26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Yunan vekilden Türkiye itirafı: Erdoğan stratejik akıl, Türkiye bölgesel güç

cumhurbaşkanı erdoğan, yunan milletvekili liana kanelli, doğu akdeniz, fransa, nato

3 yıl önce

Devlet Bahçeli: Bundan sonra terörle mücadele stratejisi açısından Gara öncesi ve sonrası inanıyorum ki aynı olmayacaktır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli, "Gara'da akan kan alayınızı boğacak. Bundan sonra terörle mücadele stratejisi açısından Gara öncesiyle Gara sonrası aynı olmayacaktır" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar;

2 yıl önce

İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Ukrayna'ya yönelik bir Rus saldırısının, stratejik hata olacağını belirtti

Görüşmeye ilişkin açıklama yapan Truss, bugün Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu durumun, Kremlin'in daha önce görülen taktiklerinden biri olduğunu ifade etti. "Rusya'nın, demokratik komşularını onları kontrol altına almak için beyhude bir şekilde istikrarsızlaştırmaya çalıştığını" vurgulayan İngiliz Dışişleri Bakanı Truss, şunları kaydetti: "İngiltere; NATO ve Avrupalı ortaklarımızla birlikte Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edecek. Özgürlüğün sınırlarını savunmak ve geliştirmede müttefiklerimizin yanındayız. Rusya'yı gerilimi düşürmeye ve asker hareketlerini bildirmek ve ciddi görüşmeler için masaya dönmek de dahil uluslararası taahhütlerine uymaya çağırıyoruz. Bir Rus saldırısı, stratejik bir hata olur ve sonuçları olur." Truss, "özgürlüğü, demokrasiyi ve güvenliği korumak için Ukrayna ile yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceklerinin" altını çizdi. ABD Başkanı Joe Biden da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, "Ukrayna'yı işgal ederse bunun sonuçlarının ağır olacağını ve bugüne kadar görülmemiş ekonomik sonuçlarla karşılaşacaklarını söylediğini" belirtmişti.

2 yıl önce

Teröristbaşı Öcalan’a özgürlük çağrısı yapan DİAYDER’in avukatı Fırat Epözdemir’den, Ekrem İmamoğlu’na stratejik destek

PKK terör örgütünce kurulan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 23 kişi hakkında açılan davada savunmayı PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarının avukatı Fırat Epözdemir yapacak. STRATEJİK OY ÇAĞRISI Selahattin Demirtaş’ın da avukatlığını yapan Epözdemir, İBB seçimleri öncesinde HDP seçmenine İmamoğlu lehine stratejik oy kullanacağını açıklamıştı. DİAYDER‘in savunmasını yapacak olan Epözdemir’in teröristbaşı Öcalan için yapılan organizasyonlarda yer aldığı da biliniyor.

2 yıl önce

Stratejik yatırımların açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar: Milli Muharip Uçağı 2023'te hangardan çıkacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Yaklaşık 2 ay önce elim bir Trafik kazasında kaybettiğimiz TUSAŞ kurumsal pazarlama ve iletişim müdür Serdar Demir kardeşimizi rahmetle yad ediyorum. Milattan önce 3. yy bunların menzil ve darbe gücü yüksek, çift kavisli yayları imal ettiğini biliyoruz. Birçok alanda tarihimizde kendi döneminin ilki mahiyetinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir. "TAM BAĞIMSIZ SAVUNMA SANAYİİ İÇİN İMKANLARI SEFERBER ETTİK" Asırlar boyunca top, tüfek gemi başta olmak üzere birçok sevkiyat Cumhuriyet'in ilk yıllarında kalkınma hamlesiyle savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir. Sonuçta savunma sanayimiz neredeyse tamamen dışa bağlı hale getirilmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan sonra ambargoyla devam etmiştir. Hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN gibi kurumlar bu sürecin önemidir. Hükümete geldiğimiz de her alanda olduğu gibi savunma sanayide olduğu gibi "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedik ve adımları atmaya başladık. Tam bağımsız savunma sanayii kurmak için tüm imkanları seferber ettik. Bugün Türk savunma sanayi Cumhurbaşkanlığına bağlı yüklenicileri, araştırma kuruluşları, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline geldi. Savunma sanayii alanında faaliyet gösteren firmaların sayısı 56'dan bin 500'e çıkmıştır. Savunma sanayii projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar doklara, sektörün yıllık cürosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara yükselmiştir. Kara ve deniz araçlarında dost ve müttefik ülkelerinin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın 3 ülkesi içindeyiz. Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardıkları tüm zorluklara, iç ve dış tehditlere rağmen bu seviyeye gelmiştir. İHA istedik vermediler. Biz de Bayraktar'ı Akıncı'yı Aksungur'u yaptık. Artık çıtayı daha yukarıya çıkararak geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz. Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri birer birer hayata geçiriyoruz. İHA'dan yapay zekaya, elektro manyetik sistemlerden lazer silahına kadar, savunma sanayiinde olmamız gereken hangi teknoloji alanı varsa orada olmaya hazırız. İhracına başladığımız ATAK taarruz helikopterin bir üst modelinin de çalışmaları devam ediyor. GÖKBEY'i bu sene teslim etmeye başlıyoruz. Bayraktar TB2 AKINCI TİHA'larla beraber hem ürün zenginliğimiz artıyor hem de dünyadaki özgünlüğümüz artıyor. "MİLLİ MUHARİP UÇAĞI 2023 YILINDA HANGARDAN ÇIKACAK" Eğitim uçağımız HÜRKUŞ'un teslimatları sürerken HÜRJET eğitim uçağımızın da çalışmaları devam ediyor. Sura Milli Muharip uçağımızda. Açılışını yaptığımız yerde Milli Muharip uçak projemiz inşallah kalbi olacaktır. Milli Muharip Uçağımızı inşallah 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz Özellikle ilk uçuşunu fazla geciktirmeden en kısa zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız bu adım hızla devam ediyor. 2025'te ilk uçuşunu gerçekleştirilecek Milli Muharip uçağı test kontrollerinden sonra 2029'da göklerdeki yerini alacaktır. Havacılık sektörü için çok önemli olan kompozit malzemelerinin imalatının yapılacağı tesisi de bugün ülkemize kazandırıyoruz. Hava araçlarının parçalının bakım, onarım ve yenileme çalışmalarının yapılacağı merkezi de bugün hizmete alıyoruz. ROKETSAN'ın mikro uydu fırlatma projesi kapsamındaki testlerde sonda roketimiz uzaya erişen ilk Türk aracı oldu. DELTA firmasının roketi de çalışmasını gerçekleştirdi. Yerli ve milli unsurların kapsamıyla yapılan TÜRKSAT 5B uydumuzun uzaydaki yolcuğu devam ediyor. "TEKNOHUB 15 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK" Halen faaliyet gösteren uzay sistemleri ve test merkezine destek güç olacak yeni merkezi de devreye sokuyoruz. Uzay sistemleri merkezi ülkemizin uzay yolcuğuna önemli katkı sağlayacaktır. Başbakanlığım döneminde başkentimizi en önemli savunma sanayi merkezlerinden birini yapacağını söylemiştim. Yatırımcılarımız buraya beklediğimiz ilgiyi gösterdi. Arsa tahsislerinin neredeyse tamamı doldu. Yatırımlar da başladı. HUB'da yatırımı tamamlanmış 18 tesis, yatırımı devam eden 50 tesis bulunuyor. Tüm yatırımlar tamamlandığında 150'si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeyle HUB'ın istihdama katkısı 15 bin kişiyi bulacaktır. TEKNOHUB'ın pek çok ulusal ve uluslararası şirketi bölgeye çekeceğine inanıyorum. Yeni ve ileri teknoloji üretmek isteyenlere çok özel imkanlar sunulacak. Tüm unsurlarıyla savunma sanayiini ayrı bir yere koyuyoruz. Savunma Sanayiini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördük. Ama son dönemde dozu artan bir şekilde konu çarpıtma ve yalan kampanyalarının artırıldığını görüyoruz. Son olarak bir milli sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi herkes yalanlamasına rağmen tezvirata devam ediyorlar. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum; Biz ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün yalanlarınızda boğulacaksınız. Gençler mühendislerimiz buradalar. Hepsi adeta 7-24 çalışıyorlar. Niçin; bu ülke savunma sanayide adeta erişilemez hale gelsin diye. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine izin vermeyeceğiz. Savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Yatırım bedeli 700 milyon lirayı geçen bu tesislerimizde yaklaşık 5 bin kişiyle yürüteceğimiz projeler inşallah TUSAŞ'ın ve savunma sanayimizin gücüne güç katacaktır.

2 yıl önce

Trafik Güvenliği Stratejileri Eşgüdüm Kurulu Toplantısı! Bakan Soylu: “Hedefi, ceza keserek gerçekleştiremeyiz”

Soylu, Karayolu Trafik Güvenliği Stratejileri Eşgüdüm Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kurulun önemli görev üstlendiğini, toplantılarda eksikliklerin değerlendirildiğini belirtti. Terör, göç, uyuşturucu gibi küresel ölçekte bir güvenlik sorunu haline gelen trafik meselesine, dünyadaki tüm ülkelerin çözüm aradığını ifade eden Soylu, Türkiye'nin de trafik kazaları nedeniyle büyük bedeller ödediğinin altını çizdi. Bakan Soylu, dünyanın en önemli güvenlik problemlerinden birisinin trafik güvenliği olduğunu, farkındalığın ve sorumluluğun artırılması gerektiğini kaydetti. Sadece ceza kesmekle, fazladan iki trafik polisi görevlendirmekle meselenin çözülemeyeceğini, ortak akla, koordinasyona, stratejiye, sağlıklı uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Soylu, 2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planının uluslararası kılavuzlara uygun hazırlandığını bildirdi. Strateji Belgesi ile Eylem Planının hazırlanmasında, 100'ün üzerinde kurumun yanı sıra, Dünya Sağlık Örgütü gibi örgütlerle de birlikte çalışıldığını aktaran Soylu, bu alanda ihtisas gruplarının ve Eşgüdüm Kurulunun oluşturulduğunu anlattı. Bakan Soylu, şu ana kadar strateji ve eylem planları çerçevesinde, 70 çalışma toplantısı yapıldığını, bu çalışmalara 487 kurumun ve 2 bin 746 kişinin katıldığını aktardı. Eylem Planındaki 41 amaç, 104 hedef ve 441 performans göstergesi üzerinden çalışmaların sürdüğünü belirten Soylu, "emniyet kemeri takmak", "uykusuz seyahat etmemek", "araçla seyir halindeyken cep telefonu kullanmamak" gibi bazı basit önlemlerin yaşananları önleyebileceğine dikkati çekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye'de 2015 yılından 2021 yılı sonuna kadar yaşanan trafik kazalarında kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısı toplam 44 bin 392'dir, bu az bir sayı değil. 40 yıllık terör mücadelesinde kaybettiğimiz sayıdan fazladır. Aynı periyotta yaralı sayımız ise toplam 1 milyon 891 bin kişidir. 2015 yılı kasım ayında Brezilya'da yapılan İkinci Küresel Yüksek Düzey Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı'nda trafik kazaları sebebiyle oluşan küresel kaybın yıllık 1,8 trilyon dolar olduğu tespit edilmiştir. Bu şöyle bir rakam, 2021 küresel ticaret hacminin yaklaşık yüzde 6,3'üdür. Dünyada da ülkemizde de paralimpik sporcuların önemli bir kısmı, ne yazık ki trafik kazaları sebebiyle kayıp yaşamış insanlardır." Kriminal bir olay olmayan trafik kazasının, bir terör eylemi veya bir cinayet gibi kasıtlı işlenmiş bir suç kategorisinde bulunmadığını dile getiren Soylu, trafik kazalarının, toplum sağlığı ve ekonomik açıdan kabullenilemeyecek ölçüde yıkıcılığı olduğunu, insanlığı yüksek bedellere katlanmak zorunda bıraktığını vurguladı. "HEDEFİ, CEZA KESEREK GERÇEKLEŞTİREMEYİZ" Bakan Süleyman Soylu, şöyle konuştu: "Trafik kazası nedeniyle hiç kimsenin ölmediği veya ciddi derecede yaralanmadığı bir Türkiye hedefinin vizyonumuz olarak belirlenmesi, kararlılığımızın göstergesidir. Bu vizyonu gerçekleştirmek için benimsediğimiz ve uluslararası literatürde de karşılığı olan 'güvenli sistem yaklaşımı' ve 'trafikte sıfır can kaybı hedefini' ifade eden, literatürdeki adıyla 'vizyon sıfır yaklaşımı' iddialı ama gerçekleştirilebilir hedeflerdir. Bu hedefi, sadece topluma nasihatle ve ceza keserek gerçekleştiremeyiz. İnsanları trafikte hata yapmaya iten tüm sebepleri tespit etmek, ortadan kaldırmak, bunun için gerekli bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerini gerçekleştirmek durumundayız. Sorumluluklarımız belli. Güvenli sistem yaklaşımının da özü budur. Hata yapılan, kazaya sevk eden tüm eksiklikleri tespit etmek, bunları gidermeye çalışmak, milletimize doğru eğitimi vermek, ilk andan itibaren de bu eğitimle milletimizin her ferdini buluşturmaktır." Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'dan sonra terörle ve uyuşturucuyla mücadeleye odaklandığını, başarı da kazandığını anlatan Soylu, afet yönetiminde de önemli kabiliyetlerin elde edildiğini bildirdi. Trafik konusuna da odaklanıldığını belirten Soylu, 2015'te 9,6 olan 100 bin kişi başına düşen trafik kazası can kaybı oranının 2021 sonu itibarıyla 5,7- 6 bandında olduğunu, 2015'e göre yıllık can kaybının, ortalama 2 bin 500 kişi azaldığını kaydetti. Önceki yıl, 2010 yılına göre araç sayısının yüzde 59,9 arttığını, buna karşın ölümlü trafik kazası sayısının ise aynı dönemde yüzde 40,8 azaldığını anlatan Soylu, bu başarıların kolay elde edilmediğini söyledi. Trafik konusuna odaklanmaya devam edeceklerini, bilimsel ve stratejik adımların atılmasının süreceğini bildiren Soylu, "Bayramlarda son yıllarda ortaya koyduğumuz dikkat ve gayret gibi yılın her gününde bu farkındalığı beklediğimizi, tıpkı terör örgütlerine yaptığımız gibi, teşbihte hata olmaz, tabirimi mazur görün, trafik terörünün de eylem kabiliyetini en aşağılara çekmek için her vatandaşımızın desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum." diye konuştu. Toplantıya, bazı bakan yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı temsilcileri, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş katıldı.

2 yıl önce

Pençe-Kilit Operasyonu'nda kritik gelişme: Stratejik tepelerde kontrol sağlandı

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Kuzey Irak'ta başlatılan son dönemlerin en kapsamlı sınır ötesi harekâtı olan Pençe-Kilit Operasyonu'nda bordo bereliler ve özel eğitimli komandolar, Zap'taki stratejik tepelerde kontrolü sağladı. Sabah'ın haberine göre, Karadan ilerleyişini sürdüren Mehmetçik, teröristlerden temizlediği Zap'taki Rubar, Cehennem, Karker, Küçük Cilo, Koordine, Şahin, Petrut Tepelerinde geçici üs alanları oluşturdu. Hava destekli kara harekâtında, Zap'tan Haftanin ve Kandil'e doğru kaçmak zorunda kalan teröristlerin terk ettiği yerlerde komandolar tarafından arazi arama taraması yapıldı. TÜNELLER İMHA EDİLDİ Eğitimli bomba uzmanı dedektör köpekler ile ASELSAN tarafından üretilen son teknoloji cihazları ile yapılan aramalarda, çok sayıda tuzaklanmış tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcı ile anti tank mayınları bulunarak kontrollü bir şekilde imha edildi. Komandolar, yaptıkları arazi keşif çalışmalarında yönü Türkiye'ye doğru olan tüneller tespit etti. Sığınak şeklinde yapılan tüneller yapılan aramaların ardından komandolar tarafından imha edildi. 30 TERÖRİST ETKİSİZ Operasyon kapsamında komandolar tarafından etkisiz hale getirilen terörist sayısı 30'a yükseldi. Zap'ta 200-300 metre uzunluğunda iki ayrı mağara bulundu. Türkiye sınırına yakın bir noktada tespit edilen mağaralardan 200 metre uzunluğundaki mağaranın 4 odalı olduğu belirlendi. Mağaralarda yapılan aramalarda 11 adet AK-47 piyade tüfeği, 3 adet 7.62 mm PKMS makineli tüfek, 1 adet doçka makineli tüfek, 2 adet dragunov keskin nişancı tüfeği, 69 adet el bombası, 2 bin 500 adet hafif silah mühimmatı, 1 adet büyük telsiz, 1 adet küçük telsiz, çok sayıda el yapımı patlayıcı yapım malzemesi ele geçirildi. Operasyonda, 49 adet el yapımı patlayıcı imha edildi.

1 yıl önce

Mahir Ünal: Seçimi anlık doğru stratejiler belirler

AK Parti, 2'nci 10 yıllık, 'siyasi vizyon belgesi' için hazırlıklarını sürdürüyor. AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, bu süreçte seçmenlerin dikkate aldığı hususları değerlendirdi. Ünal, 2023 genel seçim kampanyalarının 2018'e kadar yapılan seçim sürecinden farklı yapılacağını açıkladı. "1 yıldır çalışmalarını sürdüren bir strateji heyetimiz var" Mahir Ünal, "Seçim beyannamesi ile siyasi vizyon belgesi çalışmaları farklı. AK Parti Genel Merkezde, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yaklaşık 1 yıldır çalışmalarını sürdüren, bir strateji heyetimiz var. O strateji heyetinde çalışmalar devam ediyor." dedi. "AK Parti icraatların yüzde 85’ini gerçekleştirdi" Ünal, seçim beyannamesi ile ilgili ilk toplantının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "Bu toplantıda bugüne kadar yapılan seçim beyannameleri ile ilgili mukayeseli bir sunum gerçekleşti. Bu mukayeseli sunumda; AK Parti 2002 yılında neleri vaat etmiş, 2007, 2015, 2018 seçimlerinde neleri vadetmiş, bu vadettiklerinden ne kadarını gerçekleştirmiş? Bu oran yüzde 70 ile yüzde 90 arasında. AK Parti seçim beyannamelerinde vadettiği icraatların yüzde 85’ini ortalama gerçekleştirmiş. Şimdi genel merkez yeni bir seçim beyannamesi çalışmasını sürdürüyor. Aynı zamanda da yeni bir 'seçim vizyon belgesi' çalışması sürdürülüyor. 28 Ekim tarihinde AK Parti, 'seçim vizyon belgesi'ni açıklayacak. Bazen seçim beyannamesi ile seçim vizyon belgesi karıştırılıyor. 28 Ekim’de seçim vizyon belgesini Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak." diye konuştu. "Seçim kampanyası hükümet sistemine göre yapılacak" Ünal, 2018'e kadar yapılan seçimlerin parlamenter sistemde gerçekleştiğini, 2023 genel seçim kampanyalarının ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne göre yapılacağını hatırlattı. "2014’ten sonra seçimin psikolojisi değişmeye başladı" Ünal, "Parlamenter sistem seçimleriyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerinin bir farklılığı var. Hem kampanya mekaniği açısından bir farklılığı var, hem icraatlar, siyasi dil, siyasi partilerin durduğu yer ve hükümetin durduğu yer. Parlamenter sistemde daha çok başbakan hükümet, aynı zamanda bakanların milletvekillerinden seçiliyor olması gibi bir özelliği vardı. Siyasete bir etkisi vardı. Şimdi ise bu seçimlerde cumhurbaşkanı ve kabinenin yaptığı icraatlar, çalışmalarla, partinin, genel merkezin siyasi perspektifi vizyonu ve Türkiye’nin geleceğine dair ortaya koyduğu siyaset. Bunlar üzerinde ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Parlamenter sistemde kampanyalar daha çok konvansiyonel kampanyalardı. Dijital dönüşümün bir sonucu olarak, artık kampanyalar konvansiyonel olmaktan daha çok dijital kampanyalara dönüştü. Aslında biz bunu 2014’te çok net olarak fark ettik. 2014’e kadar seçimin psikolojisi, dili, ruhu oluşur ve seçim gününe kadar bu değişmezdi. Ama 2014’ten sonra seçimin psikolojisi, ruhu adeta her hafta değişmeye başladı." ifadelerini kullandı. "Seçimi anlık doğru stratejiler belirler" Ünal, bugün daha çok sosyal medya platformlarının bir sonucu olarak gün be gün seçimin psikolojisi, ruhu ve atmosferinin değiştiğine işaret ederek, "Bu da kampanyaları daha dijital, daha akışkan, daha stratejik ve günlük strateji belirlenmesi gereken kampanyalar haline getiriyor. Hele hele Türkiye’nin dezenformasyona maruz kalan ülkeler sıralamasında birinci sırada olması, yani bir anda ortaya atılan bir iddia biranda bütün gündemi değiştirebiliyor. O yüzden bütün siyasi partilerin kaçınılmaz olarak kampanya planlamalarını, akışkan, dijital ve anlık stratejilere dayalı olarak yürütmesi gerekiyor. O yüzden biz bir yıl öncesinden strateji heyetimizi oluşturarak toplantılarımızı haftalık yapıyorduk. Seçim yaklaştıkça bu toplantılar 3 gün, 2 gün ve günlük toplantılara dönüşecek. Çünkü seçimi anlık doğru stratejiler belirler. Özellikle son 5 aydır biz doğal olarak sahadan da anlık geri bildirimler alıyoruz. Aynı zamanda ortaya konulan paydaş algı haritalarıyla; 7 -8 parametrede farklı seçmen paydaş gruplarının, algılarının, taleplerinin değişkenliğini ve buna uygun yeni stratejiler ve buna uygun yeni arzlar oluşturmak gerekiyor." dedi. "Dünya Erdoğan’ın çözümcü liderliğini takdir ediyor" Mahir Ünal, son 5 ayda AK Parti’nin, oylarının yükseldiğine dikkat çekerek, "Bu 6’lı masanın ortaya herhangi bir şey koyamamış olması, yine kendi içlerinde bir uyum yakalamamış olmaları ve vatandaşın, 'daha kendi ilişkilerini yönetemeyenler, ülkeyi nasıl yönetecekler?' algısına sahip olmaya başlaması karşı tarafta ciddi bir erime ortaya koymaya başladı ki özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ölçeğinde son 20 yılda ortaya koyduğu çözüm kapasitesi bugün artık küresel ölçekte işlemeye başladı. Yani tahıl krizinden esir askerlerin mübadelesine kadar bir çok konuda dünya artık Recep Tayyip Erdoğan’ın, çözümcü liderliğini takdir ediyor, tebrik ediyor. Türkiye’nin dış politikada ortaya koyduğu bu performans içeride de en çok ihtiyaç duyulan güven duygusunu pekiştiriyor. Ekonomi tamamen güven duygusuna dayalı bir parametreden de oluşuyor. Önümüzdeki süreçte daha da hızla sahada oylarını artıran, en son toplu konut hamlesi aynı zamanda bir sosyal proje niteliği taşıyor. Aile Bakanlığımız üzerinden aile destek paketleri insanlarımızın yardımına koşuyor. Avrupa çok ciddi bir kışa hazırlanırken, hem gıda krizi hem enerji krizi konusunda zorluklarla yüzleşirken bizim önceliğimiz vatandaşımızı herhangi bir şekilde kimseye muhtaç etmeden, temel ihtiyaçlarını karşılayarak rahat ettirmek. Bununla ilgili de cumhurbaşkanımız hükümet çalışmalarını yürütüyor. Önümüzdeki süreçte de daha ciddi bir toparlanma bekliyoruz." ifadelerini kullandı. "Milletvekilliği aday belirleme sürecinde hassas davrandık" Ünal, 2023 seçimlerinde oluşturacakları milletvekili aday listelerini belli kriterleri esas alarak yapacaklarını dile getirerek, "AK Parti olarak biz milletvekilliği aday belirleme sürecinde hep çok hassas davrandık. Bir kendi ilinde karşılığı olan itibarı olan ve Ankara’ya geldiğinde TBMM çalışmalarına katkı sunabilecek profilleri seçtik hep." diye konuştu. "CHP’de seçmenin oyu yüzde 24-25 bandında" Ünal, barajın yüzde 7’ye çekilmesiyle beraber illerde 2018 oy oranları üzerinden bir simülasyon yapılabileceğini ifade ederek, "Çünkü anketler üzerinden seçim sonuçlarını okumak bize sadece fikir verir. Çünkü oy verme davranışı dediğimiz şey kabine'ye girdiğinizde ortaya çıkar. Seçmenin anketlerde verdiği cevaplarla kabine girdiğinde ortaya koyduğu oy verme davranışı farklı davranışlardır. Bugün baktığımızda mesela AK Parti seçmeni oy verme davranışını rasyonel tercih modeline göre belirliyor. AK Parti’nin karnesine bakıyor, çözüm kapasitesine bakıyor, yaptıklarına bakıyor, rasyonel bir şekilde bir oy verme davranışı sergiliyor. CHP seçmenine baktığımızda; rasyonel tercih modeliyle oy verme davranışı göstermiyor. Bunu nereden biliyoruz? CHP’de, seçmenin oyu yüzde 24-25 bandında, ne olursa olsun karar değiştirmiyor olması kimlik temelli bir oy verme davranışı olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki süreçte bu kış, rasyonel tercih modeline göre oy veren seçmenin kararlarında çok büyük bir etki oluşturacak." değerlendirmesinde bulundu.

1 2 3