28 Nisan Pazar 2024
1 yıl önce

Göçmen karşıtı siyaset yürüten Ümit Özdağ'ın yıllar önceki açıklamaları ortaya çıktı: Irkçılığa son verin hepimiz kardeşiz

Özdağ'ın "Sen nereden geldin bu topraklara?" sorusu üzerine, "Bu tür ırkçılıklara, 'O buradan gelmiştir, şu buradan gelmiştir, bunlar bizim düşmanımızdır' şeklindeki yaklaşımlara bir son verin. Bu hiç iyi bir şey değil. Bu ülkede yaşayan herkesle kardeşiz biz." dediği ortaya çıktı. İktidara gelmeleri halinde Türkiye'de bulunan sığınmacıları gerekirse zorla göndereceklerini duyuran ve yaptığı ırkçı çıkışlarla gündeme gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın senelerce önce konuk olduğu bir programda 'Irkçılığa son verin' şeklindeki açıklamaları ortaya çıktı. Özdağ'ın geçtiğimiz yıllarda bir televizyon programında Diyarbakırlı siyasetçi Sebgetullah Seydaoğlu ile ırkçılık üzerinden tartıştığı anlar gündem oldu. "BU ÜLKEDE YAŞAYAN HERKESLE KARDEŞİZ" Ümit Özdağ'ın "Sen nereden geldin bu topraklara?" sorusu üzerine şu yanıtı verdiği ortaya çıktı: "Bu tür ırkçılıklara, 'O buradan gelmiştir, şu buradan gelmiştir, bunlar bizim düşmanımızdır' şeklindeki yaklaşımlara bir son verin. Bu hiç iyi bir şey değil. Bu ülkede yaşayan herkesle kardeşiz biz." 'SURİYELİLERE SAHİP ÇIKALIM' DİYEN KAYMAKAMI TEHDİT ETTİ Seydaoğlu'nu ırkçılık yapmakla suçlayan ve Türkiye'de yaşayan herkesle kardeş olduğunu söyleyen Özdağ'ın mültecilere karşı halkı manipüle eden 'Sessiz İstila' isimli kısa filmi fonladığı ortaya çıkmıştı. Özdağ, geçtiğimiz günlerde "Suriyelilere İslami değerlerle sahip çıkalım" çağrısında bulunan Meram Kaymakamı Ali Murat Kayhan'ı sosyal medya hesabından tehdit etmiş, "Seni not ettik" demişti. "SURİYELİLER DÖNECEK, TÜRKMENLER KALABİLİR" Ümit Özdağ'ın Kilis'te bir esnaf ile gerçekleştirdiği sohbet esnasında ırkçı söylemlerde bulunması da büyük tepki çekmişti. Esnafa, "Nerelisin sen?" sorusunu yönelten Özdağ, "Suriyeliyim, Türkmenim" cevabını alması üzerine, "Ha sen Türkmensin, bizdensin. Sende sorun yok. Suriyeliler dönsün, Türkmen kardeşlerimizden isteyenler burada kalabilir." şeklinde konuşmuştu.

1 yıl önce

Türk siyaseti böyle seviyesizlik bir siyasetçi görmedi! Irkçı Provokatör Ümit Özdağ’dan skandal afiş! Gözaltına alındılar

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve çetesi, Fatih İlçe Başkanlığına astıkları ahlaksız pankartla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. ‘’Yerli ve milli Escobar’’ diyerek Bakan Soylu’nun fotoğrafını asan çete üyeleri, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. İstanbul’un Fatih’e bağlı Kızılelma Cadde üzerinde yer alan iki bina arasına “Yerli ve milli Escobar” ifadelerinin yer aldığı bir pankart asıldığı görüldü. Zafer Partisi Fatih İlçe Başkanlığı tarafından asıldığı belirtilen pankartı indirmeye çalışan polise, Zafer Partililer engel olmaya çalıştı. Astıkları aşağılık pankartın indirildiğini söyleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ilçe başkanlarının da gözaltına alındığını duyurdu. “POLİS PARTİLİLERİ GÖZALTINA ALMAK İSTİYOR” Geçtiğimiz günlerde Esenler İlçe Başkanı Ayşegül Erdoğan’la aşk ilişkisi ortaya çıkan Zafer Partisi Genel Başkanı Ali Dinçer Çolak ise “Zafer Partisi Fatih ilçe başkanlığının astığı “Yerli ve Milli Escobar” pankartını indirmek istemeyen partilileri polis göz altına almak istiyor.” dedi.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na: “Bunun adı kapkaç siyaseti”

dalet Bakanı Bekir Bozdağ AK Parti Gaziantep İl Başkanlığınca düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde bölgeler arası, iller ve ilçeler arasında sosyal adalet uygulamalarından ciddi farklılıklar olduğunu söyledi. AK Parti’nin hiçbir zaman hizmette ayrımcılık yapmadığını ifade eden Bozdağ, “Biz yola çıkarken şunu çok net söyledik. Dedik ki ‘Biz din, bölge milliyetçiliği ve ırkçılık yapmayacağız. Bu memleketin her bir insanını, her bir ilini, görüşü, inancı etnik kökeni ne olursa olsun kucaklayarak onlardan güçlü ve kuvvet alarak duasını ve desteğini her an yanımızda hissederek onlara hizmette yarış yapacağız’ dedik. Sağ olun, güvendiniz, inandınız yol verdiniz ve iktidar ettiniz.” diye konuştu. ‘1 MİLYON 170 BİN KONUT YAPTIK’ Her zaman sosyal devlet anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Bozdağ, TOKİ’nin 1982’de Turgut Özal tarafından kurulduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Biz gelene kadar 19 yıl var. 2002’ye kadar ürettiği toplam konut 44 bin. 19 yılda toplam 44 bin konut üretmişler. Bakın 20 yılda AK Parti iktidarları döneminde biz tam 1 milyon 170 bin konut yapmışız. Nereden nereye. Bi de bu TOKİ marifetiyle. Emlak Konut marifetiyle, kooperatifler müteahhitlerden hükümet olarak sağladığımız sabit faiz, uzun vadeli kredilerle vatandaşlarımızın kira öder gibi konutları eklerseniz 2 milyonun çok çok üstünde vatandaşımızı konut sahibi yaptık. Bu konut üretimi olmasaydı bugün kiralar nerede olurdu diye düşünmek lazım. Bazıları söylüyor ‘şu olay böyle, bu olay böyle.’ Peki bu olaylar olurken Türkiye’nin yönetiminde iktidarında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AK Kadrolar değil de CHP ya da diğer zihniyetlerden biri olsaydı acaba bu sınamaları Türkiye yaşarken Türkiye ne halde olurdu. Türkiye ekonomisi şimdi nerde olurdu ? Güvenliği nasıl olurdu ? Bir de onu oturup hep beraber düşünmemiz lazım.” Ülkede her alanda yeni reformlara imza attıklarını söyleyen Bozdağ, 2002’de 78 olan adliye binasının artık 363 olduğunu, adliyelerin kapalı alanının ise 569 bin metrekareden 6 milyon metrekareye ulaştığını, 9 bin hakim savcı sayısının ihraçlara rağmen 23 bine yükseldiğini, bakanlık çalışanı sayısının ise 56 binden 180 bine çıktığını belirtti. Bozdağ, ülkenin hayrına olan hiçbir şeye sevinmeyen, iktidar umudunu Türkiye’de ekonominin çökmesine, yangınların, iç savaşların çıkmasına bağlayanların kötü niyette olduğunu ve bunun hastalıklı zihniyet olduğunu söyledi. “KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE’YE KAPKAÇ SİYASETİ ANLAYIŞINI GETİRDİ” “İktidarlarını, geleceklerini, umutlarını bu milletin felaketine, bu devletin zara ve zora düşmesine bağlayanların bu ülkeye kazandıracakları, verecekleri tek bir şey dahi yoktur” diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi oturmuşlar konuşuyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu da başkaları da konuşuyor. Bak diyor ‘biz söylüyoruz iktidar yapıyor.’ Allah, Allah. İşte biz kredi borçlarını öğrencilerimizin silme kararı aldık açıklamayı yapmadan bir baktık Kılıçdaroğlu video çekmiş. ‘Ben silececeğim ödemeyin.’ Biz dar gelirli olan vatandaşlarımızın 2 bin lira ve altında olan borçlarını tasfiyesine dair karar almışız biz açıklamadan bir bakmışız Kılıçdaroğlu video çekiyor. Nereden alıyor, bu adamın istihbarat örgütümü var. Merak ederken açıkladı ‘köstebeklerim var, Hükümetin içinde bürokratlar bize bilgi aktarıyorlar’ diye ifade ediyor. Hükümetin alın teriyle ürettiği projeleri, ürettiği eserleri, aldığı kararları kimi bürokrasi içerisindeki ahlak yoksunu kişiler alıp bunu hırsızlık malı olarak çalıyorlar Sayın Kılıçdaroğlu’na götürüyorlar. O da hırsızlık ürününü satın alıyor oradan siyasi kazanç hesabıyla bunu Türkiye’ye servis ediyor. Siyaseten bile olsa hırsızlık malını satmak, siyasi kazanç elde etmek ahlaki mi? Bunun adı kapkaç siyasetidir. Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye’ye kapkaç siyaseti anlayışını da böylelikle kazandırmış oldu. Bürokrasi içerisindeki taraftarları oradan projeyi kapıp kaçırıyorlar, bu da kapıp kaçırılan projeleri öz malı gibiymiş gibi satıyor. Buradan soruyorum. Şehir hastanelerini, doğalgaz petrol arama gemilerini, nükleer güç santrallerini, Kılıçdaroğlu söyledi diye mi yaptık ? İstanbul Havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni, Yavuz Sultan ve Çanakkale 1915 Köprüsü’nü onlar söyledi de mi yaptık ? Biz neler yaptık neler. Eğer bunların söylediklerini yapsaydık bakın çok net söylüyorum bugün Türkiye hızlı trenle tanışmamış olurdu. Bugün Avrasya Tüneli, Marmaray’ı, S-400 almamış olurduk. Bunlar bu saydıklarımın hepsine karşı çıktılar. Türkiye’ye biz ne kazandırdıysak emin olun bu CHP zihniyetine rağmen kazandırdık.” 6’lı masaya kendisinin “7’li masa” dediğini dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti: “Biz ülkemize asrın en büyük projesi olan konut hamlesini başlatıyor, 250 bin dar gelirli vatandaşımızı kira öder gibi konut sahibi yapmak için proje yapıyoruz, bununla çalışıyoruz onlar ne yapıyorlar, toplantı üstüne toplantı yapıyorlar. Biz yaklaşık 5,5 milyon vatandaşımızın 2 bin lira ve altındaki borçlarından kurtulmasını sağlıyoruz, bunlar ayda bir toplanıp birbirine yemek ikram etmekle meşgul. Biz milyonlarca ortaöğretim öğrencisinin kitaplarını masasına koyarken şimdi yardımcı ders kitaplarını da masasına koyuyoruz, bunlar sürekli birbirini ziyaretle meşguller. Biz bu ülkenin her alanda gelişmesi için somut adımlar atarken, bunlar ne yapıyorlar, toplanıp toplanıp dağılıyorlar, yemek ikram edip dağılıyorlar. Çare toplanmak mı, çare birbirini ziyaret etmek mi? Biz neyle meşgulüz, bunlar neyle meşgul? Bu aziz millet toplanıp toplanıp boş boş konuşan, birbirine yemek ikram edip birbirini ziyaretle vakit geçirenlere mi dua edip destek verecek yoksa her kabineden sonra büyük bir projeyi açıklayan, milletin sorunlarını çözen, beklentilerine cevap veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na mı destek verecek?” ‘HEP VAAT AMA İCRAAT YOK’ AK Parti’nin 20 yıllık icraatının ortada olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti: “Onlar da yapsınlar. Hep vadediyorlar ama bir şey yapmıyorlar. ‘Belediyeleri alırsak elektrik şöyle olacak, sular böyle olacak.’ dediler. ‘Yoksul kesimlere şu destekleri vereceğiz.’ dediler, vaatlerde bulundular ama bunların hiçbirini belediyeyi ele alınca yapmadılar, yapmıyorlar da böyle bir dertleri yok. Bunların kendine bile hayrı yok. Kendine hayrı olmayanın ailesine, komşusuna hayrı olur mu? Ailesine, komşusuna hayrı olmayanın Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk milletine hayrı olur mu? Toplanıyorlar Cumhurbaşkanı adayı kim, konuşmuyorlar. ‘Aman yıpranır.’ Zaten kendiniz yıpratıyorsunuz. Adı geçenlerin hepsini 6’lı masanın etrafında, ben ona 7 diyorum, 7’li masanın kendisi paspasa çeviriyor. Tartışmaları kendileri başlatıyor, sonra da ‘Cumhur İttifakı bizi yıpratıyor.’ diyorlar. Kılıçdaroğlu ile ilgili tartışmaları başlatan kimdi? Siz başlattınız. 7’li masa Türkiye’yi yönetmeye talip bir Cumhurbaşkanı adayı aramıyor. Bunlar 7 kayyum veya vasi ne derseniz deyin yönetimine rıza gösterecek, kendilerine tabi olacak kendilerine karşı emir erliğini kabul edecek bir Cumhurbaşkanı adayı arıyorlar.” ‘7’Lİ MASANIN EMİR ERİ OLACAK ADAY ARIYORLAR’ Söz konusu masanın çıkaracağı cumhurbaşkanı adayına protokol imzalatacağını ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdiden diyorlar ki protokol imzalayalım. Hangi yetkilerini devredecek, hangilerini devretmeyecek? Anayasa’nın, yasaların koymadığı sınırları Anayasa ve yasalara aykırı şekilde aday yapacakları kişinin önüne koyacaklar. Daha adaylık sürecinden önce imza altına alacaklar. Cumhurbaşkanı adayıyla sözleşme yapacaklar. İktidara gelince Anayasa’yı, yasaları değil, o sözleşmeye uygun bir yönetim yapacak. Nerede hukuk devleti, nerede Anayasa? Anayasa’yı, kanunları bir kenara mı bırakacağız? Peki o zaman kim yönetecek ülkeyi? Cumhurbaşkanı adayı yaptıkları kişi mi, yoksa 7’li masanın etrafında oturan liderler mi? Türkiye’yle ilgili kararları kim alacak? Biden’le görüşürken liderlere telefon açıp ‘Biden bana böyle dedi, ben ne diyeyim?’ diye soracak mı ya da icazet mi alacak? İradesi olmayanın iktidarı olur mu? Şimdi iradesiz 7’li masanın emir erliğini kabul edecek veya ona kuklalığa ‘evet’ diyecek bir aday arıyorlar.” ‘BİZE DÜŞEN ERDOĞAN’IN ARKASINDAN YÜRÜMEKTİR’ Bakan Bozdağ, Türk milletinin kayyumlar ya da vasiler tarafından değil, Recep Tayyip Erdoğan gibi yetkisine ortak kabul etmeyen bir lider tarafından yönetilmeyi isteyeceğini vurguladı. Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları 22. Toplantısı’nda liderlerle sohbetini yansıtan fotoğrafa ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “Liderler muhabbet ediyorlar. Bu fotoğrafı Türkiye’de herkes farklı yorumluyor. Ama ortak kanaat, Tayyip Bey’in liderliğinin orada kendini nasıl gösterdiği, nasıl bir devlet adamı olduğu konusunda, tarafsız, samimi, vicdanlı herkesi gururlandıran bir sonuç çıkardılar ortaya. 6’lı masanın etrafında biri gitse o toplantıda olsa böyle bir fotoğraf çıkar mıydı? Türkiye’nin önünde dünyanın hayran olduğu, aziz milletimizin her seçiminde desteğini kazanmış bir liderimiz var. Bize düşen bu lidere sahip çıkmak ve arkasında yürümektir.” FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Madrid’de Finlandiya ve İsveç’e karşı büyük bir başarı elde ettiklerini, onların terör örgütlerine destek vermemesi kaydıyla NATO’ya girmelerine vize verileceğini söylediklerini, daha sonra komisyon kurup mutabakat metni hazırlandığını anlattı. “Sözünüzü tutarsanız biz de sözümüzü tutarız.” dediklerini hatırlatan Bozdağ, “Şimdi NATO’ya geçiş süreci tamamlanmış değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi onaylarsa tamamlanacak demişiz. Henüz İsveç ve Finlandiya, Türkiye’nin iadesini talep ettiği herhangi bir kimseyi iade kararı vermedi. Eğer onlar sözlerini tutmazsa Türkiye sözünü tutar. Çünkü bizim vazifemiz, NATO’ya giriş vizesi parlamentodan çıkmaz.” ifadesini kullandı. Bir televizyon kanalında bu konuya ilişkin yaptığı açıklamasının çarpıtıldığını vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti: “Benim bu söylediğimden ‘Aldandık, kaldırıldık.’ dediler. Ben öyle bir şey mi demişim? Yok. Ama çıkıyorlar, algı operasyonu yapmak için Türkiye’nin ortaya koyduğu büyük başarıyı gölgelemek istiyorlar. Güçlü mekanizma kurmuşuz, o mekanizmayı anlatıyor ‘Sözünde durmadılar, takipçisiyiz.’ diyoruz, bizi kutlayacaklarına algı operasyonu yapıyorlar. Biraz ahlak. Milletin gözü önünde söylenen sözleri, benim ağzımdan söylenmemiş sözleri sanki benim ağzımdanmış gibi haberleştirmek, bunu dile getirmek ahlaki bir davranış değil.”

1 yıl önce

Ataol Behramoğlu'ndan hadsiz sözler: Dini inancı da siyasete alet etti

Geçtiğimiz aylarda Halk TV'ye konuk olan edebiyatçı Ataol Behramoğlu Kurban Bayramı'na ilişkin, “Kuzuyu kesmek, öldürmek için insanın içinde nasıl bir canavar yaşıyor olmalı? Canlıları keserek bayram olmaz” diyerek kurban ibadetini hedef almıştı. Behramoğlu şimdi de başörtüsüne dil uzattı. "KADINLAR BAŞÖRTÜSÜNÜ KENDİLİĞİNDEN ÇIKARIP ATACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefete yönelik yaptığı başörtüsünü anayasal güvence alma teklifi ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Behramoğlu, "Kadınların giyimi konusunda CHP'nin yasa önerisini önemli bir siyasal atak olarak görüyorum.CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu yıpratmayalım. Kadınlarımız bu sorunu aşmıştır. AKP'den kurtulduğumuzda birçok kadınımız ve genç kızımız türbanı kendiliğinden çıkarıp atacaktır." ifadelerini kullandı. BAKAN YARDIMCISI BİRPINAR'DAN TEPKİ: FAŞİZMİN ZİRVESİ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Emin Birpınar, Behramoğlu'nun paylaşımını alıntılayarak "Faşizmin zirvesi!.. Maalesef CHP'nin kadrolu şairi de olayı anlamamış! Kadınlara karşı bu ayrımcı, üstten bakışçı anlayışa karşı ANAYASAL GÜVENCE şart! Biz gelirsek kanunu da değiştirebiliriz, zulme devam ederiz diyor aslında. Hemen, şimdi kılık kıyafet özgürlüğü güvencesi!!!" sözleriyle tepki gösterdi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Onur Şener açıklaması: Olayı siyasete alet etmek ailesine zulümdür. Meselenin takipçisi olacağız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Açılış Töreni'ne katıldı. "MESELENİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Onur Şener cinayetiyle ilgili "Olayı siyasete alet etmek ailesine zulümdür. Faillerin hak ettiği cezayı alması için meselenin takipçisiz olacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: "Bugün bu güzel binada Türkiye'nin en modern sanat birikimini ihya ediyoruz. Modern tasarımı, güvenlik donanımı ve estetik özellikleri ile Resim ve Heykel Müzesi her açıdan şehrimize yakışan bir eser oldu. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Cumhuriyet tarihimizin en köklü yapıları arasında yer alıyor. Binanın elverişsiz şartlarından dolayı müzede yer alan eserler de maalesef zarar görüyordu. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ülkemizin en önemli sanat destinasyonlarından biri olacak. KOLEKSİYON SAYISI 10 BİNİN ÜZERİNE ÇIKTI Ülkemiz genelinde 56 müzeyi ilk kez ziyarete açarken, 18 müzemizi de yeni inşa edilen binalarında milletimizle buluşturduk.1937’deki ilk sergide sadece 320 eser varken, bugün İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin koleksiyonu 10 binin üzerine çıkmıştır. Nerede bir ata yadigari eserimiz varsa buluyor, ihya ediyor, sahip çıkıyoruz. 9 bin 134 eseri ait oldukları topraklara kavuşturduk. Göreve geldiğimizde 59 olan özel tiyatro sayısı 428'e yükseldi. Devlet idaresinde makbul-makbul olmayan vatandaş ayrımına gidenler, benzer tavrı sanat dallarında da sergiledi. Sanatı tekelleştiren çarpık bakış açılarını reddediyoruz. Eski Türkiye'ye ait bu tip arizi durumların artık tamamen geride bırakılmasını istiyoruz. Hiçbir komplekse kapılmadan, insanlığın ortak birikiminden azeri derecede istifadenin gayretindeyiz. Sanatı tekelleştiren, sanatçıyı toplumun karşısında konumlandıran çarpık bakış açılarını reddediyoruz"

1 yıl önce

Alman siyasetçiden enerji krizine çözüm: "Üşüyorsanız kazak giyersiniz olur biter"

Almanların şımarık olduğuna vurgu yapan Wolfgang Schäuble, “Üşüyorsanız kazak giyersiniz olur biter. Veya üzerine bir kazak daha giyersiniz. Bu sızlanıp duracak bir şey değil.” yorumunda bulundu. Eski Alman İçişleri ve Ekonomi Bakanı, Hristiyan Demokrat (CDU) siyasetçi Wolfgang Schäuble'nin Almanları kızdıracak açıklamaları: ▪️ “Sadece ihtiyaç duyanlara yardım edilir.” ▪️ “Diğerlerine de 'Bu seferlik tatile gitmeyiver' demeliyiz.” ▪️ “Tehlike şu ki, devletin vatandaşlarına sürekli daha fazla şey sunması gereken bir kurum olduğunu sanıyoruz.” ▪️ “Her şeyin sınırsız olduğu imajını verirsek talan yapmış oluruz.” ▪️ “O zaman insanlarda 'Devlet her şeye kadir' düşüncesi oluşur. Bu sürdürülebilir değil.” ▪️ “Almanlar şımarık, ben de öyleyim. Daha fazla gayret etmeliler.” ▪️ “Birçok Almanın şu an daha az çalışmak istemesi beni endişelendiriyor, mesela yarı zamanlı çalışmak, haftasonları da hiç çalışmamak istiyorlar. Bu olmaz. Sürekli eğlenmek iyi bir hayat değil.” ▪️ “Üşüyorsanız kazak giyersiniz olur biter. Veya üzerine bir kazak daha giyersiniz. Bu sızlanıp duracak bir şey değil.” ▪️ “Elektrikler gidebilir de. Evde mum, kibrit ve el feneri bulundurun.”

1 yıl önce

Yunan siyasetçi Eva Kaili'den büyük pişkinlik: Utanmadan Türkiye'ye iftira attı

Yunanistan'ın göçmen manipülasyonu hız kesmeden devam ederken Türkiye'yi hedef alan siyasetçiler kervanına AP Başkan Yardımcısı Eva Kaili'de katıldı. Türkiye'ye iftira attı Yunan politkacı, ''Ortaya çıkan video, Türk sahil güvenlik görevlilerinin göçmenlere saldırdığını gösteriyor. Türk sahil güvenlik görevlilerinin, botlarının Türkiye kıyılarına ulaşmasını engelleyerek göçmenlere şiddet uyguladığını gösteren bir video basına yansıdı. Video, Türkiye'nin göç akışlarını araçsallaştırdığına dair daha fazla kanıt sağlıyor ve Türkiye'nin AB-Türkiye Ortak Eylem Planını ihlal ettiğinin kanıtlıyor." diyerek skandal sözlere imza attı. AB'ye çağrı yaptı AB'ye çağrıda bulunan Yunan siyasetçi Eva Kaili, "Bu nedenle, video açıklamalarının ardından Komisyon'a sormak istiyorum: Bir AB sınırlarındaki insanların güvenliğini sağlamak için Frontex'in varlığını güçlendirmeyi düşünebilir mi? İki Komisyon, AB sınırlarında AB-Türkiye anlaşmasına uyumu izlemek için başka adımlar atmayı düşünür mü? Üç AB sınırlarının korunması için Yunanistan'a ne tür mali destek verilecek?" şeklinde konuştu. Çavuşoğlu ne demişti? Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın göçmen zulmüne ilişkin dün yaptığı açıklama "Yunanistan ve Frontex suç ortaklığı yapıyor. En son yaşanan olayların Türk kara sularında gerçekleşmiş gibi göstermek için koordinatları nasıl değiştirildiği de ortaya çıktı. Yunanistan'ın suçu arttıkça Türkiye'ye iftira atmaya yeltenmesi doğaldır. Yunanistan'ın yalanları ortaya çıktı. Yunanistan gibi en haksız durumda bile haklı görünmeye çalışmak için gerçekten utanmaz ve aymaz olmak gerekiyor. Zaten bunu ancak Yunanistan başarır. Tüm uluslararası kuruluşlar, uluslararası göç örgütü, Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteciler Yüksek Komiserliği, sivil toplum örgütleri ve basın Yunanistan’ın ve Frontex'in desteğiyle göçmenlere mültecilere yönelik insanlık dışı muamelesini mercek altına aldılar. Aynı şekilde insan hakları mahkemesinin gündeminde. Diğer taraftan Avrupa Parlamentosu'nun gündeminde. Her ne kadar üye ülkeler, yönetim olarak Yunanistan bu insanlık dışı muamelelerine göz yumsa da vicdanlı parlamenterler sayesinde Avrupa Parlamentosu da bu duruma el koymuş durumda. Diğer taraftan biraz önce söyledim. Frontex suç ortaklığı yapıyor." ifadelerini kullanmıştı.

1 yıl önce

Meral Akşener, grup toplantısına baretle çıktı! Vatandaşlar 'ucuz siyaset' dedi...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin grup toplantısında dikkat çeken anlar yaşandı.  41 maden işçisinin şehit olduğu Bartın Amasra'daki maden faciasını siyasete alet eden İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısına baretle çıktı. "UCUZ SİYASET" Akşener'in bu hareketi sosyal medyada 'ucuz siyaset' olarak yorumlandı. Vatandaşlar Akşener'in yüzünü siyaha boyayıp 'Böyle daha inandırıcı oldu' yorumları yaptı. 

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 14 15