08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

İstanbul'da yakalanmışlardı! Yabancı suç örgütü üyelerinin sınır dışı işlemleri başlatıldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; "Alman medyasında Afganistan uyruklu S.A isimli bir şahsın, Alman polislerini Afganlılar üzerinden tehdit ettiğine dair haberlerin bulunduğu, Almanya'daki faaliyetlerinde S.A'nın 30'dan fazla suça karışan 'Lions-Cartel' isimli uyuşturucu ve organize suç çetesinin liderliğini yaptığı, Almanya'da bir suç imparatorluğu kurduğu ve bu şekilde kendisine çok büyük miktarlarda haksız menfaat temin ettiği, şahsın Almanya'dan Afganistan'a sınır dışı edildiği, şu an Türkiye'de bulunduğu ve sosyal medya hesabında da Türkiye'den paylaşılmış fotoğrafları olduğu, ayrıca S.A'nın sosyal medya hesaplarında çok sayıda tabanca ve uzun namlulu silahlarla paylaşılan fotoğraflarının bulunduğu tespit edilmiştir." Yapılan detaylı çalışmalarda S.A'nın Bahçelievler'deki bir otelde kaldığının belirlendiği ifade edilen açıklamada, düzenlenen operasyonda otel lobisinde toplantı halinde olan S.A ile J.Y, S.V, M.A.D ve O.M'nin gözaltına alındığı kaydedildi. Konuyla ilgili yürütülen çalışmaların devamında, olaya karıştığı tespit edilen H.S adlı yabancı uyruklu kişinin de yakalandığı aktarıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından O.M'nin adli makamlarca serbest bırakıldığı, S.A, J.Y, S.V, M.A.D ve H.S isimli yabancı uyruklu kişilerin ise sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildiği belirtildi.

2 yıl önce

Göç konusunda hızlı ve etkin hareket için 'başkanlık' modeli hayata geçiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan Kabine Toplantısı'nın ardından Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün Göç İdaresi Başkanlığına dönüştürüleceğini açıkladı. Göç alanına ilişkin politika ve stratejileri uygula­mak, bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyo­nu sağlamak, yabancıların Türkiye'ye giriş ve Türkiye'de kalışları, Türkiye'den çıkışları ve sınır dışı edilmeleri, uluslararası koruma, geçici koruma ve insan ticareti mağdurlarının korunmasıyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek üzere 11 Nisan 2013'te kurulan Genel Müdürlük, bundan sonra başkanlık olarak hizmet verecek. Genel müdürlükten başkanlığa dönüştürülecek ve 81 ilde müdürlükleri bulunan Göç İdaresi'nin bu kararla statüsü yükseltilmiş olacak. Böylece Göç İdaresi Başkanlığı, görev alanıyla ilgili kapsamlı, etkin ve hızlı hareket edilmesini sağlayacak. Göç İdaresi Başkanlığının yapılanmasına yönelik kararname çalışmalarının da devam ettiği öğrenildi. Bugüne kadar göç konusunda çok sayıda çalışmayı hayata geçiren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, son olarak Milli Biyometrik Parmak İzi Sistemiyle Göç Kayıt Sisteminin entegrasyonunu sağlayarak Türkiye'de bulunan 5,5 milyon yabancının verisini sisteme aktarmıştı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, kaçak göçle mücadelede ihbarları kabul eden Yabancılar İletişim Merkezi'ni de bünyesinde bulunduruyor.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Suriye açıklaması: Son derece kararlıyız, gerekeni yaparız!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada Colindres ile bir araya geldi. İki bakan görüşme sonrası düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Çavuşoğlu CUmhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye açıklaması ile ilgili olarak, "Son dönemde PKK/YPG saldırılarını artırdı. Bu bölgeden teröristlerin temizlenmesi için son derece kararlıyız, ne gerekiyorsa yapacağız." dedi. Çavuuşoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

ERDOĞAN'IN SURİYE AÇIKLAMASI Suriye'de anayasa komisyonunun tekrara canlandırılması için yoğun çaba sarf ediyoruz. 6. tur görüşmeler Cenevre'de başlayacak. Son dönemde rejimin muhaliflere ve sivillere saldırısı oldu o zaman da söyledik, kalıcı barış için siyasi çözüm şart. ABD VE RUSYA SÖZ VERMİŞTİ PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde saldırılarını artırdığını görüyoruz. Bizim askerlerimize ve polisimize de saldırdılar 7 Ekim'de bir askerimiz 10 Ekim'de 2 polisimiz şehit oldu. PKK/YPG'nin Türkiye'ye roket atma menzili 30 km. Biz sınır ötesi harekatlarımızdan sonra ABD ve Rusya ile bir mütabakata varmıştık. Her iki ülke de teröristleri 30 km uzaklaştıracaktı. Bu sözler tutulmadı. NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ Son yapılan saldırılarda Rusya ve ABD'nin de sorumluluğu var çünkü sözlerinde durmadılar. Bizim burada yapmamız gereken şey yine kendi göbeğimizi kesmek. Bu bölgeden teröristlerin temizlenmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. ABD göstermelik kınama açıklaması yapıyor. Ama silahları sen veriyorsun. Burada samimiyetsizlik had safhada. Bizim operasyonlarımız Suriye'nin sınır bütünlüğü için de önemli. PKK/YPG'nin gündemi de Suriye'yi bölmek. Bu konuda kararlıyız elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. AFGANİSTAN'A İNSANİ YARDIMLAR Afganistan'daki durumu sizler de görüyorsunuz. İnsani yardıma ihtiyaçları var. Biz en son 33 tonluk bir gıda yardımı gönderdik. Ülke ekonomik olarak da iyi değil. Ülkenin sisteminin çökmemesi gerekiyor. Türkiye olarak yardımlarımızı sürdüreceğiz. ERDOĞAN 'BARDAK TAŞTI' DEMİŞTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye yönelik terör saldırılarına ilişkin, "Suriye'den ülkemize yönelik terör saldırıları konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız." ifadelerini kullanmıştı

2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 'döviz ve döviz bürosu' açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılana açıklamada, "Bugün bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya mecralarında döviz bürolarına yönelik yetkili müesseseler tebliğine ilişkin gerçeği yansıtmayan ve gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bazı iddialara yer verildiği görülmüştür. 2018-32/45 Sayılı Tebliğ'de yapılan değişiklik ile bir alt sınır olmaksızın döviz alım satım işlemlerinde kimlik tespiti zorunlu hale getirilmiştir. Ülkemizde bankalar ve sermaye piyasası aracı kuruluşları nezdinde gerçekleştirilen işlemlerde olduğu gibi yetkili müesseseler sektöründeki tüm işlemlerin de kayıt altına alınması ve ayrıca sektörün uluslararası uygulamalar ile uyumlu hale getirilmesi hedeflenmiştir. Söz konusu yeni uygulamanın sektördeki kayıt dışılığın azaltılması ve kurumsallaşma düzeyinin artırılması ile uluslararası düzenlemelere uyum dışında başka hiçbir amacı yoktur" denildi.

2 yıl önce

Emniyet ve MİT'ten ortak 'casusluk' operasyonu

Alınan bilgiye göre, Van'da ikamet eden İranlı eski asker M.A'yı İran'a kaçırmak üzere gönderilen 2'si İran ajanı 8 kişi, MİT ve Van Emniyet Müdürlüğünün 24 Eylül 2021'deki operasyonuyla yakalandı. MİT tarafından, İranlı istihbarat görevlilerinin M.A'nın İran'a kaçırılması için 30 bin dolarlık bütçeyle Van'da şebeke oluşturmaya çalıştığı tespit edildi. KISKIVRAK YAKALANDILAR MİT ve Emniyetin takibe aldığı şebeke üyelerinin, İranlı istihbaratçıların talimatıyla, eski asker M.A'nın eşi M.E'ye kaçırma olayına yardım etmesi karşılığında 10 bin dolar teklif ettikleri, kabul etmemesi halinde İran'da yaşayan ailesine zarar verileceği tehdidinde bulundukları belirlendi. İran istihbaratının M.A'yı araçla İran'a kaçırmak üzere 2 kişiyi 24 Eylül'de Van'a gönderdiğinin tespiti üzerine MİT ve Van İl Emniyet Müdürlüğü tarafından şebeke üyelerine suçüstü yapıldı. 24 Eylül saat 21.00 sularında M.A'yı kaçırmak üzere ikametgaha girmeye çalışan İran vatandaşı S.S. ve Türk vatandaşı M.E.A gözaltına alındı. Devam eden operasyonda 6 Türk vatandaşından oluşan diğer şebeke üyeleri de yakalandı.

2 yıl önce

Fitch'in küresel lojistik analizi: Türkiye tedarik zincirinin yeni merkez üssü olma yolunda

Geçen yılın şubat ayında arz şoku ve küresel ekonominin kapanmasıyla takip eden talep şoku, dünyanın hemen hemen her yerinde şirketlerin üretim stratejisi ve tedarik zincirlerindeki zafiyetleri ortaya çıkardı. Ekonomilerin canlanması ile artan talep karşısında özellikle Asya ülkeleri odaklı üretim ve tedarik zincirlerinde kesintiler yaşanmaya başlandı. Uzun mesafe taşımacılık maliyetlerinin katlanarak artması pek çok yabancı uluslararası şirket için konum ve maliyet avantajı sunan Türkiye'yi, cazip bir yatırım ve üretim merkezi haline dönüştürmeye devam ediyor. AVRUPALI ŞİRKETLER TÜRKİYE'YE YÖNELİYOR Özellikle Çin gibi Asya ülkelerinden tedarik sağlayan Avrupalı şirketler; üretim gecikmeleri, artan navlun maliyetleri ve konteyner krizi nedeniyle tedarik için Türkiye gibi daha yakın ve istikrarlı merkezlere yöneliyor. FITCH RATINGS ANALİZİ: KAZANAN ÜLKE TÜRKİYE Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in son analizine göre; Türkiye, Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda. Türkiye'yi; Çekya, Polonya ve Romanya izliyor. Yakın dönemde gıda, ilaç, mobilya elektronik ve paketleme gibi alanlarda faaliyet gösteren pek çok uluslararası şirket, güçlü lojistik altyapıya ve endüstriyel kapasiteye sahip Türkiye'ye yönelik yeni yatırım planlarını açıkladı. Küresel tedarik zincirinin, Asya ve özelikle Çin'e bağımlı bir ağdan üretim kalitesi ve lojistik imkanları nedeniyle Türkiye'ye yönelmesi ,bu alanda Türkiye'ye yönelik yatırımların artacağı beklentisini de beraberinde getirdi. TÜRKİYE'YE YATIRIMA ODAKLANAN MARKALAR İsveçli mobilya şirketi IKEA, Polonya hazır giyim firması LPP, Alman ilaç firması Boehringer Ingelheim ve Belçika paketleme şirketi DW Reusables Türkiye'ye yatırıma odaklandı. Hem jeopolitik risk hem de salgının maruz kaldığı güvenlik açıklarına bir yanıt olarak şirketlere baskılar da artıyor. Tedarik zinciri riskine karşı önde gelen üreticiler de daha fazla tedarikçi oluşturmak istiyor. İtalya merkezli Benetton Group, Asya'da düşük maliyetli üretim merkezlerinden kademeli olarak ayrılarak Sırbistan, Hırvatistan, Türkiye, Tunus ve Mısır'daki üretimini artıracağını açıkladı. Benetton Group İcra Kurulu Başkanı Massimo Renon, söz konusu üretim artışına ilişkin "Üretim süreci ve ayrıca nakliye maliyetleri üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak için stratejik bir karar." ifadelerini kullandı. Alman moda şirketi Hugo Boss'un üst yöneticisi (CEO) Daniel Grieder de Manager Magazin'e yaptığı açıklamada, ürünlerini sattıkları yere daha yakın merkezlerde daha fazla mal üretmeyi planladıklarını bildirdi. Grieder, "Yakın yerlerde üretimi önemli ölçüde genişleteceğiz. O zaman trendlere daha hızlı ve darboğazlara daha esnek tepki verebiliriz. Bu gerçek bir rekabet avantajıdır." değerlendirmesinde bulundu. KORONAVİRÜSTE TEDARİK ZİNCİRİ Harvard Business School Öğretim Üyesi Prof Dr. Willy C. Shih, konuya ilişkin değerlendirmesinde, kritik tıbbi malzeme başta olmak üzere bazı ürünlerdeki geçici ticaret kısıtlamaları ve diğer ürünlerdeki kıtlığın, belli ülkelere bağlılığın olumsuz yanlarını gösterdiğini belirterek, "ABD-Çin ticaret savaşıyla birleşen bu gelişmeler, ekonomik milliyetçilikte bir yükselişi tetikledi." ifadesini kullandı. Tüketicilerin düşük fiyatlar talep etmeye devam ettiğini aktaran Shih, Kuzey Amerika'ya satış yapan şirketlerin emek-yoğun üretimi Çin'den Meksika'ya ve Orta Amerika'ya kaydırmaya, Batı Avrupa'da kullanılan malzemeleri tedarik eden şirketlerin de üretimlerini Doğu AB ülkeleri, Türkiye ve Ukrayna'ya konumlandırmaya başladığını anlattı. Shih, küresel pazar paylarını korumak isteyen Çinli firmaların da düşük teknolojili, emek yoğun üretim için şimdiden Mısır, Etiyopya, Kenya, Myanmar ve Sri Lanka'ya baktıklarını bildirdi. Avrupa ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan Türkiye, küresel tedarik zincirlerindeki değişikliklerden yararlanmak için teşvik ve lojistik alanında çalışmalarını yoğunlaştırırken, siyasiler de "uluslararası yatırımcılara her zaman kapımız açık" mesajı veriyor. "GELİN HEP BERABER KAZANALIM" "Türkiye'ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmaz. Tam tersine sağladığı büyük kazançla hep memnuniyet duyar." çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yatırımcılara "Ülkemiz ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkanları ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. 'Gelin hep birlikte kazanalım' diyerek kapılarımızın yatırımcılara sonuna kadar açık olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum." mesajını verdi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ise Türkiye'nin her platformda güçlü üretim ve tedarik ağıyla ön planda yer aldığını belirterek, "Dışa bağımlılığı aşağı çekecek, istihdamı artıracak ve teknolojik dönüşümü hızlandıracak yatırımlara büyük önem veriyor; teşvik ediyoruz." dedi. Kovid-19 salgını gibi krizleri iyi yöneten ülkelerin, yarının küresel oyuncuları olacağını dile getiren Dağlıoğlu, "Hem dinamik hem rekabetçi hem de çevik ve esnek bir yapıya sahip olan Türkiye de başarılı hamleleriyle salgın sürecini başarıyla yöneten ülkeler arasında yer alıyor. Tüm bu gelişmeler ile, tüm dünyada tedarikte güvenliğin daha da öne çıktığı bir döneme girildi. Bu dönemde Türkiye’nin yatırımcılara sağladığı temel değerlerle, küresel tedarik zincirlerinde daha da kritik bir yer tutacağına ve önemli yatırımlar çekeceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. TÜRKİYE ULUSLARARASI ŞİRKETLERE NE SUNUYOR Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması, Türk ihracatçıları için fırsatlar sunarken, küresel değer zincirine katılım, bir ülkenin belli alanlardaki yetenekleri tarafından yönlendiriliyor ve ülkeler için önemli fırsatlar sunuyor. Pazarlara yakınlık, doğal kaynaklar, insan sermayesi, fiziksel sermaye (sermaye stoku), kurumsal sermaye, lojistik/bağlanabilirlik, ücrette rekabet ve pazar erişimi küresel değer zincirine katılımı sağlayan yetenekler olarak gösteriliyor. Salgının ani etkisi üretim ve tedarik zincirinde bozulma, küresel resesyon ve arz ve talep şokunda etkisini gösterirken, uzun vadede ise şirketlerin tedarik zincirinde esnekliğini artırması, ulusal ve bölgesel üretim kapasitelerini yükseltmesi bekleniyor. Küresel değer zincirindeki dönüşümün farkında olan Türk hükümeti de Türkiye'yi Kovid-19 sonrası değer zincirine hazırlamak için tüm paydaşlarla bir çalışma grubu kurdu. Türkiye'nin stratejik konumu, serbest ticaret ağı, güçlü lojistik altyapısı, üretim çeşitliliği, yüksek teşvikler, maliyet avantajlı nitelikli iş gücü, güçlü sanayi kümelenmesi ve liberal yatırım iklimi ile ülke, uluslararası şirketlere küresel değer zincirine bağlanmak için uygun bir ortam sunuyor. Türkiye'nin stratejik konumu bölgede üretim, ihracat ve yönetim merkezi olarak çok uluslu şirketleri çeken ve küresel değer zincirine katılımını sağlayan bir mıknatıs haline geldi. 26 TRİLYON DOLARLIK GSYH'YE SAHİP PAZARA 4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİNDE Türkiye, 1,3 milyar insanın yaşadığı ve 26 trilyon dolarlık GSYH'ye sahip Avrupa, MENA ve Orta Asya pazarına 4 saatlik uçuş mesafesinde. Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği ve 20'den fazla ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunuyor. Türkiye, iyi gelişmiş bir altyapı ve kesintisiz iş hizmetleriyle desteklenen, küresel değer zincirleriyle güçlü bağlantıları olan, çeşitlendirilmiş bir üretim üssüne sahip. Ayrıca, hükümet, özel teşvikler ve iş gücü geliştirme programları aracılığıyla küresel değer zincirine katılımı aktif olarak destekliyor. Türkiye, yatırımcılara vergi indirimi veya vergi muafiyeti, maaş ve eğitim desteği, muafiyetler sağlayarak üretim, istihdam ve AR-GE için teşvikler sağlıyor. Korumacılığın yükseldiği bir zamanda, liberal bir politika çerçevesi küresel değer zinciri dönüşümünde çok önemli bir rol oynarken, Doğrudan Yabancı Yatırım Hukuku ile Türkiye, güçlü bir yasal koruma mekanizmasına sahip olarak yatırımcıları cezbediyor. YÜKSEK VASIFLI İŞ GÜCÜ VE STRATEJİK COĞRAFİ KONUM Su sıkıntısı sorunlarına geliştirdiği teknolojilerle çözüm geliştiren Almanya merkezli su pompası üreticisi WILO’nun Gelişen Pazarlar Satışlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Jens Dallendörfer, yaptığı açıklamada, ekonomileri bağımsızlaştırma (Çin’e bağlılıktan kurtarma) siyasi hedefiyle atılan adımların tüm dünyada ekonomileri etkilemeye devam ettiğini belirtti. Dallendörfer, Wilo Grubu’nun yeni bir küreselleşme biçiminin Kuzey Amerika, AB ve Asya olmak üzere üç büyük ekonomik merkezdeki değer zincirlerinin daha fazla bölgeselleşmesiyle sonuçlanacağı varsayımına dayanan 'bölgeden bölgeye' yaklaşımıyla uzun yıllardır bu değişikliklere yanıt verdiğini anlattı. "Bölgeden bölgeye" stratejilerinin bir parçası olarak, bölgesel veya yerel üreterek müşteri ihtiyaçlarına karşılamaya çalıştıklarını belirten Jens Dallendörfer, şöyle devam etti: “Zaten Wilo, 1992'den beri Türkiye pazarına güveniyor. Türkiye'nin yüksek vasıflı iş gücü ve Avrupa ile Asya arasındaki elverişli ve stratejik coğrafi konumu sayesinde üçüncü ülkelere ihracat için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz." "TÜRKİYE, YENİ TEDARİK ZİNCİR YATIRIMLARI İÇİN İYİ BİR BÖLGE" Uluslararası hukuk firması Baker & McKenzie'nin uluslararası ticaret ortağı Mattias Hedwall, bütüncül bakış açısıyla Baker & McKenzie müşterileri arasında Türkiye'nin, yeni tedarik zinciri yatırımları için iyi bir yer olarak görüldüğünü belirtti. Hedwall, "Benim düşüncem, tedarik zincirlerinin nerede ve nasıl kurulacağına dair daha stratejik değerlendirmeler göreceğimiz yönünde. Bu, vergi ve istihdam etkilerini, yer değiştirme maliyetlerini, personel için giriş-çıkış ve vize konularını, yatırımdan çıkış olanaklarını ve gelecekteki değişikliklere hızla uyum sağlamayı içerecektir." ifadelerini kullandı. Kovid-19 salgınının tedarik zincirindeki çeşitli sistem ve süreçlerin ani şiddetli stres ve değişime nasıl tepki verdiğini gözlemlemek için benzersiz bir durum sunduğunu ifade eden Hedwall, "Şu anda görülebilen şey, daha fazla tedarik zinciri inovasyonu için fırsatlar sunabilecek teknoloji ve sürdürülebilirlikteki gelişmeleri dikkate alan yapısal çözümleme analizlerinin hızlandırılmasıdır. Birçok şirket, hem daha uygun maliyetli hem de sürdürülebilir ve çevre dostu olabilecek, işler daha az kırılgan hale getiren tedarik zincirinin çeşitlendirilmesine yol açabilecek olan üretimi müşterilere daha yakın hale getiriyor. Bu eğilimleri anlayan ülkeler bundan çok faydalanacak." şeklinde konuştu. "TÜRKİYE, ÇEKİCİ BİR ÜRETİM MERKEZİ OLMA FIRSATINI YAKALAYABİLİR" PwC Türkiye Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Şirket Ortağı Tolga Baloğlu da geçen yıllarda uluslararası şirketlerin, küresel tedarikleri için Uzak Doğu'ya odaklanarak düşük maliyetli üretim faktörleri, satışları artırmayı, avantajlı teşvikler elde etmeyi ve stratejik satın alma hedeflediklerini belirtti. Baloğlu, "Bu, küreselleşmeden bölgeselleşmeye geçişe yol açıyor. Türkiye, üretim çeşitliliği ve büyüyen pazarlara yakınlığı ile potansiyel merkez konumlarının ön sıralarında yer almaktadır." dedi. Türkiye'nin küresel rekabet gücünü geliştirerek potansiyelini artırabileceğini vurgulayan Baloğlu, "Türkiye, son zamanlarda makroekonomik alan ve ürün piyasası verimliliğinde düşüş gösterirken, teknoloji benimseme, altyapı ve iş gücü piyasasında ilerleme kaydetti. Makroekonomik ortam ve iş gücü piyasası, gelişim için potansiyeli en yüksek alanlardır. Bu alanlardaki iyileştirmelerle ve büyük pazar büyüklüğünden yararlanarak Türkiye, bölgesel bir üretim, ticaret ve lojistik merkezi için daha da çekici bir yer olma fırsatını yakalayabilir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

CNN yine algı peşinde: 'Norveç'teki saldırgan yakın zamanda Müslüman oldu' vurgusu

Norveç'te geçtiğimiz gece ülkenin güneyindeki Kongsberg kentinde düzenlenen oklu saldırı dünya kamuoyunun gündemine oturdu. 5 kişinin hayatını kaybettiği 2 kişinin de yaralandığı saldırının ise "terör bağlantısı" olup olmadığı araştırılıyor. Norveç polisi tarafından saldırganın da 37 yaşındaki Norveç'te yaşayan bir Danimarkalı olduğu duyuruldu. Konuyla ilgili başta sosyal medyada olmak üzere dünya medyasında çok farklı senaryolar da yazılıp çizilmeye başlandı. Daha önce Türkiye'ye karşı algı operasyonu yürüten CNN, yine sahnedeydi. Konuyla ilgili bugün Amerikan CNN muhabiri de, CNN TÜRK'te Büşra Arslan'a yaptığı açıklamada saldırganın kısa bir süre önce Müslüman olduğunu vurguladı. YENİ BİLGİLER GELDİ CNN muhabiri Melissa Bell, saldırganın radikal Müslüman olduğunu, Norveç polisinin de kendisini takip ettiğini belirterek "Bir adam elinde ok ve yay ile saldırıya geçti. Basın toplantısında detayları öğrendik. Öncelikli olarak 4 kadın ve 1 erkeğin yaşamını yitirdiğini biliyoruz. 2 kadının yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını biliyoruz. Ama en önemlisi saldırganla ilgili bilgiler geldi, şu anda gözaltında kendisi. RADİKAL MÜSLÜMAN ŞÜPHESİ Şu ana kadar şunu biliyorduk, 37 yaşındaydı. Danimarkalıydı. Son yarım saatte yeni bir bilgi daha geldi. Kendisi daha önce polis tarafından tanınıyormuş. Özellikle de radikal olduğu şüphesi varmış. İslam dinine geçtiği de belirtiliyor. Ama daha önceden endişelenmemiş polis, geçtiğimiz yıl içinde." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Kabil Havalimanı işletmesi ve düzenli uçuşların başlaması için güvenlik konusundaki beklentilerimizi bir kez daha anlattık

Dışişleri Bakanlığında, Bakan Çavuşoğlu ve Afganistan'dan gelen Taliban heyetiyle görüştü. Görüşme sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın açıklaması yaptı. Çavuşoğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle... "İlgili kurumlarımızla beraber bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede Afganistan'daki son durumla alakalı bilgiler aldık. Acil ihtiyaç olan insanı yardımların ulaştırılması gerekiyor. Şimdi kapsamlı bir yardım paketi için çalışıyoruz. Afganistan ekonomisinin çökmemesi gerekiyor. Bu konuda son gelişmeler hakkında kendilerinden bilgi aldık. Ayrıca terörle mücadele önemli. DAEŞ'in saldırılarını gördük. TALİBAN yönetimine tavsiyelerde bulunduk. Batılılar gibi üstten bakarak emirler değil tavsiyeler verdik. Etnik ve dini gruplardan kişilerinde yönetime dahil edilmesi gerektiğini anlattık. KADINLARIN SOSYAL HAYATTAKİ YERLERİ Kızların eğitimi ve kadınların iş hayatında çalışabilmesi konusundaki tavsiyelerimizi bugün bir kere daha paylaştık. Kadınların, çocukların ve kızların eğitimi konusunda, kadınların iş hayatına katılması konusunda tavsiyeler verdik. Bunları batılı bir ülkenin tavsiyesi olarak görmeyin dedik. İNSANİ YARDIMLAR VE KALKINMA Bizim orada yaşayan vatandaşlarımızla, dönmek isteyen vatandaşlarımızla ilgili konuştuk. TİKA'nın orada ofisi var. Havaalanlarının işletilmesi için özellikle düzenli uçuşların başlatılabilmesi tüm gerekli önlemleri kendilerine anlattık. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve diğer kurumlara gidip görüşmeler gerçekleştirecekler. Afganistan'a dönmek isteyen Afgan göçmenler için ellerinden gelen desteği de vereceklerini söylediler. Bundan sonra göç akımı olmaması içinde kendileriyle görüştük." Ayrıntılar birazdan…

1 2 ... 101 102 103 104 105 106 107 ... 527 528