Son Dakika:
Irkçı söylemlerin saldırıları körüklemesi sonrası Hatay’da elim bir hadise yaşandı. Suriye’de katil Esed’in bombardımanında ailesini kaybetmesi sonrası yetim kalan ve Türkiye’ye okumaya gelen Faris Muhammed Al-Ali bıçaklı saldırıda vefat etti. Bir grup saldırgan Al-Ali’yi Hatay’da hedef aldı. Al-Ali’nin vefat ettiği açıklandı. Al-Ali, ailesini Suriye’deki katliamda kaybetmesinin ardından Türkiye’ye gelmişti. Reyhanlı Eğitim Kampüsümüzde öğrenim gören Al-Ali, bu sene tıp fakültesini kazanmıştı. 1 YIL ÖNCE TÜRKİYE’DE IRKÇILIK YOKTU Irkçı saldırıların Ümit Özdağ’ın genel başkanı olduğu Zafer Partisi kurulduktan sonra atması ise tesadüf değil.
Şahısların yapılan sorgularında farklı illerden Mardin Kızıltepe ilçesine gelen yeni katılımların sınır hattından Suriye'ye illegal yollardan geçmelerine yardım ettiklerini itiraf ettikleri ögrenildi. Şahıslar hakkında PKK/KCK terör örgütüne yardım ve yataklık ile insan kaçakçılığı suçlamasıyla soruşturma yürütülecek. Şahısların sorgu işlemleri Mardin TEM Şube Müdürlüğü'nde devam ediyor.
FETÖ‘nün yalanları açığa çıkmaya devam ediyor. Suriyelilerle ilgili bir çok asılsız iddia ortaya atan ve FETÖ’nün yandaşlığını yapan ırkçı gazeteler çirkin bir haber daha yayınladı. “Hatay Devlet Hastanesi’nde dün 60 Suriyeli, 2 Türk bebek dünyaya geldi” şeklinde provokatif bir paylaşım yapıldı. HATAY İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIKLAMA Hayat İl Sağlık Müdürlüğü FETÖ’cü sitelerin yayınladığı iddiaya cevap verdi. İşte o açıklama;
Sığınmacılar üzerinden yapılan provokasyonun son örneği Gaziantep’te yaşandı. Son olarak sosyal medyada bir video paylaşan ırkçı çetenin, ‘’Suriyeli, satırla bir Türkün kolunu kopardı.’’ iddiası da yalan çıktı. Gaziantep’te Türk eczacıyla Suriyeli sığınmacı arasında yaşandığı iddia edilen olaylara dair görüntüler, sosyal medyada paylaşıldı. https://twitter.com/aykiricomtr/status/1569345538801164288?s=46&t=hmSOqOZMpD5fUNs4a7d_HA Paylaşılan görüntülerde kaldırıma çekilmiş arabanın etrafında toplanan kalabalığın bağırdıkları duyuluyor. ‘’SURİYELİ, TÜRK ECZACININ KOLUNU SATIRLA UÇURDU’’ YALANI Söz konusu videoyu çeken kişinin, ‘’Suriyelinin, Türk eczacının koluna et satırıyla vurmuşlar. Adamın kolu uçmuş’’ dediği duyuluyor. Kol koparmanın olmadığı, bıçakla hafif yaralamanın olduğu olayda yaralanan şahsın durumunun iyi olduğu ve evinde istirahat ettiği öğrenildi.
Geçtiğimiz aylarda Gaziantep’te yaşanan bir olayda sığınmacı düşmanlığı yapacağım diye tek tweetinde 5 yalan birden söyleyen Irkçı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bu aralar performans düşüklüğü yaşıyor. PKK SAVUNUCUSU BİRGÜN’Ü KAYNAK GÖSTERDİ PKK savunucusu BirGün’ün haberini alıntılayan Özdağ, ‘’Kayıtsız 122 bin Suriyeli ellerini kollarını sallayarak hala ortalıkta fink atıp bulunamazken, bir de 21 günde 2.676 yeni Suriyeli daha sokaklarımıza, mahallelerimize katıldı… Aman Süleyman Soylu İsmail Çataklı bu istilacılara mukayyet olun! Sakın bunları da kaybetmeyin!’’ ifadelerini kullandı. https://twitter.com/umitozdag/status/1569961229535551488?s=46&t=YDksNjpX-Lgy3Kf9b_hmfQ HİTLER’İN İZİNDE Özdağ, attığı tweetinde Yahudileri katletmesiyle bilinen ve dünya tarihinin en korkunç diktatörü olan Nazi Adolf Hitler’in, ‘’Bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır’’ sözünü dinleyerek, yine 122 bin Suriyelinin kayıp olduğu yalanını tekrarladı. Oysa İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, üstüne basa basa 122 bin Suriyelinin Avrupa’ya gittiğini açıklamıştı. SURİYELİ KAMPINI ‘MAHALLEMİZ’ DİYEREK ALGI YAPTI Özdağ, Suriyeli kampının fotoğrafını paylaşarak ‘’21 günde 2.676 yeni Suriyeli daha sokaklarımıza, mahallelerimize katıldı…’’ dedi… Özdağ’ın bu yalanına ise tepkiler şöyle; https://twitter.com/anilozuturk/status/1569965695407890432?s=46&t=YDksNjpX-Lgy3Kf9b_hmfQ https://twitter.com/turksavunmatesk/status/1569966436965023744?s=46&t=YDksNjpX-Lgy3Kf9b_hmfQ https://twitter.com/ncpyldrm66/status/1569988649969754112?s=46&t=YDksNjpX-Lgy3Kf9b_hmfQ
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Milli Savunma Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ve Muhsin Dere ile Milli Savunma Bakanlığında Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende konuşan Akar, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e "gazi ve mareşal" unvanının verildiği, aynı zamanda Gaziler Günü olarak kabul edilen anlamlı günde gazilerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başladı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, tüm şehitleri ve ebediyete intikal eden gazileri rahmetle yad eden Akar, Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine gerçekleştirilen terör saldırısında şehit olan kahraman polise Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileklerini iletti. Akar, "Mehmetçik karşısında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde duramayan hain teröristlerin, alçakların bu saldırıları Suriye’de organize ettiği bilgisine sahibiz. Yeri ve zamanı geldiğinde bu saldırıları yapanların altyapısına, üstyapısına, bunlara mutlaka gereği yapılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
PKK/YPG çocukları savaşçı olarak kullanıyor Terör örgütünün Türkiye‘den olduğu gibi Irak, Suriye ve İran’dan da halk desteği kesildi. Örgüt, özellikle son yıllarda düzenlenen Pençe operasyonları ile ağır darbeler alıyor. Terör örgütünün uğradığı güç kaybı sözde basın organlarına da yansıyor. Örgüte ait sözde medya kanallarında sürekli gösteri ve protesto çağrısı yapılmasına rağmen buna uyan olmuyor. Irak’ın Erbil kenti sınırlarında örgüt taraftarlarının gösteri yapmasına izin verilmezken, Süleymaniye’de düzenlenen gösterilerin de çok düşük katılımlı olması dikkatleri çekiyor. Örgüt, yaşadığı kan kaybını çocukları kandırıp “savaştırarak” durdurmaya çalışıyor ancak kaçırdıkları çocukların aileleri seslerini her geçen gün daha fazla yükselterek PKK’nın bu yöndeki arayışlarına da büyük bir set çekiyor. YPG/PKK’nın çocukları savaştırması, uluslararası raporlar da da yer aldı Terör örgütü YPG/PKK‘nın çocukları savaştırması, ABD Dışişleri Bakanlığının 26 Haziran 2020’de yayımladığı “2020 İnsan Kaçakçılığı Raporu”nda da yer almıştı. Raporda, “YPG, Suriye’nin kuzeybatısındaki sığınma kamplarından 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını bile zorla silah altına almaya ve kullanmaya devam etti.” ifadesine yer verilmişti. BM İnsan Hakları Konseyi, 16 Ocak 2020’de yayımladığı raporda, YPG/PKK’lı teröristlerin, Suriye’de çocukları “savaşçı” olarak kullandığına dair yeni bulguları paylaşmıştı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “silahlı çatışmalarda çocuklar” konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran 2019’da, BM Cenevre Ofisi’nde bir araya geldiği YPG/PKK elebaşlarından “Mazlum Abdi” kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile “örgütün bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için” hazırlanan eylem planına resmi törenle imza atmıştı. Türkiye, BM’ye konuyla ilgili protesto notası vermişti.
Mülteci karşıtı söylemleriyle ilgili konuşan Sinan Oğan, “Biz komşusu açken tok yatmayan ümmetten gelen bir milletiz. Ancak Suriye’de iki milyon askerlik çağı gelmiş kişinin Türkiye’de sahilde nargile içmesi beni rahatsız ediyor. Çoğu askerden kaçarak buraya geldi, çoğu askere alınırım korkusuyla oraya gitmiyor.” dedi. https://twitter.com/tvnet/status/1577768411349848077?s=46&t=vLJl7H6AVxNw2wj5vyyEjg SORULAN SORUYA KAÇAMAK CEVAP VERDİ Oğan, Karagöz’ün “Suriyeliler İzmir depreminde yardım malzemelerini topladı, kınanmalı” demişsiniz. Bu olayın hiç bir tarafında Suriyeliler yok, vatandaşlarımızdan bazıları evlerine götürürken yakalandı.’’ sorusuna, ‘’Suriyeliler hiç mi suça karışmıyor?’’ sözleriyle kaçamak cevap vermeye çalışırken rezil oldu. Meselenin sadece Suriye’den gelenler olmadığını ifade eden Oğan, “İsrail bayrağının üzerinde iki tane mavi hat var. Bu Nil ve Fırat arasındaki vadedilmiş topraklardır. İsrail’i Fırat’a kadar getirmek istiyorlar. Suriyelilerin boşalttığı evlerde şimdi PKK’lılar oturuyor. Biz bunu istemiyoruz. Onlar evlerine sahip çıksın ve PKKistan kurulmasın, onun ardından da İsrail devleti oraya gelmesin istiyoruz.” açıklamasında bulundu. MÜLTECİ ÇELİŞKİSİ Geçmişte iktidara “Bayram için memleketlerine gezmeye giden Suriyeliler geri alınmasın.” çağrısında bulunan Oğan, şimdi memleketine gidemeyen mülteciler için hükümeti suçlayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sığınmacılar evine dönemiyor, neden? Biz bunu yasakladık. Sayın Süleyman Soylu ‘Bayramda sığınmacılar evine gidemez, yasak’ dedi. Giderse geri dönemeyecekler. Türkiye’ye sığınmacıların girişi kadar çıkışına engel olunmuyor. Neden operasyon haberleri Van’dan değil de İzmir’den, Trakya’dan geliyor. Bırakın çıksınlar. Biraz da Yunanistan uğraşsın. Diyebilirsiniz ki ‘Denize itiyorlar.’ Bu bir gerçek. Türkiye’de 10 milyon sığınmacı var 10 milyondan 100 bini gitse bir şey olmaz.” Sığınmacıları Batı’ya gönderme projesini anlatan Oğan, yöntemini şu cümlelerle açıkladı: “Amerika’ya baskı yapacağız, Avrupa’ya baskı yapacağız, özgür dünyaya baskı yapacağız. Bu insanlar onların büyükelçilikleri önünde yatıp kalkacaklar. PKK’ya silahı kes diyecekler PKK’ya sen silah verdiğin için ben evime dönemiyorum diyecekler. Bakın o zaman, özgür dedikleri dünya nasıl bu meseleye dikkat çekecek, batı basınında bunlar çıkacak” “Sığınmacılar için sınır kapıları açıldı” hatırlatması yapılan Oğan, “Tam açtık pandemiye denk geldi, Türkiye’ye yabancı devlet adamları geldiğinde, evi PKK’lılar tarafından işgal edilen insanları, neden o insanların Türkiye’ye geliş güzergahına çıkarıp ellerine biz evimize dönmek istiyoruz yazan pankartları vermiyoruz. Sınıra götürelim batılı gazetecileri getirelim, diyelim ki PKK’lılar burada, bu insanların, bu gariplerin evlerini işgal etti.” ifadelerinde bulundu. “SIĞINMACI HASSASİYETİNE OYNAYACAĞIZ” “Hedefimiz, Batı kamuoyu. Türkiye’de kamu diplomasisi Türk’ün Türk’e propagandası olarak algılanıyor. Biz, Batı kamuoyunun sığınmacılar konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyoruz, o hassasiyete oynayacağız” diyerek sözlerine devam eden Oğan’a yanıt veren Karagöz şu ifadeleri kullandı: “Hassasiyetten kastınız korkuysa, o hassasiyet, egenin sularında boğulalı çok uzun bir zaman oldu.”
