19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Amsterdam'da Afganistan'daki sivillere destek gösterisi düzenlendi

Hollanda'nın farklı şehirlerinde yaşayan yaklaşık bin kişi, Amsterdam'ın Dam meydanında yerel saatle 15.00'te (TSİ 16.00) toplanarak, Afganistan'da Taliban'ın kontrolü ele geçirmesini protesto etti. Göstericiler, NATO ve ABD'nin Afganistan'ı Taliban'a terk etmesini eleştirirken ülkeden ayrılmak isteyen sivillere izin verilmemesine tepki gösterdi. Gösteride yapılan konuşmalarda Afganistan halkıyla dayanışma içinde olunduğu belirtilirken Hollanda hükümetinin Afgan mültecilere yönelik politikası eleştirildi. Hollanda'nın Afganistan'ı "güvenli olmayan ülke" kategorisine almasını isteyen kalabalık, sığınma başvurusunda bulunan Afganların geri gönderilmemesini istedi. Yunanistan'daki mülteci kamplarında da binlerce Afgan'ın yer aldığını belirten konuşmacılar, Hollanda'nın, kapılarını mültecilere açmasını istedi. "Güvenli yaşamak Afganların hakkı", "Afganistan'ı koru", "Taliban'ı boykot edin" ve "Özgür Afganistan" sloganları atan göstericiler, "Afganların hayatı önemlidir", " Rutte daha iyisini yap", "Afgan mülteciler hoş geldiniz", "Afganlarla dayanışma" ve "Vekalet savaşlarını durdurun" yazılı dövizler taşıdı. Protestocuların hep birlikte söylediği şarkıların ardından göstericiler dağıldı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı gösteri olaysız sona erdi. Güvenlik gerekçesiyle Afganistan'dan tahliyeleri erken sonlandıran Hollanda, bugüne kadar 1600'den fazla Hollanda vatandaşı ve yerel Afgan çalışanını ülkeden çıkardı. Ancak tahliye edilemeyen birçok kişi olduğu açıklandı.

2 yıl önce

Taliban Sözcüsü: ABD askerleri panik halinde sivilleri vurdu

Zabihullah Mücahid, yaptığı açıklamada, ellerindeki bilgiye göre, Kabil havaalanındaki saldırıda en az 90 kişinin öldüğünü, 148 kişinin yaralandığını belirtti. ABD güçlerinin terör eylemi sırasında çevreye ateş açtığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Mücahid, "Bizim aldığımız rapora göre, Kabil Havalimanında saldırı olduktan sonra Amerikan askerleri panik halinde kalabalığın üzerine ateş açıyor. Orada insanlar çoktu. Böylece aralarında kadın ve çocukların bulunduğu siviller hayatını kaybetti." dedi. Yabancı güçlerin ülkeden tümüyle çekilmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının ardından hiçbir örgütün savaşmak için bahanesi kalmayacağını savunan Mücahid, Afganistan'da DEAŞ çatısı altında faaliyet gösterenlerin Irak yada Suriye'den gelmediğini, ülkede olanların DEAŞ zihniyetini taşıyan bazı Afganlardan oluştuğunu kaydetti. Mücahid, Taliban mensuplarının, güvenliği sağlamada başarılı olduğunu ve DEAŞ türü yapıların önünü alabileceğini dile getirdi. Yaklaşık 20 yıllık bir savaşı geride bıraktıklarını, kesin ve net istihbarat bilgileri toplayabilecek durumda olduklarını ifade eden Mücahid, örgütlerle mücadelede herhangi bir ülkenin yardımına ihtiyaç duymadıklarını vurguladı. "Türkiye'nin (Afganistan'a) yardımlarının sürmesini istiyoruz" Türkiye ile çok iyi ilişkiler içerisinde bulunmak istediklerini bildiren Mücahid, "Türk halkı ve devleti bizim dostumuzdur. Bizim bu dostluğumuzun devam etmesi için birçok neden bulunuyor." dedi. Mücahid, Kabil havalimanının güvenliğinin sağlanması için Taliban'ın özel kuvvetlerinin olduğunu, tüm Afganistan ve başkent Kabil'in güvenliği sağlanırken havalimanının güvenliğinin sağlamasının da zor olmayacağını belirtti. Taliban Sözcüsü, Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın lojistik ve teknik ihtiyaçları konusunda, "Türkiye ile konuşmamız olduysa da kendilerine güvenlik sorunu olmayacağı konusunda güvence verdik, havalimanını tamamen ele aldıktan sonra ihtiyaçları çıkartırız. Gerekirse bu ihtiyaçları Türkiye veya başka bir ülkeden isteriz." dedi. Türkiye'nin Afganistan'a desteğini sürdürmesini isteyen Mücahid, "Türkiye ile ekonomi alanında da ilişkiler kurmak istiyoruz. Önceden olduğu gibi eğitim alanında da Türkiye'nin desteğine ihtiyacımız bulunuyor. Bu konuda yardımlarının sürmesini istiyoruz. Türk halkı ve devletinden dostluk ilişlerini devam ettirmesini istiyoruz. Çünkü Afgan halkıyla Türk halkı arasında derin tarihi ilişkiler bulunuyor." diye konuştu. "Yurt dışında bloke edilen paraların iadesi istenecek" Yeni hükümet kurulduktan sonra mali sorunların da yavaştan çözüleceğini, zaten bu sorunların kısa vadeli olduğunu aktaran Mücahid, "Afganistan'ın gümrükler ve farklı kaynaklardan oluşan kendi geliri var zaten. Ayrıca yurt dışında (ABD ve İsviçre'de) bloke edilen Afganistan'a ait paraların da hükümet kurulduktan sonra iadesini isteyeceğiz." dedi. Dünya Bankası veya farklı uluslararası kaynakların Afganistan'a olan yardımlarını sürdürmesini istediklerini bildiren Mücahid, yeni savaştan çıkan Afgan halkının her alanda özellikle insani yardım ve tıbbi alanda onların desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi. "(Taliban lideri) Ahunzade Kandahar'da" Mücahid'e, yıllardır gizlenen ve hiçbir görsel ya da ses kaydı paylaşmayan, bu nedenle de öldüğü yönünde iddialar ortaya atılan Taliban lideri Molla Hibetullah Ahunzade'nin nerede olduğunu sordu. Mücahid, "Liderimiz Hibetullah Ahunzade'nin adı uluslararası kara listede değil. Bu nedenle kendisine yönelik herhangi bir tehlike yok. Hibetullah Ahunzade, şu an Kandahar'da bazı görüşmeler gerçekleştiriyor." ifadesini kullandı. Taliban, böylece ilk kez liderlerinin Afganistan'da bulunduğunu teyit ederek yerini paylaşmış oldu. "Pençşir'i çok kısa sürede ele geçirebiliriz" Mücahid, Afganistan'ın Pençşir vilayetini Taliban'a teslim etmemek için direnen Tacik lider Ahmet Mesud'la müzakerelerin devam ettiğini anlattı. Pençşir'de çatışma istemediklerini kaydeden Mücahid, "Biz savaşmak istemiyoruz. Müzakereden yanayız. Eğer müzakere sonuç vermezse zaten Pençşir'in çevresi Taliban güçleri tarafından kuşatılmış durumda. İstersek çok kısa sürede ele geçirebiliriz." ifadelerine yer verdi. Mücahid, hükümet kurma çalışmaları için, "Kapsayıcı bir hükümet kurma çalışmalarımız sürüyor. Kurulacak bu hükümette herkesin hakkı göz önünde bulundurulacaktır." dedi.

2 yıl önce

ABD: Afganistan'daki saldırıda siviller öldü, özür dileriz

BBC Türkçe’nin haberine göre; ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, 29 Ağustos'ta düzenlenen İHA saldırısının "trajik bir hata" olduğunu söyledi ve özür diledi. CENTCOM'un yürüttüğü soruşturma sonucu saldırıda bir yardım görevlisi ile ailesinden 7'si çocuk 9 kişinin öldüğü belirlendi. Çocuklardan en küçüğü 2 yaşındaydı. ABD'nin Kabil Havalimanı'nın kuzeyindeki bir mahalleye İHA ile düzenlediği saldırıda aynı aileden pek çok kişi ölmüş, ancak olayla ilgili birçok soru cevapsız kalmıştı.

2 yıl önce

PKK/YPG Suriye'nin Cerablus kentinde düzenlediği terör saldırıda sivilleri hedef aldı

Suriye'nin kuzeyindeki Cerablus ilçesinde iki ayrı noktada eş zamanlı düzenlenen bombalı terör saldırılarında ilk belirlemelere aralarında çocukların da bulunduğu 19 sivil yaralandı, 2 sivil ise hayatını kaybetti. Fırat Kalkanı Harekatı ile terörden arındırılan Cerablus merkezinde bir motosiklete ve çöp konteynerine yerleştirilen bombalar eş zamanlı patlatıldı. Saldırılar sonucu ilk belirlemelere göre bir sivil yaşamını yitirdi, aralarında çocukların da bulunduğu 19 sivil yaralandı, 2 sivil ise hayatını kaybetti. Yaralılar, Cerabus'ta bulunan hastanelere nakledildi. Olay yerinde incelemeler yapan yerel güvenlik güçleri, saldırının terör örgütü YPG/PKK tarafından düzenlendiği ihtimali üzerinde duruyor.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK yine sivilleri vurdu: Üç ölü 10 yaralı

Terör örgütü PKK/YPG Suriye’de sivilleri hedef almaya devam ediyor. ÜÇ KİŞİ ÖLDÜ, 10 KİŞİ YARALANDI Halep’in iline bağlı Afrin ilçesindeki yerleşim bölgesine terör örgütü tarafından düzenlenen topçu saldırısında top mermisinin bir binaya isabet etmesi sonucu 3 sivil hayatını kaybetti, 2’si çocuk 1’i kadın toplam 10 sivil ise yaralandı. Sivil savunma ekipleri, yaralıları hastaneye sevk etti. HATAY VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA Hatay Valiliği, YPG/PKK'lı teröristlerce Afrin kent merkezine düzenlenen füze atışı sonucu 3 sivilin hayatını kaybettiğini, 10 sivilin yaralandığını bildirdi.

2 yıl önce

BM: Yemen'de siviller insani yardımlara çok zor ulaşıyor

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Shabia Mantoo, iç savaşın sürdüğü Yemen'de çatışmalardan ötürü yerinden edilen sivillerin insani yardımlara çok zor ulaşabildiğini bildirdi. BM'nin Cenevre'deki ofisinde düzenlediği basın toplantısında Mantoo, Yemen'deki insani krize dair son gelişmeleri değerlendirdi. Mantoo, ülkede artan çatışmalardan ötürü Marib iline sığınan sivil sayısının giderek arttığı ve bölgedeki sivillerin her geçen gün daha korumasız hale geldiğini belirterek, "İlgili kuruluşlardan gelen verilere göre eylülden bu yana yaklaşık 40 bin kişi Marib'e kaçmak zorunda kaldı. Bu rakam, ülkenin güneydoğu valiliğinde yıl başından itibaren yaşanan yerinden edilmelerin yüzde 70'ini oluşturuyor." dedi. Ülke genelinde 2021'in başından bu yana 120 bin kişinin yerinden edildiğini aktaran Mantoo, yerinden edilenlerin yarısının Marib'de bulunduğu bilgisini paylaştı. Mantoo, yeni zorunlu göçlerin yeni acil insani yardım ihtiyaçlarını tetiklediğini ifade ederek, "Sığınak ve basit ev ihtiyaçları, su, temizlik, eğitim ve özellikle çocuklar için koruma gibi yardımlara olan ihtiyaç artmaktadır." açıklamasında bulundu. Yerinden edilenlerin bulunduğu bölgelerde sıtma, ishal ve üst solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıkların yoğun olduğunu aktaran Mantoo, salgın hastalıkları önlemek için söz konusu bölgelerde acil sağlık taramaları ve sağlık hizmetlerinin temin edilmesi gerektiğini vurguladı. Mantoo, kara saldırılarının başladığı eylülden itibaren BM'nin Marib'de yerinden edilen 2 bin aileye yardım ulaştırabildiği ve bölgedeki 66 bin 500 aileye nakit yardımı yapabildiği bilgisini paylaşarak, "BMMYK olarak Marib ilindeki siviller başta olmak üzere şimdiye kadar ülkede yerinden edilen 1 milyondan fazla kişinin güvenlik durumlarından endişe duyuyoruz. Bölgede insani yardıma ulaşım an itibarıyla daha zorlaşmaktadır." diye konuştu. Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor. İran destekli Husiler, sık sık Suudi Arabistan'ın güney bölgelerini balistik füze ve SİHA'larla hedef alıyor.

2 yıl önce

ABD ve PKK sivilleri birlikte katletti: Kırmızı ‘Öldürün' demekti

Yayımlanan yeni bilgilerle birlikte ABD'nin Suriye'deki sivil katliamları PKK'dan aldığı istihbartla gerçekleştirdiği gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz günlerde New York Times (NYT) gazetesinde yayımlanan bir raporda, ABD ordusunun Suriye'de sayısız sivil katliam düzenleyen gizli birimi Talon Anvil'ın (Pençe Örs) katliamları PKK/YPG'den aldığı istihbaratla gerçekleştirdiği belirtilmişti. Yine ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, istihbarat konusunda PKK/YGP ile işbirliği yaptıklarını itiraf etmişti. Gelişmeler üzerine 2015 yılında yine NYT'de yayımlanan başka bir haber yeniden gündeme geldi. Haberde istihbarat görevi verilen bir PKK'lı teröristin, GPS ile bombalanacak bölgeleri kırmızı nokta ile işaretlediği, PKK unsurlarını ise sarı nokta ile işaretleyip koruma altına aldığı belirtiliyor. TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNLENDİRDİ New York Times gazetesinin Ağustos 2015 yılında yayımladığı bir rapor, PKK'nın katliamlarda nasıl bir rol aldığını ayrıntılı biçimde gözler önüne serdi. Raporda Talal Raman isimli bir teröristin, tablet bilgisayarla Google Earth üzerinden bombalanacak noktaları ABD'li yetkililere ilettiği belirtildi. ABD'nin o dönem sözde DEAŞ'la mücadele kapsamında oluşturulan koalisyon güçlerinde görev alan PKK'lı teröristin, bombalanacak noktaların GPS koordinatlarını kırmızı ile işaretlediği, PKK unsurlarını ise saldırıya maruz kalmaması için sarı ile işaretlediği kaydedildi. Haberde Raman'ın istihbaratı ile caminin yanında bulunan bir evin bombalandığı ifade edildi. Her saldırıdan önce geri sayım yapıldığı, PKK militanlarının bulundukları bölgelerden ayrılmamalarının sağlandığı ve ardından hedefin vurulduğu kaydedildi. PENTAGON İTİRAF ETTİ Pentagon'dan yapılan açıklamada, ABD güçlerinin PKK/YPG ile istihbarat konusunda iş birliği yaptığını itiraf etmişti. Bir toplantı sırasında, Pentagon'un terör örgütü PKK/YPG'den edindiği istihbarat bilgileriyle bölgedeki Arap nüfusuna yönelik gerçekleştirilen sivil katliamların eleştirilmesi üzerine Kirby, terör örgütünü savunmuştu. PKK/YPG'nin DEAŞ'a karşı sahadaki en büyük müttefikleri olduğunu belirten sözcü, ABD güçlerinin araziyi ve bölgeyi bildikleri için PKK ile işbirliği yaptığını ifade etmişti. KATLİAM HÜCRESİ Geçtiğimiz günlerde New York Times, ABD'nin Suriye'de sayısız sivil katliamda vur emrini veren hayalet birimini açığa çıkarmıştı. "Talon Anvil" isimli askeri hücre, sözde DEAŞ'a karşı mücadele görevi sırasında Amerikan Predator ve Reaper SiHA'larından atılan 112 bin bomba ile kadın çocuk gözetmeksizin birçok masumu katletti. Hayalet birimde çalışan askerlerin ifadesine göre,çoğu zaman, ABD'nin bölgede eğittiği ve askeri teçhizatla donattığı PKK/YPG unsurlarından alınan istihbarat raporları, sivillerin katledildiği, resmi kayıtlardan dahi gizlenen ölümcül saldırılara temel oluşturdu.

2 yıl önce

Pentagon, Orta Doğu'da sivillerin hayatını kaybettiği onlarca saldırıyı gizledi

Pentagon’un gizli belgelerini yayınlayan New York Times, ABD'nin Orta Doğu'da düzenlediği hava saldırılarında sivilleri öldürdüğünü ve bunları nasıl gizlediğini ortaya çıkardı. Kapsamlı bir yazı dizisi hazırlayan gazete, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) gizli yazışmaları ve belgelerini yayınlayarak ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarının ne kadar büyük bir fiyaskoyla sonuçlandığını gözler önüne serdi. İki parçalı yazı dizisinde ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarında istihbarat zafiyeti yaşadığını, hedeflemeyi hatalı yaptığı ve binlerce sivili öldürdüğü belirlendi. Eylül ayında New York Times’ın benzer bir haber yaptığı ve Afganistan’da ABD askerlerinin “bomba yüklü bir araç yerine 10 kişilik bir aileyi yok ettiği” hatırlatılırken bu durumun sistematik olduğu ve Pentagon’un bu verileri kamuoyundan gizlediği aktarıldı. 1300’DEN FAZLA PENTAGON YAZIŞMASI VE BELGELERİ İNCELENDİ 2014’ten beri elde edilen 1300’den fazla Pentagon yazışması ve belgeyi inceleyen gazete, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu binlerce sivilin ABD tarafından istihbarat sorgulanmadan alelacele öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Resmi verilere göre 1417 sivilin öldüğü kaydedilirken gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu da aktarıldı. Öte yandan bazı belgelerde kasten ölü sayısının düşük gösterildiği de belirtildi. "OLASI BİR HATA" DEDİLER Pentagon’un birçok belgesinde şeffaflık olmadığına dikkat çekilirken binlerce rapor arasında sadece bir kere “olası bir hata”dan bahsedildiği aktarıldı. Aynı belgelerde 50 binden fazla hava saldırısının gerçekleştiği ve bunlardan birçoğunun herhangi bir istihbarat raporu incelenmeden gerçekleştirildiği kaydedildi. Belgelerde bu saldırıların önceden planlanmadığı kaydedildi. BELGELERDE TÜRKİYE DETAYI Öte yandan New York Times’ın kapsamlı haberinde Türkiye ile ilgili de bir detay dikkat çekti… ABD’nin 2016 yılında Musul’daki hava saldırılarında öldürdüğü iddia edilen Avustralyalı DEAŞ üyesi Neil Prakash’ın aylar sonra ortaya çıktığına dikkat çekildi. Pentagon’un belgelerinde 2016 yılında gerçekleşen hava saldırısında 4 kişinin öldüğü belirtilirken Prakash ise aylar sonra Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışırken yakalanmıştı.

1 2 3 4