02 Mayıs Perşembe 2024
1 yıl önce

Devlet Bahçeli: HDP'nin siyasette yer almasına dayanamıyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde; "Milletimizin efendisi olan köylülerimizin ayağına gitmeye devam edeceğiz. Nitekim sefer bizden zafer Allah'tandır diyoruz. 'Adım Adım 2023 Köyüm Benim' sohbetlerine devam ediyoruz. Şimdiye kadar 583 köyümüzü ziyaret ettik. Aralık ayından itibaren bütçe görüşmelerine yoğunlaşacağız. Başta EYT ile sözleşmeli çalışanlarımızı ilgilendiren kanuni düzenlemeleri inşallah sırasıyla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Cumhur İttifakı durmuyor, çalışmaya devam ediyor. Cumhur İttifakı oyalanmıyor, yerinde saymıyor. Bizim anlayışımızda çalışmak hayırlı sermayedir. ''TÜRK MİLLETİNİ ZALİMLERİN KANLI ELLERİNE BIRAKMAYACAĞIZ'' Bildiğiniz gibi "2023'e doğru aday belli karar net" mitinglerimizi gerçekleştiriyoruz. Samsun'da mitinglerimize devam edeceğiz. Türkiye'yi zilletin 6+1 kumar masasına bırakmayacağız. "TERÖR ÖRGÜTLERİ TÜM İNSANLIĞIN ORTAK CAN DÜŞMANIDIR" Şehit analarına şehit babalarına vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Türk milleti terörle yaşamak zorunda kalmayacaktır. Parayı veren kim olursa olsun teröristlere tetiği çektirmektedir. Terörün mezhebinden, milletinden asla bahsedilemez. Türkiye ne zaman güçlü adımlarından söz ettiyse, çok gecikmeden asimetrik saldırılara maruz kalmaktadır. Türkiye ne zaman prangalarını kırmaya başlasa terör örgütlerinden kanlı cevap almaktadır. Bu bir karanlık döngüdür. Terörist dediğimiz ruhu ve bedeni satın alınmış Türkiye düşmanları tarafından maliyetsiz bir durumdur. Türkiye'nin öncelikli sorunu terördür. Terörizmin hiçbir şekli masum değil. Terör örgütleri tüm insanlığın ortak can düşmanıdır, terörün hiçbir şekli masum değildir, terör sorunu ülkemizin henüz kabuk bağlamamış yarasıdır. "TBMM'DE BÖLÜCÜ SİMA İSTEMİYORUZ" Herkes terörle arasına kalın bir çizgi çekmek zorundadır. Her muhit ve mecrada olduğu gibi TBMM'de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Sözde Kürdistan propagandası yapan HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP PKK'nın eylem yoldaşıdır. HDP, CHP'nin çıkar kardeşidir. İSTİKLAL CADDESİ'NDE TERÖR SALDIRISI İstiklal Caddesi'nde kiralık katillerini üzerimize salanlara da misliyle karşılık vereceğiz. Sözde müttefiklere diz çökmeyeceğiz. Ciğer yanmayınca göz yaşarmazmış. Bizim ciğerimiz yansa da düşman sevindirmemek için gözümüzden yaş dökmeyeceğiz. Bu barbar saldırının arkasındaki yabancı örgütler mutlaka netleşecektir. Masumlara bomba ile saldıranlar şerefsiz kere şerefsizdir. "KAFALARINI EZMEYE DEVAM EDECEĞİZ" İstiklal Caddesi saldırısı Türkiye'nin hızını kesme saldırısıdır. İstiklal Caddesi saldırısı tıpkı Gezi Parkı gibi büyüyen ve güçlenen Türkiye'yi geriye düşürme girişimidir. Ekonomimizi hedef alıyorlar, iç barış ortamımızı hedef alıyorlar. ABD menşeili bir gazetenin bombalamayı Haber değerinde servis etmesi kirli bir kampanyadır. Beyoğlu'nun en işlek caddesinin seçilmesi tesadüf değildir. Bu kanlı saldırının maksadı Türkiye'nin 2023 vizyonunu baltalamaktır. Saldırıyı seçimler nedeniyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler sadece namussuz değil, aramızda dolaşan casuslardır. Bu iddiayı diline dolayanların Türkiye diye bir ülkesi olamayacaktır. Bunlar hakkında aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir. Kafalarını ezmeye devam edeceğiz, her hain korkaktır. Susmayacağız, sinmeyeceğiz, geri gitmeyeceğiz, terör ihanetinin üzerine üzerine yürüyeceğiz. Allah bizleri dostlarımızın ihanetinden korusun. Kıbrıs Türkleri, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Kıbrıs Rum Kesimi adanın hakimi değildir. Kıbrıs adasında adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüm Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin tescil edilmesiyle başlanacak bir sürecin ardından tescil edilebilecektir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı hem Türkiye Yüzyılı hem de Türk Yüzyılı olacaktır. Tanrı dağlarının eteklerinden dünyaya barış yayılacaktır. Bizim için vatan büyük bir ülkedir, onun adı da turandır. Selam olsun Turan coğrafyasına.

1 yıl önce

Pençe-Kılıç Hava Harekatı'na yönelik yapılan eleştirilere AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik cevap verdi: Terör siyasetinin üyesi olarak konuşuyorlar

Milli Savunma Bakanlığı'nın sınır ötesine başlattığı Pençe-Kılıç Hava Harekatı'nı hedef alan ülkelere AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Twitter'dan cevap verdi. Teröre karşı yürütülen operasyonların devam edeceğini belirten Çelik, "Terör siyaseti yapanlara karşı siyasi mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı. 'TERÖR İNSANLIĞIN DÜŞMANIDIR' Türkiye'yi sivilleri öldürmekle itham edenlere cevap veren Çelik, "Terör örgütüne destek veren kesimler, terörle mücadele operasyonlarımızın durmasını istiyorlar. Bunlar egemenliğimizi terör örgütlerine ve onların arkasındaki yabancı odaklara devretmek isteyenlerdir. Egemenliğimizi koruyacağız, terörle mücadeleye tavizsiz devam edeceğiz. Bu şebekeler, Türkiye’nin terörle mücadele operasyonlarına “savaş politikası” diyor. Terörle mücadelemize savaş politikası diyenler “terör siyaseti”nin üyesi olarak konuşuyorlar. Bu zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti ile terör örgütünü eşit göstermeye çalışan sapkın bir zihniyettir. Terör insanlığın düşmanıdır. Terörle mücadeleyi engellemeye çalışmak, hukuk devletini ve demokrasiyi yok etmeye çalışmaktır. Terörün her türlüsüne karşı en güçlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Terör siyaseti yapanlara karşı siyasi mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz." dedi

1 yıl önce

6’lı masanın anayasa önerisi... AK Parti Sözcüsü Çelik: Tamamen siyaset karşıtı, bu bir paralel mekanizma

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Kendisi sürekli demokratik üsluptan bahsediyor. Esasında Meclis'te yaptığı konuşmada Meclis'in iradesine saygısız olduğu, siyasetten haberi olmayan ifadeler kullandı. Bu şekilde konuşması tam bir basiretsizliktir. Milletin iradesiyle seçilmiş vekillere bunu söylemesi haddini aşmaktır. Bu ifadeleri kullanırken unutmaması gereken bir şey var. Diktatörler halktan korkarlar. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız demokrasiye sahip çıktı. Kılıçdaroğlu darbe girişimini televizyon başında seyretti. Tanklar kime yol veriyorsa diktatör odur. Cumhurbaşkanımızı öldürmek için Marmaris'e gelen katil sürüsü yargı önüne çıkarıldılar.  Kılıçdaroğlu darbeye darbe, teröre terör diyemeyen biridir. Türkiye'de eğer bir diktatör olsaydı Kılıçdaroğlu diktatör diyemezdi. CHP'NİN VİZYON BELGESİ Zihni sinir projesiyle karşı karşıya kaldık. Kimden görüş alırlarsa alsınlar, sonuçta siyasi irade diye bir şey var. Ekonomiden bahsediyoruz, bu siyaset üstü bir politikadır, neyden bahsedersek edelim siyaset üstüdür deniliyor. Getirdikleri model siyaset dışı bir modelden öteye gidemiyor. Bu toplantıda yine herhangi bir şekilde Türkiye'nin problemlerine çare olan bir tablo yok. Türk siyaseti açısından da düşünüyoruz, bu derece niteliksizliği ürkütücü bulduğumuzu belirtmek isterim. Milletin önüne şampiyonlar ligi diye getirmek son derece vahimdir. 6'LI MASANIN ANAYASA ÇALIŞMASI Bir siyasi açılım yaptılar, anayasa değişikliği önerisi getirildi, 6’lı masa tarafından. Toplamda buradan ne çıkıyor diye baktığımızda siyaset karşıtı bir tablo çıkıyor. Dolaylı yoldan ifade ediyorlar. Millete verilen hakkı şeklen koruyorlar ama o Cumhurbaşkanını öyle işlevsiz hale getirmişler ki… Cumhurbaşkanı görev süresi bittikten sonra herhangi bir siyasi oluşum içinde yer alamıyor. Diyorlar ki Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Cumhurbaşkanı’nı 6’lı masa yönetecek, 6’lı masa ile birlikte Türkiye’yi yönetecek. Türk devlet sisteminde ve anayasal düzende, 6’lı masa diye bir mekanizma yok. Bu paralel bir mekanizma olur. Cumhurbaşkanı ya da Başbakan seçilse bile, hayır diyorlar, 6’lı masa üzerinden geçecek… Bir Türk ruhbanlar konseyi gibi bir şey… En vahimi de, bu söylemden vazgeçerler diye bekledik, diyorlar ki cumhurbaşkanı seçildikten sonra, cumhurbaşkanı 6'lı masa tarafından yönetilecek.  Vesayet türlerini yeniden canlandırmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Buna milletimizden herhangi bir teveccüh olmayacağına inanıyoruz.  SURİYE'NİN KUZEYİNE OPERASYON ABD'de Washington Post'ta terör örgütünün yazısını koydular. YPG liderine makale yazdırılması utanç verici bir olay. Biz son yaşadığımız olaylarla bir kere de daha anlıyoruz ki, bu operasyonlar ülkemiz için sorumludur. Bunu yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. Eğer bunlar yapılmasaydı terör devletçikleri, terör yapıları kurulacaktı. Teröre sadece terör olarak bakmıyoruz arkasındaki siyasi projeleri de darmadağın ediyoruz. Filistin'deki can kayıplarından dolayı büyük üzüntü içerisindeyiz. Vahşi tablolar asla kabul edilemez. Bütün dünyayı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Ahlat, UNESCO'da somut olmayan kültürel miras listesine girdi. Bu listelerdeki sayı 25'e ulaştı. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

1 yıl önce

Osman Nuri Kabaktepe CHP'li İBB yönetimini eleştirdi: Guguk kuşu siyaseti yapıyorlar

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İBB yönetimine eleştirilerde bulundu. TV100 canlı yayınına katılan Kabaktepe, CHP'li yönetimin AK Parti projelerini sahiplendiğini söyledi. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye yönetiminin önceki yıllarda karşı çıktığı projeleri kendi projeleriymiş gibi sahiplendiğini söyleyen Kabaktepe, "Guguk kuşu siyaseti yapıyorlar" dedi. "SAHİPLENDİKLERİ PROJELERE KARŞI OY VERDİLER" Kabaktepe şöyle konuştu: “İBB meclisinde son üç yılda toplamda gelen dosyaların yüzde 30’un üstünde bir rakamla "hayır" diyen bir CHP var. AK Parti döneminde de yaklaşık yüzde 2-2,5 "hayır" diyen AK Parti var. Şimdi 30 mu büyük 2,5 mu büyük. Hangi proje engellenmiş? Yapmak istedikleri neyi ‘Biz yapamazsınız’ demişiz? CHP, Ekrem Bey de dahil olmak üzere İBB yönetimi ‘Guguk kuşu’ siyasetiyle sahiplendikleri projelerin çoğuna AK Parti döneminde karşı oy vermişlerdir. "YÜZDE 5-10'UNU TAMAMLADIĞINIZ PROJE İÇİN 'BEN YAPTIM' DİYORSUNUZ" “Metro projelerine ret oyu vermişsiniz. ‘Halk Ekmek fabrikası açtık’ diyorsunuz, zamanında o projenin borçlanma dosyasına ret oyu vermişsiniz. Kurbağalıdere Islah Projesi’ne ret oyu vermişsiniz. Yüzde 90-95’i Kadir Ağabey döneminde bitmiş. Dün ‘Hayır’ demişsiniz, bugün yüzde 5-10'unu tamamladığınız proje için ‘ben yaptım’ diyorsunuz. "ÖNÜMÜZDEKİ PAZAR SEÇİM OLSUN KAZANAMAZLAR" Önümüzdeki pazar seçim olsun, CHP’nin İstanbul Büyükşehir’i kazanacağını düşünmüyorum. Şu an biz sahadayız. Gerek kendi seçmeni açısından gerek İstanbul halkı açısından İBB ile ilgili ciddi bir memnuniyetsizlik olduğunu görüyoruz”

1 yıl önce

AK Parti Grup Başkanvekili Tunç'tan 'İmamoğlu' açıklaması: Kararlar üzerinden karalama siyaseti yapmak yanlıştır

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, yaptığı yazılı açıklamada, İmamoğlu'nun YSK üyelerine "ahmak" diyerek hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararının, ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararı olduğunu belirtti. İstinaf ve temyiz yolu açık bir karar üzerinden fırtına kopararak mağduriyet algısı oluşturmanın kimseye faydası olmadığını vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: "Kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiası karalama siyasetinden ibarettir. Yargı kararları eleştirilebilir, ancak bu kararlar üzerinden karalama siyaseti yapmak yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, bağımsız ve tarafsız yargıya müdahale söz konusu olamaz."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyaseti bırakacağım anlamına gelmez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi temaslarını tüm hızıyla sürdürüyor. Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün yurda döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, memlekete inişi sonrasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Samsun Mitingi sırasında sarf ettiği, "2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz" ifadelerinin sorulduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cümleleri kullandı; "Erdoğan'ın siyasetten çekilmesi anlamına gelmez" "Bu soruya iki cevap verilir. Bir; şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. "Bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz" Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz. Milletimizin teveccühünün olması halinde Cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Gerek altyapı gerek üst yapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları inşallah devam ettireceğiz." "AK Partiliyim, ben partimden ayrılır mıyım?" "Siyaseti bırakmadığınız zaman neler yapacaksınız?" sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı, "AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları; EYT çözüme kavuşacak mı? "Tabii bizim hedefimiz, arkadaşlarımızla da yaptığımız görüşmelerde, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. Asgari ücret meselesiyle ilgili çalışmalar da aynı şekilde zaten yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023’e bu iki önemli konuyu masamızın üzerinden kaldırarak girelim diyoruz. Çalışma bu istikamette devam ediyor. İnşallah güzel bir neticeye varır ve böylece de adımı atarız." Rusya ile Suriye adımı "Suriye'de Türkiye-Rusya-Suriye olarak adım atalım istiyoruz. Sayın Putine teklifi sundum. O da buna olumlu baktı." "Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin geleceğe adımların atılması bekleniyor mu?" "Atılan bu adımlarla bu noktada sağladığımız gelişmeler her alanda hamdolsun olumlu sinyaller vermeye devam ediyor. Kaldı ki burada Hazar'a kıyıdaş olan ülkeler -Rusya ve İran hariç- zaten Türk Devletleri Teşkilatı’nda da bir aradalar. Bir arada olan bu ülkeler birbirleriyle olan münasebetlerini gayet sıkı tutuyorlar. Bunların içerisinde Türkmenistan daimî üye değildi, şu anda daimî üyeliği de bundan sonraki süreçte gündemde. Ama gözlemci üye olarak son bir araya gelişimizde, hatta İstanbul zirvesinde başlayan süreçte ve sonrasında Semerkant’ta bu yeni bir noktaya geldi. Artık bundan sonraki süreç, Türkmenistan’ın da burada daimî üye olması sürecidir. Bunların hepsi zaten olumlu adımların, olumlu gelişmelerin bir tezahürüdür." Türkmen gazı süreci "Tabii Sayın Putin’in özellikle de Türkmenistan’la olan münasebetleri gayet ileri bir konumdaydı. Türkmenistan gazından o da istifade ediyordu. Tabii şu anda yeni bir süreç başladı. Bu yeni süreçte Rusya gazını Avrupa'ya satmada Putin’in eski rahatlığı yok. Böyle bir durum şu anda söz konusu değil. Şu anda Türkmenistan'ın böyle bir imkânı var. Ama Türkmenistan’ın da bu doğalgazını Avrupa'ya acaba direkt kendisinin satma şansı var mı yok mu diye baktığımız zaman, bu konuda tabii Türkiye, Türkmen gazının Avrupa'ya satılabilmesi noktasında önemli bir hub. "Önemli bir adım olacak" Gerek Rus doğalgazının bizim üzerimizden Avrupa'ya satılması noktasındaki son gelişmeler gerekse şu anda Türkmen gazının yine bizim üzerimizden satılabilmesi olayı da tabii önemli bir adım olacak. Ancak burada atılması gereken bir adım var. O da nedir? Şu anda Hazar’a kıyıdaş olarak Türkmenistan’ın Azerbaycan’la bu işi çözmesi konusu var. Şu anda görüşmeler devam ediyor. Bugün bizimle beraber yapılan görüşmelerde olumlu bir noktaya geliniyor. Bu olumlu noktada da tabii bu işin üç boyutu gözüküyor. Bir, Azerbaycan ve Türkmenistan bu adımı atarken bu işin mali boyutunu kim, ne kadar üstlenecek? Azerbaycan ve Türkmenistan’ın bu konuda bu işi paylaşmaları gerekiyor. Hatta bu konunun içinde Türkiye olarak biz de eğer yer alacaksak bizim de bu konuda bir mali külfeti üstlenmemiz lazım. Yok, Avrupa Birliği de bu işin içinde yer alacaksa Avrupa Birliği de ne kadarını üstlenecek? Şimdi bugün biz bir karara vardık. Bu kararda da üç ülke, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan enerji bakanları süratle bir araya gelmek suretiyle bu konunun etraflıca detaylarını konuşacaklar. Enerji Bakanımıza “Gerek Azerbaycan'daki muhatabınla gerek Türkmenistan’daki muhatabınla görüşmek suretiyle hiç gecikmeden bir ay içerisinde bu işi bir neticeye bağlayacaksınız” diye talimat verdim. Onlar neticeye bağladıktan sonra da biz görüşmelerimizi yapacağız. "TANAP bütün hacmini doldurmuş durumda" 2023’ün başında da Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Bey inşallah resmi ziyaretini bize yapacak. Orada da bu işin noktasını inşallah koyacağız. Aynı zamanda İlham Bey’le de bunları görüşeceğiz. Süratle bu adımı atıp inşallah bu süreci kolaylaştıracağız. Avrupa Birliği noktasındaki konuları ondan sonra görüşeceğiz. TANAP bütün hacmini doldurmuş durumda; 32 milyar metreküp. TAP, 6 milyar metreküp; o da böyle bir konumda. Dolayısıyla şimdi arkadaşlarımız yeni bir hattın kurulup kurulmaması konusunda bununla ilgili çalışmaları yapacaklar ki ona göre adımlar atılsın. Bunu biz tabii üç lider aramızda görüştük. Ama şimdi bu işin teknik alt yapısını, maliyet boyutlarını, hepsini görüşmek suretiyle biz geleceğe yönelik adımı da atmış olacağız." Rusya ile Suriye adımı "Burada her ikisi de hatta şu anda belki gündemde olmayan ama daha sonra gelişmelerle gündeme gelebilecek birçok başlık söz konusu. Ama dikkat ederseniz bir şeyi daha açıkladım. O da şu; biz şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. "Putin olumlu baktı" Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız. Süratle adım atılması gereken bir diğer konu daha var. O da nedir? Terör örgütleri Suriye'de, özellikle Suriye'nin kuzeyinde rahat durmuyorlar. Zaman zaman ülkemizi oradan tehdit, tahrik ediyorlar, her şeyi yapıyorlar. Bizim de Soçi Mutabakatı olsun, Astana olsun buralarda verilmiş kararımız var. Nedir bu karar? Sınırımızdan 30 kilometre güneyde biz rahatsız edildiğimiz zaman bu bizim güvenlik koridorumuzdur. Bu güvenlik koridorunda biz her türlü adımı atarız. "Biz bugüne kadar hep sabrettik. Ama artık sabır bitti." Bu yeni bir şey değil Astana’da da gündemde olan bir şeydi. Daha sonra Soçi’de de görüştük, konuştuk. Yapılan iş bu. Kaldı ki bizim Suriye’de Rusya’yla olan koordinasyonumuz da yeni değil. Suriye'de bir de koalisyon güçleri olayı var. Bu koalisyon güçlerinin içinde kim var? Başta Amerika var. Yanında Fransa’sı, Almanya’sı, İngiltere’si var. Bütün bunların olduğu bir coğrafyada biz ülkemizin güvenliği için tedbirlerimizi alıyoruz. Ama hepsinden de öte Suriye'de bir defa terör örgütünün besleyicileri var. Şimdi bu terör örgütü en büyük destekleri nereden alıyor? Koalisyon güçlerinden alıyor. Nereden alıyor? Petrol kuyularından alıyor. Bu petrol kuyuları şu anda koalisyon güçlerinin de aynı zamanda güvencesinde. Nereye satıyorlar? Rejime satıyorlar. Kim satıyor? Terör örgütü satıyor. Biz tabii bugüne kadar hep sabrettik. Ama artık sabır bitti. Şimdi onların, o rafinerileri, petrol kuyuları vesaire, bunlara yönelik de her türlü adımı attık, atıyoruz. "Her zaman söylediğimiz gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz" Bu da tabii terör örgütlerinin çok büyük bir şaşkınlığın içerisine girmesine neden oldu. Bundan sonraki süreçte de olacak. Ama özellikle başta Amerika olmak üzere diyoruz ki eğer sizler hala binlerce TIR silah, mühimmat, araç, gereç bunları bu terör örgütlerine vermeye devam edecek olursanız biz de her zaman söylediğimiz gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz." Esad ile görüşme "Siz demek ki hala Cumhurbaşkanınızı tanıyamadınız. Ben kiminle, ne zaman, nasıl görüşeceğimi birilerinden izin alarak yapmam. Ben Mısır Cumhurbaşkanıyla Katar’da bir görüşme yaptım. Kimseden izin almadım. Suriye konusunda atacağımız adımlarda belirleyici husus da ulusal çıkarlarımız olacaktır. Suriye’de güvenli bölgeden tutun, terör örgütüne karşı alacağımız tedbirler içerisinde bu da bizim atacağımız adımlardan bir tanesidir." "Borell'i muhatap almıyorum" "Borrell’i muhatap olarak almıyorum. O, olsa olsa Mevlüt Bey’in muhatabı olabilir. Yaptığı açıklama hiç şık değil. Yani bir defa bizim Rusya'yla ilişkilerimizi Borrell tayin, tanzim edemez. O bu konularda böyle bir karar verecek ne kalitededir ne kapasitededir. Çok çirkin bir açıklama. Sen nasıl olur da kalkarsın bizim Rusya'yla ilişkilerimizi yaptırımlar içerisinde değerlendirirsin. Yani Avrupa'nın şu anda çektiği tahılın yüzde 44’ü nereden geliyor? Karadeniz'den geliyor. Bunun aracısı kim? Türkiye. Bunun için bir teşekkür etti mi? Yok. Bütün Avrupa liderleri teşekkür ediyor, sen kalkıp böyle bir açıklamayı yapıyorsun. Kaldı ki şimdi Rusya'yla ilgili de aynı zamanda gübre konusu, amonyak konusu gündeme gelecek. Bir de Sayın Putin'in çok ilginç bir jesti var. O da nedir? “Ben göndereceğim tahılı bilabedel göndereceğim” diyor. “Biz de bunu sizden aldıktan sonra bilabedel değirmenlerimizde öğütüp ondan sonra az gelişmiş ülkelere gönderelim.” dedik. Tabii Sayın Putin'e bizim verdiğimiz bu cevap da onu çok mutlu etti. Çünkü yüzde 44-46 Avrupa, yüzde 14 Afrika’ya gidiyor. Biz bu teklifle beraber çıkınca demek ki herhalde Borrell’in burada oyunu, planı bozuldu. O da böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı." Almanya'daki darbe girişimi "Alman makamlarının darbe hazırlığındaki kişilere karşı aldıkları önlemleri doğru buluyoruz. Sürecin hukuk devleti ilkeleri ışığında tüm boyutlarıyla aydınlatılması önemlidir. Darbe planlarına karşı Almanya’da oluşan hissiyatı en iyi anlayacak olan benim halkım, benim ülkemdir. Ancak maalesef, dostumuz ve müttefikimiz Almanya’dan aynı duygudaşlığı ve anlayışı gördüğümüzü söylemem mümkün değildir. "Şu anda terör örgütünün Avrupa'daki en önemli sığınak yeri Almanya’dır" Biz on yıllardır Almanya'nın Türkiye'yle empati yapması gerektiğini hep savunduk. Ama son dönemlerde nedense gariplikler olmaya başladı. Şu anda terör örgütünün Avrupa'daki en önemli sığınak yeri Almanya’dır. Şu anda PKK/YPG/PYD bunlar nerede? Orada. FETÖ nerede? Orada. Bunları istiyoruz, bunları vermek gibi bir dertleri de yok. Şimdi tabii geldi terör bunların da kapısını çaldı. Yani biz bir Solingen faciasını unutamayız. Bir de o malum NSU cinayetini unutamayız. Biz Merkel’le kaç kere konuşmuşuzdur. “Yaptık yapıyoruz, çözdük çözüyoruz” dedi. Bu hala devam edip gidiyor. "Hiçbir şeyin çözüldüğü falan yok" Bir de tabii özellikle oradaki bizim vatandaşlarımız ne eğitimde ne öğretimde maalesef o beklenen hak ve özgürlükler noktasında olmadığı gibi, bizim oradaki sivil toplum kuruluşlarına da çok ciddi cezalar yağdırıyorlar. Bunları da hep söyledik kendilerine. Dediler ki “Endişe etmeyin çözeceğiz, merak etmeyin.” Ama hiçbir şeyin çözüldüğü falan yok. Şu anda Almanya'da bizim etraflıca ele aldığımız zaman çifte vatandaş, tek vatandaş olmak üzere 3 milyonun üzerinde vatandaşımız var. Bu insanlar 1960’lı yıllarda oraya gittiler, orada çok ciddi mücadeleler verdiler. Sıkıntılarla başlayan bir süreçten sonra orada artık üçüncü kuşak meydana geldi. Bu üçüncü kuşak orada artık yer yurt sahibi olduğu gibi, esnafa bakıyorsunuz çok ciddi manada iş sahibi olan ve toplamda 100 binlerce Alman’ı kendi iş yerlerinde çalıştıran Türkler var. Bütün bunlar ortadayken, biz Almanya'yla çok daha güzel günleri hazırlayalım derken maalesef bunu başaramadılar. "Türkiye'nin Almanya'ya, Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğuna inanıyorum" Şu anda Sayın Scholz’la da bunları hep görüştük, görüşüyoruz. Tabii ikili görüşmelerimizde Scholz’dan ben doğrusu memnunum. Yani anlaşılmayacak bir insan değil. Bu konuda da münasebetlerimiz gayet iyi. Fakat daha kararlı bir çıkış ve kararlı adımlar bekliyoruz ki Türkiye'nin Almanya'ya, Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Hele hele savunma sanayiinde bizim Almanya'yla attığımız ve atacağımız birçok adım var. Ama bu adımlarda maalesef ön kesenler var. Bu ön kesme noktasında bu işin önü maalesef açılmıyor. Eğer bunlar açılsa Türkiye-Almanya arasındaki ticaret hacmi inanıyorum ki şu andaki rakamın çok çok fevkinde olacaktır."

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nun hizmet ve siyaset anlayışı: Emek hırsızlığı ve PR’ı için figüranlar

İstanbul’da bir noktaya bir taş parçası yerleştirse yerleştirdiği taş parçasının milyonlar ödeyerek reklamını yapıyor. Rakip partilerin hizmetlerini kendi hizmetiymiş gibi gösteriyor. İstanbullunun derdini dinlemekten, İstanbulluya hizmetten çok cast ajanslarından kiraladıkları figüranlar ile siyasi rakiplerine ve kamuoyuna mesajlar veriyor. Görevi gereği yerelde siyaset yapması gereken CHP’li Ekrem İmamoğlu fütursuzca devlet büyüklerine laf yetiştiriyor… Tüm bu organizasyonların arkasındaki kilit isimler ise; ODA TV’nin sahibi Soner Yalçın referanslı Murat Ongun ve Necati Özkan. İMAJ KAYBI Göreve geldikten sonra ettiği küfürler, gittiği tatillerle, büyükelçilerle ve İBB’ye yerleştirdiği teröristler ile kamuoyunun gündemine gelen İmamoğlu’nun, hızla bir imaj kaybına uğradığı bir gerçek. İmamoğlu, imaj kaybını Necati Özkan aklı ve Murat Ongun becerisi!!! ile aşmaya çalışıyor. Bu yolda da ‘kaçak siyasete’ bulaşmış durumda. FATİH BELEDİYESİ’NİN HİZMETİNİ ÇALDI İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “restore edip sanat merkezlerine dönüştürdük” dediği Balat-Fener evlerinin 2021 yılında Fatih Belediyesi tarafından restore edildiği ortaya çıktı. https://twitter.com/istgundem/status/1607313038595465219?s=46&t=vQBdCKsXFltBwzYhrxrkrw KONYA HÜSRANI İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Konya ziyaretinde "bu ülkeden artık çok sıkıldığını" söyleyen genç kızın daha önce farklı illerde düzenlenen programlarda da İmamoğlu’nun yanında olması ve İBB TV'de de oynaması sosyal medyada gündem olmuştu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1607072411689811968?s=46&t=WxBJ562V2hC3At4Ym13gyQ CHP’LİLER TEPKİ GÖSTERMİŞTİ   Yine Konya’da, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastederek “75 yaşında Cumhurbaşkanı istemiyoruz” diye bağıranlara, CHP eski İl Sekreteri Orhan Kaya tepki göstermişti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1606662808984203264?s=46&t=1IdHtrSpAu0ZBbBnLE7mnw

1 yıl önce

Siyaset uğruna nereden nereye... Ali Babacan'dan Şebnem Korur Fincancı'ya 'geçmiş olsun' dileği!

Bir süredir Kürtlere, HDP'ye ve PKK'ya mesaj gönderen işler yapan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın son hamlesi dikkat çekti.  Ali Babacan ve eşi Ülkü Zeynep Babacan, TSK'ya 'kimyasal silah kullandı' iddiasında bulunan ve her söyleminde PKK'ya destek veren TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile bir tiyatro gösterisi sonrasında karşılaşarak geçmiş olsun dileklerini iletti. SİYASET UĞRUNA NEREDEN NEREYE... TSK'ya fütursuzca iftira atan Şebnem Korur Fincancı'yla son derece keyifli şekilde iletişim kurarken görüntülenmesi 'Siyaset uğruna nereden nereye' dedirtti.  6'lı Masa'daki ortakları olmak üzere muhalefet cephesinden Ali Babacan'a nasıl bir tepki verileceği merak konusu.. EKMEN ETKİSİ Öte yandan, Ali Babacan’ı PKK söylenine yönelten ismin Mehmet Emin Ekmen olduğu biliniyor. https://twitter.com/bugunguncel/status/1613841958085984257?s=46&t=FSu48zkngpWxveWewqhQsQ ŞEBNEM KORUR FİNCANCI NE DEMİŞTİ? Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör operasyonlarında ''kimyasal silah kullandığını'' iddia etmesi nedeniyle tepkilerin odağı haline gelmişti. Tutuklu yargılandığı davada mahkeme Fincancı'ya 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı ve tahliyesine karar verdi.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 14 15