27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Pensilvanya iddialarına neden sessiz? Çarpıcı açıklama: Sicili belli, yalanlayamıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuk olduğu canlı yayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu'nun 'dinleniyoruz' iddialarına yanıt vermiş, "Konuşmaları kaydetseydik Pensilvanya ile konuşmasını duyardık." ifadelerini kullanmıştı. Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'nun bir diş muayenehanesinde Pensilvanya ile görüştüğünü ve 'Yurtta barış dünyada barış' sloganını konuştuğunu ifade etmişti. Bahse konu zamanda Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını da yapan muayenehanede görevli Diş Hekimi Ali Arif Özzeybek, o görüşmeyi reddetmemişti. CHP lideri ise iddialara sessiz kalmayı tercih etmişti. Gelişmeleri TVNET'te değerlendiren Gazeteci Nedim Şener, Kılıçdaroğlu'nun sicilininin belli olduğunu ve iddiaları yalanlayamadığını vurguladı. "15 TEMMUZ BENZERİ OLMAYAN BİR ÖRNEK" Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimindeki tutumunun birçok şeyi anlattığını ifade eden Şener, "Hem kişisel hem de toplumsal olarak o geceye dair bir takım fikirlerimiz var. 'Türkiye'de bir darbe olsa kim direnir' dediğimiz zaman herkesin aklına da, FETÖ'cülerin aklına da solcu komünistlerin direneceği gelir. FETÖ'cülerin de dünyanın da beklemediği darbecileri milletin püskürtmüş olması benzeri olmayan bir örnektir." diye konuştu. "KILIÇDAROĞLU'NUN SİCİLİNE BAKIYORUM, FECAAT" Türkiye'nin demokrasisinin tehlikeye düştüğü en kanlı günün 15 Temmuz olduğunu ifade eden Şener, "Kılıçdaroğlu'nun o gün ne yaptığına bakıyorum. Soylu'nun dediği gibi Pensilvanya ile yurtta sulh konuşmaları yaptın mı? Bu soruya bir cevap vermesi gerekiyor. Sicilinize bakıyorum ben sizin. Kahve içerken çekilmiş fotoğrafınız. O gün yaşananlar ayrı bir fecaat. Bir tankın önüne geçmiş olsanız, adres sormak için elinizi kaldırsanız bile insanlar sizin darbeye karşı geleceğinizi sanardı. Onu bile yapmaktan aciz. Makarnacı, bulgurcu diye aşağılanan insanların can verirken o sokaklarda, o iftiraları atanların nasıl market benzin kuyruklarına girdiğini gördük." ifadelerini kullandı. "KILIÇDAROĞLU İDDİALARI YALANLAYAMIYOR" Kılıçdaroğlu'nun iddiaları yalanlayamadığını söyleyen Şener, 'Yalan kardeşim ispatla' dersiniz hukuk yoluyla hakkınızı ararsınız ama maalesef o yapılmıyor." dedi.

2 yıl önce

Her olayda ortalığı ayağa kaldıran ünlüler İstanbul'daki kar esareti sonrası CHP'li İBB yönetimine sessiz

Türkiye, geçtiğimiz yaz birçok bölgede çıkan yangınlarla mücadele ederken, sosyal medyada şarkıcısından oyuncuya çok sayıda ünlü isim yalan bilgi yayarak vatandaşları yanlış yönlendirmişti. Türkiye’nin yangınları söndürmekte ‘aciz kaldığı’ algısını yaymak için sosyal medyada başlatılan “Help Turkey” manipülasyonuna da destek çıkmışlardı. CHP'Lİ BELEDİYELERE SUSPUSLAR Benzeri birçok felakette ve muhtelif olaylarda sosyal medya hesaplarından sayısız paylaşım yapan, hükümeti suçlayan paylaşımlarda bulunan ünlüler, dün İstanbul'da yaşananlar karşısında sessizliğe gömüldü. Meteoroloji'nin İstanbul’a yaklaşan kar yağışını günler öncesinden haber vermesine rağmen önlem almayan, üstüne karla mücadelenin en önemli unsurlarından tuz için alım ihalesini iptal ettiği ortaya çıkan İBB'ye tek kelime eleştiri getirmediler. İBB'Yİ ELEŞTİRENLERE TEPKİ GÖSTERDİ Komplo teorileri içeren sosyal medya paylaşımlarıyla sık sık gündeme gelen şarkıcı Gökhan Özoğuz ise tam tersi CHP'li belediye güzellemesi yaptı. İBB yönetimine yönelik vatandaş tepkisinin, 'yapay gündem' olduğunu savundu. Özoğuz, "Ağaçlar kırılmasın diye kar döken kepçeler var Kadıköy'de. Liyakat böyle bir şey. İstanbul'a ihanet edip talan edenler yalan başlıklar açıyor paralı troll ordusuyla. Kimin napmaya çalıştığını biliyoruz" paylaşımı yaptı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'ın göçmen zulmüne tepki: Avrupa sessiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin davetlisi olarak iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey'in onuncu toplantısı dolayısıyla resmi Ziyaret için Ukrayna'ya gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'ya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
 Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutları ile gözden geçireceğiz. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız. Muhtelif alanlarda anlaşmalara imza atarak ilişkilerimizin ahdi zeminini daha da güçlendireceğiz. Ukrayna ile ilişkilerimiz son yıllarda özellikle ticaret, Turizm ve savunma sanayii gibi alanlarda ciddi mesafeler kat etmiştir. Salgına rağmen geçtiğimiz sene 2 milyonu aşkın Ukraynalı dostumuzu Türkiye’de misafir ederek yeni bir rekora imza attık. İkili ticaret hacmimiz de 2020 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 60 artarak 7 buçuk milyar dolara ulaştı. 10 milyar dolarlık hedefimize ulaşma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Ziyaretim vesilesiyle imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşmasının bu hedefe bizi kısa sürede ulaştıracağına inanıyorum. Ukrayna’nın karşı karşıya kaldığı meydan okumalarını ve bölgedeki gerilimi yakından takip ediyoruz. Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Biz de bir Karadeniz ülkesi olarak bölgede barışı hakim kılmak için tüm tarafları itidalli olmaya ve diyaloğa davet ediyoruz. İhtilafın barışçı yöntemlerle ve uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği aşikardır. Bölgemizde barış ve güven ortamının tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bu vesile ile bir kez daha vurguluyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Bugün Sayın Zelenski ile görüşmemizi yapacağız. Ardından da Çin ziyaretinden sonra Sayın Putin Türkiye ziyaretini gerçekleştireceğinin bilgisini bize vermişti. Bu iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeleri gerçekleştiremeden hangi taşı nereye koyacağımızı düşünmek doğru olmaz. Ama bu görüşmeleri yaptıktan sonra da neyi nereye oturtacağımızı ve bu bölgenin önemli bir ülkesi olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki olumsuz gelişmeleri görmek yaşamak bizler için doğru bir gelişme değil. Onun için de bu her iki ülke arasındaki sıkıntılı dönemi inşallah başarıyla atlatmayı düşünüyoruz. Zira kendi aralarında da bu ülkelerin temsilcileri sürekli, ‘Ukrayna için bir işgal söz konusu değildir, biz savaştan yana değiliz’ gibi buna benzer ifadeleri de hep kullanıyorlar biliyorsunuz. Biz de zaten benzer şeyleri sürekli söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. KABİL HAVALİMANI Şu anda Taliban’ın kendi içinde henüz bir yeknesaklığı yok. Maalesef nerede, neyi, nasıl ifade edeceklerini, bu konuda ne gibi tavır takınacaklarını şu anda belirlemiş değiller. Bu son gelişme de malum Kabil Havalimanı’na bir 777 uçağının inmesi ve bu uçağın içerisinde de maalesef Taliban’ın kabul etmeyeceği şekilde bir çok yolcunun bulunması bu süreci biraz olumsuz etkiledi. Biz tabi bu işin olumlu şekilde gelişmesi halinde Katar ile buradaki desteğimizi sürdüreceğiz ve Kabil Havalimanında bu süreci bu şekilde ele almak üzere bu süreci işletelim istiyoruz. Görüşmelerimiz her iki ülke ile de devam ediyor. İSRAİL CUMHURBAŞKANI MART'TA TÜRKİYE'YE GELECEK Mart ayının ortalarında inşallah bu ziyaret gerçekleşecek ve bu ziyaret ile beraber ikili ilişkilerimizi geleceğe yönelik çok daha farklı bir zemine olumlu istikamette oturmanın gayreti içinde olacağız. Bizim bu yaklaşımımız aynı şekilde İsrail tarafında da mevcuttur. Belki de Sayın Hertzog’un gelmesinden önce de onların özel temsilcilerinin bize geldiği gibi biz de özel temsilcimizi İsrail’e göndererek bir ön çalışmayı arkadaşlarımızla yapacak ve buna göre de süreci başlatacağız. AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ'NİN KAVALA KARARI Özellikle Türkiye’nin başta ilk derece mahkemeleri olmak üzere açık ve net söylüyorum. Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Şu anda bizim mahkemelerimizin bu konu hakkında vermiş olduğu bir karar var. Eğer bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş, bu da bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız olmayacaktır.  YUNANİSTAN'IN GÖÇMEN ZULMÜ Dün Parti Sözcümüz de bu konu ile ilgili açıklamasını yaptı. Her şeyden önce 12 tane insanı orada dondurarak ölümüne seyirci kalmak, öyle yenilir ve yutulur bir şey değil. Fakat Yunanistan’ın bu alışılmış tavrını ilk defa yaşamıyoruz. Botları şişlenerek batırılan ve ölüme mahkum edilen nice insanlar oldu bugüne kadar. Şişlenmek suretiyle botların batırılması ve buradaki insanların ölüme mahkum edilmesi Yunanistan’ın bu insanlara yönelik alışılmış tavrının ne olduğunu göstermesi bakımından önemli. Maalesef Yunan medeniyetinin bir göstergesiymiş gibi bir yapı var. Bu konuda bugüne kadar AB hep sessiz kalmıştır, dünya sessiz kalmıştır ve bundan önceki adetlerini de değiştireceklerine ben hiç ihtimal vermiyorum. Uydurdukları Frontex var, hiçbir işe yaramaz. 12 tane insanı donmak suretiyle ölümüne seyirci kaldılar. Yaptığımız çekimleri, her şeyi dünyada hangi ülkenin lideri ile görüşürsek onların önüne koyacağız. Mücadelemizi dünyanın gözleri önünde sürdüreceğiz. 

2 yıl önce

New York Times: Müslümanlar Fransa'yı sessizce terk ediyor

Amerikan NYT gazetesinde "Müslümanların Fransa'yı sessizce terk edişi" başlığıyla yayımlanan özel haberde, ülkede yaklaşan cumhurbaşkanı seçimi kampanyalarında ağırlıklı olarak göç tartışmaları ele alınırken Fransa'yı terk eden Müslümanların sayısının gün geçtikçe arttığı, bunun derin bir krize işaret ettiği vurgulandı. Haberde, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un en yakın 3 rakibinin seçim kampanyalarında daha çok "göç karşıtlığını" vurguladığına ancak Fransa'nın son yıllarda birçok Avrupa ülkesinden daha az göç aldığına dikkat çekildi. Fransa'nın dinamizm ve fırsat arayışında olan son derece kalifiye profesyonelleri kaybettiği belirtilen haberde, araştırmacılara göre bunlar arasında ayrımcılığı sebep olarak gösteren çok sayıda Müslüman Fransız'ın da bulunduğunun altı çizilerek, "Bu kişiler güvenliklerini, ait olmama duygusunu sürekli sorguluyor ve kendilerine yönelik önyargı engelinin varlığı nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda hissediyor." ifadelerine yer verildi. Haberde, ülkedeki siyasetçilerin ve basının bu gidişi görmezden geldiği vurgulanarak bu durumun, Fransa'nın azınlıklarının en kalifiye mensuplarına bile sosyal basamak atlatmakta ve entegre örnekleri olarak sunmaktaki başarısızlığını gösterdiği belirtildi. Fransa'dan ayrılmış 900 Müslüman'la anket yapan, Lille Üniversitesinden Profesör Olivier Esteves'in "Bu kişiler Kanada, İngiltere gibi ülkelerin ekonomilerine katkı sağlayacak, Fransa kendi ayağına sıkıyor." değerlendirmesine yer verilen haberde, ülke nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan Müslümanların, merkez sağın adayı Valerie Pecresse tarafından "Fransa olmayan bölgeler" gibi ifadeler aracılığıyla suç ve diğer sosyal sorunlarla ilişkilendirildiğine işaret edildi. 2015 SALDIRILARININ ARDINDAN AYRILDILAR Haberde, ABD'nin Philadelphia eyaletinde yaşayan Fransız vatandaşı Sabri Louatah'ın, Fransa'da 2015 yılında düzenlenen ve 130 kişinin öldüğü terör saldırıları sonrası bir gün sokakta üzerine tükürülmesi ve "pis Arap" olarak çağrılmasının ardından ülkeyi terk ettiğine dikkat çekildi. Louatah'ın "Ayrılmamın nedeni 2015 saldırılarıydı. ABD'nin doğu kıyısında büyük demokrat bir şehirde yaşıyorsan Paris'ten daha sakin bir hayatın var. Orada (Fransa) kaynayan bir kazandasın." ifadelerinin yer aldığı haberde, seçimleri dışardan izleyen Louatah gibi, Fransız Müslümanların seçimlerin gidişatı nedeniyle korkuya kapıldıkları vurgulandı. Haberde, Paris'in banliyölerinde, göçmen bir anne babanın çocuğu olarak dünya gelen ve büyüyen Amar Mekrous'un da 2015 saldırıları sonrası eşi ve 3 çocuğuyla İngiltere'nin Leicester kentine taşındığı örneği paylaşıldı. Mekrous'un yanı sıra Brexit'ten önce İngiltere'ye gelen Müslüman Fransızlar arasında genç ailelerin ve Fransa'da başörtüsü sorunu nedeniyle iş bulamayan bekar annelerin çoğunlukta olduğu tespitinin aktarıldığı haberde, Fransa, Belçika ve Hollanda'dan üniversiteler ile Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinden araştırmacıların yürüttüğü çalışmalara da değinildi. Bu araştırmaların ülkeyi terk eden genç Müslüman Fransızların çoğunun "oyunu kurallarına göre oynadıkları, kendilerine söylenen her şeyi yaptıkları halde temenni ettikleri hayata ulaşamadıkları", bu nedenle hayal kırıklığına uğradıklarına vurgu yapıldı. Haberde, Avrupa hukuku ve proje yönetimi alanında öğrenim görmesine rağmen Fransa'da iş bulamayan 31 yaşındaki Myriam Grubo'nun örneği paylaşılarak, önce Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde Cenevre'de ardından Senegal'de Pasteur Enstitüsünde çalıştıktan sonra ülkesine dönen genç kadının yeniden yurt dışında iş aradığı bilgisi paylaşıldı. MÜSLÜMAN ESKİ BAKAN DA FRANSA'YI TERK ETTİ Eski Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy döneminde İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı olan Senegal asıllı Müslüman Rama Yade'nin de 2017'de cumhurbaşkanı aday kampanyasının başarısız olmasının ardından ülkeden ayrıldığına dikkat çekilen haberde, 45 yaşındaki Yade'nin partisi merkez sağ Cumhuriyetçileri de "Fransız kimliğinin hayali bir versiyonunu dışındaki her şeye düşmanca" tavır aldığı için terk ettiğinin altı çizildi. Öte yandan haberde, Fransa'da İnsan Hakları Ulusal Danışma Konseyine yapılan şikayetlere göre, 2020'de Müslüman karşıtı eylemlerin bir önceki yıla göre yüzde 52 arttığı bilgisi de yer aldı. Ülkede, 2017'de yapılan bir kamu araştırması Arap ya da siyahi Fransız erkeklerin polisler tarafından 20 kat daha fazla kimlik sorgusuna maruz kaldığını, Kasım 2021'de yayımlanan bir hükümet raporu da "Arap" adı taşıyan adayların iş mülakatlarına çağrılma ihtimalinin yüzde 31 daha düşük olduğunu ortaya koydu.

2 yıl önce

Fransız vekilden Avrupa'ya Türkiye tepkisi: Afrika’daki artan varlığına neden sessizsiniz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Senegal ve Gine Bissau'yu kapsayan üç günlük ziyaretleri kapsamında Afrika'da. Ancak bu durumdan rahatsız olanlar var. 'BASKIN YAPIN' ÇAĞRISI O isimlerden biri Avrupa Parlamentosu'nun Fransız vekili Dominique Bilde. Sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan Bilde, ülkesine ve Avrupa Birliği'ne Türkiye'ye karşı sessiz kaldıkları için tepki gösterdi. Bilde, Fransa ve AB'nin Mali'deki Rus varlığını takıntı haline getirdiğini ancak Türkiye'nin artan etkisine benzer bir tepki vermediğini söyleyerek rahatsızlığını dile getirdi. TÜRKİYE VARLIĞINI GÜÇLENDİRİYOR Fransız vekil, "AB ve Fransa, Mali'deki Rusya ve Wagner'in paralı askerlerine takıntılıyken, Erdoğan Afrika'daki ekonomik ve güvenlik varlığını gizlice güçlendiriyor. Bu çifte standart neden?" sözlerini kullandı. https://twitter.com/dominiquebilde/status/1495678767997632518?s=21

2 yıl önce

Her konuda görüş beyan eden çevre dernekleri ve odalar, İBB'nin Çırağan'daki tarihi 112 çınar ağacını kesmesine sessiz kaldı: Bilgimiz yok!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacının kesilmesi kamuoyunda tepki çekerken çevre derneklerinden çıt çıkmıyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Mimarlar Odası, Taksim Dayanışma Platformu, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), tarihi çınarların kesilmesinden 7 gün geçmesine rağmen açıklamada bulunmadı. Sabah'a konuşan çevre dernekleri temsilcileri, Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacının kesilmesinden bilgi sahibi olmadıklarını, açıklama yapmalarının gündemde olmadığını söyledi. 'BENİM BİLGİM YOK' Konuyla ilgili ulaşılan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Korkmaz, "Benim bilgim yok. İstanbul'da olan bir olay, gerçekten bilgim yok. Bilmediğim şey hakkında ne konuşayım? Nerede olduğunu bile bilmiyorum" dedi. 'GÜNDEMİMİZDE DEĞİL' Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) ise "Şu an açıklama gündemimizde değil. Yönetim Kurulumuz da bu konuyu gündemine almadı" açıklamasında bulundu. Taksim Dayanışma Platformu Sözcüsü Tayfun Kahraman ise, "Bizim değil İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ya da ilgili meslek odalarının açıklama yapması gerekir. Ziraat Mühendisleri Odası ve Orman Mühendisleri Odası'dır. Şu an o sıfatla açıklama yapmam doğru olmaz. Bunun açıklamasını yapmam çok doğru olmayacaktır" dedi. TEPKİ YAĞIYOR: MESELE HİÇBİR ZAMAN AĞAÇ OLMADI İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde kestiği çınar ağaçları için İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nden izin almamasına uzmanlar, siyasiler ve belediye başkanlarından tepkiler sürüyor. Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nejdet Balcı: Ağaçların kesilerek alandan uzaklaştırılması bizim için son çaredir. En son başvurulması gereken yöntemdir. Yapılması gereken bu mantarı izole edebiliyorsak, ağaçlardan uzaklaştırabiliyorsak uzaklaştırmak. Bu işi uzmanlarıyla oturup değerlendirip, yol haritasını ortaya çıkarıp kamuoyuyla paylaştıktan sonra adım adım yürütmek lazımdı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı: Mesele ağaç değil! Hiçbir zaman da ağaç olmadı. Ağaç kesiliyor diye Gezi'de memleketi ayağa kaldıran, kamuya zarar verenler; Dolmabahçe'de kesilen ağaçlara neden sessiz? Talimat mı gelmedi? Asırlık çınarları keserek İstanbul'un 'ağaçlı yolunu' çıplak bıraktınız AK Parti Genel Başkanvekili Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Turan: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Çırağan Caddesi'ndeki 112 adet çınar ağacını hastalık bahanesiyle kesmesi çevre katliamıdır. Medeniyet katliamıdır. İstanbul'umuzun tarihine şahitlik eden çınar ağaçlarının kesilmesi tarih katliamıdır. Buna tepkisiz kalan sözüm ona çevre derneklerini, STK'ları ve çevrecileri ibretle izliyoruz. Bu zihniyet, nobran bir zihniyettir.

2 yıl önce

Süleymancıların yurdundaki dayak skandalına soruşturma ve gözaltı… CHP ve İYİ Parti ise sessiz!

İstanbul’un Esenler ilçesinde Süleymancılar cemaatine bağlı özel erkek öğrenci yurdunda bir görevli, masa etrafında toplanan öğrencileri sırasıyla azarladı. https://twitter.com/genelgundem/status/1507224195176013824?s=21 TEK TEK KAFALARINA VURDU Bu da yetmezmiş gibi o görevli, tek tek öğrencilerin kafalarına sert şekilde yumruklar attı. Görüntüler basın yayın organları ve sosyal medyaya düşünce de büyük tepki gördü. https://twitter.com/malikejder_/status/1507129826167173120?s=21 GÖREVLİ GÖZALTINA ALINDI İstanbul Valiliği, Esenler’deki özel erkek öğrenci yurdunda öğrencilere şiddet uygulayan yurt görevlisinin, başlatılan adli soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtildi.   “BU DAVRANIŞ ASLA KABUL EDİLEMEZ” İl Milli Eğitim Müdürlüğünce müfettiş görevlendirilerek idari soruşturma başlatıldığı kaydedilen açıklamada, “Öğrencilerimize yönelik şiddet içeren bu davranış asla kabul edilemez, esefle kınıyoruz.” ifadesi yer aldı. CHP ve İYİ PARTİ SESSİZ! Daha önce bu tarz konularda sosyal medyayı ayaklandıran CHP ve İYİ Partililerin ise kendilerini destekleyen cemaate yönelik sessizlikleri devam ediyor.

2 yıl önce

Esenler’deki dayak skandalına CHP ve İYİ Parti neden sessiz? Ekrem İmamoğlu’dan Süleymancılara destek!

İstanbul’da Süleymancılara ait bir yurttakalan öğrencilere işkence yapıldı. İşkence anları ise bir öğrencinin, öğretmenden şiddet gördüğünü annesine kanıtlamak için güvenlik kamerası görüntülerine ulaşmasıyla ortaya çıktı. Çocukları darp eden öğretmen gözaltına alındı. https://twitter.com/malikejder_/status/1507129826167173120?s=21&t=JY7kYoNGtUzHoKs6QfCxow EKREM İMAMOĞLU DA O CEMAATİN YURDUNDA YETİŞTİ İBB seçimlerinde kapı kapı gezerek CHP adayı Ekrem İmamoğlu için oy isteyen Süleymancılar cemaatinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için ayrı bir önemi var. Esnafhabertv.com’un Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk, “Projesini Projelendirdiğimin Projesi” başlıklı yazısında Ekrem İmamoğlu’nun Süleymancılar Cemaati’nin Kur’an Kursu’nda talebelik yaptığını iddia etmiş ve CHP’de deprem etkisi yaratan meşhur fotoğrafı yayınlamıştı. DAYAK SKANDALINA SESSİZ KALDILAR Süleymancı olarak bilinen gruba ait öğrenci yurdunda çocukların öldüresiye dövülmesi Türkiye’de infial uyandırırken siyasette iki ismin derin sessizliği dikkat çekti. İstanbul-Esenler’deki yurtta 7 çocuğun yumruklu tokatlı dövülmesi olayına ilişkin ne İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ne de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tek laf edemedi. Bu sessizlikte Süleymancı grubunun seçimde Akşener ve İmamoğlu’na verdiği desteğin payı büyük. Devletin istihbarat raporlarında “ikinci FETÖ olmaya en yakın grup” ifadeleriyle nitelenen ve içerisinde ABD bağlantılı çok sayıda ismin cirit attığı iddia edilen Süleymancılar, 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde İYİ Parti’yi, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde ise İmamoğlu’nu desteklemişti. Süleymancılar Cemaati’ne ait ‘İstanbul Sekretarya’ imzasıyla üyelerine geçtiği yazılı talimatta şu ifadeler kullanılmıştı: “Muhterem Mıntıka Mümessilimiz, Muhterem Büyüğümüz’ün sizlere / sizlerin şahsında bütün kardeşlerimize selamları – duaları var.
Yenilenecek 23 Haziran İstanbul Seçimlerinde Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na oy verilmesi arzu ediliyor. NOT: Muhterem Büyüğümüzün bu talimatı bütün personel, ihvan ve ehavatımıza sıhhatli ve açık şekilde ulaştırdıktan sonra 21 Haziran 2019 Cuma günü saat 13:00’a kadar geri dönüş yapılarak malumat verilmesi rica olur.” https://twitter.com/genelgundem/status/1507331270518493213?s=21&t=PIkqKwbYCTdy6x2d5iFK-g İBB’DEN SÜLEYMANCILARIN YURTLARINA DESTEK İçinde yetiştiği ve seçimlerde kendisine destek olan Süleymancılar Cemaati’ne minnet borcunu ödemek isteyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediye kasasından cemaatin yurtlarına destek sağladığı iddia edildi. Ayrıca İBB’ye ait İstanbul Kitapçısı’nda da Süleymancılar Cemaati’ne ait Fazilet ve Çamlıca yayınlarının neredeyse tüm kitapları satışta.

1 2 3 4 5 6 7 8