27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan BM'ye müdahale çağrısı: Mescid-i Aksa'ya baskınlar karşısında sorumluluk üstlenin

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan (İİT) yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'nın avlusunda ibadet edenlere yönelik mükerrer saldırıları kınandı. Bu eylemlerin, işgalci güç İsrail'in, Kudüs'teki tarihi ve hukuki statükoyu değiştirme girişimleri çerçevesinde gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, bunun uluslararası hukuku, Cenevre Sözleşmelerini ve BM kararlarını ihlal etmek anlamına geldiği aktarıldı. İİT, bu sistematik saldırıların tüm sorumluluğunun İsrail hükümetine ait olduğunu belirtti. İİT, BMGK başta olmak üzere uluslararası toplumu bu ihlallere son verilmesi için sorumluluklarını üstlenmeye ve barışın sağlanması adına siyasi bir sürecin başlatılması için çalışmaya çağırdı. Mısır'dan kınama Öte yandan Mısır, İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesine tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Bakanlık, İsrail polisi korumasındaki fanatik İsrailliler tarafından Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini yinelenmesini kınıyor." ifadesine yer verildi. Kahire'nin bu ihlalleri tamamen reddettiği kaydedilen açıklamada, dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanlar nezdinde çok önemli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa'ya zarar verilmesi konusunda Mısır'ın her zaman uyarıda bulunduğu aktarıldı. Açıklamada ayrıca, iki devletli çözüm çerçevesinde yasal referanslar, uluslararası kararlar ve meşruiyet temelinde askıya alınan müzakere sürecinin yeniden başlamasının önemi vurgulandı. Mescid-i Aksa'da yaşananlar Sabah saatlerinden itibaren 1500'ü aşkın fanatik Yahudi, İsrail polisi korumasında, sözde Süleyman Mabedi'nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve "Tişa BeAv" adını verdikleri matem günü dolayısıyla Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Fanatik Yahudilerin baskınlarına karşı tepki gösteren Filistinliler ile İsrail polisi arasında Harem-i Şerif'te olaylar yaşanmıştı. Plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz kullanan İsrail polisi, çok sayıda Filistinliyi gözaltına almıştı. Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin tüm kapılarına bariyerler kuran İsrail polisi, ayrıca Harem-i Şerif'e 40 yaş altı Filistinlilerin girişine de izin vermemişti.

2 yıl önce

Esenler Belediyesi'nin sorumluluk alanına müdahale... İBB zabıtaları zorla yıktı

İBB'ye bağlı zabıta ekipleri, Esenler Belediyesi'nin Esenler Dörtyol Meydanı'nda, Uluslararası Dünya Çay Günü etkinliği için kurduğu stantları yıktı. Uluslararası Dünya Çay Günü'nde ücretsiz çay ikramının yapılacağı stantlar, Esenler Belediyesi sorumluluk alanında bulunuyordu. İBB zabıta ekiplerinin stantları zorla kaldırması gerginliğe sebep oldu. Emniyet güçleri olaya müdahale etti.

2 yıl önce

İtalya'da cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Mattarella: Olağanüstü günlerde sorumluluk duygusuyla hareket etmeliyiz

Ülkede altı gündür devam eden cumhurbaşkanlığı yarışında bugün bu göreve yeniden seçilen Mattarella'ya seçim sonucu tebliğ edildi. Senato Başkanı Maria Elisabetta Alberti Casellati ile Temsilciler Meclis Başkanı Roberto Fico, cumhurbaşkanlığı sarayı Quirinale'ye giderek Cumhurbaşkanı Mattarella'ya ikinci kez bu göreve getirildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Mattarella, burada yaptığı konuşmada, parlamenterlere ve bölge delegelerine kendisine duydukları güven için teşekkür ederek, "Ciddi sağlık, ekonomik ve sosyal acil durumdan geçtiğimiz bu zor günler sorumluluk duygusuyla hareket etmeyi gerektiriyor. Bu koşullar, kişinin çağrıldığı vazifelerden kaçmamasını gerektirir ve farklı kişisel değerlendirmelerine de üstün gelmelidir." dedi. Sergio Mattarella, parlamentonun kararını saygıyla kabul ettiğini belirterek, bundan sonra halkın beklenti ve umutlarını karşılamaya yönelik taahhütleri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Mattarella, 3 Şubat'ta yemin ederek, ikinci 7 yıllık görev dönemine başlayacak. Bu arada, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Mattarella'yı yeniden seçilmesinden ötürü tebrik etti. Sergio Mattarella, İtalya'da cumhurbaşkanı seçmek üzere toplanan "Büyük Seçici Meclis"te dün yapılan 8. tur oylamada, 983 seçici delegenin 759'unun oyunu alarak, ikinci kez bu göreve seçildi. Mattarella'nın aldığı 759 oy, İtalya'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri tarihinde bir cumhurbaşkanının aldığı en yüksek ikinci oy sayısı oldu. 1978'de Sandro Pertini 832 oyla en yüksek oyu alarak bu göreve seçilmişti.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor”

Küresel Parlamenter Göç Konferansı’nda konuşan TBMM Başkanı Şentop, “Düzensiz ve zorunlu göç olgusu bugün ülkelerin veya bölgelerin sorunu olmaktan çıkmış; bütün dünyanın sorunu haline gelmiştir. Göç meselesi bize bütün insanlığın kaderinin, geleceğinin ortak olduğunu gösteren bir meseledir” dedi. Konferansa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan video mesaj ile katıldı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Sayın parlamento başkanları, kıymetli milletvekilleri, değerli misafirler sizlere en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Siz kıymetli parlamenterleri medeniyetlerin ve kıtaların kavşak noktası güzel İstanbul'umuzda ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Konferansın icrasına destek veren, katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyorum. Gerek burada yapacağınız istişarelerin gerekse gerçekleştireceğiniz görüşme ve temasların başarılı geçmesini diliyorum. Parlamentolar arası birlik, farklı siyasi sistem ve düşüncelere sahip parlamenterler için önemli bir diyalog zemini işlevi görüyor. Halklarımızın temsilcileri olan parlamenterlerin görüşlerini ve tecrübelerini birbirlerine aktarmalarına imkân veren birlik küresel sorunlara çözümler geliştirilmesine de katkı sağlıyor. EKONOMİK SIKINTILAR TÜM DÜNYADA YABANCI KARŞITLIĞINI KÖRÜKLÜYOR Parlamentolar Göç ve Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakatlar' temasıyla düzenlenen küresel Parlamenter Konferansı'nın bu bağlamda önemli bir ihtiyacı gidereceğine inanıyorum. Son iki buçuk yılımıza damga vuran Koronavirüs salgınıyla beraber nefret söylemlerinin küresel ölçekte ürkütücü boyutlara vardığını görüyoruz. Ekonomik sıkıntıların başta batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve Mülteci düşmanlığını körüklediğini gözlemliyoruz. Bununla eş zamanlı olarak salgının tetiklediği ekonomik krizle birlikte daha fazla insan yurt ve evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Şu an dünya genelinde göçmenlerin sayısı 275 milyona, yerlerinden edilen kişilerin sayısı 85 milyona, mültecilerin sayısı ise 30 milyona yaklaştı. Rusya, Ukrayna arasında devam eden çatışmalarla beraber mevcut mülteci sayısına 5 milyon kişi daha eklendi. Bu insan hareketliliğinde maalesef içimizi acıtan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. GÖÇ VE MÜLTECİLER MESELESİNDE YÜKÜ BİZİM GİBİ ÜLKELER ÇEKMEKTEDİR Zulümden, baskıdan, açlıktan kaçarak, güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar, kimi zaman felaketle neticeleniyor. Geride bıraktığımız dönemde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Avrupa'ya sığınan on binlerce Suriyeli çocuğun ise nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı, akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor. Hemen her gün Yunan güvenlik güçleri tarafından zulmedilen, soyulan, darp edilen hatta katledilen mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz. Esasen göç ve mülteciler meselesinde yükü; sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir. İNSANİ KRİZLER KARŞISINDA HİÇBİR SORUMLULUK ÜSTLENMİYORLAR Birleşmiş Milletler rakamlarına göre yüksek gelirli ülkeler 1000 kişi başına ortalama 2,7, mülteci barındırırken, orta ve düşük gelirli ülkeler ise. 5,8 mülteciye ev sahipliği yapıyor. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan bir ülke olarak göç olgusu tarih boyunca beşeri ve sosyal hayatımızın bir parçası olmuştur. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan milyonlarca insana kapılarımızı açtık. Kafkasya'daki kardeşlerimiz de Balkanlar'daki soydaşlarımız da başları dara düşünce güvenli liman olarak hep Türkiye'ye sığındı. TARİHİMİZİN BİZE YÜKLEDİĞİ BU GÖREVİ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ Birinci Körfez Savaşı'nda, Irak'tan kaçan yüz binlerce Kürt kardeşimize sahip çıktığımız gibi, Suriye'deki çatışmalardan kaçan 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıyı da topraklarımızda kabul ettik. Kapımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Uluslararası toplum göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemez. Konferans çerçevesinde yapacağınız tartışmaların ortaya koyacağınız fikirlerin sorunun çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu İBB’nin cenaze aracıyla uyuşturucu kaçakçılığını inkar etti! İhale şartnamesi ortaya çıktı: Sorumluluk İBB’de

Türkiye’de uyuşturucu ile mücadelede Adana Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda, beklenmedik bir durum oraya çıktı. Adana’da TAG Otoyolu İncirlik park alanında durumundan şüphelenilerek durdurulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) şehirler arası cenaze nakil aracında yapılan aramada, 144 kilo esrar ele geçirildi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alınırken konu, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Konuya ilişkin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan açıklama geldi. İmamoğlu, yaşananların algı operasyonu olduğunu iddia etti. İBB Başkanı, “Yeni bir algı operasyonu, yeni bir itibar katli kampanyasıyla daha karşı karşıyayız. Bu kampanyalar ne İBB’yi kirletebilir ne de bizi yıldırır. Bir taşeron şirketin uhdesinde çalışan 2 şöförün karıştığı iddia edilen suçla ilgili teftiş kurulumuz soruşturma başlattı.” ifadelerine yer verdi. Ekrem İmamoğlu, uyuşturucu kaçakçılığı skandalında İBB’nin sorumluluğu bulunmadığını iddia ederken, ortaya çıkan ihale şartnamesine göre ihale sonucu işe alınan şoförlerin listesinin İBB tarafından hazırlandığı öğrenildi. İBB’nin suçladığı firma da araçların ve şoförlerin şartname gereği İBB’nin sorumluluğunda olduğu açıklandı. Araçların mola vereceği yerlerin tesislerin bile İBB’nin onayı ile belirlendiği ortaya çıktı. İBB başkanı İmamoğlu’nun ‘İBB ile alakası yok’ demesine rağmen ihale şartnamesine konulan madde ile araçların mola yerlerine varana kadar İBB onayından geçtiği görüldü.

6 ay önce

ABD'li sanatçılar, Joe Biden'ı ateşkes için sorumluluk almaya çağırdı: "Tarih izliyor"

Hollywood yıldızlarının da aralarında bulunduğu ABD'li sanatçılar, ABD Başkanı Joe Biden'a seslenen bir mektup kaleme aldılar. Sanatçılar, İsrail-Filistin çatışması başladığından beri yaşanan kayıplara dikkat çekerek Biden'a "ateşkes için sorumluluk alması" çağrısı yaptılar.

6 ay önce

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Aksa Tufanı'yla ilgili sorumluluktan kaçmak için delilleri yok etmekle suçlandı

Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan Filistin-İsrail hattındaki çatışmalar 16. gününde devam ederken can kaybı 4 bin 300'ü aştı. Hayatını kaybeden İsraillilerin sayısı da bin 400'ü geçti. İsrail'deki bir diğer son dakika gelişmesi de İsrail Başbakanı Netanyahu, Aksa Tufanı'yla ilgili sorumluluktan kaçmak için delilleri yok etmekle suçlandı.