04 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi, Zonguldak'ta yükselmeye devam ediyor: Hedef önümüzdeki yıl yerli gazın evlerde kullanılması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin ardından geçen 2 yılda projede çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirterek, "Şu ana kadar sorunsuz ilerleyen proje, gelecek yıl gazın ulusal sisteme bağlanmasıyla, dünyada kendi alanında bu kadar kısa sürede biten proje olarak rekorlar kitabına girmiş olacak." dedi. Dönmez, Fatih sondaj gemisinin 21 Ağustos 2020'de Karadeniz'de Türkiye'nin tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini yapmasının ardından geçen 2 yıldaki gelişmeleri anlattı. Küresel gündemde enerjinin ilk sıralardaki yerini koruduğunu ve enerji bağımsızlığının her zamankinden daha büyük önem taşıdığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Dönmez, şöyle konuştu: "Yerli enerjiye yapılan her yatırımın da her zamankinden daha fazla ehemmiyeti bulunuyor. Bizim enerji bağımsızlığı için yola çıkmamız ise bu gelişmelerden öncesine dayanıyor. Bundan tam 2 yıl önce, milli enerji hedefiyle dümenimizi kırdığımız Karadeniz'den gelen müjdeli haberi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan kamuoyuyla paylaşmıştı. Karadan 170 kilometre açıkta, Fatih sondaj gemisinin gerçekleştirdiği 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfi Türkiye'nin de en büyük keşfi olarak kayıtlara geçmişti. 2020'de denizlerdeki en büyük keşif unvanı da alan bu keşif bizim için ise aynı adındaki Sakarya gibi yeni bir dirilişin ilk adımı oldu. Sonrasında da yapılan keşiflerle Sakarya Gaz Sahası'nın rezervi 540 milyar metreküpe çıktı." Dönmez, keşfin gerçekleştiği andan itibaren sahadaki çalışmaların karada ve denizde aralıksız sürdüğünü aktardı. Sahada 6 bin kişi ve denizlerde yaklaşık 30 gemiyle sürecin planlandığı gibi ilerlediği bilgisini paylaşan Dönmez, "Aradan geçen 2 yılda çevreyi ve doğayı gözeterek yürütülen çalışmalar sonucunda Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi, Zonguldak'ta yükselmeye devam ediyor. Son olarak, gazı taşıyacak boruların seriminde de ciddi aşama kaydedildi. Castorone gemisi, 170 kilometrelik hattı bitirmek üzere. Önümüzdeki günlerde gazı taşıyacak boru serimini tamamlamış olacağız." diye konuştu. Dönmez, hedefin Cumhuriyetin 100'üncü yılında yerli gazın evlerde kullanılması olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Böylesine devasa bir projenin 3 yıl gibi kısa bir sürede bitmesi çok ayrı bir başarı hikayesi. Şu ana kadar sorunsuz ilerleyen proje, gelecek yıl gazın ulusal sisteme bağlanmasıyla, dünyada kendi alanında bu kadar kısa sürede biten proje olarak rekorlar kitabına girmiş olacak. Bu başarıların arkasında da enerjinin gizli kahramanları var. Kimisi küresel enerji şirketlerini kimisi de yüksek kariyerlerini bıraktı ve Türkiye’nin bu dev projesinde çalışmak için ülkesine döndü. İşte bu kahramanlara ve projenin yükselmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Öte yandan, Karadeniz'deki çalışmalar bizi Akdeniz’den uzaklaştırmadı. Akdeniz'de de hakkımız olanı almakta kararlıyız. Türkiye'nin 4'üncü sondaj gemisi Abdülhamid Han, ilk durağı Yörükler-1 kuyusunda sondajına başladı. Hedefimiz Karadeniz'deki sevinci Akdeniz’de de yaşatmak. İnşallah müjdeli haberleri Akdeniz'den de paylaşırız." Karadeniz'de dev keşfin ardından geçen 2 yıldaki dönüm noktaları 29 Mayıs 2020'de Haydarpaşa Limanı'ndan yola çıkan Fatih sondaj gemisi, Filyos Limanı'ndaki hazırlık süreçlerinin ardından Karadeniz'e açılarak 20 Temmuz 2020'de ilk sondajına başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos 2020'de Fatih'in, Sakarya Gaz Sahası'ndaki Tuna-1 lokasyonunda 320 milyar metreküple Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini yaptığını bildirdi. Erdoğan, 17 Ekim 2020'de ise Fatih sondaj gemisinin ilave 85 milyar metreküp rezerv keşfettiğini ve toplam miktarın 405 milyar metreküpe yükseldiğini açıkladı. Fatih, Sakarya Gaz Sahası'ndaki derin deniz tespit kuyularından ilki olan Türkali-1'de 5 Kasım 2020'de sondaja başlarken, Kanuni, sahadaki çalışmaları hızlandırmak amacıyla 13 Kasım'da Haydarpaşa Limanı'ndan Karadeniz'e uğurlandı. Türkali-1' ve Türkali-2 tespit kuyularında çalışmalarını tamamlayan Fatih, 8 Nisan 2021'de keşif amaçlı sondaj yapmak üzere Amasra-1 kuyusunda sondaja başladı. Bu sırada 5 Mayıs 2021'de Kanuni, Karadeniz'deki ilk görevi olan Türkali-2 kuyusunda derin deniz kuyu testlerini yapmak üzere denize açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Haziran 2021'de Fatih sondaj gemisinin, Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp gaz keşfettiğini açıkladı. Aynı gün, Karadeniz gazının karaya çıkış noktası olan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nin temeli atıldı. Sakarya Sahası Gaz Yakma Töreni'nin ardından 29 Temmuz'da Türkali-2 tespit kuyusunda ilk kuyu akış testi tamamlandı. Yavuz'un Karadeniz yolculuğu başladı Karadeniz'deki çalışmalara katılmak üzere Yavuz sondaj gemisi, 6 Ekim 2021'de Haydarpaşa Limanı'ndan hareket etti ve 7 Ekim'de Filyos Limanı'na ulaştı. Kanuni, 7 Aralık 2021'de Türkali-2'de yürüttüğü ilk derin deniz kuyu testlerini başarıyla tamamlamasının ardından 10 Aralık'ta Türkali-1'de derin deniz kuyu testine başladı. Türkali-3, Türkali-4, Türkali-5 ve Türkali-6 tespit kuyularında sondajları tamamlayan Fatih, 24 Aralık'ta Türkali-7 kuyusunda sondaja geçti. Fatih, tespit kuyularındaki çalışmaların ardından yeni keşif hedefiyle 16 Şubat'ta Sakarya Gaz Sahası'ndaki üçüncü arama kuyusu olan Karasu-1'de 5 bin metre derinlikte yapacağı sondajına başladı. Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi kapsamında keşfedilen doğal gazı karaya ulaştıracak ünitenin ilk kaynağının 10 Mart'ta yapılmasının ardından, gazı kuyu başından üretim haznesine iletecek dev vanalardan ikisi Filyos Limanı'na ulaştı. Yavuz sondaj gemisi, Karadeniz gazının üretiminde ilk ve en önemli aşamalardan biri olan kuyu başı vanasını deniz tabanına indirmesi için 8 Nisan'da Türkali-2 kuyusuna uğurlandı. Doğal gazı taşıyacak boruları deniz tabanına yerleştirecek Castoro 10 isimli gemi 7 Haziran'da Filyos Limanı'na ulaştı ve deniz tabanına ilk boru 13 Haziran'da indirildi. Hali hazırda Castorone gemisi derin sularda boru serim işlemini sürdürüyor. İlk etapta günlük 10 milyon metreküp gaz üretimi Sakarya Gaz Sahası'nda üretim için öncelikle 10 kuyu açılacak. Karadeniz'deki her 6 kuyu denizin altında bir dağıtım haznesine bağlanacak ve tek hat olarak kıyıya çıkacak. Bu kapsamda Faz-1'deki 10 Türkali kuyusunun 6'sı bir dağıtım haznesinde, diğer 4'ü ise ikinci bir dağıtım haznesinde toplanacak. Faz-2 kapsamında kuyular açılmaya devam edildikçe her dağıtım haznesinde 6 kuyu bağlı hale gelecek. Dağıtım hazneleri eylül ayından itibaren denizin altına yerleştirilmeye başlanacak. Doğal gazın karaya çıkış noktasında ise ilk etapta kasım ayında tamamlanması planlanan Batı Karadeniz Gazı Ölçüm İstasyonu, ikinci etapta Batı Karadeniz Doğal Gaz Boru Hattı Faz-1 kısmı inşa edilecek. Karaya çıkarılan doğal gaz, bir gaz ölçüm istasyonu ve 211 kilometrelik boru hattıyla ulusal iletim şebekesine aktarılacak. Yapılan çalışmalarla Sakarya Gaz Sahası'ndan ilk etapta günlük 10 milyon metreküp, ikinci etapta günlük 40 milyon metreküp doğal gaza ulaşılacak.

1 yıl önce

TESK Başkanı Palandöken: Enflasyonun yükselmesinin asıl nedeni 3 harfli marketler

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, enflasyon oranlarından zincir marketleri işaret ederek, "Bunlar ne sattılar, tekne sattılar. Amaçları insanları yanıltmak" dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, zincir marketlerin rekabet gücünün yüksekliği nedeniyle vatandaşları yanıltma politikalarını da birlikte yaptıklarını savunarak, "Enflasyon oranının yükselmesinin asıl nedeni birden çok yani zincirler 3 harfli marketler” dedi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Beni yargılayacaksın, Apo'yu, Selo'yu serbest bırakacaksın

Bakan Soylu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca başlatılan "Yüz Yüze 100 Gün" projesi kapsamında, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığında partisinin üç kademe ilçe yönetimi, mahalle başkanları ve meclis üyeleri ile bir araya geldi. Siyasetin, milletin dili, tercümesi ve özü olduğunu dile getiren Soylu, siyaseti farklılaştırmaya, başkalaştırmaya, küçümsemeye ve devre dışı bırakmaya çalışanların aslında milleti devre dışı bırakmak istediklerini söyledi. İl Başkanlığınca düzenlenen "Yüz Yüze 100 Gün" projesinin milletin taleplerini gözden geçirebilmek adına atılan önemli bir adım olduğunu ifade eden Soylu, AK Parti'nin sadece bir değişim ve kalkınma partisi değil aynı zamanda devrim partisi olduğunu belirtti. Soylu, "21'inci asır başlarken karşı karşıya kaldığımız durumu hepimiz biliyoruz. Amerika'dan, Avrupa'dan parmak sallanan Türkiye vardı. Sınırlarımızın hemen dışında terörle mücadele yaptığımız zaman Avrupa'nın başkentleri dahil olmak üzere, Amerika'nın başkentlerinden 'Sen ne yapıyorsun?' diye uyarılan bir Türkiye vardı." diye konuştu. İstanbul'daki yatırımlara vurgu yaparak, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray gibi birçok hizmet olmasa kentin yaşanmaz olacağını kaydeden Soylu, şehir hastanelerinden üniversitelerine kadar Türkiye'de 20 yılda 100 yılın altyapısının oluşturulduğunu anlattı. Türkiye'nin yaptığı devrimler karşısında ya yoksullukla karşı karşıya bırakılmaya çalışıldığını ya da bir takım fay hatlarının tetiklendiğini belirten Soylu, "Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik, laiklik, anti laiklik diye bizim kendi adımıza bir kısmını zenginlik olarak değerlendirebileceğimiz fay hatlarını tetikleyerek bizi kendi kendimize enerjimizi kaybedeceğimiz bir alana doğru itmeye çalıştılar." dedi. Bakan Soylu, Türkiye'de 10 yılda bir darbe yapıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ailelerimize, 'Eğer çocuklarınızı siyasete sokarsanız, yani milletin sesini ifade ederseniz sonunuz Adnan Menderes gibi olur. İdam sehpasını görürsünüz.' Hınçlarını alamadılar, rahmetli Özal'ı böyle tehdit ettiler. Hürriyet Gazetesi'nin 3 ayda bir, 6 ayda bir en sağ köşesinde, her zaman Adnan Menderes'in fotoğrafı bulunurdu. O mesaj hem millete hem de ülkeyi yönetenlere mesajdı. Bunların hepsini 20'nci yüzyıldan, bir daha gelmemek üzere, 21'inci yüzyıldan 20'nci yüzyıla iten AK Parti iktidarıdır. Darbeyi, yokluğu, yoksulluğu, geri kalmışlığı yenen, Doğu ve Batı arasındaki makus tarihi ortadan kaldıran, etrafımızdaki coğrafyada huzursuzluk varsa ona adım atmaya çalışan ve sessiz kalmayan da AK Parti iktidarıdır. Dolayısıyla millettir, siyasetin kendisidir, demokrasinin özüdür. Şimdi tahammül edemedikleri bu." "Beni yargılayacaksın, kimi serbest bırakacaksın?" Bazı muhalefet milletvekillerinin "Yargılanacaksınız." sözünü anımsatan Soylu, şunları kaydetti: "Niye yargılanacağız kardeşim? Yargıladınız, Adnan Menderes'i siz astınız. Adnan Menderes'i Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları ve bizatihi İnönü'nün kendisi astırmıştır. O darbeyi yapanların hiçbir zaman gücü yetmez. Amerika'yla Avrupa'yla beraber, ortak bir şekilde onu astırdılar. Bize ne demek istiyorlar? Hürriyet Gazetesi'nde 6 ayda bir koyamadıkları fotoğrafı, şimdi sözleriyle Meclis'te söylüyorlar. Tamam kardeşim, beni yargılayacaksın. Kimi serbest bırakacaksın? Apo'yu serbest bırakacaksın, söylüyorsun. Kimi serbest bırakacaksın? Selo'yu serbest bırakacaksın. Beni yargılayacaksın, ne yapacaksın? S-400'ü geri iade edeceksin. İHA'yla SİHA'ları kullanmayacaksın. Etrafındaki coğrafyaya sessiz kalacaksın. Türkiye'nin bugüne kadar ne büyük kalkınma hamlesi varsa hepsini geri alıp, bütün defteri kapatıp Türkiye'yi, eski Türkiye'de olduğu gibi geçmişe mahkum bırakacaksınız. Yargılayacaksanız PKK'yı, KCK'yı, PYD'yi, hem etrafımızdaki coğrafyaya hem de Türkiye'ye hakim etmeye çalışacaksınız. Bu çok net bir şekilde gözüküyor. Yargılayacaksınız da ne yapacaksınız? Büyükelçilerin talimat verdiği 'şu adamı çıkaracaksınız' dediği talimatları birebir yerine getireceksiniz. Bütün yapmak istedikleri bu." Bakan Soylu, AK Parti olarak sadece altyapı üzerine çalışma yapmadıklarını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyanın ve dünyanın da umudu olduklarını dile getirdi. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nı karşılaştıran Soylu, "Cumhur İttifakı idealler ittifakıdır. Yani Cumhur İttifakı sadece bir seçimin kazanılmasına yönelik bir araya gelmiş bir siyasi oluşum değildir. 2023 seçimini kazanalım, 2019'u, 2018'i diye bir araya gelmiş bir anlayış değildir. Tam tersi tarihimizin, medeniyetimizin, değerlerimizin, gelenek ve göreneklerimizin hamuruyla yoğurulmuş ve tarihin içerisinden gelen ve bize emanet bırakılan bütün mirasımıza sahip çıkan, aynı zamanda geleceği de kucaklayan bir anlayışın ta kendisidir. Birbirimize tenakuzumuz yoktur. Millet İttifakı'nın elbette birbirlerine tenakuzları vardır. Biri Doğu'dan konuşur, biri Batı'dan konuşur. Biri aşağıdan konuşur, biri yukarıdan konuşur. Masanın altında başkaları var, üstünde başkaları var. Büyükelçiler başka bir metin yazarlar, kendileri başka bir metin yazarlar. Galip gelen elbette ki büyükelçilerin metinleri olur. Bizim yerlilik ve millilik anlayışımız büyük bir gayretle devam eder, ötekiler de dışarıya el açan anlayışa büyük bir gayretle devam eder." değerlendirmesinde bulundu. Dünyadaki kriz zamanlarında dahi Türkiye'nin hedeflerinden vazgeçmediğini, her krizi kendi adına fırsata çeviren bir anlayışı ortaya koymaya çalıştığını vurgulayan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgeliği ve tecrübesi, Türkiye'nin gücünü, avantajlarını, dezavantajlarını iyi bir şekilde yönetebilme kabiliyeti olduğu için AK Parti'nin 21 yıldır ayakta durduğunu belirtti. "AK Parti, Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır" İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul, Ankara ve İzmir'de CHP'li belediyelerin hizmet yapmadığını, yapabilecek kabiliyetleri ve takatleri olmadığını ifade ederek, 1989-1994 yıllarında bunları gördüklerini ve milletin CHP'ye bir daha iktidar vermediğini kaydetti. Bugün de bunu yaşadıklarını, tarihin tekerrür ettiğini söyleyen Soylu, şöyle devam etti: "Geçmiş yıllarda hep aynısını yaptılar. Yokluklar, kıtlıklar, özgürlüklerin kısıtlanması... Bu ülkede insanları fişlediler, kıyafetlerini fişlediler, aile yaşantılarını fişlediler. Alevi veya Sünni diye fişlediler. Peki fişlediğiniz, kısıtladığınız insanlar özgür olmazlarsa, kendilerini ifade edemezlerse, özgüvenleri olmazsa neye katkı koyabilirler? Ötekisi olmaya mahkum olurlar. AK Parti Türkiye'nin üzerinden bu örtüyü kaldırmıştır. Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır ve kaldırmaya devam etmektedir. Biz daha yolun başlangıcındayız. Onun için 2023 seçimleri, 2053 seçimlerinin işarıdır, işaretçisidir. 2071'in işarıdır, işaretçisidir. Çok çalışmalıyız, millet çalışanın yanındadır." Milletin her şeyi en iyi gören, anlayan ve bilen olduğunu vurgulayan Soylu, millete karşı yanlışları, ihanetleri, yarı yolda bırakan bir anlayışları olmadığını, kendi hevesleri, makam ve çıkarları için ülkenin anlayışını ve iradesini başkalarına devretmediklerini, milletin de bunu bildiğini söyledi. Bakan Soylu, milletle beraber olacaklarını ve milletin söylediklerinin tamamını zihinlerine kazıyacaklarını belirterek, "2023 sonrası Türkiye'nin gelecek vizyonunu, gelecek politikasını hem tecrübelerimizle hem de milletimizin bize söyledikleriyle yeniden bina edip, Türkiye'nin geleceğine güçlü adımlarla gideceğiz." dedi. Muhalefetin kendilerine ait bir değerlendirmesi, bakışı ve değerlerine ait bir saygısı olmadığını söyleyen Soylu, şunları kaydetti: "Onlar kazanmak için her yolu mübah gören bir kimliksiz yolun yolcularıdır. Açık ve net. Bunun Akşener'i de öyle, Kılıçdaroğlu'su da öyle, bunun diğerleri de aynı şekilde öyledir. Nereden gelirse... Amerikan'dan mı gelir, eyvallah. PKK'dan, HDP'den mi gelir, eyvallah. Siz kaç puansınız ki bir araya geliyorsunuz, kaç puanı topluyorsunuz ki yüzde 50'yi aşacaksınız? Matematik belli. HDP ve PKK... Kadın Meclis'te söylemedi mi? 'Bizim oylarımızla burada oturuyorsunuz' demedi mi? Akşener bana oradan laf yetiştiriyor; 'İçişleri Bakanı, onlarla sözleşme imzaladı diye beni suçluyor.' dedi. Evet, 2018 seçimlerinde söyledim. Benim söylediğimi Meclis tutanaklarında, PKK HDP milletvekili çıkıp söylemedi mi? Söyledi. Allah, masa altında bu ülkeye ihanet sözleşmesi kimseye imzalatmasın. Allah bize öyle gün göstermesin. PKK'yla HDP'yle her türlü iş birliğini yapacaksınız. Ondan sonra da 'Biz bunu yaptık mı yapmadık mı' diye bir de bizi suçlayacaksınız. Oylarınızda ve milletvekilliğinizde onların imzası ve payı var. Bunu onlar da söylüyor, ben de söylüyorum, matematik de söylüyor. Millet İttifakı nasıl yüzde 50'yi yakalayacak? Üst üste koyuyorsunuz, nasıl yakalayacak?" Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Silivri İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu da konuşma yaptı.

1 yıl önce

Gürsel Tekin'den Buğra Kavuncu'ya: Nezaketsizlik

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşesinde Kavuncu’nun ''Bizim sahada şubat ayından beri en çok duyduğumuz isim Mansur Başkan. Mansur Yavaş ile ilgili bir ağırlık var” şeklindeki ifadesinin yankıları hakkında yazdı. Yazıya göre Tekin, şunları kaydetti: Bir siyasi partinin il başkanı, bir başka siyasi partiden kimin aday olacağını tarif ediyorsa bu çok büyük nezaketsizliktir. Ben, ‘Meral Hanıma başbakanlık yakışmaz, aslında Koray Aydın'a yakışır' diyebilir miyim? Çıkar, Cumhurbaşkanı adayı olarak liderini tarif edebilir. Buna bir şey diyemem. Ama CHP kimliğini taşıyan birisini tarif etmeye hakkı yok. Onu ancak CHP Genel Başkanı tarif edebilir. Kavuncu da ifadeleri hakkında özetle şunları söyledi: Bazı insanlar Mansur Bey'in adının geçtiğini ilk defa duyuyormuş gibi yapıyor. Ben de buna şaşırıyorum. Sahadaki durumu bütün samimiyetimle söyledim. ‘Mansur Bey aday olsun, olmasın, şu adaylık için uygundur' demedim. Bana sorarsanız en uygun aday bizim genel başkanımız. Bir kadının, partimizin genel başkanının cumhurbaşkanı olmasını isteriz. 6'lı masanın göstereceği her aday uygundur. Aday belirlenirken ‘En uygun aday kim, kim kazanır'  soruları kıymetlidir. İkisini bir araya getirdiğimizde sıkıntı kalmıyor. Maksadım asla karışıklık çıkarmak değil. Böyle bir düşüncem de olamaz. Ben, saha izlenimlerimi söyledim. Bunu partime bildirmek de görevdir. 6'lı masanın vereceği karar ne olacaksa, o aday için canla başla çalışacağız.

1 yıl önce

CHP’li belediyelerin sel ile mücadelesinden geri kalanlar: Kimi şampuanlandı duş aldı, kimi halısını yıkadı

İzmir genelinde ara ara 3 gündür devam eden sağanak yağış, cadde ve sokakları göle çevirdi. Aniden başlayan yağış, sürücü ve vatandaşlara zor anlar yaşatırken, trafikte zaman zaman aksamalar yaşandı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1563180441225400321?s=21&t=pxJSU4MoP33iHR-gU2B9bw SEL SUYUNDA DUŞ ALDI Sağanak yağışla birlikte İzmir'de ilginç görüntüler de ortaya çıktı. Bornova Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde bir kişi, yağmur suyu nedeniyle göle dönen sokakta duş aldı. Şampuan dökerek saçlarını da yıkayan kişinin ilginç anları, bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. KİMİ DE HALISINI YIKADI Eskişehir’de beklenen ve öğleden sonra aniden bastıran kısa süren şiddetli yağış ve fırtına günlük hayatı olumsuz etkilerden ilginç anlara da sebep oldu. Tanıtım günleri için stant açan satıcılar kuvvetli sağanaktan korunmaya çalışırken, bir kadının ise yağmuru fırsata çevirip küçük yolluğunu yıkaması ilginç görüntüleri ortaya çıkardı.

1 yıl önce

İkna yoluyla 1 terörist daha teslim oldu: teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 75'e yükseldi

İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK/KCK terör örgütünden kaçan 1 örgüt mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. 2021 yılında terör örgütüne katıldığı tespit edilen örgüt mensubunun son olarak Irak'ta faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Böylelikle; 2022 yılı içerisinde sadece ikna yoluyla ülkemize teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 75'e yükseldi.

1 yıl önce

ABD'den Gülşen için 'endişeliyiz' açıklaması

Şarkıcı Gülşen'in, nisan ayında verdiği bir konser sırasında kullandığı "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor." ifadeleri gündemdeki yerini koruyor. Büyük tepkiye yol açan görüntülerin kamuoyuna yansımasından sorna gözaltına alınarak tutuklanan ünlü şarkıcı hapishanede ikinci gününü geçirdi. Gülşen'in avukatı tarafından tutukluluğa itiraz edilirken konu hakkında tartışmalar devam ediyor. Konuya ilişkin bir açıklama da ABD'den geldi. ABD'den endişeliyiz açıklaması ABD Dışişleri Bakanlığı, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan tutuklanan şarkıcı Gülşen hakkında açıklama yayınladı. Açıklamada, "ABD, Türkiye'de ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılan adli taciz biçimlerinden endişe duymaktadır. Türkiye'yi ifade özgürlüğüne saygı duymaya ve güvence altına almaya çağırıyoruz" denildi.

1 yıl önce

Türkiye, sel felaketi yaşayan Pakistan'a yardım elini uzattı

Pakistan'da aşırı yağışlardan dolayı yaşanan sellerde 1000'den fazla can kaybı yaşandı. Pakistan Ulusal Afet Yönetim Ajansı (NDMA) verilerine göre, ülkede son 24 saatte 119 kişi yaşamını yitirdi, 71 kişi ise yaralandı. 285 bini aşkın ev yıkıldı 1000'den fazla kişinin öldüğü, bin 500'den fazla kişinin de yaralandığı felakette yapılar da hasar gördü. 149 köprü ve 285 bini aşkın ev tamamen yıkıldı. Novşera şehrinden geçen Kabil Nehri’nin su seviyesi yükseldi. Yerleşim yerlerinin su altında kalması nedeniyle bölge sakinleri tahliye edildi. Türkiye'den Pakistan'a yardım eli Türkiye zor durumda olan Pakistan'a yardım için harekete geçti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistanlı mevkidaşıyla görüşerek destek mesajı verdi. AFAD'dan yapılan açıklamada da "Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla, sel bölgesine gidiyoruz" denildi. "İki uçağımız Ankara Etimesgut Havaalanı’ndan hareket etti" Milli Savunma Bakanlığı, Pakistan'a yardım malzemelerini taşıyan iki uçağın hareket ettiğini duyurdu. Bakanlığın resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Sel felaketlerinde zarar gören Pakistanlı kardeşlerimize ulaştırılacak yardım malzemelerini taşıyan iki uçağımız Ankara Etimesgut Havaalanı’ndan hareket etti. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet; Pakistan halkına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. @AFADBaskanlik" ifadelerine yer verildi.

1 2 ... 47 48 49 50 51 52 53 ... 93 94