26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Şahap Kavcıoğlu: Enflasyondaki yükseliş, geçici faktörlerden kaynaklanıyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı. Kavcıoğlu, komisyonda bankanın faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulundu. ENFLASYON VE REZERVLER Şahap Kavcıoğlu, ekonomide yaşanan gelişmelere ilişkin iki önemli açıklama yaptı. Yüzde 20 seviyesine yaklaşan enflasyona dair konuşan Kavcıoğlu, "Enflasyondaki yükseliş, geçici faktörlerden kaynaklanıyor." dedi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, rezervlere ilişkin ise "Bu hafta açıklanacak rezerv rakamımız 123,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir." ifadesini kullandı. REZERV BİRİKİMİ DEVAM EDECEK Kavcıoğlu, gelecek dönemde Merkez Bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devamını amaçladıklarını söyledi. "CARİ İŞLEMLER HESABININ FAZLA VERMESİ BEKLENİYOR" TCMB başkanı, "İhracattaki güçlü artış eğilimi, aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizmi canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir." diye konuştu.

2 yıl önce

IMF, Türkiye ekonomisinin 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 5,8'den yüzde 9’a yükseltti

IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun Ekim 2021 sayısını "Salgın Sırasında Toparlanma: Sağlık Sorunları, Arz Kesintileri ve Fiyat Baskıları" başlığı ile yayımladı. Küresel ekonomik toparlanmanın devam ettiğine işaret edilen raporda, toparlanmanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle aksadığı ve ivme kaybettiğine dikkat çekildi. Raporda, küresel ekonominin 2021'de yüzde 5,9, 2022'de yüzde 4,9 büyümesinin beklendiği kaydedildi. IMF, temmuz ayında yayımladığı tahminlerde, küresel ekonominin bu yıl yüzde 6 ve 2022'de yüzde 4,9 büyüyeceğini öngörmüştü. Enflasyon riskleri yukarı yönlü Bu yıla ilişkin büyüme tahmininde yapılan aşağı yönlü revizyonun gelişmiş ekonomilerde kısmen arz kesintileri kaynaklı düşüşü yansıttığı belirtilen raporda, gelişmekte olan ekonomilerde ise büyük ölçüde kötüleşen salgın dinamiklerini yansıttığı ifade edildi. Raporda, ekonomik beklentilerde ülkeler arasındaki "tehlikeli ayrışmanın" endişe kaynağı olmaya devam ettiği belirtildi. ABD'de ve bazı gelişmekte olan ekonomilerde enflasyonun hızla arttığına işaret edilen raporda, yükselen enflasyonun salgınla ilgili arz-talep uyumsuzluklarını ve bir yıl öncesine kıyasla yüksek emtia fiyatlarını yansıttığı aktarıldı. Raporda, genel olarak büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğu belirtilerek, enflasyon risklerinin ise yukarı yönlü olduğu kaydedildi. Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininde yukarı yönlü revizyon IMF'nin raporuna göre, Türk ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme tahmini yüzde 5,8'den yüzde 9’a yükseltilirken, 2022 için büyüme beklentisi yüzde 3,3'te sabit tutuldu. Türkiye'de ortalama enflasyonun ise 2021'de yüzde 17 ve 2022'de yüzde 15,4 seviyelerinde gerçekleşeceği öngörüldü. Ülkede işsizlik oranının da 2021'de yüzde 12,2, 2022'de yüzde 11 olacağı tahminine yer verildi. ABD ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme beklentisi ise yüzde 7'den yüzde 6'ya düşürüldü. Ülke ekonomisinin 2022 yılı büyüme tahmini 4,9'dan yüzde 5,2'ye çıkarıldı. Gelişmiş ülkelerin 2021 büyüme beklentisi düşürüldü Euro Bölgesi ekonomisinin ise bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 4,6'dan yüzde 5'e yükseltilirken, 2022 yılı tahmini yüzde 4,3 olarak korundu. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın 2021 yılı büyüme tahmini yüzde 3,6'dan yüzde 3,1'e çekilirken, Fransa'nın yüzde 5,8'den yüzde 6,3'e, İtalya'nın yüzde 4,9'dan yüzde 5,8'e çıkarıldı. İspanya ekonomisinin 2021 yılı büyüme beklentisi ise yüzde 6,2'den 5,7'ye düşürüldü. Almanya ekonomisinin 2022'de yüzde 4,6, Fransa'nın yüzde 3,9, İtalya'nın yüzde 4,2 ve İspanya'nın yüzde 6,4 büyüyeceği öngörüldü.

2 yıl önce

Alman basınından Merkel'e gönderme: Kışın yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?

Avrupa, artan enerji fiyatlarıyla konuşuluyor. Kıtada doğalgaz fiyatlarında yükselişler yaşanırken, Almanya'ya gaz aktaran enerji şirketi Uniper'in CEO'su Klaus-Dieter Maubach, geride bıraktığımız haftalarda yaptığı açıklamada, "Fiyatlar tarihi zirvede" dedi. "MERKEL EN SOĞUK KIŞTA BİZİ YALNIZ MI BIRAKACAK" SORUSU "Buzla kaplı Şansölye" başlığını atan Alman basınından Bild gazetesi, "Merkel, en soğuk kışta yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?" sorusunu yöneltti. "FİYATLAR REKORA KOŞUYOR" Haberde, "Almanya'nın tamamı rekor bir kışa doğru titriyor. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatları rekora koşuyor" denildi. "MERKEL DURUMU GÖRMEZDEN GELİYOR" Yaşananlar karşısında Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "durumu tamamen görmezden geldiği" belirtilerek, planlanmış bir önlem olmadığı kaydedildi.

2 yıl önce

Fitch'in küresel lojistik analizi: Türkiye tedarik zincirinin yeni merkez üssü olma yolunda

Geçen yılın şubat ayında arz şoku ve küresel ekonominin kapanmasıyla takip eden talep şoku, dünyanın hemen hemen her yerinde şirketlerin üretim stratejisi ve tedarik zincirlerindeki zafiyetleri ortaya çıkardı. Ekonomilerin canlanması ile artan talep karşısında özellikle Asya ülkeleri odaklı üretim ve tedarik zincirlerinde kesintiler yaşanmaya başlandı. Uzun mesafe taşımacılık maliyetlerinin katlanarak artması pek çok yabancı uluslararası şirket için konum ve maliyet avantajı sunan Türkiye'yi, cazip bir yatırım ve üretim merkezi haline dönüştürmeye devam ediyor. AVRUPALI ŞİRKETLER TÜRKİYE'YE YÖNELİYOR Özellikle Çin gibi Asya ülkelerinden tedarik sağlayan Avrupalı şirketler; üretim gecikmeleri, artan navlun maliyetleri ve konteyner krizi nedeniyle tedarik için Türkiye gibi daha yakın ve istikrarlı merkezlere yöneliyor. FITCH RATINGS ANALİZİ: KAZANAN ÜLKE TÜRKİYE Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in son analizine göre; Türkiye, Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda. Türkiye'yi; Çekya, Polonya ve Romanya izliyor. Yakın dönemde gıda, ilaç, mobilya elektronik ve paketleme gibi alanlarda faaliyet gösteren pek çok uluslararası şirket, güçlü lojistik altyapıya ve endüstriyel kapasiteye sahip Türkiye'ye yönelik yeni yatırım planlarını açıkladı. Küresel tedarik zincirinin, Asya ve özelikle Çin'e bağımlı bir ağdan üretim kalitesi ve lojistik imkanları nedeniyle Türkiye'ye yönelmesi ,bu alanda Türkiye'ye yönelik yatırımların artacağı beklentisini de beraberinde getirdi. TÜRKİYE'YE YATIRIMA ODAKLANAN MARKALAR İsveçli mobilya şirketi IKEA, Polonya hazır giyim firması LPP, Alman ilaç firması Boehringer Ingelheim ve Belçika paketleme şirketi DW Reusables Türkiye'ye yatırıma odaklandı. Hem jeopolitik risk hem de salgının maruz kaldığı güvenlik açıklarına bir yanıt olarak şirketlere baskılar da artıyor. Tedarik zinciri riskine karşı önde gelen üreticiler de daha fazla tedarikçi oluşturmak istiyor. İtalya merkezli Benetton Group, Asya'da düşük maliyetli üretim merkezlerinden kademeli olarak ayrılarak Sırbistan, Hırvatistan, Türkiye, Tunus ve Mısır'daki üretimini artıracağını açıkladı. Benetton Group İcra Kurulu Başkanı Massimo Renon, söz konusu üretim artışına ilişkin "Üretim süreci ve ayrıca nakliye maliyetleri üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak için stratejik bir karar." ifadelerini kullandı. Alman moda şirketi Hugo Boss'un üst yöneticisi (CEO) Daniel Grieder de Manager Magazin'e yaptığı açıklamada, ürünlerini sattıkları yere daha yakın merkezlerde daha fazla mal üretmeyi planladıklarını bildirdi. Grieder, "Yakın yerlerde üretimi önemli ölçüde genişleteceğiz. O zaman trendlere daha hızlı ve darboğazlara daha esnek tepki verebiliriz. Bu gerçek bir rekabet avantajıdır." değerlendirmesinde bulundu. KORONAVİRÜSTE TEDARİK ZİNCİRİ Harvard Business School Öğretim Üyesi Prof Dr. Willy C. Shih, konuya ilişkin değerlendirmesinde, kritik tıbbi malzeme başta olmak üzere bazı ürünlerdeki geçici ticaret kısıtlamaları ve diğer ürünlerdeki kıtlığın, belli ülkelere bağlılığın olumsuz yanlarını gösterdiğini belirterek, "ABD-Çin ticaret savaşıyla birleşen bu gelişmeler, ekonomik milliyetçilikte bir yükselişi tetikledi." ifadesini kullandı. Tüketicilerin düşük fiyatlar talep etmeye devam ettiğini aktaran Shih, Kuzey Amerika'ya satış yapan şirketlerin emek-yoğun üretimi Çin'den Meksika'ya ve Orta Amerika'ya kaydırmaya, Batı Avrupa'da kullanılan malzemeleri tedarik eden şirketlerin de üretimlerini Doğu AB ülkeleri, Türkiye ve Ukrayna'ya konumlandırmaya başladığını anlattı. Shih, küresel pazar paylarını korumak isteyen Çinli firmaların da düşük teknolojili, emek yoğun üretim için şimdiden Mısır, Etiyopya, Kenya, Myanmar ve Sri Lanka'ya baktıklarını bildirdi. Avrupa ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan Türkiye, küresel tedarik zincirlerindeki değişikliklerden yararlanmak için teşvik ve lojistik alanında çalışmalarını yoğunlaştırırken, siyasiler de "uluslararası yatırımcılara her zaman kapımız açık" mesajı veriyor. "GELİN HEP BERABER KAZANALIM" "Türkiye'ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmaz. Tam tersine sağladığı büyük kazançla hep memnuniyet duyar." çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yatırımcılara "Ülkemiz ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkanları ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. 'Gelin hep birlikte kazanalım' diyerek kapılarımızın yatırımcılara sonuna kadar açık olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum." mesajını verdi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ise Türkiye'nin her platformda güçlü üretim ve tedarik ağıyla ön planda yer aldığını belirterek, "Dışa bağımlılığı aşağı çekecek, istihdamı artıracak ve teknolojik dönüşümü hızlandıracak yatırımlara büyük önem veriyor; teşvik ediyoruz." dedi. Kovid-19 salgını gibi krizleri iyi yöneten ülkelerin, yarının küresel oyuncuları olacağını dile getiren Dağlıoğlu, "Hem dinamik hem rekabetçi hem de çevik ve esnek bir yapıya sahip olan Türkiye de başarılı hamleleriyle salgın sürecini başarıyla yöneten ülkeler arasında yer alıyor. Tüm bu gelişmeler ile, tüm dünyada tedarikte güvenliğin daha da öne çıktığı bir döneme girildi. Bu dönemde Türkiye’nin yatırımcılara sağladığı temel değerlerle, küresel tedarik zincirlerinde daha da kritik bir yer tutacağına ve önemli yatırımlar çekeceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. TÜRKİYE ULUSLARARASI ŞİRKETLERE NE SUNUYOR Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması, Türk ihracatçıları için fırsatlar sunarken, küresel değer zincirine katılım, bir ülkenin belli alanlardaki yetenekleri tarafından yönlendiriliyor ve ülkeler için önemli fırsatlar sunuyor. Pazarlara yakınlık, doğal kaynaklar, insan sermayesi, fiziksel sermaye (sermaye stoku), kurumsal sermaye, lojistik/bağlanabilirlik, ücrette rekabet ve pazar erişimi küresel değer zincirine katılımı sağlayan yetenekler olarak gösteriliyor. Salgının ani etkisi üretim ve tedarik zincirinde bozulma, küresel resesyon ve arz ve talep şokunda etkisini gösterirken, uzun vadede ise şirketlerin tedarik zincirinde esnekliğini artırması, ulusal ve bölgesel üretim kapasitelerini yükseltmesi bekleniyor. Küresel değer zincirindeki dönüşümün farkında olan Türk hükümeti de Türkiye'yi Kovid-19 sonrası değer zincirine hazırlamak için tüm paydaşlarla bir çalışma grubu kurdu. Türkiye'nin stratejik konumu, serbest ticaret ağı, güçlü lojistik altyapısı, üretim çeşitliliği, yüksek teşvikler, maliyet avantajlı nitelikli iş gücü, güçlü sanayi kümelenmesi ve liberal yatırım iklimi ile ülke, uluslararası şirketlere küresel değer zincirine bağlanmak için uygun bir ortam sunuyor. Türkiye'nin stratejik konumu bölgede üretim, ihracat ve yönetim merkezi olarak çok uluslu şirketleri çeken ve küresel değer zincirine katılımını sağlayan bir mıknatıs haline geldi. 26 TRİLYON DOLARLIK GSYH'YE SAHİP PAZARA 4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİNDE Türkiye, 1,3 milyar insanın yaşadığı ve 26 trilyon dolarlık GSYH'ye sahip Avrupa, MENA ve Orta Asya pazarına 4 saatlik uçuş mesafesinde. Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği ve 20'den fazla ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunuyor. Türkiye, iyi gelişmiş bir altyapı ve kesintisiz iş hizmetleriyle desteklenen, küresel değer zincirleriyle güçlü bağlantıları olan, çeşitlendirilmiş bir üretim üssüne sahip. Ayrıca, hükümet, özel teşvikler ve iş gücü geliştirme programları aracılığıyla küresel değer zincirine katılımı aktif olarak destekliyor. Türkiye, yatırımcılara vergi indirimi veya vergi muafiyeti, maaş ve eğitim desteği, muafiyetler sağlayarak üretim, istihdam ve AR-GE için teşvikler sağlıyor. Korumacılığın yükseldiği bir zamanda, liberal bir politika çerçevesi küresel değer zinciri dönüşümünde çok önemli bir rol oynarken, Doğrudan Yabancı Yatırım Hukuku ile Türkiye, güçlü bir yasal koruma mekanizmasına sahip olarak yatırımcıları cezbediyor. YÜKSEK VASIFLI İŞ GÜCÜ VE STRATEJİK COĞRAFİ KONUM Su sıkıntısı sorunlarına geliştirdiği teknolojilerle çözüm geliştiren Almanya merkezli su pompası üreticisi WILO’nun Gelişen Pazarlar Satışlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Jens Dallendörfer, yaptığı açıklamada, ekonomileri bağımsızlaştırma (Çin’e bağlılıktan kurtarma) siyasi hedefiyle atılan adımların tüm dünyada ekonomileri etkilemeye devam ettiğini belirtti. Dallendörfer, Wilo Grubu’nun yeni bir küreselleşme biçiminin Kuzey Amerika, AB ve Asya olmak üzere üç büyük ekonomik merkezdeki değer zincirlerinin daha fazla bölgeselleşmesiyle sonuçlanacağı varsayımına dayanan 'bölgeden bölgeye' yaklaşımıyla uzun yıllardır bu değişikliklere yanıt verdiğini anlattı. "Bölgeden bölgeye" stratejilerinin bir parçası olarak, bölgesel veya yerel üreterek müşteri ihtiyaçlarına karşılamaya çalıştıklarını belirten Jens Dallendörfer, şöyle devam etti: “Zaten Wilo, 1992'den beri Türkiye pazarına güveniyor. Türkiye'nin yüksek vasıflı iş gücü ve Avrupa ile Asya arasındaki elverişli ve stratejik coğrafi konumu sayesinde üçüncü ülkelere ihracat için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz." "TÜRKİYE, YENİ TEDARİK ZİNCİR YATIRIMLARI İÇİN İYİ BİR BÖLGE" Uluslararası hukuk firması Baker & McKenzie'nin uluslararası ticaret ortağı Mattias Hedwall, bütüncül bakış açısıyla Baker & McKenzie müşterileri arasında Türkiye'nin, yeni tedarik zinciri yatırımları için iyi bir yer olarak görüldüğünü belirtti. Hedwall, "Benim düşüncem, tedarik zincirlerinin nerede ve nasıl kurulacağına dair daha stratejik değerlendirmeler göreceğimiz yönünde. Bu, vergi ve istihdam etkilerini, yer değiştirme maliyetlerini, personel için giriş-çıkış ve vize konularını, yatırımdan çıkış olanaklarını ve gelecekteki değişikliklere hızla uyum sağlamayı içerecektir." ifadelerini kullandı. Kovid-19 salgınının tedarik zincirindeki çeşitli sistem ve süreçlerin ani şiddetli stres ve değişime nasıl tepki verdiğini gözlemlemek için benzersiz bir durum sunduğunu ifade eden Hedwall, "Şu anda görülebilen şey, daha fazla tedarik zinciri inovasyonu için fırsatlar sunabilecek teknoloji ve sürdürülebilirlikteki gelişmeleri dikkate alan yapısal çözümleme analizlerinin hızlandırılmasıdır. Birçok şirket, hem daha uygun maliyetli hem de sürdürülebilir ve çevre dostu olabilecek, işler daha az kırılgan hale getiren tedarik zincirinin çeşitlendirilmesine yol açabilecek olan üretimi müşterilere daha yakın hale getiriyor. Bu eğilimleri anlayan ülkeler bundan çok faydalanacak." şeklinde konuştu. "TÜRKİYE, ÇEKİCİ BİR ÜRETİM MERKEZİ OLMA FIRSATINI YAKALAYABİLİR" PwC Türkiye Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Şirket Ortağı Tolga Baloğlu da geçen yıllarda uluslararası şirketlerin, küresel tedarikleri için Uzak Doğu'ya odaklanarak düşük maliyetli üretim faktörleri, satışları artırmayı, avantajlı teşvikler elde etmeyi ve stratejik satın alma hedeflediklerini belirtti. Baloğlu, "Bu, küreselleşmeden bölgeselleşmeye geçişe yol açıyor. Türkiye, üretim çeşitliliği ve büyüyen pazarlara yakınlığı ile potansiyel merkez konumlarının ön sıralarında yer almaktadır." dedi. Türkiye'nin küresel rekabet gücünü geliştirerek potansiyelini artırabileceğini vurgulayan Baloğlu, "Türkiye, son zamanlarda makroekonomik alan ve ürün piyasası verimliliğinde düşüş gösterirken, teknoloji benimseme, altyapı ve iş gücü piyasasında ilerleme kaydetti. Makroekonomik ortam ve iş gücü piyasası, gelişim için potansiyeli en yüksek alanlardır. Bu alanlardaki iyileştirmelerle ve büyük pazar büyüklüğünden yararlanarak Türkiye, bölgesel bir üretim, ticaret ve lojistik merkezi için daha da çekici bir yer olma fırsatını yakalayabilir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Bu alçakların iftiraları yan yana koyulsa İstanbul'dan Kandil'e yol olur!

T3 Vakfı, daha önce iftira atıp özür dileyen İsmail Saymaz'ın, aynı iftirayı bir televizyon kanalında tekrarlaması üzerine dava açacağını duyurdu. Davadan gelen paranın ahlaklı gazeteciler yetişmesi için iletişim fakültesi öğrencilerine verileceği açıklandı. Vakıftan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kamuoyunun Dikkatine! Gazeteci olduğu iddiasıyla yazı yazan ve tv programlarına katılan İsmail saymaz, daha önce vakfımıza yönelik iftira kampanyasına aracılık etmiş, sonrasında ahlak ve şeref çağrımız üzerine özür dilemişti. Aynı iftira ve karalamayı katıldığı tv programında tekrar etmesinden ötürü, vakfımızın hukukunu korumak adına dava açacağız." "Kazandığımız tazminatı -daha öncekilerde olduğu gibi- ahlaklı gazeteciler olmaları umuduyla iletişim fakültesi öğrencilerine burs olarak vereceğiz. İftira ve karalamalarla beslenenler aleyhine açmış olduğumuz davaların yedisi sonuçlandı, davalılar toplam 128.000 TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Bu meblağdan 60.000 TL'si üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi kararı ile kesinleşti. Saygıyla Duyurulur." "İFTİRALAR YAN YANA KOYULSA İSTANBUL'DAN KANDİL'E YOL OLUR" T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Baykar Savunma Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar da konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ahlak ve şeref çağrımız vaktiyle özür diletmişse de, iftira ve karalama dürtüsüne engel olamamış. Bu alçakların iftiraları yan yana koyulsa İstanbul'dan Kandil'e yol olur. Sebebi Milli Teknoloji Hamlesi gönüllüsü binlerce gencimiz mi, Milli S/İHA'larımız mı? Belki her ikisi de." ifadelerini kullandı. Ahlak ve şeref çağrımız vaktiyle özür diletmişse de, iftira ve karalama dürtüsüne engel olamamış.Bu alçakların iftiraları yan yana koyulsa İstanbul'dan Kandil'e yol olur.Sebebi #MilliTeknolojiHamlesi gönüllüsü binlerce gencimiz mi, Milli S/İHA'larımız mı?Belki her ikisi de.

2 yıl önce

HDP'nin PKK elebaşı Öcalan'ın projesi olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK ile HDP'nin hiçbir bağının bulunmadığını savundu

Eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde, Kısadalga'dan Beril Eski'nin sorularını cevapladı. PKK'NIN UZANTISI DEĞİL Demirtaş, yaptığı açıklamalarda HDP ile PKK'nın hiçbir bağının bulunmadığını savundu. HDP için "Silahlı bir yapıyı temsil etmez. Onun siyasi kolu veya uzantısı değildir. Belki bu yanılgılı yaklaşımın kabul görmesinde, biz HDP sözcülerinin de zaman zaman yanlış anlaşılmaya müsait konuşmalarımız yol açmıştır" dedi. "HDP ÖCALAN'IN PROJESİDİR" Partinin eş genel başkanlığını yapmış Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş açıkça HDP’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın projesi olduğunu söylemekten çekinmemişlerdi. Demirtaş, yıllar önce katıldığı bir televizyon yayınında Öcalan için "sayın" diyerek "HDP'nin başarısı sayın Öcalan'ın çok önemsediği projedir" demişti. SIRTIMIZI YPG'YE DAYIYORUZ Demirtaş, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için "Daha biz başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz" ifadelerini de kullanmıştı. Bir başka eski HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ da "Sırtımızı YPG'ye yaslıyoruz" açıklaması yapmıştı. HDP'li Abdullah Zeydan ise eli kanlı örgütle ilgili "PKK sizi tükürüğüyle boğar" çıkışında bulunmuştu. HDP'YE E-POSTA'YLA TALİMAT 37 kişinin hayatını kaybettiği 6-8 Ekim eylemlerinin talimatının HDP'ye, terör örgütü PYD tarafından verildiği ortaya çıkmıştı. Kobani davasının tutuklu sanıklarından eski HDP MYK Üyesi Bircan Yorulmaz'ın bilgisayarında tespit edilen, "Acil Çağrı" başlıklı İngilizce kaleme alınan elektronik postanın, PYD'nin sözde Avrupa Medya ve Halkla İlişkiler Ofisi Bilgi ve İlişkiler Merkezinden gönderildiği tespit edilmişti.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Osman Kavala Soros'cudur, Selahattin Demirtaş teröristtir

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Zillet İttifakı havanda su dövmüş, Cumhur İttifakı milletle kenetlenmiştir. Cumhur İttifakı çiftçi dostu, Cumhur İttifakı esnaf sevgisi ile doludur. Dar gelirli vatandaşlarımızı, asgari ücretle geçinen milyonlarca kardeşimizi, üreten insanlarımızı boğmayacak, daraltmayacak bir vergi sistemi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Herkesin gelir gücüne göre vergi ödediği adil bir sistem esas olmalıdır. Verginin üretim ve istihdam üzerindeki etkisi ile sosyal yönü birlikte değerlendirilmelidir. Vergi sistemi dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Millet ne istiyor ise onu yapacağız. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. İstismarcılara izin vermeyeceğiz. İnkarcılara pirim vermeyeceğiz. İhanetin belini kıracağız. Siyasi kriz çıkarmakla meşgul olan siyasi partiler milletimiz tarafından not edilmektedir. Ortada bir kriz yoktur. Olsa da bundan memnun olamayız. Cumhur İttifakı'nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa bunu da seve seve veririz. Biz krizlerin ortağı değil, insanımızın ortağıyız. Cumhur İttifakı'nın yılmaz ortağıyız. Bir süredir İstanbul'un bazı ilçelerinde kağıt toplayıcı kardeşlerimiz ile ilgili istenmeyen şeyler yaşandığını görüyoruz. Bunu da Kılıçdaroğlu'nun kaşımaya çalıştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Buna kendisi bile inanmıyor, kimseyi de inandıramıyor. Çalışanın iyisi kötüsü olmaz. Rızkın iyisi kötüsü olmaz. Kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, daha insani şartlarda çalışmalarını sağlamaktır. Kılıçdaroğlu abuk sabuk konuşacağına bu işin kaynağına inmelidir. Biz bunun derinliğini 2010 yılında görümüştük. Okulsuz her köye bir okul kampanyası başlatmıştık. Ayrıntılar geliyor...

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar'ın hayatı Azerbaycanlılara ilham olacak

Azerbaycan ordusunun 30 yıllık Ermenistan işgaline son vererek Dağlık Karabağ'ı yeniden topraklarına katmasında büyük bir payı olan Bayraktar TB2 SİHA'ların üreticisi Selçuk Bayraktar'ın hayatı, Azerbaycanlı çocuklara ilham olması için kitap haline getirildi. BAYRAKTAR'IN HAYATI ÇOCUKLARA İLHAM OLACAK Azerbaycan'da hizmet veren 3 Alma isimli yayınevi, 10 yaş üzerindeki çocuklar için Selçuk Bayraktar’ın hayat hikayesinin anlatıldığı 48 sayfalık bir kitap yayınladı. "BÜYÜK HAYALLERE İNANDIRAN HAYAT HİKAYESİ" Kitabın içeriğinde, "Selçuk Bayraktar'ın çocukları büyük hayallere inandıran hayat hikayesi" ifadeleri yer aldı. ŞEREF MADALYASI ALMIŞTI Bayraktar, Dağlık Karabağ'ın geri alınması sürecinde yaptığı katkılardan dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından şeref madalyası (Karabağ Nişanı) ile onurlandırılmıştı.

1 2 ... 22 23 24 25 26 27 28 ... 93 94