkene çekmeye çalıştıklarını söyledi. Hastanenin 310 bin metrekare kullanım alanında 1000 yatakla hizmet vereceği bilgisini veren Ceylan, bunu rezerv yataklarla birlikte 1700'e kadar çıkarabilecek bir altyapı oluşturduklarını ifade etti. Hastanede günlük 13-14 bin kişiye poliklinik hizmeti verilmesinin öngörüldüğünü belirten Ceylan, deprem izolatörlerinin kullanıldığı yapının 9 büyüklüğündeki depremde dahi ameliyat yapılabilecek güvenlikte olacağını aktardı. Vali Fuat Atik de Denizli tarihinin en önemli yatırımlarından birinin hayata geçirildiğini, hastanenin hizmete gireceği günü heyecanla beklediklerini ifade etti. Atik, şöyle konuştu: "Türkiye'de sağlık altyapısının iyileştirilmesi ve yaşanan dönüşüm sürecinin en önemli göstergelerinden biri olan şehir hastanemiz, Denizli'ye çok yakışacak. Şehir hastanesiyle hasta bakım kapasitemizi ikiye katlıyoruz. İnşallah bölgede bir sağlık üssü olmamızı sağlayacak bir yatırım. Denizli bunu fazlasıyla hak ediyor." AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Denizli'nin antik çağlardan bu yana bir sağlık merkezi olduğunu, şehir hastanesinin bu tarihsel kimliği güçlendireceğini dile getirdi. İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk, sağlık çalışanları olarak inşaatın bir an önce bitmesini beklediklerini, modern altyapısıyla hastanenin sağlıkta hizmet kalitesini artıracağını kaydetti.

2 yıl önce

Sağlık çalışanlarıyla iftar... Erdoğan tarih verdi: Sağlıkta şiddet yasası bayram sonrası kanunlaşacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Bugünkü Iftar soframızı sağlık teşkilatımız farklı kademlerinde görev yapan siz kardeşlerimizle paylaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Sağlıkçılarımız son iki yılımıza damgasını vuran Koronavirüs sürecinde gerçekten meşakkatli, son derece sancılı günler geçirdiler. Haftalarca evlerine gidemeyin, çocuklarının yüzlerini göremeyen kardeşlerimiz oldu. Yine bu dönemde Murat Dilmener, Cemil Taşçıoğlu gibi pek çok bilim insanımızı kaybettik. Vazife esnasında kaybettiğimiz tüm kardeşlerime rahmet diliyorum. Milletimiz bu fedakarlıkları asla unutmayacaktır. Daima şükranla yadedecektir. Salgın Kanuni Sultan Süleyman'ın, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat" sözündeki o derin hikmeti, dünyada sağlıktan daha büyük bir mutluluk olamayacağını gerçeğini bir kez daha göstermişti. Toplam 25 bin 298 yataklı 19 şehir hastanemiz insan hayatının söz konusu olduğu bu dönemde çok önemli roller üstlendi. Muhalefetin engellemek için uğraştığı bu modern tesisler dünyada örnek alınan kurumlar haline dönüşmüştür. Salgın döneminde 16 bin 159 yataklı sağlık tesisin inşaatını tamamlayarak büyük bir başarıya imza attık. İsraf denerek eleştirilen sağlık projelerimiz on binlerce vatandaşımızın hayatını kurtarmayı sağladı. 
TURKOVAC VURGUSU Kendi aşımızı süratle geliştirerek dünyadaki konumumuzu perçinledik. Aşımız dünyanın farklı köşelerindeki milyonlarca insana şifa oluyor. Tüm dünyayı sarsan salgına karşı son iki yıldır başarıyla yürrütüğümüz mücadeleyi inşallah zaferle taçlandırmakta kararlıyız. Bunun için sağlık personelimizin vazifelerini herhangi bir endişe taşımadan yerine getirebilmelerine büyük önem veriyoruz. 14 Mart Tıp Bayramı'ndan sizlerle paylaştığımız sağlıkta şiddetin engellenmesi ve mali iyileştirmeler başta olmak üzere tüm müjdelerimizle ilgili çalışmalar devam ediyor. 14 Mart'ta sizlere verdiğimiz 5 müjde süreç içinde yerine getirilecek. SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI BAYRAM SONRASI KANUNLAŞACAK Komisyon aşaması biten sağlıkta şiddet teklifi bayramdan sonra Genel Kurul'a gelerek kanunlaşacaktır. Sağlık çalışanlarının mali haklarıyla ilgili iyileştirmelerin neticesini en kısa sürede paylaşacağız. ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRME YAPILACAK Üçüncü müjdemiz sağlık çalışanlarının mali haklarıyla ilgili iyileştirmelerdi. En kısa sürede neticesini sizlerle paylaşacağız. Beşinci müjdemiz aile hekimlerimizin ücretlerinde artış yapılmasıydı. Bu hususta da çalışmalar yakında bitiyor. Böylece sağlık çalışanlarımız bu yaz aylarından itibaren her bakımdan daha rahat şekilde hayatlarını sürdürebilecekler. Günü kurtarmaktan ziyade 85 milyonun tamamının istikbalini garanti altına almayı hedefledik. Küresel ekonominin de durumunu göz önüne alarak hep birlikte Türkiye'yi bu fırtınalı denizden selamete çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Sağlık alanında başarılı olmadan diğer hiçbir alanda kat ettiğimiz mesafenin hiçbir önemi olmadığına inanıyorum.

1 yıl önce

Sağlık Bakanı Koca: "Maymun çiçeği hastalığı pandemiye yol açmayacak."

Dünya çapında koronavirüs ile mücadeleyle geçen 2 yılın ardından, ülkelerde eski yaşama dönüş süreci başlamışken, yeni bir salgın korkusu alarm verdi. 7 Mayıs gününden itibaren İngiltere'den yayılmaya başlayan Afrika kökenli virüs, ABD, Kanada, İspanya, Belçika, Fransa, Portekiz, İtalya, İsveç, Almanya, Avustralya, İsrail'in ardından İsviçre'de vaka bildirdi. Çiçek virüsünün bir benzeri olan maymun çiçeği, yüzde ve vücudun geri kalanında deri döküntüleri, ateş ve baş ağrısı gibi semptomlarla kendini gösteriyor. "Bir salgın bitti diğer salgın başladı" korkusu tüm dünyada endişe arz ederken, uzmanlar virüsün, koronavirüs pandemisine dönüşmeyeceğini iletiyor. Türkiye'de vaka bildirilmedi Avrupa'da maymun çiçeği vakası 100'ü aşarken, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada vakanın Türkiye'de henüz görülmediği açıklandı. Açıklamalar art arda gelirken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabından, vatandaşları rahatlatacak bir paylaşımda bulundu. "Maymun Çiçeği hastalığı pandemiye yol açmaz" Virüsün pandemiye dönüşmeyeceğini aktaran Fahrettin Koca, şu ifadelerle devam etti; "Maymun Çiçeği Hastalığı konusunda kamuyou müsterih olmalı: Hayvan kaynaklı olan, bazen insanlara da bulaşan bu hastalık bir Pandemiye yol açmaz. "2-3 hafta içinde kendiliğinden düzeliyor" Semptomların genellikle 2-3 hafta içinde kendiliğinden düzeldiği bilinmektedir. Afrika’da görülen hastalığa ülkemizde rastlanmamıştır." https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1528382399423340544?s=21&t=JYq37XrNHkI3AldPyaKV9Q

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı'ndan 81 ile maske genelgesi! Toplu ulaşım, sağlık kuruluşları...

İçişleri Bakanlığından valiliklere maske genelgesi; covid-19 vaka sayılarındaki düşüşle birlikte, toplu ulaşım araçlarında maske kullanımına son verilirken, sağlık kuruluşlarında maske kullanımına devam edilecek. İçişleri Bakanlığınca valiliklere gönderilen genelgede covid 19 salgınının Türkiye’de görülmeye başladığı andan itibaren Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu tavsiyeleri ışığında kabinede kararlaştırılan tedbirler ve bu tedbirlere yönelik denetimlerin genelgeler aracılığıyla kamuoyuna duyurulduğu anımsatıldı. Genelgede son günlerde covid -19 vakalarının 1000’in altında düşmesiyle salgının toplum sağlığını tehdit eden bir unsur olmaktan çıktığı, salgından bireysel korunma aşamasına geçildiği belirtildi. Vaka sayılarındaki düşüşle birlikte Sağlık Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda valiliklere gönderilen genelge ile toplu taşıma araçlarında maske takma zorunluluğuna ilişkin uygulamaya son verilirken, sağlık kuruluşlarında maske kullanım uygulamasına ise devam edilecek. Valilikler ve kaymakamlıklarca salgının seyri dikkatle takip edilecek, lokal seviyede ihtiyaç duyulabilecek tedbirler İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca değerlendirilerek gerekli kararlar alınacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11