16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Dışişleri'nden İsrail'e sert tepki

Dışişleri Bakanlığı, İsrail güvenlik güçlerinin aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu bazı Filistinlilerin insan onurunu rencide eden görüntüler eşliğinde gözaltına alınmasını kınadı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: Karar, İslam karşıtlığının ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlüğün Avrupa'da kurumsal ve hukuki bir kimliğe kavuşturulma çabalarının yeni bir örneğini oluşturmaktadır. Müslümanların hoşgörüsüzlük, nefret söylemi ve hatta şiddete maruz kaldıkları, yaygın şekilde damgalandıkları ve sosyo-ekonomik alanlarda dışlandıkları, özellikle Müslüman kadınların bu durumdan daha da olumsuz etkilendikleri bir vakıadır. DİN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK SAYLIYOR İnkarı mümkün olmayan ve geçmişteki acı tecrübelerden ders alınmadığını gösteren bu tehlikeli eğilim Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonunun (ECRI) ve Birleşmiş Milletler Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü'nün raporlarında da vurgulanmaktadır. Hal böyleyken, Avrupa'yı rehin alan İslam düşmanlığının, ırkçılığın ve nefret zehrinin giderek yükseldiği bir dönemde, ABAD kararı, din özgürlüğünü yok saydığı gibi, ayrımcılığa da zemin ve hukuki kılıf kazandıracak bir nitelik taşımaktadır. Hukuken ve vicdanen yanlış, körükleyeceği İslam düşmanlığı bakımından tehlikeli söz konusu kararı kınıyoruz

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan 'nefret söylemiyle birlikte mücadele' çağrısı

Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından 10 yıl önce Norveç'te gerçekleşen ve 77 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili bir açıklama paylaşıldı.  Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "10 yıl önce bugün Norveç'in başkenti Oslo'nun merkezinde ve Utoya adasında, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam karşıtlığı adına bir terörist, 77 insanı hunharca katletti. Bu caninin nefret söylemine ve her türlü ayrımcılığa karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz." Ne olmuştu? Norveç'te 2011 yılında Oslo'daki başbakanlık binası önünde bir bombalı saldırı gerçekleşmiş, kısa süre sonra ise Utoya adasında bir siyasi partinin yaz kampına silahlı saldırı düzenlenmişti. Düzenlenen iki saldırıda 77 kişi hayatını kaybetmiş 242 kişi ise yaralanmıştı. Saldırıları düzenleyen Anders Behring Breivik, Norveç'i Müslümanlardan korumak için saldırıların gerekli olduğunu savunmuştu.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç: Türkiye yeni bir göç dalgasını üstlenmeyecek

Bilgiç, "Türkiye, bölgeden kaynaklanan kitlesel bir göç krizinin sonuçlarına katlanmayacak ve yeni bir göç dalgasını da üstlenmeyecektir. Bu tutumumuzu her vesileyle ve her düzeyde muhataplarımıza iletiyor, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) sınır muhafızı veya sığınmacı kampı olmayacağını vurguluyoruz" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

AB'nin Maraş üzerinden Türkiye'ye yaptırım tehdidine Dışişlerinden kınama: Bir değeri ve hükmü yok

Avrupa Birliği, kapalı Maraş'ın bir kısmının daha açılması nedeniyle Türkiye'yi kınayarak yaptırım tehdidinde bulundu. Açıklamada, "Avrupa Birliği, Türkiye'nin tek taraflı adımlarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kıbrıs Türk toplumu lideri tarafından 20 Temmuz 2021'de Maraş kentinin yeniden açılmasına ilişkin kabul edilemez açıklamaları şiddetle kınıyor. AB, BMGK'nın Ankara'nın tek taraflı eylemleri kınamasını ve derin endişe duyduğu açıklamasını ise memnuniyetle karşılıyor. Konsey, Ankara'dan derhal bu tutumundan vazgeçmesini ve Ekim 2020'den bu yana Kapalı Maraş'ta atılan tüm adımları geri alınmasını talep ediyor" denildi. Yapılan açıklamanın devamında yaptırım tehdidinde bulunan AB, "Çıkarları savunmak ve bölgesel istikrarı korumak için elindeki araçları kullanabileceğini" vurguladı. AB'nin skandal açıklamasına kınama Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, kendisine yöneltilen soruyu yanıtladı. Bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklamada, AB adına yapılan açıklama kınandı. Bilgiç'in açıklamaları şöyle: "Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur. Üyelik dayanışması ve veto endişesi bahaneleriyle ortaya konulan bu yanlı AB tutumunun hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunması da mümkün değildir. Kıbrıs meselesinin çözümü ve Maraş açılımı konusunda KKTC makamlarının önerilerine ve aldıkları tüm kararlara desteğimiz tamdır. Maraş açılımı KKTC Hükümetinin aldığı bir karardır. AB, 2004’te Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmalı ve KKTC’yi muhatap almayı öğrenmelidir."

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Afgan mülteci politikasına tepki gösterdi

Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2 Ağustos'ta yaptığı Afgan göçmenlerle ilgili açıklamaya tepki gösterdi. "Ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez" Açıklamada, şöyle denildi: "ABD devleti, ABD merkezli STK'lar ve basın kuruluşları için çalışan Afganlar ve ailelerine yönelik göçmen kabul programı ile Afganların ABD'ye göç başvurularının bağlı oldukları kuruluşlar aracılığıyla üçüncü ülkelerden alınacağı belirtilerek, başvurular için ülkemize de işaret edilmektedir." ABD'nin açıklamasının Türkiye'de büyük bir göç krizine sebep olacağının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Öncelikle ABD'nin açıklaması bölgemizde büyük bir göç krizine neden olacak ve göç yollarında Afganların acılarını artıracaktır. Soruna bölge ülkeleri arasında çözüm bulmak yerine ülkemizin rızası olmaksızın ülkemizde çözüm aranmak istenmesi kabul edilemez." "ABD, bu kişileri almak istiyorsa uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür" Açıklamada, Türkiye'nin yeni bir göç krizini üstlenecek kapasitesinin bulunmadığının altı çizildi: "Son 7 yıldır dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD'nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz. ABD, eğer bu kişileri ülkesine almak istiyor ise doğrudan uçaklarla ülkesine nakletmesi mümkündür. Ülkemiz, hiçbir durumda üçüncü ülkelerin uluslararası sorumluluklarını devralmayacak, kanunlarımızın üçüncü ülkeler tarafından kendi amaçları için kötüye kullanılmasına izin vermeyecektir. Bölgemizde üçüncü ülkelerin kararları neticesinde yaşanan göç krizlerinin yükünün Türk milleti tarafından üstlenilmesini kimse beklememelidir."

2 yıl önce

Rus Dışişleri: Afganistan’daki gerilim ABD’nin deneyinin sonucu

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Afganistan’da ağırlaşan durumu Telegram kanalından değerlendirdi. Şu anda Afganistan'da her ikisi de ABD'nin düşünce sürecinin sonucu olan iki ayrı güç arasında çatışma yaşandığına dikkat çeken Zaharova, “Dünya, dehşete kapılmış bir şekilde Washington'un sıradaki tarihsel deneyinin sonucunu izliyor” ifadelerini kullandı. Afganistan’da tüm büyük vilayet merkezleri ile sınır noktalarını ele geçiren Taliban'ın, günün erken saatlerinde başkent Kabil'e girdiği bildirilmişti. Aynı zamanda Afganistan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kabil'deki durumun sakin olduğu, Taliban militanlarının kente saldırmadıkları bildirilmişti.

2 yıl önce

Çin Dışişleri Bakanı Vang'dan ABD'ye Afganistan eleştirisi açıklaması

Çin haber ajansı Xinhua'nın haberine göre Bakan Vang, Amerikalı mevkidaşı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinde Afganistan'daki durum ve ikili ilişkiler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Vang, görüşmede "ABD askerilerinin aceleyle çekilmesi Afganistan'daki durumu son derece olumsuz etkilemiştir. ABD'nin sonraki adımında yeni problemler yaratacak girişimlerde bulunması sorumlu bir tavır olmayacaktır." şeklinde konuştu. Sorunları güçle ve askeri araçlarla çözmeye çalışmanın yalnızca onları artırmak anlamına geldiğini, Afganistan deneyiminden çıkan bu dersin üzerine düşünmeye değer olduğunu vurgulayan Vang şunları kaydetti: "Olgular bir kez daha göstermiştir ki mekanik olarak kopya edilmiş ithal yabancı bir modelin tamamıyla farklı tarihe, kültüre ve şartlara sahip bir ülkeye hazır kalıp gibi uyması ve nihai olarak yerleşmesi olanaksızdır." Vang, Çin'in Afganistan'da sorunsuz bir geçişin sağlanması ve insani yıkıma yol açabilecek yeni bir iç savaşın önlenebilmesi için ABD ile iletişim ve diyalog içinde olacağını belirterek "Afganistan, ulusal şartlarına uygun açık fikirli ve kapsayıcı bir siyasal sistemi benimsemeye teşvik edilmeli." ifadesini kullandı. Çin'in ve ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak uluslararası sistemin en önemli ortakları olduğuna dikkati çeken Vang, "Ancak ABD bir yandan Çin'i bilerek baskılamaya ve kısıtlamaya çalışarak Çin'in meşru haklarına ve çıkarlarına zarar verip diğer yandan Çin'in desteğini ve iş birliğini beklememelidir." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan İngiltere basınında çıkan haberlere yalanlama

Dışişleri Bakanlığı, İngiltere basınında Afgan sığınmacılar için üçüncü ülkelerde kurulacak iltica merkezleri planları bağlamında Türkiye'ye ilişkin atıf yapılması hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, İngiltere basınında yer alan Afgan mülteciler için Türkiye'de iltica başvuru merkezi kurulması konusunda plan yapıldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, "Bugüne kadar hiçbir ülkeden tarafımıza iletilmiş bu yönde resmi bir talep bulunmamaktadır. Bu yönde bir talep iletilse dahi bunu kabul etmemiz mümkün değildir" ifadesine yer verildi. The Mail on Sunday gazetesinde yayımlanan makale İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, The Mail on Sunday gazetesinde yayımlanan makalesinde, Afganistan'da kendileri için çalışan bazı Afganlara vize vermek için işlemleri yapılana kadar bazı bölge ülkelerinde bekleyecekleri merkezler kurmayı planladıklarını açıklamıştı. The Mail on Sunday, makalede ülke ismi zikredilmemesine rağmen kendi haberinde, Wallace 'e atfen Türkiye ve Pakistan'ın isimlerini belirtmiş, bazı İngiliz yayın organları da söz konusu habere gönderme yapmıştı.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 44 45