17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şenyayla üs bölgesinde güvenlik toplantısı yaptı

Bakan Soylu, toplantıyı attığı bir bir tweetle duyurdu. Soylu, şu ifadeleri kullandı: “Bir zamanlar Muş'ta, vatandaşımızı Şenyayla'ya götürürüz diye tehdit ederlerdi. Şimdi Muş Şenyayla'nın göbeğinde, Şenyayla Üs Bölgesi'nde Muş Güvenlik Toplantısı'ndayız. Allah'a hamdolsun”

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı, Cumhuriyet gazetesinin “Soylu, SBK Uçağı İle Kaç Kez Uçtu?” İddialarını yalanladı

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “Cumhuriyet Gazetesi’nde bugün yer alan “SBK Uçağı Kimleri Uçurdu?” “Soylu, SBK Uçağı İle Kaç Kez Uçtu?” başlıklı herhangi bir belge veya somut olay bilgisi içermeyen ve yeni bir iftirayı barındıran iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılma zarureti doğmuştur: Söz konusu haberde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, halen kaçak olan SBK Holding’in sahibinin “kendi özel uçağını özellikle seçim döneminde neredeyse özel taksisi gibi kullandığı iddia ortaya atılmış”, bu suretle kamuoyu nezdinde olumsuz bir algı oluşturulması gayreti içine girilmiştir. Faturası ekte paylaşılan uçak kiralama hadisesi; 2017 yılında Ankara’daki bir sivil havacılık şirketinden ücreti mukabilinde yapılmış bir uçak kiralama işlemidir. Seçim yasakları sebebiyle 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu çalışmaları sırasında son bir haftada, esasen İçişleri Bakanlığı’na ait uçak ve helikopterler olmasına rağmen siyasi etik gereği bu araçlar kullanılmamış, seçim çalışmalarında daha önce de zaman zaman yapıldığı gibi, bedeli bizzat İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu tarafından karşılanmak suretiyle, en uygun fiyatı veren Söğüt Havacılık A.Ş. adlı ticari işletmeden uçak kiralama yoluna gidilmiştir. Uçak veya araç kiralama şirketlerinin o an müsait uçağı olmaması durumunda, başka bir şirketten ikincil kiralama yaparak müşterilerinin talebini karşıladığı, sivil havacılıkta sıklıkla rastlanılan ve bilinen bir durumdur. Anlaşıldığı kadarıyla Söğüt Havacılık firması, o an müsait uçağı olmadığı için, Borajet adlı firmadan da uçak temin ederek müşteri talebini karşılama yoluna gitmiştir. Toplam 12,5 saatlik yurt içi uçuş gerçekleşmiştir. Seçim çalışmaları tamamlandıktan sonra, Söğüt Havacılık A.Ş. tarafından söz konusu hizmete ait fatura düzenlenmiş, Sayın Süleyman Soylu’nun sahibi bulunduğu işyeri adına kesilen faturanın bedeli, yine kendi firmasından ödenerek, süreç tamamlanmıştır. 2017 yılındaki seçim çalışmaları sırasında gerçekleşen bu hadisede, gerek uçak talebi, gerekse hizmetin karşılığı olan ödemenin yapılması sırasında temas edilen *tek kurum, Söğüt Havacılık A.Ş.’dir.* Bu durumu teyit eden fatura da ekte olup, kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Daha önce Sözcü Gazetesi tarafından dile getirilen ve şimdi de benzer şekilde Cumhuriyet Gazetesi tarafından hangi amaca yönelik olduğu belli olan iftira kampanyasının bir bölümü olarak planlanan bu haberlere karşı, hukuki hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Evden hırsızlık olayları günde 268'den 122'ye düştü

Soylu’nun resmi twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle;

2 yıl önce

Bakan Soylu’dan gençlere: “Peygamberimiz en güzel rol modeldir”

İçişleri Bakanı Soylu, "Yarın Çok Genç Olacak Projesi" kapsamında Gölbaşı'ndaki Vilayetler Evi'nde 7 ilden gelen 105 öğrenciyle bir araya geldi. Soylu, konuşmasında, programa katılan öğrencilere, zengin bir memleketin, medeniyetin, kültürün ve zengin bir toprağın çocukları olduklarını söyledi. Memleketin 7 bölgesinden gençlerin salonda olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti: "Hatay, Van, Mardin, Kütahya, Kırklareli Trabzon ve Manisa... Ege'den Akdeniz'e, Akdeniz'den Doğu'ya, Güneydoğu'dan Karadeniz'e, İç Anadolu'dan Marmara'ya kadar. 7 ayrı bölgenin de ayrı zenginliği var. Kiminde mısır var, kiminde pamuk. Kiminde çay, kiminde ayçiçeği. Her birinde ama her yerinde farklı zenginlikler var. Kiminde Mevlana, kiminde Hacı Bayram Veli. Kiminde Hatay'ın bütün medeniyet değerleri. Hepiniz farklı yerlerde yetiştiniz, hepiniz çok farklı bakışlarla yetiştiniz, farklı kültürlerde, farklı ailelerde yetiştiniz. Kiminiz Kelebekler Vadisi'ni çok beğendiniz, kiminiz bilim merkezini. Kiminiz Mevlana'yı, kiminiz Kapadokya'da o bize doğamızın emanet ettiklerini, kiminiz akşamki ışık gösterisini. Kiminiz Polis Müzesi'ni beğendiniz, kiminiz Birinci Meclisi, kiminiz Anıtkabir'i. Hepiniz farklı farklı beğenilerinizi ortaya koydunuz. Tam da aslında bizi yaratanın istediğini yaptınız. O hepimize kendisinin üstünlüklerinden verdi. Kendisinin sıfatlarından verdi. Hepimize farklı gözler faklı bakışlar, farklı anlayışlar, esas itibarıyla farklı yetenekler sundu." "Peygamberimiz en güzel rol modeldir" Soylu, "Gençlerin rol model olarak internetteki bazı tiplemeleri seçmemesi gerekir. Bizzat Peygamberimiz en güzel rol modeldir. Ahlakıyla, merhametiyle, adaletiyle, tevazusuyla rol modeldir. Mevlana, Yunus Emre, Hoca Ahmet Yesevi, ziyaret ettiğiniz camileri yapan mimarlarımız. Yüzyıllar önce yaptığı camiler, depremlerde yıkılmayan Mimar Sinan. Bunlar doğru rol modellerdir. Şehitlerimiz, gazilerimiz, vatanı için feda-i can edenler, kahramanlar, kurtuluş mücadelemizi gerçekleştirenler, bunlar doğru rol modellerdir." değerlendirmesini yaptı. Daha önce de 55 bin öğrenciye yönelik program yaptıklarını bildiren Soylu, "Yarın Çok Genç Olacak Projesi" ile Türkiye'nin farklı noktalarından gençleri bir araya getirerek, nasıl bir memlekette yaşadıklarını, eğitimlerinin bir parçası olarak göstermeye çalıştıklarını ifade etti. Bu uygulamadan gençlerin memnun olduğunu bildiren Soylu, "Sizin gelecekte çok daha güzellikleri hak ettiğiniz düşünüyoruz. Sizin için hem çalışıyoruz hem de dua ediyoruz. Siz bizden çok daha güçlü bir ülkenin evlatları olacaksınız. Çok daha ayakları üzerinde duran, bütün dünyaya medeniyetimiz ve doğrularımızı haykıran bir ülkenin evlatları olacaksınız. Bunu da görüyor, sizlerle gurur duyuyorum." dedi. Programda Mardin'den gelen öğrenci Fatma Koçkar ve Trabzon'dan gelen öğrenci Mustafa Kaplan da birer teşekkür konuşması yaptı. Programın ardından, gazetecilerin, İstanbul Vakfı'nın Kurban Bayramı Yardım Toplama Kampanyası izin talebiyle ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere ilişkin sorusu üzerine Soylu, "Dünyadaki bütün kötülüklerin sahibi benim. Arkadaşlar, şimdi çok güzel bir etkinlikten çıktık. Hepiniz de şahit oldunuz. Ne olursunuz siyasete alet olmayın. Tek söyleyeceğim bu. Siz basın mensuplarısınız, bir siyasi parti mensupları değilsiniz. Bir ideolojinin taraftarı değilsiniz. Yapmanız gereken en önemli şeylerden biri fotoğrafı çekmek, olayı ortaya koymaktır." diye konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, büyük ve zengin bir medeniyetin evlatları olduklarını söyledi. Bazılarının, Türkiye'yi musibetlerle karşı karşıya bırakmak isteyebileceklerini belirten Soylu, şöyle konuştu: "Elbette ayağa kalkmayalım, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalım, iyilikleri önermeyelim, kötülüklerden sakındırmayalım, etrafımızdaki coğrafyada kavgaya, husumete, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yapılanlara 'dur, ne yapıyorsunuz' demeyelim diye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün dünyaya bu ülkenin, Anadolu'nun medeniyetini, güçlülüğümüzü anlatmayalım diye elbette ki hep bizi ayağımızın önüne baktırmak isteyebilirler. Biz bu tuzağa düşmeyelim, düşmeyeceğiz. Onun için biz 9-5'çi değiliz." Bakan Soylu, bu neslin çok sıkıntılar çektiğini, darbeleri, ekonomik saldırıları, ABD'den parmak sallamaları, Avrupa'dan tehditleri görüldüğünü aktardı. Türkiye'nin her tarafının teröre bulaştırılmak istenildiği ve birçok meseleyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "İnançlarımızla, değerlerimizle, kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle bizi sınamak istediler. Biz bunun hepsini yaşadık. Ne yapalım? Bizden sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşasın diye bırakalım mı? Eğer biz şu neslin yaşadıklarını yeniden onlara tecrübe ettirmek istiyorsak, elbette ki bırakalım, istediklerini yapsınlar. Ama Türkiye'den 21. asırdan önce elde ettiğimiz tüm tecrübe ve kazanımlarla birlikte bambaşka bir yolculuğa başladık. İşte onlardan, oralardan daha farklı yapmalıyız. Eğer daha farklı yapmaz ve rutine ayak uydurursak, aynı musibet, bela, tezgah ve oyunlarla hep beraber karşı karşıya kalırız. Son eyvah para etmez." "Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir" Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba yüreğiyle sahip çıktığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadeleyi bırakmayacaklarını çünkü tehlike altındakilerin çocuklar ve gelecekleri olduğunu dile getiren Soylu, "Onlardan vazgeçemeyiz. Çünkü biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarından takip ediyor değiliz. Arkadaşlarımız şahittirler, Bana gelen bir mesaj, karşılaşacağım birisi olacak da ben sırtımı döneceğim... O annenin veya babanın söylediği 'evladımı bu illetten kurtarın' dediğini başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Çünkü onların bir duası bizim doğru yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi tepe taklak eder. Biz bunun bilinci içerisindeyiz." diye konuştu. Bakan Soylu, bu işin önünü arkasını boş bırakamayacaklarını ve kenardan seyredemeyeceklerini belirtti. Bazı batılı ülkelerin baktığı gibi farklı pencerelerden de bakamayacaklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: "Bakın, uyuşturucu meselesi, Türkiye'ye iki farklı kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, suç örgütlerinin bu işle ilgisi var. Dolayısıyla biz uyuşturucu mücadelesini sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede, küresel bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu problem, ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana üreticisi Türkiye değildir. Hiçbir uluslararası raporda böyle bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ama bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir." "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar lira" Soylu, "Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal uyuşturucu gider, Avrupa'dan Orta Doğu'ya sentetik uyuşturucu gider. PKK bunun en büyük sevkiyatçısıdır ve ne yazık ki bu zehirlerin bir kısmı da bizim ülkemizde bizim gençlerimize sunulmaya çalışır. İşte onun için biz bu işi oluruna bırakamayız. Bu işin hem arzıyla hem bağımlılık tarafıyla mücadele etmek zorundayız. Bizim bir tarzımız var. Yaptıklarımızı anlatırız, başarımızı ortaya koyarız ama 'sıfır kayıp' rakamına ulaşana kadar da işimiz bitti demeyiz." dedi. Türkiye'nin, uyuşturucu meselesinde coğrafi konumu dolayısıyla riski yüksek ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar liradır. Bunun 2011'deki piyasa değeri yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018'de bu rakam 20 milyar lira seviyesindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin kazancı haline gelecekti. Bu sadece bizim ülkemizde değil, dünyada da birçok genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkİyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Çünkü bunun da oluşturduğu öyle veya böyle ekonomisi var. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016'da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017'de 21 bin, 2018'de 23 bin, 2019'da 25 bin kişi, geçen yıl salgın olmasına rağmen tüm yıl boşunca yine aynı rakam 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Rakam belli, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98'i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu rakam az bir rakam değil." "Kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık" Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, şu anda meydanlarda, camilerde, sokak başlarında "zombi" gibi durup, kendini kaybetmiş, ne olacağını bilmeyen ve çaresiz durumda olanlarla ilgili tablolarla karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ortaya koyduklarına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Peki sonuç ne olmuş. 920 kişiymiş, 941 kişiymiş uyuşturucuya bağlı ölen. Bunu biz belirlemiyoruz, adli tıp belirliyor. 657'ymiş, 342'ymiş, şimdi de 314. Bu rakamı gittikçe aşağı indirmeye çalışıyoruz. 15-64 yaş aralığında ömründe 1 kez uyuşturucu kullananların yüzde olarak oranı, Fransa'da 5,6, Almanya'da 4,1, İtalya'da 6,9 ve Türkiye'de ise 1,2'dir. Sentetik hap için Fransa ve Almanya'da 3,9, Hollanda'da 10,8, Türkiye'de 1,4'tür. Ben rakamlarla ve uluslararası ölçeklerle konuşuyorum. Esrarda Fransa'da 44,8, Almanya'da 28,2, Türkiye'de ise 2,7'dir. 15-64 yaş aralığında madde bağlantılı ölümlerde milyon kişi başına ölüm oranı Fransa'da 9, Hollanda'da 20, İsveç ve Norveç'te 77, İngiltere'de 76, Türkiye'de ise 5,55'tir ki bu 2018'in rakamı. Yani bunun yarısına inmiş durumdayız. Uyuşturucuya bağlı ölümlerdeki sayı, 2017'de 941'di, 2020 sonu itibarıyla 314'e düştü." Bakan Soylu, 2021 atık su analizi raporuna göre, 37 Avrupa şehri karşılaştırmasında günlük ortalama esrar tüketiminde Amsterdam'ın birinci, Paris'in dördüncü, Zürih'in sekizinci sırada olduğunu belirterek, Türkiye'de sadece İstanbul'un 29, Adana'nın 35. sırada olduğunu bildirdi. Bu rakamların, 2021 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda ve Avrupa Uyuşturucu Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi Raporu'ndaki rakamlar olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Yani uluslararası verilerdir, bizim verilerimiz değildir. Bizden de veriler vereyim. 2016'da uyuşturucu suçundan tutuklamaların sayısı 7 bin 601'di. 2020'de bu sayı 23 bin 693 oldu. 2016'da 81 bin olan operasyon sayımız, 2020'de 158 bin 960'a ulaştı. Daha önce paylaşmadığım bir detay daha vereyim. Sadece 2018-2020 arasında uyuşturucu ile mücadeleye ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. Yine bir uluslararası veri, Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2019 yılında dünyada küresel düzeyde en fazla eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye'dir. Dünyanın tamamında yakalanan miktar 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. Anlatmak istediğim şudur, Türkiye bir yandan ciddi bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu madde yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta bazı başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurduğu küresel bir uyuşturucu ticareti ağıyla mücadele etmektedir. Bir yandan terörle ve düzensiz göçle mücadele etmektedir." Soylu, 2020'nin sonunda "En İyi Narkotik Anne" projesine başladıklarını belirterek, şu ana kadar 90 bin anneye ulaştıklarını ve eğitim verdiklerini söyledi. Şimdi gaza bastıklarını ve yıl sonuna kadar hedeflerinin 500 bin anneye ulaşmak olduğunu vurgulayan Soylu, "500 bin anneye 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projesini anlatacağız. İnşallah seneye hedefimizi daha çok yükseltme gayretinde olacağız. Biz bu işi sadece kolluk çalışması olarak ele alıyor değiliz. Bir yandan kolluk çalışması yapıyoruz, diğer yandan tedavi süreçlerinde bağımlılıkla mücadelede Sağlık Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Yeşilay, tüm kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimizle koordinasyon içerisinde olmaya çalışıyoruz." diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindekiler, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'ni gezerek, bilardo bulunan salonda gençlerle oyun oynadı. Tedavi amaçlı serayı da gezen Soylu, Huzur Köy Sanat Atölyesi'nde "Merdo" türküsünü söyleyen gençlere eşlik etti. Daha sonra merkezdeki halı sahada penaltı atışı yaparak, gençlerle bir süre zaman geçiren Soylu, basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, anneler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kahramanlarımız, teröristleri canından bezdiriyor

Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Milletimizi, kardeşlerimizi yıllarca canından bezdirdiler. Sehi Ormanları'nın göbeğinde ilk kez kurduğumuz üs bölgesindeyiz. Kahramanlarımız da teröristleri canından bezdiriyor. Bitlis'te, 2015 rakımda Gazi Tepe Üs Bölgesi'nde güvenlik toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Hamdolsun" ifadelerini kullandı. OPERASYONLARLA İLGİLİ BİLGİ ALDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, temalarının ardından beraberindeki Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy, İsmail Çataklı ve Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Bitlis Valisi Oktay Çağatay ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile birlikte helikopterle Bitlis-Baykan kara yolundaki 2 bin 15 rakımlı Gazi Tepe Üs bölgesine geldi. Üs bölgesinde görev yapan askerlerle sohbet eden Bakan Soylu, bölgede yürütülen operasyonlarla ilgili İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey'den bilgi aldı. Bakan Soylu, daha sonra Bitlis Valisi Oktay Çağatay, Bakan Yardımcıları ve komutanların katıldığı üs bölgesindeki güvenlik toplantısına katıldı. Toplantının ardından Bakan Soylu'nun üs bölgeden ayrılacağı belirtildi.

2 yıl önce

AK Parti’den İçişleri Bakanlığı’ndan istifa ettiği iddia edilen Süleyman Soylu ile ilgili açıklama: Birlik ve beraberliğimizi bozamayacaksınız

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yaptığı açıklamada, “Güne yeni bir YALAN ile uyandık, Kamuoyunu doğru bilgilendirme gecikmedi, Günün her vaktini milletimize hizmet için geçirme azmimizden VAZGEÇİREMEYECEKSİNİZ, Birlik ve beraberliğimizi BOZAMAYACAKSINIZ. dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi'ne 1 milyon liralık tazminat davası

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun avukatı Uğur Kızılca, yazılı açıklama yaptı. Kızılca, Süleyman Soylu hakkında; Cumhuriyet Gazetesi tarafından 52 gündür 254’ü doğrudan müvekkiline yönelik olmak üzere, toplam 313 haber ve köşe yazısı yayımlandığını belirtti. Kızılca, müvekkilinin kişilik haklarını hedef aldığını ileri sürdüğü bu haberlerin tamamen kurgu ve gerçeğe aykırı olduğunu, haberlerin veriliş biçimleri dikkate alındığında haber verme hakkının kötüye kullanıldığını savundu. Kızılca, şöyle dedi: "Gelinen aşamada müvekkilimin 52 gündür sistematik bir şekilde maruz kaldığı saldırının ağırlığı ve kabul edilemez oluşu, saldırının ülke genelinde geniş bir kitleye ulaşacak şekilde alenen yapılmış olması, gerçeğe aykırı haberlerin içeriğinde yer alan hususlar, bu hususlara bilerek ve istenerek yer verildiğinin çok açık olması, bu süreçte odak olarak karşımıza çıkan gazete tarafından sistematik olarak ısrarla saldırıda bulunulması üzerine 1 milyon Türk Lirası manevi tazminata hükmedilmesi talebiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmıştır."

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 116 117